Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Dersi 2. Ünite Sorularla Öğrenelim
Afet Yönetimi
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Kriz kavramını tanımlayınız?
Türk Dil Kurumunca kriz, Bir toplumun bir kuruluşun veya bir kimsenin yaşamında görülen güç dönem, bunalım, buhran şeklinde tanımlanmaktadır.
Kriz kavramının tanımlarındaki ayırt edici unsurlar nelerdir?
Kriz kavramının farklı tanımlarında ayırt edici üç unsur öne çıkmaktadır. Bunlar; ciddi, geniş kapsamlı ve beklenmeyen bir tehdit; yüksek oranda belirsizlik; acil karar verme gerekliliği.
Bir olayın kriz olarak nitelendirilebilmesi için sahip olması gereken özellikler nelerdir?
• İstenmeyen, beklenmeyen, tahmin edilemeyen, yönetilemeyen, geniş ölçüde belirsizliğe neden olan bir durumdur; • Gündelik yaşamda her an karşılaşılan olaylar değil, örgütlerin varlığını tehdit eden olağan dışı olaylardır • Çeşitli ve yoğun sorunlardan dolayı, radikal değişiklikler yapmak zorunda kalmak • Örgütsel kararlarda merkezileşme eğilimleri artar • Üst yönetimin sorumluluk alanı genişler, örgüt iklimi bozulur, çalışanlar arası huzursuzluk artar • Karar vericiler yoğunluktan dolayı stres yaşarlar ve kararlarının niteliği bozulur • Yöneticiler zaman baskısına ek olarak, hem nitelik hem de nicelik itibarıyla sınırlı bilgiyle en iyi kararı vermek zorundadırlar.
Krizlerin ortaya çıkma nedenleri nelerdir?
Krizler, doğal veya insan kaynaklı afetlerden, uluslararası çatışmalardan, ekonomik belirsizlik ve dalgalanmalardan, hızlı çevresel değişme/bozulmadan, bilgi kaynaklarının, haberleşme ve koordinasyonun yetersiz olmasından, örgütsel çatışmadan, örgütün çevresi ile etkileşiminin kopmasından, teknolojik gelişmelerden, sosyokültürel yapıdaki değişmelerden, yasal ve siyasal düzenlemeler ve uluslararası ilişkiler alanında meydana gelen değişmelerden kaynaklanabilir.
Kriz yönetimi kavramını açıklayınız?
Kriz yönetimi, örgütün temel süreç ve hizmetlerine, üretim sürecine, iş gören ve yöneticilerine, dış çevresini önemli biçimde tehlikeye sokacak krizler konusunda gerçekleştirilecek bir dizi değerlendirme ve denetim faaliyetidir.
Kriz yönetiminin amacı nedir?
Kriz yönetiminin temel amacı, krizleri önceden tahmin edilebilen, önlemler alabilen örgütsel yapılar oluşturmaktır.
Kriz yönetimi ve planlaması yapmanın faydaları nelerdir?
• Örgütler, krize cevap verebilmek için, kendi yapılarını gözden geçirir, eksiklikleri, hatalı işleyen süreçleri görme ve bunları düzeltme olanağına kavuşurlar • Yöneticilerin ve çalışanların zor durumlarla baş edebilme yetenekleri artarken, yeni bilgiler edinirler; zor durumlarla birlikte mücadele etme çalışanlar arasındaki bağlılığı artırır, olumlu bir örgüt ikliminin oluşmasını sağlar, • İç ve dış çevrenin güncel olarak analiz edilmesi, örgütün iletişim sistemini güçlendirir, örgütün çevreye karşı duyarlılığı artar, verimlilik artışına katkı yapar; • Krizlere karşı hazırlık planları yapmak, planlama etkinliğini arttırır, • Kriz yönetimi, sürekli bir işlemdir. Önceden tahmin edilebilen krizler için hazırlanan planların sürekli olarak test edilerek güncellenmesi gerekir, • Her krizin özelliği, ortaya çıkış şekli, etkileri farklı olduğu için kriz yönetimi de krizin türüne göre farklılık gösterir, • Kriz yönetimi, uzun ve zahmetli bir süreçtir. İletişim, düzenleme, kontrol, maliyet, kültür gibi faktörler, kriz yönetimi içinde önemlidir.
