Liman Ve Terminal Yönetimi Dersi 3. Ünite Özet
Liman Planlama Ve Geliştirme
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Liman Planlama ve Geliştirmenin Önemi
Liman tesisleri oldukça karmaşık bir yapıya sahiptir ve limanlar kendi içinde kapalı bir sistem değildir. Aksine limanlar dış dünya ile oldukça yoğun bir etkileşim içindedir. Hatta bu etkileşimin seviyesi limanın iş yoğunluğu ile doğru orantılıdır. Bir limanda ne kadar çok etkileşim varsa o kadar çok yük yoğunluğu vardır (bu durum tersi için de geçerlidir).
Limanlarda Kuruluş Yeri Seçimi
Liman kuruluş yerinin uluslararası tedarik zincirindeki sabit ve değişken maliyetler üzerinde doğrudan bir etkisi vardır. Bu nedenle liman kuruluş yeri seçiminin sadece liman işletmesi için değil, tüm liman kullanıcıları için fayda maksimizasyonu sağlaması gerekir. Yer seçimi kararının kritik olması nedeniyle bu kararı alırken belirli aşamalardan geçilmesi gerekir. Bu aşamalar iki kümede toplanabilir: makro analizler ve mikro analizler (Şekil 3.7). Şekil 3.7 Liman kuruluş yeri seçim kriterleri Kaynak: Oral ve diğerleri, 2014, Frankel, 1987 Makro analizler limanın kurulacağı kıta, ülke ve o ülke içindeki coğrafi bölge analizlerini içerir. Bu analizlere “makro analizler” adı verilmesinin en temel nedeni, seçilecek bölgenin 6 makro çevre unsuru (Ekonomik, Demografik, PolitikYasal, Teknolojik, Doğal, Sosyal-Kültürel) kapsamında analizlerinin yapılmasından dolayıdır
Limanlarda Yük Talep Tahmini
Yük talep tahmini Bir limanın sunduğu hizmetlere kısa, orta ve uzun vadede olacak talebin öngörülmesidir. Yük talep tahmini, liman kapasitesinin en temel belirleyicilerinden birisidir.
Çok genel bir ifade ile nitel yöntemlerde belirli kişilere ilişkin fikirler dikkate alınırken nicel yöntemlerde geçmiş yıllara ilişkin istatistikler dikkate alınır. Limanlara ilişkin yük talep tahmininde eğer nicel yöntemler kullanılacaksa bazı temel verilere ihtiyaç duyulur. Bu veriler arasında liman bölgesine ilişkin gayri safi yurt içi hasıla, belirli ürünlere ilişkin toptan veya tüketici fiyat endeksi, kişisel tüketim harcamaları, kapasite kullanım oranları, ham madde, yarı mamul ve mamul ürünlerin taşıma hacimleri, ithalat ve ihracat hacimleri ve hedefleri, temel ürünlerin bölgesel tüketim rakamları sayılabilir (JICA, 1998). Güvenilir bir talep tahmini yapmak için nicel yöntemlerin nitel yöntemlerle desteklenmesi gerekir. Bu kapsamda uzman görüşleri, bölgede yapılan stratejik anlaşmaların boyutu, transit, uluslararası, bölgesel ve yerel art alandaki genişleme ve gelişmeler, küresel/bölgesel krizlerin etkisi, ulaşım altyapısındaki gelişmeler ve yatırımlar, mevzuattaki gelişmeler (demir yolu taşımacılığının serbestleştirilmesi gibi) ve lojistik sektöründeki gelişmelerin değerlendirilmesi ve tüm bu gelişmelerin yük talebine olacak muhtemel etiklerinin öngörülmesi gerekmektedir (Esmer ve Çetin, 2016)
Limanlarda Kapasite Ölçümü
Liman kapasitesi Hâlihazırda bulunan altyapı, üstyapı, ekipman ve iş gücü ile bir limanın elleçleyebileceği yük miktarı ve hizmet vereceği gemi sayısını ifade eder.
Gemi Yanaşma Yeri Uzunluğu : Liman performansını en yüksek ölçüde etkileyecek değişkenlerden biridir. Bu değişken hangi boyutlardaki bir geminin yanaşabileceği veya kaç tane geminin aynı anda bağlı kalabileceğini gösterir.
Terminal Yük Elleçleme Ekipmanları: Yanaşma yerinde gemi yükleme ve boşaltması için kullanılan ekipmanlar, yanaşma yeri uzunluğuyla beraber liman kapasitesinin başlıca belirleyicisidir. Kapasite arttırmak için başvurulan en temel yöntem liman ekipmanlarının sayı ve/veya kapasitelerinin arttırılmasıdır.
