Temel Veteriner Histoloji ve Embriyoloji Dersi 8. Ünite Sorularla Öğrenelim
Sinir Doku
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Afferent ve efferent terimlerini tanımlayınız.
Afferent, çevreden merkeze getiren, taşıyan; efferent, merkezden dışa doğru götüren anlamına gelmektedir.
Sinir dokuyu tanımlayınız.
Sinir doku, canlı organizmada milyarlarca sinir hücresi, bu hücrelerin uzantıları ve karşılıklı bağlantıları ile nöyronlara değişik yönlerden destek sağlayan nöyrogliya hücrelerinden oluşan karmaşık bir sistemdir.
Sinir dokunun işlevlerini anatomik düzeyde hangi komponentlerle gerçekleştirdiğini açıklayınız.
Sinir doku işlevlerini anatomik düzeyde; merkezi sinir sistemi ve periferik sinir sistemi biçiminde organize olarak gerçekleştirir. Periferik sinir sistemi işlevsel bakımdan uyarıları merkezi sinir sistemine taşıyan afferent (senzorik) bölüm ve uyarımları merkezi sinir sisteminden etkileyici organlara ta-şıyan efferent (motor) bölümlerden oluşur. Motor bölüm alt gruplara ayrılır. Sinir sistemi kökenli uyarımları tek bir nöyron aracılığı ile iskelet kaslarına taşıyan bölümü somatik sistemdir. Merkezi sinir sisteminden alınan bir uyarıyı bir nöyron ara-cılığı ile otonom bir gangliyona taşıyan ve bu gangliyonda yer alan ikinci bir nöyron ile uyarımları düz kaslar, kalp kası veya bezlere taşıyan bölüm de otonom sistemdir
Sinir doku hücreleri kaç grup altında incelenir?
Sinir doku hücreleri, uyarıları almak, değerlendirmek ve yanıt vermekle sorumlu olan nöyronlar ve nöyronları destekleyerek koruyan nöyrogliya hücreleri olmak üzere iki grup altında incelenir.
Nöyron nedir? Yapısı hakkında bilgi veriniz.
Sinir dokuda asıl fonksiyon yapan hücrelere nöyron (sinir hücresi-nöyrosit) adı verilir. Nöyronlar çok farklı şekil ve büyüklükte olmalarına rağmen, 3 temel bölümden ibarettir; hücre gövdesi (soma), dentritler ve akson. Hücre gövdesi çekirdek ve çekirdeği çevreleyen sitoplazmadan oluşur. Sinir hücresinde sitoplazmaya nöroplazma, nöroplazmanın akson içindeki bölümüne ak-soplazma ve çekirdek çevresindeki bölümüne de perikaryon adı verilir. Dentrit-ler hücre gövdesinden çıkan çok sayıdaki ağaç dallanmasını andıran uzantılardır. Akson her bir nöyronun akson tepesi adı verilen bölgesinden tek olarak çıkan uzantıdır. Akson ilgili olduğu organa ulaştığında telodendron adı verilen dallanmalar yapar.
Multipolar nöyronlar hakkında bilgi veriniz.
Multipolar nöyronlarda hücre gövdesinin bazen sadece bir kutbundan bazen de her yerinden dentrit adı verilen çok sayıda küçük uzantılar ve diğer bir noktasından tek ve uzun bir uzantı akson çıkar. Genel olarak ara, bağlayıcı ve motor nöyronlar bu tiptedir.
Bipolar nöyronlar hakkında bilgi veriniz.
Bipolar nöyronlar, hücre gövdesinden çıkan bir dentrit ve bir aksona sahip hücrelerdir. Bipolar nöyronlar burun boşluğunda ve işitme organında bulunur.
Pseudopolar nöyronlar hakkında bilgi veriniz.
Pseudopolar nöyronlarda, hücre gövdesinden tek bir uzantı çıkar, bu uzantı daha sonra biri perifere diğeri merkeze olmak üzere iki kola ayrılır. Kolların her ikisi de morfolojik olarak akson yapısındadır, uyarımları yayar ancak periferdeki küçük dentritik dallanmalar reseptör fonksiyonu yapar. Bu tip nöyronlar, bazı gangliyonlarda bulunurlar.
Reseptör nedir?
Reseptör, fiziksel ve fonksiyonel uyarıları alıp merkez sinir sistemine ileten yapılardır.
Nöyronlar işlevsel özelliklerine göre kaça ayrılır?
Nöyronlar işlevsel özelliklerine göre üçe ayrılırlar:
- Afferent nöyronlar (duyu nöyronları ya da senzorik nöyronlar): Uyarım-ları periferden merkeze ileten nöyronlardır.