Kriz yönetiminin aşamaları nelerdir?
Kriz yönetiminin beş aşamadan oluştuğu ifade edilebilir. Bunlar; krizin ilk belirtilerinin alınmaya başlanması, krize hazırlık ve önleme, krizin yarattığı zararın sınırlandırılması iyileştirme, öğrenme ve değerlendirme.
Krize hazırlık ve krizden korunma aşamasında neler yapılmaktadır?
Bu aşamada, kriz belirtileri görülmektedir ve meydana gelebilecek zararı en az hasarla gidermek, örgüt yapısını bozulmadan koruyabilmek amacıyla gerekli önlemler alınmaktadır. Hazırlık aşamasında, krizin belirtilerinin anlaşılmasıyla beraber kriz yönetim planı, kriz çağrı planı ve el kitabı hazırlanır, kriz yönetim merkezi ve kriz ekipleri oluşturulur, kriz iletişim sistemi kurulur ve çalışanlara kriz yönetimi konusunda eğitim verilir.
Kriz yönetim planında belirtilen konular nelerdir?
Kriz yönetim planında, örgütün krizle karşılaştığında hazırlıklı olması amacıyla yapması gerekenler, alması gereken önlemler, kriz yönetim merkezi ve kriz yönetim ekibinin listesi, kriz yönetimi için gerekli kaynakların; sorumlulukların ve görevlerin neler olduğu ve kimler arasında ne şekilde paylaşılacağı belirtilir. Olası krizler ve etkileri tahmin edilmeye çalışılır.
Krizi denetim altına alma aşamasındaki, krizi çözme faaliyetlerinin takip ettiği adımlar nelerdir?
Krizi çözme faaliyetleri şu aşamaları takip eder; kısa süreli ve esnek bir çözüm planı oluşturmak, bilginin kullanımı konusunda çalışmalar yapmak, krizin çözümü için gerekli verileri toplamak, toplanan verileri işleyerek, bilgi haline dönüştürmek ve sonuç almaya yönelik bir yönetim bilgi sistemi kurmak, süreçler arasındaki ilişkileri inceleyerek, rasyonel biçimde işlemeleri için gerekli yöntemleri geliştirmek, süreçler arasındaki bilgi akışının sorunsuz olarak işlemesini sağlamak, bir kriz yönetimi ekibi oluşturmak, uygulanan gelişmeleri sürekli test ederek değerlendirmek.
Kriz yönetim merkezinin sorumlulukları nelerdir?
Kriz Yönetim Merkezi kriz durumunda acil önlemleri almak, görev alacak çalışanları harekete geçirmek, ilgili kurum ve kuruluşlarla gerekli koordinasyonu sağlamak, kamuoyunu bilgilendirmek, krizi izlemek ve değerlendirmek, eğitim yoluyla personeli krize hazırlamak gibi kriz öncesi hazırlık çalışmalarından, kriz anından ve kriz sonrasında yapılacak çalışmalardan sorumludur.
Kriz yönetim ekibi kimlerden oluşur?
Kriz Yönetimi ekibi idari, teknik ve yardımcı personelden oluşur. Krizin, tüm örgütü baştan sona etkilemesinden, tüm çalışanların çeşitli şekillerde krizden etkilenmesinden dolayı, kriz yönetimi sadece üst yönetimin işi değil, tüm çalışanların katılımını gerektiren bir çalışmadır
Krizin sona ermesinin ardından hangi eylemler gerçekleştirilir?
Krizin sona ermesinin ardından, krizin olumsuz etkilerini ortadan kaldırmak ve örgüte yeni bir dinamizm kazandırmak amacıyla iyileştirme çalışmalarına girişilir ve daha sonra bu bir sürekli iyileştirme hâline getirilir. Bu çalışmalarla, örgütün eski performansına, hatta ondan da iyi bir duruma ulaşması amaçlanır.
Kriz çağrı planında hangi bilgiler yer almaktadır?
Kriz çağrı planında kriz anında iletişim kurulması gereken üst düzey yöneticilerin, önemli çalışanların, ilgili olabilecek kamu kurumları, medya kuruluşlarının adres ve telefonlarının bulunduğu bir liste yer alır.
