Dijital İletişim ve Yeni Medya Dersi 1. Ünite Sorularla Öğrenelim
Yeni İletişim Teknolojilerinin Gelişimi
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Araçların da bizi şekillendirdiğini savunan düşünür kimdir?
Marshall McLuhan “Teknolojik Belirleyicilik” tezinde, “araçlarımıza bizşekil vermekteyiz, ancak bunun sonunda onlar da bizi şekillendirmektedir” ifadesiyle iletişim teknolojisinin toplumsal yaşamı nasıl değiştirdiği ve şekillendirdiğini ifade etmiştir. 10 yıl önceki yaşam tarzımızla günümüzü karşılaştırdığımızda McLuhan’ın savının ne kadar doğru olduğunu rahatlıkla anlayabiliriz.
Dijital dilin temelleri nasıl atılmıştır?
Dijital kavramını kısaca bilgisayar dili olarak tanımlayabilmekteyiz. Dijital dilin gelişimi 19. yüzyıla dayanmaktadır. Matematikçi Gootfried Wilhelm’in 0 ve 1 değerlerinden oluşan aritmetik sistemi keşfetmesiyle dijital dilin temelleri atılmıştır. Dijital dilde her harfin, sembolün bir kodu vardır ve yapılan tüm işler bu dildeki kodlamalar ile gerçekleştirilmektedir. Günümüzde bilgisayarlar ve bunun dışındaki pek çok yeni teknoloji ürününde dijital dil kullanılmaktadır.
Dijital sistemlerin güvenilirlik bağlamında analog sistemlere göre ne gibi avantajları vardır?
Özellikle iletişim teknolojileri bağlamında bir iletim merkezinden, belirlenen dağıtım merkezine/merkezlerine sinyal rahatlıkla gönderilebilmektedir. Frekans tahsislerinin yapılmış olması nedeniyle farklı iletişim kanallarının, belirlenen iletişim hatlarına karışması söz konusu bile olmamaktadır. Dijital yayın teknolojileri ile bir radyo kanalını her zaman aynı kanaldan dinleriz ve başka kanalın ilgili frekansa dahil olması söz konusu bile olamaz. Bu açıdan güvenilirdir.
Dijital ve analog sistemleri maliyet açısından nasıl karşılaştırabiliriz?
Dijital sistemler ilk üretildikleri anda tüketiciye ulaştıklarında pahalıdırlar. Ancak dijital teknolojilerde gelişim her geçen gün sürmektedir. Bir teknoloji üretildikten çok kısa bir süre sonra eski teknoloji olarak raflarda yerini alabilmektedir. Bu hızlı gelişim ve üretim kapasitelerinin artması dijital teknolojilerinin de her geçen gün daha da ucuzlamasına neden olmaktadır. Bu nedenle tüketiciye ulaşması ve yaygınlaması da analog sistemlere göre daha hızlıolmuştur.
Kaç çeşit uydu vardır?
Uydular genel görünüş ve nitelikleri açısından benzerlik göstemektedir. Ancak sahip oldukları donanımlardaki farklılıklar farklı amaçlarla uydulardan yararlanılmasını sağlamaktadır. Kullanım amaçlarına göre uyduları dört grupta inceleyebilmekteyiz:
Meteoroloji uyduları: Dünyadaki hava olaylarını tespit etmek amacıyla kullanılan uydulardır.Haberleşme uyduları: Radyo-televizyon yayınlarını ve telefon iletişimini gerçekleştirme amacıyla
kullanılan uydulardır. Haberleşme uyduları eşzamanlı veri akışına imkan tanımaktadırlar.
Askeri amaçlı uydular: Erken uyarı, savaş, navigasyon, keşif ve askeri hareketlerin gözetlenmesi amacıyla kullanılan uydulardır.
Araştırma uyduları: Ziraat, ormancılık yer altı ve yer üstü kaynaklarını araştırma amacıyla kullanılan uydulardır. Petrol, doğalgaz, kömür ve madenleri, deniz suyu kirliliğini, orman yangınlarını, ziraat alanlarını v.b. araştırma amacına yönelik kullanılan uydulardır.
Bir uydu için ayak izi neyi ifade etmektedir?
Yörüngede yer alan bir uydunun yer yüzünde kapsadığı alan o uydunun ayak izi “foot print” olarak tanımlanmaktadır. Her uydunun ayak izi bellidir ve ayak izleri içerisinde hizmet verirler. Bir uydunun ayak izinin büyüklüğü dünyaya olan mesafesiyle doğru orantılıdır. Uydunun yörüngedeki yeri dünyaya olan mesafesi fazla ise, ayak izi de büyük olacaktır. Dolayısıyla yer yüzünde kapsayacağı alan da fazla olacaktır.
Jeosenkron Yörüngesinin diğer ismi nedir?
