aofsoru.com

İslam Mezhepleri Tarihi Dersi 6. Ünite Sorularla Öğrenelim

Şiilik Iı

1. Soru

On iki imamlardan Ali el-Hâdî en-Nakî b. Muhammed et-Takî kimdir?

Cevap

İmâmiyye?nin onuncu imamı olarak kabul edilen Ali en-Nakî 214/829 yılında Medine?de doğdu. Abbasî halifeleri Mu„tasım ve Vâsık devirlerinde Medine?de oturan ve ömrünü zühd ve takva hayatı içinde ilim öğreterek geçiren Ali en-Nakî, Halife Mütevekkil devrinde, muhalifleri tarafından halifeye şikâyet edildiği için Bağdat?a çağırılıp, daha sonra Samarra?ya gönderilir. 254/868 yılında Samarra?da vefat eden Ali en-Nakî, oturduğu evde defnedilmiştir.


2. Soru

Ğadîr-i Hum vakası ne demektir?

Cevap

Şia?ya göre Peygamber, Vedâ Haccı?ndan Medine?ye dönerken, Ğadîr-i Hum denilen mevkide, Hz. Ali?yi, kendisine halife ve ümmete imam olarak tayin ettiğini açıkça bildirmiştir. Çünkü imâmet, Ehl-i Sünnet?in dediği gibi, ümmetin istek ve seçimine bırakılacak küçük işlerden değildir.


3. Soru

Tevhid ne demektir?

Cevap

Allah?ın birliği, başka bir ilah olmadığı, yaratıcının sadece O olduğu, O?ndan başka her şeyin yaratılmış bulunduğu, hiçbir şeye muhtaç olmadığı, fakat her şeyin O?na muhtaç olduğu, doğurmamış ve doğurulmamış olduğu, hiçbir şeyin kendisine eşit ve denk olmadığına inanmaktır.


4. Soru

On iki imamlardan Cafer es-Sâdık b. Muhammed elBâkır kimdir?

Cevap

Cafer Sâdık, 80/699 veya 83/702 yılında Medine?de doğmuştur. Emevîler?in son, Abbasîler?in ilk dönemlerini idrak eden Sâdık, fikren uzlaşamadığı amcası Zeyd b. Ali?nin isyan edip öldürülmesinden sonra, hem siyasetten uzak kalması, hem de ilk iki halife hakkındaki görüşleri dolayısıyla, Abbâsîler?in kuşkularından büyük ölçüde kurtulabilmiştir. Suyutî, İmam Sâdık?ın “Ebû Bekir ve Ömer?i hayırla anmayan kimseden uzağım” dediğini nakleder. Kendisini dinlemek ve bilgi almak için gelenler arasında Ebû Hanife, Mâlik b. Enes, Vâsıl b. Atâ ve meşhur kimyacı Câbir b. Hayyân gibi simalar zikredilebilir. Cafer Sâdık, Şiîlerce, imamların en büyüğü ve özellikle Şiî fıkhını ve itikadını tedvin eden bir imam olarak görülür. Nitekim İmâmiyye Şîası, kendisinden fıkhî bir mezhep olarak bahsederken Caferiyye ismini kullanır. Sâdık?a, Şiî itikadını ve ibadetlerini belirleyen birçok görüş ile vaaz ve nasihatlar isnat edilmiştir.


5. Soru

On iki imamlardan Hasan el-Askerî b. Ali en-Nakî kimdir?

Cevap

İmâmiyye?nin on birinci imamı olan Hasan elAskerî, 232/846 yılında Medine?de dünyaya geldi. İki, üç yaşlarında, babasının ikamate mecbur edildiği Samarra?ya gelen Askerî, orada yetişmiştir. Abbasî yönetimi tarafından sıkı şekilde kontrol edildiğinden dolayı mensuplarıyla yeteri kadar temas kuramayan Askerî, Mu„temid?in hilafeti sırasında, 8 Rebiulevvel 260/1 Ocak 874 yılında Samarra?da vefat etmiş ve babasının yanına gömülmüştür.


6. Soru

Hz. Ali hangi savaşlara katılmıştır?

