Örgüt Kuramı Dersi 2. Ünite Sorularla Öğrenelim
Koşul-Bağımlılık Kuramı
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Örgütlerin bildiğimiz şekli alması ne zamana rastlamaktadır?
Günümüz toplumlarının başrol oyuncuları olarak kabul edebileceğimiz örgütlerin bildiğimiz şekli alması on dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısına rastlamaktadır.
Endüstri Devrimi’nin sonunda örgütler hangi örgütsel biçimlere dönüşmüştür?
Endüstri Devrimi’nin sonunda örgütler, yalnızca sayısal olarak artmakla ve uygulama alanı açısından genişlemekle kalmamış; akrabalık bağları ve kişisel ilişkilere dayanan örgütsel biçimlerden, paylaşılan çıkarlar ve sonuçlar dışında hiçbir bağlantısı olmayan kişiler arasındaki sözleşmelere dayanan örgütsel biçimlere dönüşmüştür.
Klasik ve neo-klasik yönetim akımlarının temel hedefi ne olmuştur?
Klasik ve neo-klasik yönetim akımlarının temel hedefi; tüm örgütlere, her zaman ve her yerde uygulanabilecek bazı genel ilkeler geliştirmek olmuştur.
Klasik ve neo-klasik yönetim akımlara göre örgütsel performans nelere bağlıdır?
Örgütsel performans, klasik yönetim akımına göre biçimselleşme, uzmanlaşma ve eş güdüm derecesine bağlıyken neo-klasik yönetim akımına göre, örgütteki bireylerin örgütsel kararlara katılımına bağlıdır.
1950’lerin sonundan başlayarak gerçekleştirilen bilimsel araştırmaların sonucu ne olmuştur?
1950’lerin sonundan başlayarak gerçekleştirilen bilimsel araştırmaların sonucunda; tek ve evrensel bir örgütlenme modelinin var olmadığı sonucu ortaya çıkmıştır.
Koşul- bağımlılık kuralı neden geliştirilmiştir?
Koşul-bağımlılık kuramı, örgüt tasarımlarındaki ya da örgütlenme modellerindeki bu farklılıkları açıklayabilmek için geliştirilmiştir.
Örgütsel yapıyı anlamada ihtiyaç duyulan temeli hangi çalışmalar oluşturmuştur?
Koşul-bağımlılık kuramı altında gerçekleştirilen çalışmalar, örgütsel yapıyı anlamada ihtiyaç duyulan temeli oluşturmuştur.
Koşul-bağımlılık kuramı örgütleri nasıl görmektedir?
Koşul-bağımlılık kuramı, örgütleri uygun girdileri sağlama, girdiler üzerinde gerçekleşen işlemlerin verimli bir şekilde eş güdümünü sağlama ve çıktıları etkili bir şekilde pazarlamaya girişen açık sistemler olarak görmektedir.
Koşul-bağımlılık kuramının temel varsayımları nelerdir?
Kimi kaynaklarda durumsallık yaklaşımı olarak da geçen koşul-bağımlılık kuramının temel varsayımları şu şekilde sıralanabilir: • Örgütlenmenin, bir tane en iyi yolu yoktur. • Her türlü örgütlenme aynı ölçüde etkili değildir. • Örgütlenmenin en iyi yolu, örgütün ilişkili olduğu koşul-bağımlılık etmenlerine bağımlıdır.
Koşul-bağımlılık kuramının temel savı nedir?
Koşul-bağımlılık kuramının temel savı, koşulbağımlılık etmenleri olarak adlandırılan kimi değişkenlerin örgütsel yapıyı ve koşul-bağımlılık etmenleri ile örgütsel yapı uyumunun örgütsel performansı belirleyeceğidir.
Koşul-bağımlılık kuramında üzerinde en fazla durulan koşul-bağımlılık etmenleri nelerdir?
Koşul-bağımlılık kuramında üzerinde en fazla durulan koşul-bağımlılık etmenleri: • Çevre, • Teknoloji, • Büyüklük • Strateji olmuştur
Örgütsel yapı nedir?
Örgütsel Yapı: Örgütteki düzenlenmiş ilişkiler bütünüdür.
Koşul-bağımlılık kuramında örgütsel yapının üzerinde en fazla durulan boyutlar hangileridir?
• Bürokratikleşme • Biçimselleşme • Standartlaşma • Hiyerarşi • Merkezîleşme • Uzmanlaşma ya da bölümlendirme
Koşul-bağımlılık kuramında büyüklük nedir?
Büyüklük: Örgütte kaç kişinin çalıştığıyla ilgili bir kavramdır.
Koşul-bağımlılık kuramında teknoloji ne anlama gelmektedir?
Örgütün ne tür işlerle uğraştığının bir göstergesi olan teknoloji ise örgütün girdilerini çıktılara dönüştüren takımlar, makineler ve araçlar gibi donanım unsurlarını, çalışanların bilgi ve becerilerini ve örgütteki üretim yöntemlerini kapsayan bir kavramdır.
Koşul-bağımlılık kuramına göre çevre nedir?
