Lojistik İlkeleri Dersi 2. Ünite Sorularla Öğrenelim
Lojistik Sisteminin Bileşenleri
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
İşletmeler açısından iyi bir lojistik sistemine sahip olmanın önemli avantajları nelerdir?
Günümüzde lojistik, işletmelerin kendilerini pazarda farklılaştırabilmelerine olanak sağlayan önemli bir araç konumuna gelmiştir. Bir işletmenin iyi bir lojistik sistemine sahip olması beraberinde müşteriye daha iyi hizmet sunma imkânını da sağlar. İyi bir lojistik sistemi ile sağlanacak avantajlardan bir başkası da lojistik sisteminin maliyetleri düşürücü etkisidir. İyi bir lojistik sistemi müşteri memnuniyeti sağlarken sistemin etkin bir şekilde işletilmesi de masrafların azaltılmasını sağlar. Bu iki önemli avantaj işletmenin rekabet gücünü olumlu yönde etkiler.
İşletmelerin lojistikte dış kaynak kullanımını gündeme almalarının nedenleri nelerdir?
İşletmeler gün geçtikçe daha hızlı, esnek ve daha az maliyetle çalışma ile karşı karşıyadırlar. İşletmelerin pazarda yaşanan değişime uyum sağlayabilme, olası krizlerden daha az etkilenme isteği, bilgi birikimi ve güncel teknolojilerden yararlanma çabaları beraberinde dış kaynak kullanımını gündeme getirmiştir. Böylelikle lojistik hizmet alan işletme zamanını ve kaynaklarını ana yetkinliğine yönelik daha verimli olarak kullanabilmektedir.
Lojistik iş süreçleri nedir?
Lojistik iş süreçleri tedarik ve tüketim noktaları arasında gerekli lojistik faaliyetlerin yerine getirildiği süreçlerdir. Bu süreçler bir anlamda lojistik ağ veya başka bir deyişle tedarik zinciri üzerinde malzemenin hareket ettirilmesi ve depolama işlemlerinin gerçekleştirilmesidir.
Lojistiğin temel süreçleri nelerdir?
Lojistiğin malzeme yönetimi ve dağıtım lojistiği (fiziksel dağıtım) olmak üzere iki temel süreçten oluştuğu söylenebilir. Malzeme yönetimi ise tedarik lojistiği (girdi lojistiği) ve üretim lojistiği olarak ikiye ayrılmaktadır. Bu bağlamda lojistik; tedarik (girdi) lojistiği, üretim lojistiği ve dağıtım (çıktı) lojistiği olmak üzere üç süreçten oluşur. Ancak günümüzde geri dönen ürünlerin akışının önem kazanması ile birlikte tersine lojistik (geri dönüş lojistiği), bu üç temel lojistik süreçle birlikte ele alınmaktadır.Tedarik zincirinde lojistik faaliyetlerin bu dört ana süreç içerisinde gerçekleştiği görülür. Lojistik süreçlerin gerçekleşmesi sonucundan ise tedarik zinciri içerisinde tedarikçi ile müşteri arasında bağlantı kurulmuş olur.
Tedarik lojistiği nedir?
Tedarik lojistiği; işletmenin malzemenin kaynağından (tedarik kaynaklarından) ham madde, yarı mamul vb. girdilerinin üretim noktalarına akışıyla ilgili işlemlerini içermektedir. Bu süreçte malzeme ve yarı mamullerin; satın alma, iç kontrol, taşıma, depolama işlemleri gerçekleştirilmektedir.Tedarik lojistiği, tedarik kaynakları ile üretim arasında bağlantının kurulduğu tedarikçi ile üretici arasında olan lojistik süreçtir.
Tedarik lojistiği sürecinde hangi kararlar verilir?
Tedarik lojistiği sürecinde:
- Hangi malzeme kullanılacak, bu malzeme ne zaman ve ne miktarda sipariş edilecek?
- Hangi malzeme hangi firmadan satın alınacak?
- Tedarik kaynaklarının(tedarikçilerin) değerlendirilmesinde nasıl bir yol izlenecek?
- Malzemenin üretim merkezine taşınmasında hangi taşıma araçları kullanılacak?
- Gelen malzeme üretim merkezine gelince ne şekilde kabul edilecek ve nasıl depolanacak? vb. kararlar verilir.
Üretim lojistiği nedir?
Üretim sürecinde malzemenin sürekli hareketi söz konusudur. Malzemenin işlenmesi süresi boyunca istenilen yere, istenilen zamanda ve sayıda ulaştırılması, paketlenmesi, depolanması söz konusudur. Bu süreç işletme içerisinde gerçekleştirilen tüm lojistik faaliyetleri kapsamakta ve üretim lojistiği olarak isimlendirilmektedir.
Üretim lojistiği hangi aşamalardan oluşur?
Üretim lojistiği izleyen aşamalardan oluşur;
- Malzeme İhtiyaç Planlamasının çalıştırılması
- Planlı siparişlerin ve satın alma taleplerinin oluşturulması
- Üretim siparişi açma
- Üretim için depodan mal çekme
- Üretim
- Depoya giriş
Dağıtım lojistiği hangi konuları kapsamaktadır?
