Yenilik Yönetimi Dersi 8. Ünite Sorularla Öğrenelim
Ulusal Yenilik Sistemi
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Ulusal Yenilik Sistemi kavramını açıklayınız.
Yenilik politikalarının kurumsallaşması ihtiyacı, işletmelerin ve ülkelerin karşı karşıya olduğu yoğun rekabetçi pazarların baskısından kaynaklanmaktadır. Yenilik algısına yönelik kurumsal yaklaşımın önemi, farklı şekillerde tanımlanan Ulusal Yenilik Sistemi (UYS) kavramını ortaya koymuştur. UYS, yeni teknolojilerin planlanması, alınması ve uygulanmasına yönelik özel sektör ve kamu kurum ve kuruluşlarının oluşturmuş olduğu bir kurumsal şebeke olarak görülebilir. Yenilikçi performansı belirleyen teknolojik yetenek ve bilginin üretim ve dağıtımına yönelik ilişkiler olarak tanımlanabilecek olan UYS, ülkelerin küresel pazardaki rekabet avantajına yönelik politika, strateji ve eylemlerin tümüdür.
Bir ulusal yenilik sisteminin sahip olması gereken özellikler nelerdir?
Cooke ve Morgan (1998) böyle bir sistemin sahip olması gereken önemli unsurlarını şu şekilde belirlemiştir:
-
Ar-Ge sistemi (özellikle sektörel komposizyon ile kamu ve iş dünyası destekli ar-ge harcamalarındaki işgücü).
-
Eğitim sistemi (akademik ve mesleki yetenekler arasındaki ayırım).
-
Finansal sistem (sermayeyi sağlayacak endüstri ve kapasitesi).
-
Kullanıcı- üretici ilişkileri ağyapısı ve etkileşim normu.
-
Kurumsal kapasite sistemi (işletmelerin kurumlarla dinamik bir şekilde ilişkilendirilmeleri).
UYS içinde tanımlanan etkileşimin tarafları olan sistem aktörleri nelerdir?
Bu sistemin merkezinde olması gereken unsur ticari işletmelerdir. Rekabet avantajı doğrudan ekonomik değer ile ilgili olduğundan mal ve hizmet üretiminde bulunan işletmeler, dolaylı bir etkisi olan diğer aktörlere göre daha önemli bir pozisyona sahiptir. UYS içinde tanımlanan etkileşimin tarafları olan sistem aktörleri şu şekilde sıralanabilir:
-
İşletmeler (mal ve hizmet üreticiler),
-
Kamu kurumları (düzenleyici ve destekleyici kurumlar),
-
Bilgi üreten ve Ar-Ge faaliyeti yapan kurumlar (üniversite, araştırma merkezleri),
-
Finans kuruluşları (bankalar, fon sağlayıcılar).
UYS'nin temel bileşenleri nelerdir?
UYS iki temel bileşen olarak; mal ve hizmet üretim sistemi ile kurumsal altyapısı ve ilk bileşen ile etkileşim içerisinde olan ya da destek sağlayan üniversiteler, devlet kurumlarıve finans kurumlarını kapsamaktadır. Başka bir deyişle, kamu-özel sektör işbirliği ve üniversite-sanayi işbirliğini içeren ulusal düzeyde koordinasyonu temsil eden bir ağyapısıdır. Bu ağyapı özellikle ülkelerin kalkınma, sürdürülebilir bir büyüme ve uluslararası alandaki rekabet üstünlüğünü artırma ihtiyaçlarına yönelik olarak; ülke içindeki yenilik faaliyetlerinin ve taraflarının koordinasyon ve etkileşimini sağlayan bir üst yapı olarak ortaya çıkmıştır (Uzkurt, 2008). Bu yapının etkinliği ve uygulanabilir eylemlere dönüşmesi ülkedeki işletmelerin ve sektörlerin küresel rekabetçiliğini doğrudan etkilemektedir. Böyle kurumsal bir yaklaşım, ülkenin yenilikçilik durumu ve dolayısıyla rekabetçiliği konusunda UYS önemli fikir verir.
