aofsoru.com

Medya Ekonomisi ve İşletmeciliği Dersi 4. Ünite Özet

Basın İşletmeciliği

İşletme Türleri

İşletme, üretim etkinliklerini bir araya getirerek ekonomik mal ve hizmetler üretmek ve/veya pazarlamak amacıyla etkinlikte bulunan ekonomik birime denilmektedir.

Bir işletmenin üretim yapabilmesi için beş unsura gereksinim bulunmaktadır. Bunlar, yer, sermaye, emek, girişimci ve teknolojidir.

İşletmeler, bazı etkenler dikkate alındığında şu gruplarda incelenebilir:

  • Ürün türüne göre işletmeler,
  • Üretim araçlarına göre işletmeler,
  • Büyüklüklerine göre işletmeler,
  • Yasal yapılarına göre işletmeler.

İşletmeler, üretilen ürün türüne göre; Sanayii, madencilik, ticaret, banka, taşıma, tarım, hizmet vb. şeklinde sınıflandırılmaktadır. Üretim araçlarının mülkiyetine göre sınıflandırıldığında ise, özel işletmeler, kamu işletmeleri ve karma işletmelerden söz edilebilir. Özel işletmelerin sermayesinin büyük bölümü ya da tamamı özel kişilere aittir. Kamu işletmelerinin sermayesinin tamamı ya da büyük bölümü kamu tüzel kişilerine aittir. Karma işletmeler de, sermayelerinin bir bölümü özel, bir bölümü de kamuya ait olan ve her iki işletmenin yapısal özelliğine sahip olan işletmelerdir.

Büyüklüklerine göre işletmeler 5 grupta toplanmaktadır. Bunlar; yarım işletmeler, küçük işletmeler, orta büyüklükte işletmeler, büyük işletmeler ve dev işletmelerdir. Yarım işletmede bir tek işgören çalışmaktadır. Küçük işletmede 1 ile 6 arası insan çalışmaktadır. Orta büyüklükte işletmelerde de, 6 ile 50 arası insan görev yapmaktadır. 50’den fazla insanın çalıştığı işletmeler ise büyük işletmelerdir. Dev işletmelerde ise, işgörenlerin sayısı 2000’den fazladır.

Yasal yapılarına göre işletmeler üçe ayrılmaktadır. Bunlar, kişi işletmeleri, sermaye işletmeleri ve kooperatiflerdir. Kişi işletmesi kendi içerisinde, tek kişi işletmeleri, adi işletmeler, kolektif ve komandit şirketler olmak üzere dört gruba ayrılmaktadır. Tek kişilik işletmelerde, emek, sermaye ve sorumluluk tek kişinin kontrolündedir.

Sermaye işletmeleri, sermayeye dayalı işletmelerdir. İşletmeye sermaye getiren herkes ortak olabilir. Kişi işletmelerinden en büyük farkı ise, işletme ortaklarının sermayeleri kadar işletme alacaklarına karşı sorumlu olmasıdır. Sermaye işletmeleri, üç başlıkta gruplanmaktadır. Bunlar, anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerdir.

Kooperatifler ise, Türk Ticaret Kanunu’na göre, en az 7 ortak bir araya gelerek ortaklarının belirli ekonomik çıkarlarını ve özellikle meslek ve geçimlerine ait gereksinimlerini karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacı ile kurulabilmektedirler.

