Doğal Kaynaklar ve Çevre Ekonomisi Dersi 8. Ünite Sorularla Öğrenelim
Avrupa Birliği Çevre Politikası
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Avrupa ekonomik bütünleşme süreci ne zaman başlamıştır?
II. Dünya Savaşı sonrası Batı Avrupa’nın yeniden yapılanması gündeme gelmiştir. Bu konuda 1952 yılında Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu (AKTÇ) olarak bütünleşmeye ilk adım atılmıştır. Bu şekilde bir Ortak Pazar yaratmayı amaçlamıştır.
Roma anlaşması nedir?
Roma anlaşması, 1 ocak 1958 yılında AKÇT’ yi kuran Avrupa Ekonomik Topluluğu çatısı altında (AET) çatısı altında kömür ve çelik endüstrisinin oluşturdukları ortak pazarı tüm endüstrileri kapsayacak şeklide genişletilmesini amaçlayan anlaşmadır.
İlk gümrük birliği ne zaman oluşmuştur?
Avrupa’nın ekonomik bütünleşme sürecinde 1968 yolunda ortak Pazar hedefi için bir gümrük birliğini oluşturmuşlardır ve 2002 yılana kadar tam üye sayısı on ikiyi bulmuştur ve ortak para birimi Euro’yu kullanmaya başlamışlardır.
Para birliği nedir?
Para birliği, döviz kuru birliği ve sermaye piyasasının bütünleşmesinin sağlandığı, ortak merkez bankasının oluşturulduğu, ortak para biriminin kurulduğu bir ekonomik bütünleşmedir. AB tarafından 2002 yılında tedavüle çıkarılan, 2012 tarihi itibariyle de on yedi ülke tarafından kullanılan tek para birimidir.
Avrupa Birliği çevre politikasının gelişimi nasıldır?
1950’li yıllarda başlayan AKÇT ve AET ile günümüze kadar gelen AB süreci, çevre konusunda duyarlığı çok eskiye dayanan bir kuruluş değildir. İlk Paris ve sonraki Roma anlaşmalarında çevre için ortak bir politika geliştirilmemiştir. O yıllarda daha çevresel problemler su yüzene çıkmamıştır.
AB ulusal politikaların uyumlaştırılması ne anlama gelmektedir?
AB’de uzun yıllar ekonominin yeniden yapılandırılması ve ekonomik kalkınma ile çevrenin korunması birbirine rakip iki amaç olarak kabul edilmiştir. İlerleyen yıllarda, ekolojik modernleşme ve sürdürülebilir kalkınma programları, ekonomik ve sosyal amaçlar ile çevre politikalarına uyumlu olduğunun kabul edilmesi uyum politikalarının gerçekleştirilmesinde önemli adımdır. 1999 yılında yürürlüğe giren Amsterdam anlaşması sonrasında da çevre politikaları itici politikalar halini almıştır.
AB çevre politikaların gelişimi kaç dönemde incelenebilir?
AB çevre politikalarının gelişimi üç dönemde incelenebilir. İlk Roma anlaşması ile 1957 yılı Stockholm anlaşmasının yapıldığı 1972 yılı ilk dönem olarak kabul edilir. İkinci dönem ise 1987 yılındaki Tek Avrupa Senedinin devreye girmesine kadar olan dönem, Üçüncü dönem ise 1987 yılından bu yana olan dönemdir.
Stockholm konferansının önemi nedir?
1972 yılında Stockholm’de Birleşmiş Milletler çatısı altında toplanılmış ve çevre politikaları açısından gelişmiş ülkeler ve az gelişmiş ülkeler ile birlikte tartışılmış olan ilk önemli toplantıdır. Birleşmiş Milletler İnsan Çevre Konferansı olarak bilinen Stockholm konferansı çevre politikalarının uyumlaştırılması açısından çok önemli uluslararası gelişmedir.
Stockholm konferansının ana tartışma konusu nedir?
Çevre sorunları ve ekonomik büyüme hedeflerinin uyumlaştırılması konuş Stockholm konferansının en önemli gündem maddelerini oluşturmaktaydı. İnsanların yaşam kalitelerinin yükseltilmesi ekonomik ve sosyal kalkınmanın gerekliliği kabul edilirken, çevreyi dışlamayan bir kalkınma modeli kabul edilmiştir. Çevre sorunları için az gelişmiş ülkeler ile birlikte hareket edileceği ilan edilmiştir.