- Efferent nöyronlar (motor nöyronlar): Uyarımları merkezi sinir sistemi ya da gangliyonlardan perifere ileten nöyronlardır. Efferent nöyronlar iki ayrı sistem oluştururlar. Somatik sistem nöyronlarının aksonları iskelet kasla-rında, otonom sistem nöyronlarının aksonları, düz kas, kalp kası ve bezler üzerinde sonlanır.
- Ara nöyronlar: Bu tip nöyronlar tamamı ile merkezi sinir sisteminde yer alırlar. Duyu ve motor nöyronlar arasındaki iletişimi sağlarlar.
Lipofuksin granülleri nedir?
Lipofuksin granülleri, rengi sarıdan kahverengiye değişen düzensiz şekilli pigment granülleridir. Metabolizma sonucu oluşan maddelerin primer lizozomlar ile bir araya gelerek oluşturduğu yapılardır, sayıları yaşa bağlı olarak da artmaktadır.
Dentritler hakkında bilgi veriniz.
Dentritler, çevre ya da diğer sinir hücrelerinden uyarımları alan nöyral uzantılardır. Hücre gövdesinin yakınında yer alırlar, aksonlardan daha geniş çaplı ve mi-yelinsizdirler. Genellikle konik şekillidir ve yoğun dallanma gösteren modellileri, dentritik ağaç olarak tanımlanır. Dentritik ağaç nöyronun reseptör yüzeyini belir-gin olarak arttırır. Dentritlerde çekirdek ve golgi dışında tüm organeller, özellikle ribozom ve rER vardır.
Aksonlar hakkında bilgi veriniz.
Herbir nöyronda tek bir akson vardır ve çok uzun olabilir. Bir akson hücre gövde-sine yakın bölümde yan kollar (kollateraller)verebilir. Nöyronun hücre gövdesinde sentezlenen moleküller aksonal iletim sistemiyle uzak bölümlere taşınır. Akson tepesi ile akson arasında miyelin kılıfın başlangıç bölgesi başlangıç segmenti olarak adlandırılır.
Sinir teli nedir, yapısı hakkında bilgi veriniz.
Nöyron gövdesinden konik bir genişlemeden çıkan akson kısa bir süre çıplak seyreder ve daha sonra bulunduğu bölgeye göre bir ya da iki kılıf ile sarılır. Bu kılıfların her ikisi ya da biri ile sarılmış aksonlardan her birine sinir teli denir. Sinir telini içten saran miyelin kılıf, dıştan saran ise nöyrolemdir. Miyelin kılıf periferik sinir sisteminde Schwann hücrelerinin modifikasyonuyla, merkezi sinir sisteminde Oligodentrositlerin sitoplazma uzantıları aracılığı ile oluşturulmaktadır. Miyelin kılıfın asıl fonksiyonu aksolemden geçmekte olan uyarımın yavaşlamasını ve zayıflamasını önlemektir.
Aksonal iletim nasıl gerçekleşir?
Aksonlarda uyarım iletimi dışında nöyron gövdesinde üretilen maddelerin dentrit ve aksonların uç kısımlarına kadar iletilmesi gerekir. Aksonal iletim iki yönlüdür.
- Anterograd transport: Materyal perikaryondan perifere taşınır.
- Retrograd transport: Materyal akson ve dentritlerden perikaryona taşınır.Aksonal iletim sistemi taşınan maddelerin taşınma hızına göre de farklılıklar gösterebilir.
Sinaps nedir?
İmpulsların bir sinir hücresinden diğer sinir hücresine ya da kas, epitel gibi bir başka hücreye geçiş noktalarına sinaps adı verilir. Sinapslar oldukça özelleşmiş hücreler arası bağlantı yollarıdır. Örneğin nöyronlar birbirleriyle veya etkiledikleri hücrelerle aralarında bağlantı kurarlar. Sinir hücrelerinin her biri sinir sistemindeki yerleşim ve fonksiyonuna bağlı olarak değişen sayıda sinaps ile bağlantı kurar.
Sinapsları sınıflandırınız.
Klasik olarak bir nöyron ile diğer nöyronlar arasındaki sinapslar şu şekilde sınıflandırılır:
- Aksodentritik sinapslar: Bir nöyronun aksonu ile diğer nöyronun dentriti arasında görülen sinapslardır.
- Aksosomatik sinapslar: Akson sonu ile diğer nöyronun gövdesi arasında görülen sinapslardır.
- Aksoaksonik sinapslar: Bir nöyronun aksonu ile diğer nöyronun aksonu arasında görülen sinapslardır.