Cevap

Hz. Ali, Bedir, Uhud, Hendek, Hayber başta olmak üzere neredeyse bütün gazvelere katılmış olmakla birlikte, Tebük gazvesinde Hz. Peygamber, onu ailesine ve işlerine bakmak için Medine?de bırakınca, münafıkların “Ali aşağı sayılarak, önemsiz görülerek geride bırakıldı” diye dedikoduları üzerine, Ali Peygamber?e yetişerek üzüntüyle söylenenleri nakletmiş; Hz. Peygamber de bunun üzerine şu karşılığı vermiştir: “Onlar yalan söylüyorlar. Ben seni arkamda kalanlara bakmak üzere Medine?de bıraktım. Sen Medine?ye dön; ailemde ve kendi ailende benim halifem ol. Ey Ali! Musâ?ya nisbetle Harun ne ise, sen de bana nisbetle o mevkide bulunmaya razı değil misin?. Fakat benden sonra peygamber gelmeyeceğine göre, ancak peygamberlik derecesi bunun haricindedir.” Hz. Ali de bunun üzerine Medine?ye geri dönmüştür. Bu ve buna benzer rivayetlerden gîa, Hz. Ali?nin imametine ilişkin bir takım çıkarımlarda bulunmasına rağmen, olayın meydana geliş şekli dikkate alındığında, bunun imâmetle ilişkisinin olmadığı anlaşılacaktır.


7. Soru

İmâmiyye’ye göre din kaç bölümde ele alınır?

Cevap

İmâmiyye?ye göre din, Ehl-i Sünnet?te olduğu gibi, iki ana bölümde ele alınır: Usûl-i Dîn ve Furû-i Dîndir.


8. Soru

On iki imamlardan Hasan b. Ali kimdir?

Cevap

Hz. Ali ve Fatıma?nın ilk çocukları olan Hz. Hasan, hicretin 3. yılında (625) Medine?de doğmuştur. Hayatında yüzden fazla evlilik yaptığı söylenmektedir ve bu yüzden ona mitlak (çok boşayan) denmektedir. Babası Hz. Ali?nin vefatı üzerine, bir rivayete göre aynı gün, bir rivayete göre de iki gün sonra, 37 yaşında iken Kufe?de gerçekleşen biatla hilâfet makamına geçmiştir. Onun halife seçildiğini duyan Muaviye, üzerine bir ordu gönderdi. Kufelilerden oluşan ordusunun savaşmadaki isteksizliğini gören Hasan, bir kısım müzakerelerden sonra, bazı şartlarda Muaviye ile anlaşarak halifeliği ona devretti ve Medine?ye döndü. Rivayete göre Muaviye tarafından Yezid b. Muaviye ile evlendirilmek vaadi ile kandırılan hanımı Ca„de tarafından 49/669?da zehirlenerek öldürüldü, Medine?de Bakî kabristanına defnedildi.


9. Soru

On iki imamlardan Muhammed el-Bâkır b. Ali Zeyne’l- Âbidîn kimdir?

Cevap

3 Safer 57/16 Aralık 676?da Medine?de dünyaya gelen ve İmâmiyye tarafından beşinci imam olarak kabul edilen Muhammed b. Ali, babası gibi siyasetten tamamen uzak kalmış ve kendisini ilme vakfetmiştir. Babasının ölümü üzerine, sükûnet politikası izleyerek, Emevîler?e karşı isyan etmek istikametindeki arzu ve düşüncelere karşı çıktığı gibi, dolaylı olarak da destek vermemiştir. Bu sebeple kardeşi Zeyd b. Ali?nin imâmet ve isyanla ilgili düşüncelerini tasvip etmemiş, ona bu konuda uyarılarda bulunmuştur. Şiî rivayetlerde Muhammed Bâkır, mezhebin dini ve hukuki öğretilerinin başlatıcısı ve oğlu Cafer Sâdık?la birlikte İmâmiyye Şîası?nın kurucusu olarak görülmektedir. Aynı kaynaklar Bâkır?ın, Ebû Hanîfe ile yaptığı tartışmalarda onu müşkil durumda bıraktığını kaydetmelerine karşın; Hanefî kaynaklar, Ebû Hanîfe?nin Bâkır?ın öğrencilerinden birisi olduğunu, onun da Ebû Hanife hakkında bir hayli iltifatkâr sözler söylediğini kaydederler.


