Türk Vergi Sistemi Dersi 7. Ünite Özet
Diğer Harcama Vergileri
- Özet
Giriş
Vergiler konusuna göre gelir üzerinden, harcamalar üzerinden alınan ve servet üzerinden alınan vergiler olmak üzere üç grupta sınıflandırılmaktadır. Türk vergi sisteminde gelir üzerinden alınan vergiler gelir vergisi ile kurumlar vergisidir. Servet üzerinden alınan vergiler ise veraset ve intikal vergisi, motorlu taşıtlar vergisi ve emlak vergisidir.
Harcamalar üzerinden alınan vergiler ise literatürde muamele vergileri, gider vergileri, tüketim vergileri gibi isimlerle de adlandırılmaktadır. Yaygın kullanımı dikkate alınırsa tüketim vergileri genel tüketim vergisi ve özel tüketim vergisi olarak iki şekilde sınıflandırılmaktadır.
Özel Tüketim Vergisi
Türkiye’de 1985 yılında uygulanmasına başlanan katma değer vergisine ilave olarak, özel tüketim vergisi uygulanmasına geçilmesinin birtakım nedenleri vardır. Bu nedenler; ekonomik ve mali nedenler, Avrupa Birliği mevzuatına uyum ve dağınık bir görünüm sergileyen dolaylı vergi sisteminin sadeleştirilmesidir. Ekonomik ve mali neden olarak, Türkiye’nin içinde bulunduğu gümrük birliği süreci ve yaşanacak gelir kaybının özel tüketim vergisi ile telafi edilmesi gösterilmiştir.
Özel tüketim vergisine konu mallar genellikle lüks mallar, alışkanlık verici ürünler, sürümü yüksek olan bazı ilk maddelerden (petrol ürünleri gibi) ve motorlu taşıtlardan oluşmaktadır. ÖTV tek aşamalı bir tüketim vergisi olup, üretim-tüketim zincirinin üretim, ithalat, ilk iktisap veya müzayede yoluyla satışında bir defaya mahsus olarak alınacağı kanunda açıkça belirtilmiştir.
ÖTV’nin dolaylı vergi gelirleri içindeki payı yaklaşık %30 civarındadır ve bu rakam genel bütçe gelirlerinin önemli bir kısmını oluşturmaktadır.
ÖTV’nin konusunu belirli bir iktisadi süreç (üretim, ithalat, ilk iktisap) içinde bulunan, bu Kanun’a ekli dört listede (I, II, III, IV) sayılan mallar oluşturmaktadır. Hangi aşamada olursa olsun listelerde sayılmayan mallar ile listelerde sayılmakla birlikte belirtilen aşamada bulunmayan mallar üzerinden ÖTV alınamaz.
ÖTVK’ya göre vergiyi doğuran olay malın teslimi, ithali veya ilk iktisabı olarak belirlenmiştir.
Buna göre;
- I, III ve IV Sayılı Listelerde yer alan malların teslimi veya ithali,
- II Sayılı Listede yer alan motorlu taşıtlardan kayıt ve tescile tabi olanların ilk iktisabı veya ithali, tescile tabi olmayanların teslimi veya ithali,
- I, III ve IV sayılı listelerdeki mallar ile II sayılı listedeki mallardan kayıt ve tescile tabi olmayanların özel tüketim vergisi uygulanmadan önce müzayede yoluyla satışı vergiyi doğuran olay olarak belirlenmiştir.
Teslim, bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya adına hareket edenlerce, alıcıya veya adına hareket edenlere devredilmesini ifade eder.
İthalat, vergi konusuna giren malların Türkiye Cumhuriyeti Gümrük Bölgesine girişini ifade eder.
Kanun’a ekli listelerde yer alan mallar için vergi mükellefi ayrı ayrı belirlenmiştir. Buna göre I, III, IV sayılı listelerdeki mallar ile II sayılı listede yer alan kayıt ve tescile tabi olmayan motorlu taşıtlar için verginin mükellefi bu malları imal, inşa ve ithal edenler ile müzayede yoluyla satışını gerçekleştirenlerdir.
Özel tüketim vergisi, bu Kanun’a ekli listelerde yazılı malların karşılarında gösterilen tutar ve/veya oranlarda alınır (ÖTVK md.11/1) ve Kanun’da belirtilen yetki çerçevesinde değişiklik yapmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir.
Özel tüketim vergisi, mükelleflerin yazılı beyanları üzerine tarh olunur. Adi ortaklıklarda verginin ödenmesinden ortakların tamamı müteselsilen sorumlu olmak üzere ortaklardan herhangi birisi tarhiyata muhatap tutulur. Bu vergi, beyannamenin verildiği günde, beyanname posta ile gönderilmişse vergiyi tarh edecek daireye geldiği tarihi takip eden yedi gün içinde tarh edilir. Vergi, beyanname verme süresi içinde ödenir.
