Ceza Hukukuna Giriş Dersi 6. Ünite Sorularla Öğrenelim
Yaptırım Teorisi
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Yaptırım nedir?
Yaptırım, insanın yükümlülüklerine aykırı davranmasının gerekli kıldığı hukuki sonuçtur. Yaptırım uygulanmasıyla güdülen amaçlardan birisi, bir haksızlığa uğrayan kişinin mağduriyetini gidermektir. Diğeri ise haksızlığı gerçekleştiren kişi üzerinde belli fiili ve hukuki sonuçlar doğurmak, bu kişiye belli etkilerde bulunmaktır. Ceza hukuku yaptırımlarının asıl amacı budur.
Ceza hukuku yaptırımları nelerdir?
İki yaptırım türü mevcuttur: Ceza ve güvenlik tedbiri
TCK'nın 46. maddesine göre kaç tür hapis cezası vardır?
Hapis cezası, TCK’nin 46. maddesinde; a) ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, b) müebbet hapis cezası ve c) süreli hapis cezası şeklinde bir ayrıma tabi tutulmuştur.
Ceza ve güvenlik tedbiri arasındaki temel fark nedir?
Kişinin cezalandırılabilmesi için işlediği haksızlık nedeniyle kusurlu sayılabilmesi gerekir. Kusur olmaksızın ceza olmaz. Zira ceza, işlemiş olduğu haksızlıktan dolayı bir insanın ayıplanması gerektiği yolundaki yargının somutlaşmasıdır, maddi bir içerik kazanmasıdır. Buna karşılık, kişi kusurlu sayılamasa dahi onun tarafından işlenen ve haksızlık teşkil eden bir fiil söz konusu olduğu için bu kişi hakkında, tehlikelilik hâlinin varlığı halinde, koruma ve ıslah amaçlı olarak güvenlik tedbiri uygulanabilecektir.
Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası nedir?
Hükümlünün hayatı boyunca devam eden, kanun ve Cumhurbaşkanınca çıkarılan yönetmelikte belirtilen sıkı güvenlik rejimine göre çektirilen cezaya, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası denir.
Süreli hapis cezaları kaça ayrılır?
Süreli hapis cezaları, somut olayda hükmolunan hapis cezasının süresinden hareketle uzun ve kısa süreli hapis cezası şeklinde ikili bir ayrıma tabi tutulmuştur (m. 49, f. 2). Buna göre, “Hükmedilen bir yıl veya daha az süreli hapis cezası kısa süreli hapis cezasıdır”(m. 49, f. 2). Dolayısıyla hükmedilen bir yıldan fazla süreli hapis cezası, uzun süreli hapis cezasıdır.
Kanundaki “Süreli hapis cezası kanunda aksi belirtilmeyen durumlarda bir aydan az yirmi yıldan fazla olamaz” (m. 49, f. 1) yönündeki düzenleme suçların kanuni tariflerinde hapis cezasının alt ve(ya) üst sınırının gösterilmediği hâllerde uygulanacaktır.
Hapis cezasının sakıncalarını gidermeye yönelik kurumlar hangi gerekçeyle ortaya atılmıştır?
Hapis cezaları en iyi koşullar içinde infaz edilse dahi hürriyeti bağlayıcı cezaların infaz kurumunda çektirilmesinin sebebiyet verebileceği olumsuz etkilerin önüne geçilmesi mümkün değildir. Bu nedenle hürriyeti bağlayıcı cezaların ceza infaz kurumlarında çek- tirilmesinin, mahkûmların yeniden topluma kazandırılması amacı doğrultusunda sınırlandırılması, bir zorunluluk olarak ortaya çıkmıştır. Bu kapsamda, kişinin sadece belli bir cezaya mahkûm olmasıyla cezanın uyarı fonksiyonunu yerine getirdiğinin tespit edildiği hâllerde cezanın infaz kurumunda çektirilmesini önleyecek çareler düşünülmüştür. Böylelikle cezaların infaz kurumunda çektirilmesinin ortaya çıkaracağı olumsuzlukların da önüne geçilmeye çalışılmıştır.
