Ticaret Hukuku Dersi 2. Ünite Sorularla Öğrenelim
Ticaret Sicili, Ticaret Unvanı, Haksız Rekabet
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Ticaret sicilini açıklayın.
Ticaret sicili, çoğunlukla ticari işletme ile ilgili olan birtakım belge, bilgi, olay ve işlemlerin kaydedilmesi, varlık kazanması veya açıklanması ile üçüncü kişilerin bilgi edinmesine ve kanıtlamaya hizmet eden kamusal bir örgüttür.
Ticaret sicilini kim tutar?
TTK 24 vd. maddelerine göre, ticaret sicili, Ticaret Bakanlığı’nın gözetim ve denetiminde, ticaret ve sanayi odaları veya ticaret odaları bünyesinde kurulacak ticaret sicil müdürlükleri tarafından tutulur. Bir yerde oda yoksa ya da yeterli teşkilatı bulunmuyorsa ticaret sicili, Bakanlıkça belirlenecek bir odadaki ticaret sicili müdürlüğü tarafından tutulur.
Ticaret sicilinde hangi işlemler yapılır? Açıklayınız.
Sicilde yapılabilecek işlemler, tescil, tadil ve terkin olmak üzere üç türlüdür.
1. Tescil: Bir hususun ilk defa sicile geçirilmesi (kayıt),
2. Tadil: Mevcut bir kayıtta değişiklik yapılması (değişiklik),
3. Terkin: Mevcut kaydın silinmesidir (TSY m. 28/2). Aşağıda, her defasında tekrardan kaçınmak amacıyla tescil hakkında yapacağımız açıklamalar, tadil ve terkin hakkında da geçerli olacaktır.
Ticaret siciline tescil talebi ne kadar süre içinde yapılmalıdır?
Talep süresi, aksine hüküm yoksa tescili gerekli işlemin veya olgunun gerçekleştiği; tamamlanması bir senet veya belgenin düzenlenmesine bağlı durumlarda, senet veya belgenin düzenlenme tarihinden itibaren onbeş gündür. Sicil çevresi dışında oturan kişiler için bu süre bir aydır (TTK m.30).
Tescil talebi başvurusu üzerine sicil müdürü hangi hususları araştırır?
Sicil müdürü tescil talebini hemen yerine getirmez. Gerekli incelemeleri yapar. Şu hususları araştırır:
1. Tescili istenen hususta kanuni şartların mevcut olup olmadığı (TTK m.32/1),
2. Tescili istenen hususun kamu düzenine ve emredici hükümlere uygunluğu (TTK m.32/2 ve 3),
3. Tescili istenen hususun gerçeğe uygunluğu ve aldatıcı olmaması (TTK m.32/3),
4. Talepte bulunan kişinin kimliği ve yetkisi (TTK m.29/2).
Sicil müdürü tescil talebi üzerine kaç şekilde karar verir?
Sicil müdürü, yapacağı inceleme sonrası üç türlü davranabilir:
1. Talebe uyar, olumlu karar verir.
2. Olumsuz karar verir, talebi reddeder.
3. Geçici tescile karar verir. Çözümü bir mahkeme kararına bağlı olan veya kesin biçimde tescilinde tereddüte düşülen hususlarda sicil müdürü, ilgilinin talebi üzerine geçici tescile karar verebilir. İlgililer üç ay içerisinde aralarında anlaştıklarını veya mahkemeye başvurduklarını kanıtlamazlar ise kayıt silinir. Mahkemeye başvurulmuş ise, kesin hükme göre davranılır (TTK m.32/4).
Sicil müdürünün tescil taleplerine karşı verdiği kararlara karşı itiraz ne kadar sürede ve nereye yapılır?
