İletişim Kuramları Dersi 2. Ünite Sorularla Öğrenelim
Çizgisel Ve Sosyo-Psikolojik Yaklaşımlar
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Kitle toplumu kavramını açıklayınız.
Endüstri devrimi sonrasında artan kentleşme ve iletişim araçlarının yaygın kullanımı nedeniyle ulaşılan yeni toplum yapısı “kitle toplumu ” diye adlandırılır. Kitle toplumu, kapitalizmin bir ürünüdür; sanayileşme, modernleşme ve kentleşme süreçlerinin bir sonucudur. Kitle toplumu; geniş ölçekli sanayileşmeyi, iş bölümünde gelişkin uzmanlaşmayı ve bürokrasinin gelişimini, kentlerin ve kent nüfusunun hızlı artışını içerir. Bu süreçler sonucunda bireyler birbirlerinden yalıtılmıştır. Ancak kitle toplumu, yaşam tarzı itibariyle birbirlerine benzer insanların oluşturduğu bir toplumdur. Kitle toplumunda iletişim önemli oranda iletişim araçları aracılığıyla gerçekleştirilir.
Kitle iletişim araçlarının akademik bir ilgili konusu olması hangi olay ile ilgilidir?
Kitle iletişim araçlarının akademik bir ilgili konusu olması iki dünya savaşı arasındaki dönemde, savaş koşulları altında başlamıştır. İlk iletişim araştırmaları 20. yüzyılın başlarında ABD'de, daha sonraları da Kanada'da yapılmıştır. Bu yıllar son derece önemli ve çarpıcı olayların yaşandığı bir döneme karşılık gelmektedir. Olayların siyasi boyut bir yana, bu dönemde geniş halk kitleleri ya da doğrudan doğruya aktif bir biçimde siyasi, askeri ve toplumsal olaylar içinde yer almış ya da yine bu olayların yol açtığı siyasal çerçevede denetim altında tutulmak, yönlendirilmek, biçimlendirilmek ve maniple edilmek istenmiştir.
Ana akım iletişim kuramlarının genel felsefesini kısaca açıklayınız.
Ana akım iletişim kuramları varolan sistemin; yani liberalizmin sorunlu işleyen yönlerinin uyarılması, tamir edilmesi ve devamlılığı felsefesine dayanmaktadır. Pozitivizmi ve ampirizmi temel almaktadır. Bilgiyi ve sermaye birikimini yatırım, üretim, toplumsal büyüme ve gelişme amaçlı olarak kullanmaktadır. 1950'lerde ana akım iletişim araştırmalarının kökeninde tutucu sosyoloji kuramları vardır.
İletişim araştırmalarında Uyaran-Tepki modelini kısaca açıklayınız.
Araştırmalarda başlangıcı yapan ve 1940'ların sonuna kadar egemen olan bu yaklaşım, bir uyarana yine bu uyaranın hedefi doğrultusunda cevap ya da bir tepki vermeye dayanmaktadır. Temel soru iletişim araçlarının, bireylerin tutumları ve davranışları üzerinde nasıl bir etki yaptığıdır.
Algı kavramını tanımlayınız.
Algı; insanların çevresindeki uyaranların ya da olayların ayrımında olması ve onları yorumlama süreci olarak tanımlanmaktadır.
Tutum kavramını açıklayınız.
Tutum; bireyin kendine ya da çevresindeki herhangi bir nesne, toplumsal konu ya da olaya yönelik deneyim, bilgi, duygu ve güdülerine dayanarak örgütlediği zihinsel, duyusal ve davranışsal bir tepkinin ön eğilimidir.
Tutumun temel öğeleri nelerdir?
Tutumun üç temel öğesinin olduğu kabul edilmektedir. Bunlar; duygusal öğe, zihinsel (bilişsel öğe) ve davranışsal öğedir. Duygusal öğe; insanın içinde yaşadığı çevre ile ilgili bilgi, duyum ve deneyimlerinin sınıflandırılmasıdır. Zihinsel öğe; bireyin düşünsel işleyiş süreciyle ile ilgilidir. Son olarak davranışsal öğe; bireyin belli bir uyarıcı grubundaki tutum konusuna karşılık davranış eğilimini yansıtmaktadır.
