İnternet Yayıncılığı Dersi 8. Ünite Özet
İnternet Tasarımı
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Giriş
İnternet yayıncılığında, içeriğin oluşturulması kadar önemli olan bir nokta da, içeriğin nasıl sunulacağıdır. Başarılı bir internet yayını için, kullanıcıların aradıklarını kolayca bulabilecekleri, gezerken kaybolmayacakları internet yayını tasarlamak gereklidir. Aradığını bulamayan, sayfada kaybolan ziyaretçiler, bir fare hareketiyle yayınınızı terk edebilir.
Tasarım açısından bakıldığında, bir tarafta tasarımcı, diğer tarafta ise ziyaretçi vardır. Ziyaretçinin ve tasarımcının ulaşmak istediği hedefler birbirine benzer. Ziyaretçi bilgi, hizmet, ürüne ulaşmak veya diğer insanlarla etkileşim kurmak ister. Tasarımcıysa içeriği, en anlaşılır ve etkili bir şekilde ziyaretçilere ulaştırmayı amaçlar. Her ikisinin de amaçlarına ulaşması sağlayacak anahtar kavram içeriktir.
Tasarım İlkeleri
İşlevsel ve göze hoş gelen internet tasarımları için bazı tasarım ilkelerine dikkat edilmelidir.
Basitlik: İnternet tasarımında, ilgili ilgisiz her şeyi siteye eklemeye çalışmak sıklıkla yapılan hatalardan biridir. İnternet yayınının bir hedefi ve her sayfasının bir amacı olduğunu unutulmamalıdır. Ziyaretçilerin de sayfada yer alan her şeye odaklanmaları mümkün değildir. Bu noktada tasarımcının amacı, ziyaretçilerin yayının hedefleri doğrultusunda aradığını kolaylıkla bulmasını sağlamaktır.
Denge: Denge, sayfada yer alan öğelerin yerleşimiyle ilgili bir kavramdır. Denge kavramını anlamak için tahterevallileri düşünebiliriz. Her iki yanındaki ağırlıklar eşit olduğu zaman dengededir. Bir tarafta düşük ağırlıkla iki insan, diğer tarafta daha ağır bir insan oturduğunda da denge sağlanabilir. Tasarımda da aynıdır. Sayfanızın sol tarafına küçük objeler yerleştirmişseniz sağ tarafına da onları dengelemek için büyük bir obje yerleştirebilirsiniz. Denge sadece objelerin büyüklüklerinden etkilenmez, onların koyuluk ve açıklıkları ile de sağlanabilir.
Simetrik Denge: Sayfa yatay veya dikey olarak tam ortadan iki ayrıldığında, içeriğin çizginin her iki tarafına eşit dağıldığı dengedir. Bu sayfalar, durağanlık ve sakinlik duygusu yaratır. Tasarıma yeni başlayanlar tarafından sıkça kullanılan bir yöntemdir.
Asimetrik Denge : Birbirine benzemeyen görsel öğeler arasında dinamik bir düzen sağlanan dengedir. İnformal denge de denilmektedir. Simetrik dengede olduğu gibi bir optik ağırlık merkezi vardır. Ama bu sayfanın geometrik merkezinden, yani ortasından farklı bir yerdedir. Asimetrik denge kurularak farklı ve özgün tasarımlar oluşturulabilir.
Radyal Denge: Sayfadaki unsurların merkezi nokta etrafında yayılmış şekilde bulunduğu denge biçimidir. Burada görsel odak noktasını ve etrafındaki dengeyi oluşturmak kolaydır.
Kontrast ve Vurgu: Kontrast, sayfada bulunan öğeler arasındaki farklılık veya karşıtlıktır. Bir objeyi diğerlerinden veya sayfa zemininden ayırt edilebilmesini sağlayan görsel farklılıklar kontrast kavramıyla ifade edilir. Kontrast denildiğinde çoğunlukla zıt renklerin oluşturduğu farklılıklar akla gelir. Oysaki sayfadaki her unsur arasında kontrastlık oluşturulabilir. Renk, büyüklük, fiziksel farklılık ve sayfa içinde konumlandırma, kontrast oluşturmada kullanılan yöntemler arasındadır.
Tekrarlama: Tekrarlama ya da ritim, günlük hayatta devamlı karşılaştığımız doğal bir olaydır. Güneş doğar ve batar, dört mevsim, birbirini takip ederek yaşanır. Hepsi bir sıra içinde tekrar eder. İnsan beyni tekrar eden unsurları algıladığında, sonradan karşılaşacağı örnekleri tanımak ve yorumlamak için bir kural oluşturur.
