Hadis Dersi 8. Ünite Sorularla Öğrenelim
Günümüzde Hadislere Farklı Yaklaşımlar
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
İslâm dinini diğer ilâhî dinlerden ayıran en temel özelliği nedir?
Kutsal Kitab’ı ile Peygamber’inin sözlerini birbirinden ayırması, dolayısıyla Kur’ân ve hadis gibi birbirini tamamlayan iki kaynağa sahip olmasıdır.
Kur’ân-ı Kerîm Hz. Peygamber döneminden itibaren nasıl kurunmuştur?
Fiilî uygulama, ezber ve yazıyoluyla.
Hz. Peygamber’in hadisleri nasıl kurunmuştur?
İsnâdlı bilgiler şeklinde nakletmeleri ve sahâbe döneminden itibaren yazıya geçirmeye başlanarak.
Müsteşriklerin son tahlilde sünnetin dindeki yerini inkâra ulaşmak için bir vasıta kabul ettikleri şey nedir?
Kutsal kitaplarına uyguladıkları Kitâb-ı mukaddes tenkidi ve tarihî tenkit metotlarını hadislere uygulamaya başlamışlardır.
Şarkiyatçılarca başlatılan ilk sistematik eleştirilerle eş zamanlı olarak, onların da desteğiyle İslâm dünyasından da bazı kimseler ortaya çıkmaya başlamıştır , bu kesimler kimlerdir?
Müslüman gözükmekle birlikte kalplerine îmân tam olarak yerleşmeyenler, aykırı fikirler ileri sürerek tanınma arzusuyla hareket edenler, câhil olan âbidler, sünnete sıradan kişilerin sözü imiş gibi yaklaşanlar, modern problemlerin sünnete uymaktan kaynaklandığını savunanlar, bütün hadisleri veya belirli konulara dair hadisleri reddedenler, hadislerin Hz. Peygamber’e nisbetinin kesin olmadığını savunarak onları değersiz görenler, hadislerin sahih olsa bile tarihsel olduğunu dolayısıyla o gün için geçerli olabileceğini savunanlar.
Batı’da hadis çalışmalarının kurucusu kabul edilebilecek müsteşrik kimdir?
Macar asıllı Ignaz Goldziher’dir (ö. 1921).
Klâsik dönem hadis âlimleri hadislerin naklini ve muhafazasını hangi şartlara bağlamışlardır?
Yazıya şifahî rivâyetin eşlik etmesi şart koşulmuştur.
Başlangıçtan itibaren Batılı yöneticiler ve müsteşriklerin temel ilgisi kelâm veya siyer ile ilgili rivâyetlerden ziyade,hangi alanda olmuştur?
İslâm hukukunun kaynağı olan fıkhî rivâyetlere yönelik olmuştur.
İslam ve hadisler ile ilgili yanlış bilgilendirme ve olumsuz çalışmalar yürüten müsteşrik şarkiyatçıların ortak özelliği nedir?
Batılı düşünce geleneğinden geldiği, çalışmalarında İslâmî değerleri veya İslâmî ilimlerin usûllerini hareket noktası kabul etmedikleri diğer bir ifadeyle istişrak geleneğinin mensubu olduklarıdır.
Rönesans’tan itibaren ulaşılan teknolojik başarıların da desteğiyle Batı büyük bir dönüşüm geçirmiş, Francis Bacon (ö. 1626) ve Rene Descartes (ö. 1650) gibi düşünürlerin çabalarıyla nasıl bir dönüşüm yaşanmıştır?
Dikkatler manevî/soyut olandan maddî/gözle görülür olana yoğunlaşmış dinî literatüre karşı eleştirel bakan bir zihniyet dönüşümü yaşanmıştır.
XVIII. yüzyılda en çok üzerinde durulan dinî tartışmalar nelerdir?
Kitâb-ı Mukaddes’in tarihî tenkîdi veya metin açısından analizi üzerinde yoğunlaşmışken, daha sonra bu tenkit, önce şarkiyatçılarca ardından, İslâm dünyasında benzer düşünceleri savunanlarca İslâm’ın temel kaynaklarına yöneltilmiştir.
Özellikle şarkiyatçıların eserlerinde geniş biçimde yer verilen, zamanla Müslüman müelliflerce de yaygın olarak kullanılır hâle gelmiş olan kavramlar nelerdir?
:İslâm’da reform, ıslâhatçılık, modernizm, garpçılık, İslâmcılık, tecdid düşüncesi, yenilenme, yeniden diriliş, Batılılaşma.
İslâm toplumunda çağdaşlaşma yolundaki ilk teşebbüsler nerede görülür?
İngilizlerin kolonyalist işgalinin etkisiyle Hint alt kıtasında görülür.
Hint alt kıtasındaki çağdaşlaşma hareketlerinin öncüleri kimlerdir?
Seyyid Ahmed Han (v. 1989), Çerağ Ali (v. 1895) ve Emir Ali’yi (v. 1928).
İslamı’ın özünü bozmaya yönelik çağdaşlaşma hareketlerinin Mısır’daki öncüleri kimlerdir?
Cemâleddin Efgânî (v. 1897) ve Muhammed Abduh (v. 1905).
İslâm çağdaşçılarının ortak özelliğini nasıl tanımlayabiliriz?
Geçmişe referansla varlık kazanmak yerine geleceğe vurgu yapmaları.