Başarılı bir ulusal yenilik sistemi için yapılacak olan değerlendirmede temel göstergeler neler olacaktır?
UYS, bilgi ve yeteneklerin paylaşılması, yeniliklerin yapılması ve kullanılmasıyla ilgili bütün kurumsal ve yapısal faktörleri içeren bir sistemdir (Freeman, 1992). Ülkenin rekabetçiliğini etkileyen bu yenilik sisteminin kurgulanması ve yönetilmesinde merkezi planlama yetkisinde olan devletin yanında diğer paydaşların da yüksek bir performans göstermesi önemlidir. Başarılı bir ulusal yenilik sistemi için yapılacak olan değerlendirmede temel göstergeler şu şekilde tanımlanabilir (Negro ve Hekkert, 2008):
-
Ar-Ge çabaları,
-
Eğitim sistemlerinin kalitesi,
-
Üniversite ve sanayi arasındaki işbirliği,
Girişim sermayesinin varlığı.
UYS başarı faktörleri olarak yukarıda tanımlanan göstergeler, sistemin tüm taraflarını doğrudan ilgilendirmektedir. Ar-Ge faaliyetleri, altyapı ve destek açısından devletin ve aktif olarak bu çalışmaların yürütülmesi ve kaynak ayrılması açısından özel sektörün önemli rolü vardır. Nitelikli insan kaynağının sağlanmasında teknik ve mesleki eğitim sunan kurumlarının güncel teknoloji ve eğitim yöntemleri ile donatılması gerekir. Üretilen bilginin pazarlanabilir bir değere dönüştürülmesi ve öbür taraftan uygulamadaki sorunlara çözüm desteği gibi girişimleri başarılı kılan üniversite-sanayi işbirliği ulusal yenilik sisteminde temel bir işbirliği göstergesidir. Özellikle genç girişimciler ile küçük ve orta ölçekli işletmelerin riskli ve maliyetli yenilik faaliyetlerinde öncelikli engelleri finansman yetersizliğidir. Bu engelin aşılması için ulusal düzeyde çeşitli risk ve girişim sermaye modelleri mevcut olması, fikirlerin uygulamaya geçirilmesinde önemli bir katkı sağlamaktadır.
Ulusal ve Bölgesel Yenilik Sistemi arasındaki ilişkiyi açıklayınız.
Gelişmiş veya sanayileşmeyi gelişmenin vazgeçilmez bir öğesi olarak benimsemiş ülkelerin KOBİmerkezli sistematik çalışmalarında araştırma-geliştirme (Ar-Ge), yenilikçilik (inovatif faaliyetler), farklılık yaratacak yetenekler kazanma, rekabetçilik, yakınlık, güven vb. kavramlar yer almaktadır. Bütün bu hedef ve kavramların kurumsal bir yapılanma içinde işleyişlerinin ve ilişkilerinin ortaya konulmasıyla Ulusal Yenilik Sistemleri (UYS) ve benzer bir biçimde bölgesel düzeyde kurulmasıyla da Bölgesel Yenilik Sistemleri (BYS) oluşturulmaktadır. BYS kavramı, UYS kavramından esinlenmektedir; çünküulusal yenilik sistemlerinin büyük kurumsal çerçeveleri ve ulusal ticaret sistemi ile bölgesel yenilik sistemleri arasında bağ mevcuttur. Tamamlayıcılık ilişkisi olarak da görülebilecek olan bu bağ, hem ulusal politika belirlemede bölgelerin spesifik özelliklerinin önemi, hem de ulusal politikaların bölgesel anlamda uygulanabilirliğini sağlayacak olan yerel aktörlerin varlığı ve etkinliğidir.
OECD'ye göre Bölgesel Yenilik Sisteminin üstünlükleri nelerdir?