İnternet tasarımı için de aynıdır. Tekrar eden unsurlar kullanılarak okuyucu sayfa içinde rahatlıkla yönlendirilebilir, sayfanın ve yayının bir bütün olarak görünmesi sağlanabilir. Başlıkların büyük veya koyu renkle yazılması, ziyaretçilerde her bir başlıkla yeni bir bölümün başladığı algısının oluşmasına neden olacaktır. Bunun bir kere öğrenilmesi, ziyaretçilerde her başlıkta benzer bir algının oluşmasını sağlayacaktır.
Bütünlük: İnternet tasarımında en önemli ve dikkat edilmesi gereken tasarım ilkesi, bütünlük veya uyumdur.
Tasarım içindeki görsel unsurlar bütünlük oluşturacak şekilde bir araya getirildiğinde, kompozisyondaki dağınıklığın ve parçalanmanın önüne geçilmiş olur (Becer; 2009).
Sayfa Düzeni
Sayfa düzeni, ziyaretçilerin içeriği en az çabayla algılamasını sağlayacak düzenlemeleri ifade eder. İnternet tasarımında türe, amaca veya hedef kitleye göre sayfa düzeni de değişir. Örneğin; haber siteleri, blog siteleri, sosyal ağ sitelerinin sayfa düzenleri birbirinden farklıdır. İnternet tasarımında sayfa düzeniyle ilgili şunlara dikkat edilmelidir:
Görsel Mantık: Başarılı bir sayfa düzeni için, nesnelerin nasıl algılandığı ve bunlar arasında nasıl ilişki kurulduğunun bilinmesi önem taşımaktadır.
Soldan Sağa: Birçok dilde yazı, soldan sağa doğru yazılmaktadır. Yazının soldan sağa doğru yazıldığı toplumlarda göz, web sayfasında solda sağa doğru tarama yapar. Buna göre önemli görülen unsurlar, sayfa içinde sol bölümlere yerleştirilmelidir.
Büyükten Küçüğe: Göz büyük objelere önce odaklanır. Sonrasında daha küçük objeler fark edilir. Bu nedenle, dikkat çekilmek istenen unsurlar, diğerlerinden büyük olmalıdır. Sayfa içindeki başlıklar veya ara başlıkların daha büyük yazılması, öncelikli olarak onların fark edilmesini sağlayacaktır.
Üstten Alta: İnsan gözü bir sayfaya bakarken üstten başlayarak aşağıya doğru iner. Bütün okuma materyalleri buna göre tasarlanır. Bu nedenle, internet yayıncılığında önemli olan içerikler, sayfanın üst bölümlerine yerleştirilmelidir. Daha az önemli olanlar, sayfanın daha altlarına konulabilir. Örneğin, haber sitelerinde önemli görülen haberler, sayfa ilk açıldığında görülecek şekilde, sayfanın üst bölümlerine konumlandırılmaktadır.
Koyudan Açığa: Göz, sayfadaki koyu unsurları önce algılamakta, daha sonrası açık unsurlara doğru bu algılamayı sürdürmektedir. Koyu yazılmış metinler, diğerlerinden önce algılanır. Vurgulanmak istenen içerikler koyu yazılabilir.
Sayfa Boyutu: Sayfa boyutunu etkileyen unsurların bilinmesi, içeriğin işlevsel ve güzel bir biçimde sunulmasına yardımcı olacaktır. Yayınların görüntülendiği ekranlar, yatay ve dikey düzlemde gösterebildikleri nokta (piksel) sayısına göre sınıflandırılır. Günümüz masaüstü bilgisayarların ekranlarının büyük bölümü 1024x768 ve üstü çözünürlüğü desteklemektedirler.
Sayfa Uzunluğu: Sayfa düzeninde önemli olan unsurlardan biri de uzunluktur. Sayfa aşağı doğru uzadıkça, kaydırma çubukları çıkar. Bunlar kullanılarak sayfanın alt bölümlerine ulaşılabilir. Sayfa uzunluğunun belirlenmesinde dört faktör etkilidir:
- Sayfa ve ekran çözünürlüğü ilişkisi,
- Sayfada yer alan içeriğin büyüklüğü,
- İçeriğin web tarayıcısı üzerinden veya yazdırarak, bilgisayara indirerek sonradan okunabileceğiyle ilgili öngörüler,
- Ziyaretçilerin bağlantı hızları.