ÖTVK’da ekonomik, mali ve sosyal bir takım amaçlar doğrultusunda istisna ve muafiyet uygulamasına yer verilmiştir. Aşağıda ÖTVK’da yer alan istisna ve muafiyet uygulamaları sıralanmıştır:
- İhracat istisnası,
- Diplomatik istisna,
- Petrol arama ve istihsal faaliyetlerinde malların teslimi istisnası,
- Kamu kurumlarına bedelsiz teslim istisnası,
- Engellilere taşıt istisnası,
- Askerî ve güvenlik amaçlı teslim istisnası,
- İthalat istisnası,
Gümrük Vergisi
Gümrük vergisi, mal ve eşyaların bir ülkenin sınırlarından geçişi esnasında alınan vergidir. Esasında mal ve eşyaların ülke sınırından geçişi esnasında alınan tek vergi gümrük vergisi değildir, eş etkili vergiler de mevcuttur. Bu verginin yanında ithalde alınan KDV, ithalde alınan ÖTV ile 1982 Anayasası’nın 167. maddesine göre Cumhurbaşkanına tanınan yetkiye istinaden getirilen ek mali yükümlülükler bu niteliktedir.
Ülkemizde gümrük mevzuatı 4458 sayılı Gümrük Kanunu ve bunun alt mevzuatı ile düzenlenmiştir. Gümrük vergisi ile diğer eş etkili vergiler Gümrük Kanunu ile düzenlenmiştir.
Gümrük vergisinin konusunu, Türkiye Cumhuriyeti gümrük bölgesine giren ve Türk Gümrük Tarife Cetvelinde yer alan eşya oluşturmaktadır.
Gümrük vergisinde vergiyi doğuran olay, Türk Gümrük Tarife Cetvelinde yer alan eşyanın Türkiye Cumhuriyeti gümrük bölgesine girmesidir. Türkiye Cumhuriyeti kara suları, iç suları ve hava sahası gümrük bölgesini oluşturur.
Gümrük Kanunu’nda mükellef yerine yükümlü tabiri kullanılmıştır. Gümrük vergisinin mükellefi, gümrük yükümlülüğünü yerine getirmekle sorumlu bütün kişilerdir.
Verginin Matrahı (Gümrük Kıymeti) ve Tarifesi Gümrük vergisi İstatistik Pozisyonlarına Bölünmüş Türk Gümrük Tarife Cetveline göre belirlenir. Her biri farklı eşya grubunu oluşturan ve 99 fasıldan oluşan cetvelde eşyanın tanımı, pozisyon numarası (G.T.İ.P.-Gümrük Tarifesi İstatistik Pozisyonu), ölçü birimi ve vergi oranı yer alır.
Gümrük vergisi, genellikle yükümlünün yazılı veya sözlü beyanı üzerine gümrük idaresi tarafından vergi dairesi sıfatıyla tarh olunur. Yazılı beyan kural olarak gümrük giriş beyannamesi aracılığıyla yapılır.
Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi
Banka ve sigorta muameleleri vergisi (BSMV), finansal işlemleri vergilendiren bir vergi olup, 13.07.1956 tarihli ve 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu’nun ikinci kısmında yer alan 28-33. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Gider Vergileri Kanunu 1985 yılında KDVK’nın yürürlüğe girmesinden önce uygulanan genel nitelikli tüketim vergisiydi.
Gider Vergileri Kanunu’nun 28. Maddesinde BSMV’nin konusu işlemi yapandan hareketle belirlenmiştir. Bu yönüyle BSMV, vergi kanunları içinde verginin konusunu mükelleften hareketle tanımlamada ilk ve tek kanun olma niteliğine sahiptir.
Verginin mükellefi, banka, sigorta şirketleri ve Bankerlerdir. 6802 sayılı Kanun’un 28. maddesinde vergiyi doğuran olay, yapılan muamele sonucu her ne şekilde olursa olsun nakden veya hesaben lehe para alınması olarak belirtilmiştir.
6802 sayılı Kanun’un 31. maddesine göre banka ve sigorta muameleleri vergisinin matrahı lehe alınan parasal tutardır. Kambiyo alım ve satım muamelelerinde ise, kambiyo satışlarının tutarı vergiye matrah olur.
BSMV’de vergilendirme takvim yılının birer aylık dönemleri itibarıyla yapılmaktadır. Vergilendirme dönemi içinde gerçekleştirilen işlemler bir beyanname (hizmet vergisi beyannamesi) ile takip eden ayın 15. günü akşamına kadar beyan edilir ve aynı süre içinde ödenir.
BSMV’de tarha yetkili daire vergilendirmeye tabi işlemlerin yapıldığı yer vergi dairesidir.
6802 sayılı Kanun’un 29. maddesinde istisna ve muafiyetler sıralanmıştır. Vergiden istisna edilen işlemlerden bazıları; bankaların kendi şubeleri arası yaptığı işlemler, hisse senedi ve tahvil gelirleri, masraf karşılığı müşteriden alınan paralar, ortaklardan ve iştiraklerden sağlanan karlar, arbitraj işlemleri, konut kredisi faizleridir.