Bu yörüngeye Clarke yörüngesi de denilmektedir. Radyo mühendisi ve bilim-kurgu yazarı Arthur Clarke, 1945 yılında dünyanın 35786 km. uzağından geçen yörüngede yer alacak bir uydunun saniyede 3 km. hız yaparak dünyayla aynı hızla döneceğini bu nedenle de en uygun yörünge olduğunu belirtmiştir.
İletişim teknolojilerinin gelişim kronolojisine bakıldığında ilk teknoloji nedir? Kim tarafından icat edilmiştir?
İletişim teknolojilerinin gelişim kronolojisine bakıldığında ilk teknolojinin basılı materyaller olduğu görülmektedir. 1450 yılında Johanness Gutenberg’in baskı makinesini icat etmesiyle başlayan basım teknolojisi, ilk iletişim teknolojisi olarak tarihteki yerini almaktadır. 1640 yılında ilk kitap basılmıştır. Baskı makinesinin kitle iletişim amacıyla kullanımı yani ilk gazetenin basımı, 16. yüzyılın başlarında gerçekleşmiştir.
Hareketli görüntünün ilk olarak kaydedilmesi ve gösterimi ne zaman ve kimler tarafından gerçekleştirilmiştir?
1899 yılında Thomas Edison ve William Dickson “Kinetography” adı verilen ilk görüntü kamerasını ve “kinetoscope” adıverilen kayıtlı görüntünün izlenebileceği ilk makineyi yaptılar. Sinemanın öncüsü Auguste ve Louis Lumiere kardeşler görülmektedir. 1894 yılında Robert Paul tarafından yapılan kamerayı kullanarak ilk çekimlerini gerçekleştirdiler. Bir yıl sonra ise Paris’te ilk sinema gösterimlerini gerçekleştirmişlerdir.
ARPA neyi ifade eder?
İnternet teknolojisi kendiliğinden ortaya çıktığı söylenebilir. İlk olarak 1969 yılında ARPA (Advanced Research Projects Agency) net olarak bilgisayar ağ sistemi Amerikan Askeri Karargahı Pentagon’da kullanılmıştır. ARPA askeri amaçla kullanılan bir ağ sistemine sahipti ve kullanımıoldukça sınırlıydı. ARPA, Amerika’nın farklı mekanlarında yer alan askeri görevlerin kaynaklarınıpaylaşmak, bir merkezde toplamak amacına hizmet eden bir ağ sistemini tanımlamaktaydı.
Çoklu ortam neyi ifade eder?
İngilizce “multimedia” olarak ifade edilen kavram farklı türlerdeki içerik formlarının bir arada bulunduğu ortamları tanımlamaktadır. Çoklu ortam, metin, durağan veya hareketli görüntü, ses ve animasyonların en az iki tanesinin bir arada kullanılarak bilgisayar tarafından işlenmesini ve okunmasını kapsamaktadır.
Etkileşimli çoklu ortam ve hypermedya kavramları arasındaki fark nedir?
Etkileşimli çoklu ortam ve hypermedya kavramları arasındaki farkı ortaya koyan çok ince bir çizgi vardır. Çoklu ortam uygulamasından yararlanan bireye, ortamda yer alan ögelerin ne olacağına ve ne zaman iletileceğini kontrol etme izni verdiğinizde etkileşimli çoklu ortam olarak tanımlanmaktadır. Kullanıcıya linklerle öğelere erişim ve yönlendirme şansı verdiğinizde ise etkileşimli çoklu ortam, hypemedya uygulamasına dönüşmektedir.
Hypermedya doğrusallık açısından ne gibi özelliklere sahiptir?
Hypermedya uygulamalarında doğrusallık yoktur. Başlangıcı, ortası, sonu yoktur. Kullanıcı “rastgele erişim sistemi” ile kendi amacı doğrultusunda içeriğe istediği şekilde erişebilmekte ve yönlendirebilmektedir. Bu uygulama ile kullanıcı özgürlüğü de sunan hypermedya uygulamaları kullanıcının belli bir sistem ve akış dahilinde amacına ulaşma zorunluluğunu ortadan kaldırmaktadır.
Bilgisayar aracılı iletişim uygulamalarının en temel özelliği nedir?
Bilgisayar aracılı iletişim uygulamalarının en temel özelliği eşzamanlı (gerçek zamanlı) veya farklızamanlı (geciktirilmiş zamanlı) iletişim etkinliğinin gerçekleşmesine olanak tanımasıdır. Eşzamanlı(gerçek zamanlı) iletişim etkinliği iki birey arasında gerçekleşen yüz yüze iletişim etkinliği gibidir. Bireyler eşzamanlı iletişim etkinliğini tıpkı bir telefon konuşmasında olduğu gibi, bilgisayar aracılı bir uygulama ile sürdürmektedirler. Eş zamanlı uygulamaların sadece birey-birey arasında gerçekleşme zorunluluğu yoktur. Birey-grup etkileşimi de eşzamanlı olarak sürdürülebilmektedir. Bilgisayar aracılı bir uygulama ile bir kişi tarafından iletilen bir mesaj aynı anda birbirinden aynı veya farklı mekanda bulunan bireyler tarafından görülebilmektedir.
