İktisada Giriş 2 Dersi 7. Ünite Sorularla Öğrenelim
Dış Ticaret, Ödemeler Dengesi Ve Döviz Kuru
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Toplam talep-toplam arz modelini, mikroekonomideki arz ve talep modellerinden ayıran temel özelliği nedir?
Arz ve talep modeli bir malın fiyatı ile arz ve talep edilen miktarı arasındaki ilişkiyi göstermektedir. Bu ilişkiyi gösteren modeller bireysel arz ve talep modelleri olabileceği gibi, piyasa arzı veya talebi de olabilir. Ancak toplam talep-toplam arz modelinde temel değişkenler artık bir ülke için fiyatlar genel düzeyi ve reel milli gelir seviyesi olmuştur. Bu model söz konusu iki değişkene bağlı olarak makroekonomik dengeyi veya dengesizlikleri açıklar.
Toplam talep nedir?
Toplam talep belirli bir zaman dönemi boyunca ekonomideki tüm nihai mal ve hizmetler için yapılan harcamaların toplamıdır.
Dışa açık bir ekonomi için toplam talebi oluşturan harcama bileşenleri nelerdir?
Açık bir ekonomide toplam harcamalar (talep) şu şekilde formüle edilir: AD C + I + G + (X – M) AD C + I + G + NX Formüllerde; • C, Özel kesim tüketim harcamaları, • I, Özel kesim yatırım harcamaları, • G, Kamu harcamaları, • X, İhracat, • M, İthalat ve • NX, Net ihracatı ifade etmektedir. Açık bir ekonomide toplam talebi oluşturan harcama bileşenleri tüketim harcamaları, yatırım harcamaları, kamu harcamaları ve net ihracattan oluşur.
Net ihracat nedir? Neyi temsil eder?
Net ihracat, ihracat harcamaları ve ithalat harcamaları arasındaki farktır. Net ihracat kısaca bir ülkenin dış ticaret dengesini ifade eder.
Toplam talep eğrisinin negatif eğimli olmasının nedenleri nelerdir?
Toplam talep eğrisinin negatif eğimli olmasının üç farklı nedeni vardır. Bunlar; • Servet, • Faiz oranı ve • Döviz kuru etkileridir.
Servet etkisi nedir?
Fiyatlar genel düzeyinde meydana gelen bir azalma, tüketicilerin reel gelirini arttırarak daha zengin hissetmelerine yol açar. Bu da tüketicileri daha fazla mal ve hizmet tüketimine yönlendirir. Tüketim harcamalarının artması mal ve hizmetlere olan talebin artması anlamına gelir. Bu nedenle servet etkisi toplam talep eğrisinin negatif eğimli olmasını açıklar.
Faiz oranı etkisi nedir?
Faiz oranı etkisi fiyatlar genel düzeyi ile yatırımlar arasındaki ilişkidir. Fiyat seviyesinin düşük olması daha düşük faiz oranı demektir. Daha düşük faiz oranı daha fazla yatırım harcaması anlamına gelir. Yatırım harcamalarındaki artış toplam talebin armasına neden olur. Bu nedenle faiz oranı etkisi toplam talep eğrisinin negatif eğimli olmasının diğer bir nedenidir.
Döviz kuru etkisi nedir?
Döviz kuru etkisi fiyatlar genel düzeyi ile net ihracat arasındaki ilişkidir. Bir ülkede fiyatlar genel düzeyindeki düşüş faizlerinde düşmesi anlamına gelmekteydi. Yurtiçi faiz oranlarının düşmesi ulusal paranın değer kaybetmesine neden olur. Ulusal paranın değer kaybetmesi yurt içinde üretilen malların görece ucuzlamasına neden olur. Bu durumda ilgili ülkenin ihracatını artırır, ithalatını ise azaltır. Net ihracatı artar. Hatırlanacağı gibi net ihracat dışa açık bir ekonomide toplam harcama bileşenlerinden biridir. Bu durumda net ihracatın artması toplam talebi artırır. Döviz kuru etkisi toplam talep eğrisinin negatif eğimli olmasının bir diğer nedenidir.
Enflasyon nedir?
Enflasyon fiyatlar genel düzeyindeki sürekli artışlar şeklinde tanımlanır.
Deflasyon nedir?
Deflasyon fiyatlar genel düzeyindeki sürekli azalışlar şeklinde tanımlanır.
Büyüme nedir?
Büyüme milli gelirdeki artışlar şeklinde tanımlanır.
Daralma nedir?
Daralma milli gelirdeki azalışlar şeklinde tanımlanır.
