Mantığın Gelişimi Dersi 1. Ünite Sorularla Öğrenelim
Batı Mantığının Doğuşu
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Daha önce doğru olduğu görülen savlara dayanarak sonuca dolaylı olarak ulaşmaya çalışılması nasıl tanımlanmaktadır?
Kimi savlar basit gözlem veya ölçüm gibi doğrudan yöntemlerle ortaya konabilir. Kimi durumlarda ise sonuca daha önce doğru olduğunu gördüğümüz kimi savları dayanak yaparak yani dolaylı olarak varmaya çalışabiliriz. Bu durumda bir akıl yürütme ortaya koymuş oluruz.
Her akıl yürütme karşıdakini ikna etme gücüne sahip değildir. Akıl yürütmenin gücünü etkileyen etkenler nelerdir?
Akıl yürütmelerin gücü bakımından bizi asıl ilgilendiren iki noktadan birincisi, başvurduğumuz akıl yürütmenin düzgün bir akıl yürütme olması yani dayanakların varılmak istenilen sonucu olabildiğince güçlü biçimde desteklemesidir. İkincisi, ortaya koyduğumuz akıl yürütmeyi izleyenin hem iyi niyetli olması hem de akıl yürütmemizi değerlendirebilecek yeterlilikte olmasıdır.
Aristoteles mantık bilimi için nasıl bir öneme sahiptir?
Aristoteles mantık biliminin kurucusudur. Aristoteles’ten önce gelen Parmenides, Zenon, Platon gibi düşünürler felsefe sistemlerini oluştururken değişik akıl yürütme biçimlerine başvurmuşlar ve bu akıl yürütme biçimlerinin güvenilir olduğuna inanmışlardır. Aristoteles’in mantığın kurucusu olması ile kastedilen, Aristoteles’in akıl yürütmeleri içeriğinden bağımsız olarak başlı başına bir çalışma konusu yapması ve bu çalışmalarının sonucunda tutarlı ve bütünlüklü bir sistem ortaya koymasıdır.
Mantık çalışmalarının ortaya çıkması ile kültür arasında nasıl bir bağ kurulabilir?
Mantık akıl yürütmeleri konu alıp düzgün akıl yürütmeyi hedeflediğine göre, mantık çalışmalarının ortaya çıktığı bir kültürde akıl yürütmenin yaygın ve değer verilen bir etkinlik olarak yürütülüyor olması beklenmelidir. Mantığın ortaya çıktığı ilkçağ Yunan dünyası bu beklentiyi doğrulamaktadır. Yunan düşünce dünyasında yerini alan matematik ve felsefe dikkatlice akıl yürütmenin önemli rol oynadığı iki uğraştır.
Yunan düşünce dünyasında akıl yürütmenin önemli rol oynadığı iki uğraş hangileridir?
Yunan düşünce dünyasında yerini alan matematik ve felsefe dikkatlice akıl yürütmenin önemli rol oynadığı iki uğraştır. Mantığın kurucusu olduğunu söylediğimiz Aristoteles, matematikle de yakından ilgili bir felsefecidir ve mantık sistemini oluştururken matematikteki akıl yürütme biçimlerini de göz önünde bulundurduğu düşüncesi kabul görmektedir.
Yunanlılar matematikten ilk olarak nasıl haberdar olmaya başlamışlardır?
Matematiğin doğduğu yerlerden biri olan Mısır ile Yunanlıların sıkı bir ticaret ilişkisi vardı. Yunanlıların matematikten Mısır’a yaptıkları ticari yolculuklar sırasında haberdar oldukları söylenebilir.
Matematiğin bir bilim niteliği kazanması hangi dönemde gerçekleşmiştir?
Matematiğin bir bilim niteliğini kazanması Yunanlılarca gerçekleştirilmiştir. Bu dönemin pek çok felsefecisi ya aynı zamanda matematikçidir ya da matematikle yakından ilgilidir.
Saçmaya indirgeme veya dolaylı kanıtlama nasıl tanımlanmaktadır?