Büyük ölçüde Batı aydınlanması ve şarkiyatçı düşüncenin yaklaşımlarıyla örtüşen çağdaşçı İslâm düşünürlerine getirilen eleştiriler nelerdir?
Toplumun içine düştüğü sıkıntılardan kurtulmasına yönelik bir çözüm üretemediği, entelektüel bir faaliyet olarak kalması sebebiyle toplumun büyük kesimine nüfuz edemediği, değişime yaptığı aşırı vurgu dolayısıyla dinin toplumsal hayattan tedrîcen soyutlanması sonucunu doğurduğu, geleneksel değerlere karşı tavrı sebebiyle epistemolojik, ontolojik ve metodolojik açıdan geçmişiyle irtibatını kopardığı, klâsik geleneğe ait kaynakları içerden okumayı terk ettiği, vahiy merkezli din algısını, akıl ve sosyal hayat merkezli bir algıya dönüştürdüğü, kaynaklara dayalı İslâm’dan hayalî/kurgusal bir İslâm algısına doğru kaydıkları, İslâm medeniyetine has özgün bir düşünce üretmek yerine Batı düşüncesinin Doğu’ya intikaline aracılık ettikleri.
İslâm dünyasının fiilen sömürgeleştirilme sürecini de içeren bir zaman dilimini ifade eden Çağdaşçı düşüncenin öncülüğünü kim yapmıştır?
Seyyid Ahmed Han yapmıştır.
Türkiye çağdaşçılığı nasıl şekillenmiştir?
Büyük ölçüde Mısır yenilikçilerinin tartışma konuları etrafında şekillenmiştir.
Şarkiyatçı düşünceyle İslâm dünyasındaki en yoğun etkileşim kimler aracılığla olmuştur?
Eğitim amacıyla Batı’ya gönderilen öğrenciler vasıtasıyla gerçekleşmiştir.
Çağdaşçı hadis yorumu temel vasıfları itibariyle hangi yönden eliştirilmektedir?
Özgün bir tavır geliştirememiş olmaları , şarkiyatçı çizginin bir uzantısı şeklinde olmaları yönünde.
Şarkiyat düşüncesinin etkisiyle şekillenen çağdaşçı yaklaşıma yönelik ileri sürülen tenkitler nelerdir?
Hadise yönelik eleştirilerin büyük ölçüde genellemelere ve ön kabullere dayandığı ve tek doğrunun kendilerinin savunduğu görüş biçiminde kabul edildiği iddiaları, geleneğe yönelik tenkitlerin, yine geleneksel malzemenin sunduğu delillere dayalı olarak yöneltilmesi, böylece delilleri değerlendirmede çifte standart uygulandığı , ehil olmayan kişilerin dahi, din konusunda çok rahat görüş beyân etmesine zemin hazırlaması , yüz yılı aşkın zamandan beri büyük bir gayretle sürdürülmeye çalışılan çağdaşçı yaklaşımın yeniden yapılandırdığı bir İslâm toplumu modeli ortaya koyamaması yönündedir.
Müslümanların diğer din mensupları ile ilişkilerine dair ayetlerden biri hangisidir?
:De ki: ‘Ey Ehl-i Kitap! Artık (İslâm’ın gerçekleri ortaya koyan bir din olduğunu görüp bildiğiniz halde) niçin onu eğri göstermeye yeltenerek mü’minleri Allah yolundan çevirmeye çalışıyorsunuz? Allah yaptıkları- nızdan habersiz değildir. Ey İman edenler! Eğer kitap verilenlerden herhangi bir gruba uyarsanız, onlar sizi îmanınızdan sonra küfre döndürür. (Al-i İmrân 3/99)
Hz. Peygamber’den rivâyet edilen ve müslümanların diğer din mensupları ile ilişkilerine dair bir hadis hangisidir?
(Müellif dedi ki:) Bize Muhammed b. ‘Abdilazîz tahdîs yoluyla bildirdi. (O da dedi ki:) Bize Yemenli Ebû Ömer es-San‘ânî; Zeyd b. Eslem, ‘Atâ b. Yesâr, Ebû Sa‘îd el-Hudrî -radiyallâhü anh- vasıtasıyla Resûlullâh’ın - sallallâhü aleyi ve sellem- şöyle buyurduğunu tahdîs etti: Sizden öncekilerin yürüdüğü yolu karış karış, arşın arşın takip edeceksiniz. O kadar ki onlar bir kertenkele deliğine girse siz de arkalarından gireceksiniz. Dedik ki: ‘Ey Allah’ın Resûlü, Yahudi ve Hıristiyanları mı kastediyorsun?’ O da buyurdu ki: Başka kim olacak? (Buhârî, Ehâdisü’l-enbiyâ, 50, hadis no: 3456)
26.sorudaki hadisten öğrendiklerimiz nelerdir?
• Hz. Peygamber’in hadisleri, sadece kendi zamanıyla sınırlandırılmamalı, onların tarih üstü mesajları tespit edilmeye çalışılmalıdır. • Müslümanların kendilerine has ve onları diğer medeniyet mensuplarından ayıran bir benlik ve medeniyet tasavvurları, değerler sistemi vardır. • Müslümanlar etrafında olup bitenleri kendi anlayış ve değerlerinin anlam dairesi içinde değerlendirmeli ve bunlara yönelik tedbir almalıdır. • Diğer toplumları taklitten, bilhassa günahları açıkça işlemek ve tefrikaya düşerek onları takip etmekten sakınılmalıdır.