İktisadi Büyüme Dersi 6. Ünite Sorularla Öğrenelim
İçsel Büyüme Teorisi
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Ekonomik büyümenin çözebileceği problemler neler olabilir?
Ekonomik büyüme; açlık, yoksulluk, hastalık, dışa bağımlılık, çarpık yapılaşma ve seçeneksizlik gibi çok sayıda sorun ile boğuşan önemli sayıda ülkenin bu sorunlardan kurtulabilmesi için güvendikleri en önemli reçete olmaya devam etmektedir.
"Artık Faktör" ne anlama gelmektedir?
Solow bu ülkenin ekonomik büyümesinin bir kısmını sermaye ve işgücü (nüfus) artışlarına bağlamışsa da geriye kalan önemli bir kısmının ise işgücü ve sermaye dışındaki faktörlere bağlı olduğunu ortaya koymuştur. Solow, uzun dönemli büyüme oranını açıklayan sermaye işgücü dışındaki bu kısma “artık faktör” adını vermiş ve bu artığı “dışsal” bir unsur olarak nitelendirmiştir.
İktisat teorilerinin sürekli aralarında gidip geldiği iki ekol nelerdir?
İktisat teorileri de büyük oranda aynı bir “sarkacın salınımı” gibi iki büyük ekol arasında gider gelir: Piyasa ve Devlet. Ekonomiye devlet müdahalesinin gerekli olmadığını, “görünmeyen elin” yani fiyat sisteminin her türlü sorunu ortadan kaldıracağını savunanlar ile devlet müdahalesi olmadan piyasanın kendi mekanizmalarının istikrar ve büyüme için yetersiz kalacağını iddia eden “devletçilerin” tartışmaları bütün gücüyle günümüzde de sürmektedir.
Neoklasik ekonomi teorisinin temel varsayımları nelerdir?
-
Ekonomi dışa kapalıdır,
-
Sermaye için azalan verimler kanunu geçer- lidir,
-
Üretim fonksiyonu açısından ölçeğe göresabit getiri koşulları geçerlidir,
-
Teknolojik gelişmeler dışsaldır,
-
Faktörler arası ikame mümkündür,
-
Bağımsız bir yatırım fonksiyonu bulunma- maktadır,
-
Piyasalar rekabetçidir,
-
Firmalar ve bireyler rasyonel davranır.
Doğu Asya ülkelerinde sürdürülebilir büyümeyi canlandıran şey genel olarak ne olmuştur?
Bilinçli olarak seçilmiş öncelikli endüst- rilere verilen teşvik ve sübvansiyonlar bu ülkelerde sürdürülebilir büyümeyi canlandırmıştır.
İçsel büyüme teorilerinde ekonomik büyümenin başlıca kaynakları nelerdir?
Bilgi, beşeri sermaye, yaparak öğrenme, yaratıcılık, tesadüfler, yenilik, araştırma ve geliştirme, teknolojik gelişme ve teknolojik altyapı, pozitif ölçek ekonomileri, dışsallıklar, iş-bölümü ve uzmanlaşmadır.
İçsel büyüme teorilerinin en önemli ortak noktaları nedir?
İçsel büyüme teorilerinin belki de en önemli ortak noktası iktisadi büyüme süreçlerinde “bilgi”ye verdikleri önemdir. Sanayi devrimi döneminde kullanılan sermaye ve emek miktarı ile gerçekleşen üretim miktarı bugün çok daha az sermaye emek miktarıyla gerçekleştirilebilmektedir.
İçsel büyüme teorilerine dair ilk belirgin çalışma hangi çalışmadır?
İçsel büyüme teorilerine dair ilk belirgin çalışma 1986 yılında Romer’in yapmış olduğu çalışmadır.
Beşeri sermaye modeli nedir?
Bir üretim sürecinde fiziksel ve finansal sermaye dışında üretimi etkileyen en önemli faktör üretim sürecinde çalışan işgücünün sahip olduğu bilgi ve becerilerdir. İşte işgücündeki bu bilgi ve beceriler toplamına beşeri sermaye adı verilir.
Büyüme Muhasebesi ne demektir?
Ekonomideki büyümenin kaynaklarını, diğer bir deyişle üretim artışı üzerinde etkili olan faktörlerin herbirinin etki derecelerini ayrıştırarak bulma yöntemine büyüme muhasebesi adı verilir.
Schultz tipi büyüme muhasebesi nasıl formüle edilir?
Y = f (L, Kp, Kh)
Lucas üretim fonksiyonunu nasıl kurmuştur?
Y = f (K, Ne )
Burada Y ekonominin üretim düzeyi, K fiziksel sermaye ve Ne “etkin emek” anlamına gelmektedir.
Katma değer ne anlama gelmektedir?
Mikroekonomik açıdan katma değer bir işletmenin veya şahısın, mal veya hizmet üretirken oluşturduğu refah seviyesini ölçen, işletmenin satış bedelinden, üretim süresince satın alınan mal ve hizmetlerin maliyetinin çıkarılması ile belirlenen büyüklüktür. Makroekonomik açıdan ise üretim sürecine katılan üretim faktörlerinin bu süreçte oluşturabildiği ek değerdir.
AK Modeli nedir? Açıklayınız.
AK modeli sermaye ile (K) toplam üretim (çıktı) (Y) arasında doğru yönlü bir ilişki olduğunu varsayar. Birçok modelde de ileri sürülmüş olan bu ilişkiyi bu modelde farklı kılan modeldeki sermayenin fiziksel sermayenin yanında “beşeri sermayeyi” de içine almasıdır.
Araştırma ve Geliştirme (AR-GE) Modeli'ni açıklayınız.