Çevre: Örgütün girdilerinin kaynağı, çıktılarının pazarı, rakiplerle rekabet ettiği ve devlet, düzenleyici kuruluşlar ve diğer örgütlerle ilişkilerini sürdürdüğü ortamdır.
Koşul-bağımlılık kuramında en çok çevrenin belirsizlik düzeyi üzerinde hangi boyutlar aracılığıyla durulmuştur?
Koşul-bağımlılık kuramında en çok çevrenin belirsizlik düzeyi üzerinde istikrarlılık-değişkenlik, güvenlik-tehdit ve homojenlik-heterojenlik gibi boyutlar aracılığıyla durulmuştur.
Koşul-bağımlılık kuramında strateji nedir?
Strateji: Temel ve uzun dönemli hedefleri belirleme, hedeflere ulaştıracak hareket şekillerini benimseme ve gerekli kaynakları tahsis etmedir.
Koşul-bağımlılık kuramının en önemli kavramı olan uyum nedir?
Uyum: Örgütsel yapı ile koşul-bağımlılık etmeninin yüksek örgütsel performansa yol açacak biçimde bir araya gelmesidir.
Yüksek ve düşük performansın nedeni nedir?
Örgütsel yapı, koşul-bağımlılık etmenine uyarsa yüksek performans elde edilir Tersine, yapı etmene uymazsa düşük performans elde edilir.
Koşul-bağımlılık kuramının örgütsel değişime getirdiği açıklama nedir?
Örgütler, daha yüksek performans elde etmek için uyuma doğru harekete geçerler. Bu ifade aynı zamanda, koşul-bağımlılık kuramının örgütsel değişime getirdiği açıklamadır. Düşük örgütsel performans sonucu ortaya çıkan kriz durumu örgütsel değişimi tetiklemektedir. Uyumsuzluk durumundaki örgüt, yalnızca performans düştüğünde yeni bir örgütsel yapıyı benimser ve uyuma doğru hareket eder.
Sınırlı rasyonelliğe göre yöneticiler neye çalışırlar?
Sınırlı rasyonelliğe göre yöneticiler eksik bilgi, yetersiz zihinsel işlem kapasitesi vb. nedenlerle örgütsel performansın en üst seviyede olmasından çok, yeterince tatminkâr olmasına çalışırlar.
Yönetsel karar alma nedir?
Yönetsel karar alma, yeterince tatminkâr olmayan performans şeklinde kendini gösteren sorun ortaya çıktığında hayata geçirilen sorun çözme davranışıdır ve performansı yeterince tatminkâr olduğu kabul edilen düzeye geri döndürecek çözümü arama biçimindedir.
Koşul-bağımlılık kuramı çerçevesinde gerçekleştirilen çalışmalar nelerdir?
• Çevre odaklı çalışmalar • Teknoloji odaklı çalışmalar • Büyüklük odaklı çalışmalar • Strateji odaklı çalışmalar
Tom Burns ve George M. Stalker’in, tekstil, elektronik ve ağır sanayi kollarındaki işletmeler üzerinde gerçekleştirdikleri araştırmaların başında karşılaştığı iki farklı örgüt yapısı nedir?
Mekanik ve organik olarak adlandırdıkları iki farklı örgüt yapısıyla karşılaşmışlardır.
Mekanik örgüt yapısı nedir?
Mekanik Örgüt Yapısı: Yüksek düzeyde merkezîleşme ve uzmanlaşma, kesin olarak tanımlanmış görevler, biçimsel kurallar ve net bir hiyerarşiye sahip örgüt yapısıdır. Mekanik yapıda, klasik yönetim akımında vurgulanan özellikler ön plandadır.
Organik örgüt yapısı nedir?
Organik Örgüt Yapısı: İş tanımları ve işlevler arasında daha esnek sınırlara, daha az biçimsel kurallara ve keskin olmayan bir hiyerarşiye sahip olan ve çalışanların karar alma yetkisinin daha fazla oldu olduğu örgüt yapısıdır. Organik yapıda, neo-klasik yönetim akımında vurgulanan özellikler ön plandadır.
Farklılaşma nedir?
Farklılaşma: Örgütsel alt birimlerin hedef yönelimi, zaman yönelimi, kişiler arası yönelimler ve yapıların biçimselliği temelindeki farklılıklara karşılık gelir.
Bütünleşme nedir?
Bütünleşme: Örgütsel alt birimler arasında işbirliğine ulaşmadır.
Bütünleştiriciler kimlerdir?
Bütünleştiriciler: İşlevsel bölümler arasında eş güdüm sağlayan ve bölümler arasındaki çatışmaları çözümleyerek bütünleşme sağlayan kişilerdir.
Bütünleştiricilerin etkili olması neye bağlıdır?
Bu kişilerin etkili olması, bütünleştirilecek bölümlerin özellikleri ve yönelimlerini bilmeleri ile bağımsız ve yansız olmaları için bu bölümlerin dışında bir bölümden olmalarına bağlıdır.
