Özel Vergi Hukuku 2 Dersi 3. Ünite Özet
Özel Tüketim Vergisi, Şans Oyunları Vergisi, Banka Sigorta Muamele Vergisi, Özel İletişim Vergisi, Gümrük Vergisi
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Özel Tüketim Vergisi
Genel Olarak
1985 yılında Katma Değer Vergisinin yürürlüğe girmesi ile birlikte 16 adet dolaylı vergi Katma Değer vergisinin dışında tutulmuştur.
Avrupa Birliği mevzuatına uyum sağlanması amacı ile Katma Değer Vergisi dışında kalan 16 adet dolaylı vergi, harç, fon ve pay kaldırılarak tek bir vergi olan Özel Tüketim Vergisine (ÖTV) dönüştürülerek 1 Ağustos 2002 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
ÖTV konusu Özel Tüketim Vergisi Kanununda sayılan 4 adet listede belirtilen ürünlerin ithalatı, ilk iktisabı, kayıt ve tescili, teslimi ÖTV konusunu oluşturmaktadır.
ÖTV’nin genel özelliklerini şu şekilde sıralanabilir:
- Tek aşamada uygulanması,
- Şeffaf bir yapıya sahip olması,
- Verginin konusunu oluşturan malların sınırlı sayıda olması,
- Vergi uygulamasının basit olması,
- Tahsil edilen vergi miktarının yüksek olması,
- Maliye politikalarının uygulanmasında etkin olması,
- Vergi adaleti sağlaması,
- Katma Değer Vergisinin uygulanmasına yardımcı olması.
Verginin Konusu
Verginin konusu 4 listede sayılmıştır. I sayılı liste; petrol ürünleri, II sayılı liste; motorlu araçlar, III sayılı liste; kolalı, alkollü içecekler tütün ürünleri, VI sayılı listede elektrikli ve elektronik eşyalar, parfüm ve lüks tüketim malları ÖTV konusuna girer.
Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nda bu verginin konusuna giren mallar belirlendikten sonra, bu verginin uygulanması için gereken bazı teknik ve hukuki ifadeler tanımlanmıştır. Buna göre bu Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun uygulanmasında;
İthalat, verginin konusuna giren malların Türkiye Cumhuriyeti Gümrük Bölgesine girişini,
İlk iktisap, Özel Tüketim Vergisi Kanunu’na ekli II sayılı listedeki mallardan Türkiye’de kayıt ve tescil edilmemiş olanların kullanılmak üzere ithalini, müzayede yoluyla veya kayıt ve tescil edilmiş olsa dahi 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerine göre iade edilenler de dâhil motorlu araç ticareti yapanlardan iktisabını, motorlu araç ticareti yapanlar tarafından kullanılmaya başlanmasını, aktife alınmasını veya adlarına kayıt ve tescil ettirilmesini,
Kayıt ve tescil, motorlu taşıtların ilgili mevzuat gereğince trafik, belediye, liman ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünce tutulan sivil hava vasıtaları siciline yapılan kayıt ve tescilini,
Motorlu araç ticareti yapanlar, (II) sayılı listedeki mallardan kayıt ve tescile tabi olanları imal, inşa veya ithal edenler ile fabrika, ana bayi, bölge bayii, bayi, yetkili satıcı ve acenteler ile Hazine ve Maliye Bakanlığınca bu nitelikte oldukları tespit edilenleri,
Teslim, bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya adına hareket edenlerce, alıcıya veya adına hareket edenlere devredilmesini ifade eder.
Vergiyi Doğuran Olay
Genel Olarak Vergiyi Doğuran Olay
ÖTV’de mal teslimi hallerinde malın teslimi, ilk iktisap hallerinde ise malların ilk iktisabında vergi doğuran olay meydana gelir. Ancak, malın tesliminden önce fatura ve benzeri belgeler düzenlenmiş ise bu belgelerdeki yazılı miktarla sınırlı olmak koşulu ile fatura ve benzeri belgenin düzenlendiği tarihte vergi doğuran olay meydana gelmiş sayılır.