Basın İşletmeciliğinin Gelişimi

1476’da William Caxton İngiltere’de ilk matbaayı kurmuştur. Ancak, ilk kitabın basılması 1513’e denk gelmiştir. 1638’de Puritenler, Harvard/Amerika’da ilk matbaayı kurmuşlardır. William Bradford, Amerika’da ilk kez Massachussetts dışında, önce Philadelphia’ya sonra da New York’a matbaayı taşımıştır. 1811’de Alman Fredrich Koenig buharla çalışan silindir matbaayı geliştirmiştir. 1824’de Peter Mark Roget, sinemayı geliştirmiştir. 1839’da süreç daha pratik hale taşınmıştır. 1827’de Washington’da el matbaası geliştirilmiştir. 1830-1833 arasında David Napier, buharla çalışan ve saatte binlerce baskı yapan matbaa makinesini geliştirmiştir. 1839’da Louis Daguerre ve Joseph Niepce, pratik fotoğrafik süreci geliştirmiştir. 1844’de Samuel F.B. Morse, habercilikte “çığır açan” telgrafı bulmuştur. 1846’de rotatif matbaa bulunmuştur. 1863’de, William Bullock, veb baskıya geçmiştir. Böylelikle, sayfanın iki tarafına da baskı yapabilmiştir. 1866’da ilk trans-atlantik kablo tamamlanmıştır. 1876’da Alexander Graham Bell, telefonu bulmuştur. 1878’de ise, Thomas A. Edison ilk fonografı geliştirmiş, 1879’da da elektrik ışığını bulmuştur. 1885’de Ottmar Mergenthaler, ilk linotip makine için patent almıştır. 1893’de The World gazetesi, renkli baskıya geçmiştir. 1895’de, Gugliemo Markoni, ilk kez, telsiz telgrafik işareti, bir mil uzaklığa; 1901’de de, Atlantik ötesine göndermiştir. 1906’da Lee De Forest, olası radyo sesi yayınında kullanılacak vakum tüpü geliştirmiştir.

Türkiye’ye bakıldığında kitap basımcılığının Batı‘dakinden daha sonra başlatıldığı ve sonraki yıllarda yapıldığı anlaşılmaktadır. Osmanlı İmparatorluğu’nda ilk kitap basımı 1729 yılında İbrahim Müteferrika tarafından yapılmıştır. İlk gazete Takvim-i Vakayi 1831 yılında çıkarılmıştır. Bu gazete resmi gazetenin başlangıcı olarak kabul edilmektedir. Türkiye’de ilk radyo yayıncılığı ise, 1927 yılında başlatılmıştır. Televizyon yayıncılığının da, 1960’ların sonunda Ankara’da başlatıldığı bilinmektedir. Basın endüstrisinin en belirgin özelliklerinden biri, 20. yüzyılda teknolojik atılıma geçmesidir. Ofset baskı, bilgisayarlaşma gibi teknolojik gelişmelerin basın alanında kullanılmaya başlanması bu yüzyıla denk gelmiştir. Günümüzde medya alanında görülen tekelleşme eğilimine de bağlı olarak teknolojik gelişmeler son sürat devam etmektedir. Dünyada en büyük, güçlü ve modern basın işletmeleri Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunmaktadır. Türkiye de bu alanda azımsanmayacak bir atılımı gerçekleştirmiştir.

Basın ve Basın İşletmelerinin Özellikleri

Üretimi yapılan mallar açısından basım işletmeleri üç grupta toplanmaktadır. Birinci grupta işletmeler, çoğunlukla tüketicilere seslenen, gazete, dergi, tebrik kartı gibi malları üretip pazarlamaktadır. İkinci grupta, özel üretim yapan, uzmanlaşmış işletmeler bulunmaktadır. Örneğin, kitap basımı yapan işletmeler gibi. Üçüncü grupta ise, siparişle çalışan büyük çaplı işletmeler yer almaktadır.

Basım işletmelerinin üretim yapısı, işletmeden işletmeye değişebilmektedir. Bunun nedeni, üretilen mala bağlı olarak, farklı baskı sistemleri, farklı hammadde ve işçilik kullanılmasıdır. Finansal olanaklar da üretim yapısını etkilemektedir. Basın işletmeleri ise, haber, eğlence, eğitim programları üretmektedir.

Kitle iletişim araçlarının temel işlevi üç başlıkta toplanabilir. Bunlar bilgilendirme, eğitim ve eğlendirme işlevleridir. Basın işletmeleri, haber, resim, kâğıt, mürekkep, boya, makine, donanım, insan gücü vb. girdileri alıp, bunları belirli düzeyde bir baskı ve yayın teknolojisi ile bir araya getiren ve sürecin sonunda elde ettikleri malı örneğin gazete ve dergiyi, tekrar çevresine veren birimlerdir. Ancak, basın işletmelerinin ürettikleri mallar, fiziki özelliklerinden dolayı değil, üzerlerindeki haber ve fikirlerden dolayı önem taşımaktadır. Nitekim basın işletmeleri hizmet işletmeleri durumundadır. Teknoloji bu aşamada önem taşımaktadır. İşletme büyüklüğü açısından basım ve basın işletmeleri, küçük, orta ve büyük işletmeler olarak ayrılmaktadır. Çalıştırılan işçi, makine ve donanım, toplam satış rakamları büyüklük ölçeği olarak alınabilir.