Woodward, üretim teknolojilerini karmaşıklık düzeylerine göre ve tarihsel gelişimlerine uygun olarak sınıflandırmıştır. Bunlar nelerdir?
• Birim teknolojisi • Kitlesel üretim teknolojisi • Süreç teknolojisi.
Bu teknolojiler nedir ve nerelerde kullanılmaktadır?
• Birim teknolojisi, küçük ölçekli bir üretim biçimi olan atölye tipi üretimin temel özelliğidir. Günümüzde çalgı, uçak ve özel makine takımları imalatında kullanılmaktadır. • Kitlesel üretim teknolojisi, büyük ölçekli üretim ve klasik endüstriyel dönem teknolojisidir. Örneğin, otomobil imalatında kitlesel üretim teknolojisi kullanılmaktadır. • Süreç teknolojisi, en ileri düzey teknolojidir ve içerisindeki malzemelerin bir iş istasyonundan diğerine hareket etmek yerine, sınırlı insan müdahalesi ile işlemler arasında sürekli olarak aktığı yüksek düzeyde otomasyona karşılık gelmektedir. Petrolü rafine etmede ve kimyasal madde üretiminde süreç teknolojisi kullanılmaktadır.
Thompson’a göre kaç farklı tür örgütsel teknoloji söz konusudur?
Thompson’a göre üç farklı tür örgütsel teknoloji söz konusudur: • Aracı Teknoloji • Bağlı Teknoloji • Yoğun Teknoloji.
Aracı teknoloji nedir?
Aracı Teknoloji: Örgütsel alt birimlerin arasında dolaylı karşılıklı bağımlılığın olduğu ve çeşitli müşterilerin birbirlerine bağlandığı örgütsel teknoloji türüdür.
Bağlı teknoloji nedir?
Bağlı Teknoloji: Örgütsel alt birimlerin arasında sıralı karşılıklı bağımlılığın olduğu ve işlemlerin birbirlerini belirli bir sıra temelinde izlediği örgütsel teknoloji türüdür.
Yoğun teknoloji nedir?
Yoğun Teknoloji: Örgütsel alt birimlerin arasında döngüsel karşılıklı bağımlılığın olduğu, odaktaki nesnenin çeşitli teknikler aracılığıyla ve nesneden gelen geri bildirimler dikkate alınarak değiştirildiği örgütsel teknoloji türüdür.
Thompson’a göre farklı bağımlılık türleri için farklı eş güdüm araçları söz konusudur. Bunlar nelerdir?
Farklı bağımlılık türleri için farklı eş güdüm araçları söz konusudur. Dolaylı karşılıklı bağımlılıkta standartlaşma; sıralı karşılıklı bağımlılıkta planlama ve döngüsel karşılıklı bağımlılıkta birimlerin eylemleriyle ilgili birbirlerinden aldıkları geri bildirimler sonucunda gerçekleştirilen karşılıklı düzeltmelerle eş güdüm sağlanabilir.
Aston Grubu yaptığı çalışmalarla nasıl bir sonuca ulaşmıştır?
Aston Grubu, örgütün teknolojisinin değil büyüklüğünün en önemli koşul-bağımlılık etmeni olduğu sonucuna ulaşmıştır.
Aston Grubu’nun ulaştığı bulgular nelerdir?
• Aston Grubu, daha büyük örgütlerde, daha fazla rol uzmanlaşması ve daha biçimsel ve standartlaşmış kurallar olduğunu gözlemlemiştir. • İlginç bir şekilde, daha büyük örgütlerin daha az merkezîleştikleri ortaya çıkmıştır. • Ancak bu durum çoğunlukla örgütsel görevlerin üst düzey yöneticilerin başa çıkamayacağı hacme ulaşmasıyla yetki devrine uğraması sonucu gerçekleşmektedir. • Gerçekte, karar almanın merkezîlikten uzaklaşması sıklıkla ayrıntılı kural ve yöntemlerle birlikte ortaya çıkmaktadır. Böylece daha alt düzeylerde gerçek bir takdir hakkının varlığından söz etmek güçtür. • Aston Grubu’na göre, daha büyük örgütler uzmanlaşma, biçimselleşme ve standartlaşma anlamında daha fazla bürokratik yapılanmaya gitme eğilimindedir. • Ayrıca, örgütler yaşlandıkça daha fazla yapılanmaktadır. Çünkü istikrar ve başarıyı rutin hâle getirme arzusu zamanla artmaktadır. • Örgütler, büyüdükçe ve yaşlandıkça organik örgüt yapısına değil mekanik örgüt yapısına yönelmektedir.
Blau, örgütsel yapının belirleyicilerini kamu kuruluşları ve bu kuruluşlara bağlı örgütler üzerinde yaptığı araştırmada nasıl bir sonuca varmıştır?
Blau, yapısal farklılaşma ile idari yoğunluğun büyüklük tarafından belirlendiği sonucuna ulaşmıştır.
Yapısal farklılaşma nedir?
Yapısal farklılaşma, örgütü herhangi bir temelde parçalara ayırmadır.
İdari yoğunluk nedir?
