Kamu Yönetimi Dersi 3. Ünite Sorularla Öğrenelim
Kamu Yönetim Disiplinin Gelişimi
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Devletin daha iyi işlemesine ilişkin düşüncelerini ifade edenler arasına ilk akla gelen düşünürler kimlerdir?
İnsanlık tarihi boyunca birçok düşünür ve yönetici devletin daha iyi işlemesini sağlamanın, adil ve güçlü bir yönetime sahip olmanın ilke, kural ve kurumlarının ne olduğuna ilişkin düşüncelerini ifade etmişlerdir. Bunlar arasında Konfüçyüs (M.Ö. 551-479), Sokrates (M.Ö.470-399), Platon (M.Ö.427-347), Aristoteles (M.Ö.384-322), İbni Haldun (1332-1406), Nizam’ül Mülk (1018-1092) ve Machiavelli (1469-1527) ilk akla gelenlerdir.
Yönetim bilimi ilk hangi adla öğretilmeye başlamıştır?
Yönetim bilimi, 1727 yılında “Kameral Bilim” adıyla Prusya’da öğretilmeye başlamıştır. Almancada “Kameralien” kelimesi, “yönetim bilimi” anlamına gelmektedir. Kameralizm, kamu yönetimi disiplininin bağımsız bir alan olarak gelişiminin ilk örneklerinden birisini oluşturur.
Avrupa’da kamu yönetimi düşüncesinin gelişimine katkı yapan Fransız Charles Jean Bonnin’in yazdığı eserin adı nedir?
Avrupa’da kamu yönetimi düşüncesinin gelişimine katkı yapan bir diğer öncü çalışma da Fransız Charles Jean Bonnin’in 1812 yılında yazdığı “Kamu Yönetimi İlkeleri” (Principes d’Administration Publique) başlıklı üç ciltli kitabıdır.
ABD’de kamu yönetimi düşüncesinin gelişiminde kimin özel bir yeri vardır?
ABD’de kamu yönetimi düşüncesinin gelişiminde Woodrow Wilson’ın özel bir yeri vardır. Wilson, 1887 yılında yazdığı “İdarenin İncelenmesi” (The Study of Public Administration) başlıklı makalesinde “Anayasayı uygulamak anayasa yapmaktan daha zor hale gelmektedir.” diyerek, devletin giderek artan ve karmaşık hale gelen idari görevlerine dikkat çekmiştir.
Klasik dönem içinde yer alan çalışmalar nasıl sınıflanır?
Klasik dönem içinde yer alan çalışmalar üç başlık altında ele alınabilir. Bunlardan birisi Frederick Winslow Taylor’un ortaya koyduğu “bilimsel yönetim” anlayışı, ikincisi Henri Fayol, Luther Gulick ve Lyndall Urwick tarafından ileri sürülen “yönetim ilkeleri” yaklaşımı, üçüncüsü de Max Weber’in “idealtip bürokrasi” modelidir.
Bilimsel yönetim yaklaşımı neye dayanır?
Bilimsel yönetim yaklaşımı, Frederick W. Taylor’un çalışmalarına dayanır. Bu nedenle “Taylorizm” olarak da adlandırılır. Amerikalı makine mühendisi ve yönetim bilimci olan Taylor, çalıştığı ve diğer işletmelerde gözlemlediği geleneksel iş yapma usullerinin verimsiz olduğunu gözlemlemiş; zaman ve hareket incelemeleri yaparak, işyerlerinde verimliliği artırmanın yollarını aramıştır.
POSDCORB neyi ifade etmektedir?
Fayol’a ait beş yönetim fonksiyonunu yediye çıkarmış ve bunları kelimelerin İngilizce baş harflerini birleştirerek POSDCORB olarak ifade etmiştir. POSDCORB’un açılımı şu şekildedir:
- Planning (Planlama)
- Organizing (Örgütleme)
- Staffing (Personel Yönetimi)
- Directing (Yönlendirme, Yöneltme, Kumanda Etme)
- COordinating (Eşgüdüm, Koordinasyon)
- Reporting (Rapor verme, İletişim, Haberleşme)
- Budgeting (Bütçeleme, Mali Yönetim)
Bürokrasi kuramını geliştirerek kamu yönetimi disiplininin gelişimine kim çok önemli katkılar sağlamıştır?
Max Weber, bürokrasi kuramını geliştirerek kamu yönetimi disiplininin gelişimine çok önemli katkılar sağlamıştır.
Davranışsal yaklaşımın çıkış noktası neye dayanır?
Davranışsal yaklaşımın çıkış noktası 1920’lerin sonu ile 1930’ların ilk yıllarında Elton Mayo ve arkadaşları tarafından Western Elektrik firmasının Hawthorne tesislerinde yapılan deneylere dayandırılır. Bu araştırmanın sonuçlarının açıklanmasıyla örgütleri incelemede davranışsal yaklaşım yeni bir akım olarak ortaya çıkmıştır.
Doğal örgüt kavramı neyi ifade eder?
Doğal örgüt: Örgütlerde, yönetim tarafından belirlenmeyen, örgüt çalışanları arasındaki doğal ilişkiler sonucunda kendiliğinden ortaya çıkan yapıdır.
Sınırlı rasyonellik hangi durumlarda kullanılır?