İskele Genişliği: İki tarafına da gemi yanaşan iskelelerde, iskele genişliğinin düşük olması durumunda iskele üzerindeki kamyonve çekicilerin manevra ve hareketlerinde kısıtlar oluşacak ve bu nedenle liman kapasitesi düşecektir. Depolama Alanı: Liman kapasitesinin bir diğer en önemli kısıtlarından birisidir. Ölçümde alan ölçüsünden ziyade hacim ölçüsünün kullanılması daha doğru olacaktır. Çünkü depolama hacmi yükseklik ile artmaktadır.
Apron Genişliği: Apron, rıhtımlarda rıhtım ekipmanlarının kullanıldığı alan ile istif sahalarının arasında kalan bölgedir. Başka bir ifadeyle limanın tezgâhıdır. Apronda gemiden indirilen yükün durmaması ve doğrudan depolama sahasına taşınması gerekir. Diğer türlü yüklenen ve boşaltılan yükün operasyonları olumsuz etkilenir. İç transfer ekipmanlarının yoğun çalıştığı bu alanın dar olması sıkışıklık yaratacak ve liman kapasitesini olumsuz etkileyecektir.
Liman Kapıları ve Kantarlar: Liman kapıları ve kantarlarının yeterli sayıda ve genişlikte olmaması, trafiğin akışına zıt bir yönde veya yerleşimde bulunması, yeterince hızlı çalışamaması kuyruklar oluşmasına ve dolayısıyla liman sıkışıklıklarına neden olmaktadır.
Liman İçi Yollar: Kapasite kaybına neden olmaması için sıkışıklık yaratmayacak kadar geniş ancak depolama alanlarından çalmayacak kadar dar yollar tasarlanması büyük bir önem arzetmektedir.
Limanın hâlihazırdaki kapasitesini ifade eden mevcut kapasitenin 4 alt türü hesaplanabilir (Oral, 2012):
- Teorik kapasite, belli şartlar (kabuller) altında (bir vinç günde 8 saat çalışır gibi) matematiksel olarak hesaplanan ve yılda ne kadar yük elleçlenebileceğini gösteren kapasitedir. Kabuller gerçeğe yaklaştıkça ölçülen kapasite gerçeğe yaklaşacaktır.
- Güncel kapasite limanın geçmişteki yıllar içinde gerçekleştirebildiği en yüksek yük hacmi dikkate alınarak hesaplanır. Örneğin bir liman geçmiştebir ayda en fazla 1 milyon ton yük elleçlemesi yaptıysa limanın kapasitesi 1 yıl için 12 milyon ton olarak kabul edilir.
- Optimum kapasite, limanın zorlanmadan en etkin ve verimli çalışabildiği kapasite olarak tanımlanabilir. Optimum kapasite genellikle teorik ve güncel kapasitenin altındadır. Limanın bütün kaynaklarını en son limitinde kullanarak ulaştığı kapasite yerine bir liman için en uygun olan optimum kapasitenin belirlenmesi daha gerçekçi sonuçlar çıkaracaktır.
- Zorlanmış kapasite, optimum kapasitenin tersine maliyet ve verimi ön planda tutmadan mevcut kapasitenin aşılması olarak ifade edilir. Bu durumda müşterilerin artan taleplerini karşılamak için önceden tespit edilmiş bulunan çalışma süresini arttırarak, bakım sırası gelmiş makinelerin bakımlarını bir süre erteleyerek, piyasadan ilave ekipman temin ederek ve benzeri diğer çarelere başvurarak normal kapasitenin üzerinde bir kapasiteye ulaşılabilir. Ancak makinelerin veya işletmelerin uzun bir süre “Zorlanmış Kapasite” ile çalışması işçilerin sağlığını bozabilir, makineleri normal ömürlerinden önce kullanılmaz hâle getirir, acele olarak piyasadan temin edilen ekipmanlara daha yüksek bedel ödenmesine veya hizmet standartlarının düşük olmasına yol açabilir.
Geliştirilebilir Kapasite: Bir limanda gelecekte yatırım yapılması durumunda ulaşılabilecek olan bir kapasitedir. Bu kapasite türü limanın gelecekte ulaşabileceği maksimum yük hacmini ve gemi trafiğini göstermesi ve ifade etmesi açısından bir hayli önemli ve gereklidir.
Günümüzde Kapasite ölçümünde yapılan en temel yanlış, gerçekleşen yük hacminin kapasite olarak kabul edilmesidir. Oysa kapasite limanın yaptığı değil yapabileceği yük hacmidir (Türklim, 2017).
Güncel kapasite ile teorik kapasite arasında kalan fark “Atıl Kapasite” olarak adlandırılabilir. Kısa vadede atıl kapasite kabul edilebilir. Ancak bu durum bir süreklilik arz ediyorsa atıl kapasite işletmenin verimsiz çalıştığının bir göstergesidir.