Basın İşletmelerinin Kuruluşu

Bir basın işletmesi kurmak için karar vermeden önce Talep, uygunluk, rekabet durumu, mal, maliyet, pazarlama vb. sorunların aşılması gerekmektedir. Basım ve basın işletmelerinde talep, işletmeye gelecek siparişler ya da mamul tiplerine pazarda doğacak talep olarak düşünülmektedir. Basın işletmelerinin en temel işlevi kitle iletişim hizmeti üretmektedir.

Basın işletmelerinde verilecek hizmetin nicel ve nitel açıdan yeterli olması için, maliyetlerin yeterli derecede düşük olmasına dikkat edilmelidir. Nitekim basın işletmesi kâr etmek için varlığını koruyacaktır. Ayrıca, alıcı için uygun bir fiyat konulmalıdır. Bir hizmetin maliyeti yükseldikçe, alıcısının sayısı düşebilir. Bu da, basın işletmeleri için istenen bir durum değildir. Basın işletmesinin pazara hâkim olması gerekecektir. Nihayet, basın işletmesi temel faktörünü belirlemelidir.

Basın işletmesinin kurulması ve başarılı olması için her adımda, en ince noktalara kadar proje hazırlanması gerekir. Bu amaçla bazı konularda, bilgiler toplanmalı, değerlendirilmelidir. Bundan sonra, yatırım konularından biri seçilmelidir. Buna ön proje etüdü denmektedir. Söz konusu konular ise şunlardır:

  • Yatırım için gerekli hammadde durumu,
  • Yatırım konusu mamulün iç ve dış pazar durumu,
  • Projenin büyüklüğü ve yeri,
  • Üretimi yapılacak mal ve hizmetin maliyeti,
  • Yatırım gerçekleştirebilmek için gerekli kapasite,
  • Yatırım tutarının hesaplanması,
  • Yatırım finansmanı

Ön proje etüdünü, değerlendirme aşaması oluşturur. Değerlendirme sonuçları yatırım için uygun çıktığında, yatırımı gerçekleştirme etkinlikleri başlatılır. Bir başka deyişle, yatırım kararı alınır. Bu aşamadan sonra kesin proje hazırlanır. Proje uygulaması tamamlandığında ise, işletme üretime hazır hale gelmiştir demektir.

Kuruluş yerinin belirlenmesi de önemlidir. İşletmenin yeri, rekabet için avantaj sağlayabilir. Basın işletmelerinde kuruluş yerinin anlamı üretim yapılan yer anlamına gelir ve oldukça önemlidir. İşletmede verimliliğin, ekonomikliğin ve kârlılığın sağlanması için yatırım yerinin en uygun yer olması zorunludur. Basın işletmelerinin kuruluş yeri seçimi için en uygun yer seçiminde bazı faktörleri göz önüne almak gerekir. Bunlar, ekonomik, sosyal, psikolojik ve politik faktörler başlıklarında toplanmaktadır.

Kuruluş yeri belirlendikten sonra, işletmenin içerinde üretim araçlarının hangi düzene göre yerleştirileceğine ilişkin çalışmalar başlatılmaktadır. İşyeri düzeni, kuruluş yeri ile başlayarak üç aşamada tamamlanır. Bu aşamalar şunlardır:

  1. Konum içinde bölümlerin düzenlenmesi,
  2. Bölüm içinde makinelerin ve gereçlerin düzenlenmesi,
  3. Bireysel iş istasyonlarının düzenlenmesi

Bu aşamaları kapsayan işyeri düzeni, işletmenin üretim ve hizmet bölümlerinin teknik ve ekonomik yerleşmesini ve bölümler arası ilişkilerin düzenlemesini sağlamaktadır.