Hapis cezasının sakıncalarını gidermeye yönelik kurumlar hangi aşamalarda söz konusu olabilir?
Hapis cezasının sakıncalarını gidermek amacıyla öngörülen kurumlardan bir kısmı, kişi hakkında yürütülen soruşturma ve kovuşturma aşamasında; bir kısmı ise kişinin mahkûm olduğu hapis cezasının infazı aşamasında uygulama kabiliyeti bulabilmektedir
Yürütülen soruşturma ve kovuşturma aşamasında hapis cezasına mahkûmiyete engel olan kurumlar nelerdir?
Yürütülen soruşturma ve kovuşturma aşamasında hapis cezasına mahkûmiyete engel olan kurumlar, ceza muhakemesi kronolojisi göz önünde bulundurularak aşağıdaki şekilde sıralanabilir: Uzlaşma (CMK m. 253, 254); kamu davasının açılmasının ertelenmesi, (CMK m. 171, f. 2 vd.), hükmün açıklanmasının geri bırakılması (CMK m. 231, f. 5 vd.), adli para cezasına hükmetme (m. 52), seçenek yaptırımlara hükmetme (m. 50) ve ön ödeme (m. 75).
Kişinin mahkûm olduğu hapis cezasının infazı aşamasında uygulanma kabiliyeti olan hürriyeti bağlayıcı cezaların sakıncalarını gidermeye yönelik kurumlar nelerdir?
Kişinin mahkûm olduğu hapis cezasının infazı aşamasında uygulanma kabiliyeti olan kurumlar ise hapis cezasının ertelenmesi (m. 51), koşullu salıverilme (CGTİHK m. 107) ve özel infaz şekilleridir.
Kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi hangi durumlarda söz konusu olabilmektedir?
TCK’nin 50. maddesine göre, işlediği suç nedeniyle bir kişi hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezası, belli koşulların varlığı hâlinde mahkeme tarafından “seçenek yaptırım” olarak, “adli para cezasına” veya “tedbir”lerden birine çevrilebilmektedir.
Kural olarak, kısa süreli hapis cezaları seçenek yaptırımlardan birine çevrilebilir. An- cak “Suç tanımında hapis cezası ile adli para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hâllerde, hapis cezasına hükmedilmişse; bu ceza artık adli para cezasına çevrilmez”
Kısa süreli hapis cezasının çevrilebileceği seçenek yaptırımlar, 50. maddenin birinci fıkrasında gösterilmiştir. Kısa süreli hapis cezası yerine seçenek yaptırımlardan birine hükmetme, hükmü kuran mahkemenin takdirinde olan bir husustur. Mahkemenin bu konudaki takdir yetkisi, iki hususa ilişkindir. Bunlardan ilki, fail hakkında belirlenen kısa süreli hapis cezasını seçenek “yaptırım”lardan birine çevirip çevirmemeye ilişkindir. Mahkeme, seçenek “yaptırım”lardan birine çevirme konusunda kanaate vardıktan sonra, ayrıca bu cezayı, maddede sayılan “seçenek yaptırım”lardan hangisine çevireceğini takdir edecektir. Mahkeme, her iki husustaki takdirini, “suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere” bakarak kullanacaktır (m. 50, f. 1).
Ancak “daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte on sekiz yaşını doldurmamış veya altmış beş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir” (m. 50, f. 3).
Belirtmek gerekir ki “taksirli suçlardan dolayı hükmolunan hapis cezası uzun süreli de olsa; bu ceza, diğer koşulların varlığı hâlinde, ... adli para cezasına çevrilebilir. Ancak, bu hüküm, bilinçli taksir hâlinde uygulanmaz” (m. 50, f. 4).
Ayrıca “uygulamada asıl mahkûmiyet, bu madde hükümlerine göre çevrilen adli para cezası veya tedbirdir.” (m. 50, f. 5).
Kısa süreli hapis cezası yerine hükmolunan “tedbir”in gereklerinin yerine getirilmemesi hâlinde ne olur?