Doğru kabul edilen bir önermeden çelişik iki önerme elde edilerek başta kabul edilen önermeden vazgeçilmesi gerektiği sonucuna varılmasıdır.
Diyalektik nasıl tanımlanmaktadır?
Diyalektik sözcüğü eski Yunancada tartışma anlamına gelen dialegesthai sözcüğünden türemiştir. Gerçekten, diyalektik yöntem genel bir ifade ile tartışan taraflardan biri tarafından diğerinin savının olanaksız bir sonuca yol açtığının gösterilmesidir. Diyalektiği felsefede yaygın bir yöntem olarak hâline getiren Elea’lı Zenon’un akıl yürütmeleri ve Platon’un diyaloglarıdır.
Parmenides kimdir? Temel görüşleri nelerdir?
Parmenides varlıkbilimsel bircilik (monizm, bazı kaynaklarda tekçilik) düşüncesini en katı biçimiyle ve tüm mantıksal sonuçlarıyla savunan ilkçağ düşünürüdür. Parmenides birciliğin Sadece bir vardır diye ifade edilebilecek temel savına Var olan vardır ve Var olmayan var değildir savlarını ekleyerek algıladığımızı düşündüğümüz değişimin bir yanılsama olduğu sonucuna varmaktadır. Var olmayan yani yokluk sadece bir addır, hakkında bilinebilecek veya söylenebilecek bir varlık değildir. Parmenides var olanın yaratılmadığı, yok olmayacağı, öncesiz-sonrasız olduğu ve değişmediği sonuçlarına varmıştır.
Parmenides ve takipçisi Zenon’un felsefe sisteminde hangi tür akıl yürütme önemli bir rol oynamaktadır?
Parmenides’in ve takipçisi Zenon’un felsefe sisteminde kurallara göre akıl yürütme önemli rol oynamaktadır.
Parmenides’in öğrencisi Zenon mantık konusunda nasıl ön plana çıkmıştır?
Parmenides’in öğrencisi Zenon hocasının birci öğretisini savunmak için ortaya koyduğu çatışkılarla (paradoks) bilinir. Bu çatışkılardan birine göre, herhangi bir mesafeyi almak isteyen biri önce bu mesafenin yarısını sonra diğer yarısını almak zorundadır. Şimdi bunun için bu kimse ilk yarıyı almak için bu yarının yarısını (yani ilk çeyrek mesafeyi) sonra diğer yarısını (yani ikinci çeyrek mesafeyi) almalıdır. Ardından ikinci yarının birinci ve ikinci yarısını (yani üçüncü ve dördüncü çeyrek mesafeleri almalıdır. Bu böylece gider ve sonunda bütün mesafeyi almak için sonsuz noktadan geçmek gerektiği anlaşılır. Sonsuz sayıda işin sonlu bir sürede gerçekleştirilmesi ise olanaksızdır.
Parmenides’in öğrencisi Zenon nasıl ön plana çıkmaktadır?
Parmenides’in öğrencisi Zenon hocasının birci öğretisini savunmak için ortaya koyduğu çatışkılarla (paradoks) bilinir.
Zenon’un mesafelerin alınması ile ilgili çatışkısı nasıldır?
Herhangi bir mesafeyi almak isteyen biri önce bu mesafenin yarısını sonra diğer yarısını almak zorundadır. Şimdi bunun için bu kimse ilk yarıyı almak için bu yarının yarısını (yani ilk çeyrek mesafeyi) sonra diğer yarısını (yani ikinci çeyrek mesafeyi) almalıdır. Ardından ikinci yarının birinci ve ikinci yarısını(yani üçüncü ve dördüncü çeyrek mesafeleri almalıdır. Bu böylece gider ve sonunda bütün mesafeyi almak için sonsuz noktadan geçmek gerektiği anlaşılır. Sonsuz sayıda işin sonlu bir sürede gerçekleştirilmesi ise olanaksızdır.
Zenon tarafından ortaya konan çatışkılardan birinin konusu Akhilleus ile kaplumbağa arasındaki bir yarıştır, Zenon bu çatışkıyı nasıl ele almıştır?