Bu süreç mamullerin fiziksel dağıtım fonksiyonunu içermektedir. Ürünlerin depolara gönderilmesinden tüketiciye ulaşıncaya kadar geçirdiği depolama ve taşıma işlemlerinden oluşur.
Bu sürecin kapsamında değerlendirilecek konular aşağıda sıralanmıştır:
- Dağıtım depolarının yeri
- Depolama koşulları
- Talep edilmiş olan ürün miktarı ve teslim zamanı
- Ürünün ambalajlanması
- Taşıma araçlarının ve taşıma yönteminin belirlenmesi
Tersine (geri dönüş) lojistik hangi faaliyetleri içermektedir?
Geri dönüş lojistiği, tedarik zincirinin aksi yönünde tedarikçilerden alınan ürünlerin müşterilere teslimatından sonra hasar görmesi, iadesi, reddedilmesi, ambalaj maddelerinin geri kazanımı, kullanım süresinin dolması, modasının geçmesi, onarım vb. nedenlerle bu malların ve/veya ambalaj malzemelerinin müşterilerden başlangıç noktasına geri götürülmesi gibi faaliyetleri içerir.
Tersine (geri dönüş) lojistik işlemlerinde hangi adımlar izlenir?
Tersine lojistik işlemlerinde aşağıdaki adımlar izlenir;
- Kabul; iç veya dış müşteriden geri kazanılacak ürünün alınması
- Geri alım; ürünün müşteriden fiziksel olarak taşınması
- Gözden geçirme; işletmenin geri alınmış ürün ile ne yapılacağına karar vermesi
- Yenileme; geri dönen ürünün tamiri/işlenmesi
Tedarik zinciri içerisinde ürün ve parçalar hangi nedenlerle tersine lojistiğe konu olabilmektedir?
Tedarik zinciri içerisinde ürün ve parçalar aşağıda sıralanan nedenlerden ötürü ters lojistiğe konu olabilmektedir.
- Üretim dönüşleri: Yeterli olmayan kalite düzeyi, üretim sonucu artan ürünler gibi nedenlerle geri dönüşler söz konusu olabilir.
- Ürün geri çağırma: Bazı durumlarda hatalı ürünler ancak ürün tedarik zincirine girdikten sonra fark edilebilir ve zincirden geri çağrılır.
- Ticari dönüşler: Bazı ticari anlaşmalara dayalı geri gönderimler, bunlarla birlikte zamanlama ve ürün kalitesi açısından talep ve tedariğin eşleşememesi sonucunda oluşan dönüşler.
- Garanti ve servis dönüşleri: Garanti kapsamında bulunan ürünlerin tamir edilmek veya eş değeri ile değiştirilmek üzere meydana gelen geri dönüşler.
- Kullanım sonu ve ömür sonu dönüşleri: Ürünün kullanım veya ömrü sonunda yeniden üretim, geri dönüşüm veya uygun şekilde yok etme amacı ile oluşan dönüşlerdir.
İşletmeleri geri dönüş lojistiğine iten nedenler nelerdir?
Firmaların tersine lojistik işlemlerine başvurma nedenleri; maliyetleri azaltmak ve kâr elde etmek (ekonomik nedenler), yasal düzenlemeler nedeniyle uygulamak zorunda kalmak (yaptırımlar) ve toplumsal açıdan sorumluluk hissetmek (sorumluluk) olmak üzere üç maddede toplanabilir.
Tersine lojistikte ürün geri kazanımında yerine getirilen faaliyetler nelerdir?
Tersine lojistikte ürün geri kazanımında yerine getirilen faaliyetler aşağıdaki gibi sıralanabilir:
- Geri dönüşüm; kullanılan ürünlerin, parçaların ve/veya malzemenin üretim alanında toplanarak (gerekli görüldüğünde parçalara ayrılması) ayrılması sonucunda geri dönüşmüş ürünler, parçalar malzemeler haline getirilmesidir. Orijinal malzeme işlevselliğini kaybetmektedir.
- Tamir; bu işlemin amacı, geri dönmüş ve kullanılmış ürünü yeniden çalışır ya da kullanılabilir hâle getirmektir.
- Yeniden kullanım; malzemelerin, ürünlerin ve parçaların malzemelerin üretim alanından toplanarak kullanılmış olarak dağıtılması veya satılması işlemidir. Bu işlemde ürünün asıl değeri azalır ancak ek bir işleme ihtiyaç duyulmamaktadır.
- Yeniden üretim; bu süreçte toplanan kullanılmış ürünlerin veya parçaların durumlarının kontrol edilerek eskimiş veya işlevini yitirmiş parçalarının yenileri ile değiştirilmesi gerçekleştirilmektedir. Yeniden üretim ile kullanılmış ürünün yeni ürüne uygulanan kalite standartlarına uygun hâle getirilmesidir. Bu durumda ürün orijinalliği ve işlevselliği korunur.