Birleşmiş Milletler İnsan Çevresi Deklarasyonu nedir?
Stockholm konferansı sonucunda, Birleşmiş Milletler İnsan ve Çevre Deklarasyonu veya Stockholm Deklarasyonu yayımlanmıştır. Bu deklarasyon çerçevesinde, teknolojik gelişmeler çevreye zarar vermekte, insanlığın refahı için çevrenin korunmasının önemi belirtilmiştir. Hükümetlerin görevi çevrenin korunması ve geliştirilmesi, bunun için gerekli katkıların verilmesidir.
Deklarasyonda başka ne gibi açıklamalar vardır?
Deklarasyonda, hükümetlerin belirlenen görevlerinin dışında, az ve gelişmiş ülkeleri ikiye ayırılmasına karar verilmiştir. Az gelişmiş ülkeler, ilgili ülkelerde yaşamlarının sürdürebilmeleri için kalkınma zorunluluğunun olmasıdır. Az gelişmiş ülkelerin önceliğinin kalkınma olmasıdır ama çevreyi ve doğal korumak gelişmiş ülkelerin görevleri arasında gösterilmiştir.
İlk evredeki AB Çevre Politikaları nedir?
Öncelikle kurucu altı ülkenin önceliği mal ve hizmetlerin, işgücü ve sermayenin serbest dolaşımını amaçlamıştır. Roma anlaşmasının 36. Maddesinde çevrenin korunması ticaret ile ilişkilendirilmiştir. Bu 36. Maddeye göre, kamu sağlığı, kamu güvenliği, kamu politikası, insanların, hayvanların ve bitkilerin sağlığı ve hayatı, sanatsal, tarihi ve arkeolojik değeri olan ulusal hazinelerin korunması söz konusu olduğunda, ithalatın ve ihracatın kısıtlanmasına izin verilmesi esasıdır.
İkinci evrede AB Çevre politikalarındaki kısıtlamalar nelerdir?
1957 ile 1972 yılları arasındaki dönemi kapsayan çevre ile ilgili düzenlemeler, iki farklı kısıtlama ile karşı karşıya gelmiştir. İlk kısıtlama, AB düzeyinde bir düzenleme yapmak için gerekli yasal mevzuatın oluşturulmuş olması esastır. İkinci önemli kısıtlama ise çevre konusunda başlatılacak girişimin mutlaka AB’nin ortak Pazar hedefleri ile paralel olması gerekmektedir.
Tehlikeli maddeler ile ilgili düzenlemeler nelerdir?
Roma anlaşmasının 100 maddesi gereğince kullanılmış petrolün yakılması veya yeniden üretilmesi için verilen sübvansiyonları önlemek amacıyla çeşitli düzenlemeler yapılmıştır. 1967 yılında, tehlikeli maddelerin sınıflandırılması, etkilendirilmesi ve paketlenmesi konusunda tek bir norma bağlayan düzenleme kabul edilmiştir.
Araçlar ile ilgili düzenlemeler nelerdir?
1970 yılında motorlu araçlarda kabul edilen gürültü ve egzoz seviyeleri ile ilgili 70/157 sayılı yönerge ile motorlu araç emisyonlarını sınırlayan, 70/220 sayılı yönergeyi kabul etmiştir.
Çevre konusunda uluslararası gelişmeler nelerdir?
AB çevre konusunda ikinci dönem politikalarında en öneli gelişme, 1987 yılında Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu tarafından Ortak Geleceğimiz isimli raporun yayımlanması olmuştur. Bu raporda, küresel ekonominin gelişmek zorunda olduğunu kabul etmekle beraber, büyümenin doğal sınırlarını aşmaması gerektiği belirtilmektedir. Kısaca Brundtland Raporu olarak belirtilen raporda, çevre ve ekonomik kalkınmayı uyumlaştıracak yeni bir kalkınma modelinin oluşturulması gerekliliği ortaya konmuştur.
Brundtland Raporu’nun en önemli yeni kalkınma modeli nedir?