Buna göre hızlı koşucu Akhilleus kaplumbağanın yarışa biraz önde başlamasına izin verirse kaplumbağayı hiçbir zaman geçemez. Akhilleus kaplumbağanın yarışa başladığı yere ulaştığında, kaplumbağa bir miktar ilerlemiş olacaktır. Şimdi Akhilleus kaplumbağanın ilerlediği noktaya ulaştığında kaplumbağanın yine bir miktar ilerlediğini görecektir. Bu böylece sürüp gideceğinden Akhilleus’un bütün çabası ancak kaplumbağa ile arasındaki mesafeyi azaltmasını sağlayacak ancak Akhilleus kaplumbağayı hiçbir zaman geçemeyecektir.
Zenon’un hareketin olanaksızlığı ile ilgili çatışkısı nasıldır?
Zenon hareketin olanaksızlığı ile ilişkili diğer çatışkısı da herhangi bir sürenin zamanın anlardan oluştuğu düşüncesine dayanır. Bir süre boyunca hareket ettiği söylenen bir oku ele alalım. Bu ok her an hareketsizdir. Çünkü anın parçalara bölünmesi olanaksız olduğundan ok bu anın tamamında aynı yeri kaplar. Her süre anlardan oluşur. Süreyi oluşturan anların her birinde ok hareketsiz olduğundan, ok bu süre boyunca hareketsizdir.
Zenon tarafından ortaya konan stadyum çatışkısı nedir?
Zenon’un ortaya koyduğu çatışkılardan biri de stadyum çatışkısıdır. Aristoteles’in ifadesiyle bu çatışkı bir pistteki birbiriyle eşit büyüklükte cisimlerden oluşmuş yine eşit büyüklükte ve yine bu cisimlere eşit büyüklükte bir cisim boyunca birbirine göre zıt yönde hareket eden cisimler hakkındadır. Aristoteles’e göre Zenon’un buradan çıkardığı sonuç yarı zamanın iki kat zamana eşit olmasıdır. Zenon’un bu çatışkısı farklı yorumlara elverişlidir.
Zenon’un ortaya koyduğu çatışkılar genel olarak değerlendirildiğinde nasıl bir çıkarım yapılabilir?
Zenon’un ortaya koyduğu çatışkılar bize hareket gibi deneyimlerimiz dolayısıyla hakkında çok şey bildiğimizi düşündüğümüz ve kolaylıkla kullandığımız kimi kavramların aslında yanıtlanması güç sorular barındırdığını göstermektedir. Algılarımızı sorgulamadan kabul etmeyi seçtiğimizde değişimin varlığından ve bazı özelliklerinden hiçbir şüphe duymayız. Zenon’un yukarıda bir kısmından söz ettiğimiz çatışkılara ulaşması değişimin ne olduğu hakkındaki düşüncelerimizden hareketle akıl yürütmesiydi.
Platon’un felsefe okulu olan Akademi’nin mantığın oluşumunda nasıl bir rolü vardır?
Mantığın kurucusu olduğu belirtilen Aristoteles felsefe eğitimini Platon’un felsefe okulu olan Akademi’de almıştır. Matematik ve mantığın oluşumuna zemin hazırladığı belirtilen diyalektiğin Akademi’de özel bir yeri vardır. Platon için felsefe demek diyalektik demektir ve matematikçinin düşünme biçimi diyalektiğe en çok yaklaşan düşünme biçimidir.
Platoncu felsefeye göre matematiğin diyalektiğe göre en büyük eksiği nedir?
Platoncu açıdan matematiğin diyalektiğe göre en büyük eksiği matematikçinin akıl yürütmesinde duyusal olana bağlı kalmaktan kurtulamamasıdır. Geometrici sadece kanıtlamasının anlaşılmasına yardım için kâğıda, toprağa vb. çizdiği duyulur şekillere başvurur görünebilir. Gerçekte ise kanıtlamasını oluştururken bu duyulur şekillere bağlı kalmaktadır. Diyalektik, tümellerin özelliklerine ve tümellerin birbirleriyle olan ilişkilerine dayanır. Bu ilişkileri ortaya koyarken diyalektikçi tikellere bağlı değildir.