- Yok etme; bu süreçte ise ürünün kendisi ya da üretimi esnasında oluşan tehlikeli atıkların çevreye zarar vermeyecek biçimde yok edilmesine yönelik işlemler yerine getirilir.
Sistem nedir?
Sistem; birbirine bağlı elemanlardan (bileşenlerden) oluşan kavramsal veya fiziksel bir varlık olarak tanımlanmaktadır. Bu varlık içerisinde yer alan bileşenler birbirleri ile etkileşim hâlindedir. Karşılıklı ilişkileri olan birden çok bileşenden oluşan anlamlı bütünler, birer sistem olarak ele alınabilir.
Alt sistem ve üst sistem nedir?
Bir sistem elemanı birden fazla elemandan oluştuğunda, sistemi oluşturan elemanlar alt sistemler olarak düşünülebilir. Anlamlı bir bütünün bir parçası ya da elemanı olduğu başka bir bütünden de söz edilebilir. Bu anlamda bir sistemin anlamlı alt birimleri onun alt sistemlerini ve bir sistemi kapsayan anlamlı bütün ise bu sistemin üst sistemini oluşturur.
Açık sistem ile kapalı sistem arasındaki fark nedir?
Eğer sistem ile sistemin faaliyette bulunduğu çevre arasında malzeme, bilgi vb. ilişkisi varsa bu tür sistemler açık sistem olarak adlandırılır. Eğer sistem ile çevresi arasında bu tür bir ilişki bulunmuyor ise sistem kapalı sistemdir. Lojistik sistemler sürekli olarak çevresi ile bilgi malzeme akışı gerçekleştirmektedir. Bu anlamda lojistik sistemler açık sistemlerdir.
Sistem bağlamında hedef, amaç ve faaliyet ilişkisi nasıldır?
Sistemin varlığını sürdürebilmesi için belirli dönemlerde ulaşılması istenen değerlere hedef denir. Sistemin belirlenmiş hedefleri için oransal ulaşım ölçütleri tanımlanır. Belirlenmiş ulaşım göstergelerine amaç denir. Sistemin bir amacı vardır. Faaliyetler amacı başarmak için gerçekleştirilmektedir.
Lojistik sistem nedir?
Lojistik sistemleri bir amacı başarmaya çalışan, çevresiyle etkileşim halinde olan sistemlerdir. Lojistik sistemi bir amacı gerçekleştirmek için bir araya gelmiş tesislerden oluşmaktadır. Bu bağlamda bir lojistik sistemi ulaştırma hizmetleri ile bağlanan elemanların (tesislerin) bir kümesinden oluşmaktadır. Sistemde yer alan tesisler malzemenin işlendiği; üretim, depolama, satış gibi işlemlerin yerine getirildiği tesislerdir. Bu tesisler; üretim ve montaj tesisleri, depolar, dağıtım merkezleri, aktarma noktaları, perakendeci dükkanları vb.leridir.
Lojistik ağı nedir?
Lojistik sistemi oluşturan tesisler; üretim ve montaj tesisleri, depolar, dağıtım merkezleri, aktarma noktaları, perakendeci dükkânları vb.leridir. Tesislerin tamamı bir lojistik ağını oluşturur (S: 32, Tablo 2.2). Lojistik ağı aynı zamanda tedarik zinciri olarak isimlendirilmektedir. Nakliye hizmetleri tesisler arasında malzemeyi ekip, kamyonlar, tırlar, paletler, konteyner gibi ekip, taşıtlar ve ekipman ile hareket ettirir.
Lojistik sisteminin bileşenleri nelerdir?
Lojistik sisteminin işletmenin bir alt sistemi durumundadır. Sistem, birbiri ile ilişkili alt sistemlerden oluşmaktadır. Girdiler, sistemin belirli bir düzeyde faaliyet gösterebilmesi için çevresinden aldığı her şeydir. Bu girdiler bir dönüşüm sonucunda çıktı hâline çevrilir. Çıktılarda çevre faktörlerine de yer verilir. Ürün, siparişlerin akışı ve kaynaklar girdi kabul edilerek bu yönleriyle lojistik sistemi (S: 32, Şekil 2.3)’te ele alınmıştır. (S: 32, Şekil 2.3)’te görüldüğü üzere ürün, bir dönüşümün sonucunda ortaya çıkmaktadır. (S: 32, Şekil 2.3)’te yer alan kavramları sırası ile açıklayalım:
Siparişler; müşteri siparişleri olmaksızın ürün akışı söz konusu olmayacaktır. Bu akışın sonunda siparişler karşılanmış siparişlere dönüşecektir. Kaynaklar ürünü yapmak için sistemde var olanlardır. Kaynaklar sisteme dâhil olur ve kullanılır. Sistemde dönüşümün sonucu ise teslim edilmiş ürünler, karşılanmış siparişler ve kullanılmış kaynaklardır. Hizmet üreten işletmeler söz konusu olduğunda ürün fiziksel bir varlığa sahip olmayabilir.