Bölgesel Yenilik Sistemleri’nin önemli üstünlüklerini;
-
Kültürel davranışlardaki göreceli homojenlik,
-
Bölgesel aidiyetin gücü,
-
Ortak hedeflerin paylaşılabilirliği oluşturmaktadır.
“Bölgesel yenilik sisteminin çevresi” olarak tanımlanan elemanlar nelerdir?
Ayrı ayrı başarı noktaları olarak da düşünebilecek ve değerlendirmeye alınabilecek “bölgesel yenilik sisteminin çevresi” olarak tanımlanan elemanlar şu şekildedir:
-
Pazar (yeniliğin nihai alıcısı ve temel uyarıcısı),
-
Eğitim ve yetiştirme sistemi (yetenek sahibi işgücünü sağlar),
-
Kamu otoriteleri (yenilik sistemine destekleme, düzenleme ve yönlendirmelerle müdahale eder),
- Yerel kültür (girişimcilik, ortak kimlik, güven ortamı, kolektif çalışma vb. tüm sistemi kapsayan ve etkileşmeyi kolaylaştıran özellikler).
Yenilik politikaları, bölgesel kalkınma politikasının önemli bir unsuru olarak görüldüğünden bölgelerin stratejik planlama kültürüne sahip olmasında BYS’nin ciddi bir katkısı bulunmaktadır.
İşletmelerin yenilik amacıyla başka kuruluşlarla yaptığı işbirliği çeşitleri nelerdir?
İşletmelerin yenilik amacıyla başka kuruluşlarla yaptığı işbirliği çeşitleri şu şekildedir:
-
İşletme içi yenilik sisteminin işlediğini gösteren ilişkiler,
-
İşletmenin yer aldığı tedarik/değer zinciri içinde gerçekleşen üretici-kullanıcı işbirliği,
-
Bölge üretim sistemindeki tedarik/değer zincirleri içinde gidilen yenilik işbirliği,
-
Bölge işletmelerinin birlikte hareket etmelerini kolaylaştıran ve ticari olmayan önemli karşılıklıbağımlılıklar (işgücü kaynakları, normlar, gelenekler, kurumlar, tehditler vb.),
-
İşletmeler arası etkileşme ve işbirliği çerçevesinde alış verişi yapılan önemli fiziksel ve bilgi gibi fiziksel olmayan kaynaklar,
-
Bilgi sunucuları ile bilgi kullanıcıları arasındaki ilişkiler ve bunların kurumlaşması (üniversite- sanayi işbirliği gibi),
-
Bölgedeki işbirliği ağyapıları ve işletme kümeleri.
Yerel sanayinin rekabet kapasitesini güçlendirecek önemli role sahip dört ana unsur nedir?
Porter (1990) çok bilinen elmas modelinde yerel sanayinin rekabet kapasitesini güçlendirecek önemli role sahip dört ana unsur şu şekilde detaylandırılmıştır:
-
Faktör Şartları: Maliyet, yapı, kaynaklar ve bölgedeki bilimsel-teknik bilgi,
-
Talep Şartları: Yerel ve ihracat talebin gücü,
-
İlgili Destekleyici Endüstriler: Yerel destek sağlayanlar,
-
İşletme Stratejisi ve Rekabet: İşletmeler arasındaki işbirliği ve rekabetçi ilişkiler.
“Endüstriyel kümeler” terimi, Porter (1990) tarafından ortaya konulduğu gibi, yakın ilişkili sanayiler ve işletmeler arasındaki uzmanlık yoğunlaşmalarına işaret etmektedir ve tekil endüstriler arasındaki karşılıklı ilişkiler ve etkileşim üzerine odaklanılmaktadır. Kümeler, işlevsel olarak birbirine bağlı olan işletmeler arasında bilgi ya da ürün akışı yoluyla oluşmaktadır. Üreticilerin, müşterilerin ve rakiplerin yığılması, ister yakın bir coğrafyada konumlanmış, ister tamamlayıcı uzmanlıkla bağlantı kurulmuş olsun, etkililiği teşvik eder ve uzmanlaşmayı arttırır. Yığılma, artan yenilik yoluyla ve özellikle de teknolojik taşma vasıtasıyla pozitif dışsallıkları teşvik eder. Bu kavram bir ülkenin rekabetçi avantajını oluşturmak için gerekli istenen faktör şartlarının birbirlerine olan etkisini kısaca tanımlayan Porter’in “Elmas” modeline de destek teşkil etmektedir.