Büyüme ve işsizlik arasında nasıl bir ilişki vardır?
Ekonomilerin daralma dönemlerinde toplam talepteki azalmaya bağlı olarak reel çıktı miktarı azalır. Bu da daha az işgücüne ihtiyaç duyulması anlamına gelir. Ekonomilerin büyüme dönemlerinde ise daha fazla mal ve hizmet talep edilir ve reel çıktı miktarı artar. Bu durumda daha fazla işgücüne ihtiyaç duyulur ve işsizlik azalır. Dolayısıyla kısaca büyüme ile işsizlik arasında negatif bir ilişkinin varlığından söz edebiliriz.
Toplam talep eğrisi hangi koşullarda kayar?
Toplam talebin temel belirleyicileri dört tanedir. Bunlar; • Tüketim harcamaları, • Yatırım harcamaları, • Kamu harcamaları ve • Net ihracattır. Bu harcama bileşenlerini etkileyebilecek her faktör toplam talep eğrisinin kaymasına neden olur.
Toplam harcama bileşenlerinde değişikliğe neden olabilecek faktörler nelerdir?
Toplam harcama bileşenlerini etkileyen ve toplam harcama eğrisinde kaymalara neden olan faktörler temel olarak üç başlık altında incelenir. Bunlar; • Beklentiler, • Yabancıların milli gelir ve fiyat düzeyleri ile • Hükümetin izleyeceği politikalardır.
Beklentilerin toplam talep eğrisine etkisi nasıl açıklanabilir?
Gelecekteki gelirle ilgili olumlu beklentiler yani gelecekteki gelirde artış beklentisi bugünkü tüketim harcamalarını artırır. Toplam harcama bileşimlerinden biri olan tüketim harcamalarındaki artış toplam talebin artmasına ve AD eğrisinin sağa kaymasına neden olur. Gelecekteki gelirde azalış beklentisi durumunda ise bu mekanizma tersine işleyecektir. Bu durumda tüketim harcamaları azalacak, toplam talep azalacak ve AD eğrisi sola kayacaktır.
Yabancıların gelirlerindeki değişimin toplam talep eğrisine etkisi nasıl açıklanabilir?
Hatırlanacağı gibi ihracat yabancı ülkelerin gelirlerinin bir fonksiyonudur. Bu nedenle yabancıların gelirlerindeki bir artış ihracatı arttıracak ve net ihracat artacaktır. Bu durumda toplam talebin bileşenlerinden olan net ihracattaki artış toplam talebi arttıracak ve AD eğrisi sağa kayacaktır.
Kamu harcamalarındaki değişimin toplam talep eğrisine etkisi nasıl açıklanabilir?
Kamu harcamaları toplam harcamaların (talebin) bileşenlerinden biridir. Dolayısıyla kamu harcamalarında meydana gelen bir değişim AD eğrisini kaydıracaktır. Örneğin kamu harcamalarında bir artış yaşanması durumunda toplam harcamalar artacağı için toplam talep eğrisi sağa kayacaktır. Bu aynı fiyat düzeyinde daha yüksek reel milli gelir anlamına gelmektedir.
Vergilerdeki bir değişimin toplam talep eğrisine etkisi nasıl açıklanabilir?
Hatırlanacağı gibi tüketim harcanabilir gelirin bir fonksiyonudur. Vergiler ise harcanabilir geliri etkilemektedir. Dolayısıyla vergiler dolaylı olarak tüketim harcamalarını etkilemektedir. Örneğin vergilerdeki bir artış bireylerin harcanabilir gelirlerini azaltacağı için toplam tüketim harcamaları da düşecektir. Bu durumda toplam talep eğrisi sola kayacaktır. Öte yandan vergi oranlarındaki bir azalma durumunda bu mekanizma tersine işleyecektir ve toplam talep artacaktır. Bu da toplam talep eğrisinin sola kaymasına neden olacaktır.
Transfer harcamalarının toplam talep eğrisine etkisi nasıl açıklanabilir?
Transfer harcamaları devletin bireylere karşılıksız yaptığı ödemelerdir. Burada ilk akla gelen örnek devletin emeklilere ödediği maaşlardır. Bu ödemeler bireylerin gelirlerini arttıracağı için toplam talep artacak, AD eğrisi sağa kayacaktır.
Faiz oranlarındaki bir değişmenin toplam talep eğrisine etkisi nasıl açıklanabilir?