Lojistik sistemi nasıl işlemektedir?
Lojistik sistemi sipariş işleme süreci, envanter (stok) yönetimi ve yük nakliyesi olmak üzere üç temel faaliyetten oluşmaktadır. (S: 33, Şekil 2.4)’te görüldüğü üzere sistem müşteri siparişinin alınması ile başlamaktadır. Sonrasında bu siparişin hazırlanması için gerekli işlemler yerine getirilmektedir. Son aşamada ise müşterinin sipariş ettiği ürünün müşteriye teslimi gerçekleştirilmektedir.
Sipariş alımı hangi süreçleri kapsamaktadır?
Sipariş alma müşterilerden çeşitli ürünlere ilişkin siparişlerin alınmasını, siparişlerin üretim yetenekleri içinde olup olmadığını ve mali kurallara uygunluğunu garanti altına alacak kontrolü ve malların hazır olduğu veya yapılabileceği yanıtı ile birlikte teslim taahhüdünü ve fiyatını kapsar.
Provizyon hangi faaliyetleri kapsamaktadır?
Provizyon (hazırlık) satın alma, üretim, dağıtım ve servis süreçlerini kapsamaktadır. Provizyon, malzemenin temin edilmesinden ürünün üretilmesine ve tedarik zincirinde sonraki aşamaya ulaştırılmasıyla ilgili akışı gerçekleştirmek için gerekli tüm faaliyetleri kapsamaktadır. Sipariş işleme süreci sipariş alımı ile hazırlık aşamasının birleşiminden oluşur.
Satın alma nedir?
Satın alma mal ve hizmetlerin üretilmesine yönelik olarak tüm ham madde, bileşen, parça gibi kullanılan malzemeler ile birlikte ekipman ve makine gibi girdilerin satın alınarak temin edilmesidir.
Satın alma süreci neleri kapsamaktadır?
Tipik satın alma kararları üretim için gerekli malzemenin nereden ve hangi işletmelerden alınacağının belirlenmesi ile ilgilidir. Ancak bir satın alma süreci;
- Ham madde ve bileşen sağlayacak nitelikteki işletmelerin (tedarikçiler) bulunmasını,
- Üretim süreci için uygun miktarda malzemenin teslim edilmek üzere ilgili tedarikçilere satın alma siparişlerinin verilmesini (Tipik bir sipariş malzemeyi bir referans numarası ile teslim tarihi ve yeri ile birlikte miktarını belirtir).
- Malzeme ve bileşenlerin zamanında teslimini,
- Tedarikçilerin taahhüt edilen teslimatları gerçekleştirip gerçekleştirmediklerini veya bu konuda ne kadar başarılı olduklarını garanti etmek amacıyla değerlendirilmelerini içermektedir.
Üretim süreci neleri içermektedir?
Provizyonda ikinci adım üretimdir ve bu süreç ham madde ve bileşenlerin nihai ürüne dönüştürülmesi işlemlerini içermektedir. Bu dönüşüm müşterilerin talep ettikleri kalite ve tasarım özelliklerini taşıyacak şekilde gerçekleştirilmelidir. Tipik olarak üretimde ham madde öncelikle bileşenlere daha sonra ise bileşenlerin montaj hattında birleştirilmesi ile ürüne çevrilmektedir.
Sevkiyat süreci nelerden oluşur?
Sevkiyat sürecinde ürünlere ilişkin siparişin üretim merkezinden müşteri alanına aktarılmasından oluşur. Burada gerçekleştirilen ilk faaliyet sipariş için ürünlerin birleştirilerek palet veya konteyner üzerinde paketlenmesidir. Bu işlem müşterinin siparişinin eksiksiz paketlendiğinin kontrolü ile devam eder. Kontrol işlemi bir operatör yardımı ile gerçekleştirilebilir. Siparişin tümü daha sonra araçlara yüklenir ve müşteriye ulaştırılır. Sevkiyat, dağıtım sürecinin önemli bir bölümüdür. Sevkiyat işlemlerinde üretim merkezinden çıkan büyük hacimli ürün dağıtım merkezlerinde bölünmektedir.
Dağıtım işlemlerinde hangi işlemler gerçekleştirilir?
Dağıtım işlemlerinde aşağıdaki işlemler gerçekleştirilir:
- Fabrikalardan ürünlerin toptan bir şekilde dağıtım merkezlerine nakliyesi.
- Dağıtım merkezlerinden müşteri alanına sevkiyatı (mal teslimi).
- İkinci seviye müşterilerle koordinasyonu (ürün izlenmesi, stok kontrolü ve buna bağlı dağıtımdaki bilgi akışı) sağlanır.
Lojistik müşteri hizmeti neleri içermektedir?
Lojistik müşteri hizmeti özellikle ürün sevkiyatı ile ilgili servis parametrelerini ve bu hizmetlerle bir arada yer alan garanti ve satış sonrası hizmetleri içermektedir.
Taşımacılık nedir?