Sicil müdürünün vereceği kararlara karşı, tebliğden itibaren sekiz gün içerisinde sicilin bulunduğu yerdeki Ticaret Mahkemesine itiraz edilebilir. İtiraz, mahkemece dosya üzerinden incelenerek karara bağlanır. Gerekirse (hakları ihlal edilecek ise) üçüncü kişi ile itiraz eden de dinlenir; gelmezler ise dosya üzerinden karar verilir (TTK m.34).
Sicil kayıtlarının aleni olması ne demektir?
Sicil kayıtları alenidir. Aleni açık olma demektir. İlgili sıfatının kanıtlanmasına dahi gerek kalmaksızın herkes sicil kayıtlarını inceleyebilir, kayıt örneği alabilir, bir hususun kayıtlı olup olmadığına ilişkin belge isteyebilir. Ticaret sicili TMK m.7 anlamında resmi sicillerden olup aksi kanıtlanıncaya kadar, içerdiği kayıtların doğru olduğu kabul edilir.
Sicilin kurucu veya açıklayıcı etkisini örnek vererek açıklayın.
Şayet tescil edilecek husus ancak sicile kayıtla doğuyorsa tescil kurucudur. Zaten doğmuş, varlık ve geçerlilik kazanmış olan bir husus sonradan sicile bildiriliyorsa tescil açıklayıcıdır. Örneğin, ticari işletmenin TTK m.40/1 uyarınca tescili, tacir sıfatının kazanılması yönünden açıklayıcıdır. Yani, işletme sicile kayıtlı olmasa dahi, sahibi olan gerçek kişi, kanunda öngörülen şartların gerçekleşmesiyle tacir sıfatını kazanır (TTK m.12/1). Bir ticari işletmeye ticari mümessil atanmasında da tescil açıklayıcıdır (TBK m.547). İşletme adı ve ticaret unvanının özel olarak korunması (TTK m.50,52 ve 53), ticaret şirketlerinin kuruluşu ise kurucu etkiye örnektir.
Sicilin olumsuz etkisini açıklayın.
Olumsuz etkiye göre ise, tescili gerektiği hâlde tescil edilmemiş veya tescil ve ilânı gerektiği hâlde tescil edilip ilân edilmemiş hususlarda üçüncü kişilerin iyiniyetli oldukları kabul edilir. Aksini iddia eden ispatla yükümlüdür (TTK m36/4).
İyiniyet nedir?
İyiniyet bir hakkın kazanılmasına engel bir hususu, o hakkı edinmek isteyen kişinin bilmemesi veya bilmesinin gerekmemesidir.
Ticaret unvanı ile işleme adı arasındaki farklar nelerdir?
Ticaret unvanı, tacirin ticari iş ve eylemlerinde kullandığı adıdır. Her tacir ticari işletmesiyle ilgili işlemlerinde bu adı kullanır. Unvan taciri tanıtmaya ve diğer tacirlerden ayırdetmeye yarar. Oysa işletme adı taciri değil işletmenin kendisini gösterir ve o işletmenin benzer işletmelerden ayırdedilmesine hizmet eder.
Kollektif Şirketin ticaret unvanı nasıl tespit edilmelidir?
Kollektif Şirketin TTK m.42/1 uyarınca, ticaret unvanında tüm ortakların veya hiç olmazsa birisinin kısaltılmaksızın ad ve soyadı ile şirket ve türünü gösteren ibare bulunmalıdır. Örneğin, Ali Taş ve Veli Kaya Kollektif Şirketi ya da Ali Taş Kollektif Şirketi gibi.
Komandit şirketlerde unvan nasıl olmalıdır?
Gerek adi, gerek paylı komandit şirketlerde iki tür ortak vardır. Ortaklardan bir kısmı komandite (sınırsız sorumlu), diğer bir kısmı ise komanditer (sınırlı sorumlu) ortaktır. TTK m.42/2’ye göre, unvanda komandite ortaklardan en az birisinin kısaltılmaksızın ad ve soyadı ile şirket ve türünü gösterenibare bulunmalıdır. Komanditer ortağın ismi unvanda bulunamaz. Buna rağmen ismine unvanda yer verilen komanditer ortak, komandite ortak gibi sorumlu olur (TTK m.320); ayrıca cezai yaptırım uygulanır (TTK m.51/2).
