Hayvancılık Ekonomisi Dersi 8. Ünite Sorularla Öğrenelim
Türkiye’De Hayvancılık Politikaları
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Hayvan ıslahı nedir?
Hayvanların verim özelliklerinin iyileştirilmesi, yani onların insanlara daha yararlı hale getirilmesidir.
Kombine ırk nedir?
Birden fazla verim özelliğinin ön plana çıktığı hayvan ırklarıdır. Örneğin bir sığır ırkında hem süt verimi hem de et verimi fazla ise bunlara kombine sığır ırkı denir.
Damızlık hayvan nedir?
Irkına özgü özellikleri belirgin şekilde taşıyan, yüksek verimli, hastalıklardan ari, damızlık veya saf ırk belgesine sahip hayvandır.
Hayvan Islahı kanunu ne zaman çıkarılmıştır ve amacı nedir?
Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında hayvancılığın ülke ekonomisi açısından taşıdığı öneme uygun olarak mevcut hayvan varlığının ıslahı hedeflenmiştir. Bu amaçla, 1926 yılında 904 sayılı Hayvan Islahı Kanunu çıkarılmıştır. Hayvan ıslahı çalışmaları çerçevesinde üstün nitelikli damızlık hayvanlar yetiştirerek bunları halka dağıtmak, böylece halk elinde mevcut hayvanların niteliklerini iyileştirmek amacıyla Cumhuriyetin ilanını izleyen ilk yıllarda Karacabey, Çifteler, Konya, Çukurova ve Sultansuyu Haraları faaliyete geçirilmiştir. Bu dönemde haralar, inekhaneler ve deneme çiftlikleri adı altında 15 hayvan ıslah kurumu daha kurulmuştur.
Et ve Balık hangi tarihte ve ne amaçla kurulmuştur?
Dünyada yaşanan ve Türkiye’yi de etkileyen bu ekonomik bunalım dönemi, I. İzmir İktisat Kongresi’nde kararlaştırılan, özel sektörün öne çıktığı bir ekonomik gelişmenin sağlanması umutlarını azaltmıştır. Bu dönemde serbest piyasa ekonomisine geçiş ve özel girişimciliğe olan güven sarsılmış ve devletin ekonomide üretim faaliyetine girişi başlamıştır. Bu fikrin doğmasından sonra 1936 yılında toplanan Sanayi Kongresi’nde, et endüstrisi konusunda faaliyette bulunacak bir devlet kurumunun oluşturulması amaçlanmıştır. Bu amaçla, 1953 yılında faaliyete geçen Et ve Balık Kurumu (EBK)’nun teknik ve ekonomik kuruluş çalışmalarına başlanmıştır.
Marshall yardımlarıyla tarımsal üretim arasındaki ilişki nasıldır, açıklayınız?
Türkiye tarımında traktörün kullanımı 1936 yılında başlamakla birlikte, traktör kullanımının yaygınlaşması II. Dünya Savaşı sonrasında gerçekleşmiştir. Ülkemizde 1946-1950 yılları arasında etkili olan Marshall yardımı, tarımda makineleşme için gerekli olanakları sağlamış, özellikle traktör ithalatını hızlandırmıştır. Sadece 1950-1955 yılları arasındaki 5 yıllık dönemde traktör sayısı 16 binden 40 bine ulaşmıştır. Böylece toplam ekilebilir tarımsal üretim alanı, 1950 yılında 1927 yılına göre %119 oranında artarak, 14,5 milyon hektara, 1960 yılında ise %251 oranında artarak 23,3 milyon hektara çıkmıştır.
Mera nedir?
Bir veya birkaç köye ya da beldeye hayvanlarını otlatmaları ve otundan yararlanmaları için tahsis edilen veya öteden beri bu amaçla kullanılan arazilerdir.
Kaba yem nedir?
Hayvan beslemesinde kullanılan sap, saman, kuru ot, bitkilerin kurutulmuş yaprakları, bazı tohum küspeleri, yem bitkileri ile yapılan silajlar gibi lifli otlar ve yem bitkileridir.
Karma yem nedir?