Tedarik zinciri dikkate alındığında taşımacılık tedarik zincirinde farklı bağlantı noktaları arasında malzeme ve ürünün kontrollü hareketi olarak tanımlanabilir. Başka bir deyişle malzemenin ve ürünlerin tedarikçi, üretici, toptancı, perakendeci ve müşteri arasındaki hareketidir. Lojistik Derneğinin sözlüğüne göre ise “kara, hava ve deniz yolu kullanılarak ve resmi belge ile gerçekleştirilebilen yük taşımacılığıdır”.
Taşımacılık türleri nelerdir?
Bir işletmenin lojistik sistemi içerisinde taşıma işlemleri, çeşitli şekillerde yapılabilmektedir. Demir yolu, deniz yolu, hava yolu, kara yolu ve boru hattı olmak üzere taşımacılığın beş türü vardır. Belirtildiği üzere işletmenin lojistik faaliyetleri içerisinde gerçekleştirilen taşımalar bu beş taşıma türü kullanılarak yapılabilmektedir.
Taşımacılık türlerinin kullanım biçimleri nelerdir?
Taşımacılık türleri bir veya daha fazlasının kullanılmasına göre sınıflandırılmaktadır. Bu sınıflar;
- Tek modlu (tekil) taşımacılık: Yalnızca demir yolu veya yalnızca hava yolu kullanılması gibi tek bir taşıma türünün kullanılması durumudur.
- Çok modlu taşımacılık: Kara yolu-demir yolu, hava yolu-kara yolu, boru hattı-deniz yolu, deniz yolu-kara yolu gibi birden çok taşımacılık türü veya taşıma aracının yükün başlangıç noktasından teslim noktasına yük taşımacılığında kullanıldığı taşıma biçimidir.
- Modlar arası (İntermodal) taşımacılık: Yüklerin bir taşıma birimi veya aracı içerisinde iki veya daha fazla ulaştırma türü ile taşınmasıdır. İntermodal taşımacılıkta yükleme birimlerinin bir taşımacılık türünden diğerine aktarımına olanak veren teknolojilerden yararlanılmaktadır. İntermodal taşımacılıkta büyük hacimleri taşımak için bir taşımacılık türünden (kara yolu) diğerine (tren veya gemi) yükün taşınması aşamasında taşıma biriminin değişimi gerçekleştirilir.
- Kombine taşımacılık: Çok modlu taşımacılığın özellikli bir alt türüdür. Kombine taşımacılık, birden fazla taşıma türünü içermesi nedeniyle, tek modlu taşıma türlerinden ayrı ve daha karmaşık bir yapıya sahiptir. Kombine taşımacılık sistemi aynı ulaştırma aracının ve taşıma biriminin birden fazla taşımacılık türünü kullandığı taşıma modudur.
Taşıma türleri karşılaştırıldığında, birbirlerine karşı üstünlükleri nelerdir?
Taşımacılık beş geleneksel taşımacılık türü -kara yolu, deniz yolu, demir yolu, hava yolu, boru hattı-kullanılarak yapılmaktadır. Her taşımacılık türünün kendine özgü hizmet ve maliyet avantajı vardır. Taşıma türlerinin karşılaştırılması (S: 38, Tablo 2.1)’de yer almaktadır.
Taşıma türleri, hız, güvenilirlik ve maliyet gibi kriterlere göre karşılaştırılabilir. Taşıma türleri taşıma hızına göre karşılaştırıldıklarında taşıma türlerinin en hızlıdan yavaşa göre sıralaması; hava yolu, kara yolu, demir yolu ve deniz yolu şeklindedir. Başlangıç noktasından varış noktasına kadar taşıma için gerekli olan süre geçiş zamanı olarak ifade edilir. Geçiş zamanı hava ve yol durumundan etkilenebilen bir değişkendir. Bu nedenle taşıma türleri arasında güvenirlik açısından karşılaştırma yapmak mümkündür. Güvenirlik açısından taşıma türleri incelendiğinde en yüksekten en düşüğe; boru hattı, hava yolu, kara yolu, demir yolu, ve deniz yolu taşımacılığı biçimindedir. Taşıma maliyetleri taşıma türünün seçim kararında, rekabet dikkate alındığında etkili olabilmektedir. Genellikle hava yolu taşımacılığı en pahalı taşıma türü iken boru hattı en ekonomik tür olarak kabul edilmektedir. Maliyetler dikkate alındığında ise taşıma türleri en az maliyetliden en çok maliyetliye; boru hattı, deniz yolu, demir yolu, kara yolu ve hava yolu taşımacılığı olarak sıralanabilir.
Taşımacılık türüne karar verilirken dikkate alınan kriterler nelerdir?
Taşımacılık türüne karar verilirken dikkate alınan kriterler:
- Maliyet,
- Erişilebilirlik,
- Kapasite,
- Geçiş zamanı,
- Güvenilirlik ve
- Ürün güvenliği olarak sıralanabilir.
Tedarik zincirinde yer alan tesislerde hangi nedenlerle stok bulundurulur?