Platon tarafından kavramların tanımlanmasında bir yöntem olarak kullanılan bölme (diaeresis) yöntemi nasıl tanımlanmaktadır?
Bölme yöntemi bir kavramının tanımının genel bir kavramın bölümlere ayrılması ile tanımlanmaya çalışılmasıdır. Bu yöntemde bir kavram daha genel bir kavram aracılığı ile tanımlanmaya çalışılır. Bölme ile A kavramının tanımını bulmaya çalıştığımızı kabul edelim. Bunun ilk adımı tanımlamak istediğimiz A kavramını içeren en genel bir B kavramı belirlenir. Ardından B kavramı ayrık iki kavrama bölünür ve A kavramının hangi bölümde kaldığı bulunur. A kavramına eşit bir kavrama ulaşılıncaya kadar bu şekilde ilerlenir.
Aristoteles Platon’un bölme yöntemine nasıl bir eleştiri getirmektedir?
Aristoteles bölme yöntemini eleştirmektedir; ona göre bölme ile bir kavramın zaten sahip olmadığımız bir tanımını ortaya koymamızı sağlayamaz. Bir başka deyişle, bölme ile ancak baştan sahip olduğumuz bir tanıma nasıl ulaştığımızı gösterebiliriz.
Platon’un Sofist diyaloğunda bölme yönteminin nasıl bir örneği görülmektedir?
Platon sofistin yaptığı işi,(sanatı) sanat kavramını sürekli bölerek belirlemeye çalışır. Bunun için, sofistin sanatının her bölmenin sonucunda ortaya çıkan bölümlerden hangisinde kaldığına göre ilerler. İlk bölmede sanat kazanma ve meydana getirme sanatlarına bölünür. Sofistin işi bir tür taklit etme olduğundan ve taklit bir meydana getirme olduğundan, onun sanatı meydana getirme sanatıdır. İkinci bölmede meydana getirme tanrı işi ve insan işi olmak üzere ikiye bölünür. Sofistin meydana getirmesi bir insan işidir. Hem tanrı işi meydana getirme hem de insan işi meydana getirmede, meydana getirme ya bir şey meydana getirme ya da şeyin benzerini meydana getirmedir.
Platon bazı mantık ilkelerini ortaya koyduğu halde neden bir mantıkçı olarak anılmaz?
Platon bazı mantık ilkelerini ortaya koymuş olsa da bir mantıkçı olarak anılmaz. Platon düzgün düşünme ilkeleri diye kabul edebileceğimiz mantık ilkelerini felsefede ihtiyaç duydukça tartışmış ama bu ilkeleri bir sistem biçiminde sunmayı amaçlamamıştır.
Aristoteles mantığın doğuşu açısından nasıl bir öneme sahiptir?
Akıl yürütmeleri bağımsız bir araştırma konusu yapan ve araştırmalarının sonucunda bilinen ilk mantık sistemini ortaya koyan Aristoteles mantığın kurucusudur.
Aristoteles’i izleyenler mantığı nasıl ele almışlardır?
Aristoteles’i izleyenler (peripatetikler) mantığı felsefenin aracı olarak kabul etmekteydi. Dolayısıyla, Aristoteles’in çalışmaları öğrencileri tarafından sınıflandırılarak derlenirken mantık konusundaki çalışmalarının, Yunancada ‘araç’ anlamına gelen, Organon olarak belirlenmiş olması şaşırtıcı değildir.
Organon nedir, hangi kısımlardan oluşmaktadır?
Yunanca araç anlamına gelir, Aristoteles’in öğrencileri tarafından derlenmiş, Aristoteles mantığını ele alan çalışmalardır. Organon’u oluşturan kitaplar; Kategoriler, Topikler, Önerme Üstüne (Yorum Üstüne), Birinci Çözümlemeler, İkinci Çözümlemeler şeklindedir.