Faiz oranlarındaki bir değişim toplam talebi yatırımlar kanalıyla etkilemektedir. Örneğin faiz oranlarında bir düşüş yaşandığını varsayalım. Bu durum yatırım yapmak için borçlanma ihtiyacı duyanların daha düşük maliyetlerle borçlanması anlamına gelir. Bu da yatırımları arttırır. Dolayısıyla faiz oranlarındaki bir azalma yatırım harcamalarını arttırarak toplam talep eğrisinin sağa kaymasına neden olur. Faiz oranlarında meydana gelen bir artış durumunda ise bu mekanizma tersine işleyecek ve toplam talep azalacaktır. Bu durumda da AD eğrisi sola kayacaktır.
Genişletici para politikasının faiz oranları üzerindeki etkisi nasıl açıklanabilir?
Merkez Bankası’nın genişletici bir para politikası uygulamasına gitmesi piyasadaki para miktarını arttıracaktır. Ekonomideki para miktarının artması ise faiz oranlarını düşürecektir.
Tüketim harcamalarının değişmesine yol açan faktörler nelerdir?
Tüketim harcamalarının değişmesine yol açan faktörler şöyle sıralanabilir: • Servet, • Gelecekteki gelir ve fiyatlara yönelik beklentiler, • Faiz oranları, • Gelir vergisi.
Yatırım harcamalarının değişmesine yol açan faktörler nelerdir?
Yatırım harcamalarının değişmesine yol açan faktörler şöyle sıralanabilir: • Faiz oranları, • Gelecekteki satışlara yönelik beklentiler, • Kurumlar vergisi.
Net ihracatın değişmesine yol açan faktörler nelerdir?
Net ihracatın değişmesine yol açan faktörler şöyle sıralanabilir: • Yabancıların reel milli gelirleri, • Döviz kuru.
Toplam arz eğrisi nedir?
Toplam arz eğrisi (AS) her fiyat seviyesinden firmaların üretip satmak istedikleri mal ve hizmetlerin toplam miktarı şeklinde tanımlanmaktadır.
Kısa ve uzun dönem toplam arz eğrileri grafiksel gösterimi arasındaki fark nedir? Nedenleri nelerdir?
AS eğrisi kısa dönemde pozitif eğime sahiptir. Çünkü kısa dönemde eksik istihdamdan dolayı reel milli gelirin potansiyel düzeyden sapma gösterebileceği varsayılır. Uzun dönemde ise AS eğrisinin dikey olduğu kabul edilir. Bunun nedeni ise uzun dönemde ekonominin tam istihdamda olduğu varsayımıdır. Kısa dönem toplam arz eğrisi SRAS, uzun dönem toplam arz eğrisi ise LRAS şeklinde gösterilir.
Toplam arzın belirleyicileri nelerdir?
Toplam arzı belirleyen faktörler üç başlık altında sıralanmaktadır. Bunlar; • Kaynak fiyatları, • Teknoloji ve • Beklentilerdir.
Üretim girdilerinin fiyatlarındaki bir değişme toplam arzı nasıl etkilemektedir?
Firmalar üretimlerini gerçekleştirebilmek için çeşitli üretim girdilerinden yararlanırlar. Söz konusu girdilerin fiyatlarında meydana gelen bir artış üretimin daha maliyetli yapılmasına neden olur. Artan maliyetler ise toplam arzı azaltır. Öte yandan girdi fiyatlarında meydana gelen azalma üretim maliyetlerini de azaltarak toplam arzı arttıracaktır.
Teknolojik ilerlemenin toplam arza etkisi nasıl açıklanabilir?
Teknoloji toplam talep toplam arz modelinde dışsal olarak kabul edilir. Teknolojik ilerlemenin toplam arza etkisi ise verimlilik artışı ile sağlanır. Çünkü teknolojik ilerleme aynı miktar girdi kullanarak daha fazla çıktı üretme imkanı sağlar. Dolayısıyla teknolojik ilerleme toplam arzı arttıran bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır.
Çıktı fiyatlarının gelecekte artacağı beklentisinin toplam arz üzerindeki etkisi nasıl açıklanabilir?
Bir ekonomide fiyatların gelecekte artacağı beklentisi bir yandan firmaların ürünlerini gelecekte arz etmek istemelerinden dolayı bugünkü arzlarını kısmalarına diğer yandan ise ücretlerin ve diğer girdi fiyatlarının artmasına neden olur. Bu durumda da üretim düşer ve toplam arz azalır.
Kısa dönemde fiyatlar genel düzeyi ve toplam arz arasındaki ilişki nasıl açıklanabilir?
