aofsoru.com

İş Planı Dersi 6. Ünite Özet

Finans Planı

İş Planında Finans Planının Yeri Ve Önemi

Finans planı, bir muhasebe işlemleri bütünü değildir. Uzman olmayanlar hatalı bir şekilde böyle düşünebilirler çünkü bu bölümde finansal öngörülerle oluşturulan tablolar, işletmeler tarafından oluşturulan muhasebe tablolarına benzerler. İkisi arasındaki temel fark, muhasebe geriye bakarken finans planının bugünden başlayarak geleceğe bakmasıdır. Yatırımcılar, öncelik ve amaçlarına göre farklı türde işletmelerle ilgilenirler. Örneğin bazıları yüksek oranda borçlu ve zor durumda olan işletmeleri tercih ederken, diğerleri ise bunlarla ilgilenmez. Bir başka

açıdan, bazıları yatırım faaliyetlerinde belli sektörlere (yüksek teknoloji ya da turizm gibi) odaklanırken, diğerleri daha geniş bir alanda hareket eder. Bu sebeplerle, onlar ilk olarak aşağıdaki sorulara cevap ararlar:

  1. İşletme parayı nereden kazanıyor?
  2. Ne kadar zamandır faaliyetlerine devam etmektedir?
  3. Faaliyet sonuçları ve kârlılık ne düzeydedir, ileriye dönük tahminler nelerdir?
  4. İşletme ne miktarda finansman aramaktadır ve bunu ne için kullanacaktır?

Bu sorulara aldıkları cevaplar, yatırımcıların iş planının geri kalanını okuyup okumayacaklarına karar vermelerini sağlar. Yatırımcılar zaman zaman şüpheci, olumsuz bir hava içerisine girerler. Bunun sebebi, olası problemlerle ilgili tüm sorularına cevap aramalarıdır.

Risk sermayedarları ve melek yatırımcıların en önemli beklentilerinden biri de koydukları sermayeyi nasıl ve ne zaman geri alacaklarını bilmek istemeleridir. Bu, halka arz yoluyla, daha büyük bir işletmenin mevcut hisseleri satın alması yoluyla ya da başka bir yolla olabilir. Çıkışın genellikle üç ile yedi yıl arasında gerçekleştiği görülmektedir. Risk sermayedarları, başka şeyler ile birlikte, aşağıdaki koşulları da gözden geçirerek risk oranlarını değerlendirmek isterler:

Geçmiş kayıtlar:

  • İşletme
  • Yönetim ve
  • Pazar

Öngörüler:

  • Bunlar ulaşılabilir mi?
  • Ne gibi aksaklıklar çıkabilir?

Kritik faktör

  • Yönetim

Bir iş planı hazırlamak için yönetimin işi ayrıntılı olarak incelemesi ve hedefleri belirlemesi gerekir. Bir iş planının hazırlanması, aynı zamanda işletmenin gelecekteki performansını değerlendirmeye de yarayacak olan referans noktalarının oluşturulmasına yardım eder.

İş planı hazırlamak, aynı zamanda işletmenin planlarını yerine getirmesi için gerekli olan kaynakları ortaya çıkaracaktır. Bu kaynaklar sadece mali olmayacak; aynı zamanda, örneğin ek yönetim, kalifiye işçi ya da üretim kapasitesi, ürün geliştirme gereksinimleri ya da pazarlama etkenlerini içerecektir.

Finans Planının Aşamaları

Finans planı bölümü hazırlanırken üç temel finansal rapora ihtiyaç duyulur. Bunlar gelir tablosu, beklenen nakit akışları tablosu ve bilanço. Ancak bunlar hazırlanmadan önce bazı temel bilgileri ortaya koymak gerekir. Bunların en önemlileri tahmini satış bütçesi ve tahmini harcamalar bütçesidir. Finansal öngörü yapılırken, satış öngörüsüyle başlamak en doğru yaklaşım olacaktır:

  • Ne zaman ve ne kadar satış yapılacaktır?
  • Fiyat ne olacaktır?
  • Müşterileriniz tarafından size ne zaman ödeme yapılacaktır?

