aofsoru.com

Tefsir Tarihi ve Usulü Dersi 1. Ünite Sorularla Öğrenelim

Kur’An’In Nüzulü Ve Metinleşmesi

1. Soru

Mükâşefe nedir?

Cevap

Kalp gözünün açılması ve gayb âleminin görülmesini sağlayan hâl anlamındadır.


2. Soru

Kur’ân’ı sağlıklı bir şekilde anlamak, yorumlamak ve uygulamak için ne yapmak gerekir?

Cevap

Vahyin mahiyetini, başlangıcını, keyfiyetini, çeşitlerini, geliş şekillerini, yazılmasını, nüzûl aşamalarını ve ayrıca bize ulaşana kadar hakkında yapılan çalışmaları doğru bir şekilde öğrenmek gerekmektedir.


3. Soru

Vahyin tanımı nasıldır?

Cevap

Gizli ve süratli bir şekilde bildirmek, seslenmek, gizli konuşmak, fısıldamak, emretmek, telkîn etmek, ilham etmek, işâret etmek, yazı yazmak, bir şeyi başkasına intikal ettirmek, elçi göndermek ve içgüdü gibi anlamlara gelmektedir.


4. Soru

Vahyin terim olarak tanımı nasıldır?

Cevap

Yüce Allah’ın insanlara ulaştırmak istediği mesajlarını peygamberlerine, alışılmışın dışında gizli bir yolla süratli bir şekilde bildirmesidir.


5. Soru

Resûlullah’a Hıra Mağarası’nda gelen ilk ayet hangisidir?

Cevap

’’Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı aşılanmış bir yumurtadan yarattı. Oku! Rabbin, en büyük kerem sahibidir. O Rab ki kalemle (yazmayı) öğretti. İnsana bilmedikleri şeyi öğretti (Alak (96), 1-5)


6. Soru

Vahyin bir müddet kesilmesinden (fetret devrinden) sonra ilk defa hangi sûre nazil olmuştur?

Cevap

Müddessir sûresinin baş tarafının nâzil olduğu rivâyet edilmektedir.


7. Soru

Tebliğ eden (elçi) ile kendilerine tebliğ edilen (muhâtap) arasında iletişimin sağlanabilmesi hangi şartın olması gerekir?

Cevap

• Mahiyet/ontolojik olarak eşit yani, aynı seviyede olunmalı. • Aralarında ortak bir dil/anlaşma vasıtası bulunmalıdır.


8. Soru

Resûlullah Cebrâil’den vahyi hangi şekillerde almıştır?

Cevap

Ya melek beşer suretine girerek Resûlullah’a getirmiştir veya Resûlullah, beşer suretinden sıyrılıp melek suretine girerek Cebrâil’den almıştır.


9. Soru

Vahyin keyfiyeti ne demektir?

Cevap

Allah ile Peygamberi arasında olan bir sırdır, başka bir ifade ile bu, fizik ötesi bir hâdisedir. İnsan aklının bu sırrı tam olarak kavraması mümkün değildir.


10. Soru

İslâm âlimleri vahyin çeşitlerini nasıl ayırmışlardır?

Cevap

Metlüv (okunan) ve gayr-i metlüv (okunmayan) olarak ikiye ayırmışlardır


11. Soru

İslâm düşüncesinde sünnetin vahiy kaynaklı olduğunu kabul edenler ekseriyeti teşkil etmektedir. Bunların ileri sürdükleri delillerin başında hangi ayetler gelmektedir?

Cevap

’’Aralarında hüküm vermesi için Allah’a ve Resûlüne davet edildiklerinde, müminlerin sözü ancak işittik ve itâat ettik demeleridir (Nûr (24), 51). Allah ve Resûlü bir işe hüküm verdiği zaman, inanmış bir erkek ve kadına o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur (Ahzâb (33), 36).


12. Soru

Vahyin geliş şekillerini anlatan ayet hangidir?

Cevap

Allah bir insanla ancak vahiy yoluyla veya perde arkasından konuşur yahut bir elçi gönderip izniyle ona dilediğini vahyeder (Şûrâ (42), 51).