Tedarik zincirinde yer alan tesislerde bazı nedenlerden ötürü stok bulundurulmaktadır. Bu nedenler izleyen biçimde sıralanmıştır:
- Hizmet düzeyini artırma
- Toplam lojistik maliyetini azaltma
- Müşteri talep ve hazırlık sürelerindeki belirsizlik ile baş edebilme
- Mevsimsel ürünlerin tüm yıl boyunca erişilebilir hâle getirilmesi
- Lojistik sistemin yönetimindeki etkinsizliğin giderilmesi
- Fiyat yapısına göre satın alma
Lojistikte dış kaynak kullanımının tercih edilmesinin nedenleri nelerdir?
Lojistikte dış kaynak kullanımının tercih edilmesinin pek çok nedeni vardır. Bunlar aşağıda sıralanmıştır:
- Küreselleşmenin bir sonucu olarak tedarik zincirleri daha da karmaşık bir hâle gelmiş ve uluslararası sektörüne daha fazla ihtiyaç duyulmaya başlanmıştır. Bu durum lojistiğe duyulan gereksinimi artırmıştır. Uluslararası lojistik söz konusu olduğunda farklı ülkelerin altyapı ve gümrük bilgilerine gereksinim, işletmeleri dış kaynak kullanımına yöneltmektedir.
- Tam zamanında üretim işletmelerde üretim ve dağıtım faaliyetleri için stok ve lojistiğin kontrolünün önemini artırmıştır. Tam zamanında üretimin karmaşıklığı işletmeleri kendi kaynakları ile birlikte işletme dışından kaynak kullanmaya zorlamaktadır.
- Piyasalarda görülen dalgalanmalar ve talepteki değişiklikler işletmeleri sabit maliyetlerini en aza indirmeye zorlamaktadır. İşletmeler yatırım yapmaktansa dış kaynak kullanarak, kullandığı kadar ödeme yaparak sabit maliyetlerini değişkene dönüştürmeyi amaçlamaktadır. Bu şekilde yüksek maliyetli yeni teknolojileri işletme içinde geliştirmek ve uygulamak yerine bu hizmetleri dış kaynaklardan sağlama yolunu tercih edebilmektedirler.
- Toplam maliyetleri azaltmak, tedarik zinciri boyunca stok miktarlarını düşürmek, çalışan sayısını artırmamak veya azaltmak gibi amaçlar işletmeleri lojistikte dış kaynak kullanımına itmektedir.
- Lojistik hizmeti sağlayan işletmelerin sunduğu hizmet çeşitliliği işletmeler açısından lojistik hizmetlerde dış kaynak kullanımını cazip hâle getirmektedir.
İşletmelerin yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı lojistikte dış kaynak kullanımı eğilimi gün geçtikçe artmaktadır.
Lojistikte dış kaynak kullanımı nedir?
Dış kaynak kullanımı; işletmelerin daha önce kendisi tarafından gerçekleştirilen faaliyetlerini bir anlaşmaya bağlı kalarak başka bir işletmeye (tedarikçi firma veya firmalara) devretmesi şeklinde açıklanabilir.
3. parti lojistik (3PL) nedir?
İşletmelerin lojistik faaliyetlerinde dış kaynak kullanarak gerçekleştirdikleri faaliyetler 3. parti lojistik (3PL) olarak ifade edilmektedir. 3. parti lojistik, lojistik derneğinin (Loder) tanımına göre “tedarik zinciri içindeki temel lojistik faaliyetlerinden birkaçının (ardışık olarak en az üç farklı faaliyet; nakliye-stok yönetimi-depolama gibi) konusunda uzman lojistik işletmeleri tarafından üstlenilmesi”dir. Bu tanıma göre 3. parti lojistik hizmet sağlayıcıların yerine getirdiği faaliyetler, işletmenin tüm lojistik süreci veya bu süreç içerisinden bazı faaliyetlerini kapsamaktadır.
Bir tedarik zincirinde işletmeler gruplara bölündüğünde, bu gruplar içerisinde hangi işletmeler yer alır?
Bir tedarik zincirinde işletmeler gruplara bölündüğünde; grupların (1. parti) birindeki işletmeler üretici, imalatçı, gönderici, toptancı vs. malın ve/veya hizmetin üreticisi olarak ele alındığında, ikinci gruptaki (2. parti) işletmeler birinci partinin doğrudan müşterisi veya akışa göre tedarikçisi olan işletmelerdir. Üçüncü grup işletmeler (3. parti) ise bu iki taraf arasındaki mal ve hizmet akışına giren işletmelerdir.
3. parti lojistik hizmet sağlayıcı işletmelerin hizmet alanları nelerdir?