Basın ve Basın İşletmelerinin İç Örgütlenmesi

Örgütlenme, işletmenin temel amacını gerçekleştirmek amacıyla yapılacak işler ve bu işleri gerçekleştirecek kişilerin belirlenmesi ve bu kişiler arasındaki ilişkilerin saptanmasıdır. Basın işletmelerinde örgütlenmeyi aşağıdaki beş başlıkta toplamaktadır:

İşleve göre örgütlenme: Bu örgütlenmeye göre, aynı işi yapan kimseler bir çerçevede toplanmaktadır.

Yere göre örgütlenme : Basın işletmeleri, farklı şehirlerde örgütlenebilmektedir. Örneğin Ankara, Adana, Erzurum gibi şehirlerde örgütleri bulunabilmektedir.

Konuya göre örgütlenme : Günümüzde medya alanında tekelleşme eğilimi yaşanmaktadır. Bir gazete, bir televizyonla çapraz tekelleşme içerisine girmektedir. Dikey ve yatay tekelleşme örnekleri de bulunmaktadır. Bunların örgütlenmesi, tek bir çatı altında olabilmektedir.

Araçlara göre örgütlenme : Matbaa içerisindeki farklı araçlar, farklı yönetimler altında örgütlenebilmektedir.

Zamana göre örgütlenme : Medya kurumlarında, farklı zamanlarda farklı kişiler çalışabilmektedir. Örneğin, muhabirler, gündüz ve gece muhabirleri olarak ayrılmaktadır.

Bir Basın İşletmesinde İşlevlere Göre Temel Bölümler

Günlük bir gazete, iki bölümden oluşmaktadır. Bunlar, yazı işleri ve ticari bölümdür. Bu iki bölüm de alt başlıklara sahiptir. Yazı işleri bölümü, reklam dışında kalan tüm materyali hazırlamakla sorumludur. Haber bölümü ve yayım bölümü olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır. Ticari bölüm ise, ilan ve reklam, tiraj bölümü, pazarlama bölümü ve matbaa bölümlerinden oluşmaktadır. Ticari bölüm, işletmenin gelir üretmekle görevli tüm bölümlerini kapsamaktadır. Finans müdürü ve genel yayın müdürü tarafından yönetilir.

Bir basın işletmesinde makineleşme ne kadar artarsa artsın, insan gücüne gereksinim olacaktır. Bu anlamda, personel bölümünün ve personel yönetimi ile sorumlu kişinin belli başlı görevleri şöyle özetlenebilir:

  • İşletmenin personel gereksinmesini ve işe alma politikasını belirlemek ve uygulamak,
  • İş analizlerini yapmak,
  • Personeli işe alıştırmak, işletme içi eğitim programları düzenlemek, bu amaçla eğitim ve araştırma kurumlarıyla işbirliği yapmak,
  • Personelle ilgili sorunların çözülebilmesi için üst yönetime ve alt basamak yöneticilerine danışmanlık yapmak,
  • İşletme politikasının personel yönünden değerlendirmesini yapmak ve ilgili birimlere bilgi alışverişini sağlamak,
  • İşletmede çalışma koşullarıyla ilgili her türlü iyileştirici önlemi almak, sosyal etkinlikleri yürütmek,
  • Personelin işten ayrılma, izin ve emeklilik işlemlerini yürütmek.

İşletmelerde, iyi bir ücret düzeninin kurulması, uygulanacak ücret sisteminin belirlenmesi ve yürütülmesi de personel bölümünün görevleri arasındadır. İyi bir ücret sisteminin, çalışanların fizyolojik, biyolojik ve psikolojik beklentilerine uygun olması gerekir.

Basın İşletmelerinde Yönetim Yapısı

Basın işletmeleri, büyüklük açısından birbirinden farklılık göstermektedir. Yerel bir basın işletmesiyle, ulusal bir basın işletmesinin yönetim yapısı farklı olabilir. Ancak, yerel gazeteler, ulusal gazeteleri örnek aldığından birbirlerine benzeme olasılıkları da bulunmaktadır.