13. Soru

Vahiy gelişi kaç şekilde gerçekleşmiştir?

Cevap

• Allah’ın iletmek istediği mesajları peygamberinin kalbine doğrudan bırakması/yerleştirmesi. • Vahyi peygamberine bir perde arkasından bildirmesi. Hz. Mûsâ’ya ağaçtan nidâ etmesi bu tür bir vahiy çeşididir. • Vahiy getirmekle görevlendirdiği bir meleği elçi olarak göndermesi. Kur’ân bu şekilde yani, Cebrâil vâsıtası ile indirilmiştir.


14. Soru

Resûlullah’a vahyin geliş şekilleri nelerdir?

Cevap

Hz. Peygamber’in uyurken gördüğü sâdık rüyalar. Cebrâîl’in aslî suretiyle görünerek vahiy getirmesi. Cebrâil’in görünmeden çıngırak sesine benzer bir sesle vahiy getirmesi. Hz. Peygamber uyanık iken meleğin görünmeksizin onun kalbine ilâhî vahyi ilkâ etmesi. Rûhu’l-Kuds kalbime şöyle üfledi. Cebrâil’in insan suretine girerek vahiy getirmesi.


15. Soru

Cebrâîl’in aslî suretiyle görünerek vahiy getirmesi kaç defa olmuştur?

Cevap

İki defa meydana gelmiştir: Birincisi, Hz. Muhammed’in peygamberliğinin başlangıcında olmuştur. ? ‘’Andolsun ki o Cebrâil’i apaçık ufukta görmüştür (Tekvir (81), 23) âyeti buna işâret etmektedir. İkincisi ise, Miraç’ta Sidretu’l-Müntehâ’da vâki olmuştur. ‘’ Andolsun onu, bir kez daha Sidretu’l-Müntehâ’nın yanında görmüştür (Necm (53), 13-14) âyetleri de bu ikincisine işâret etmektedir.


16. Soru

Vahiy esnasında Hz. Peygamber’de hangi haller meydana gelmiştir?

Cevap

• Resûlullah’ın, en soğuk günlerde bile alnının terlemesi. • Resûlullah’ın üzerine büyük bir ağırlığın çökmesi. • Resûlullah’ın yanında bazen horultuya, bazen de arı uğultusuna benzer bir ses işitilmesi. • Resûlullah’ın sırt üstü yatarak üzerinin örtülmesi ve yüzünün kızarması. • Bunlardan başka vahiy inerken Resulullah’ın uykusu gelir, vücudu kaskatı kesilir ve ağırlaşır, üzerine sekînet iner, gözlerini belli bir noktaya dikerdi.


17. Soru

Vahiy esnasında Hz. Peygamber’de bu olağan dışı durumları gören müşrikler ona bazen kâhin, bazen de şâir ve mecnûn demişlerdir.Bunlara karşı hangi ayetler gelmiştir?

Cevap

Arkadaşlarında (yani Hz. Muhammed’de) delilik yoktur (Arâf (7), 184). / ? ?Rabbinin lütfuyla Sen ne kâhinsin, ne deli/mecnûn (Tûr (52), 29).


18. Soru

Vahiyle ilham arasındaki farklar nelerdir?

Cevap

• Peygamberler kendilerine indirilen vahyin Allah katından olduğunu kesin olarak bilirler. İlhamın kaynağı belli olmadığı için onu alanlar onun nereden geldiğini bilemezler. • Vahiy vasıtalı, ilham ise vasıtasız olarak tecellî eder. • Vahiy olayı son bulmuştur, ilham ise devam etmektedir. • Vahiy bağlayıcıdır, ilham ise bağlayıcı değildir. • Vahiy umumî ve küllî, ilham ise hususî ve cüzîdir. • Vahiy yoluyla elde edilen bilgiler birbirleriyle çelişmez; ilham ile elde edilen bilgiler ise birbirleriyle çelişebilir.


19. Soru

En-Nehârî nedir?

Cevap

Gündüz nâzil olan vahiylerdir. Kur’ân-ı Kerîm’in ekserisi gündüz vahyedilmiştir.