İdari yoğunluk, örgütteki yöneticilerin ve personel işleri gibi destek faaliyetlerinde çalışanların sayısının diğer çalışanların sayısına oranıdır.
Blau, büyüklük arttıkça yapısal farklılaşmanın beklenildiği gibi arttığını ancak bu artışın, doğru orantılı değil beklenmedik şekilde azalan orantılı olduğunu bulmuştur. Bunun nedeni nedir?
Bunun nedeni, büyüklükle birlikte artan yapısal farklılaşmanın eş güdüm gereksinimini şiddetlendirmesi ve kullanılan eş güdüm düzeneklerindeki artışın bir noktada yapısal farklılaşmayı durdurmasıdır. Diğer taraftan, büyüklüğün artmasıyla idari yoğunluğun beklenmedik şekilde düştüğü ve bu düşüşün, yine azalan orantılı olduğu gözlemlenmiştir.
Blau bu bulguyu hangi kavramla açıklamıştır?
Blau, bu bulguyu idari ölçek ekonomileri kavramıyla açıklamıştır.
Çeşitlendirme nedir?
Örgütün pazara sunduğu ürün ya da hizmet çeşitlerini arttırmasıdır.
Çok bölümlü yapı nedir?
İşlerin merkezi bir yönetim birimine bağlı olan ürün ya da coğrafi bölge temelli olarak bölümlere; bölümlerin, işlevsel olarak farklılaşmış kısımlara; kısımların, ürün ya da coğrafi bölge temelli olarak iş birimlerine bölündüğü yapıdır.
Çok bölümlü yapıda hangi unsurlar bir aradadır?
Çok bölümlü yapıda, bölümsel özerklik ile merkezî olarak denetlenen performans değerlendirmesi ve kaynak dağıtımı bir aradadır.
Miles ve Snow, örgütleri kaça ayırmaktadır?
Miles ve Snow, örgütleri • Savunmacı strateji • Arayışçı strateji • Analizci stratejileri Benimseyenler olarak üçe ayırmaktadır.
Savunmacı strateji nedir?
Var olan ürün – müşteri grubunu koruma ve verimlilik merkezlidir.
Savunmacı stratejiyi benimseyen örgütlerin durumu nedir?
Savunmacı stratejiyi benimseyen örgütler, ürünler ve müşterilerden oluşan istikrarlı bir küme yaratmak için pazarın bir bölümünün nasıl denetim altına alınacağına odaklanırlar. Bu örgütler, teknolojiler ve ürün tasarımları istikrarlı duruma gelen kadar bekler ve süreç verimliliklerini geliştirmeye odaklanırlar.
Arayışçı strateji nedir?
Pazarda hareketli ve yenilikçi olma merkezlidir.
Arayışçı stratejiyi benimseyen örgütlerin durumu nedir?
Arayışçı stratejiyi benimseyen örgütler, yeni ürün ve pazar fırsatlarının nasıl tespit edileceğine ve kullanılacağına odaklanırlar. Arayışçı örgütler, yenilikçi ürün ve hizmetlere odaklanarak ve kendi ar-ge çabaları aracılığıyla pazarın gelişimini öngörür ve biçimlendirirler.
Analizci strateji nedir?
Var olan ürün-müşteri grubunu koruyarak pazarda istikrarlı olma ve verimlilikten taviz vermeden yenilikçi olma merkezlidir.
Analizci stratejiyi benimseyen örgütlerin durumu nedir?
Analizci stratejiyi benimseyen örgütler, geleneksel ürün ve müşteri tabanını koruyarak yeni ürün ve pazar fırsatlarının nasıl tespit edileceğine ve kullanılacağına odaklanırlar. Bu örgütler, seçtikleri yeni ürün ve hizmetleri yerleşik ürün tabanına ekleyerek arayışçı ve savunmacı stratejileri birleştirirler.
Koşul-bağımlılık kuramına getirilen eleştiriler nelerdir?
Koşul-bağımlılık kuramına getirilen kimi eleştirilerde, kuramın koşul-bağımlılık etmenleri ile uyuma doğru harekete geçen örgütler için açıklayıcı olmadığı savunulmuştur. Çünkü örgütler koşul-bağımlılık değişkenleri ile uyum için yapılarını değiştirirken değişkenlerin kendileri de değişebilmekte (örn. büyüklük) ve bu yüzden, örgütsel yapı değişimi uyum üretememektedir. Bu eleştiri kabul edilmekle beraber, örgütün uyuma doğru harekete geçerek uyumsuzluğu azalttığı ve böylece hiçbir yapısal değişiklik yapmasaydı elde edeceği performansa göre daha yüksek bir performansa ulaştığı savunulmuştur.
Eksik uyum nedir?
Eksik Uyum: Örgütün uyuma yaklaştığı ancak tam olarak ulaşamadığı, başka bir deyişle, örgütsel yapının koşul-bağımlılık değişkenleriyle kısmen uyum yakaladığı durumdur.
Farklılaşan performans nedir?
Farklılaşan Performans: Daha yüksek düzeydeki koşul-bağımlılık etmenine uyumun, daha aşağı düzeydeki koşul-bağımlılık etmenine uyuma göre daha yüksek performansa yol açması durumudur.