Özel İletişim Vergisi
Özel iletişim vergisi (ÖİV) Türk vergi tarihine 26 Kasım 1999’da kabul edilen “17.8.1999 ve 12.11.1999 Tarihlerinde Marmara Bölgesi ve Civarında Meydana Gelen Depremin Yol Açtığı Ekonomik Kayıpları Gidermek Amacıyla Bazı Mükellefiyetler İhdası ve Bazı Vergi Kanunlarında Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile bir “Dayanışma Vergisi” olarak girmiştir.
Verginin konusunu telekomünikasyon hizmetleri oluşturmaktadır. Verginin mükellefi vergi konusuna giren işlemleri gerçekleştirmek üzere faaliyette bulunan işletmelerdir. Vergiyi doğuran olay, telekomünikasyon hizmetinin ifasıdır.
Verginin matrahı advalorem esasa göre belirlenmiştir. ÖİV’nin matrahı, katma değer vergisi matrahını oluşturan unsurlardan oluşmaktadır. ÖİV’de vergilendirme takvim yılının birer aylık dönemleri itibarıyla yapılmaktadır.
Şans Oyunları Vergisi
6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu’nun 40. maddesi ile düzenlenen şans oyunları vergisi, 14.3.2007 tarihli 5602 sayılı Şans Oyunları Hasılatından Alınan Vergi, Fon ve Payların Düzenlenmesi Hakkında Kanun’unda yapılan değişiklikle bu kanun kapsamına alınmıştır.
Verginin konusu, her türlü şans oyunları faaliyetinden elde edilen hasılattır. Verginin mükellefi, kendisine şans oyunları tertip etme hak ve yetkisi verilmiş kurumlardır. Vergiyi doğuran olay, düzenlenen şans oyunlarına iştirakçinin katılmasıdır.
Verginin matrahı, şans oyunlarından elde edilen hasılat tutarıdır. Verginin oranı, spor müsabakalarına dayalı müşterek bahislerde %5, at yarışlarında %7 ve diğer şans oyunlarında %10’dur. Vergilendirme dönemi, faaliyet gösterilen takvim yılının birer aylık dönemleridir.
Damga Vergisi, Değerli Kâğıtlar Vergisi ve Harçlar
Damga vergisi kâğıda dayalı hukuksal bir sonuç elde edilmesi için ispat gücünü veren kamu “izninin” karşılığı; Değerli kâğıtlar vergisi “kâğıdın bedeli”; Harçlar ise kamunun sunduğu hizmetlere karşılık bu hizmetten yararlananların ödediği parasal değerlerdir.
Damga vergisi, gerçek ya da tüzel kişilerin gerçekleştirdikleri hukuki işlemlerde kullanılan belgelere (kâğıt ya da elektronik veri) ispat gücü kazandırarak hukuki geçerlilik sağlamak amacıyla alınan “resim” niteliğinde bir mali yükümlülüktür.
Verginin konusunu Kanun’a ekli (1) sayılı tabloda yazılı kâğıtlar oluşturmaktadır. Kâğıtlar terimi, yazılıp imzalamak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade eder.
Damga Vergisinin mükellefi kağıtları imza edenlerdir. Damga vergisinde vergiyi doğuran olay vergiye konu olan kâğıtların düzenlenmesidir. Damga vergisinde matrah bazı kağıtlar için advalorem, bazı kağıtlar için ise spesifik esasa göre belirlenmiştir.
Damga vergisi; basılı damga konulması suretiyle, makbuz verilmesi suretiyle ve istihkaktan kesinti yapılması suretiyle ödenir.
Harç, belli bir kamu hizmetinden yararlanma karşılığında ödenen bedeldir. Diğer bir ifade ile harç, yarı kamusal nitelikte kamu hizmeti sunan kamu kuruluşlarının sundukları hizmetlerden doğrudan doğruya yararlananlardan, faydalanma karşılığı alınan parasal tutarları ifade etmektedir.
Harcın konusu: Harçlar Kanunu’nun 1. maddesinde belirtilmiştir. HK’ya göre alınacak harçlar; yargı harçları, noter harçları, vergi yargısı harçları, tapu ve kadastro harçları, konsolosluk harçları, pasaport, ikamet tezkeresi, çalışma izni, çalışma izni muafiyeti, vize ve Dışişleri Bakanlığı tasdik harçları, gemi ve liman harçları, imtiyazname, ruhsatname ve diploma harçları, trafik harçlarından oluşmaktadır.
Harcın mükellefi: Harç konusu hizmetten yararlananlardır. Harçta vergiyi doğuran olay: Harca tabi işlemin resen veya mükellefin talebi üzerine yapılamasıdır. Harcın Tutarı: Harç nisbi ve maktu tutarda alınmaktadır.