Kriz yönetim planının genel amaçları nelerdir?
Kriz yönetim planının genel amaçları; krizin daha ciddi bir boyuta ulaşmasını engellemek, krize neden olabilecek başlıca gelişmeleri (potansiyel krizlerin oluşumunu) belirlemek, krizin yaratacağı belirsizlikle daha iyi mücadele edebilmek için stratejiler geliştirmek, kriz süresince örgüt kaynaklarının daha etkin kullanımını sağlamak, örgütün performansını halkın beklentilerine cevap verebilecek hale getirmek, krizden en çok etkilenebilecek grupların hangileri olduğunu belirlemek ve bunların en az zararla kurtulabilmeleri için gereken önlemleri almak, iletişim kanallarını kurarak, etkili bir iletişim faaliyeti yürütmek ve örgütün imajını korumaktır.
Kriz el kitabı neleri içermektedir?
Kriz ekibi üyelerinin atama kararlarını, sorumluluklarını, eylem kurallarını, rehberlerle kontrol listelerini, adres listelerini, bir kriz durumunda gerekli olabilecek diğer özel bilgileri, şirketin kriz dönemi koşullarının neler olduğunu ve örgütün kriz dönemindeki önceliklerinin neler olduğunu belirtir, kriz ve sonrasında çalışanlara yapmaları gereken işler konusunda rehberlik eder, sorumlulukların dağılımını, kriz durumunu ilan etme yöntemlerini gösterir, hazırlık ve kontrol listelerini, eylem planlarını ve malzeme kontrol listesini içerir.
Afet nedir?
Afet: Doğal kaynaklı veya insanların neden olduğu, bir toplumun normal işleyişini etkileyen, toplumun yalnızca kendi kaynaklarını kullanarak önleme yetisinin ötesindeki, geniş boyutlu insan, materyal, çevresel kayıplara yol açarak bozan, felaket derecesindeki olaydır.
Bir doğa olayının afet olarak kabul edilebilmesi için gereken koşul ya da koşullar nelerdir?
Herhangi bir doğa olayının afet olarak kabul edilebilmesi için, insan yerleşimlerinde meydana gelmesi gerekmektedir.
Afet türleri nelerdir?
Afetler konusunda uzun zamandır hâkim olan anlayışa göre afetler, doğal ve insan kaynaklı olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
Başlıca doğal afetler nelerdir?
Doğal afetlerin başlıcaları, deprem, sel, volkan patlamaları, tsunami, heyelan, erozyon, çığ, kaya düşmesi olarak örneklendirilebilir
Başlıca insan kaynaklı afetler nelerdir?
İnsanların neden olduğu yangın, büyük kazalar, patlamalar, kontrol edilemeyen nükleer etkinlikler ve savaşlar başlıca insan kaynaklı afetler olarak kabul edilmektedir.
Tehlike nedir?
Tehlike, farklı yerleri, farklı zamanlarda tek başına veya diğer afetlerle birlikte etkileyebilen doğa olaylarıdır.
Hasar görebilirlik nedir?
Bir kişinin veya belli bir insan topluğunun, bir doğal afetin etkileri ile baş edebilme, doğal afete karşı direnebilme ve afetin ardından normal duruma geri dönebilme kapasitesini etkileyen durumlardır.
Hasar görebilirliğin etkisi altında olduğu değişkenler nelerdir?
Fiziksel (Kötü inşaatlar, fazla nüfus, altyapı sistemlerinin yetersizliği, çevresel bozulma), sosyal (Eğitim yetersizliği, afet yönetimindeki yetersizlikler, göç, marjinal grupların varlığı), kültürel (Güvenlik kültürünün olmaması, kişisel sorumluluk duygusunun gelişmemiş olması, afetler karşısında duyarsızlık), politik (Aşırı merkeziyetçilik, kontrolsüz güç kullanımı, afetler karşısında zayıf kurumsal yapı), ekonomik (Refahın eşit olmayan şekilde dağılması, sigortacılığın yaygın olmaması, afet önleme konusunda kaynak ayrılmaması), teknolojik (Afet önleme konusunda yapısal azaltım araçlarının yokluğu, erken uyarı sistemi vb. olmaması)
Risk nedir?