Mal Grupları İtibarıyla Vergiyi Doğuran Olay
ÖTV’nin konusunu oluşturan ürünler 4 liste halinde kanunda belirtilmiştir:
- (I) sayılı listede yer alan petrol ürünleri ve doğal gaz da bu ürünlerin rafineriler, imalatçılar, ithalatçılar tarafından yurt içinde tesliminde,
- (II) sayılı listede yer alan (otomobil, otobüs, minibüs, kamyon, kamyonet, motosiklet gibi kara taşıtları ile uçak, helikopter gibi hava araçları ile gemi, yat, tekne gibi deniz taşıtları) motorlu taşıtlardan, kayıt ve tescile tabi olanlarda ilk iktisabı,
- (III) sayılı listede yer alan (kolalı içecekler, alkollü içkiler, tütün ve tütün ürünleri gibi) mallar bakımından, bu malların ithalatı, imalatçıları tarafından teslimi,
- (IV) sayılı listede yer alan (elektrikli ev eşyaları, elektronik eşyalar, kürkler ve deri ürünleri, parfümeri ürünleri gibi) mallar bakımından, malların imalatçıları tarafından teslimi, ithalinde, ÖTV bakımından vergiyi doğuran olay meydana gelmiştir.
Yukarıda sayılan mal gruplarının, belirtilen safhaların birinde ÖTV uygulandıktan sonraki safhalarda ÖTV uygulanmaz.
Örneğin yurt dışından ithal edilen kozmetik ürününe bu malı ithal eden firma tarafından ÖTV ödenecek, bu ürünün yurt içinde satışında bir daha ÖTV ödenmeyecektir.
ÖTV ödeyen ithalatçı bu ürünü satarken ödemiş olduğu ÖTV ürünün fiyatına dâhil edecektir. Sonuçta ÖTV’ni ürünü en son iktisap eden veya tüketen ödemiş olacaktır.
Mükellef
Tüketim vergilerinde vergiyi asıl ödeyen bu vergilere tabi malları veya hizmetleri satın alanlardır. Bu tür mükellefiyete “iktisadi mükellefiyet” denilmektedir. Vergi yükü üzerinde kalan ve bu vergiyi yansıtma olanağı bulunmayan kişilere de “vergi taşıyıcısı, vergi yüklenicisi” adı verilmektedir.
Özel tüketim vergisinin kanuni mükellefi farklılık göstermektedir. I III ve IV sayılı listelerdeki mallar imal, inşa veya ithal edenler ile bu malları müzayede yoluyla satışını yapanlar vergi mükellefidir. II sayılı listedeki mallardan kayıt ve tescile tabi olmayanları inşa veya ithal edenler vergi mükellefidir. III sayılı listedeki mallardan kayıt ve tescile tabi olanlar için motorlu taşıt ticareti yapanlar kullanmak üzere ithal edenler ve müzayede yoluyla satışını yapanlardır.
Vergi Sorumluluğu
Bir başkası adına ödenmesi gereken vergiyi tahsil ederek vergi dairesine ödeyen kişiye vergi sorumlusu denir.
ÖTV vergi sorumlusu, mükellef Türkiye içinde ikamet ediyorsa, kanuni ve iş merkezi Türkiye de ise bu kişi, bunun dışında Hazine ve Maliye Bakanlığının belirleyeceği kişi verginin sorumlusudur.
Diğer bir deyişle ÖTV’ni tahsil edip ödemekle yükümlüdür. Vergi sorumluluğu genel sorumluluk veya müteselsil sorumluluk şeklinde karşımıza çıkabilir.
Özel Tüketim Vergisi Kanunu’na eklenen bir hüküm ile ihraç edilmek için üretilenler hariç olmak üzere; Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından kullanılma zorunluluğu getirilen özel etiketi veya işareti olmayan veya 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 18 inci maddesinin verdiği yetki geçerlidir. Buna göre; kullanılma zorunluluğu getirilen ulusal markeri bulunmayan ya da standartlara uygun olmayan petrol ürünlerini bulundurduğu tespit edilen iş yeri sahibi adına, tespit tarihindeki malların emsal bedeli veya miktarı üzerinden resen özel tüketim vergisi tarh edilecektir.