Ağyapılar nelerdir?
Ağyapılar, yeni pazarlar, ortak ürün geliştirme, ortak üretim veya ortak pazarlama gibi belirli paylaşılmış hedeflere ulaşmak için biraraya gelen bir dereceye kadar küçük işletme grupları ve üyelik aidatından öte kazanç ve kaynakların paylaşımını sağlayan resmi bir anlaşma gerektiren yapılardır (Rosenfeld, 2001). Diğer taraftan, daha zayıf (soft) ağyapılar, ilgili sektördeki bir gruptan oluşan açık üyeliğe sahip, kâr amacı gütmeyen bir statüye sahip ve bazı genel hizmetleri sunan yapılardır. Benzeri basit ağyapıların şekli, amaçlanan ticari birliklerden farklı değildir. Ayrıca, ağyapıları üyelerine sürekli destek ve değer kattıkça varlıklarını sürdürebilirler. Bu değer, zaman zaman oluşan genelde ortak bir ürün veya yeni bir pazardan öte düşük maliyetler, bilgi ve fikirlere ulaşım ve ortak sorunlara çözümlerin bir birleşimidir (Rosenfeld, 2001).
Ağyapıların özelliklerini sıralayınız.
Ağyapı kavramının özellikleri şöyle sıralanabilir:
- Ağyapılaşma interaktif bir süreçtir. Ağyapı içindeki bir işletme, aynı ağyapı içindeki diğer işletmeleri hem etkiler hem de onlardan etkilenir.
- Ağyapılaşma dinamik bir süreçtir.
-
Ağyapıyı oluşturan aktörlerin hareketleri ve etkileşimleri ile oluşur.
-
Bütün işletmeler aynı anda ağyapı kurarlar.
-
Bütün işletmeler sınırlandırılmış özgürlüklere sahiptir.
-
Ağyapılaşma işletme tipine göre belirlenmez.
-
Ağyapılaşma diğerleriyle çalışmayı gerektirir.
-
Ağyapılaşma iki taraflı ya da çok taraflı olabilir.
-
Tek başına işbirliği ya da rekabet ile temellendirilemez.
-
İşletmenin resmine ve diğerlerine göre oluşan konumuna göre şekillenir.
-
Başkalarıyla ilişki şekliymiş gibi görülür.
Üniversite-sanayi işbirliğinin ulusal yenilik sistemine katkısı hangi açılardan gerçekleşmektedir?
Teori ve pratiğin etkileşimi ile bilginin pazarlanabilir olması, teknoloji transferi, sanayinin ihtiyaç duyduğu doğru işgücünün yetiştirilmesi gibi faydaları vardır
Türkiye’de çeşitli sanayi yapılaşmaları mevcuttur. Bu yapılaşmalar arasındaki farklılıklar nelerdir?
OSB, Endüstri Bölgesi, Serbest Bölge ve Teknoparklar. Türkiye’de bu yapılaşmalar arasında en köklü olanı organize sanayi bölgeleridir. Geleneksel sanayi üretimlerin gerçekleştiği OSB’nin dışında teknoloji tabanlıüretim faaliyetlerinin konumlandırılması için kurulan Teknoparklar, özellikle üniversite-sanayi etkileşimi için önemli bir imkan sunmaktadır. Çeşitli vergisel teşvikler sunan tamamıyla ihracata odaklı Serbest Bölgeler ve doğrudan yabancı yatırımlara özel alan olarak Endüstri Bölgeleri diğer sanayi yapılaşmalarıdır.
Teknoloji geliştirme bölgelerinin amaçları nelerdir?