Bu modelde, işaret edilen özellikle sürdürülebilir kalkınmadır. Sürdürülebilir kalkınma, özellikle çevreye karşıt ekonomik büyüme anlayışında çevre ile uyumlu ekonomik büyüme anlayışının benimsenmesi anlamını taşımaktadır. Bu kalkınma modeli AB çevre politikasının üçüncü döneminin şekillenmesinde etkili olmuştur.
Yeni kalkınma modeli neyi işaret etmektedir?
Yeni kalkınma modelinin işaret ettiği kalkınma, sürdürülebilir kalkınmadır. Sürdürülebilir kalkınma, çevreye karşıt ekonomik büyüme anlayışından çevre ile uyumlu ekonomik büyüme anlayışının benimsenmesidir.
AB Çevre politikaların ikinci dönem başlangıcı ne zamandır?
19-20 ekim tarihleri arasında Paris’teki zirve toplanasında, AB ye üye ülkelerin devlet ve hükümet başkanları gerçek bir AB çevre politikasının yaratılması konusunda karara varmışlardır.
AB birinci eylem planı kapsamında ne gibi bir aktif bir çevre politikası amaçlamıştır?
Birinci çevre eylem planı çerçevesinde, AB çevre politikalarının amaçları, ilkelerini, önceliklerini ve kapsadığı dönemde alacak önlemleri açıkça ortaya koymuştur. Bu eylem planı üç bölümden oluşmaktadır. İlki, Gürültü ve çevre kirlilğini önlemeye veya azaltmaya yönelik eylemler 2- Yaşam seviyesini iyileştirmeye yönelik eylemler 3- Uluslar arası kuruluşlara katılımdır.
AB çevre politikalarının temel ilkeleri hangileridir?
• Kirlilik ve gürültü yapıcılara kaynağında engel olunması, • Tüm eylemlerin çevre üzerdeki etkilerini erken aşamada dikkate alınması, • Doğanın veya doğal kaynakların kullanımında ekolojik dengeye zarar vermekten kaçınılması, • Ekolojik bilgi düzeyinin kirlilik ve gürültü yapıcılarla mücadele, çevrenin iyileştirilmesi ve korunmasına yönelik eylemlerin yapılması • Gürültü yapıcıların ortadan kaldırılması ve önlenmesinin maliyeti kirletenler tarafından ödenmesi, • Stockholm konferansında belirlenen temel ilkeler doğrultusunda bir devletin başka bir devletin çevresini bozan eylemlerden kaçınması, • Çevre politikalarının gelişmekte olan ülkelerinde çıkarlarının dikkate alınması, • Çevre politikaları kapsamında, araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin desteklenmesi, • AB’ye üye olmak isteyen ülkeler tarafından çevrenin korunması AB düzeyinde bir sorun olduğunun kabul edilmesi ve bu anlayışla gelecek nesillere karşı olan sorumlulukların üstlenilmesi • Eylem düzeyinin kirliliğin her türünde, korunacak çevrenin ve kirliliğin özelliğe uygun olarak belirlenmesi, • Üye ülkelerin çevre politikalarının ayrı ayrı planlanması, uygulanması ve aynı zamanda koordine edilmesiyle AB standartlarına uyumlu hale getirilmesi, • Üye ülkelerin ilgili uluslararası kuruluşlarla işbirliği yapmasıdır.
AB çevre politikasının ikinci eylem dönemi ile birinci eylem döneminden en önemli farkı nedir?
İkinci eylem planında birinci eylem planında ele alınmayan konular ele alınmıştır. Birinci eylem planından farklı olarak su ve hava kirliliğinin önlenmesine yönelik tedbirlerin yanında, gürültüye daha kapsamlı önlemlere yer verilmiştir.
AB çevre politikasının üçüncü eylem dönemi hangi eylem planlarını içermektedir?
Üçüncü eylem planında, kirliliğin kontrol altına alınması ve azaltılmasına destek olmak amacıyla çevreye verilecek zararların önlemeye yönelik politikalar desteklenmiştir.
AB çevre politikasının üçüncü eylem planındaki en önemli kazanımı nedir?
Bu programın en önemli kazanımı, AB çevre koruma sisteminin temel taşlarından biri olan Çevresel Etki Değerlendirmesi ile ilgili 85/337 sayılı yönergenin çıkarılmış olmasıdır.