20. Soru

Keşf nedir?

Cevap

Duyular ve akıl yoluyla bilinme imkânı olmayan gaybî hakîkatlerin gözle görünürcesine apaçık bir şekilde kişiye bildirilmesidir.


21. Soru

Keşf ve mükâşefe gibi insanda kalp gözünün açılıp gaybî bilgilerin kalbe doğması ortak anlamında birleşen kavramlar nelerdir?

Cevap

Basîret, ferâset, ilm-i ledün, marifet, tecellî, sezgi vb. Kavramlar.


22. Soru

Medîne döneminde kaç kişi vahiy kâtipliği yapmıştır?

Cevap

65 kişi.


23. Soru

Mekke’de ilk vahiy kâtibi kimdir?

Cevap

Abdullah b. Sa’d b. Ebî Sarh’tır.


24. Soru

Medîne’de ise ilk vahiy kâtipliği yapan kişi kimdir?

Cevap

Übeyy b. Ka’b’tır.


25. Soru

Vahiy kâtiplerinin bazılarının isimleri nasıldır?

Cevap

Ebû Bekir, Ömer b. elHattâb, Ali b. Ebî Tâlib, Osman b. Affân, Zübeyir b. Avvâm, Halid b. Velîd, Amr İbnu’l-Âs, Huzeyfe İbnu’l-Yemân, Âmir b. Füheyre, Mu’âviye, Şurahbil b. Hasene, Muğîre b. Şu’be, Muâz b. Cebel, Abdullah b. Erkâm, Sâbit b. Kays, Abdullah b. Zeyd, Abdullah b. Revâha, Talha b. Ubeydillah, Sa’d b. Ebî Vakkâs, Huvaytıb b. Abdi’l-Uzzâ, Hâlid b. Sa’îd, Hanzala b. erRabî’, Cehm İbnu’s-Salt, el-Huseyin enNemerî, Muhammed İbnu’lMesleme ve Ebân b. Sa’îd.


26. Soru

Vahyin yazıldığı malzemeler nelerdir?

Cevap

• Hurma ağacının, yaprakları, kabukları ve yapraklarının orta damarları. • İnce beyaz taşlar. • Kürek ve kaburga kemikleri. • İşlenmemiş deri. • İnce deri (rakk). • Çanak-çömlek parçaları. • Parşömen parçaları. • Tahtadan yapılmış levhalar. • Bez parçaları


27. Soru

El-Hadarî nedir?

Cevap

Hz. Peygamber seferde ve misafirlikte bulunmadığı zamanlarda inen vahiylerdir. Kur’ân’ın ekserisi bu şekilde nâzil olmuştur.


28. Soru

Es-Seferî nedir?

Cevap

Hz. Peygamber yolculukta veya savaşta bulunduğu sırada nâzil olan vahiylerdir. Meselâ Nisâ sûresinin 176. âyeti, Hz. Peygamber seyir halinde iken indirilmiştir.


29. Soru

El-Leylî nedir?

Cevap

Geceleyin inen vahiylerdir. Meselâ Kasas sûresinin 56. âyeti, geceleyin; Tevbe sûresinin 118. âyeti, gecenin son üçte birinde inmiştir.


30. Soru

Es-Sayfî nedir?

Cevap

Yaz mevsiminde nâzil olan vahiylerdir. Meselâ Nisâ sûresinin 176. âyeti, yazın Haccetu’l-Vedâ’da nâzil olmuştur.


31. Soru

Eş-Şitâî nedir?

Cevap

Kış mevsiminde nâzil olan vahiylerdir. Meselâ Nûr sûresinin 11- 26. âyetleri soğuk bir günde nâzil olmuştur.


32. Soru

El-Firâşî nedir?

Cevap

Hz. Peygamber yatağında iken nâzil olan vahiylerdir. Meselâ Mâide sûresinin 67. âyeti, Hz. Peygamber Ümmü Seleme’nin yanında iken indirilmiştir.


33. Soru

El-Ardî nedir?