Risk, bir tehlikenin tahmin edilebilme derecesi sonucunda ortaya çıkması beklenen muhtemel kayıpların miktarıdır.
Risk kavramının başlıca unsurları nelerdir?
Risk kavramının başlıca unsurları; afet tehlikesinin meydana gelme ihtimali, afete maruz kalan insan yapısı ve unsurların dağılımı, sayılan unsurların afetten ne derece etkilendiklerini belirleyen hasar görebilirlik düzeyidir.
Risk, tehlike ve hasar görebilirlik arasındaki ilişkiyi açıklayınız?
Tehlike ve hasar görebilirlik değişkenleri kendi aralarında ters orantılıyken, risk değişkeni bu iki değişkenle doğru orantılıdır. Risk, tehlike ve hasar görebilirlik arasındaki ilişki matematiksel olarak şu şekilde ifade edilebilir. Risk tehlike x hasar görebilirlik
Risk yönetimi nedir?
Bireyleri ve örgütleri çok çeşitli kaynaklardan gelebilecek tehlikelere karşı aydınlatmak suretiyle ve bu alanlardaki denetimi artırmaya yönelik önlemler dizisidir.
Risk azaltımının teknik ve sosyal boyutları neleri ifade etmektedir?
Risk azaltımının teknik boyutu fiziksel planlama, nüfus yoğunluğunun azaltılması gibi çözümleri kapsarken sosyal boyutu toplumun afetler ve bunlardan korunma konusunda bilinçlendirilmesi, güvenlik kültürünün yaygınlaştırılması, sosyal yapının bütün olarak afetlere hazır hale getirilmesi amacıyla sivil toplum örgütleri gibi çeşitli aktörlerin bu sürece katılmasını ve risk azaltımının kalkınma planları içine dâhil edilmesini ifade eder.
Afet yönetimi kavramını açıklayınız?
Afetlerin önlenmesi ve zararların azaltılması, afetlere karşı hazırlıklı olunması ve afet anında hızlı ve etkili kurtarma, ilk yardım, geçici barındırma ve yeniden inşa faaliyetlerinin yürütülebilmesi için toplumun tüm imkân ve kaynaklarının afet öncesi ve afet sonrasında yönlendirilmesi, rasyonel kullanımını gerektiren geniş bir kavramdır.
Afet meydana gelmeden önceki aşama olan afet öncesi aşamada hangi faaliyetler gerçekleştirilir?
• Afetin olma ihtimalini veya zararını azaltacak olan düzenlemeleri yapmak, • Afetin etkilerini azaltmaya yönelik tasarımlar yapmak, • Afetin neden olacağı maliyetlerin ve etkilerin dağıtılmasını sağlayan düzenlemeler yapmak.
Etkin bir afet öncesi hazırlık sisteminin oluşturulabilmesi için neler yapılmalıdır?
Etkin bir hazırlık sisteminin oluşturulabilmesi için öncelikle mevcut risklerin neler olduğunun bilinmesine ihtiyaç vardır. Bunun için yerleşim yerinin coğrafi özellikleri, yapılara ilişkin özellikler, altyapı ve yollar, demografik yapıya ilişkin özellikler ayrı ayrı incelenir.
Afet yönetiminin başlıca aşamaları nelerdir?
Afet yönetimi üç aşamada ele alınabilir. Bunlar; • Afet öncesi aşama • Afet anı ve hemen sonrası • Yeniden inşa aşaması
Afet anı ve hemen sonrasında gerçekleştirilen faaliyetler nelerdir?
Afetin olduğu andan itibaren ilk saatleri ve ilk birkaç günü kapsayan afet anı ve hemen sonrasında yapılan başlıca faaliyetler şunlardır; afetin ilk döneminde yapılacak olan kurtarma ve ilkyardım çalışmaları; mümkün olan en kısa sürede çok sayıda insanın hayatını kurtarmak, yaralıların tedavisini sağlamak ve açıkta kalanların su, yiyecek, giyecek, ısınma, barınma, korunma gibi hayati ihtiyaçlarını en kısa sürede ve en uygun yöntemlerle karşılamak; yangın gibi ikincil tehlikelerin önlenmesi amacıyla elektrik, gaz, akaryakıt depolama sistemlerinde gerekli önlemleri almak; yeniden inşa aşaması için temel oluşturacak hazırlıkları yapmak (Hasar tespitlerinin yapılması, kriz merkezlerinin oluşturulması gibi).