Sayfalar Arası Tutarlılık: İnternet yayınını oluşturan sayfalar arasında görsel bir tutarlılık bulunmalıdır. Logo bir alt sayfada sol üst köşedeyse, diğer alt sayfalarda da aynı yerde olmalıdır. Ziyaretçiler, sayfalarda tekrar eden unsurlara uyum sağladıktan sonra yayınınız içinde daha kolay dolaşacaklardır. Bu nedenle, internet tasarımında sayfalar arası görsel bağlantıyı sağlayacak düzenlemelerin yapılması önemlidir. Tüm sayfalarda yer alacak menü, logo, sayfa başlığı, sayfa altı gibi unsurlar belirlenmeli her sayfada aynı yerlerde tekrarlanması sağlanmalıdır.
Beyaz Alanların Kullanımı: Beyaz boşluk (white space) veya renkli zeminde yer alan negatif alanlar, sayfadaki görsel unsurlar arasında kalan boş alanlardır. Birçok yeni tasarımcı sayfada boşluk kullanmadan her şeyi yan yana veya alt alta yerleştirme eğilimindedir.
Renk Kullanımı: Renk, etkileyici ve işlevsel bir internet yayını oluşturmada kullanılan güçlü araçlardan biridir. Renk unsuru fazla kullanılırsa veya monitörlerin renkleri nasıl yansıttığı bilinmezse yayınınız okuyucuları rahatsız edebilir, onları uzaklaştırabilir.
İnternet tasarımında yapılan en büyük hatalardan biri, tasarımcının sadece hoşuna gittiği için bazı renkleri bir arada kullanmak istemesidir. Böyle bir durumda, başarı şansa bağlıdır. Renk kullanımında başarıya ulaşmak için, renk kullanımı ile ilgili özellikleri ve kuralları bilmek gerekmektedir.
İnternet Tasarımında Tipografi
İnternet tasarımında önemli konulardan biri de yazı karakterleri ile ilgili düzenlemelerdir. Tipografi, kullanıcıların sayfada yer alan içeriği kolaylıkla anlamasına yardımcı olan görsel bir denklemdir, harfler arasındaki denge ve etkileşimdir. Tipografi denildiği zaman yazı karakterinin seçimi, büyüklüğü, rengi, hizalanması, satır aralığı, harfler ve sözcükler arasındaki uzaklık, vurgulama ile arka plan rengi gibi yazının görünürlüğünü ve anlaşıla bilirliğini etkileyecek faktörler akla gelmelidir.
Yazı Karakteri Seçimi: İnternet tasarımında yazı karakteri seçimi önemlidir. Seçilen yazı karakteri sayfanızın genel tasarımını etkiler, yayınınızın kimliğini ortaya koyar. İnternet tasarımında iki farklı yazı grubu sıklıkla kullanılmaktadır:
- Tırnaklı Yazı Karakteri: Tırnaklı yazı karakterleri veya tırnaklı fontlar, kâğıt vb. yüzeylerdeki yayınlarda, gözün hareketlerini kolaylaştırdıkları için okunmaları kolaydır. İnternet tasarımında görüntülenecek ekranların küçük ve parlak olması, tırnaklı yazı karakterlerinin okunmasını zorlaştırır. Özellikle uzun ve küçük puntoyla yazılmış metinlerde tercih edilmezler. Times New Roman, Georgia, Palatino Linotype, Sylfaen, Garamond, tırnaklı yazı karakterlerine örnek olarak verilebilir.
- Tırnaksız Yazı Karakteri: Tırnaklı yazı karakterlerinden daha kolay okunurlar. Küçük yazı karakterlerinin kullanıldığı durumlarda tırnaksız yazı karakterleri seçilmelidir. Arial, Verdana, Helvetica ve Geneva sıklıkla kullanılan tırnaksız yazı karakterleridir.
Yazı Karakteri Hizalama: Kenar boşlukları ve beyaz alanlar, sayfadaki yazılarla, diğer görsel öğeleri bir birinden ayırarak okuma alanını tanımlarlar. Bu alanlar, sayfadaki metinlerin rahat okumasına yardımcı olur. Yazı karakterleri çeşitli şekillerde hizalanarak sayfadaki boş alanlar kontrol edilebilir.
Yazıyı Sola Hizalama: Alt alta gelen metinlerin sayfanın sol tarafında, aşağıya doğru düz bir çizgi oluşturacak şekilde hizalanmasıdır. İnternet tasarımında en sık kullanılan hizalama yöntemidir. Çoğu toplumda, soldan sağa okuma yapıldığı için sola hizalama tercih edilir. Sayfa oluştururken yazıları sola hizalamanız önerilir.