Cevap

Hz. Peygamber yeryüzünde iken nâzil olan vahiylerdir. Kur’ân-ı Kerîm’in hemen hepsi Resûlullah yeryüzünde iken indirilmiştir.


34. Soru

Es-Semâî nedir?

Cevap

Hz. Peygamber semâda iken inen vahiylerdir. Meselâ Bakara’nın 285. âyetinin Resûlullah Miraç’ta iken indirildiği rivâyet edilmektedir. Ancak bazı âlimler bunu kabul etmemektedirler.


35. Soru

Vahyin, Yüce Allah’tan Hz. Peygamber’e inişine kadar olan nuzül aşamaları nelerdir?

Cevap

Levh-i Mahfûz’a İnmesi, Beytü’l-İzze’ye İnmesi, Hz. Peygamber’e İnmesi.


36. Soru

Diğer ilâhî kitaplardan farklı olarak Allah Kur’ân’a verdiği farklı özellikler nelerdir?

Cevap

Hem toplu ve hem de parça parça iniş. Bu da O’nun, gerek Kur’ân’a ve gerekse Kur’ân’ın kendisine indirildiği Hz. Peygamber ve onun ümmetine vermiş olduğu önemi gösterir.


37. Soru

Kur’ân’ın ilk önce, Levh-i Mahfûz’a, O’nun katından indiği hangi ayetten anlaşılmaktadır?

Cevap

’’Hayır o şerefli bir Kur’ân’dır. Levh-i Mahfûz’dadır (Büruc (85), 21- 22)


38. Soru

Kur’ân-ı Kerîm kaç yılda ve nasıl indirilmiştir?

Cevap

Kur’ân-ı Kerîm, yaklaşık olarak yirmi üç yıl süren bir zaman diliminde bazen bir, bazen birden fazla âyet, bazen de bir sûre olarak indirilmiştir.


39. Soru

Kur’ân’ın Resûlullah’a parça parça indirilmesinin birçok sebep ve hikmetleri nelerdir?

Cevap

• Kur’ân’ın parça parça indirilmesiyle Müslümanlara büyük bir kolaylık sağlanmıştır. • Kur’ân’ın parça parça inmesiyle, büyük çoğunluğu okuma-yazma bilmeyen Arapların Kur’ân’ı anlamaları ve uygulamaları kolaylaşmıştır. • Kur’ân, parça parça inmekle, ona inanmayanların iç yüzleri açığa çıkmıştır. • Müslümanların sordukları sorularla müşrik, münkir ve münâfıkların şüphe ve itirazlarına anında cevaplar verilmiştir. • Hz. Peygamber ve ashâbına moral ve güç kaynağı olmuştur. • Zaman zaman meydana gelen hâdiseler sebebiyle ortaya çıkan problemlere taze çözümler getirmiştir. • Hz. Peygamber ve ashâbının yaptığı hatalar zamanında düzeltilmiştir. • İlâhî irade tarafından değiştirilmesi gereken bazı hükümlerin zamanı gelince değiştirilmesine imkân sağlanmıştır (nâsih-mensûh). • Kur’ân’ın bir beşer kelamı değil, ilâhî bir kitap olduğunu göstermeye vesile olmuştur. • Kur’ân, edebiyatçılara meydan okumuştur. • Kur’ân, toptan indirilmiş olsaydı bu durum onun, önceden başkaları tarafından düşünülüp tertîb edildiği şüphesini doğururdu.


40. Soru

Hz. Peygamber kendisine indirilen âyet ve sûreleri tebliğ etmeden önce ne yapardı ? Bu konudaki ayet hangisidir?

Cevap

Hz. Peygamber kendisine indirilen âyet ve sûreleri Allah’ın lütfuyla önce ezberler, sonra tebliğ ederdi. İbn Abbas’tan gelen şu rivâyet bunu açıkça ortaya koymaktadır: Cebrâil Hz. Peygamber’e vahiy getirdiğinde Resûlullah, unutmamak maksadıyla gelen vahyi devamlı tekrar ettiği için sıkıntı çekerdi. Bunun üzerine Allah, ??/ Onun hemen okumak için dilini kımıldatma. Onu toplamak ve okumak bize düşer. O halde biz onu okuduğumuzda sen onun okunuşunu takip et (Kıyâme (75), 16-18) âyetlerini indirdi. Şu âyet de bu hususa işaret etmektedir: ?/ Sana Kur’ân’ı okutacağız. Allah’ın dilemesi dışında sen onu hiç unutmayacaksın (Alâ (87), 6-7).