Çevresel Etki Değerlendirmesi ile ilgili 85/337 sayılı yönergenin esas amacı nedir?
Çevresel Etki Değerlendirmesi ile ilgili 85/337 sayılı yönergenin içeriği, özel veya kamusal projelerin çevre üzerindeki olası olumsuz etkilerin değerlendirilmesidir.
Çevresel Etki Değerlendirmesi ile ilgili 85/337 sayılı yönergenin başka ne önemli karar almıştır?
Bu değerlendirme, AB çevre koruma sistemindeki eksik yönleri tamamlamış olması önem arz etmektedir.
Bu Rio konferansı deklarasyonunda daha ne gibi önemli gelişmeler olmuştur?
Rio konferansı sürdürülebilir kalkınma için ülkelerin haklarını ve sorumluluklarını Gündem 21’de kalkınmanın ekonomik, sosyal ve çevresel yönden nasıl sürdürülebilir olabilmesi belirlenmiştir.
Bin yıl zirvesi nedir ve ne olmuştur?
2000 yılında gerçekleştirilen ve bin yıl zirvesi olarak adlandırılan Birleşmiş Milletler Binyıl Zirvesinde, ekonomik kalkınma için evrensel bir çerçeve sunulmuştur.
Rio konferansının Stockholm konferansından en büyük farkı nedir?
Rio konferansı 1972 yılında gerçekleştirilen Stockholm konferansının devamı niteliğindedir ve Rio konferansında da sadece çevre değil aynı zamanda da, birlikte sürdürülebilir kalkınma konusu da ele alınmıştır. Ama iki konferans arasındaki en büyük fark, Stockholm konferansına sadece devlet ve hükümet yetkililerinin katılmış olmasının yanında, Rio konferansına devlet ve hükümet yetkililerinin yanı sıra iş ve bilim dünyasının sivil toplum örgütleri temsilciliklerine kadar çok sayıda katılımcı katılmıştır.
Gündem 21 nedir?
Gündem 21, 1992 Rio Konferansında benimsenen ilkelerin eylem planıdır. Gündem 21, uluslararası ve ulusal düzeydeki eşitsizliklere, giderek artan yoksulluğa, açlığa, hastalıklara ve eko-sistemdeki olumsuzluklara dikkati çekmektir.
Küresel ortaklık nedir?
Çevre ile ilgili sorunlara çözüm önerileri ise, temel gereksinimlerin karşılanması, yaşam standartlarının iyileştirilmesi, eko-sistemlerin daha iyi korunmasını, daha güvenli bir geleceğe sahip olabilmek için, küresel ortaklık kavramı getirilmiştir.
Gündem 21. ana hedefi nedir?
Dünyayı 21 yüzyıla hazırlamayı hedefleyen Gündem 21. ekonomik ve sosyal alanda yoksullukla mücadele ve tüketim alışkanlıklarının değiştirilmesinin yansıra, doğal kaynakların korunup işletilmesi konusunda öneriler ve önlemleri de içermektedir.
2002 Johannesburg Konferansının temel konusu nedir?
2002 yılında Johannesburg’da gerçekleştirilen Dünya Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesinde, AB çevre politikasının üçüncü döneminde çevre konusundaki önemli gelişmelerden birisidir. Bu anlaşmada kabul edilen uygulama planında çevrenin korunması ve sürdürülebilir kalkınma ile ilgili hedefleri ise, daha temiz üretim, ekoverimliliğe yönelik yatırımların arttırılması, hidro-enerji, fosil yakıt ve yenilebilir enerji teknolojileri ile ilgili arttırmak ve çeşitlendirilmesine destek verilmesi kararlaştırılmıştır.
AB Tek Avrupa Senedi nedir?
AB çevre politikalarının üçüncü dönemi 1987 yılında yürürlüğe giren Tek Avrupa Senedi ile başlamıştır. Tek Avrupa Senedi ile çevre konusundaki hükümler AB Anlaşmalarına eklenmiştir. AB çevre politikalarına ilişkin hükümler AB müktesebatına ile edilmiştir. Tek Avrupa Senedi Avrupa çevre politikalarını içermektedir.
Tek Avrupa Senedi ve AB çevre politikasının amaçları nelerdir?