Yeniden inşa aşamasının amaçları nelerdir?
Bu aşamada yapılan çalışmalarla kısa dönemde topluluğun geçici barınma ihtiyacının karşılanması, uzun dönemde ise ekonomik ve sosyal açıdan bozulan düzenin yeniden kurulması ve afetten önceki normal duruma geri dönülmesi ve gelecek afetler karşısında güvenli, yaşanabilir yerleşim yerlerinin oluşturulması amaçlanır.
Yeniden inşa aşamasının kapsamı nedir?
Afet yönetiminin son aşaması afeti izleyen ilk günlerin ardından gelen uzun süreci, afet sonrasını ifade eden yeniden inşa aşamasıdır. Afetin hemen ardından acil müdahaleyi takip ederek afete uğrayan bölgenin normal hayata geri dönmesine kadar geçen süredeki çalışmaları kapsar.
Ülkemizde sık yaşanan doğal afetler nelerdir?
Ülkemizde sık yaşanan doğal afetler, deprem başta olmak üzere sel, toprak kayması, kaya düşmesi ve çığdır. Doğal afetin türüne göre bakıldığında bu hasarların %66’sı depremlerden, %15’i sellerden, %10’u toprak kaymasından, %7’si kaya düşmesinden, %2’si de meteorolojik olaylardan kaynaklanmaktadır.
Ülkemizde sel olayları hangi yerleşim alanlarında da sık yaşanmaktadır?
Ülkemizde seller kıyı kesimlerde, yıllık yağış miktarının ve dik yamaçlı arazilerin fazla olduğu Doğu Karadeniz bölümünde ve Batı Akdeniz bölgelerinde şiddetli biçimde yaşanmaktadır. Özellikle dağlık ve kar yağısının bol olduğu yerlerde görülen çığ ise, ülkemizde Kuzey Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun dağlık kesimlerinde sıklıkla oluştukları görülmektedir.
Ülkemizde toprak kayması olayları hangi yerleşim alanlarında da sık yaşanmaktadır?
İklim özellikleri ve jeolojik özellikler yanında, bitki örtüsünün yok edilmesi, toprakların yanlış kullanımı ile afet riskinin arttığı toprak kayması, ülkemizde Erzurum, Malatya, Sivas, Bingöl, Elazığ, Erzincan ve Gümüşhane şehirlerinde ve Karadeniz Bölgesi’nde, Trabzon, Zonguldak, Samsun, Kastamonu, Giresun’da yaygın olarak yaşanmaktadır.
Ülkemizde kaç farklı deprem bölgesi bulunmaktadır?
Coğrafi konumu itibarıyla ülkemizin büyük bölümü deprem kuşağı üzerinde yer almaktadır. Türkiye nüfusunun %44’ü, birinci derece, %26’sı ikinci derece, %15’i üçüncü derece, %13’ü dördüncü derece ve %2’si beşinci derece deprem bölgesinde yaşamaktadır. Anadolu coğrafyası yerleşim yerinin bu özelliği dolayısıyla tarih boyunca sayısız deprem yaşamış; pek çok kent depremlerle yıkılmış, ardından aynı veya başka yerde yeniden inşa edilmiştir.
Ülkemizde afet yönetimine ilişkin genel düzenlemelerin bulunduğu anayasa maddeleri hangileridir?
Ülkemizde afet yönetimine ilişkin genel düzenlemeler, 1982 Anayasasının 119, 120, 121 ve 122. maddeleri başta olmak üzere diğer kanun ve yasal düzenlemelerle şekillenmektedir.
Ülkemizde afetlerle ilgili olarak görevlendirilen kurum ve kuruluşlar hangileridir?