41. Soru

Hz. Peygamber döneminde Kur’ân’ı ezberleyen başlıca sahabiler kimlerdir?

Cevap

Ebû Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali, Zeyd b. Sâbit, Abdullah b. Mes’ûd, Abdullah b. Abbâs, Abdullah b. Ömer, Abdullah b. Amr b. el-Âs, Abdullah b. Zübeyr, Ubey b. Ka’b, Talha, Sa’d, Huzeyfe, Sâlim, Ebû Hureyre, Abdullah b. Sâib, Hz. Âişe, Hafsa, Ümmü Seleme, Mu’âz b. Cebel, Ebû Zeyd, Mucemmi’ b. Câriye, Fudâle b. Ubeyd ve Mesleme b. Muhalled.


42. Soru

Kur’ân’ı ezberlemeye sevk eden belli başlı sebepleri nelerdir?

Cevap

• Güçlü bir hâfızaya sahip olmaları. • Namazda belli bir miktarda Kur’ân okumanın farz/vâcip oluşu. • Kur’ân’ın emir ve yasaklarına uymanın gerekli olması. • Resûlullah’ın, Kur’ân eğitimi ve öğretimi ile bizzat ilgilenmesi. • Kur’ân okuyanlara verilecek sevap ve mükâfâtın büyük olması.


43. Soru

Kur’ân’ın o dönemde bir cilt halinde toplanmayışının sebepleri nelerdir?

Cevap

• Hz. Peygamber hayatta olduğu müddetçe vahiy devam ediyordu. • Âyet ve sûreler nuzül tarihine göre sıralanmıyordu. • Vahyin tamamlanmasıyla Hz. Peygamber’in vefatı arasındaki süre, Kur’ân’ın bir cilt halinde toplanmasına yetecek kadar değildi


44. Soru

Kur’ân’ın bir cilt halinde toplanması hangi halife zamanında olmuştur?

Cevap

Hz. Ebû Bekir.


45. Soru

Kur’ân’ın bir cilt halinde toplanması hangi sahabi başkanlığında olmuştur?

Cevap

Zeyd b. Sâbit’in başkanlığında.


46. Soru

Zeyd b. Sâbit’in bu işin başına geçirilmesinin (Kur’ân’ın bir cilt halinde toplanması ) nedenleri nelerdir?

Cevap

• Zeyd, uzun süre vahiy kâtipliği yapan bir kişi idi • Resûlullah hayatta iken Kur’ân’ın tamamını toplamıştı. • Zeyd, Kur’ân’ın tamamını ezberleyen ve onu en güzel şekilde okuyan sahâbîlerden biriydi. • Zeyd’in kırâati, Hz. Peygamber’in son arzada Cebrâil’e sunduğu kırâat idi. • Zeyd, çok zeki bir kişiydi. • Zeyd, bütün Müslümanların güvenini kazanmış olan biriydi.


47. Soru

Hz. Peygamber’in vefâtından altı ay sonra başlayan Kur’ân’ı toplama faaliyeti kaç yıl sürmüş ve toplanan nüshaya ne ad verilmiştir?

Cevap

Yaklaşık olarak bir yıl sürmüştür. Toplanan bu nüshaya Abdullah b. Mes’ûd’un teklifiyle Mushaf adı verilmiştir.


48. Soru

Toplanan Mushaf’ın bazı özellikleri nelerdir?

Cevap

• Bu nüsha en ince ilmî tespit usulleriyle toplanmıştır. • Bu nüshaya, ancak tilâveti mensûh olmayan âyetler alınmıştır. • Bu nüsha yedi harfi ihtivâ etmektedir. (Yedi harf konusu ikinci ünitede ele alınacaktır). • Bu nüshanın doğruluğu, hem ümmetin icma’ı ve hem de tevâtürle sâbittir.