Harold Laswell'in iletişim zinciri modelini kısaca açıklayınız.
Model, 1948 yılında Harold Laswell tarafından geliştirilmiş olup iletişim sürecini açıklamaktadır. Buna göre iletişim sürecinin öğeleri şunlardır: ''Kim, neyi, hangi kanalla, kime ve hangi etkiyle'' söyler? Laswell'e göre her iletişim eylemi bu formüldeki öğelerin tümünü ya da bir kısmını kaçınılmaz olarak içermektedir. Modelde vurgulanan nokta, her iletişim ediminde kaçınılmaz olarak bir ''etki'' nin olduğudur.
Laswell'e göre iletişim zincirinin işlevleri nelerdir?
Laswell'e göre zincir üç işlevi yerine getirmektedir. Bunlar; çevreye egemen olmak, çevreyle etkileşimde verilen tepkinin bir parçası olarak topluma ilgi ve toplumsal tarihi bir nesilden bir başka nesile aktarmaktır.
Shannon ve Weaver'ın Matematiksel modelini kısaca açıklayınız.
Bu model enformasyon kaynağı, iletilen araç, gürültü kaynağı, alıcı ve hedeften oluşmaktadır. Bu modelde gürültü kaynağı yani iletişim sürecini bozan her çeşit faktör vurgulanmaktadır. Gürültüden ötürü gönderilen mesaj ve alınan mesaj farklılaşabilmektedir. Modelde amaç iletişim sürecinde yaşanabilecek veri kaybını önlemek ve başarılı iletişim sağlamaktır.
Wilbur Schramm'ın iletişim modelini hangi öğelerden oluşmaktadır?
Schramm'a göre her sağlıklı iletişimin işleyişi şöyledir: Kaynak tarafından mesaj kodlanır (anlamlı iletilere dönüştülür) ve hedefe belli kanallar kullanılarak iletilir. Hedef (alıcı) ise aldığı mesajları kod açımına uğratır (anlamlandırır ve yorumlar). Modelin amacı daha ziyade bireylerarası iletişimi anlatmaktadır.
Propaganda kavramını açıklayınız.
İletişim Sözlüğü'ne göre propaganda; örgütlü inandırma etkinliği; çeşitli inandırıcı araçlarla fikirlerin ve değerlerin yayılması olarak tanımlanmaktadır. Belli çıkarları olan bireylerin ya da grupların, başkalarının kanılarını ve davranışlarını etkileme amacıyla önceden tasarlanmış, ikna ve telkin tekniklerini kullanarak yaptıkları eylem/ler propaganda olarak değerlendirilmektedir.
En çok yararlanılan propaganda teknikleri nelerdir?
En çok yararlanılan yedi propaganda tekniği; ad takma, gösterişli genelleme, transfer, tanıklık, halktan biri, kağıt derme ve herkes yapıyor teknikleridir.
Propaganda tekniklerinden birisi olan ''halktan biri'' tekniğini kısaca açıklayınız.
Bu teknik, izleyicilerle aynı gruptan olan bir bireyin ortalama insanlara yakınlığını ve benzer özelliklerini vurgulamak şeklinde tanımlanabilir. Özellikle siyasi kampanyalar sırasında parti liderlerinin toplumu yeterince tanıdığını anlatmak için bu teknikten faydalanılmaktadır.
Propaganda tekniklerinden birisi olan tanıklığı kısaca açıklayınız.
Tanıklık; toplumdaki itibarlı kişilerin desteğinin kullanılmasına dayanmaktadır. Tanıklık hem reklamcılık hem de siyasi kampanyalarda sıklıkla kullanılan bir tekniktir.
Lazarsfeld'in ''iki aşamalı akış'' modelini kısaca açıklayınız.