Endüstri Devrimi’nin sonunda örgütlerde ne gibi değişimler olmuştur?
Endüstri Devrimi’nin sonunda örgütler, yalnızca sayısal olarak artmakla ve uygulama alanı açısından genişlemekle kalmamış; akrabalık bağları ve kişisel ilişkilere dayanan örgütsel biçimlerden, paylaşılan çıkarlar ve sonuçlar dışında hiçbir bağlantısı olmayan kişiler arasındaki sözleşmelere dayanan örgütsel biçimlere dönüşmüştür. Nicelik ve nitelikteki gelişmeler örgütlere olan ilgiyi arttırmıştır.
Klasik ve neo-klasik yönetim akımlarının temel hedefi nedir?
Nicelik ve nitelikteki gelişmeler örgütlere olan ilgiyi arttırmıştır. Bu ilgi sonucunda ortaya çıkan klasik ve neo-klasik yönetim akımlarının temel hedefi; tüm örgütlere, her zaman ve her yerde uygulanabilecek bazı genel ilkeler geliştirmek olmuştur.
Örgüt tasarımlarındaki ya da örgütlenme modellerindeki farklılıkları açıklayabilmek için geliştirilen kurama ne ad verilir?
Koşul-bağımlılık kuramı, örgüt tasarımlarındaki ya da örgütlenme modellerindeki bu farklılıkları açıklayabilmek için geliştirilmiştir.
Klasik ve neo-klasik yönetim akımlarının farkları nedir?
Etkililik, verimlilik, kârlılık vb. göstergelerle ifade edilebilen örgütsel performans, klasik yönetim akımına göre biçimselleşme, uzmanlaşma ve eş güdüm derecesine bağlıyken neo-klasik yönetim akımına göre, örgütteki bireylerin örgütsel kararlara katılımına bağlıdır.
Koşulbağımlılık kuramının temel varsayımları hakkında bilgi veriniz?
Kimi kaynaklarda durumsallık yaklaşımı olarak da geçen koşulbağımlılık kuramının temel varsayımları şu şekilde sıralanabilir:
• Örgütlenmenin, bir tane en iyi yolu yoktur.
• Her türlü örgütlenme aynı ölçüde etkili değildir.
• Örgütlenmenin en iyi yolu, örgütün ilişkili olduğu koşul-bağımlılık etmenlerine bağımlıdır.
Örgütteki kişilerarası ilişkilerin düzenlenmiş taraflarına ne ad verilir?
Örgütteki kişiler arası ilişkilerin düzenlenmiş taraflarına örgütsel yapı denir.
Örgütsel yapı nedir?
Örgütteki kişiler arası ilişkilerin düzenlenmiş taraflarına örgütsel yapı denir.
Koşul- bağımlılık kuramında örgütsel yapı elemanları nedir?
Koşul- bağımlılık kuramında örgütsel yapının üzerinde en fazla aşağıdaki boyutlar aracılığıyla durulmuştur:
- Bürokratikleşme
- Biçimselleşme
- Standartlaşma
- Hiyerarşi
- Merkezîleşme
- Uzmanlaşma
Koşul- bağımlılık kuramında sosyal konumların ve sosyal konumlar arasındaki ilişkilerin, bu konumları işgal eden bireylerin kişisel özellik ve ilişkilerinden bağımsız olarak açıkça belirlenme ve tanımlanma derecesine ne ad verilir?
Biçimselleşme, sosyal konumların ve sosyal konumlar arasındaki ilişkilerin, bu konumları işgal eden bireylerin kişisel özellik ve ilişkilerinden bağımsız olarak açıkça belirlenme ve tanımlanma derecesi.
Koşul-bağımlılık kuramına göre çevreyi oluşturan etmenler nelerdir?
Koşul-bağımlılık kuramına, örgütün girdilerini tedarik ettiği, çıktılarını sunduğu ve içerisinde çıktılarını sunduğu kitleler, devlet, düzenleyici kuruluşlar, rakipler ve diğer örgütlerle ilişkilerini sürdürdüğü ortamdır.
Koşul-bağımlılık kuramı çerçevesinde gerçekleştirilen çalışmalar kaç grupta incelenmektedir?
Koşul-bağımlılık kuramı çerçevesinde gerçekleştirilen çalışmalar dört başlık altında incelenecektir:
- Çevre odaklı çalışmalar
- Teknoloji odaklı çalışmalar
- Büyüklük odaklı çalışmalar
- Strateji odaklı çalışmalar
Tom Burns ve George M. Stalker’in Koşul-bağımlılık kuramının çevre odaklı çalışmalarında karşılaştıkları örgüt yapıları nelerdir?
Koşul-bağımlılık kuramının çevreyi odağa olan temel çalışmalarından ilk olarak Tom Burns ve George M. Stalker’in, tekstil, elektronik ve ağır sanayi kollarındaki işletmeler üzerinde gerçekleştirdikleri araştırmanın başında mekanik ve organik olarak adlandırdıkları iki farklı örgüt yapısıyla karşılaşmışlardır.