Organon’un ilk kitabı olarak bilinen Kategoriler kitabının içeriği nasıldır?
Kategoriler Organon’un ilk kitabı olarak kabul edilir. Giriş kısımlarından sonra, Aristoteles belirlediği on kategorinin özelliklerini inceler. Bunlar; töz, nitelik, nicelik, bağıntı, yer, zaman, görelik, etki, edilgi, iyelik kategorileridir.
Organon’un bir kitabı olarak bilinen Önerme Üstüne kitabının içeriği nedir?
Organon’un-Kategoriler gibi-diğer kısımlara hazırlık niteliğinde olan kısımlarından biridir. Bu kısım Latin dünyasında De Interpretatione (Yorum Üstüne) olarak adlandırılmıştır. Önerme Üstüne önermenin (apophansis) ne olduğunu, önerme türlerini ve önermeler arasındaki karşıolum ilişkilerini konu alır.
Organon’da Önermeler Üstüne kitabında önermeler nasıl ele alınmaktadır?
Aristoteles her önermenin özne ve yüklem olmak üzere iki kısımdan oluştuğunu kabul etmektedir. Bu durumda, koşul önermeleri gibi, önerme eklemleri ile birleştirilmiş önermelerden oluşan tümceleri önerme saymamak gerekir. şimdiye kadarki bilgilerimizin ışığında, bir önerme eklemleri mantığının geliştirilmesi Stoa mantıkçılarının eseri olarak görünmektedir.
Organon’da Önermeler Üstüne kitabında önermelerle ilgili hangi örnekler verilebilir?
Bir önerme ‘Sokrates ölümlüdür’ önermesi gibi öznesi bir birey adı olan bir tekil önerme olabileceği gibi, ‘İnsan ölümlüdür’ gibi öznesi bir genel terim olan bir tümel önerme de olabilir. Her iki önermede de ‘ölümlüdür’ yüklemi bir özneye yüklenmiştir. Bunun yerine, yüklemin özneye uygulanmasının yadsınması da mümkündür. Bu şekilde, ‘Sokrates ölümlü değildir’ ve ‘İnsan ölümlü değildir’ gibi olumsuz önermeler elde edilir.
Organon’un bir kitabı olarak bilinen Topikler kitabının içeriği nedir?
Topikler Aristoteles’in diyalektik tartışmalarda izlenecek yöntem üzerine çalışmasıdır. Aristoteles’e göre öncekilerin diyalektik tartışmalara ilişkin eğitimleri hızlı ancak sistemsizdir; öğrencilere tartışma sanatını değil bu sanatın ürünlerini vermektedir. Aristoteles Topikler’de tartışmanın konusundan bağımsız olarak, tartışmanın amacının biçimine uygun olarak izlenmesi gereken yolları belirlemeyi amaçlar.
Topikler kitabının da adının türediği topos ne anlama gelmektedir?
Çalışmanın adının türediği ve Yunancadaki ilk anlamı ‘yer’ olan ‘topos’ sözcüğünü, tartışmalarda sıklıkla yinelenen tema veya kalıp olarak yorumlayabiliriz. Konu edilen tartışma sorgulayıcı ve yanıtlayıcı iki tarafın örneğin Haz iyi midir, değil midir gibi bir problemi ele almasıdır. Aristoteles diyalektik problemi Ya kendi başına ya da aynı türden başka bir problemin çözümüne yardımcı olmakla, ya seçme ve kaçınmaya ya da doğruluk ve bilgiye götüren araştırma olarak ifade etmektedir.
Aristoteles kipli önermelerin çelişiklerini nasıl ele almaktadır?