Öncelikli olarak görevli olan kurum, Başbakanlığa bağlı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığıdır. Bunun yanında Çevre ve şehircilik Bakanlığı, İller Bankası, Karayolları Genel Müdürlüğü, Doğal Afet Sigortaları Kurumu, Kızılay Genel Müdürlüğü de bu sistem içinde yer alan diğer kurumlardır. Bunların yanında yerel yönetimler bazında vali ve kaymakamlar da afetlerle ilgili görevlendirilmişlerdir.
Doğal Afet Sigortaları Kurumunu (DASK) kısaca açıklayınız?
Doğal Afet Sigortaları Kurumuyla (DASK), Eylül 2000 tarihinden itibaren kapsamdaki meskenler için deprem sigortası yaptırmak zorunlu hâle getirilmiştir. Zorunlu Deprem Sigortası, meskenlerde depremin neden olacağı maddi zararların tazmin edilmesini sağlamaya yönelik olarak oluşturulan yeni bir sigorta sistemidir.
DASK sisteminin temel amaçları nelerdir?
• Kapsamdaki bütün konutları, ödenebilir bir prim karşılığında depreme karşı sigorta güvencesi altına almak, • Yurt içinde risk paylaşımı sağlamak, aynı zamanda deprem hasarlarının neden olacağı mali yükü sigorta yoluyla uluslararası reasürans ve sermaye piyasalarına dağıtmak, • Devletin depremlerden (Özellikle deprem sonrası afet konutlarının inşasından) kaynaklanan mali yükünü azaltmak. • Sigorta sistemini sağlıklı yapı üretiminde bir araç olarak kullanmak, • Deprem hasarlarının karşılanmasında uzun vadeli kaynak birikimini temin etmek, • Toplumda sigorta bilincinin gelişmesine katkıda bulunmak.
Kriz nedir?
Farklı tanımları yapılan kriz kavramı, Türk Dil Kurumuna ait Türkçe Sözlük’te, “Bir toplumun bir kuruluşun veya bir kimsenin yaşamında görülen güç dönem, bunalım, buhran” şeklinde tanımlanmaktadır.
Kriz hep olumsuz bir etkiler mi sunar?
Kriz, ilk bakışta olumsuz unsurlar içeren bir kavramı akla getirmekle beraber, esasında fırsatları ve tehlikeleri bir arada taşımaktadır. Kriz durumunda hem aşılması gereken zorluklar hem de bu gerginlik ve güçlükler aşıldığında elde edilebilecek yeni kazançlar bulunmaktadır.
Krizin ayırdedici unsurları nelerdir?
Kriz kavramının farklı tanımlarında ayırdedici üç unsur öne çıkmaktadır; ciddi, geniş kapsamlı ve beklenmeyen bir tehdit; yüksek oranda belirsizlik; acil karar verme gerekliliği.
Bir olayın kriz olarak nitelendirilebilmesi için sahip olması gereken özellikler nelerdir?
Bir olayın kriz olarak nitelendirilebilmesi için sahip olması gereken özellikler şöyle sıralanabilir; i) istenmeyen, beklenmeyen, tahmin edilemeyen, yönetilemeyen, geniş ölçüde belirsizliğe neden olan bir durumdur; ii) krizler, örgütlerin gündelik yaşamında her an karşılaştıkları olaylar değiller, normal örgüt- sel davranışlardan farklı, olağan dışı olaylardır ve örgütün varlığını/temel amaçlarını tehdit ederler; iii) kriz dönemlerinde karşılaşılan güçlükler o kadar çeşitli, yoğun ve anidir ki örgüt sahip olduğu yapı, görüş ve yetenekle bu sorunların üstesinden gelemez, radikal değişiklikler yapmak zorunda kalır; iv) kriz dönemlerinde, örgütsel kararlarda merkezileşme eğilimleri artar, v) üst yönetimin yetki ve sorumluluk alanı genişler, çalışanlar arasında korku ve huzursuzluk artar, örgüt iklimi bozulur. Kriz, birdenbire meydana gelen kötüye gidiş, gelişme, buhran; tehlikeli an; büyük sıkıntıdır.
vi) zaman baskısı ve çok sayıda işle aynı anda ilgilenme zorunluluğu karar vericilerde strese neden olur, yöneticilerin düşünceleri ve uygulamalarını etkiler, kararların niteliği bozulur, vii) kriz durumlarında yöneticiler zaman baskısı yanında hem nitelik hem de nicelik itibarıyla sınırlı bilgiyle en iyi kararı vermek zorundadırlar. Özellikle krizin ilk günlerinde çok sayıda söylenti ve dedikodu ile de mücadele etmek zorundadırlar ve belirsizlik altında karar vermek durumundadırlar.