İstisnalar
İstisna kısmi olarak verginin dışına çıkılması, vergi ödenmemesidir.
İhracat İstisnası
ÖTV Kanunu’na ekli listedeki malların teslimi yurt dışındaki bir müşteriye yapılmalıdır. Teslim konusu mal, Türkiye Cumhuriyeti gümrük bölgesinden çıkmış olmalıdır. Ancak, malların ihraç edilmeden önce yurt dışındaki alıcı adına hareket edenlere veya bizzat alıcıya işlenmek ya da herhangi bir şekilde değerlendirilmek üzere yurt içinde teslimi ihracat sayılmaz.
Diğer İstisnalar
I, II, III ve IV Nolu listelerde belirtilen ürünlerin kanunda sayılan kamu kurum ve kuruluşlarına teslimini içermektedir.
Diplomatik İstisna
Karşılıklı olmak kaydıyla yabancı devletlerin Türkiye’deki diplomatik temsilcilikleri, konsoloslukları ve uluslararası anlaşmalarla vergi muafiyeti tanınan uluslararası kuruluşlar ve bunların diplomatik haklara sahip mensupları tarafından kendi ihtiyaçları için ilk iktisabı, ithali veya bunlara teslimi vergiden müstesnadır.
İthalat İstisnası
Geçici ithalat ve hariçte işleme rejimleri ile geri gelen eşyaya ilişkin hükümleri kapsamında gümrük vergisinden muaf veya istisna olan eşyanın ithali ÖTV’den istisna edilmiştir.
Tecil ve Terkin
Tecil-terkin uygulaması kapsamında satın alınan veya ithal edilen malların 12 ay içinde imalatta kullanıldığının belgelendirilerek vergi dairesine bildirilmemesi hâlinde, teslim veya ithal tarihinde bu malların tesliminde tarh edilmesi gereken vergi tutarından, daha önce tahsil edilen kısmın mahsubundan sonra kalan tutar gecikme zammı ile birlikte alıcı veya ithalatçıdan tahsil edilecektir. Ancak tecil edilen verginin Vergi Usul Kanunu’nda belirtilen mücbir sebepler nedeniyle terkin edilememesi hâlinde, yukarıda belirtilen şekilde hesaplanan tutar, tecil işleminin yapıldığı tarihten itibaren ilgili dönemler için geçerli tecil faiziyle birlikte tahsil edilecektir.
Matrah, Vergi Oranı veya Tutarı
ÖTV ’ de vergi matrahı bazı mallar için spesifik esasa dayalıdır. Bu esasta matrah; hacim, ağırlık, uzunluk gibi fiziki ölçülere göre belirlenir. Bazı mallar içinse advalorem, yani verginin matrahını bir değer teşkil eder.
Beyanı, Tarhı ve Ödenmesi
ÖTV’de vergi matrahı bazı mallar için hacim, ağırlık, uzunluk gibi spesifik ölçü, bazı mallar için malın değeri yani advalorem esasına dayanır. Cumhurbaşkanı ÖTV tutar veya oranlarını topluca veya ayrı ayrı değiştirme yetkisi bulunmaktadır.
ÖTV mükelleflerin beyanname ile beyanları üzerine tarh olunur. ÖTV beyanname verme süresi içerisinde de ödenir. Beyanname verme süresi listedeki ürünlere göre kanunda sayılmıştır. ÖTV mükellefin Katma Değer Vergisi bakımından bağlı olduğu vergi dairesince tarh (hesaplanır) edilir.
ÖTV kanuni mükellef olan gerçek veya tüzel kişi adına tarh olunur.