Aristoteles kipli önermelerin çelişiklerini de ele alır. Bunun için kipli önermelerin yapısına karar vermek gerekir. Günümüz Türkçesi ve pek çok dil gibi, eski Yunanca da kip ifadelerinin etki alanı hem yüklem hem de bileşen önermenin tümü gibi görünür. Örneğin, ‘İnsan zorunlu olarak akıllıdır’ önermesinde zorunluluk ifadesinin yüklemi değiştirerek ‘zorunlu-olarak-akıllı’ diye yeni bir yüklem meydana getirdiği düşünülebilir. Aristoteles, yerinde olarak, kipli önermede kip ifadesinin bileşen önermenin bütününe etki ettiğini belirtir. Buna göre, ‘İnsan zorunlu olarak akıllıdır’ kipli önermesinde zorunluluk ifadesinin etki alanını daha açık gösteren eşdeğer önerme ‘Zorunludur ki, insan akıllıdır’ önermesidir.
Diyalektik tartışmanın yöntemi açısından önemli olan ve öne çıkan iki nokta nedir?
Diyalektik tartışmanın yöntemi bakımından önem kazanan iki nokta, Aristoteles’in mantık çalışmalarının yönü bakımından belirleyici olmuştur. Birincisi, ileri sürülen bir tezin çelişik sonuçlara yol açtığının gösterilmesiyle çürütülmesi ve bir tezin düzgün biçimde reddedilmesi önermelerin değillerinin belirlenmesini gerektirmektedir. Aristoteles’in Önermeler Üstüne ile giriştiği çalışma budur. İkinci olarak, reddettiği bir önermenin ileri sürdüğü tezin zorunlu sonucu olduğunu veya reddettiği tezin kabul ettiği bir önermenin zorunlu sonucu olduğunu rakibe gösterebilmek için, ileri sürülen akıl yürütmelerin ikna edici olması gerekir. Akılcı tartışmada ikna edici değeri olan akıl yürütmeler geçerli akıl yürütmelerdir. Dolayısıyla, Aristoteles geçerli akıl yürütme biçimlerini ortaya koymak için Birinci Çözümlemeler’de mantığın sistemini geliştirmiştir.
Aristoteles mantık için aynılık kavramını nasıl ele almaktadır?
Mantık için önemli bir kavram aynılık, yani özdeşlik kavramıdır. Aristoteles aynılığın sayısal, türsel ve cinssel aynılık olarak üç farklı şekilde uygulandığını söylemektedir. 1. Bir şey için birden fazla isim kullanıldığında sayısal aynılık söz konusudur. Aynılık bu anlamda uygulandığında, bir şey sadece kendisi ile aynı şeydir. 2. Birden fazla ancak bir tek türden olan şeyler için uygulandığında türsel aynılık söz konusudur. Aynılık bu anlamda uygulandığında iki insan, ikisinin de insan olmaları bakımından aynı şeylerdir. 3. Birden fazla ancak bir tek cinsten olan şeyler için uygulandığında cinssel aynılık söz konusudur. Aynılık bu anlamda uygulandığında bir maymun ile bir at, ikisinin de hayvan olmaları bakımından aynı şeylerdir.
Organon’un Birinci Çözümlemeler kitabında neler yer almaktadır?
Aristoteles’in Birinci Çözümlemeler’deki amacı, tasım (sullogismos) adını verdiği çıkarımlar üzerine kurulu mantık sistemi ortaya koymaktır. Bu tanım gereği, bugünkü standart mantığa göre geçerli kabul edilen neredeyse her çıkarım bir tasımdır.
Organon’un Birinci Çözümlemeler kitabında yer alan sınır terimleri için söz konusu olan durumlar nelerdir?
Sınır terimleri için üç ayrı durum söz konusudur: 1. Sınır terimlerden biri öncüllerin birinde özne, diğer sınır terim ise diğer öncülde yüklemdir. Birinci durum iki farklı yoldan gerçekleşir: • Öncülde yüklem olan sınır terim sonuç önermesinde de yüklem, dolayısıyla, öncülde özne olan terim sonuç önermesinde de özne konumundadır. • Öncülde yüklem olan sınır terim sonuç önermesinde özne, dolayısıyla, öncülde özne olan terim sonuç önermesinde yüklem konumundadır. 2. Sınır terimleri öncüllerin her ikisinde de yüklemdir. 3. Sınır terimleri öncüllerin her ikisinde de öznedir.
