Kamu Maliyesi Dersi 2. Ünite Sorularla Öğrenelim
Kamu Maliyesinin İşlevleri
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Piyasa başarısızlığı kuramını açıklayınız.
Piyasa başarısızlığı kuramına göre, eksik rekabet, kamusal mallar, dışsallıklar ve eksik bilgi vb. koşulların varlığı durumunda piyasalar kendi başlarına etkinliği sağlayamaz ya da yeterince etkin bir biçimde çalışmaz. Bu durumda bazı mallar fazla, bazı mallar az miktarda üretilirken, bazı mallarsa hiç üretilmez. Bu kuram bize, piyasaların etkin ya da yeterince etkin çalışmadığı bu gibi durumlarda devletin bu piyasalara hangi yollarla ve araçlarla müdahale edeceğini söyler.
Keynes, Schumpeter, Minsky gibi iktisatçılara göre piyasaların başarısız olmalarının nedeni nedir?
John Maynard Keynes, Joseph A. Schumpeter, Hyman P. Minsky gibi iktisatçılara göre piyasaların (özellikle de finansal piyasaların) bu başarısızlığının nedeni büyük ölçüde onların doğaları gereği, istikrarsız olmalarından kaynaklanmaktadır. Aşırı borçlanma, gevşek yönetsel kurallarla yatırımcıların ‘hayvani güdüleri’ ve akılcı olmayan psikolojileri, piyasaların kırılgan ve istikrarsız olmasına yol açmaktadır. Bu durum dönemsel olarak ekonominin yükselişine ve ardından düşüşüne (ya da tam tersine) yol açar.
Keynes, Schumpeter, Minsy gibi iktisatçıların piyasa başarısızlığına çözüm önerisi nedir?
Bu noktada bu iktisatçıların çözüm önerisi devlet müdahalesinin ve kamu kesiminin ekonomideki payının artırılması anlamına gelen ‘büyük devlet’ kapitalizmidir.
Musgarve piyasa başarısızlıkları ile mücadelede devlete düşen görevleri nasıl tasnif etmiştir?
Richard A. Musgrave piyasa başarısızlıklarıyla mücadelede devlete düşen rolleri kamu maliyesinin işlevleri olarak 3 ana başlık altında toplamaktadır. Bu işlevler; kaynak dağılımı, gelir dağılımı ve ekonomik istikrar işlevleridir. Bunlara ek olarak, devletin düzenleme (regülasyon) işlevinin de var olduğu genel kabul gören bir yaklaşımdır.
Kaynak dağılım işlevini kısaca açıklayınız.
Piyasa başarısızlığı kuramı, kaynak dağılımı işlevini, kamu maliyesinin en önemli işlevi olarak kabul eder. Bu işlevden kastedilen şey, devletin üretici kaynakları dağıtması faaliyetidir, başka bir deyişle üretim görevlerini kendisinin üstlenmesidir. Bu işlev piyasa mekanizmasının işleyişine, daha doğrusu işleyememesine bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Piyasa mekanizmasının bazı mal ve hizmetlerin sağlanmasında hiç çalışmaması ya da yetersiz çalışması, kaynak dağılımı işlevinin temel gerekçesidir.
Kamusal malların ilk ayrıntılı analizi kim tarafından yapılmıştır?
Mikroekonomi kuramında kamusal malların ilk ayrıntılı analizi Amerikalı iktisatçı Paul A. Samuelson tarafından 1954 yılında yapılmıştır. ‘Kamu harcamalarının saf kuramı’ başlıklı makalesinde Samuelson, kamusal mallar ve özel mallar olarak uç durumlara karşılık gelen iki tür mal tanımı yaparak modern kamusal mal kuramının oluşumuna ilk ve en önemli katkıyı yapmıştır.
Kamusal malların iki önemli özelliği nedir?
Kamusal malların iki önemli özelliği rakip olmama ve dışlanamamadır.
Kamusal malın temel özelliği nedir, açıklayınız.
Samuelson yaptığı çalışmada bir kamusal malın temel özelliğinin ‘rakip olmama’ (non-rivalry), yani bireylerin bir malın tüketiminde birbirleriyle rekabet etmemesi olduğunu ileri sürer.
Kamusal mala tanımında Samuelson koşuluna ek olarak getirilen özellik nedir?