Yazıyı Ortalama: Yazının, sayfanın tam ortasına gelecek şekilde hizalanmasıdır. Yazı bloğunun her iki yanında da düzensiz boşluklar oluşur. Her iki tarafta yer alan eşit olmayan beyaz boşluklar, gözün bir alt satıra geçişi sırasında satır başını bulmasını güçleştirir ve okumayı yavaşlatır.
Yazıyı Sağa Hizalama: Alt alta gelen metinlerin sayfanın sağ tarafında, aşağıya doğru düz bir şekilde hizalanmasıdır. Soldan sağa okuma yapılan toplumlarda tercih edilmezler. Yazı bloğunun sol tarafında oluşan düzensiz boşluklar, satır başının bulunmasını güçleştirir. Bu durum okumayı yavaşlatır.
İki Yana Hizalama: Bu hizalama yönteminde yazı hem sağa hem de sola yaslanmıştır. Kitap, dergi ve gazetelerde sıklıkla kullanılan bir yöntemdir. İnternet tasarımında iki yana hizalama, okumayı güçleştirir.
Yazı Karakteri ve Vurgu: İnternet tasarımında bir kelime veya kelime gurubunun vurgulanması, çevrelerinden farklı görünmesi ile sağlanır. Yazı karakteri ile vurgu, karakter seçimi, biçimi, kalınlığı, rengi ve büyüklüğü ile yapılabilir. Bununda dışında, tasarımcı yeteneklerini kullanarak farklı vurgulama yöntemleri geliştirebilir.
Tipografi İpuçları: Bir tasarımcı, yazı karakterlerinin bilgisayar ekranında görünme biçimleri ve hangi yazı karakterlerinin rahat okunacağı hakkında bilgi sahibi olmalıdır. Tasarımcı, hazırladığı sayfaları farklı tarayıcı ve ekran çözünürlüklerinde kontrol etmeli, nasıl göründüklerine bakmalıdır. Çünkü aynı büyüklükteki yazı karakterleri farklı işletim sistemlerine sahip bilgisayarlarda farklı görülebilmektedir.
İnternet Tasarımında Çoklu Ortam Kullanımı
Günümüzde İnternet, çoğu insan için görsel iletişim aracıdır. Herhangi bir görsel öğe kullanmadan da bir internet yayını oluşturulabilir. Ama bu yayınlar, sadece görsel öğelerle sağlanabilecek büyük bir bilgi aktarımına sahip değildir (Powel; 2006). İnternet yayınlarında, yazıların dışında, JPEG GIF, PNG biçimlerinde görüntü dosyaları ile video, ses dosyaları gibi çoklu ortam eklentileri de kullanılmaktadır.
Multimedya olarak da adlandırılan çoklu ortam unsurları, sayfanın estetik olarak güzel görünmesinin yanı sıra bilgilerin kullanıcılar tarafından kolay anlaşılmasına yardımcı olur.
Görüntü Kullanımı: Bir internet yayınında resim, fotoğraf, karikatür, çizim, tablo, grafik, harita, sembol, ikon, logo, çizgi ve diğer şekilli görüntü dosyaları kullanılabilir (Gürcan; 2010). Doğru görüntü kullanımı, okuyucunun sayfada istenilen noktaya yönlendirilmesine ve mesajın güçlü aktarılmasına yardımcı olur.
GIF; İngilizce “Grafik Değiştirme Biçimi” anlamına gelen “Graphics Interchange Format” ın kısaltmasıyla temsil edilen bir görüntü saklama biçimidir (Wikipedia; 2012B). CompuServe firması tarafından 1987 yılında duyurulmuştur. Küçük dosya boyutuna sahip olması nedeniyle internet ortamında en çok kullanılan görüntü biçimidir.
JPEG; Joint Photographic Experts Group (Birleşik Fotoğraf Uzmanları Grubu) tarafından standartlaştırılmış bir sayısal görüntü kodlama biçimidir (Wikipedia; 2012C). Bir defada milyonlarca renk gösterebilir. Bu nedenle internet yayınlarında kullanılan fotoğraflarda, JPEG tercih edilmektedir.