Kısa dönemde fiyatlar genel düzeyi arttıkça firmalar daha fazla mal ve hizmet arz ederler. Dolayısıyla kısa dönemde fiyatlar genel düzeyi ile arz edilmek istenen toplam üretim miktarı arasında pozitif yönlü bir ilişki vardır.
Anlık toplam arz eğrisi nedir?
Burada anlık ifadesi ile piyasada fiyatların olan bitene yanıt veremeyeceği kadar kısa dönem kastedilmektedir. Bu kısa dönemde çıktı fiyatları ile birlikte üretim faktörlerinin fiyatları da sabit kabul edilir. Bu şekilde elde edilen çok kısa dönemdeki toplam arz eğrisine anlık toplam arz eğrisi denir. Burada fiyatlar sabit kabul edildiğinden veri fiyatta firmaların piyasada istedikleri kadar mal arz etmeye hazır oldukları varsayılır. Bu nedenle anlık toplam arz eğrisi yatay eksene paralel şekilde çizilir.
Kısa dönem toplam arz eğrisinin pozitif eğimli olmasını açıklayan teoriler nelerdir?
İlgili teoriler şöyle sıralanabilir: • Yanlış algılamalar teorisi, • Yapışkan ücret teorisi, • Yapışkan fiyat teorisi.
Yanlış algılamalar teorisi nasıl açıklanabilir?
Fiyatlar genel düzeyinde meydana gelen değişimler arz edenleri geçici olarak yanıltabilir. Burada arz edenler fiyat değişimlerinin işlem yaptıkları piyasada veya tüm piyasalardaki etkilerini tam olarak algılayamayabilirler. Örneğin fiyatlar genel düzeyindeki bir artışı firmalar kendi mallarına olan bir talep artışı şeklinde yorumlayarak arzlarını arttırmalarına neden olabilir. Yanlış algılamalar teorisi kısa dönem toplam arz eğrisinin pozitif eğimli olmasını açıklar.
Yapışkan ücret teorisi nasıl açıklanabilir?
Teori firmaların ve işçilerin fiyatlar oluşmadan önce ücretler üzerinde belirli sözleşmelerle anlaştıkları üzerine kurulmuştur. Diğer bir ifadeyle burada ücretlerin sabitliği söz konusudur. Sabit ücretler söz konusu iken artan fiyatlar firmaların karlılığını arttırır. Firmalar ise bu durumda daha fazla mal ve hizmet arz ederler. Yapışkan ücret teorisi kısa dönem toplam arz eğrisinin pozitif eğimli olmasını açıklar.
Fiyat yapışkanlığının nedenleri nelerdir?
Fiyat yapışkanlığının nedenleri şöyle sıralanabilir: • Menü maliyetleri, • Firmalar ve müşteriler arasında yapılan uzun dönemli anlaşmalar, • Firmaların fiyatlarda sık sık değişikliğe giderek müşteri kaybetmek istememeleri.
Yapışkan fiyat teorisi nasıl açıklanabilir?
Yapışkan fiyat teorisi ürün fiyatlarının piyasada olup bitene anında cevap verememesi varsayımına dayanır. Diğer bir ifadeyle burada ürün fiyatlarının yapışkanlığı söz konusudur. Yapışkan fiyat teorisi kısa dönem toplam arz eğrisinin pozitif eğimli olmasını açıklar.
Kısa dönem toplam arz eğrisini kaydıran faktörler nelerdir?
Kısa dönem toplam arz eğrisini kaydıran faktörler temel olarak dört başlık altında incelenir: • Ücret oranları, • Emek dışındaki diğer girdilerin fiyatlarındaki değişiklikler, • Verimlilikteki volatilite, • Arz şokları.
Ücretlerdeki bir değişimin kısa dönem toplam arz eğrisine etkisi nasıl açıklanabilir?
Ücretlerdeki bir değişim kısa dönem toplam arz eğrisinin konumunu değiştirecektir. Örneğin ücretlerde bir artış yaşandığını varsayalım. Ücretler firmalar için önemli bir üretim maliyetidir. Ücretlerdeki artış üretim maliyetlerinin artışı anlamına gelmektedir. Maliyet artışı ise toplam arzın düşmesine neden olur, kısa dönem toplam arz eğrisi (SRAS) sola kayar. Öte yandan ücretlerde meydana gelen bir azalma durumunda maliyetler azalacağı için toplam arz artar ve kısa dönem toplam arz eğrisi sağa kayar.
Emek dışındaki diğer girdilerin fiyatlarında meydana gelen değişikliklerin kısa dönem toplam arz eğrisine etkisi nasıl açıklanabilir?