10. Soru

On iki imamlardan Ali b. Hüseyin Zeyne’l-Âbidîn kimdir?

Cevap

Hz. Hüseyin?in Kerbela?da şehid edilen büyük oğlu Ali?den (Ali Ekber) ayırmak için Ali Asgar diye de anılan Ali b. Hüseyin?in lakabı, “ibadet edenlerin süsü” anlamında Zeynelâbidîn?dir. Babası Hüseyin, annesi de son İran hükümdarı Yezdcürd?ün kızı olan şehribânû?dur. 5 Şaban 38/6 Ocak 659?da Medine?de doğmuştur. Hz. Hüseyin?in soyu Zeynelâbidin?den yürüdüğü için kendisine ayrı bir önem verilmiş ve Ebû?l-Eimme (İmamların Atası) olarak lakaplanmıştır. Kerbela vakası esnasında hasta olduğu için babası tarafından savaşa katılmasına izin verilmeyen Zeynelâbidîn, ailesinden sağ kalanlarla birlikte Şam?a, Yezid?in yanına gönderilmişti. Burada birkaç gün kaldıktan sonra Medine?ye dönmelerine izin verildi.


11. Soru

On iki imamlar kimlerdir?

Cevap

On iki imamın her birinin isimleriyle anıldığı ilk rivayetin, Ali b. İbrahim el-Kummî?nin (ö. 307/919) Tefsîr?inde olduğu anlaşılmaktadır. Ali b. İbrahim, on iki rakamıyla ilgili bazı rivayetlere yer verdiği kitabının bir yerinde, Hızır?ın Hz. Ali ve oğlu Hasan?la karşılaştığında, onlara, on iki imamın her birinin ismini açıkladığı meşhur rivayeti gündeme getirmiştir. Rivayete göre Hızır?ın, Ali?ye dönerek ona, Hz. Muhammed?in vasîsi ve ümmetin halifesi olduğunu, daha sonra onun yerine geçecek haleflerinin sırasıyla Hasan, Hüseyin, Ali b. Hüseyin, Muhammed b. Ali, Cafer b. Muhammed, Musâ b. Cafer, Ali b. Musâ, Muhammed b. Ali, Ali b. Muhammed, Hasan b. Ali ve son olarak da, zulüm ve zorbalıkla dolan yeryüzünü adalet ve doğruluğa kavuşturacak olan el-Kâim el-Muntazar olduğunu söylediği ifade edilmektedir. Bu ve buna benzer rivayetlerden, on iki imam rivayetlerinin gaybetten önce de gündeme gelmiş olabileceği, ancak on iki imamın her birinin isimleriyle anıldığı rivayetlerin, ilk olarak hicri 290?lı yıllarda tedavüle girdiği anlaşılmaktadır. İmâmî rivayetlerin büyük bölümü Kum ve çevresinden çıktığı için, uzak bölgelere ulaşması hayli zaman almış olabilir. On iki imamla ilgili rivayetler, Küleynî?nin Usûlü?l- Kâfî adlı eseriyle karar bulmuştur. Küleynî ve kısmen de Ali b. İbrahim el- Kummî, kendilerine göre imamların sayısının şüpheye yer bırakmayacak şekilde on iki olduğunu her yönüyle ele almışlardır. Bu kitapta on iki imam teorisiyle ilgili bütün temel malzemeleri bulmak mümkündür. Aynı rivayetler daha sonra Numânî, Sadûk ve Tûsî gibi alimler tarafından tekrar kayda geçirilmiştir.


12. Soru

Şîliğin siyasi teşekkül süreci nasıl başlamıştır?

Cevap

Siyasî teşekkül süreci “…en erken Hz. Hüseyin?in Kerbela?da şehit edildiği 61/680 yıllarına gelene kadar, İslam dünyasında yaşayan Müslümanlar, Hâricîler?in dışında ne Sünnî ne de Şî idiler; onlar sadece Müslümandılar... En önemlisi, Şîlik?ten söz edebilmek için zarurî kavramlar olan nass, vasiyet ve imâmet fikirleri henüz ortaya çıkmamış ve hatta bu fikirler, Hz. Hüseyin?in şehadetinden çok sonraları bile, belli bir zümrede ıstılahî anlamı içinde doğmamıştı” Kerbela?dan sonra ortaya çıkan Tevvâbûn ve Muhtar hareketleri, Şîliğin doğuşunu hazırlayan olaylar olarak tarihteki yerlerini almıştır. Ancak bu hareketlerin de Şî ve İmâmî bir hareket olduğunu söylemek, “fikir-hadise irtibatı” çerçevesinde düşünüldüğünde pek mümkün görünmemektedir.