Tek Avrupa Senedi ve AB çevre politikasının amaç ve ilkeleri VI. alt başlık kapsamında tanımlanmıştır. 130r maddesinin ilk paragrafında, • Çevre kalitesini korumak, sürdürmek ve yükseltme • Kişi sağlığının korunması için çalışmalar yapmak • Doğal kaynakların düzenli ve rasyonel biçimde kullanımı sağlamaktır.
Tek Avrupa Senedinin 130r maddesi 2. Paragrafı hangi başlıkları içermektedir?
• önceden önleme ilkesi, • kaynağında düzeltme ilkesi, • kirleten-öder ilkesi, • diğer politikalarla bütünleştir ifadesi yer almaktadır.
Tek Avrupa Senedi 130r maddesi 3. Paragrafı hangi başlıkları içermektedir?
3. Paragraf ise, AB’nin çevre politikasını belirlerken dikkate alması gereken unsurlar, • var olan verileri, • bölgenin çevre koşullarını, eylem ve eylemsizlik seçeneklerinin yaratacağı faydaları ve zararları, • AB’nin bir bütün olarak ekonomik ve sosyal kalkınmasını ve bölgenin dengeli kalkınması dikkate alınmalıdır.
Dördüncü çevre eylem planı nasıldır?
AB çevre politikasının üçüncü döneminde 1987- 1992 yıllarını kapsayan Dördüncü Çevre Eylem Programı uygulanmaya başlanmıştır. Bu dördüncü program çerçevesinde, Tek Avrupa Senedin ‘de belirlenen amaçların gerçekleştirilmesine yönelik bir program görünümündedir. Dördüncü Çevre Eylem Programı çevre korumanın, AB’nin ve üye ülkelerin ekonomi, sanayi, turizm, tüketicinin korunması, ekonomik kalkınma iş birliği, tarım gibi tüm ekonomi politikalarının temel bileşeni olarak kabul edilmektedir.
AB ortak tarım politikasını nasıl etkilemiştir?
Dördüncü Çevre Eyleme Programı ile çevre politikaları ile uyumlaştırılmaya çalışılmıştır. Bu konuda ortak bir tarım politikaları oluşturulmuştur. AB ortak tarım politikasından oluşmuştur ve tarım üretiminin arttırılması, kendi kendine yeterliliğinin sağlanması amaçlayan politika güdülmüştür. Bunun yanında aşırı tarımsal üretim de bir takım sorunları beraberinde getirmiştir. Artan gübre kullanımı ve artan zirai ilaç kullanımı çevreye zarar vermeye başlamıştır. Dördüncü Çevre Eylem Programı, ortak tarım politikası uygularken, çevresel kaygıların da göz önünde tutulması gerektiği dikkat çekilmiştir.
Maastricht anlaşması nedir?
1992 yılının Şubat ayında Maastricht anlaşması imzalanmıştır. Bu anlaşma AB’nin temel ilkelerinin belirlendiği bir anlaşmadır.
Maastricht anlaşmasının 2. Maddesini içeren konular hangileridir?
Bu maddede, AB’nin uyumlu ve dengeli kalkınmanın mümkün olacağı, çevreye saygılı, sürekli ve enflasyonist olmayan bir büyümenin, ekonomik performanslarının yüksek olmasının, istihdam seviyesinin de yüksek seviyede olması ve buna paralel olarak yaşam kalitesi ve sosyal sistemin güçlü olması ve bunların kalitesinin yükseltilmesinin gerektiği belirtilmiştir. Kısaca ekonomik ve sosyal bütünlük ile üye ülkeler arasında dayanışmanın iyileştirilmesi vurgulanmıştır.
Maastricht anlaşmasının XVI başlığında ne gibi önlemler vardır?
Bu başlık altındaki 130r maddesinin ilk paragrafına göre AB’nin çevre politikası amaçları, • çevre kalitesinin korunması ve iyileştirilmesi, • insan sağlığının korunması • doğal kaynakların dikkatli ve akılcı korunması, • bölgesel veya küresel çevre sorunlarıyla mücadele için uluslararası düzeyde önlemler alınmasıdır.
Maastricht anlaşması ile Tek Avrupa Senedi amaçlar arasındaki en önemli fark nedir?