49. Soru

Kur’ân’ın çoğaltılması (İstinsâh) kimin zamanında olmuştur?

Cevap

Hz. Osman zamanında.


50. Soru

Hz. Osman, Kur’ân’ı çoğaltacak olan heyete hangi talimatı vermiştir?

Cevap

• Çoğaltmada, Ebû Bekr döneminde toplanan Mushaf esas alınacaktır. • Çoğaltılacak nüshalara, Hz. Peygamber’in son arzada okumuş olduğu bir harf alınacak, geriye kalan altı harf alınmayacaktır. • Bu nüshalara tilâveti neshedilmiş âyetler yazılmayacaktır. • Heyetteki üyeler arasında lehçe bakımından herhangi bir ihtilaf çıkarsa, Kureyş lehçesi tercih edilecektir. • Birkaç Kur’ân nüshası istinsah edilerek çeşitli beldelere gönderilecektir. Bu beldelere gönderilen Kur’ân nüshalarına uyan diğer nüshalar aynen kalacak, uymayanlar bunlara göre tashîh edilecek, tashîhi mümkün olmayanların ise ya imhâsı ya da mürekkeplerinin silinmesi sağlanacaktır. • Sûreler bu gün elimizdeki Kur’ân’larda olduğu şekilde tertîb edilecektir. • Çeşitli maksatlarla kaydedilen birtakım özel not ve kayıtlar bu Mushaflara yazılmayacaktır.


51. Soru

Hz. Osman döneminde çoğaltılan Mushaflar, neden noktasız ve harekesiz olarak yazılmıştı?

Cevap

Bunun nedeni, noktasız ve harekesiz yazıyla Kur’ân’ı çeşitli kırâat vecihlerine göre okuyabilmekti.


52. Soru

Resmü’l-Mushaf ne demek?

Cevap

Kur’ân’ın kelimelerinin ve harflerinin yazılışında Osman b. Affân’ın tasvip ve tercih ettiği imlâ şekil ve tarzı diye tanımlamak mümkündür.


53. Soru

Hz. Osman döneminde Mushaf çoğaltılırken bu günkü yazım kurallarından farklı bir yazı stili kullanılmıştır. Bu farklılıklardan bazıları nelerdir?

Cevap

• Hazif yapılması. Yani kelimeden harf düşürülmesi demektir. Meselâ yâ eyyühâ/?????? ibaresini yazarken, ye harfinden sonra elifi yazmamak gibi. • Fazladan harf ilave edilmesi. Meselâ çoğul ya da çoğul hükmünde olan kelimelerin sonunda bulunan vavdan sonra elif ilave etmek gibi. • Bedel. Yani bir harfin yerine başka bir harfin yazılması. Meselâ salât ve zekât kelimelerinde olduğu gibi. • Fasl ve vasl. Vasl, kelimenin son harfinin, onu takip eden kelimenin baş harfiyle kaynaştırılması demektir. ?? şeklinde ? kelimelerinin?? ?? ?? ? ??? ? ?? ?? ? bitiştirilerek yazılması gibi. Fasl ise tam tersine, kelimenin son harfinin, onu takip eden kelimenin ilk harfiyle kaynaştırılmaması demektir. Meselâ ???/ellâ kelimelerinin ?? ? ?? ??şeklinde ayrı olarak yazılması gibi. • İki kırâata da elverişli olacak şekilde yazma. Bir kelime iki kırâat şekliyle okunabiliyorsa, o kelime iki kırâata göre de okunacak şekilde yazılmıştır. Meselâ ??? kelimesinin birden fazla okunuş şekli vardır. Bu kelime, ??? şeklinde yazılırsa, hem ??? ve hem de ???? olarak okunabilir. Dolayısı ile söz konusu kelime Osmânî Mushaf’ta, ??? olarak iki kırâata göre de okunacak şekilde yazılmıştır. (Ersöz, 1996)


Yukarı Git

Sosyal Medya'da Paylaş

Facebook Twitter Google Pinterest Whatsapp Email