Lazarsfeld ve ekibine medya mesajlarının kendi başlarına etkili olmadıklarını ve kanaat önderi veya kamuoyu lideri olan anılan insanların, diğer insanları moda ve oy kullanma gibi konularda etkileme gücüne sahip olduklarını belirtmişlerdir. Onlara göre medyadan seçmenlere/izler kitleye doğrudan ulaşan bir mesaj akışı değil, medyadan kanaat önderlerine ulaşan ve onlardan da kendi süzgeçlerinden geçirilmiş olarak grup üyelerine aktarılan bir mesaj akışı vardır. Bu nedenle kuramlarına ''iki aşamalı akış'' adını vermişlerdir.
Lazarsfeld ve ekibinin medya etkisiyle ilgili olarak ortaya attığı 'güçlendirme' tespitini açıklayınız.
Güçlendirme: Lazarsfeld’in araştırmasında daha seçim için siyasal kampanyalar ya da propaganda çalışmaları başlamadan önce seçmenlerin yarısından çoğu bilinçli şekilde kime oy vereceğinin kararını almış durumdadır. Bu tür seçmenler için propagandanın anlamı farklıdır. Kampanyayı tasarlayanlar için de bu nokta önemlidir; kararlı seçmenler kendi adaylarının propagandasını seçerek takip etmekte; çünkü onlar da aslında doğru yerde olduklarından ve doğru siyasetçiye oy verdiklerinden emin olmak istemektedirler. Onların da kendi tutumları medyadan seçerek aldıkları içerikle pekiştirmektedir. Dolayısıyla medya, insanların sahip oldukları tutum ve fikirlerin daha da güçlenmesini ya da kuvvetlenmesini sağlamaktadır.
İkna sürecinde ''kaynak güvenirliği'' konusunu kısaca açıklayınız.
İletişim etkinliklerinde iletişimcinin üzerinde kontrol kurabildiği değişkenlerden biri kaynağın seçimidir. Doğru kaynağın mesajın etkisini artırabileceğine ilişkin yaygın bir inanç vardır ve hem Hovland hem de takipçileri bu konuda pek çok çalışma yapmışlardır. Duüşünce ya da ürünle ilgili konuşacak etkili kaynağın seçimi, temel olarak tanıklık adı verilen propaganda tekniğiyle ilgilidir. Kaynak, samimi ve güvenilir olarak algılandığında mesajın ikna gücü de artar. Ayrıca kaynağın inanılırlığı ve sevilmesi iknanın kabulünü ve inanılırlığını etkileyen önemli etkenlerdir. Hovland ve Weiss kaynağın güvenirliğinde iki önemli faktöre dikkat çekerler: Uzmanlık ve güvene değerlik. Örneğin reklamlarda uzman kullanılması, ürüne olan güveni artırmaktadır.
İkna sürecinde ''korku çekiciliği'' tekniğini kısaca açıklayınız.
Kitle iletişiminde kullanılan tekniklerinden bir diğeri de izleyicide korku yaratmak ya da onu tehdit etmektir. Bu durum, ileri sürülen tavsiyelere uymadıklarında başlarına gelebilecek olumsuzluklara dikkat çekerek izleyicilerin korku aracılığıyla ikna edilmeye çalışılması şeklinde açıklanabilir. Trafik kazalarında emniyet kemeri takmayı özendirmek için “bağımlı olamamak için bağlanın”, sigara karşıtı kampanyada da “sigara sizi bırakmadan sizi onu bırakın” mesajlarının verilmesi bu yöndeki örnekler arasındadır.
İletişim çalışmalarında pozitivist perspektiften kopuşun öncüsü olarak hangi araştırmacı gösterilebilir?
Hovland’ın öncülüğünde pozitivist perspektiften, laboratuvar ortamında ve bireylerin tutumlarının psikolojik açıdan ölçmeye çalışan yaklaşımın ötesine geçilir. 1950’lerde toplumda kitle iletişimini işleyiş inin ve etkilerinin sosyolojik analizi yapılmaya başlanır.