- Dentrodentritik sinapslar: Bir nöyronun dentriti ile diğer nöyronun dent-riti arasında görülen sinapslardır.
Nöyrotransmitter nedir?
Nöyrotransmitterler, presinaptik membrandan salınan ve postsinaptik memb-randaki reseptörleri aktive eden sinyal molekülleridir. Bu sinyal molekülleri sinir hücrelerinde 2 tip reseptörü aktive edebilir. Birinci gruptakiler süreci doğrudan başlattığı için hızlıdır ve nöyrotransmitter olarak tanımlanır. İkinciler daha yavaştır ve nöyromodülatör ya da nöyro hormon olarak adlandırılır.
Nöyrogliya nedir, hangi görevlere sahiptir?
Sinir sisteminin periferik sinir sistemi bölümünde sinir telleri ve hücrelerinin aralarını bağ doku doldururken, merkezi sinir sisteminde bu doku özelleşir ve nöyrogliya dokusuolarak tanımlanır. Nöyrogliya hücreleri sinir dokunun asıl hücre-leri olan nöyronları desteklemek ve bu hücrelerin fonksiyonlarını yerine getirmek için uygun mikroçevrenin hazırlanmasında önemli görevlere sahiptir. Nöyrogliya hücreleri uyarım üretmez, iletmez ve sinaps yapmaz. Nöyrogliya hücreleri destekleyici ve aralarında bulunan kapillar damarlar aracılığı ile besin ve iyon aktarımını sağlayıcı rol oynarlar.
Serbest sinir sonlanmaları hakkında bilgi veriniz.
Serbest sinir sonlanmaları, duyu reseptörlerinin en basit tipi sadece terminal sinir sonlanmalarından ibaret olan serbest sinir sonlanmalarıdır. Bu tip sinir sonlanmaları vücudun destek dokuları içinde bulunan ağrı, dokunma, ısı gibi nisbe-ten basit duyuları alır.
Meissner korpuskülleri: Meissner korpuskülleri, derinin dermis katmanın da bulunan küçük kapsüllü duyu reseptörleridir. Özellikle parmak ucu, ayak tabanı, meme başları, dudaklar, göz kapakları, dudaklar ve genital bölgede bulunur.
Pasinian korpuskülleri: Pasinian korpuskülleri, büyük kapsül ile çevrili duyu reseptörleridir. Basınç, titreşim ve gerilime duyarlıdır. Derinin derin katmanlarında, eklem kapsüllerinde, mezenteryumda, seröz membranlarda, bazı iç organlarda ve genital bölgede bulunur.
Nöyromüsküler mekik: Nöyromüsküler mekikler, iskelet kasları içinde bulunan spinal refleksler aracılığı ile kas tonositesinin düzenlenmesinden sorumlu oluşumlardır. Bu reseptörler özellikle gözün dış, elin iç kasları gibi hassas hareket-lerin olduğu bölgelerde yaygındır.
Travmaya karşı tepki nöyronun hangi bölgelerinde görülür, açıklayınız.
Travmaya karşı tepki nöyronun üç bölgesinde görülür:
1. Hasar olan bölgede lokal değişiklikler: Aksonun kesilmiş parçası aksondan uzaklaşır, makrofaj ve fibroblastlar hasarlı bölgeye infiltre olur, hücresel atıklar fagosite edilir. Sitokinler ve büyüme faktörleri salgılanır.
2. Hasarlı bölgenin distalinde görülen değişiklikler:
- Akson uç kısmı, hipertrofi geçirir ve dejenere olur, postsinaptik membran ile temas kesilir. Schwann hücreleri prolifere olur, akson uç kısmındaki kalıntıları fagosite eder ve sinaptik boşluğu doldurur.
- Prolifere olan Schwann hücreleri endonöyriyumun bazal laminası ile sarılan bir Schwann hücreleri sütunu oluşturur.
3. Hasarlı bölgenin proksimalinde görülen değişiklikler:
- Hasar gören nöyron hipertrofiye uğrar. Bu süre boyunca proksimal ak-son gövdesi ve onu saran miyelin kılıf en yakın kollateral aksona kadar dejenere olur.
- Proksimal akson gövdesinden köken alan akson filizleri endonöyriyu-ma uzanır ve Schwann hücreleri tarafından hedef hücreye doğru reh-berlik yapar.
- Akson filizlerindeki Schwann hücreleri tekrar differensiye olur ve büyü-yen akson çevresinde miyelinli aksonlarda miyelin kılıf, miyelinsizlerde ise Schwann hücre yarıklarını şekillendirir. Bu filizlerden hedef hücreye ilk olarak ulaşan bir sinaps şekillendirir, diğerleri dejenere olur.