Mekanik örgüt yapısının özelliği nedir?
Yüksek düzeyde merkezîleşme ve uzmanlaşma, kesin olarak tanımlanmış görevler, biçimsel kurallar ve net bir hiyerarşiye sahip örgüt yapısıdır.
İşletmelerdeki Organik Örgüt Yapısı nasıl tanımlanır?
Organik Örgüt Yapısı: İş tanımları ve işlevler arasında daha esnek sınırlara, daha az biçimsel kurallara ve keskin olmayan bir hiyerarşiye sahip olan ve çalışanların karar alma yetkisinin daha fazla oldu olduğu örgüt yapısıdır.
Mekanik örgüt yapısı ve organik örgüt arasındaki fark nedir?
Mekanik örgüt yapısı; yüksek düzeyde merkezileşme ve uzmanlaşma, kesin olarak tanımlanmış görevler, biçimsel kurallar ve net bir hiyerarşiye sahiptir. Mekanik yapıda, klasik yönetim akımında vurgulanan özellikler ön plandadır.
Organik örgüt yapısı, iş tanımları ve işlevler arasındaki sınırların daha esnek ve kuralların daha az biçimsel, çalışanların karar alma yetkileri daha fazla ve keskin olmayan bir hiyerarşinin olduğu bir yapıdır. Organik yapıda, neo-klasik yönetim akımında vurgulanan özellikler ön plandadır
Koşul-bağımlılık kuramında örgütte kaç kişinin çalıştığıyla ilgili bilgi kavrama ne ad verilir?
Büyüklük: Örgütte kaç kişinin çalıştığıyla ilgili bir kavramdır. Koşul-bağımlılık kuramında örgütteki çalışan sayısına göre değerlendirilen büyüklük, örgütte gerçekleştirilen işlerin ölçeği konusunda fikir vermektedir
Koşul-bağımlılık kuramı neden örgütler için pazarlamaya girişen açık sistemler olarak değerlendirilir?
Koşul-bağımlılık kuramı, örgütleri uygun girdileri sağlama, girdiler üzerinde gerçekleşen işlemlerin verimli bir şekilde eş güdümünü sağlama ve çıktıları etkili bir şekilde pazarlamaya girişen açık sistemler olarak görmektedir.
Koşul-bağımlılık kuramının örgütlerle ilgili temel görüşü nedir?
Koşul-bağımlılık kuramının temel savı, koşul-bağımlılık etmenleri olarak adlandırılan kimi değişkenlerin örgütsel yapıyı ve koşul-bağımlılık etmenleri ile örgütsel yapı uyumunun örgütsel performansı belirleyeceğidir.
Koşul-bağımlılık etmenleri nelerdir?
Koşul-bağımlılık kuramında üzerinde en fazla durulan koşul-bağımlılık etmenleri çevre, teknoloji, büyüklük ve strateji olmuştur.
Karar alma yetkisinin hiyerarşinin üst basamaklarında
toplanmasına ne ad verilir?
Merkezileşme, karar alma yetkisinin hiyerarşinin üst basamaklarında toplanmasıdır.
Uzmanlaşma ya da bölümlendirmenin amacı nedir?
Uzmanlaşma ya da bölümlendirme, örgütteki hangi rollerin hangi görevler, hangi görevlerin hangi iş birimleri ve hangi iş birimlerinin hangi bölümler altında yer alacağı ile ilgilidir.
Koşul-bağımlılık kuramında büyüklük, örgüt yapısnda hangi konuda bilgi vermektedir?
Koşul-bağımlılık kuramında örgütteki çalışan sayısına göre değerlendirilen büyüklük, örgütte gerçekleştirilen işlerin ölçeği konusunda fikir vermektedir.
Koşul-bağımlılık kuramında merkezileşmenin amacı nedir?
Koşul-bağımlılık kuramında örgütsel yapısında Merkezîleşme, karar alma yetkisinin hiyerarşinin üst basamaklarında toplanmasını hedefler.
Koşul-bağımlılık kuramında örgütteki çalışanların farklı derecelere göre sıralanmasına ne ad verilir?
Hiyerarşi, örgütteki çalışanların farklı derecelere göre sıralanmasıdır.
Koşul-bağımlılık kuramında örgütün ne tür işlerle uğraştığının göstergesi sayılan unsur nedir?
Örgütün ne tür işlerle uğraştığının bir göstergesi olan teknoloji ise örgütün girdilerini çıktılara dönüştüren takımlar, makineler ve araçlar gibi donanım unsurlarını, çalışanların bilgi ve becerilerini ve örgütteki üretim yöntemlerini kapsayan bir kavramdır.Bu noktada dikkat edilmesi gereken, örgütün içsel unsurlarından biri olarak kabul edilen teknolojinin örgütü ne ölçüde çevresine bağladığıdır.
Uyum nedir?
Uyum, yüksek örgütsel performansa yol açan koşulbağımlılık etmeninin düzeyi ile örgütsel yapı düzeyinin birleşimidir.