Satış öngörüsü tamamlandıktan sonra üretim düzeylerini, doğrudan üretim masraflarını ve genel gider düzeylerini planlamak için de benzer bir yaklaşım gerektirecektir.

Tahmini satış bütçesi için ilk aşamada üç yıllık bir dönemi kapsayan satış tahminlerini yansıtmak üzere bir çalışma sayfası açılır. Farklı kalemlerden yapılacak satışlar için farklı bölümler açılır ve ilk yıl aylık olarak, takip eden iki yıl içinse aylık ya da çeyreklik olarak her birinin izleneceği sütunlar açılır. İdeal olarak her bir döneme ait; satış miktarı, birim satış fiyatı, ilk ikisinin çarpımı ile elde edilen toplam satış hasılatı, birim maliyet ve satış miktarıyla birim maliyetin çarpımından elde edilen satışların maliyeti sütunları açılır. Satışların maliyetinin hesaplanması brüt kârın da hesaplanmasına olanak verir. Brüt kâr satış hasılatı ile satışların maliyeti arasındaki farktır.

İkinci önemli ön çalışma ise tahmini harcama ve maliyetleri bütçelemektir. İşletmenin harcamaları başlangıç harcamaları ve faaliyet harcamaları olarak iki grupta incelemek girişimcinin işini kolaylaştıracaktır. Tahmini satış rakamına ulaşmanın maliyetinin ne olacağını bilmek önemlidir. Faaliyet harcamalarını da sabit maliyetler (kira ödemeleri, yönetici maaşları, vb.) ile değişken maliyetler (işçilik giderleri, ham madde giderleri vb.) olarak ayrıştırmak yararlı olacaktır.

Başlangıç Harcamaları . İşin faaliyete geçmesi adına yapılması gereken tüm masraflar bu kapsamda değerlendirilir. Başlıca başlangıç harcamaları kalemleri şunlardır:

  • Yerel ve ulusal otoritelere işletmeyi kaydettirmek için yapılan giderler (resimler, harçlar, vergiler, vb.)
  • Tesisler, araç-gereç ve ekipmanlar, kiralanan unsurlar ve arsa için yapılan kurulum giderleri
  • Peşinatlar ve depozitolar
  • İzinler ve lisanslar
  • Yetkili kurumlara üyelik için ödenen ücretler
  • Stok harcamaları

Faaliyet Harcamaları . İşletme bir kez faaliyete geçtiğinde günlük işleyişini sürdürebilmesi için yapılması gerekli harcamalar bu kapsamda değerlendirilir. Başlıca faaliyet harcamaları şu şekilde sıralanabilir:

  • Maaş ve ücretler
  • Kiralar
  • İpotekli borçlar
  • Finansal kiralamalar
  • Tesis bakımı için yapılan harcamalar
  • Banka ve finansal kuruluşlara yapılan borç geri ödemeleri
  • Reklam, pazarlama ve promosyon giderleri
  • Ofis giderleri
  • Saklama ve depolama giderleri
  • Tüm donanımın bakım ve onarım giderleri

Finansal öngörüler, çoğu iş planının temelini oluşturur ve genellikle bu planların hazırlık aşamasında başlangıç noktasıdır. Öngörüler, kâr ve nakit bağlamında hedefleri ifade eder. Öngörüleri hazırlamak için, gelecekte işletmeyle ilgili bugünden doğrulanamayan ne gibi değişiklikler olacağı konusunda bazı varsayımlarda bulunulması gerekir. Aynı zamanda, başlangıç noktasını belirlemek için, işletmenin mevcut durumuna ilişkin net bir resme gereksinim duyulacaktır. Aşağıdaki öngörüler kapsam içine alınmalıdır:

  1. Gelir tablosu,
  2. Nakit akım tablosu,
  3. Bilançolar ve
  4. Öngörülerin temelini oluşturan varsayımların açıklamaları

Girişimin niteliğine göre ilk yılın öngörülerini aylık, sonrakileri üç aylık ya da yıllık hazırlamak mümkün olduğu gibi; ilk üç yıllık öngörüleri aylık, dördüncü yıldan sonraki öngörüleri üç aylık ya da yıllık bazda hazırlamak da söz konusu olabilir.