Maastricht anlaşması ile yeniden tanımlanın AB çevre politikasının amaçları, Tek Avrupa Senedi ‘inde yer alan amaçlarlar karşılaştırıldığında, ilk üç amacın bir birine çok yakın olduğu, ama farklı olan amacın, Maastricht anlaşması ile eklenen çevre sorunları konusunda daha sonraki yıllarda benimseneceği aktif rolün temel kaynağı olabilir.
Maastricht anlaşmasının AB çevre politikasının ilkelerinde yapılan değişiklikler nelerdir?
Maastricht anlaşması, AB çevre politikasının ilkelerinde yapılan değişiklikler, ilgili anlaşmanın 130r maddesinin ikinci paragrafında yayınlanmıştır. Bu paragrafa göre, • ihtiyat ilkesi, • koruyucu eylem ilkesi, • kaynağımdaki düzeltme ilkesi, • kirleten-öder ilkesi diğer politikalarla birleşme ilesidir.
Beşinci Çevre Eylem Programı nedir?
AB Beşinci Çevre Eylem Programı, 1992 yılında Rio Konferansında belirlenen temel ilkeler ve gündem 21’e göre şekillendirilmiştir. Bu şekillendirme, Maastricht anlaşmasının ilkelerine göre ve AB çevre politikasının amaçlarına göre, bölgesi veya küresel çevre sorunlarıyla mücadele için uluslararası düzeyde önlemler alınması amacına uygun bir gelişmedir.
Beşinci Çevre Eylem Programındaki ilkeler nedir?
1993-2000 yıllarını kapsayan Beşinci Eylem Programında, çevre sürdürülebilir Kalkınma için yeni stratejiler başlığını taşıyan Beşinci Çevre Eylem Programında durulan ilke sürdürülebilir kalkınmadır. Diğer önemli ilke ise, ortak sorumluluk ilkesidir.
Ortak Sorumluluk İlkesine göre kimler ortak hareket etmeliler?
Bu ortak sorumluluk ilkesine göre, çevre konusunda, üye ülkelerin hükümetleri, federe devletler, bölgesel yönetimler, sivil toplum örgütleri de sorumluluk almalıdır.
Amsterdam Antlaşması ve Çevre Politikası nedir?
1999 yılında yürürlüğe giren Amsterdam anlaşmasına göre, AB çevre politikasına ilişkin yeni ve farklı bir hüküm bulunmamaktadır. Genelde bu hükümler Maastricht anlaşmasında yer anlaşmalar tekrar aynı şekilde yer almıştır. Bu şekilde yer alan anlaşmalar Nice Anlaşması, Altıncı Çevre Eylem Programıdır.
Çevre Konusunda AB çevre politikasının 5 öncelikli alan olarak, geleceği nasıl planlanmaktadır?
2012 yılı itibariyle, en son çevre konusundaki gelişme Rio+20 olarak adlandırılan Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Konferansıdır. Bu konferans sonucunda, gelecekte beş öncelikli alan şunlardır. 1. Herkes için sürdürülebilir enerji, 2. Su etkinliği, herkes için temiz su, 3. Toprağın ve ekosistemin bozulmasının önüne geçilmesi, 4. Okyanus kaynaklarının korunması ve bunun sürdürülebilmesi, 5. Daha etkin ve sıfır israflı ekonomiye geçilmesidir. Bunlar AB’nin çevre politikası ile ilgili beş öncelikli politikalardır.
Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu (AKÇT) hangi yılda ve hangi ülkelerin girişimiyle kurulmuştur?
II. Dünya Savaşı sonrasında Batı Avrupa’nın yeniden yapılanma sürecinde Fransa ve Almanya’nın girişimiyle 1952 yılında hayata geçen Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu (AKÇT), Avrupa ekonomik bütünleşme sürecinin ilk adımıdır.
1957 yılında Avrupa Ekonomik Topluluğu(AET)nu kuran antlaşma hangisidir?
1957 yılında Avrupa Ekonomik Topluluğu(AET)nu kuran Roma Antlaşması imzalanmıştır. 1 Ocak 1958 tarihinde yürürlüğe
girmiştir.
Ortak pazar hedefi için bir gereklilik olan gümrük birliğini AB tarafından kaç yılında kurulmuştur?