13. Soru

Hz. Ali’nin eşi ve çocuklarının adı nedir?

Cevap

Hz. Ali, Hz. Fatma ile evlenmiştir. Bu evlilikten Hasan, Hüseyin ve adı doğmadan verilmekle birlikte ölü olarak doğan Muhsin adlı erkek çocukları ile Zeyneb ve Ümmü Kulsûm adlı kız çocukları olmuştur.


14. Soru

İmâmiyye Şiası nasıl ortaya çıkmıştır?

Cevap

İmâmiyye, Hz. Peygamber?in vefatından sonra Hz. Ali ve sırasıyla onun iki oğlu ile torunlarını Allah?ın emri, Peygamber?in tayini ve vasiyeti ile meşru imam kabul eden ve böylece on iki imama inanmayı dinin aslına dahil bir rükün olarak görenlerin mezhebidir. Bugün Şia denilince bu fırka anlaşılır. Bu mezhebe, Hz. Peygamber?in vefatından sonra halîfe-imam olarak on iki imamı kabul ettiklerinden dolayı İsnâaşeriyye (on ikiciler/on iki imamcılar); imamlara inanmayı imanın şartlarından saydıkları için İmâmiyye; hem itikat hem de ibâdet ve muâmelatta İmam Cafer Sâdık?ın görüşlerine dayandıklarından dolayı Caferiyye; on ikinci imamın gelişini beklemeleri sebebiyle Ashâbu?l-intizâr (bekleyiciler) ve on ikinci imam için çokça kullanılan kâim (hayatta olan, var olan) ünvanına nisbetle Kâimiyye de denmiştir. Muhalifleri ise mezhebi, Râfıza ya da Râfiziyye diye anmışlardır.


15. Soru

İmamiyye nedir?

Cevap

İslam düşüncesinin teşekkülünde önemli bir yer işgal eden Şiîliğin en önemli kolunu oluşturan İmâmiyye, İran nüfusunun üçte ikisinden fazlasını oluşturmaktadır ve bu ülkenin resmi mezhebi durumundadır. Günümüz Müslümanlarının yaklaşık yüzde onunu teşkil eden Şîa?nın en büyük kolunun İmâmiyye olduğu düşünüldüğünde, söz konusu fırkanın tarihte üstlenmiş olduğu rolün yanı sıra, günümüzdeki önemi daha iyi anlaşılır.


16. Soru

On iki imamlardan Ali b. Ebî Tâlib kimdir?

Cevap

Hz. Ali, Ehl-i Sünnet?e göre Hulefâ-i Râşidîn?in dördüncüsü, giîlere göre ise ilk imamdır. Hz. Peygamber?in amcazadesi ve kızı Fatıma?nın eşi olan Ali, hicretten yaklaşık 22 yıl önce, miladî 600 yılında, Ebû Tâlib?in oğlu olarak Mekke?de doğdu. Babasının aile fertleri kalabalık olduğu için beş yaşından itibaren hicrete kadar Hz. Peygamber?in yanında kalmıştı. Vahiy geldiğinde, henüz dokuz yahut on yaşında bir çocuk iken ilk inananlar arasına girmiştir. Hicretten önceki hayatı hakkındaki bilgiler oldukça azdır. Hicret gecesini, müşrikleri oyalamak ve emanetleri ehline tevdi etmek üzere Hz. Peygamber?in yatağında geçirmiş ve onun evde bulunduğu kanaatini uyandırmıştı. Daha sonra Kuba?da Peygamber?e yetişmiştir.


17. Soru

Humus ne demektir?

Cevap

Humus vergisi ise zekattan ayrı bir mali ibadettir ve zekat almaları haram olan Ehl-i Beyt mensuplarına tevdi edilir. Ticari kazançlar, harp ganimetleri, define ve arazi gelirlerinden beşte bir oranında verilir.