Kısa dönemde tek değişken girdinin emek olduğu kabul edilse de diğer girdilerin fiyatlarında meydana gelen değişiklikler kısa dönem toplam arz eğrisini konumunu değiştirecektir. Bu duruma örnek olarak petrol fiyatları verilebilir. Petrol fiyatlarında meydana gelen bir artış maliyetleri artıracağı için toplam arzı azaltacaktır. Bu durumda SRAS sola kayacaktır. Kısaca emek girdisi dışındaki diğer girdilerin fiyatlarındaki artış SRAS’yi sola, azalış ise sağa kaydırır diyebiliriz.
Verimlilik artışının kısa dönem arz eğrisine etkisi nasıl açıklanabilir?
Verimlilik artışı aynı miktar üretim girdisi ile daha fazla çıktı elde edilmesini sağlar. Dolayısıyla verimlilik artışları toplam arzı arttırarak kısa dönem toplam arz eğrisini sağa kaydıracaktır.
Arz şoklarının kısa dönem toplam arz eğrisi üzerindeki etkisi nasıl açıklanabilir?
Arz şokları olumlu veya olumsuz şoklar şeklinde gerçekleşebilir. Burada olumlu arz şokları toplam arzı arttırarak SRAS’nin sağa kaymasını sağlarken, olumsuz arz şokları durumunda toplam arz azalır ve SRAS sola kayar. Örneğin beklenmeyen bir iklim değişikliği olumsuz etkiler doğuran arz şokları arasında gösterilebilir. Böyle bir durumda toplam arz azalacaktır.
Potansiyel gayri safi yurtiçi hasıla nedir?
Potansiyel GSYH kaynakların tam ve etkin kullanıldığında üretilen mal ve hizmet miktarı şeklinde tanımlanmaktadır. Diğer bir ifadeyle potansiyel GSYH tam istihdam düzeyindeki reel GSYH’dir.
Uzun dönem toplam arz eğrisinin (LRAS) neden dikey olduğu nasıl açıklanabilir?
Uzun dönemde mal ve hizmet üretimi emek, sermaye, doğal kaynaklar ve teknolojini bir fonksiyonudur. Fiyatlar genel düzeyi uzun dönemde bu faktörleri etkileyemez. Uzun dönemde ücretler ve diğer tüm girdi fiyatları fiyatlardaki değişimle örtüşürler. Dolayısıyla fiyatlardaki değişim firmaların kar potansiyelini etkilemez. Hatırlanacağı gibi toplam arz eğrisi fiyatlar genel düzeyi ile reel GSYH arasındaki ilişkiyi arz yönüyle incelemekteydi. Eğer uzun dönemde fiyatlar genel düzeyi firmanın kar potansiyelini etkilemiyorsa firmaların üretim miktarlarını değiştirmeleri için de bir neden yoktur. Bu nedenle uzun dönem toplam arz eğrisi potansiyel çıktı düzeyinde dikey olarak gösterilir.
LRAS’nin sağa kayması ne anlama gelir? Hangi faktörler LRAS’yi sağa kaydırır?
Uzun dönem toplam arz eğrisinin (LRAS) sağa kayması ülkenin büyümesi ve ülke makroekonomisinin potansiyel üretiminin artması anlamına gelir. Üretim faktörlerindeki artışlar ve teknolojik ilerlemeler uzun dönem toplam arz eğrisini sağa kaydıran temel faktörlerdir.
Deflasyonist açık kavramı nasıl açıklanabilir?
Kısa dönemli makroekonomik çıktı miktarı fiili milli gelir düzeyini göstermektedir. Uzun dönem toplam arz eğrisi ise ekonomideki potansiyel çıktı miktarını temsil eder. Eğer bir ekonomide fiili üretim potansiyel üretimin altında ise diğer bir ifadeyle kısa dönemli makroekonomik denge uzun dönem tam istihdam dengesinin altında yer alıyorsa bu ekonomide deflasyonist açık söz konusudur diyebiliriz. Deflasyonist açık durumunda ekonomide üretim faktörleri tam etkin kullanılmamaktadır ve halen kullanılmayan kapasite söz konusudur. Özellikle emek faktörü tam olarak istihdam edilememesi ekonomide doğal işsizliğin yanı sıra konjonktürel işsizliğin de var olduğunu gösterir.
Enflasyonist açık kavramı nasıl açıklanabilir?