26.6.2001 yılında kabul edilen 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu’nun amaç maddesişu şekildedir:
-
Üniversiteler, araştırma kurum ve kuruluşları ile üretim sektörlerinin işbirliği sağlanarak,
-
Ülke sanayinin uluslararası rekabet edebilir ve ihracata yönelik bir yapıya kavuşturulması
maksadıyla teknolojik bilgi üretmek, üründe ve üretim yöntemlerinde yenilik geliştirmek,
-
Ürün kalitesini veya standardını yükseltmek, verimliliği artırmak, üretim maliyetlerini düşürmek,
-
Teknolojik bilgiyi ticarileştirmek,
-
Teknoloji yoğun üretim ve girişimciliği desteklemek,
-
Küçük ve orta ölçekli işletmelerin yeni ve ileri teknolojilere uyumunu sağlamak,
-
Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulunun kararları da dikkate alınarak teknoloji yoğun alanlarda yatırım olanakları yaratmak,
-
Araştırmacı ve vasıflı kişilere iş imkânı yaratmak,
-
Teknoloji transferine yardımcı olmak ve
-
Yüksek/ileri teknoloji sağlayacak yabancı sermayenin ülkeye girişini hızlandıracak teknolojik alt yapıyı sağlamaktır.
Türkiye’nin bilim, teknoloji ve yenilik alanında en üst düzeydeki politika belirleme organı Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu'nun üyeleri hangi kurum ve kuruluşlardır?
Bilim, teknoloji, yenilik politikalarını ve uygulama araçlarını ulusal düzeyde belirleyip yürürlüğe koymak ve uygulamada eşgüdümü sağlamakla görevli çeşitli kamu kurumları tanımlanmaktadır. UYS’i kurmaya yönelik politikalar, doğal olarak, bu kurumlar tarafından tasarlanıp yürürlüğe konmaktadır. Türkiye’nin bilim, teknoloji ve yenilik alanında en üst düzeydeki politika belirleme organı Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu (BTYK)’dur. 1983 yılında kurulan ve başkanlığını Başbakan'ın yaptığı Kurul'un amacı, bilim ve teknoloji alanındaki Ar-Ge politikalarının belirlenmesi, yönlendirilmesi ve eşgüdümün sağlanmasıdır. Başbakanın başkanlığında oluşturulan bu kurulun üyeleri:
-
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı
-
Enerji ve Tabi Kaynakları Bakanı
-
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
-
Gümrük ve Ticaret Bakanı
-
Maliye Bakanı
-
Milli Eğitim Bakanı
-
Milli Savunma Bakanı
-
Sağlık Bakanı
-
Orman ve Su İşleri Bakanı
-
YÖK Başkanı ve YÖK’ün belirlediği bir üniversitenin seçeceği bir üye
-
Hazine Müsteşarı
-
Ekonomi Bakanlığı ve Kalkınma Bakanlığı Müsteşarları
-
Türkiye Atom Enerji Kurumu Başkanı
-
TUBİTAK Başkanı ile bir yardımcısı
- TRT Genel Müdürü
- TOBB Başkanı
Yenilik ölçülmesinde kullanılan göstergeler nelerdir? Ulusal düzeyde bu ölçümün faydalarını açıklayınız.
Göstergeler; Ar-Ge harcamaları, patent sayısı, nitelikli işgücü, yenilikçi girişimcilik, bilişim teknolojisi harcaması, üniversite-sanayi işbirliği, teknoloji yoğun üretim faaliyetlerinden elde edilen katma değer, ihracata konu olan sektörlerin teknoloji yoğunluğu. Ölçümün faydası; ülkelerin yenilik politikaları ve rekabetçilik posizyonunu ölçer ve geliştirilmesi gereken zayıf yönleri belirler.
Küresel pazarda sınır ötesi etkileşimlerin ulusal yenilik kapasitesinin ölçülmesinde hangi ölçütler baz alınmaktadır?