Proforma Finansal Tablolar

Gelir Tablosu: Gelir tablosu, faaliyette bulunan işletmeler için genellikle her çeyrekte hazırlanan, zorunlu ve önemli bir finansal tablo olmasının yanında finans planının da önemli bir kısmıdır ve işletmenin başarısı için kritik bir role sahiptir.

Gelir tablosu işin kârlılık açısından ne ölçüde başarılı bir potansiyeli olduğunu bir bakışta okuyucusuna sunmak için evrensel bir formülü ortaya koyan tablodur: Gelirlerle masrafların farkı; kâr ya da zararı ifade eder. Öncelikle gelir tablosunun başına işletmenin adı yazılır. Excel veya benzeri bir çalışma sayfasında çalışmak, işi önemli ölçüde kolaylaştıracaktır çünkü tablo, hesaplamalar içermektedir ve bunlar güncelleme gerektiren hesaplamalardır. Bunu takiben gelir tablosunun hangi dönem için geçerli olduğu yazılır (dönem çeyrek mi, altı ay mı, yıl mı; ve tablo hangi döneme ait). Özellikle ilk yıl için her bir aya bir sütun açarak ay bazında hazırlanması önerilir. Her bir sütun için aşağıdaki kalemler sıra ile yazılır:

Gelirler . Hizmetlerden Gelirler, Ürünlerden Gelirler, Diğer Gelirler (örneğin banka faiz gelirleri) şeklinde alt başlıklardan oluşabilir.

Masraflar . Doğrudan maliyetler (ham madde, makine, araç-gereç kiraları, hissedarlara yapılan ödemeler, maaşlar ve maaşlarla ilgili diğer giderler) ve yönetim giderleri (yönetici maaşları ve ücretleri, reklam ve promosyon giderleri, borç ve banka giderleri, amortisman, sigorta, kiralar, haberleşme giderleri, bankalara ve diğer kurumlara ödenen komisyonlar, vb.) "eklindeki alt başlıklardan oluşabilir. Her bir kategorinin kendi içinde ve akabinde tüm masraflar bölümünün toplanması unutulmamalıdır.

Ödenecek Gelir Vergisi . Ödenecek vergilerin de masraflara eklenmesi için vergi düzenlemelerine hâkim bir uzmandan (örneğin bir mali müşavirden) destek alınarak hesaplama yapılıp buraya eklenmelidir.

Net Kâr . Toplam gelirlerden toplam masraflar ve vergilerin düşülmesinden sonra net kâr (ya da zarar) rakamına ulaşılır. Burada tatmin edici bir kâr rakamı ortaya koymayan ya da zarar ortaya koyan bir iş planının revizyon gerektirdiği sonucuna ulaşılacaktır.

Tahmini Nakit Akışları Tablosu: Bir Tahmini Nakit Akışları Tablosu (TNAT), işletmeye giren ve çıkan nakit miktarını gösteren ve her iş planının ayrılmaz bir parçası olan bir araçtır. Bu tablonun hazırlanması, iş planının gerektirdiği diğer tablolar kadar kolay değildir çünkü sadece finansal rakamları ortaya koymanın ötesinde farklı etkenlerin işletmeyi gelecekte nasıl etkileyeceğini de gösterir.

TNAT ile normal nakit akış tablosu aynı şey değildir. İkincisinde geçmişte gerçekleşen nakit akışları gösterilirken, ilkinde gelecekte gerçekleşmesi beklenen nakit akışları ortaya konmaktadır. TNAT’ın nakit gelirler, nakit harcamalar ve denkleştirme olmak üzere üç bölümü vardır:

Nakit Gelirler . Burada bir yıllık nakit akışı tahmininde her bir ay için beklenen gelirler listelenir. Dikkat edilmesi gereken nokta sadece nakit olarak elde edilecek girişlerin buraya kaydedilmesi, alacakların, yani nakit olarak girişi henüz gerçekleşmemiş gelirlerin ise kaydedilmemesidir (bu tür gelirler nakit olarak tahsil edildiklerinde kaydedilmektedir).