Samuelson’un özel mallarla kamusal mallar arasındaki ikilik varsayımına karşı çıkarak, kamusal malların tüketiminde rekabetin olmaması nedeniyle söz konusu olan ortak tüketim koşulunun, bedeline katkıda bulunsun ya da bulunmasın herkese uygulanması gerektiğini savunan iktisatçı Richard A. Musgrave olmuştur. Musgrave’e göre, kamusal malın tanımında Samuelson’un koşuluna ek olarak ‘dışlanamama’ (non-excludability), yani bir bireyin bir malın kullanımından (teknik ya da politik nedenlerle) dışlanamaması koşulu da sağlanmalıdır.
Kamusal mallar neden fiyatlandırılamaz?
Kamu mallarının sahip olduğu bu iki özellik, piyasa ekonomisinde, bu malların etkin olarak üretilememesine neden olmaktadır. Piyasa mekanizması, fiyatlama yoluyla bireylerin kullanımdan dışlamaya dayalı çalışmaktadır. Fiyatı ödemeyen bireyler malın kullanımından dışlanmaktadır. Ancak, kamusal mallar, sahip oldukları özelikler nedeniyle faydaları bireyler arasında bölünemediği için fiyatlandırılmaz ve dolayısıyla piyasa üretimine konu olamaz.
Ortak havuz kaynakları da denilen yarı kamusal malların özellikleri nelerdir?
Ortak havuz kaynakları, dışlanamaz fakat rakip olunabilirdir. Özelliklerini şöyle sıralamak mümkündür: - Faydaları ortak tüketilen ancak sıkışabilen mallardır. - Özel firmalarca ya da kamu kesimince üretilebilirler. - Piyasalarca ya da doğrudan kamu bütçelerince dağıtılır. - Satış gelirlerinden (kullanım ücretlerinden) ya da vergi gelirlerinden finanse edilir. Örnekler: Parklar, ortak mallar, kamu yüzme havuzları
Kamu ekonomisinde bedavacılık sorunu nedir?
Kamusal mala ilişkin olarak değinilmesi gereken bir başka konu da bireylerin bu malların tüketiminde sergiledikleri bedavacı davranışlardır. Kamu ekonomisinde ‘bedavacılık sorunu’ olarak incelenen bu durum, bireylerin bir kamusal malın sunumuna katılmamalarına rağmen, ‘dışlanamama’ özelliği nedeniyle bu maldan yararlanmalarını ifade eder. Bedavacılık eğer kamusal malın üretiminin gerçekleşmemesi ya da düşük düzeyde gerçekleşmesi sonucunu doğuruyorsa ya da bir ortak havuz kaynağının aşırı kullanımına neden oluyorsa genellikle ekonomik bir sorun olarak kabul edilir.
Küresel kamusal malları açıklayınız.
Küresel kamusal mallar, faydalanan ülkeler (bir grup ülkeden daha fazla), insanlar (tüm insanlar ve nüfus grupları) ve kuşaklar (hem şimdiki hem de gelecek kuşaklar, en azından gelecek kuşakların kalkınma seçeneklerini daraltmadan şimdiki kuşak) açısından büyük ölçüde evrensel olan mallardır.
Küresel kamusal malların sunumunda etkili olan aktörleri sayınız.
Küresel kamusal malların sunumunda etkili olan aktörler; uluslararası örgütler (Birleşmiş Milletler, Dünya Sağlık Örgütü, UNICEF, vb); Devletler, Uluslrarası sivil toplum örgütleri (Oxfam, yeşilbarış, Kızılay, Kızılhaç, Sınır tanımayan doktorlar vb.), Özel Kuruluşlardır.
Ortak mallar ne analma gelemktedir? Örnekler vererek özellikleriyle açıklayınız.
Mal varlığı haklarının, daha açık bir deyişle malın faydası üzerindeki yasal hakların, hiçbir bireye ya da gruba verilmediği mallar ‘ortak (serbest) mallar’ olarak adlandırılırlar. Bu malların faydasından tüm bireyler herhangi bir kısıtlamaya uğramaksızın sınırsız olarak yararlanırlar. Malın faydasının herkese açık olması yüzünden, tek bir birey kendi hakkını satma olanağına sahip değildir. Bu açıklık ve kısıtlama yokluğu nedeniyle bireylerin ortak malı aşırı kullanması sonucunda ortak mal zarar görmektedir. Bir köyün otlağı, su kaynakları, avlanma alanları, petrol kaynakları ortak mallara örenktir.