Ekonomilerde bazı dönemlerde kısa dönem dengesini gösteren fiili çıktı miktarı uzun dönem dengesini gösteren potansiyel çıktı miktarının üzerinde yer alabilir. Bu duruma enflasyonist açık adı verilir. Enflasyonist açık ülkede toplam talebin aşırı olduğunu ve bu talebi karşılamak için üretim faktörlerinin aşırı kullanıldığını gösterir. Burada özellikle emek faktörünün aşırı kullanımı sonucunda ekonomide konjonktürel işsizlik yaşanmayacağı gibi doğal işsizlik oranı da gerilemektedir. Ancak bu durumda da kaynaklara olan talep ciddi anlamda artar ve kaynak fiyatları yükselir. Kaynak fiyatlarındaki yükselme maliyetlere yansıyarak çıktı fiyatlarını yukarı yönlü baskılar ve enflasyon oluşur.
Talep yönlü daralmanın sonuçları nasıl açıklanabilir?
Talep yönlü daralma ekonomide bir nedenle toplam talepte meydana gelen azalmalar sonucu yaşanır. Ekonomi toplam arz-toplam talep dengesindeyken toplam talepte yaşanan azalma AD eğrisini sola kaydırır. Yeni denge başlangıçta daha düşük bir fiyat ve gelir düzeyinde gerçekleşir. Bu durumda işsizlik artar. İşgücü arzı artar ve ücretler düşer. Ücretler düşünce maliyetler azalır ve toplam arz artar, AS eğrisi sağa kayar. Ekonomi tekrar uzun dönem dengesindeki reel milli gelir seviyesine yükselir ancak fiyatlar tekrar azalır. Sonuç olarak ekonomi daha düşük bir fiyat düzeyinde başlangıçtaki milli gelir seviyesine ulaşır.
Stagflasyon nedir?
Stagflasyon hem enflasyonun hem de ekonomik daralmanın birlikte yaşandığı ekonomik durum şeklinde tanımlanmaktadır.
Bir ekonominin kendi kendini düzeltmesini sağlayan faktörler nelerdir?
İlgili faktörler şöyle sıralanabilir: • Tüketim talebinin yarattığı olumlu hava, • Reel faiz oranlarında durgunluk ve büyüme dönemlerinde yaşanan değişimler, • Üretim faktörlerinin reel fiyatlarında durgunluk ve büyüme dönemlerinde yaşanan değişimler.
Toplam talep kavramı nasıl tanımlanır?
Bir zaman dönemi boyunca ekonomideki tüm harcamaların toplamıdır.
Toplam talebi oluşturan harcama bileşenleri nelerdir?
Toplam talebi oluşturan harcama bileşenleri tüketim, yatırım, kamu ve net ihracat harcamalarıdır.
Açık bir ekonomideki toplam talep formülü nedir?
AD=C+I+G+NX
ya da,
AD=C+I+G+X-M
C: Özel Kesim Tüketim Harcamaları
I: Özel Kesim Yatırım Harcamaları
G: Kamu (Devlet) Harcamaları
NX=X-M: İhracat harcamaları ve ithalat harcamaları arasındaki farktır. Çok basit anlamda bir ülkenin dış ticaret dengesini ifade eder.
Toplam talep eğrisi neyi ifade eder?
Toplam talep eğrisi, her fiyat seviyesinden hanehalkları, firmalar ve hükûmetin satın almak istediği mal ve hizmetlerin miktarlarını gösterir.
Toplam talep eğrisinin negatif eğimli olması ne anlama gelir?
Negatif eğimli toplam talep (AD) eğrisi satın alınan toplam reel çıktı miktarı ile fiyatlar arasında ters yönlü bir ilişkiyi işaret eder.
Toplam talep eğrisi neden negatif eğimlidir?
Negatif eğimli olması 3 etkiden kaynaklanır. Bunlar sırasıyla: a) Servet, b) Faiz Oranı ve c) Döviz Kuru etkileridir.
Toplam talep eğrisinin negatif eğimli olmasına neden olan "servet etkisi" nedir?
‘Servet etkisi’ tüketim ve fiyat seviyesi arasındaki bir ilişkidir. Fiyat seviyesinde meydana gelen bir düşüş, tüketicilerin daha zengin hissetmelerine yol açacaktır. Bu da tüketicileri daha fazla tüketmeye yöneltecektir. Tüketim harcamalarının artması, mal ve hizmetlere olan talebin artması anlamına gelir.
Toplam talep eğrisinin negatif eğimli olmasına neden olan "faiz oranı etkisi" nedir?