PNG; "Taşınabilir Ağ Grafiği" anlamındaki “Portable Network Graphic” sözcüğünün kısaltmasıdır ve kayıpsız sıkıştırarak görüntü saklamak için kullanılan bir saklama biçimidir (Wikipedia; 2012D). GIF görüntü biçiminde yaşanan patent problemleri ve sınırlılıklar nedeniyle geliştirilmiştir. PNG’nin;
- PNG-8 ve
- PNG-24 olmak üzere iki biçimi bulunmaktadır.
Çoklu Ortam Eklentileri: İnternet yayınlarında yazı, resim, fotoğraf, grafik vb. durağan görüntüler yanında video, ses, animasyon gibi çoklu ortam eklentileri de (multimedya eklentileri) kullanılabilir. Sayfaya eklenen bu tür dosyalar, ziyaretçiler için metin ve grafiklerden daha ilgi çekici olabilmektedir. Bir yemeğin nasıl yapılacağın gösteren video görüntüsü, tarifinin yer aldığı metin ve fotoğraflardan oluşan bir sayfadan daha etkili olacaktır.
İnternet Yayını Tasarım Süreci
Çoğu tasarımcı internet yayınıyla ilgili herhangi bir planlama yapmadan doğrudan tasarıma başlama eğilimindedir. Ayrıca, tasarım sürecinde çoğunlukla hangi web teknolojilerinin kullanılacağı ile ilgili konulara odaklanılmaktadır. Bu süreç, Flash animasyon olacak mı, hangi web programlama dilleri kullanılacak soruları etrafında şekillenmektedir. Ancak internet yayınlarının bir amacı olduğu ve insanlar için yapıldığı unutulmamalıdır.
Amacın Belirlenmesi: Bir internet yayınını hazırlarken hangi amaca ulaşılmak istendiğine karar verilmelidir. Amaç veya amaçların belirlenmesi, internet tasarımının ilk ayağını oluşturur. Bu internet yayını ziyaretçilerin erişimine açıldığında ulaşmak istediğiniz hedef nedir? Kullanıcılara bir ürün veya hizmet mi sunmak istiyorsunuz, onları eğitmek veya bilgilendirmek amacı mı taşıyorsunuz? Bu sorulara cevap vermek, tasarımınızı şekillendirirken yardımcı olacaktır.
Hedef Kitlenin Tanımlanması: İkinci aşama, internet yayınını kullanmasını beklediğiniz kitleyi tanımlamaktır. Eğer Facebook gibi birçok etkileşim barındıran bir sosyal ağ sitesi yapmıyorsanız, internet üzerindeki herkesin ulaşmak isteyeceği bir yayın hazırlamak pratik bir davranış olmayacaktır.
İçeriğin Toplanması: Bir İnternet yayınına değer katan, içeriktir. Ulaşmak istediğiniz hedef kitlenin yayınızda hangi bilgileri bulmak isteyebileceğini listelemelisiniz. Hedef kitleniz herhangi bir konuda bilgi mi aramaktadır, ürün veya hizmet mi istemektedir? Bu ve benzeri sorulara vereceğiniz cevaplar içeriğinizi oluşturur.
Yayın Taslağının Oluşturulması: Bir internet yayınının taslağı, bir binanın inşaat planına benzer. İçerikte neler olacağına karar verdikten sonra bu bilgilerin hangi bölümler altında, nerede yer alacağına karar vermek gerekmektedir. İyi bir internet tasarımı, yayının amaçları ve hedef kitlenin beklentileri üzerine kurulu bir site yapısının oluşturulmasına bağlıdır.
Navigasyon: Başarılı bir internet yayını için, ziyaretçilerin yayınınızı nasıl kullanacaklarını bilmeleri gereklidir.
Küçük ve birkaç sayfadan oluşan bir internet yayını için navigasyon, yani yayın içi dolaşım çok önemli olmayabilir. Fakat, internet yayını büyüdükçe ve karmaşıklaştıkça, okuyucunun sayfalar arasında kaybolmasını önleyecek düzenlemelerin yapılması gereklidir. Bu noktada iyi bir dolaşım planı hazırlanmalıdır.
Görsel Tasarımın Oluşturulması: Bu aşamaya gelen tasarımcının her sayfada nelerin yer alacağına kadar, yayınla ilgili net fikirleri vardır.
Bu noktadan sonra yapması gereken, tasarım ilkelerini (basitlik, denge, kontrast ve vurgu, tekrarlama, bütünlük) dikkate alarak örnek sayfalar oluşturmaktır.