Düşük örgütsel performans örgütsel yapıyı nasıl etkiler?
Düşük örgütsel performans sonucu ortaya çıkan kriz durumu örgütsel değişimi tetiklemektedir. Uyumsuzluk durumundaki örgüt, yalnızca performans düştüğünde yeni bir örgütsel yapıyı benimser ve uyuma doğru hareket eder.
Sınırlı rasyonellik nedir?
Yönetsel karar almanın “sınırlı rasyonel” bir davranış olduğu varsayımı söz konusudur. Sınırlı rasyonelliğe göre yöneticiler eksik bilgi, yetersiz zihinsel işlem kapasitesi vb. nedenlerle örgütsel performansın en üst seviyede olmasından çok, “yeterince tatminkâr” olmasına çalışırlar.
Yönetsel karar alma nedir?
Yönetsel karar alma, yeterince tatminkâr olmayan performans şeklinde kendini gösteren sorun ortaya çıktığında hayata geçirilen sorun çözme davranışıdır ve performansı yeterince tatminkâr olduğu kabul edilen düzeye geri döndürecek çözümü arama biçimindedir.
Farklılaşma nedir?
Farklılaşma: Örgütsel alt birimlerin hedef yönelimi, zaman yönelimi, kişiler arası yönelimler ve yapıların biçimselliği temelindeki farklılıklara karşılık gelir.
Koşul-bağımlılık kuramında bütünleşme nedir?
Bütünleşme: Örgütsel alt birimler arasında işbirliğine ulaşmadır.
İşlevsel bölümler arasında eş güdüm sağlayan ve bölümler arasındaki çatışmaları çözümleyerek bütünleşme sağlayan kişilere ne ad verilir?
Bütünleştiriciler: İşlevsel bölümler arasında eş güdüm sağlayan ve bölümler arasındaki çatışmaları çözümleyerek bütünleşme sağlayan kişilerdir.
Örgütün çevresel değişim düzeyi yükseldikçe alt birimler arasında ne gibi değişimler olacaktır?
Örgütün çevresel değişim düzeyi yükseldikçe alt birimler arası farklılaşma artacak ve farklılaşma arttıkça daha fazla sayıda bütünleşme düzeneği kullanılması yüksek performansı beraberinde getirecektir. Tersine, örgütün istikrarlılık düzeyi yükseldikçe alt birimlerin farklılaşması azalacak ve farklılaşma azaldıkça daha az sayıda bütünleşme düzeneğine gereksinim duyulacaktır.
Değişken çevrede bulunan örgüt ile istikrarlı çevrede bulunan örgüt arasındaki fark nedir?
Değişken çevrede bulunan örgütün, alt birimleri arasındaki farklılaşma düzeyi yüksek; istikrarlı çevrede bulunan örgütün, alt birimleri arasındaki farklılaşma düzeyi düşüktür. Farklılaşma düzeyi yükseldikçe kullandığı bütünleşme düzeneklerinin sayısı da artan örgüt, yüksek performans elde eder.
Joan Woodward üretim teknolojilerini sınıflandırırken gö zönüne aldığı unsurlar nelerdir?
Woodward, üretim teknolojilerini karmaşıklık düzeylerine göre ve tarihsel gelişimlerine uygun olarak sınıflandırmıştır.
Birim teknolojisi nerede kullanılır?
Birim teknolojisi, küçük ölçekli bir üretim biçimi olan atölye tipi üretimin temel özelliğidir. Günümüzde çalgı, uçak ve özel makine takımları imalatında kullanılmaktadır.
Kitlesel üretim teknolojisi, hakkında bilgi veriniz?
Kitlesel üretim teknolojisi, büyük ölçekli üretim ve klasik endüstriyel dönem teknolojisidir. Örneğin, otomobil imalatında kitlesel üretim teknolojisi kullanılmaktadır.
Malzemelerin sınırlı insan müdahalesiyle işlemler arasında sürekli olarak aktığı yüksek düzeyde otomasyonun olduğu üretim teknolojiye ne ad verilir?
Süreç Teknolojisi: Malzemelerin sınırlı insan müdahalesiyle işlemler arasında sürekli olarak aktığı yüksek düzeyde otomasyonun olduğu üretim teknolojisidir.
James D. Thompson'a göre kaç farklı tür örgütsel teknoloji söz edilir?
Thompson’a göre üç farklı tür örgütsel teknoloji söz konusudur: Aracı, bağlı ve yoğun teknoloji
Örgütsel alt birimlerin arasında dolaylı karşılıklı bağımlılığın
olduğu ve çeşitli müşterilerin birbirlerine bağlandığı
örgütsel teknoloji türüne ne ad verilir?
Aracı Teknoloji: Örgütsel alt birimlerin arasında dolaylı karşılıklı bağımlılığın olduğu ve çeşitli müşterilerin birbirlerine bağlandığı örgütsel teknoloji türüdür.
Aracı teknolojinin kullanıldığı örgütlerde, alt birimler arasında kullanılan bağımlılığa ne ad verilir?