İnsan gıdası olarak tüketilemeyecek olan nişasta, un, yağ, alkol sanayi yan ürünleri ve hububat, baklagil gibi bitkisel ürünler ile hayvansal bazı ürünlerin yem fabrikalarında eleme, kırma, karıştırma işlemlerine tabi tutulması ile elde edilen üründür.
Narh nedir?
Mal ve hizmetlerin satış fiyatlarının kamu otoriteleri tarafından saptanmasıdır. Taban fiyat uygulamasında belirlenen fiyatın altında, tavan fiyat uygulamasında ise belirlenen fiyatın üstünde satış yapılması yasaktır.
1980 yılı sonrası hayvancılıkta yaşanan olaylar nelerdir?
Türkiye 1970’li yıllara geldiğinde fiyat desteği kapsamına alınan bitkisel ve hayvansal ürün sayısı 20 civarındayken, bu rakam 1980’li yıllarda piyasa ekonomisi politikalarının etkisiyle giderek 10’a düşmüştür. Bu kapsamda da başta kasaplık hayvan ve et olmak üzere hayvansal ürünler destekleme kapsamından çıkarılmıştır. Böylece üretim, arz ve talebin piyasa ekonomisi koşullarında oluşacak fiyatlara göre belirlenmesi kararı, desteğe ve korunmaya muhtaç olan hayvancılık sektörünü olumsuz etkilemiştir.
Serbest piyasa ekonomisine geçişin en önemli kuralı, bu ekonomik sistemin çalışmasına olanak verecek tüm kurumların oluşturulması ve etkin bir şekilde çalışır halde olması şartına bağlıdır. Ancak hayvancılık sektöründe böyle bir ekonomik ve kurumsal altyapı gerçekleştirilmeden, hayvan ve hayvansal ürün üreticisi tam rekabet piyasasının oluşmadığı yarı tekel bir piyasa koşuluyla karşı karşıya kalmıştır. Gerek o dönemde gerekse günümüzde hayvansal ürünlerde fiyat, oligopson bir piyasada oluşmaktadır.
Bir taraftan hayvansal ürünlerden devlet desteğinin çekilmesi, diğer taraftan hayvansal ürün fiyatlarının eksik rekabet piyasasında oluşması, ilave olarak bitkisel ürünlerde desteklemenin halen devam etmesi kırsal alanda sosyo-ekonomik yapının daha da gerilemesine sebep olmuştur.
Hayvancılık sektöründe 1980 yılı sonrası hayvansal üretim yetersizliği ve enflasyon nedeniyle kırmızı ette yaşanan fiyat yükselmeleri kısmi bir kıtlık hali ve spekülatif artışlar olarak kabul edilmiştir. Bu dönemde yükselen hayvansal ürün fiyatları karşısında piyasayı dengelemek, tüketiciye ucuz et yedirme ve fiyat istikrarı sağlamak amacıyla ithalata (dışalım) gidilmiştir. Bu ithalat politikalarına rağmen arz-talep dengesi ve fiyat istikrarı günümüze kadar sağlanamamış adeta sektör “ekonomik kısır döngüye” girmiştir.
Polikültür işletme nedir?
Hem tarımsal hem de hayvansal üretimi birlikte yapan işletmelerdir.
Sübvansiyon nedir?
Devlet tarafından toplum çıkarlarını gözeterek üretimi veya ihracatı çeşitli şekillerde etkilemek ve yerine göre üreticileri/ ihracatçıları korumak ve teşvik etmek amacıyla para ya da para olarak ifade edilebilecek diğer şekillerde verilen karşılıksız mali yardımlara denir.
Hayvancılık sektörüne devlet tarafından verilen desteklerin sebebi nedir?
Tarımsal ve hayvansal üretim, toplumun beslenmesi açısından stratejik öneme sahiptir. Özellikle tarımsal üretimin doğaya daha fazla bağlı olması yanında kendilerine has özelliklerinden dolayı, arz ve talebin düşük esnek olması, bu sektörlerde belirsizliği ve riski artırmaktadır. Bu nedenle her ülkede miktarları değişmekle birlikte, bu sektörlere devlet tarafından önemli ölçüde destek verilmektedir.
Türkiye'de 1980-2009 yılları arasında hangi tür hayvanlar mevcuttur ve bu hayvanların değişimi nasıl gerçekleşmiştir?