18. Soru

Rec‘at ne demektir?

Cevap

Allah?ın, ölenlerin bir bölümünü öldükleri surette dünyaya getireceğine, böylece bir insan kesiminin yükseltileceğine, bir insan kesiminin de alçaltılacağına, hak sahibi insanların haklı olduklarına zâlimlerin ise haksız bulunduklarının meydana çıkacağına inanmaktır.


19. Soru

On iki imamlardan Mûsâ el-Kâzım b. Cafer es-Sâdık kimdir?

Cevap

İmâmiyye?ye göre yedinci imam olan Musâ b. Cafer, 7 Safer 128/8 Kasım 745 tarihinde, Mekke ile Medine arasındaki Ebvâ?da doğmuştur. Babasının vefatından sonra aslında Abbasîler?e karşı barışçı bir politika izleyen, daha çok ibadet ve takvaya yönelen Musâ Kâzım?ın takipçilerinin çoğalması, Halife Mehdî?yi kuşkulandırmış; bu sebeple onu Medine?den Bağdat?a getirterek bir süre hapsetmiş, isyan etmeyeceğine dair yemin aldıktan sonra da gönlünü alarak Medine?ye geri göndermiştir. Harun Reşîd?in halife olduğu 170/786 yılına kadar Medine?de kalan Musâ Kâzım, daha sonra değişik suçlamalara maruz kalarak yeniden Bağdat?a getirilmiş ve hayatının son dört yılını hapishanede geçirmiştir. Hapiste iken 25 Receb 183/1 Eylül 799 tarihinde vefat eden Kâzım, daha sonra torunu Muhammed Cevâd?ın da yanına gömülmesiyle Kâzımeyn veya Kâzımiyye adını alan Bağdat Kureyş mezarlığına defnedilmiştir.


20. Soru

On iki imamlardan Ali er-Rızâ b. Mûsâ el-Kâzım kimdir?

Cevap

İmâmiyye?nin sekizinci imamı olan Ali Rızâ, 148/765 veya 153/770 yılında Medine?de doğdu. Hayatının büyük kısmını siyasetten uzak geçirmesine rağmen, 201/817 yılında Halife Memun tarafından Abbâsî tahtına veliaht tayin edildi ve Horasan?a getirildi. Ali Rızâ fazlaca yediği üzümün etkisiyle yahut Şiî kaynaklarda geçtiği üzere, yediği zehirli bir nar veya halifenin sunduğu nar suyunu içmesiyle hastalanır ve 29 Safer 203/5 Eylül 818 tarihinde vefat eder.


21. Soru

On iki imamlardan Muhammed el-Mehdî b. Hasan elAskerî kimdir?

Cevap

İmâmiyye Şîası?na göre halen gaybet halinde bulunan, fakat gelecekte mehdî olarak ortaya çıkıp dünyada adil bir düzen kuracağına inanılan on ikinci imam Muhammed el-Mehdî, on birinci imam Askerî?nin, bir cariyeden doğduğuna inanılan oğludur. Sâhibu?z-zamân, el-Huccet, el-Kâim, el-Mehdî, el-Mehdî el-Muntazar, Mehdi?l-enâm ve Halef gibi lakaplarla da anılmaktadır. Hakkında daha fazla tarihi malumata sahip olmadığımız Muhammed Mehdî, İmâmiyye inancına göre, babası Askerî?nin vefatından sonra, evlerindeki mahzene (serdab) girerek gözden kaybolmuştur. Halen sağdır ve kıyametten önce mehdî sıfatıyla zuhur ederek zulümle dolmuş dünyayı adaletle dolduracaktır. İmâmiyye?ye göre bu, bir inanç esasıdır.


22. Soru

Hz. Ali’nin Mezhepler Tarihi açısından asıl önemli faaliyet dönemi ne zaman başlar?