AB, ekonomik bütünleşme sürecinde hızla ilerlemiştir. AB öncelikle 1968 yılında ortak pazar hedefi için bir gereklilik olan gümrük birliğini oluşturmuştur.
Avrupa Birliği'nin geçirdiği beş genişleme süreci içerisinde yer alan ikinci ve üçüncü genişleme süreci hangi isimle adlandırılmaktadır?
AB ekonomik bütünleşme sürecinde toplam beş genişleme süreciyle üye ülke sayısını da altıdan yirmi yediye
yükseltmiştir. İkinci ve üçüncü genişleme süreçleri Akdeniz genişlemeleri olarak adlandırılmaktadır.
AB’nin tarihî genişleme süreci olarak nitelendirilen beşinci genişleme süreci hangi yıllar arasında devam etmiştir?
AB’nin tarihî genişleme süreci olarak nitelendirilen beşinci genişleme süreci 1997 yılında başlamış, 2007 yılında sona ermiştir.
Para birliği nedir? Açıklayınız.
Para birliği; döviz kuru birliğinin ve sermaye piyasası bütünleşmesinin sağlandığı, ortak merkez bankasının oluşturulduğu, ortak para biriminin kullanıldığı bir ekonomik bütünleşme türüdür.
Türkiye ile AB arasında tam üyelik müzakereleri ne zaman başlamıştır?
Türkiye ile AB arasında tam üyelik müzakereleri 3 Ekim 2005 tarihinde başlamış ve hâlen sürdürülmektedir.
Gümrük birliği nedir? Kısaca açıklayınız.
Gümrük birliği; bir ekonomik bütünleşme türüdür. Gümrük birliğine üye olan ülkeler dış ticarette birbirlerine uyguladıkları
tarife ve benzeri tüm ticaret engellerini kaldırırlar; gümrük birliği dışındaki ülkelere de ortak gümrük tarifesi uygularlar ve tek bir dış ticaret politikası yürütürler.
AB düzeyinde bir çevre politikasının oluşturulmasında isteksiz davranılmasının en temel nedeni nedir?
AB’de uzun yıllar ekonominin yeniden yapılandırılması ve ekonomik kalkınma ile çevrenin korunması birbirine rakip iki amaç olarak kabul edilmiştir. AB düzeyinde bir çevre politikasının oluşturulmasında isteksiz davranılmasının belki
de en temel nedeni budur.
Avrupa Birliği çevre politikasının gelişim süreçlerini kısaca açıklayınız.
AB çevre politikasının gelişimi üç döneme ayrılarak incelenebilir. Bu dönemlerden ilki, Roma Antlaşması’nın yürürlüğe girdiği 1957 yılından 1972 yılında gerçekleştirilen Stockholm Konferansı’na kadar olan dönemdir. İkinci dönem,
1973 yılında AB Birinci Çevre Eylem Programı’nın kabul edilmesiyle başlayan ve 1987 yılında Tek Avrupa Senedi’nin yürürlüğe girmesiyle sona eren dönemdir. Üçüncü dönem ise Tek Avrupa Senedi’nden günümüze kadar olan dönemdir.
Stockholm Konferansı’nda çevre sorunlarını dikkate alarak büyümenin ancak hangi koşulun sağlanması ile mümkün olabileceği açıkça ilan edilmiştir?
Stockholm Konferansı’nda çevre sorunlarını dikkate alarak büyümenin ancak çevre sorunlarına karşı az gelişmiş ve gelişmiş ülkelerin birlikte hareket etmeleri ile mümkün olabileceği açıkça ilan edilmiştir.
1987 yılında yayımlanan Ortak Geleceğimiz isimli rapor hangi kurum tarafınca hazırlanmıştır?
AB çevre politikasının ikinci döneminde çevre konusunda yaşanan en önemli uluslararası gelişme, 1987 yılında Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu tarafından Ortak Geleceğimiz isimli raporun yayımlanması olmuştur.
Sürdürülebilir kalkınma nedir? Kısaca açıklayınız.