3. parti lojistik hizmet sağlayıcı işletmelerin ağırlıklı olarak taşımacılık, depolama ve gümrükleme odaklı çalıştıkları görülmektedir. Lojistik hizmet sunan işletmelerin sundukları hizmetler beş sınıfta toplanabilir. Bu hizmet alanları şu şekilde sıralanabilir:
- Aktif hizmetler; depolama, yükleme, birleştirme, ambalajlama, nakliye, kontrol, etiketleme, barkodlama, kalite kontrol
- İdari hizmetler; sipariş yönetimi, stok takibi, veri işleme, planlama
- Finansal hizmetler; faktoring
- Danışmanlık; lojistik danışmanlık, nakliye danışmanlığı, vergi ve mevzuat danışmanlığı
- Kavramsal hizmetler; özel lojistik çözümlerin planlanması ve uygulanması.
Lojistikte kaç tip farklı kaynak kullanımı vardır?
Lojistikte üç farklı tip dış kaynak kullanımı söz konusudur. Bunlar;
- Üretimde dış kaynak kullanımı,
- Katma değer yaratıcı lojistik faaliyetlerde dış kaynak kullanımı,
- Ulaştırma, depolama ve dağıtımda dış kaynak kullanımıdır.
Üçüncü parti lojistik işletmelerinin temel özellikleri nelerdir?
Üçüncü parti lojistik işletmeleri, dış kaynak hizmeti vermekte oldukları işletmelerle uyumlu bir şekilde ve müşterilerinin pazarlama stratejilerini yüksek performans ve/veya düşük maliyet hedefini gerçekleştirmeye yönelik olarak çalışmaktadırlar. Üçüncü parti lojistik işletmelerinin temel özellikleri;
- Alanında uzman,
- Süreç yönetimine yönelen,
- Müşteriye özgün çözümler üreten,
- Riski paylaşan,
- Uzun dönemli iş birliğine yatkın işletmeler olmalarıdır.
Geleneksel nakliye anlayışı ile dış kaynak kullanımının farklılıkları nelerdir?
İşletmeler depo yönetimi, taşıma, lojistik bilgi sisteminin kurulması, sipariş ve stok yönetimi, ürün iade ve onarımı gibi alanlarda üçüncü parti lojistik hizmet işletmelerinden hizmet alabilmektedir. Üçüncü parti lojistik ilişkileri, geleneksel taşıma hizmeti sağlayan işletme ilişkilerine göre daha karmaşıktır. Geleneksel nakliye anlayışı ile dış kaynak kullanımının karşılaştırılması (S: 42, Tablo 2.2)’de sunulmuştur.
Geleneksel nakliye anlayışının özellikleri şunlardır:
- Standart
- Genellikle tek boyutlu, yalnızca taşıma ya da yalnızca depolama
- Amaç nakliye masraflarının en aza indirilmesi
- 1-2 yıllık sözleşmeler
- Daha kısıtlı bir alanda uzmanlık gereksinimi
- Sözleşme görüşmeleri kısa sürer
- Firmalar arasındaki bağ daha zayıf, hizmet sağlayıcı firmayı değiştirmek daha kolay
Dış kaynak kullanımının özellikleri şunlardır:
- Müşteriye özel
- Çok boyutlu; taşıma, depolama, ambar yönetimi birbirini tamamlar biçimde bütünleşik sistem yaklaşımı
- Hizmet kalitesi ve esneklik gereksinimlerini de göz önüne alarak toplam sahip olma maliyetin en uygun düzeye indirilmesi
- Üst/orta yönetim düzeyinde tartışılan daha uzun süreli sözleşmeler
- Daha geniş kapsamlı lojistik uzmanlığı ve analitik yetenekler gereksinimi
- Sözleşme görüşmeleri uzun sürer
- Firmalar arasındaki bağ daha kuvvetli, hizmet sağlayıcı firmayı değiştirmek daha zor ve maliyetli
Bir işletme için lojistik faaliyetlere yönelik dış kaynak kullanımının sağlayacağı faydalar nelerdir?
Bir işletme için lojistik faaliyetlere yönelik dış kaynak kullanımının sağlayacağı faydalar şunlardır:
- Ana işe odaklanmak
- Maliyetin azaltılması
- Sabit maliyetin değişkene dönüştürülmesi
- Öngörülebilen maliyetler
- Belirlenmiş hizmet düzeyleri
- Bilişim teknolojilerini doğru kullanmak
- Çalışma koşullarında kaynak sürekliliği
- Riski azaltması
- Coğrafi esneklik sağlanmasına ve yeni pazarlar oluşturulabilmesine olanak sağlanması
Lojistik alanında işletmelerin dış kaynak kullanımına yönelmeme nedenleri nelerdir?
Lojistik alanında işletmelerin dış kaynak kullanımına yönelmeme nedenleri ise aşağıda sıralanmıştır.
- İşletmenin zaman içerisinde lojistik fonksiyonu üzerindeki kontrolünü yitirme endişesi; uzun vadeli olarak bir işletmeye bağlanılması sonucunda alternatifleri değerlendirememe ve fiyat pazarlığında güç kaybetme endişesi.
- Güvenlik; işletme için gizli kalması gereken bilgilerin paylaşılıyor olması endişesi.
- Hizmet alınacak işletmenin verdiği taahhütleri yerine getirememesi, değişime ayak uyduramaması, iş hedeflerini doğru olarak anlamaması.