Ar-Ge modeli’ni ortaya çıkması Romer’in 1986 tarihli çalışması ile olmuştur. Ar-Ge modelinin en önemli özelliği, Neoklasik modelin tersine, üretim sürecinde kullanılacak bilginin tesadüfler sonucunda değil, bilinçli bir çalışma süreciyle ortaya çıkabilmesidir. Bilinçli çalışmaları ile araştırma merkezi ve laboratuvarlarında yeni bilgi üreten firmalar bu bilgiler ve bu bilgilerle ürettikleri yeni ürünler üzerindeki yasal haklarını kullanacak (patent vb. gibi) ve kâr elde edeceklerdir. Bu kârlılık yeni bilgi üretimini, inovasyonu ve buluşları teşvik edecektir. Fakat her türlü yasal korumaya rağmen üretilen bilgiler bir süre sonra sektördeki diğer firmalar tarafından mutlaka ve hatta zaman zaman “bedava” olarak kullanılacak ve zincirleme olarak üretim sürecinde pozitif dışsallıklar ve artan verimler oluşacak, ekonomik büyüme hızlanacaktır.
Romer’in Ar-Ge modeli yaklaşımını açıklayınız.
Romer’in Ar-Ge modeli yaklaşımında Ar-Ge harcamaları yapan özel sektör firmalar ürettiği bilgi ve teknolojilerin mülkiyet haklarını yasal önlemlerle edindiklerinde tam rekabetten uzaklaşarak tekelci kârlar elde ederler ve bu kârlar ile yeni ar-ge harcamalarını finanse ederek sürdürülebilir büyüme için gerekli kaynağa ulaşırlar.Üstelik Ar-Ge harcalamaları sonucunda üretilen bilgi, yeni ürün ve teknolojiler diğer firmalara yayıldığında oluşacak toplam etki ülke ekonomisinin büyümesini de sağlayacaktır. Eğer üretilen yeni bilgi ve ürünler mülkiyet hakları nedeniyle tam olarak korunuyorsa da olumsuz bir durum oluşmayacaktır, çünkü bu kez firmalar yeni bu- luşlar yapmaya yönelerek ekonomik büyümeye yine katkıda bulunacaklardır.
Kamusal Harcamalar Modeli'ni açıklayınız.
“Kamusal Harcamalar Modeli”nin temelinde kamu harcamalarının ekonomik büyüme sürecin- deki önemine ilişkin görüşler yatmaktadır. Öncülüğünü Barro’nun 1990 yılında kamu harcamalarının ekonomik büyümedeki rolüyle ilgili yazmış olduğu bir makalenin çektiği bu görüşler devletin büyüme ve kalkınma sürecindeki önemine odak- lanmıştır. Hatta Barro, kamusal üretimin aslında bir üretim faktörü olarak görülmesi gerektiğini ileri sürmektedir. Burada bir hususa dikkat çekmekte fayda bulunmaktadır. Kamu harcamaları modelindeki devletin rolüyle “refah devleti” kavramındaki devletin rolü aynı değildir. Refah devleti kavra- mındaki Keynesçi devlet “girişimci” ve “yatırımcı” olarak “ikameci” bir karakter taşırken kamu harcamaları modelindeki devlet özel sektöre “destek” niteliğinde işler yapan “tamamlayıcı” bir devlettir.
Yaparak Öğrenme ve Bilgi Üretiminde Taşmalar Modeli'ni açıklayınız.
Kenneth J. Arrow, 1962 tarihli çalışmasında üretim sürecini incelediği bazı sektörlerde firmala- rın zaman içinde birim maliyetlerinin düştüğünü, ürün kalitelerinin arttığını ve üretim hızının yükseldiğini ve yeni ürünler geliştirdiğini belirlemiş, bunun firmaların kâr amaçlı bilinçli araştırma-geliştirme faaliyetlerinden değil artan tecrübelerinden kaynaklandığını ileri sürmüştür. Arrow, bu olumlu gelişmeleri içeren sürece “yaparak-öğrenme” adını vermiştir.
Romer'in ar-ge modeli yaklaşımına göre özel sektör firmalar sürdürülebilir büyüme için gerekli kaynağa nasıl ulaşabilirler.
Romer’in Ar-Ge modeli yaklaşımında Ar-Ge harcamaları yapan özel sektör firmalar ürettiği bilgi ve teknolojilerin mülkiyet haklarını yasal önlemlerle edindiklerinde tam rekabetten uzaklaşarak tekelci kârlar elde ederler ve bu kârlar ile yeni ar-ge harcamalarını finanse ederek sürdürülebilir büyüme için gerekli kaynağa ulaşırlar. Üstelik Ar-Ge harcalamaları sonucunda üretilen bilgi, yeni ürün ve teknolojiler diğer firmalara yayıldığında oluşacak toplam etki ülke ekonomisinin büyümesini de sağlayacaktır.
Romer’in Ar-Ge modeli yaklaşımında sürdürülebilir büyüme için gerekli kaynağa nasıl ulaşılabilir?
Romer’in Ar-Ge modeli yaklaşımında Ar-Ge harcamaları yapan özel sektör firmalar ürettiği bilgi ve teknolojilerin mülkiyet haklarını yasal önlemlerle edindiklerinde tam rekabetten uzaklaşarak tekelci kârlar elde ederler ve bu kârlar ile yeni ar-ge harcamalarını finanse ederek sürdürülebilir büyüme için gerekli kaynağa ulaşırlar.Üstelik Ar-Ge harcalamaları sonucunda üretilen bilgi, yeni ürün ve teknolojiler diğer firmalara yayıldığında oluşacak toplam etki ülke ekonomisinin büyümesini de sağlayacaktır.