Sürdürülebilir kalkınma; insan ile doğa arasında denge kurarak doğal kaynakları tüketmeden gelecek nesillerin ihtiyaçlarının karşılanmasına ve kalkınmasına imkân verecek şekilde, bugünün ve geleceğin yaşamını ve kalkınmasını programlamaktır. Sürdürülebilir kalkınma, çevreye-karşıt ekonomik büyüme anlayışından çevre ile uyumlu ekonomik büyüme anlayışının benimsenmesi anlamını taşımaktadır.
Birinci Çevre Eylem Programı’na göre AB çevre politikasının amacı nedir?
Birinci Çevre Eylem Programı’na göre AB çevre politikasının amacı, gürültü ile kirliliği önleyici ve azaltıcı önlemler alarak AB halklarının yaşam koşullarını ve çevresini iyileştirmek ve yaşam standardının yükseltilmesini sağlamaktır.
2009 yılında yürürlüğe giren Lizbon Antlaşmasında yer alan ve çevre politikasının amaçlarını ve ilkelerini değiştiren hüküm nedir? Kısaca tartışınız.
2009 yılında yürürlüğe giren Lizbon Antlaşması, çevre politikasının amaçlarını ve ilkelerini değiştiren yeni bir hüküm içermemektedir. Antlaşma’nın AB çevre politikasına getirdiği yenilik, iklim değişikliği konusuna yaptığı vurgudur. Lizbon
Antlaşması, AB’nin uluslararası çevre politikalarının şekillenmesi sürecinde, iklim değişikliği konusunda aktif rol üstleneceğini belirten bir hüküm içermektedir.
2012 yılında gerçekleşen Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Konferansı sonunda AB'nin gelecek için belirlediği beş öncelikli alan hangileridir? Sıralayınız.
2012 yılı itibariyle çevre konusundaki en son uluslararası gelişme, 2012 yılının Haziran ayında Rio de Janeiro’da gerçekleştirilen ve Rio+20 olarak adlandırılan Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Konferansı gerçekleştirilmiştir. AB, ilgili konferans sonunda gelecek için beş öncelikli alan belirlediğini açıklamıştır.
Bu alanlar;
• Herkes için sürdürülebilir enerji,
• Su etkinliği ve herkes için temiz su,
• Toprağın ve ekosistemlerdeki bozulmanın önüne geçilmesi,
• Okyanus kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir kullanılması,
• Daha kaynak-etkin ve sıfır israflı ekonomiye geçilmesidir.
AB ekonomik bütünleşme sürecininin ikinci ve üçüncü aşamalarında birliğe dahil olan ülkeler hangileridir?
AB ekonomik bütünleşme sürecinde toplam beş genişleme süreciyle üye ülke sayısını da altıdan yirmi yediye
yükseltmiştir. İkinci genişleme sürecinde Yunanistan, üçüncü genişleme sürecinde ise İspanya ve Portekiz yer almıştır.
Serbest mal nedir? Kısaca açıklayıp, birkaç örnek veriniz.
Serbest mal; kıt olmayan, bir başka ifadeyle ihtiyaç duyulan miktardan fazla olan mallara denir. Mübadeleye konu olmayan serbest malların fiyatları da yoktur. Hava ve güneş ışığı serbest mallara örnek olarak verilebilir.
Stockholm Konferansı sonunda yayımlanan, Birleşmiş Milletler İnsan Çevresi Deklarasyonu'na göre az gelişmiş ülkelerin önceliği nedir?
Stockholm Konferansı sonunda yayımlanan, Birleşmiş Milletler İnsan Çevresi Deklarasyonu'na göre ülkeler, az gelişmiş ve gelişmiş ülkeler olarak ikiye ayırmıştır. Az gelişmiş ülkeler, ilgili ülkelerde yaşayanların yaşamlarını sürdürebilmeleri için kalkınmak zorundadır. Kısacası az gelişmiş ülkelerin önceliği, ekonomik kalkınmadır. Bu gerçekten hareketle görev, gelişmiş ülkelere düşmektedir.
Birinci Çevre Eylem Programı'nın bölümleri nelerdir? Sıralayınız.
Birinci Çevre Eylem Programı üç bölümden oluşmuştur. Bu bölümler;
• Gürültü ve kirliliği önlemeye ve azaltmaya yönelik eylemler,
• Yaşam seviyesini iyileştirmeye yönelik eylemler,
• Uluslararası kuruluşlara katılımdır.