Sınırlı Rasyonellik: Karar vericinin bir konu ile ilgili tüm bilgileri elde etmesinin mümkün olmaması veya olası tüm seçeneklerin değerlendirilmesinin çok zor ve maliyetli olması nedeniyle sınırlı bilgileri kullanarak sınırlı seçenekler arasından en uygun olanını seçmesiyle oluşan rasyonellik.
Siyaset-yönetim ayrımı kim tarafından 1887 yılında dile getirilmiştir?
Siyaset-yönetim ayrımı, Woodrow Wilson tarafından 1887 yılında dile getirilmiştir.
1940’lı yıllarda kamu yönetimi ile ilgili ana akım fikirlere karşı hangi eleştiriler yöneltilmeye başlandı?
1940’lı yıllarda kamu yönetimi ile ilgili ana akım fikirlere karşı eleştiriler yöneltilmeye başladı. Bu eleştiriler iki noktada ele alınabilir. Bunlardan bir tanesi siyaset ve yönetimin birbirinden tamamen ayrılamayacağı, diğeri de yönetim ilkeleri yaklaşımının evrensel olmadığı ve bu ilkelerin birbiriyle tutarsız olduğu eleştirileridir.
Osborne ve Gaebler’e göre girişimci yönetimlerinin on özelliği nelerdir?
Osborne ve Gaebler’e göre girişimci yönetimlerin on özelliği şunlardır:
- Katalizör Yönetim
- Sahibinin Vatandaşlar Olduğu Yönetim
- Rekabetçi Yönetim
- Amaçlara Yönelmiş Yönetim
- Sonuçlara Önem Veren Yönetim
- Müşteri Odaklı Yönetim
- Girişimci Yönetim
- Uzak Görüşlü Yönetim
- Adem-i Merkeziyetçi Yönetim
- Piyasa Yönelimli Yönetim
Türk tarihinde devlet idaresi ile ilgili kitaplar ve onların yazarları kimlerdir?
Türk tarihinde devlet idaresi ile ilgili bu özellikteki bazı kitaplar ve onların yazarları şunlardır:
• Farabi: El-Medinetü’l Fazıla
• Yusuf Has Hacib: Kutadgu Bilig
• Nizam’ül Mülk: Siyasetname
• Koçi Bey: Koçi Bey Risalesi
• Defterdar Sarı Mehmet Paşa: Devlet Adamlarına Öğütler.
Osmanlı Devleti kamu yönetimi yapısı ve uygulamasında hangi ülkelerden etkilenmiştir?
Osmanlı Devletinde, özellikle Tanzimat’la birlikte kamu yönetimi yapısı ve uygulaması Kıta Avrupası ülkelerinden etkilenmiştir.
TODAİE'nin amacı neydi?
1952’de kurulan ve 1953 yılında faaliyete geçen TODAİE, adından anlaşılacağı üzere, ilk kurulduğunda Türkiye ile birlikte Orta Doğu ülkelerine de hizmet vermeyi amaçlamıştı. 1958 yılında kabul edilen 7163 sayılı Kanunla bilimsel, yönetsel ve mali açıdan özerklik ve tüzel kişilik statüsüne sahip olan TODAİE daha sonraları ulusal bir enstitü haline dönüştü; ancak adını eskisi gibi muhafaza etti.
Nizam’ül Mülk'ün Siyasetnamesi'nde yönetim anlayışı nasıldı?
Nizam’ül Mülk'ün Siyasetnamesi'nde Yönetim anlayışı şu şekildeydi:
- Mülk (devlet, yönetim, düzen) küfürle devam edebilir fakat zulümle devam edemez.
- Devlet yönetiminin esası adalettir. Devlet, dinin icaplarını yerine getirmediği için değil, adaletin gereklerine uymadığı için batar.
- Devlet işleri bilginlere danışılarak yürütülmelidir.
Yeni kamu hizmeti hem geleneksel kamu yönetiminden hem de yeni kamu yönetiminden farklıdır. Bu yaklaşımın ayırt edici özellikleri nelerdir?
Yeni kamu hizmeti hem geleneksel kamu yönetiminden hem de yeni kamu yönetiminden farklıdır. Bu yaklaşımın ayırt edici özellikler şunlardır:
- Yönetmekten ziyade hizmet et.
- Kamu yararı yan ürün (ikincil bir amaç) değil, amaçtır.
- Stratejik düşün, demokratik hareket et.
- Müşterilere değil, vatandaşlara hizmet et.
- Hesap verebilirliği sağlamak basit değildir.
- Sadece verimliliğe değil, insanlara da değer ver.
- Vatandaşlığa ve kamu hizmetine girişimcilikten daha fazla değer ver.
Yeni kamu idaresi hareketine göre kamu yönetimi nasıl olmalıdır?
Geleneksel kamu yönetimi disiplininin dönemin sıkıntı ve sorunlarına çözüm bulmada yetersiz kaldığı vurgulanarak “yeni” bir kamu yönetimi anlayışının gerekliliği üzerinde duruldu. Yeni kamu idaresi hareketine göre;
- Kamu yönetimi toplumsal sorunlara duyarlı ve onlara çözüm üreten bir disiplin olmalıdır.
- Sosyal eşitlik, adalet ve hakkaniyet ilkeleri kamu yönetiminin temel unsurları arasında yer almalıdır.
- Kamu yönetiminde demokratik ve moral değerler önemlidir.
- Kamu yöneticileri, kamu yararının gerçekleştirilmesinde, toplumun güçsüz kesimlerinin korunması noktasında önemli role sahiptir.