Ortak mallar ile tutuklu ikileminin birbirleri ile hangi bağlamda ilgisi vardır?
Çok sayıda köyün kullandığı bir merada köyler birbirlerine güvenmeyeceklerdir. Bu güvenmeme davranışı mikroekonomide tutuklu ikilemi (tutuklu açmazı) olarak bilinmektedir. Tutuklu ikileminde oyuncu kaybını en aza indirmeyi (kazancını maksimize etmeyi) hedef alacaktır. Karşı tarafın da aynı koşullar altında rasyonel davranarak tanıklık edeceği kaçınılmaz olacaktır. Böylece birbirleriyle iletişim kurmayan iki tarafın iyi niyetli değil de rasyonel davranarak aldıkları karar, aslında daha az alacakları hapis cezasının artmasına neden olacaktır.
Kamu ekonomisindeki dışsallıklar ne anlama gelemktedir?
Dışsallıklar, diğer adıyla dışsal ekonomiler, mal ve hizmetlerin sosyal optimuma göre daha az ya da daha fazla arzına neden olan özel bir piyasa başarısızlığıdır. Dışsallıklar bir ekonomik birimin diğer ekonomik birim ya da birimler üzerinde dolaylı olarak ortaya çıkardığı olumlu ve olumsuz etkileri ifade etmektedir. Eğer ortaya çıkan etki diğer firma ya da kişinin fayda fonksiyonunu olumlu olarak etkiliyorsa olumlu dışsallık, olumsuz yönde etkiliyorsa olumsuz dışsallık söz konusudur. Dışsallıklar kaynak dağılımını olumsuz yönde etkiler. Olumsuz dışsallıkların yaygın olduğu bir sanayide üretim miktarı ortalama düzeyin üstünde olacaktır.
Kamu ekonomisindeki Coase teoremi dışsallıklar ile ilgili nasıl bir çözüm yolu önermiştir?
Mülkiyet haklarına ilişkin düzenlemeler, kamu ekonomisinde Coase teoremi çerçevesinde bazı düzenlemeleri içermektedir. Nobel ödüllü iktisatçı Ronald H. Coase tarafından 1960 yılında geliştirilen bu teoreme göre, dışsallıklarda mülkiyet hakları oluşturulursa değişim maliyetinin sıfır olması koşuluyla taraflardan biri diğerinin zararını karşılayarak sosyal optimuma ulaşılır ve ekonomik etkinlik sağlanır. Mülkiyet hakkının hangi tarafa verildiği ekonomik etkinlik açısından önem taşımamakta, ancak faydanın taraflar arasındaki dağılımını etkilemektedir.
Erdemli mallar kavramı örenklerle açıklayınız.
İlk kez Richard A. Musgrave tarafından kullanılan bu kavram, toplumsal açıdan gerekli ve faydalı olduğu halde yeterli bilgi (eğitim) ve gelir düzeyi olmadığı için talebi yetersiz oluşan mallara denilmektedir. Bu yüzden devlet bireyleri bu tür malları tüketmeye teşvik eder ya da zorlar. Erdemli malların en tipik örnekleri aşılar, süt ve zorunlu eğitimdir. Bu nedenle devlet zorunlu aşılama, okullarda ücretsiz süt dağıtımı ve zorunlu eğitim gibi faaliyetler gerçekleştirerek bu malların daha fazla tüketilmesini sağlar.
Devletin kaynak dağoılımı görevi yapmasının nedenlerinden biri olan doğal tekelleri açıklayınız.
Rekabetçi piyasa ekonomisinin başarısızlığının başka bir nedeni de bazı piyasaların, yüksek üretim düzeylerinde ölçeğe göre artan getiriye sahip olmasıdır. Bu piyasalarda ölçeğin ve başlangıç yatırımlarının yüksekliği nedeniyle mevcut ölçek boyunca, ek bir birim üretim, uzun dönem ortalama maliyetleri sürekli olarak aşağıya çeker. Bu nedenle böyle bir sanayide tek bir özel firma ayakta kalabilir. Rakip firmalardan hangisi üretimini diğerlerinden daha fazla artırabiliyorsa o firmanın maliyetleri düşer ve o firma rakiplerini ortadan kaldırır.