Cevap

Hz. Ali?nin Mezhepler Tarihi açısından asıl önemli faaliyet dönemi, Hz. Osman?ın şehâdetinden sonra başlar. Hz. Osman?ın öldürülmesini takiben halife seçilen ve sayıları binlerle ifade edilen katilleri cezalandırmada sıkıntıyla karşılaşan Hz. Ali, başlangıçta kendisini destekleyen Talha, Zübeyr ve Hz. Aişe?yle, istemeden de olsa Cemel?de karşı karşıya gelmiştir. Hâsılı ister dinî, ister dünyevî hırs ve kızgınlıklar sebebiyle olsun, teşekkül eden karşı grup, İslam tarihinde Müslümanlar?ın ilk defa karşı karşıya gelmelerine ve binlerce Müslüman?ın kanının akıtılmasına sebep olmuştur. Cemel savaşının sonunda Muaviye?ye biat etmesi için elçi gönderen Hz. Ali, maalesef, bu ve daha sonraki uzun boylu yazışmalardan bir sonuç alamamıştır. Bütün bu iyi niyetlere rağmen Muaviye, Hz. Ali?ye biatı reddedip, Osman?ın intikamı adı altında siyasi gayelerini devam ettirmek suretiyle Müslümanlar?ın ikinci defa karşı karşıya gelmelerine neden olmuştur.


23. Soru

İmamet ne demektir?

Cevap

İmâmiyye Şîası?nda imân, usûl-i dînden olan imâmete inanmakla tamamlanabilir. İmâmîler, nübüvvetin nasıl Allah?tan bir lütuf olduğuna inanıyorlarsa, her asırda Peygamber?in vazifeleriyle vazifelenmiş, insanların hidayet ve irşadlarını üstlenmiş bir imamın yine Allah?ın lütfuyla olan mevcudiyetine aynı şekilde inanmaktadırlar.


24. Soru

On iki imamlardan Hüseyin b. Ali kimdir?

Cevap

Resulullah?ın gözbebeği iki torunundan ikincisi olan Hz. Hüseyin, 5 gaban 4/30 Aralık 628 tarihinde Medine?de dünyaya geldi. Lakabı eş-gehîd?tir. Hasan?ın ölümüne kadar ağabeyine tabi olarak, onun Muaviye ile yaptığı şartlara bağlı kalan Hüseyin, Muaviye?nin ölümünden sonra oğlu Yezid?e biat etmedi. Bununla birlikte, Kufe giîleri başta olmak üzere çok sayıda kabile lideri, Hüseyin?e yazdıkları mektuplarda, Emevîler?i devirmek için teşebbüse geçtiği taktirde kendisini kesin olarak destekleyeceklerini vaat ettiler. Arkadaşları tarafından yapılan uyarılara rağmen bu çağrıya cevap veren Hüseyin, 61/680 Muharrem ayının aşûra (onuncu) gününde yanındaki az sayıdaki aile efradıyla birlikte Kerbela?da hunharca şehid edilmiştir.


25. Soru

Furû-i Dîn ne demektir?

Cevap

Tatbikat ve uygulamalar bölümü olup daha çok ibadetler ve insanlar arasındaki muameleleri ihtiva etmektedir.


26. Soru

On iki imamlardan Muhammed Cevâd et-Takî b. Ali er-Rızâ kimdir?

Cevap

İmâmiyye?nin dokuzuncu imamı olan Muhammed Cevâd, 195/810 tarihinde Medine?de doğmuştur. Ali Rızâ?nın vefatına çok üzülen Memun, onun soyuna karşı iyi niyet ve hüsn-ü alaka göstermeye devam etmiş; sekiz yaşında yetim kalan Muhammed?i kızlarından Zeynep ile 215/830 yılında evlendirmiştir. Memun?un yerine geçen kardeşi Halife Mu„tasım, Medine?de kendinden önceki imamlar gibi ilim ve ibadetle uğraşarak sessiz, sakin bir hayat süren Muhammed?i Bağdat?a çağırır. Muhammed Cevâd, Bağdat?a varışlarından (220/835) sekiz-dokuz ay sonra, 30 Zilkade 220/25 Kasım 835 tarihinde eceliyle vefat eder ve Kâzımeyn?de dedesi Musâ Kâzım?ın yanına defnedilir.


27. Soru

Usûl-i Dîn ne demektir?

Cevap

İnanç ve itikatla ilgili konuları ihtiva eder.


28. Soru

İran’ın dışında İmâmiyye’nin en güçlü olduğu ülke hangisidir?