Kriz yol açan faktörler nelerdir?
Krize neden olan olaylar çeşitlidir. Krizler, doğal veya insan kaynaklı afetlerden, uluslararası çatışmalardan, ekonomik belirsizlik ve dalgalanmalardan, hızlı çevresel değişme/bozulmadan, bilgi kaynaklarının, haberleşme ve koordinasyonun yetersiz olmasından, örgütsel çatışmadan, örgütün çevresi ile etkileşiminin kopmasından, teknolojik gelişmelerden, sosyokültürel yapıdaki değişmelerden, yasal ve siyasal düzenlemeler ve uluslararası ilişkiler alanında meydana gelen değişmelerden kaynaklanabilir. Etkilediği örgüte ve krizin türüne göre etkileri ve boyutları farklılaşmakla beraber, örgütsel krize yol açan bu olaylar iki grup halinde de toplanabilir; iç ve dış çevre faktörleri.
Krize neden olan olaylar ve krizin gelişim sürecinde son aşama nedir?
Krize neden olan olaylar ve krizin gelişim sürecinde son aşama, krizin ortaya çıkmasıdır. Zira krizin hazırlayıcıları ve oluşum aşamaları vardır. Bu anlamda krizin ortaya çıkmasında / oluşumunda üç temel aşamadan söz edilebilir; krizin oluşması, gelişmesi ve sona ermesi.
Krizin ilk aşaması nedir?
Krizin ilk aşaması, krizle ilgili ilk belirtilerin ortaya çıktığı oluşum aşamasıdır. Bu aşamaya “Potansiyel kriz aşaması”, “Gizli kriz” de denilmektedir. Bu aşamada mevcut riskler fark edilemez, gerekli önlemler alınmaz, risk azaltımı ile ortadan kaldırılamazsa krizin gelişim süreci de başlar. Bu noktada örgüt, iletişim sistemlerindeki sorunlardan dolayı dış çevresini izleme hassasiyetini kaybetmiş ve buna paralel olarak uyum ve koordinasyon güçlükleri yaşamakta olabilir.
Kriz yönetimi nedir?
Kriz Yönetimi, örgütlerin varlıklarını koruyabilmek, karşılaştıkları değişmelerin üstesinden gelebilmek için plan ve programlara uygun olarak geliştirdikleri bir çözüm sürecidir.
Kriz yönetiminin temel amacı nedir?
Kriz yönetiminin temel amacı, krizleri önceden tahmin edebilen, önlemler alabilen örgütsel yapılar oluşturmaktır. Krizi önlemede karar vericilerin / yöneticilerin algılama yapılarının önemi büyüktür. Eğer bu kişiler krizi bir tehdit olarak algılayıp zamanında önlem geliştirirlerse krizi önleme başarısı da artar.
Kriz yönetimi sürecinin aşamaları nelerdir?
Krizin ilk belirtilerinden krizin sona ermesine kadar krizle mücadele etmek için yapılan tüm faaliyetleri ifade eden kriz yönetimi süreci, krizin oluşumuna paralel bir seyir izler. Bu anlamda krizin oluşumu, gelişmesi ve sona ermesine paralel biçimde kriz yönetimi sürecinin de beş temel aşaması vardır; krizin ilk belirtilerinin alınmaya başlanması, krize hazırlık ve önleme, krizin yarattığı zararın sınırlandırılması, iyileştirme, öğrenme ve değerlendirme.
Kriz yönetim merkezi görevleri nelerdir?