Nakit Harcamalar . Yapılması planlanan/beklenen harcamalar bu bölümde listelenir ve aylık bazda tutarların toplamı kaydedilir. Kira, tesis giderleri, ücretler, maaşlar, profesyonel hizmetler ve danışmanlıklar, reklam giderleri, stok giderleri gibi işletmenin karşılaşabileceği tüm harcamalar bu alanda izlenir.

Denkleştirme . Bu son bölüm bir önceki aydan devreden miktarların denkleştirilmesinin yapıldığı bölümdür.

Girişimci, nakit akışlarını doğrudan etkileyen işletme içi ve dışı faktörleri bilmek ve bunları finansal planlama sürecinde dikkate almak durumundadır. Aşağıda nakit akışlarını doğrudan etkileyen işletme içi ve işletme dışı faktörler sıralanmıştır:

  • Mamulün tamamlanması için gerekli hammaddenin teminindeki gecikmeler
  • Nakit akış problemleri olan bir tedarikçinin seçimi
  • Tedarikçilerin fiyat yükseltmeleri
  • Tedarikçilerin vade kısaltmaları
  • Kusurlu ham madde
  • Kusurlu mamul
  • Yetersiz ya da eskimiş bilgi teknolojisi
  • Maliyeti etkin olmaya, eskimiş üretim araçları ya da prosedürleri
  • Müşteri taleplerinin üzerinde mamul sunulmasına neden olan malzeme alımı ya da ücretli çalıştırılması
  • Rekabet
  • Ekonomik krizler
  • Tasarım hataları
  • Savaş, terör, yangın vb, olaylar
  • Ürünlere yönelik yükleme hataları ya da ertelemeler
  • Satış gücü tarafından mamullerin olması gerekenden çok ya da az satımı
  • Zayıf pazarlama kampanyaları
  • Maliyeti etkin olmayan özel işler kabul edilmesi
  • İşçilik sorunları
  • Hava koşulları ile ilgili sorunlar
  • Ürünün teknolojisindeki değişiklikler
  • İşletmenin faaliyette bulunduğu iş çevresinde kanun değişikliği
  • Nakit akışı ve sermaye gereksinimini karşılayabilmek için yapılan borçlanmanın maliyetidir.

Bilanço: Bilanço, belirli bir zaman noktasında işletmenin finansal durumu, varlıkları ve bu varlıkların finanse edildiği finansal kaynakların anlık bir resmini sunan, her iş planında olması gereken üç temel finansal tablonun sonuncusudur.

İş planındaki bilanço geleceğe yönelik tahmini değerlerden oluştuğundan proforma bilanço olarak adlandırılır. Gelir tablosu, bir işletmenin finansal durumunun sadece bir kısmını ortaya koyar. Örneğin kâr rakamını yansıtır ama bu kârı elde ederken ne düzeyde borçlanıldığı hakkında bilgi sunmaz. Bu tip durumlarda gelir tablosunu, bu boyutlarda daha iyi bilgi sunan bilanço ile bir arada değerlendirmek daha akılcı olacaktır. Güçlü bir bilanço, işletmenin daha sağlam bir borçlanma (finansal) risk seviyesine sahip olduğunu gösterir.