Türkiye' de sığır, manda, keçi ve koyun türlerinde üretim yapılmaktadır. 1980-2009 yılları arasındaki dönemde, sığır, manda, koyun ve keçi varlığında önemli düşüşler meydana gelmiştir. Bu dönemde sığır varlığında %32,5; manda varlığında %91,5; koyun varlığında %55,3 ve keçi varlığında %73,1 oranında azalışlar meydana gelmiştir.
2007 yılı itibariyle Türkiye'de kişi başına düşen et ve süt tüketimi hakkında bilgi veriniz?
Türkiye’de 2007 yılı itibariyle kişi başına düşen toplam et tüketimi 24,40 kg olup,
toplam tüketim içerisinde; kırmızı et 10 kg, tavuk eti ise 14,40 kg civarındadır. Ancak aynı yılda kişi başına toplam et tüketimi AB ortalaması 86,16 kg, ABD ortalaması 122,79 kg’dır. Diğer taraftan aynı yılda kişi başına toplam süt tüketimi Türkiye’de 138,7 kg iken, AB’de 241,4 kg, ABD’de 253,8 kg’dır. Görüldüğü üzere ülkemizde kişi başına et ve süt tüketim düzeylerinin son derece düşük olduğu görülmektedir.
Türkiye'de uygulanan tarımsal desteklemeler ne şekilde gerçekleşmiştir?
Türkiye’de 2000’li yıllara kadar uygulanan tarımsal destekleme, girdi sübvansiyonu ve fiyat desteği şeklinde olmuştur. Daha sonraki yıllarda destekleme politikalarının değişiminde Dünya Tarım Örgütü (DTÖ) ve AB Ortak Tarım Politikası (OTP)’na uyum sağlanması öncelikli olarak ele alınmış olup, desteklerin bu çerçevede yeniden yapılandırılması zorunlu hale gelmiştir.
Türkiye'de sanayileşme sürecine geçişte hayvancılık sektörü neden geriye doğru gitmiştir?
Avrupa Birliği’ne üye Almanya, Fransa, İngiltere, Hollanda gibi gelişmiş ülkeler, sanayileşme sürecinden geçerken tarım ve hayvancılığı ihmal etmemiş ve hatta bu sektörlerden sağladıkları sermaye birikimini sanayileşmeye aktararak bugünkü sanayi ülkesi ve bilgi toplumu düzeylerine gelmişlerdir. Ancak Türkiye’de; özellikle Atatürk sonrası, çok partili döneme geçişten itibaren sanayileşme uğruna kırsal kesim ihmal edilmiştir. Hayvancılık ve tarım sektörleri arasında yatırımdan, destekleme politikalarına, kredi ve finansman olanaklarından yapısal iyileştirme uygulamalarına kadar birçok konuda sektörler arası dengeler gözetilmemiş, yapı özellikle hayvancılık sektörü aleyhine bozulmuştur.
Hayvan varlığı üretimindeki düşüşlerin sebebi nedir?
Ülkemizde hayvancılık sektörünün önemli bir alt sektörü olan ve dışsatım şansı en fazla olan, küçükbaş hayvan yetiştiriciliği ve besiciliğinde maalesef istenilen düzeyde gelişme sağlanamamıştır. Mevcut popülasyonun ıslahının yapılmaması, çayır-mera alanlarının azalışı ve bazı bölgelerde terör nedeniyle bu alanların değerlendirilememesi sonucu hayvan varlığında ve üretimde önemli düşüşler olmuştur.
Türkiye'de merinoslaştırma çalışmalarında başarılı olamamanın nedenleri nelerdir?
Bu başarısızlığın çeşitli nedenleri bulunmaktadır. Bunlar;
- Koyunculuk işletmelerinin yaşam alanı olan meraların tahrip edilmesi ve bu tahribatın önlenmemesi,
- Özellikle II. Dünya Savaşı sonrasında koyunculuğa yönelik ıslah çalışmalarının yeterince ilgi görememesi,
- Yine aynı tarihten itibaren ıslah çalışmaları için sağlanan olanakların sığırcılıkta yoğunlaştırılması olarak özetlenebilir.