Verginin Belgelerde Gösterilmesi, Matrahta, Vergide ve Mükellefiyette Değişiklikler
Mükellefler ÖTV’yi satış belgelerinde ayrıca göstermeye mecburdurlar. Vergiye tabi bir işlem söz konusu olmadığı veya bu Kanun kapsamına giren vergiyi fatura veya benzeri belgelerde göstermeye hakkı bulunmadığı hâlde, düzenlediği bu tür belgelerde bu vergiyi gösterenler, söz konusu vergiyi beyan ve ödemekle mükelleftir.
Tarh İşlemleri
Tarh Yeri
Özel tüketim vergisi mükellefin katma değer vergisi yönünden bağlı bulunduğu vergi dairesi tarafından tarh edilir. Mükellefin ayrı faaliyet bölgelerinde iş yeri varsa gelir veya kurumlar vergisi bakımından bağlı olduğu vergi dairesi tarha yetkilidir.
Tarhiyat Muhatabı
ÖTV bu verginin kanuni mükellefi olan gerçek veya tüzel kişiler adına tarh olunur. Ancak, adi ortaklıklarda, verginin ödenmesinden ortakların tamamı müteselsilen sorumlu olmak üzere ortaklardan herhangi biri ve mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, iş yerinin, kanuni merkezi ve iş merkezinin bulunmaması veya Hazine ve Maliye Bakanlığınca gerekli görülen hâllerde vergi sorumluları, tarhiyata muhatap tutulur.
Tarh Zamanı
Özel Tüketim Vergisi Kanunu’na ekli (I), (III) ve (IV) sayılı listelerdeki mallar ile (II) sayılı listedeki mallardan kayıt ve tescile tabi olmayanlar için ÖTV, beyannamenin verildiği günde, beyanname posta ile gönderilmişse tarhiyatla görevli vergi dairesine geldiği tarihi takip eden 7 gün içinde tarh edilecektir.
Özel Tüketim Vergisinin İndirimi
Özel tüketim vergisine tabi malların, yer aldığı listedeki başka bir malın imalinde kullanılması hâlinde ödenen vergi, Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenen esaslara göre ödenecek vergiden indirilir.
Şans Oyunları Vergisi
1999 yılında alınmaya başlanan ve halk arasında deprem vergisi olarak bilinen gider vergisi içinde Eğitime Katkı Payı olarak alınan vergilerin 2004 yılında yapılan düzenleme ile Şans Oyunları Vergisine dönüştürülmüş halidir.
Şans Oyunları Vergisinin konuluş amacı, şans oyunlarını düzenleyen Spor Toto, Milli Piyango ve Türkiye Jokey Kulübü gibi kuruluşların oynattıkları müşterek bahis, çekiliş ve şans oyunlarının vergilendirilmesidir.
Verginin Konusu
Verginin konusu sayılan kuruluşların oynattıkları şans oyunlarıdır. Şans oyunu, spor karşılaşmaları veya at yarışlarında iştirakçilerin katılmasıdır.
Vergiyi Doğuran Olay
Şans oyunları vergisinde vergiyi doğuran olay, şans oyununa, spor müsabakasına veya at yarışına iştirakçilerin katılmasıdır. Bir başka ifadeyle şans oyunu veya müşterek bahis şeklindeki bir hizmetin iştirakçinin hizmetine sunulmasıdır.
Mükellef
Şans Oyunları Vergisinin mükellefi şans oyunlarını düzenleyenlerdir. Şans Oyunları Vergisinde verginin matrahı düzenlenen şans oyunlarında elde edilen hasılattır. Karşılığı nakit olmak üzere şans oyunları tertip etme yetkisi çeşitli kanunlarla üç ayrı kurum ve kuruluşa verilmiş bulunmaktadır. Bunlar; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Millî Piyango İdaresi Genel Müdürlüğü, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğüdür.
Martah ve Oranlar
Şans oyunları vergisinin matrahı tertip edilen şans oyunlarından elde edilen hâsılat tutarıdır.