Kriz Yönetim Merkezi kriz sürecini yönlendiren temel birimdir. Krizi yönetmek için, gerekli tüm yetkiler, kaynak ve olanaklarla donatılmıştır. Kriz Yönetim Merkezi kriz durumunda acil önlemleri almak, görev alacak çalışanları harekete geçirmek, ilgili kurum ve kuruluşlarla gerekli koordinasyonu sağlamak, kamuoyunu bilgilendirmek, krizi izlemek ve değerlendirmek, eğitim yoluyla personeli krize hazırlamak gibi kriz öncesi hazırlık çalışmalarından, kriz anından ve kriz sonrasında yapılacak çalışmalardan sorumludur.
Afet nedir?
Doğal kaynaklı veya insanların neden olduğu, bir toplumun normal işleyişini etkileyen, toplumun yalnızca kendi kaynaklarını kullanarak önleme yetisinin ötesindeki, geniş boyutlu insan, materyal, çevresel kayıplara yol açarak bozan, felaket derecesindeki olaydır.
Tehlike nedir?
Tehlike, farklı yerleri, farklı zamanlarda tek başına veya diğer afetlerle birlikte etkileyebilen doğa olaylarıdır. Bununla bağlantılı olarak tehlikelilik durumu insanlardan ziyade bir yerleşim yerinin afetler karşısındaki durumunu tanımlamaktadır. Kavramı “Belirli bir zaman diliminde ve coğrafi bölgede insan hayatını, mallarını ve faaliyetlerini bir afete neden olacak derecede olumsuz etkileyebilecek doğal bir olayın ortaya çıkma ihtimali”; “Bir acil durum veya afete dönüşebilecek potansiyel herhangi bir olay veya durum” olarak tanımlayanlar da vardır.
Hasar görebilirlik nedir?
“Bir kişinin veya belli bir insan topluğunun, bir doğal afetin etkileri ile baş edebilme, doğal afete karşı direnebilme ve afetin ardından normal duruma geri dönebilme kapasitesini etkileyen durumlar” olarak tanımlanmaktadır. Buna göre, hasar görebilirlik, doğa olayları ile karşı karşıya kalmaları durumunda insanlar ve insan toplulukları için söz konusu olan durumu ifade eden bir kavramdır.
Risk nedir?
Bir tehlikenin tahmin edilebilme derecesi sonucunda ortaya çıkması beklenen muhtemel kayıpların miktarıdır.
Afet yönetimi nedir?
Afet yönetimi; afetlerin önlenmesi ve zararların azaltılması, afetlere karşı hazırlıklı olunması ve afet anında hızlı ve etkili kurtarma, ilk yardım, geçici barındırma ve yeniden inşa faaliyetlerinin yürütülebilmesi için toplumun tüm imkan ve kaynaklarının afet öncesi ve afet sonrasında yönlendirilmesi, rasyonel kullanımını gerektiren geniş bir kavramdır.
Afet yönetiminin son aşaması nedir?
Afet yönetiminin son aşaması afeti izleyen ilk günlerin ardından gelen uzun süreci, afet sonrasını ifade eden yeniden inşa aşamasıdır. Afetin hemen ardından acil müdahaleyi takip ederek afete uğrayan bölgenin normal hayata geri dönmesine kadar geçen süredeki çalışmaları kapsar.
Türkiye'de sık görülen afetler nelerdir?
Ülkemizde sık yaşanan doğal afetler, deprem başta olmak üzere sel, toprak kayması, kaya düşmesi ve çığdır. Doğal afetin türüne göre bakıldığında bu hasarların %66’sı depremlerden, %15’i sellerden, %10’u toprak kaymasından, %7’si kaya düşmesinden, %2’si de meteorolojik olaylardan kaynaklanmaktadır.
Türkiye'de afet yönetimi hangi mevzuatla düzenlenmektedir?
Ülkemizde afet yönetimine ilişkin genel düzenlemeler, 1982 Anayasasının 119, 120, 121 ve 122. maddeleri başta olmak üzere diğer kanun ve yasal düzenlemelerle şekillenmektedir.
Türkiye'de afet yönetimi hangi kurullar tarafından ele alınmaktadır?
2009 tarihli 5902 sayılı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunu’na göre, Başkanlık Afet ve Acil Durum Yüksek Kurulu, Afet ve Acil Durum Koordinasyon Kurulu, Deprem Danışma Kurulu adı altında üç kuruldan oluşmaktadır.