Yayının Geliştirilmesi: İnternet tasarımında sayfaların oluşturulmaya başlandığı aşamadır. Görsel bağlantıların oluşturulduğu şablon sayfalardan site haritasında da gösterilen sayfalar tek tek oluşturulur.
Test Etme: Bir internet yayını oluşturduktan sonra, yayına vermeden önce mutlaka test edilmelidir. Yayınınızı, içerik, linkler, işlevsellik, tarayıcı/işletim sistemi/çözünürlük uyumu, bağlantı hızı, kullanılabilirlik, arama motorlarına uyum gibi farklı alt başlıklarda kontrol etmelisiniz:
Yayımlama: Bu aşamada internet yayını hedef kitle ile buluşmaya hazırdır. Yayını oluşturan tüm dosyalar, ziyaretçilerin ulaşabileceği bir sunucuya yüklenir. Bu işlem, FTP (File Transfer Protocol) programları kullanılarak yapılabilir. Dosyalar sunucuya yüklendikten sonra, site ile ilgili bir duyurum yapılmadan önce, yayının nasıl çalıştığı son kez kontrol edilmelidir.
İnternet Tasarımında Kodlama
İnternet tasarımında sayfalar çeşitli kodlama dilleri kullanılarak oluşturulur. HTML en temel kodlama dilidir. Ancak HTML’nin durağan yapısı, sayfalara hareket katma ve etkileşimi sağlamada yetersiz kalmaktadır. Bunun için farklı web teknolojileri de kullanılmaktadır.
HTML: Zengin Metin İşaret Dili anlamına gelen Hyper Text Markup Language kelimelerinin kısaltması olan internet yayıncılığında en çok kullanılan metin tabanlı dildir (Wikipedia; 2012E). HTML, sayfaya yerleştirilen öğelerin farklı tarayıcılarda doğru ve aynı görüntülenmesini sağlayan kuralları ifade eder.
Stil Şablonları (CSS): Basamaklı Stil Şablonları ya da Basamaklı Biçem Sayfaları anlamına gelen Cascading Style Sheets (CSS), HTML'ye ek olarak metin ve biçimlendirme alanında fazladan olanaklar sunan bir web teknolojisidir (Wikipedia; 2012F).
Javascript; HTML ile oluşturulamayacak etkileşimleri gerçekleştirmeye yarayan, web tarayıcısı üzerinde çalışan ve sayfaya hareketlilik katan küçük programlardır. Javascript kullanılarak sayfaya etkileşim katmak ve dinamik hale getirmek mümkündür. Örneğin, bir iletişim formuna yazılan e-posta adresinin geçerliliğini sunucuyla bağlantı kurmadan kontrol etmek için Javascript kullanılabilir. Javascript, Netscape firması tarafından C programlama dilinden esinlenerek geliştirilmiştir.
Flash; resim ve yazıları hareketlendirerek animasyon hazırlamak için kullanılan bir uygulamadır. Flash animasyonlar kullanılarak etkileyici internet yayınları oluşturmak mümkündür.
Java; Sun firması tarafından geliştirilmiş nesne yönelimli bir programlama dilidir. Günümüzde pek çok elektronik cihazda java kullanılmaktadır. Java, aynı zamanda web uygulamaları geliştirmek isteyenler tarafından da tercih edilmektedir.
ASP ve ASP.Net: Active Server Pages (ASP), sunucu tarafında çalışan Microsoft firmasının kendi web sunucusu (ISS) için geliştirdiği bir web programlama teknolojisidir. Bir ASP dosyası içinde VBScript, JavaScript, SQL, PerlScript’ ler bulunabilir. ASP ile hazırlanmış sayfalar genellikle Windows işletim sistemi olan sunucularda çalışır.
PHP; dinamik web sayfaları oluşturmak için geliştirilmiş sunucu tarafında çalışan bir dildir. PHP ile hazırlanmış sayfaların görüntülenebilmesi için, sunucuda PHP yorumlayıcı programın yüklü olması gerekir. PHP kodları, öncelikle sunucuda (örneğin Apache web sunucusu) işlenir daha sonra istemciye gönderilir. Javascript gibi istemci tarafında çalışan bir program olmadığı için, PHP kodları HTML kodları arasında gürünmezler. PHP ile hazırlanmış dosyaların uzantıları çoğunlukla. php şeklindedir.
CGI: Ortak Ağ Geçidi Arabirimi anlamına gelen Common Gateway Interface (CGI), bir web sunucusu ve bu sunucu üzerinde yer alan programlar arasında ortak bir çalışma alanı oluşturmak için geliştirilmiş bir standarttır.