Şans oyunları, aşağıda belirtilen tutar veya oranda şans oyunları vergisine tabidir.
- Spor müsabakalarına dayalı müşterek bahislerde %5,
- At yarışlarında %7,
- Diğer şans oyunlarında %10,
- Her türlü diğer müşterek bahislerde katılma bedelinin %10’u.
Cumhurbaşkanı bu oranları bir katına kadar artırmaya, yarısına kadar indirmeye ve kanuni oranına kadar getirmeye yetkilidir.
Vergilendirme Dönemi
Şans Oyunları Vergisinde vergilendirme dönemi, takvim yılının birer aylık dönemleridir. Bir aya ait Şans Oyunları Vergisine ertesi ayın 20. günü mesai bitimine kadar beyanname ile mükellefin bağlı olduğu vergi dairesine beyan edilir, tarh ve tahakkuk eden vergi aynı süre içerisinde ödenir.
Özel İletişim Vergisi
İlk kez 1999 yılında alınan deprem vergisi içinde Eğitime Katkı Payı olarak alınan vergilerin 2004 yılında yapılan düzenleme ile Özel İletişim Vergisi (ÖİV) adı altında kalıcı hale getirilmiş bir gider vergisidir.
Verginin Konusuna Giren Hizmetler ve Vergi Oranları
ÖİV konusu dört grup halinde sayılan her türlü mobil elektronik haberleşme, radyo televizyon yayınları, kablolu kablosuz internet hizmetleri ve elektronik haberleşme hizmetleridir. ÖİV oranı listelerde ayrı ayrı belirtilmiştir.
Mükellef
ÖİV mükellefi haberleşme hizmetlerini sunan işletmecilerdir.
Matrah Beyan ve Ödeme
Bir aya ait ÖİV bu ayı izleyen ayın 15. Günü mesai bitimine kadar mükellefin bağlı olduğu vergi dairesine beyan edilir ve hesaplanan vergide aynı süre içerisinde ödenir.
Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi
Harcamalara bağlı olarak yapılan vergilendirmelerin bir kısmı hizmetler üzerinden yapılmaktadır.
Verginin Konusu
Banka ve sigorta şirketlerinin, her ne şekilde olursa olsun yapmış oldukları bütün işlemler dolayısıyla kendi lehlerine her ne ad altında olursa olsun nakden veya hesâben aldıkları paralar, banka ve sigorta muameleleri vergisine tabidir. Finansal Kiralama Kanunu’na göre yapılan işlemler verginin konusu dışında tutulmuştur.
Mükellef
Banka ve sigorta muameleleri vergisini banka ve bankerlerle sigorta şirketleri öder. Sigorta aracıları tarafından yapılan sigorta işlemlerinde de verginin mükellefi sigorta şirketleridir.
Vergiyi Doğuran Olay
Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisinde vergiyi doğuran olay bu verginin mükellefi olan banka, banker ve sigorta şirketlerinin yapmış oldukları bütün işlemler dolayısıyla kendi lehlerine her ne ad altında olursa olsun nakden veya hesaben alınan paralardır.
Muaflık ve İstisnalar
Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi Kanununda sayılan bazı kurumların niteliği gereği yaptıkları işlemler muafiyet veya istisna kapsamına alınmıştır.
Matrah
Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisinin matrahı verginin mükellefi olan banka, banker ve sigorta şirketlerinin yaptıkları işler dolayısı ile lehlerine ne ad altında olursa olsun aldıkları paralar oluşturur. Havale göndermede gönderilen havale tutarı değil, alınan havale ücreti verginin matrahını oluşturmaktadır. Ya da kredi kartlarından alınan yıllık aidatlarda alınan aidat ücreti verginin matrahını oluşturmaktadır.
Oran
Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisinin genel oranı %15’tir. Ancak kanunun Cumhurbaşkanına verdiği yetkiye istinaden bazı işlemlerde bu oran yeniden düzenlenmiştir.