Kısa süreli hapis cezası yerine hükmolunan “tedbir”in gereklerinin yerine getirilmemesi hâlinde kısa süreli hapis cezası kısmen veya tamamen infaz olunur. Bunun hukuki sonucu olarak, uygulamada artık kısa süreli hapis cezası esas alınacaktır (m. 50, f. 6). Buna karşılık, kısa süreli hapis cezası yerine hükmolunan adli para cezasının infazına ilişkin gereklerin yerine getirilmemesi hâlinde Cezaların ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun’un adli para cezasının infazına ilişkin hükümleri uygulanacaktır.
Hapis cezasının ertelenmesinin koşulları nelerdir?
Hükmolunan ceza, hapis cezası ise ertelenebilir. Ancak her hapis cezası da ertelemeye elverişli değildir. Buna göre, mahkûm olunan iki yıl veya daha az süreli hapis cezası ertelenebilir. Ancak fiili işlediği sırada on sekiz yaşını doldurmamış veya altmış beş yaşını bitirmiş olanların mahkûm olduğu üç yıl ve daha az süreli hapis cezası ertelenebilir. Bu ceza, hükmolunan somut cezadır.
Hapis cezasına ve adli para cezasına birlikte hükmedilen hâllerde sadece hapis cezası ile ilgili olarak erteleme kararı verilebilir. Hapis ve adli para cezasının seçimlik ceza olarak öngörüldüğü bir suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde bu ceza ertelenebilecektir.
Ertelemenin diğer bir koşulu da kişinin, “daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkûm edilmemiş olması”dır (m. 51, f. 1). Ayrıca kişinin “suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması” halinde erteleme kararı verilebilecektir (m. 51, f. 1).
Cezanın ertlenmesi kararı verme yetkisi kimdedir?
Erteleme kararı, esas mahkemesi tarafından mahkûmiyet kararı ile birlikte verilir. Mahkeme, faile verdiği cezayı, koşulların gerçekleşmesi durumunda ertelemek hususundatakdir yetkisine sahiptir. Mahkemenin, hapis cezasının ertelenmesi veya ertelenmemesi yönündeki kararının gerekçeli olması gerekir. Ancak erteleme, mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi koşuluna bağlı tutulabilir. Bu durumda, koşul gerçekleşinceye kadar cezanın infaz kurumunda çektirilmesine devam edilir. Koşulun yerine getirilmesi hâlinde hâkim kararıyla hükümlü infaz kurumundan derhâl salıverilir
Hapis cezasının ertelenmesinin sonuçları nelerdir?
Denetim süresinin iyi hâlli olarak geçirilmesi, bu süre zarfında kasıtlı bir suç işlenmemesi ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranılmış olması durumunda ceza infaz edilmiş sayılır (m. 51, f. 8). “Hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hakimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi halinde, ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilir”
Koşullu salıverilmenin koşulları nelerdir?
Koşullu salıverilme, mahkûm olunan hapis cezasının belli bir kısmının ceza infaz kuru- munda çekilmesi hâlinde uygulanabilecek olan bir kurumdur. Kurumun uygulanabilmesi için infaz kurumunda geçirilmesi gereken süreler CGTİHK’nin 107. maddesinin ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkralarında, tek cezaya mahkûmiyet veya birden fazla cezaya mahkûmiyet gibi çeşitli ihtimaller göz önünde bulundurulmak suretiyle düzenlenmiştir. Dolayısıyla koşullu salıverilmeden faydalanılabilmesi için bu fıkralarda öngörülen sürelere uygun bir şekilde, mahkûmiyetin gereği olan hapis cezanın belli bir kısmının ceza infaz kurumunda geçirilmesi gerekir. Ayrıca “Koşullu salıverilme süresinin hesaplanmasında, hükümlünün on beş yaşını dolduruncaya kadar infaz kurumunda geçirdiği bir gün, iki gün olarak dikkate alınır"(CGTİHK m. 107, f. 5). Tekerrür hâlinde koşullu salıverilmeden fay- dalanabilmek için ceza infaz kurumunda geçirilmesi gereken süreler, CGTİHK’nin 108. maddesinde gösterilmiştir.