Cevap

İran?ın dışında İmâmiyye?nin en güçlü olduğu ülke Irak?tır. Bu ülkenin nüfusunun yaklaşık %60?ının Şiî olduğu tahmin edilmektedir. Hatta Irak?ın, Necef, Kerbela, Samarra, Kâzımeyn gibi imam türbelerinin ve ziyaret merkezlerinin bulunduğu bir ülke olması hasebiyle İran?dan daha öncelikli bir konumda olduğu bile söylenebilir.


29. Soru

Nübüvvet ne demektir?

Cevap

Nübüvvet yahut peygamberlik, Allah?ın seçtiği kullarını, Cebrail vasıtası veya doğrudan vahiy yoluyla ilahî bir vazife ile mükellef kılmasıdır. İlahî tebliği alan peygamberlerin görevi, bunu halka ulaştırarak onları doğru yola iletmektir.


30. Soru

Bedâ ne demektir?

Cevap

Bedâ, ortaya çıkarılmak, görünmek, bir işi yapmaya niyetlenmişken o işten vazgeçip başka bir işi yapmaya kalkışmak anlamlarına gelir. Kısaca bedâ, zuhûr demektir.


31. Soru

İmâmiyye’nin imâmet nazariyesinin temel unsurları nelerdir?

Cevap

İmâmiyye?nin imâmet nazariyesinin temel unsurlarından nass ile tayin, ilahî bilgiye sahip olma, ilahî alemden bilgi alma, günahsızlık (masûmiyet) ve imamların sayısının on iki olduğu fikri, Sâdık?ın döneminde henüz belirgin değildi. Sâdık?ın oğlu Musâ Kâzım döneminde ise imâmetin nass ve tayinle olduğu, vasîlik, imamın efdaliyeti ve masumiyeti, Ebû Bekir ve Ömer?den teberrî (red ve uzaklaşma), imâmetin erkek çocukların yaşça en büyüğüne ait olması, imâmetin kardeşten kardeşe geçmemesi, bedâ ve takiyye gibi meseleler tartışıldı. Musâ Kâzım?ın 183/799?da ölümünden sonra, onun imâmetini ileri sürenler, onun ölüp ölmediği konusunda üç ayrı gruba ayrıldılar. Bunlardan birincisi, onun öldüğünü kabul ederek imâmetin oğlu Ali Rızâ?ya intikal ettiğine inanan Kat„iyye; ikincisi imâmeti Musâ Kâzım?da sona erdirip onun ölümsüzlüğünü ve kâim-mehdî olduğunu iddia eden Vâkıfe; üçüncüsü ise onun ölüp ölmediği konusunda bir karara varamayan gruptu.


32. Soru

Şilerden Ali Rızâ döneminde neler yaşanmıştır?

Cevap

Ali Rızâ döneminde İmâmiyye?nin öncülerinin büyük çoğunluğu, Musa Kâzım?ın öldüğünü ve ondan sonra imâmetin Ali Rızâ?ya geçtiği fikrini benimsemiştir. İmâmetin Hüseyinoğulları?ndan Ali Rızâ?nın soyunda devam edeceğine inanan Kat„iyye grubu, daha sonraki İmâmiyye?nin alt yapısını oluşturacaktır. Bu arada adı henüz İmâmiyye olmamakla birlikte, tedricî bir gelişme kaydeden İmâmî Şî düşünce, 2/8. asır ortalarında Hişâm b. Hakem?in katkılarıyla belirli bir şekle bürünecektir. Bu düşünce daha sonra Hüseynî soyda imamların sayısının on ikide dondurulmasıyla sonuçlanmıştır.


33. Soru

Mead ne demektir?

Cevap

İmâmiyye?nin usûl-i dînden sayıp benimsediği beş prensipten sonuncusu, ölümden sonra ahiret hayatının hak olduğu esasıdır. Kelime anlamıyla meâd, tekrar dönülüp gelinen veya önceden bulunulan yer demektir. Terim olarak da, Allah?ın kullarını ölümlerinden sonra tekrar diriltip dünyada yaptıklarının hesabını sorması anlamına gelir.


Yukarı Git

Sosyal Medya'da Paylaş

Facebook Twitter Google Pinterest Whatsapp Email