Sanal gerçeklik uygulamaları hangi alanlarda kullanılmaktadır?
Sanal gerçeklik uygulamaları eğlence sektörü ve oyunların yanında eğitim uygulamalarında da oldukça tercih edilmektedir. Oluşturulan üç boyutlu ortamlar gerçek yaşamın benzetimidir ve ortam içerisinde yer alan kullanıcının aktif katılımına izin veren teknolojilerdir. Kullanıcıortam içerisinde tıpkı gerçek hayattaki gibi yönlendirmelerde bulunarak bir uçağı kullanabilmekte, bakışaçısını değiştirebilmekte, sanal bir ameliyatı gerçekleştirmektedir. Havacılık, askeriye, tıp v.b. akademik alanlarda oluşturulan sanal gerçeklik uygulamaları kullanıcılarının eğitiminde oldukça etkili bir yere sahiptir.
Teknolojik yakınsama ve (medya) içerik yakınsaması neyi ifade eder?
Teknolojik yakınsama; birden fazla teknolojik cihazın, sahip oldukları tüm özellikleri içerisinde barındıran yeni bir cihaz olarak birleşmesini kapsayan süreçtir.
Medya (içerik) yakınsaması: bilişim, telekominikasyon ve medya sektörünün ve alıcı cihazla arasındaki sınırların kalkarak tek bir endüstri yaratma sürecini kapsamaktadır.
Medya dönüşüm çağında tüm alıcıların kullanıcı olarak tanımlanmasının nedeni nedir?
Medya dönüşüm çağında alıcılar sadece sunulanı alan bir yapıda değildirler. Alıcıların geleneksel medya ortamındaki pasif izleyici, okuyucu, dinleyici konumu, medya dönüşüm çağında daha akitf bir yapıya dönüşmüştür. Bu sebeple artık tüm alıcılar kullanıcı olarak tanımlanmaktadır. Çünkü alıcılar sadece sunulan içeriği almakla yetinmiyorlar, gereksinimleri doğrultusunda sunulan içeriklerden birini seçerek alıyorlar, gerekiyorsa içeriğe de müdahale ediyorlar. Bu nedenle alıcılar artık daha aktif bir konumdadır ve “kullanıcı” olarak tanımlanmaktadırlar.
Yeni medyada birey-teknoloji/içerik etkileşimi nasıl gerçekleşmektedir?
Birey-teknoloji/içerik etkileşimi bireyin iletişim teknolojisi ile etkileşimini tanımlamaktadır. Birey iletişim teknolojisinin içeriğini kendi istekleri, gereksinimleri beklentileri ve ilgileri doğrultusunda yönlendirmektedir. Örneğin: dijital ortamlarda oynanan oyunlar. Birey oyunu yönlendirmek için kumanda aygıtından, klavyeden yada farklı bir yönlendirici gereçten yararlanmaktadır. Bireyin verdiği komutlar doğrultusunda oyundaki görüntüler, hareketler değişmektedir. Sonucu belirleyen komutu veren bireydir. Bu etkileşim türü sistem sağlayıcıların sunduğu sınırlılıklar dahilinde gerçekleşmektedir.
Kitlesizleştirme ne anlama gelir?
Geleneksel iletişim araçları ya kitle iletişimine izin veren ya da doğrudan bireylerarası iletişime izin veren bir teknolojiydi. Yeni medya olarak tanımladığımız ortamlar büyük bir kullanıcı kitlesi arasından, bireye özel ileti gönderme ve alma yetisine sahiptir. Geleneksel medya ile gönderilen iletiler tüm izleyici, okuyucu dinleyici kitlesini kapsayacak şekilde gönderilirken, yeni medya ile kitle de yer alan bireylere özel mesaj gönderme olanağı gelişmiştir. Bu durum kitlesizleştirme olarak ifade edilir.
Video on Demand ne anlama gelmektedir?
VOD (Video on Demand) uygulaması “isteğe bağlı program yayını” veya “ısmarlama görüntü” olarak tanımlanan bir etkileşimli televizyon uygulamasıdır. VOD sisteminde izlenmek istenen bir televizyon filmi veya programına izleyicinin istediği anda erişebilmesine imkan tanıyan bir sistemdir. Bu sistemde izleyicinin video sunucusuna yüklenen televizyon programı, izleyicinin istediği anda aktif hale gelerek yayınlanmaktadır.