Bir basın işletmesinde yer alan birimleri şu şekilde açıklamak mümkündür: Başta yayıncı bulunmaktadır. Yayıncıya bağlı olarak, genel yayın müdürü ve finans müdürü vardır. Sayfa sekreteri de, bu aşamada görev almaktadır. Genel yayın müdürüne bağlı olanlar ise şunlardır: Sorumlu müdür, yazı işleri müdürü ve haber müdürü. Haber müdürünün altında da şunlar bulunmaktadır: Şehir, devlet, dünya, ekonomi, spor, fotoğraf, sanat vb. Öte yandan, finans müdürüne bağlı olarak da pazarlama, tiraj, reklam, üretim ve diğerleri bulunmaktadır. Çalışma birimleri bu şekilde açıklanmış bir gazetede önemli yöneticiler ise, tepeden aşağıya doğru şu şekilde sıralanmaktadır: Yayıncı, finans müdürü, genel yayın yönetmeni, sorumlu müdür, yazı işleri müdürü, haber müdürü, tiraj müdürü, pazarlama araştırmaları müdürü, üretim müdürü ve promosyon müdürü.

Bir gazetenin hazırlanması ve okuyucuya ulaşması aşamaları şöyledir:

Haber konularının muhabirlere dağıtılması,

  • Özel haber yapılması,
  • Haberlerin toplanması,
  • Sayfaların hazırlanması,
  • İlan ve reklamların toplanması,
  • Gazetenin basılması ve dağıtılması,
  • Satılması.

Basın İşletmelerinde Organizasyon Yapısı

Bir işletmede beş tür organizasyon yapısından söz etmek mümkündür. Bunlar, dikey organizasyon yapısı, dikey kurmay organizasyon yapısı, dikey-fonksiyonel organizasyon yapısı, fonksiyonel organizasyon yapısı ve matriks organizasyon yapısıdır.

Dikey organizasyon yapısına sahip basın işletmelerinde, ilişkiler dikey ve dolaysızdır. Hiyerarşik basamaklar arasında, yukarıdan aşağıya doğru emir komuta zinciri bulunmaktadır. Bu komuta, basın işletmesinin sahibinden matbaada çalışan bir işçiye doğru dikey olarak inmektedir. Dikey kurmay organizasyon yapısına sahip basın işletmelerinde, basamaklar arasında dikey ve dolaysız ilişkiler bulunmaktadır. Ancak, dikey organizasyon yapısından farklı olarak, dikey ilişkiler dışında yöneticilere önerilerde bulunan uzman kişiler ve bölümlerle olan ilişkiler de bulunmaktadır. Başka bir ifadeyle, etkinlikler komuta birimlerine ek olarak, kurmay birimlerce de sürdürülmektedir. Dikey-fonksiyonel organizasyon yapısı, genişleyen ve modernleşen bir basın işletmesinde gerekli ve gereksinim duyulan ilişkilere yanıt vermektedir. Dikey-fonksiyonel organizasyon yapısına sahip bir basın işletmesinde, bir bölümden sorumlu bir yönetici başka bir bölümde çalışan birine emir verebilir. Böylece, kurmay yetkiler dağıtılmış olur. Bu durumda, klasik ast-üst ilişkileri ortadan kalkmakta ve bir ast, birden fazla üstten emir alabilmektedir. Dikey-fonksiyonel organizasyon yapısı, basın işletmelerinin iç içe girmiş etkinliklerinin yerine getirilmesinde önemli derecede yararlar sağlayabilmektedir.

Fonksiyonel organizasyon yapısı, talebe yanıt verecek bir modeldir. Bu yapıda, bir çalışan, birden çok yöneticiden emir almaktadır. Bu durumda, uzmanlar, danışman değil yetki ve otoriteye sahip çalışan durumuna gelmektedir. Bu yapının avantajları bulunmaktadır. İşbölümü ve uzmanlaşmadan en rasyonel biçimde yararlanılır. Bu yapıda uyumlu bir çalışma ortamından söz edilebilir.

Basın işletmelerinde, iki dikey yetkinin bir arada kullanıldığı organizasyon yapıları da bulunmaktadır.

Buna ise, matriks organizasyon yapısı denilmektedir. Bu organizasyon, etkinliklerin fonksiyon esasına göre bölümlendirildiği bir organizasyon içinde, proje ya da ürünlere göre organizasyonun yer aldığı bir yapıdır. Böylesi bir organizasyon yapısında, yetkilerin biri proje yöneticileri; diğeri de, fonksiyonel yöneticiler tarafından kullanılır.