Finans Planında Kullanılan Varsayımlar ve Var sayımların Açıklanması: Finans planındaki tahmini rakamlara ulaşmak için, çeşitli değişkenlere ilişkin varsayımlarda bulunmak gerekecektir. Varsayım yapılacak tüm değişkenleri içeren bir liste vermek zordur ancak öngörülerin hazırlanması esnasında ele alınması gereken genel varsayımlar şu şekilde sıralanabilir:

  1. Enflasyon oranları ve döviz kurları
    • Satış ve satın alma üzerindeki etkisi
    • Varlıklar ve yükümlülükler üzerindeki etkisi
  2. Satış ve pazarlama
    • Talep düzeyi ve zamanlaması
    • Türkiye ve ihracat
    • Fiyatlandırma stratejisi
    • Ticaret ve ön ödeme iskontoları
    • Reklam ve promosyon giderleri
    • Teminat giderleri
  3. Nakit tahsilat
    • Müşterilere sağlanacak vade
    • Şüpheli alacaklar
  4. Dağıtım
    • Komisyonlar
    • Navlun
  5. Araştırma ve geliştirme
    • Gerekli süre
    • Üstlenilen maliyet (işgücü ve malzemeler)
    • Hatalı ürün ayıklaması
    • Devlet ya da diğer gerekli onayların alınması
  6. Üretim
    • Gerekli ilk madde malzemenin uygun miktarlarda temini
    • İşgücünün ve ilgili beceri düzeyinin mevcudiyeti
    • Ücret, maaş ve sosyal güvenlik katkıları
    • Ürün hatasına bağlı kayıplar
    • Bakım onarım ve tamirat giderleri
    • Satılabilir ürünün getiri oranı
    • Diğer giderler
  7. Sabit kıymetler
    • Gereksinimler
    • Maliyet
    • Satın alımı finanse etme yöntemi
  8. Satın alım
    • Stok düzeyleri
    • Tedarikçilerden elde edilen ödeme vadeleri
    • İskonto olanağı
  9. Vergi
    • Kurumlar vergisi
    • KDV
  10. Önemli aşamalar
    • Geliştirme aşamasından alacağın tahsilata kadar olan tüm aşamalar
  11. Diğer giderler
    • Faiz oranları
    • Kuruluş ve genel yönetim giderleri
  12. Amortisman
    • Uygulanacak yöntem
    • Oranlar
  13. Bağışlar
    • Zamanlama
    • Muhasebeleştirilmesi
  14. Finansman
    • Tür
    • Elde edilebilirlik ve zamanlama
    • Şartlar

Başabaş Analizi

Başa baş analizi; maliyetler, faaliyet hacmi, satış fiyatları ve kâr arasındaki ilişkilerin incelenmesine yardımcı olan kısa vadeli bir planlama amacıdır. Başabaş noktası, toplam gelirlerin toplam giderlere eşit olduğu faaliyet düzeyi (satış hacmi) olarak tanımlanır. Diğer bir anlatımla başabaş noktası, kâr ya da zararın sıfır olduğu noktadır.

Finans Planında Diğer Önemli Noktalar

Duyarlılık Analizi: Özellikle üç yıllık bir dönem için öngörülerin %100 oranında gerçekleşmesinin düşük bir olasılık olduğu kabul edilmelidir. Burada iki farklı yaklaşımla bu etki azaltılabilir. İlk olarak, farklı varsayımlara dayalı gerçekçi ve muhafazakâr öngörüler ayrı ayrı ele alınabilir. Örneğin, satışlarda yüzde 10’luk bir düşüşün etkisini ya da yeni bir ürünü planlanan tarihten üç ay sonra piyasaya sürmenin etkisini gösteren duyarlılık analizleri hazırlanabilir.

Net İşletme Sermayesi İhtiyacında Dikkat Edilecek Noktalar: Satış ve üretim öngörülerinin gelir tablosuna gelir ve gider kalemleri olarak yansıtılması, tahakkuk esasına göre yapılır. Diğer bir deyişle, net kârın o dönem itibariyle işletmenin eline geçtiği varsayılır. Ancak, işlemlerin peşin yapıldığı sektörler hariç, satışlar sonucu oluşan ticari alacakların tahsilatı ve alımlar sonucu katlanılan ticari borçların ödenmesi vadeli olarak gerçekleşeceği için gelir tablosundaki sonuçların nakite dönmesi arasında zamanlama farklılıkları oluşacaktır. Net işletme sermayesi açığı ya da fazlalığı diye adlandırılabilecek bu farkların öngörüsünde asgari olarak aşağıdaki hususlar dikkate alınmalıdır:

  • Belli müşterilere yapılan satışların toplam satışlar içerisinde önemli bir yer teşkil etmesi durumunda bu müşterilere standart vadelerin üzerinde vadeler tanımak zorunda kalacak mısınız?
  • Faaliyet gösterilen sektörde öngörü yapılan dönem süresince herhangi bir likidite sıkışıklığı bekleniyor mu?
  • Tutulması gereken minimum stok seviyeleri, üretim süreci ve ham madde yapısına göre belirlendi mi? İşin, işletme sermayesi içinde tutma zorunluluğu olduğu bakiyeler var mı, var ise bunu nasıl finanse etmeyi öngörüyor?
  • İşletmenin büyümesi ile kârların da büyümesi gerekir; ancak artan işletme sermayesi ihtiyacı, büyüyen kârlar ile oluşturulandan daha fazla nakiti kullanır hale gelecek mi?
  • Rekabet artışı ile net işletme sermayesi ihtiyacı artacak mı (örneğin, satış vadelerini uzatma ihtiyacı baş gösterebilir mi?)?
  • Sektör, dönemsellik özelliği gösteriyor ise yıl içinde ticari alacakların ve stokların belli dönemlerde çok artacağı diğer dönemlerde ise normalin altı seviyelerde kalacağı dikkate alınıyor mu?

Alternatif Seçeneklerin Göz Önüne Alınması: Öngörülerin erken aşamalarında meydana gelecek bazı olaylara bağlı olarak işletmenin alternatif seçeneklerle karşılaşacağını fark etmek olasılık dâhilindedir. Eğer durum böyle gelişirse, alternatiflerle ilgili ayrıntıları ve bunların nispi etkileriyle ilgili yorumlar da öngörülere katılmalıdır.

Finansman Maliyetleri ve Vergi Giderleri: Planların çoğu, finansman bulmak için yazıldığından bu finansmanın maliyetleri (faiz, temettüler ve ücretler) ve buna bağlı vergi ödemesi, çoğunlukla, hem karmaşık hem de değişkendir. Finansman sağlayan kişi ya da kuruluş, farklı finansman yapıları kullanarak bir planı değerlendirmek isteyecektir. Bunu kolaylaştırmak için tüm finansman maliyetleri ve vergi öncesi ticari öngörüler açık, net ve anlaşılır bir şekilde sunulmalıdır.

Enflasyon : Finansal öngörüler Türk Lirası, ABD Doları ya da Euro cinsinden hazırlanabilir. Öngörülerin Türk Lirası olarak hazırlanması durumunda, bir enflasyon oranı varsayılır ve bu öngörülere uygulanır. Buradaki zorluk, üç yıl veya daha fazla bir süre için enflasyon oranının nasıl değişeceği konusunda doğru bir tahmin yaparak ortaya çıkacaktır. Her ne kadar son yıllarda düşüş eğiliminde olsa da Türkiye’deki enflasyon oranı halen gelişmiş ekonomilerden daha yüksek seviyelerdedir. Bu nedenle özellikle dış alım veya satım yapacak girişimlerin çok daha özenli bir şekilde enflasyonu ve enflasyonun döviz kurlarına etkisini dikkate alması gerekir. Enflasyon tahminlerinin güvenilir bir şekilde alınabileceği başlıca kurum Merkez Bankası’dır.

Beklenmedik Durumlar Rezervi: Planlama ve öngörüler ne kadar kapsamlı yapılsa da tüm olasılıkları tahmin etmek mümkün değildir. Bu nedenle, maliyetlerin içine bir miktar beklenmedik durum rezervi katılabilir. Bu rakam, cironun belli bir yüzdesine dayandırılabilir. Ancak çok büyük tutulursa yönetimin gerçekçi öngörüler hazırlama konusundaki güvenilirliği sorgulanabilir.


Yukarı Git

Sosyal Medya'da Paylaş

Facebook Twitter Google Pinterest Whatsapp Email