Musgrave 'e göre kamu ekonomisinin bir işlevi olan gelir dağılımı işlevini anlatınız.
Musgrave’e göre kamu kesiminin bir diğer önemli işlevi, gelir dağılımı işlevidir. Ancak, kamu kesimi açısından gelir dağılımı işlevini yerine getirmek, kaynak dağılımı işlevini yerine getirmekten daha zordur. Neo klasik iktisat kuramına göre gelir ve servet dağılımının başlangıçta bozuk olmasının nedeni, bireysel yeteneklerin farklılığı ve miras yoluyla elde edilmiş servettir. Bir toplumdaki gelir dağılımı, o toplumun refahını belirleyen en önemli faktör kabul edilir. Gelir dağılımının adil olmadığı bir ortamda, satın alma gücünün yetersizliği nedeniyle kişiler, daha az mal ve hizmet talep edecek, bu durumda piyasalar, gelir düzeyi yeterli olanlar için üretimde bulunacaktır.
Devlet gelir dağılımını düzeltmek amacıyla ekonomiye nasıl müdahale eder?
İlki, asgari ücret düzenlemeleri, istihdama özürlüler, kadınlar vb. için kotalar konulması gibi, doğrudan düzenlemelerle faktör piyasasına müdahale etmektir. İkincisi, vergi ve kamu harcaması politikaları ile kamu iktisadi teşebbüsleri aracılığı ile fiziki sermayenin ve insan sermayesnin yeniden dağılımını gerçekleştirmektir. Üçüncüsü ise yine vergileri Üçüncüsüyse yine vergileri (örneğin, artan oranlı gelir vergisi) ve de sosyal transferleri kullanarak, erdemli malların devlet bütçesinden finanse edilmesiyle gelir dağılımına doğrudan müdahale etmektir.
Musgrave'in kamu maliyesinin görevi olarak değerlendirdiği üçüncü işlev olan ekonomik istikrar işlevini anlatınız.
Ekonomik İstikrar işlevi, mal ve hizmet piyasalarındaki arz talep dengesizliğinden kaynaklanan enflasyon, deflasyon, emek piyasalarında ortaya çıkan işsizlikle ithalat-ihracat dengesizliğinin sonucu olarak ortaya çıkan cari açık gibi makro ekonomik konuları kapsamaktadır. Piyasaların hem maliye hem de para politikası kullanılarak dengelenmeye çalışılması ve belirtilen makro ekonomik sorunların çözümlenmesi kamu kesiminin ekonomik istikrar işlevinin özüdür.
Kamu maliyesinin düzenleme işlevini anlatınız.
Devletin üreticilerin ve tüketicilerin kararlarını düzenleyerek, tekelci unsurları ve dışsallıkları azaltma çabası buna bir örnektir. Ancak, bazı durumlarda tüketicileri korumak için üreticilerin davranışlarının devlet tarafından düzenlemesi gerekmektedir. Düzenlemeler bireylerin keyfiyetini ve özgürlüğünü kurallar koyarak sınırlandırır. Bu düzenlemeler yasayla desteklenen idari bir kurumun kuralları uygulaması anlamına gelir.
Kamu kesiminin kaynak dağılımı, ekonomik istikrar, düzenleme, gelir dağılımı işlevleri birbiri ile uyumlu, birbirlerini destekler nitelikte midirler?
Hayır. Kamu kesiminin işlevleri uyumsuzluk gösterebilmektedir. Bu çerçevede, devletin ekonomik istikrar işlevinin başarısı, kaynak dağılımı ve gelir dağılımı işlevleri tarafından, kısmen de düzenleme işlevi tarafından belirlenmektedir. Bu nedenle devlet, kaynak dağılımı ve gelir dağılımı işlevlerini yerine getirmeye öncelik verdiğinde, ekonomik istikrar işlevini de yerine getirmesi kolaylaşacaktır. Tam tersine, günümüz ekonomilerinin en önemli sorunlarından biri olan enflasyonla mücadele etmek için gelir dağılımının bozulması gerektiği savunulmaktadır.