Bölgesel Yenilik Sistemleri’nin önemli üstünlüklerini; kültürel davranışlardaki göreceli homojenlik, bölgesel aidiyetin gücü ve ortak hedeflerin paylaşılabilirliği oluşturmaktadır (OECD, 2005). Bölgenin diğer bölgelerle olan etkileşimi de yenilik ölçümünde önemli bir gösterge sunmaktadır. Küresel pazarda sınır ötesi etkileşimlerin ulusal yenilik kapasitesinin ölçülmesinde şu göstergeler tanımlanabilir:
-
Bölgeden başka bölgelere ve yurtdışına yapılan ihracat (girdi/çıktı vb.)
-
Bölgeler arası uzman dolaşımı
-
Dış tedarik ve dış finansman
-
Bölge için önemli olan bölge dışı bilgi ve beceri kaynakları
-
Dışarıdan gelen firmaların inovasyon faaliyeti (bölgenin teknolojik cazibesi)
Türkiye'nin ulusal yenilik sistemi politikalarında yeni dönemde önem taşıyan gereksiminler nelerdir?
BTP-UP 2005-2010 aracılığıyla Ar-Ge ve yenilik kapasitesinin önemli düzeyde geliştirilmesine yönelik yakalanan başarının 2011-2016 döneminde ivmelenerek sürdürülebilirliğinin sağlanması hedeflenmektedir. Bu hedef doğrultusunda, yeni dönemde önem taşıyan gereksiminler arasında (www.tubitak.gov.tr):
- BTY insan kaynaklarının geliştirilmesi
- Araştırma sonuçlarının ticari ürün ve hizmete dönüşümünün teşvik edilmesi
- Çok ortaklı ve çok disiplinli Ar-Ge ve yenilik işbirliği kültürünün yaygınlaştırılması
- KOBİ’lerin yenilik sisteminde daha güçlü aktörler olmalarının teşvik edilmesi
- Araştırma altyapılarının TARAL’ın bilgi üretme gücüne katkısının artırılması
- Ülkemizin çıkarları doğrultusunda uluslararası BTY işbirliğinin etkinleştirilmesi
- bulunmaktadır. Aynı zamanda,
- Ar-Ge ve yenilik kapasitesinin güçlü olduğu alanlarda hedef odaklı yaklaşımlar,
- İvme kazanmamız gereken alanlarda ihtiyaç odaklı yaklaşımlar,
- Çeşitli alanlarda yaratıcılığın destekleneceği tabandan yukarı yaklaşımların hayata geçirilmesi hedeflenmektedir.
Türkiye'de bulunan farklı sanayi yapılaşmaları nelerdir?
Üretim faaliyetinde bulunan işletmelerin konumlandırması ile ilgili yerleşim planlaması ve yapılaşma yöntemleri farklılık arz etmektedir. Bir ülkede ya da bölgede birden çok sanayi yapılaşmasıolabilmektedir. İşletmelerin ölçeğine göre ya da ilgili sektörün üretim yöntemine göre bu sanayi yapılaşması farklı şekilde örgütlenebilmektedir. Bu sanayi yapılaşmaları, ülkelerin iş yapma modelini yansıtmaktadır.
Türkiye’de sanayinin yerleşimi ve organizasyonu açısından çeşitli formal yapılaşmalar mevcuttur. Türkiye’de bu yapılaşmalar arasında en köklü olanı organize sanayi bölgeleridir. Genelde geleneksel sanayi üretimlerin gerçekleştiği sanayi bölgelerinin dışında teknoloji tabanlı üretim faaliyetlerinin konumlandırılması için kurulan Teknoloji Geliştirme Bölgeleri, özellikle üniversite-sanayi etkileşimi için önemli bir imkan sunmaktadır. Ayrıca, çeşitli vergisel teşvikler sunan tamamıyla ihracata odaklı Serbest Bölgeler ve doğrudan yabancı yatırımlara özel alan olarak Endüstri Bölgeleri diğer sanayi yapılaşmalarıdır.