Vergilendirme Dönemi, Beyan ve Ödeme
Bir aya ait Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi ayı takip eden ayın 15. günü mesai bitimine kadar mükellefin bağlı olduğu vergi dairesine beyanname ile verilir, tahakkuk eden vergide aynı süre içerisinde ödenir.
Gümrük Vergisi
Tanımı ve Nitelikleri
Ülke sınırlarında alınan Gümrük Vergisi gümrüğe tabi ticari eşyanın sınırdan girişi veya sınırdan çıkışı ile geçişi sırasında, miktarı veya değeri üzerinden alınan bir vergidir. Gümrük Vergisi aynı zamanda hükümetlerin dış ticaret ve ekonomi politikası aracı olarak da kullandıkları bir vergidir. İthalatı kısmak veya belli ülkelerden ithalatı engellemek için o ürünler üzerine yüksek oranda Gümrük Vergisi koyarak bu politikalarını gerçekleştirirler.
Verginin Konusu
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun birinci maddesinde “Bu Kanun’un amacı, Türkiye Cumhuriyeti Gümrük Bölgesine giren ve çıkan eşyaya ve taşıt araçlarına uygulanacak gümrük kurallarını belirlemektir.” hükmü yer almaktadır.
Kanun’un ikinci maddesi ise “mülkilik” esasına dikkat çekilmektedir. Kanun koyucunun “Türkiye Cumhuriyeti Gümrük Bölgesi” ifadesinden anlaşılması gereken, Türki- ye Cumhuriyeti toprakları, kara suları, iç sular ve hava sahasıdır.
Bu iki hüküm esas alındığında gümrük vergisinin konusunu, gümrük tarifesinde belirtilen Türkiye Cumhuriyeti gümrük bölgesine giren eşya teşkil eder. Buradaki “eşya” terimi her türlü madde, ürün ve değeri ifade etmektedir.
Mükellef
Kanun; “Gümrük yükümlülüğü” yükümlünün gümrük vergilerini ödemesi zorunluluğunu; “Yükümlü” deyimi ise gümrük yükümlülüğünü yerine getirmekle sorumlu bütün kişileri ifade eder.” hükmüne yer verilmiştir. Öte yandan, Gümrük Kanunu’nun 181’nci maddesinde, “İthalatta gümrük yükümlülüğünde yükümlü, beyan sahibidir.” denilmiştir. Gümrük vergisinin mükellefi, gümrüğe beyanda bulunan kişidir. Dolaylı temsil durumunda, hesabına gümrük beyanında bulunulan kişi de mükelleftir.
Vergiyi Doğuran Olay
Gümrük Vergisinde vergiyi doğuran olay eşyanın serbest dolaşıma girişi, gümrük beyannamesinin tescili veya ithalatın yapılmasıdır.
Muaflık ve İstisnalar
Gümrük Vergisinde muafiyet ve istisnalar özellikle kamu kurum ve kuruluşlarının ithal ettikleri mallar olmak üzere kanunda tek tek sayılmıştır.
Tarh, Tebliğ, Tahakkuk ve Ödeme
Gümrük Vergisi, mükellefçe gümrük vergisi beyanname doldurularak beyan edilir. Vergi beyannamesi gümrük idaresince incelenerek, uygunsa beyanname üzerine uygundur şerhi konulur. Bu şekilde düzenlenen beyanname ile beyan edilerek, beyan edilen veya hesaplanan matah üzerinden vergi tarh olunur.
Ödenecek Gümrük Vergisi, eşyanın gümrük cetvelinde belirtilen vergi oranı uygulanarak bulunur. Beyannamenin incelenmesi ve eşyanın tesliminden sonra yapılan inceleme veya araştırma sonucunda bulunacak farklar hariç olmak üzere tahakkuk eden Gümrük Vergisinin tebliğinden sonra 10 gün içinde bir defa da Türk Lirası olarak vergi, tahsile yetkili bankalara ödenir. 10 günlük ödeme süresi mükellefin yazılı talebi üzerine gecikme faizi alınmak suretiyle 30 gün daha uzatılabilir.