- Önceleri işletme veya kurumların kendi personeli tarafından yapılan faaliyetlerin dış kaynak kullanma yoluyla temin edilmesinin, yeniden yapılanma değişiminin getirdiği kültürün oluşturulması gibi işletme içi organizasyonel sorunlara neden olması.
Dördüncü parti lojistik (4PL) nedir?
Dördüncü parti lojistik kavramı, üçüncü parti lojistik işletmelerinin işletmelerin karmaşık lojistik gereksinimlerini karşılayamamaları sonucunda, dağıtım, nakliye ve dağıtım faaliyetlerinin en uygun bir şekilde bütünleştirilmesiyle tedarik zincirinin yaratacağı tasarruflardan ve verimliliklerden yararlanılması amacının bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Lojistik Derneği Dördüncü parti lojistik işletmelerini; kapsamlı tedarik zinciri çözümleri sunmak amacıyla kendi organizasyonlarının kaynaklarını, yeteneklerini ve teknolojisini, bütünleşik hizmet sağlayıcılarıyla (3PL’ciler) bir araya getiren ve yöneten bütünleştirici işletmeler, olarak tanımlamıştır.
Dördüncü parti lojistik işletmeleri hangi hizmetleri sunmaktadır?
Dördüncü parti lojistik işletmeleri izleyen hizmetleri sunabilmektedir:
- Taşıma hizmetlerinin yanı sıra dağıtım ve depolama gibi diğer lojistik faaliyetlerini de bütünleştirilmiş bir şekilde yapabilmektedirler.
- Lojistik alanındaki değişimlerle birlikte oraganizasyonel konulardaki gelişmeleri de birleştirerek işletmeye sunabilirler.
- Dördüncü parti lojistik işletmeleri, müşterilerinin işlerini kısa bir süre içinde öğrenerek müşterileri için daha iyi lojistik çözümler üretirler.
- Dördüncü parti lojistik işletmeleri sahip oldukları güçlü teknolojik altyapılarıyla başarılı tedarik zinciri uygulamasını meydana getirirler.
Beşinci parti lojistik (5PL) nedir?
Beşinci parti lojistik (5PL) uygulamaları ise dördüncü parti lojistik uygulamalarının gelişmiş bir biçimidir ve tüm tedarik zinciri kapsamında bütünleşik lojistik çözümleri sağlayacak sistemin kurulmasıdır.
Ulusal ve uluslararası lojistik arasındaki farklar nelerdir?
Ulusal ve uluslararası lojistik karşılaştırıldığında şu farklar görülür:
- Uluslararası lojistik ulusal (yerel) lojistikten daha maliyetli ve zordur.
- Envanter maliyetleri uluslararası lojistikte daha yüksektir.
- Uluslararası taşımacılıkta ağırlıklı olarak deniz yolu, hava yolu ve kara yolu taşımacılığından yararlanılır iken ulusal taşımacılıkta çoğunlukla kara ve demir yolu türleri kullanılmaktadır.
- Uluslararası lojistikte kültürel, ekonomik ve politik faktörler önemli olmaktadır.
- Uluslararası lojistik işletmelerinin yöneticileri yeni kurum ve kuruluşlarla, yeni koşullarla, daha karmaşık dokümanlarla karşı karşıya kalmaktadırlar.
- Uluslararası lojistik çok sayıda yabancı dil bilme gerekliliğini getirmektedir.
- Büyüyen iş sahaları, artan masraflar ve zorluklar nedeniyle uluslararası lojistik endüstrilerinde işletmeler arası birleşme ihtiyacı oluşmaktadır.
Taşıma işleri organizatörleri kimlerdir?
Uluslararası alanda “Freight Forwarder”, ülkemizde ise “Taşıma İşleri Organizatörleri” olarak tanımlanan firmalar, kara, hava, deniz, demir yolu ve kombine (hava+deniz, deniz+kara, hava+kara gibi) taşımacılığın yanı sıra lojistik hizmetler veren işletmelerdir.
Taşıma işleri organizatörlerinin gerçekleştirdikleri işlerin kapsamı nedir?
Taşıma işleri organizatörlerinin geleneksel işleri; ülke topraklarında ithal edilen malı gümrükten çekme veya ihraç edilen mallar için gümrük işlemlerini tamamlama, malların sevkiyatının yapılması için rezervasyonun yapılması gibi faaliyetleri kendi ülkesinde gerçekleştirmektir. Ancak uluslararası ticaretin hızla büyüdüğü günümüzde bu işletmelerin faaliyet alanları; bir ya da daha fazla taşıma türü kullanılarak gerçekleştirilen taşımaya ilişkin konsolidasyon, depolama, elleçleme, paketleme veya dağıtım ile birlikte, ilave işlemler ve danışmanlık dâhil tüm hizmetler ile eşyanın gümrük beyanının yapılması, sigortalanması, kıymetli evrakın hazırlanması ve ödemenin tahsilatı gibi işlemleri de kapsayan bir dizi hizmetler zincirini kapsar.