‘Faiz Oranı Etkisi’ fiyat düzeyi ve yatırım arasındaki bir ilişkidir. Daha düşük fiyat seviyesi daha düşük faiz oranı anlamına gelir. Bu da yatırım malları için daha fazla harcamayı getirir. Yatırım harcamalarında meydana gelen bu artış toplam talepte bir başka artış nedeni olacaktır.
Toplam talep eğrisinin negatif eğimli olmasına neden olan "döviz kuru etkisi" nedir?
‘Döviz Kuru Etkisi’ ise fiyat düzeyi ve net ihracat (NX) arasındaki bir ilişkidir. Türkiye’de fiyatlar genel düzeyinde bir düşüşün faiz oranında bir düşüş anlamına geleceğini yukarıda açıklamıştık. Dünyaya kıyasla Türkiye’de meydana gelecek bu faiz oranı düşüşü de Türk Lirası’nın diğer ülke para birimlerine göre değer kaybetmesi sonucunu getirecektir. Türk Lirası’nın değer kaybı Türkiye’nin net ihracat rakamlarını olumlu yönde destekleyecektir. Net ihracattaki bu artış yine toplam talebin miktarında artış anlamı taşıyacaktır.
Toplam talep eğrisinde neden kayma olur?
Toplam talep belirleyicileri, tüketim, yatırım, kamu ve net ihracat harcamalarıdır. Bu belirleyicilerden birindeki değişim, toplam talep eğrisinde kaymaya yol açar.
Toplam talebi oluşturan harcama bileşenlerinde değişikliğe yol açacak faktörler toplam talep eğrisinde de kayma hareketine yol açar, bu faktörler nelerdir?
D eğrisinde kaymaya sebep olabilecek faktörler 3 ana başlık altında toplanabilir. Bunlar: a) Beklentiler, b) Yabancıların milli gelir ve fiyat düzeyleri, c) Hükümetin izleyeceği politikalardır.
Beklentilerde meydana gelen değişmeler toplam talep eğrisi üzerinde nasıl bir etki yaratır?
Hanehalkları gelecekteki gelirinde artış bekliyorsa daha az tasarruf edip daha çok tüketim yapacaktır. Bu da toplam talebin artmasına yol açacaktır. Bu hareket kendisini toplam talep eğrisinin sağa kayması şeklinde gösterir. Tam tersi olarak, eğer hanehalkları gelecekteki gelirinde azalış bekliyorsa, toplam talep azalacak ve toplam talep eğrisi sola kayacaktır. Gelir beklentisinden başka bir de günümüzde modern ekonomilerde tüketicilerin yakından takip ettiği enflasyon rakamlarına yönelik beklentiler vardır. Gelecekte fiyatların artışı ya da başka bir ifade ile enflasyon oranında artış bekleniyorsa tüketiciler şimdiki taleplerini arttıracaklardır. Gelecekte daha yüksek fiyattan tüketmek yerine mümkün olan planladıkları gelecek harcamalarını şimdiki zamana çekeceklerdir. Bu durumda toplam talep artacak ve AD eğrisi sağa doğru kayacaktır. Enflasyon oranının gelecekte düşeceğine dair beklentiler ise harcama kararlarının geleceğe ertelenmesine yol açacaktır. Bu günümüz toplam talebinin düşmesi anlamına gelir ki bu da AD eğrisini sola kaydırır.
Döviz kurunda meydana gelen değişmeler toplam talep eğrisi üzerinde nasıl bir etki yaratır?
Ulusal para biriminin diğer ülkelerin para birimleri karşısında değer yitirmesi durumunda döviz kuru yükseldi diye kabul edilir. Yükselen döviz kuru, yerli ürünlerin diğer ülkeler için daha ucuz olduğu anlamını taşır. Bu durumda yabancılar yerli ürünlere olan taleplerini arttıracaklardır. Bu da ilgili ülke için ihracatın artması demektir. Artan ihracat, artan toplam talebi işaret eder. Bu durumda AD eğrisi sağa doğru kayar. Döviz kuru düştüğünde ise yabancılar için yerli mallar daha pahalı anlamı çıkar. Bu durumda da yabancıların yerli mallara olan talebi yani ihracat azalır. Böylece toplam talep düşer ve AD eğrisi sola doğru kayar.
Yabancıların gelirlerinde meydana gelen değişimler toplam talep eğrisi üzerinde nasıl bir etki yaratır?