Basın İşletmelerinde Yönetim Şekilleri

Basın işletmelerinde farklı yönetim şekilleri bulunmaktadır. Bunların uyguladıkları yöntem de, farklı ve kendine özgü olmaktadır. Likert’in modelinde, dört tür yönetim şekli bulunmaktadır. Bunlar, “tam otokratik, ılımlı otokratik, danışmacı ve katılımcı” olarak belirlenmiştir.

Tam otokratik yönetim şeklinde, yöneticilerin çalışanlara güveni yoktur. Çalışanlar, korku ve cezalandırmayla yönlendirilir.

Ilımlı otokratik yönetim şekli, tam otokratik yönetim şeklinin, biraz da olsa yumuşatılmış biçimidir. Kuşkusuz, bu yönetim şeklinde de kararlar üstler tarafından alınmaktadır. Ancak kısıtlı da olsa, astların görüşlerine başvurulmaktadır. Bu durum, üstlerin astlara bir ayrıcalığı olarak değerlendirilmektedir. Astlar, kararların alınmasında sınırlı derecede esneklik ve özgürlüğe sahiptir. Onlara, kontrol edilmek üzere yetki de devredilebilir.

Danışmalı yönetim şeklinde, astlar, tam otokratik ve ılımlı otokratik yönetim şekillerinde olduğundan daha önemli konumdadır. Amaçların belirlenmesi ve kararların alınması sırasında onların görüşlerine de başvurulmaktadır. Astlara, işin nasıl yapılacağı konusunda önemli derecede özgürlük tanınmaktadır.

Katılımcı yönetim şeklinde ise, amaçların belirlenmesi ve kararların alınmasında tam katılım söz konusudur. Bilgiye önem verilir ve bu, otoritenin gücünden daha anlamlıdır. Böylelikle, bir basın işletmesinde kararların alınması tüm organizasyona dağıtılmıştır. Bu sisteme aynı zamanda katılımcı grup da denilmektedir. Basın işletmesinde, zaman zaman gruplar oluşturulur ve bu grupların tasarrufları doğal olarak ödüllendirilir. Ayrıca, gruplara yetki devredilir ve kendi başlarına etkinlikte bulunmaları sağlanır. Anlaşılacağı üzere, iletişim çift yönlü olarak akmaktadır. Bir başka deyişle, iletişim, yukarıdan aşağıya doğru olmasının yanında; aşağıdan yukarıya doğru da olabilmektedir.

Basın İşletmelerinde Haber Üretim Sürecine Etki Eden Unsurlar

George Gerbner’ın (1973) kültürel göstergeler projesinin, kurumsal süreç çözümlemesi başlığındaki önermelerinin, basın işletmelerinde haber üretim sürecine etki eden unsurlar olarak kullanılması oldukça yararlıdır. Ona göre, kurumsal güç (iktidar), o kurumu oluşturan otoriteler, yönetim, meslektaşlar (çalışanlar), rakipler, uzmanlar ve diğerlerinin destekleri üzerine kurulmaktadır. Otoriteler, siyasi baskı kurabilirler; patronlar, para sağlayabilirler ya da çekebilirler; yönetim işe alabilir ya da işten atabilir; yardımcılar fazla mesai yapar ya da hizmeti durdurabilirler; meslektaşlar işi bırakabilirler; örgütler destekleyebilir, protesto edebilir ya da boykot yapabilir ve sonuçta kamuoyu okumayı, seyretmeyi, seçmeyi ya da almayı durdurabilir. Gerbner’a göre, gücün sistematik uygulamaları, kurumsal rolleri ve gücün merkeziyle olan ilişkilerinde yatmaktadır. Bu süreci çözümlemek amacıyla oluşturulan bir şema, gücün rollerini tanımlama (ayırt etme), güçlerini bazı kaynaklarını önerme ve medyanın neyle iletişimde bulunacağını etkileyen işlevleri tanımlama gereksinimini gösterir. Gerbner, dokuz tür güç rolü ya da grubunu saptamaktadır. Bunlar şu şekildedir:

  • Otoriteler
  • Patronlar
  • Yönetim
  • Yardımcılar
  • Meslektaşlar
  • Rakipler
  • Uzmanlar
  • Örgütler
  • Kamular

Yukarı Git

Sosyal Medya'da Paylaş

Facebook Twitter Google Pinterest Whatsapp Email