Mükemmel tasımlar nedir?
Mükemmel tasımlar geçerliliği bir tanıtlamaya başvurmadan görülen tasımlardır.
Organon’un İkinci Çözümlemeler kitabının içeriği nasıldır?
İkinci Çözümlemeler, Aristoteles’in tanıtlamaya (apodeiksis) dayalı (apodeiktik)bilimlerin yöntemi üzerine çalışmasıdır. Organon’un bu kitabı (özellikle ilk sekiz kısmı) bu bilimlerdeki tanıtlamaların sağlaması gereken mantıksal biçimlerin ortaya konmasını amaçlar. ‘Bilim’, bilgi (episteme) ortaya koymayı amaçlayan tüm araştırmaları işaret etmektedir. Bu anlamda, bir şeyi bilmek, onun olduğu şey olmasının ve başka bir şey olamamasının neden veya gerekçelerini bilmek demektir.
Organon’un İkinci Çözümlemeler kitabında bir tanıtlamanın öncülleri için aranan şartlar nelerdir?
Geçerli bir tasım olmasının yanı sıra, bir tanıtlamanın öncülleri için ayrıca şu şartlar aranmalıdır: • (i) Tasımın öncülleri zorunlu olarak doğru olduğu bilinen tümel önermeler olmalıdır. • (ii) Birincil (prota) önermeler olmalıdır. • (iii) Dolaysız (amesa) önermeler olmalıdır. • (iv) Sonuç önermesi ile karşılaştırıldığında, daha iyi bilinen (gnorimotera) önermeler olmalıdır. • (v) Sonuç önermesinden önce gelen önermeler olmalıdır. • (vi) Sonuç önermesinin nedenlerini (aitia) bildiren önermeler olmalıdır.
Akıl yürütmede önemli rol oynayan iki uğraş nedir?
Yunan düşünce dünyasında yerini alan matematik ve felsefe dikkatlice akıl yürütmenin önemli rol oynadığı iki uğraştır.
Mantık biliminin kurucusu kimdir?
Aristoteles’in (MÖ. 384-322) bu anlamıyla mantık biliminin kurucusu olduğunda neredeyse tüm mantık tarihçileri uzlaşmıştır. Aristoteles’in mantık biliminin kurucusu olması, ne ondan önce hiç kimsenin düzgün akıl yürütmediğini ne de hiç kimsenin düzgün akıl yürütmeler konusunda tartışmadığını ifade eder.
Yunanlılar matematikten nasıl haberdar olmuştur?
Yunanlıların matematikten Mısır’a yaptıkları ticari yolculuklar sırasında haberdar oldukları söylenebilir.
Matematik Mısır'da nasıl ele alınıyordu?
Tarım ve ticaretin gerekleri ile sınırlanan matematik Mısır’da basit bir tümevarımlı düşünmeyle ele alınmaktaydı.
Matematiğin bir bilim niteliğini kazanması kim tarafından gerçekleştirilmiştir.
Matematiğin bir bilim niteliğini kazanması Yunanlılarca gerçekleştirilmiştir.
?2 sayısının bir irrasyonel sayı olduğunun kanıtlaması nerede gerçekleşmiştir?
İlkçağ Matematiğinin ortaya koyduğu önemli sonuçlardan biri olan ?2 sayısının bir irrasyonel sayı olduğunun kanıtlamasının bir felsefe okulu olan Pythagoras okulunda gerçekleştirildiği yaygın olarak kabul edilmektedir.
"Diyalektik" sözcüğünün kökeni nedir?
“Diyalektik” sözcüğü eski Yunancada “tartışma” anlamına gelen dialegesthai sözcüğünden türemiştir.
Diyalektiği felsefede yaygın bir yöntem haline getiren kimdir?
Diyalektiği felsefede yaygın bir yöntem olarak hâline getiren Elea’lı Zenon’un (yaklaşık MÖ. 490-430) akıl yürütmeleri ve Platon’un diyaloglarıdır.
Permanides kimdir?