Hükmolunan altı ay veya daha az süreli hapis cezasının özel infaz usullerinden birine göre çektirildiği (CGTİHK m. 110, f. 1, 2) ve tekerrürün tekerrürü (CGTİHK m. 108, f. 3) gibi bazı hâllerde (ayrıca bkz. 5411 sayılı Bankacılık Kanunu m. 168), koşullu salıverilme hükümleri uygulanmaz.
Koşullu salıverilmeden yararlanılabilmesi için mahkûm olunan cezanın belli bir kıs- mının infaz kurumunda çekilmiş olmasının yanı sıra kurumdaki infaz süresinin iyi halli olarak geçirilmiş olması da gerekmektedir (CGTİHK m. 107, f. 1, 89).
CGTİHK’nin 110. maddesine göre belirli süreleri aşmayan hapis cezalarının özel infaz şekilleri nelerdir?
CGTİHK’nin 110. maddesinde, belirli süreleri aşmayan hapis cezalarının özel infaz şekilleri düzenlenmiştir. Buna göre, hafta sonu infaz, geceleri infaz ve oturduğu yerde infaz, özel infaz şekilleridir.
TCK'ya göre adli para cezasının gün unsuru açısından alt ve üst sınırları nelerdir?
Kanunda, adli para cezasının gün unsuru açısından alt ve üst sınırlar belirlenmiştir. Buna göre, adli para cezasının gün unsuru, “beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayan hâllerde yediyüzotuz günden fazla” olamaz (m. 52, f. 1). Bir gün karşılığı ödenmesi gereken para miktarı da “en az yirmi ve en fazla yüz Türk Lirası” olabilir (m. 52, f. 2)
TCK'ya göre güvenlik tedbirleri nelerdir?
Türk Ceza Kanunu’nun öngördüğü güvenlik tedbirleri şunlardır:
1. Kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırım olarak güvenlik tedbirleri (m. 50) 2. Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma (m. 53)3. Eşya müsaderesi (m. 54)4. Kazanç müsaderesi (m. 55)5. Çocuklara özgü güvenlik tedbirleri (m. 56)6. Akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirleri (m. 57)7. Mükerrirlere ve diğer özel tehlikeli suçlulara özgü güvenlik tedbirleri (m. 58 ve CGTİHK m. 108)8. Tüzel kişilere özgü güvenlik tedbirleri (m. 60)
Cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesinde hangi kriterler göz önünde bulundurulur?
İşlemiş olduğu bir suç nedeniyle kişi hakkında cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesi işlemleri TCK’nin 61-63. maddelerine göre gerçekleştirilir.
Cezanın belirlenmesi sürecinde, öncelikle 61. maddenin birinci fıkrasında gösterilen kriterler göz önünde bulundurularak temel ceza belirlenir. Bu temel ceza üzerinden, mevcut ise olası kast nedeniyle indirim veya bilinçli taksir nedeniyle artırım yapılır (m. 61, f. 2). Cezanın artırılmasını veya indirilmesini gerektiren nitelikli hâller bu ceza üzerinden uygulanır. Ancak önce artırımı gerektiren daha sonra indirimi gerektiren nitelikli hâller uygulanır (m. 61, f. 4). Bu şekilde ortaya çıkan ceza üzerinden sırasıyla teşebbüs, iştirak, zincirleme suç, haksız tahrik, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı ve cezada indirim yapılmasını gerektiren şahsi sebeplere ilişkin hükümler ile takdiri indirim nedenleri uygulanarak sonuç ceza belirlenir (m. 61, f. 5).
Adli para cezasının belirlenmesi ve bireyselleştirilmesinde de yukarıdaki sıra çerçevesinde hareket edilecektir. Ancak adli para cezasının belirlenmesi ve bireyselleştirilmesinde, 61. madde çerçevesinde kaç gün ceza verileceğine ilişkin belirleme yapılmaktadır. Dolayısıyla artırım ve indirimler de gün unsuru üzerinden gerçekleştirilmektedir.
Dava ve cezanın düşmesi hangi durumlarda söz konusu olur?
Sanığın veya hükümlünün ölümü, af, dava zaman aşımı, ceza zaman aşımı ve şikâyetten vazgeçme; davanın ve cezanın düşmesini gerektiren nedenlerdir.