Dış dünyanın reel gelirlerindeki artış ta ihracat için artan talebi beraberinde getirecektir. Dış dünyanın yerli mallara olan talebinin artması toplam talebi arttıracak ve toplam talep eğrisini sağa doğru kaydıracaktır. Yabancı ülkelerin ekonomik durgunluk ya da daralma dönemlerinde milli gelirleri azalacaktır. Bu yerli mallara olan talebi azaltır. Yani ihracat dış ülkelerin zayıf gelir potansiyellerinden ötürü düşecektir. Bu ülkenin toplam talebinin azalmasına yol açar.
Vergiler ve transfer harcamalarında meydana gelen değişmeler toplam talep eğrisi üzerinde nasıl bir etki yaratır?
Devlet iktisadi hayata maliye politikaları yolu ile karışabilir. Maliye politikalarının en bilinen araçları vergiler ve transfer harcamalarıdır. Kamu harcamalarının artırılması toplam talebi artıracaktır. Devlet, kamu harcamalarını arttırıp azaltmakta tek yetkili kurumdur. Burada ekonomik nedenleri ele almayacağız. Çünkü kamu harcamaları bir tek ekonomik nedenle yapılmayabilir. Devlet daha fazla harcamaya karar verirse ülkenin toplam talebi artacaktır. Bu durumda toplam talep eğrisi sağa kayar. Vergiler de yine devletin kontrolü altındaki başka bir toplumsal yaşamı düzenleme aracıdır. Devlet vergi oranlarını azaltmaya karar verirse, hanehalklarının harcanabilir geliri artacaktır. Bu reel gelir artışı talep artışına yol açar. Toplam talep artar ve AD eğrisi sağa kayar. Devletin transfer harcamalarını arttırması da benzer sonucu doğurur. Transfer harcamalar için en akılda kalıcı örnek emeklilere ödenen aylık ücretlerdir. Bu ücretlerde bir artış, toplam talebi arttıracaktır. Vergilerde bir artış ya da transfer harcamalarını kısılması ise toplam talepte tam ters bir sonuç doğuracak ve azalma gerçekleşecektir. Bu durumda da AD eğrisi sola kayacaktır.
Faiz oranında meydana gelen değişmeler toplam talep eğrisi üzerinde nasıl bir etki yaratır?
Devletin izleyeceği iktisadi politikalardan bir başkası parasal politikadır. Merkez bankaları ülkelerin devlet politikaları ile uyumlu çalışan özerk yapılardır. Bu bankalar ülkenin makro bazlı para politikalarını belirler ve yürütürler. Merkez bankalarının ekonomideki para miktarını arttırmaları, faiz oranlarını düşürecektir. Faiz oranlarındaki düşüş borçlanma maliyetlerinde bir hafifleme anlamına gelir. Borçlanarak yatırım harcamasında bulunacak girişimciler için faiz oranlarındaki düşüş bir fırsat olur. Böylece bol para, düşük faize, düşük faiz de daha çok yatırım harcamasına sebebiyet verir. Yatırımlardaki bu artış toplam talebi arttırır ve AD eğrisi sağa kayar. Ekonomide sıkı para politikası takip edilerek para arzı azaltıldığında yukarıdaki sonuçların tam tersi açığa çıkar.
Toplam arz eğrisi nedir?
Toplam arz eğrisi her fiyat seviyesinden firmaların üretip satmak istediği mal ve hizmetlerin miktarlarını gösterir.
İktisat teorisine göre toplam arz eğrisinin uzun ve kısa dönemdeki eğimi nasıldır?
Toplam arz eğrisi (AS) eğrisi uzun dönemde dikey kabul edilir. Kısa dönemde ise pozitif bir eğime sahiptir.
Toplam arz eğrisinin eğimi kısa ve uzun dönemde neden farklılık gösterir?
Toplam arz incelenirken dönem farklılığı önemlidir. Kısa dönem, gerçekleşen reel GSYH’nın tam istihdam düzeyindeki reel GSYH’dan (potansiyel GSYH) sapmalar gösterebileceği bir dönemdir. Kısa dönemde gerçekleşen reel GSYH, potansiyel (tam istihdamdaki) reel GSYH’nın altında ya da üstünde gerçekleşebilir. Uzun dönemde ile bu tür sapmaların olmadığı, gerçekleşen reel GSYH'nın potansiyel (tam istihdamdaki) reel GSYH’ya eşit olduğu kabul edilir.
Toplam arzı belirleyen temel faktörler nelerdir?
Toplam arz ilişkisinin temel faktörleri 3 başlık altında toplanabilir. Bunlar, a) Kaynak fiyatları, b) teknoloji ve c) beklentiler olarak sıralanabilir.