Parmenides (yaklaşık MÖ. 510-440) varlık bilimsel bircilik (monizm, bazı kaynaklarda tekçilik) düşüncesini en katı biçimiyle ve tüm mantıksal sonuçlarıyla savunan ilkçağ düşünürüdür.
Zenon nasıl tanınır?
Parmenides’in öğrencisi Zenon hocasının birci öğretisini savunmak için ortaya koyduğu çatışkılarla (paradoks) bilinir.
Aristoteles felsefe eğitimini nerede almıştır?
Mantığın kurucusu olduğunu söylediğimiz Aristoteles felsefe eğitimini Platon’un felsefe okulu olan Akademi’de almıştır.
Platon için felsefe demek ne demektir?
Platon için felsefe demek diyalektik demektir ve matematikçinin düşünme biçimi diyalektiğe en çok yaklaşan düşünme biçimidir. Çünkü matematiğin nesneleri olan sayılar ve şekiller duyulur nesnelerle ilişkili olmaklar birlikte Platon’un ideaları gibidir.
Platoncu açıdan matematiğin diyalektiğe göre en büyük eksiği nedir?
Platoncu açıdan matematiğin diyalektiğe göre en büyük eksiği matematikçinin akıl yürütmesinde duyusal olana bağlı kalmaktan kurtulamamasıdır.
Bölme yöntemi nedir?
Bölme yöntemi bir kavramın tanımının genel bir kavramın bölümlere ayrılması ile tanımlanmaya çalışılmasıdır.
Yunancada ‘araç’ anlamına gelen, Organon hangi bölümlerden oluşur?
Organon’un kısımlarının tamamlanış tarihleri veya, hiç olmazsa, bu kısımların hangi sıra ile yazıldığı tam olarak belirlenemese de Organon’u oluşturan kitapların aşağıdaki sıra ile ele alınmasının en uygunu olduğu görülür: Kategoriler, Topikler, Önerme Üstüne (Yorum Üstüne), Birinci Çözümlemeler, İkinci Çözümlemeler.
Organon'un ilk kitabı olan Kategoriler'de neler incelenir?
Giriş kısımlarından sonra, Aristoteles belirlediği on kategorinin özelliklerini inceler. Bunlar; töz, nitelik, nicelik, bağıntı, yer, zaman, görelik, etki, edilgi, iyelik kategorileridir.
Töz kavramı kaça ayrılır?
Aristoteles Kategoriler’de özellikle töz ve nitelik kategorileri üzerinde durur. Töz kavramı daha ilk geçtiği yerde bile, ilk (protai) ve ikinci (deutorai) töz olarak ikiye ayrılır
Önerme Üstüne’nin konusu nedir?
Önerme Üstüne’nin konusu önermenin özellikleri, önerme türleri ve önermeler arasındaki karşıolum ilişkileridir.
Topikler'in amacı nedir?
Aristoteles Topikler’de tartışmanın konusundan bağımsız olarak, tartışmanın amacının biçimine uygun olarak izlenmesi gereken yolları belirlemeyi amaçlar.
Tanım, özellik, cins ve ilinek nasıl adlandırılır?
Bir önermede yüklem özneye göre ya bir tanım, ya bir özellik, ya cins ya da ilinek durumundadır. Bunlar yüklenebilirler ya da yaygın olarak tümeller olarak adlandırılır.
Aristoteles’in Birinci Çözümlemeler’deki amacı nedir?
Aristoteles’in Birinci Çözümlemeler’deki amacı, “tasım” (sullogismos) adını verdiği çıkarımlar üzerine kurulu mantık sistemi ortaya koymaktır.
Aristoteles İkinci Çözümlemeler’de neyi amaçlar?
İkinci Çözümlemeler, Aristoteles’in tanıtlamaya (apodeiksis) dayalı (apodeiktik) bilimlerin yöntemi üzerine çalışmasıdır. Organon’un bu kitabı (özellikle ilk sekiz kısmı) bu bilimlerdeki tanıtlamaların sağlaması gereken mantıksal biçimlerin ortaya konmasını amaçlar