Aracı teknoloji, çeşitli müşterileri birbirlerine bağlamaktadır. Bu tür teknolojinin kullanıldığı örgütlerde, alt birimler arasında dolaylı karşılıklı bağımlılık vardır.
Örgütsel alt birimlerin arasında sıralı karşılıklı bağımlılığın olduğu ve işlemlerin birbirlerini belirli bir sıra temelinde izlediği örgütsel teknoloji türüne ne ad verilir?
Bağlı Teknoloji: Örgütsel alt birimlerin arasında sıralı karşılıklı bağımlılığın olduğu ve işlemlerin birbirlerini belirli bir sıra temelinde izlediği örgütsel teknoloji türüdür.
Yoğun teknoloji nedir?
Yoğun Teknoloji: Örgütsel alt birimlerin arasında döngüsel karşılıklı bağımlılığın olduğu, odaktaki nesnenin çeşitli teknikler aracılığıyla ve nesneden gelen geri bildirimler dikkate alınarak değiştirildiği örgütsel teknoloji türüdür.
Aracı teknoloji kullanan örgütlerde "dolaylı karşılıklı bağımlılık"ın örgütlerdeki önemi nedir?
Bu tür teknolojinin kullanıldığı örgütlerde, alt birimler arasında dolaylı karşılıklı bağımlılık vardır. Alt birimler örgütün bütününe ayrı ayrı katkı sağlar ve her biri örgütün bütünü tarafından desteklenir (örn. bir bankanın şubelerinin birbirleri ve banka genel merkezi ile olan ilişkileri).
Bağlı teknoloji kullanan örgütlerde "sıralı karşılıklı bağımlılık"ın örgütlerdeki önemi nedir?
Sıralı karşılıklı bağımlılıkta, bazı alt birimlerin çıktısının diğerlerinin girdisi olması söz konusudur ancak bu
ilişki karşılıklı değildir (örn. otomobil tekerlik montajı öncesinde aksların monte edilme zorunluluğu).
Yoğun teknoloji kullanan örgütlerde "döngüsel karşılıklı bağımlılık"ın örgütlerdeki önemi nedir?
Döngüsel karşılıklı bağımlılıkta Her bir alt birimin çıktısının diğerinin girdisi olduğu iki yönlü bir bağlantı vardır ve böylece alt birimler arasında kestirilemez bir şekilde ileriye
ve geriye doğru işlem yapılır (örn. bir hastalığın tanı ve tedavisi süresince farklı birimler arasındaki ilişkiler).
Örgütü herhangi bir temelde parçalara ayırma işlemine ne ad verilir?
Yapısal farklılaşma, örgütü herhangi bir temelde parçalara ayırmadır.
İdari yoğunluk nedir?
İdari Yoğunluk: Örgütteki yöneticilerin ve destek faaliyetlerde çalışanların sayısının diğer çalışanların sayısına oranıdır.
Peter M. Blau örgütlerde büyüklük attıkça yapısal farklılaşmadaki değişimleri nasıl açıklar?
Blau, büyüklük arttıkça yapısal farklılaşmanın beklenildiği gibi arttığını ancak bu artışın, doğru orantılı değil beklenmedik şekilde azalan orantılı olduğunu bulmuştur. Bunun nedeni, büyüklükle birlikte artan yapısal farklılaşmanın eş güdüm gereksinimini şiddetlendirmesi ve kullanılan eş güdüm düzeneklerindeki artışın bir noktada yapısal farklılaşmayı durdurmasıdır.
Çok bölümlü yapı nedir?
İşlerin, merkezi bir yönetim birimine bağlı olan ürün ya da coğrafi bölge temelli olarak bölümlere; bölümlerin, işlevsel olarak farklılaşmış kısımlara; kısımların, ürün ya da coğrafi bölge temelli olarak iş birimlerine bölündüğü yapıdır.
Raymond E. Miles ve Charles C. Snow’un örgütleri benimsedikleri stratejilere göre kaç gruba ayırmışlardır?
Örgütleri benimsedikleri stratejilere göre gruplandıran Miles ve Snow, örgütleri savunmacı, arayışçı ve analizci stratejileri benimseyenler olarak üçe ayırmaktadır.
Var olan ürün-müşteri grubunu koruyarak pazarda istikrarlı
olma ve verimlilikten taviz vermeden yenilikçi olma merkezli stratejiye ne ad verilir?
Analizci Strateji: Var olan ürün-müşteri grubunu koruyarak pazarda istikrarlı olma ve verimlilikten taviz vermeden yenilikçi olma merkezlidir.
Örgütlerde eksik uyum nedir?
Eksik Uyum: Örgütün uyuma yaklaştığı ancak tam olarak ulaşamadığı, başka bir deyişle, örgütsel yapının koşulbağımlılık değişkenleriyle kısmen uyum yakaladığı durumdur.
Farklılaşan Performans nedir?
Farklılaşan Performans: Daha yüksek düzeydeki koşulbağımlılık etmenine uyumun, daha aşağı düzeydeki koşulbağımlılık etmenine uyuma göre daha yüksek performansa yol açması durumudur.