Ticaret unvanında ek seçmenin zorunlu olduğu halleri açıklayın.
Ek seçmek kural olarak ihtiyari, istisnaen zorunludur. Ek seçmenin zorunlu olduğu istisnai hâller şunlardır:
1. TTK m.45 gereği, bir ticaret unvanına, Türkiye’nin herhangi bir yerinde daha önce tescil edilmiş bir ticaret unvanından ayırt edilmesi için gerekli olduğu takdirde, ek yapmak zorunludur. Şu hâlde tescilli unvanlar, tüm Türkiye’de korunmaktadır.
2. TK m.48/1’e göre her şube, merkezinin unvanına şube olduğunu belirten ek yapmak zorundadır. “Türkiye İş Bankası Hereke Şubesi” gibi. Ayrıca TTK m.48/3’e göre, merkezi yurt dışında olan bir işletmenin Türkiye’deki şubesinin unvanında, merkezin ve şubenin bulunduğu yer ile şube ibaresinin yer alması gerekir.
3. Bir şirket sona ermiş ve malvarlığının tasfiyesine başlanmış ise, unvanının sonuna “tasfiye hâlinde” ibaresinin eklenmesi gerekir (TTK m.269, 328 ve 533).
Ticaret Kanununa göre unvanın değişmesine gerek kalmayan haller nelerdir?
Kanunun izin verdiği hâllerde unvan, değişmesine gerek kalmaksızın, olduğu gibi kullanılabilir. Bu haller şunlardır:
1. Unvanda adı yazılı kişinin adı değişse bile unvan olduğu gibi kalabilir (TTK m.47/1).
2. Kollektif ve komandit şirkete ve donatma iştirakine yeni bir ortak girerse unvan değişmeden kalabilir (TTK m.47/2).
3. Ortağın ölümü üzerine onun yerine geçen mirasçıları şirketin devamına oy birliğiyle karar verirlerse veya şirkete girmemekle birlikte yazılı şekilde rızalarını gösterirler ise ölen kişinin adı unvanda kullanılabilir. Şirketten ayrılan ortağın rızası alınarak isminin unvanda kalması da sağlanabilir (TTK m.47/2).
4. Unvan ancak işletmeyle birlikte devredilebilir; devralan, unvanı aynen kullanma hakkına sahiptir. Fakat unvan hariç işletme devri, sözleşmede kararlaştırılabilir (TTK m.49), bu hâlde, işletme sahibi değişmesine rağmen unvan değişmeyebilir.
Ticaret unvanının, ticari dürüstlüğe aykırı biçimde kullanılması durumunda hak sahibi neler talep edebilir?
Ticaret unvanının, ticari dürüstlüğe aykırı biçimde kullanılması durumunda hak sahibi;
1. Bunun tespitini,
2. Kullanımının yasaklanmasını,
3. Haksız olarak kullanılan unvan tescil ettirilmiş ise değiştirilmesini veya silinmesini,
4. Tecavüzün sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, gereğinde araçların ve ilgili malların imhasını,
5. Zarar varsa, kusurun ağırlığına göre maddi ve manevi tazminat isteyebilir. Maddi tazminat olarak mahkeme, failin tecavüz sonucunda elde etmesi münkün görülen menfaat karşılığına hükmedebilir (TTK m 52/1).
6. Ayrıca, masrafı karşı taraftan alınmak üzere hükmün gazetede yayınlanması talep edilebilir (TTK m.52/2). Amaç, üçüncü kişiler nezdinde sarsılan itibarı bir ölçüde olsun onarmaktır.
Markanın işlevleri nelerdir? Açıklayın.
Marka başlıca üç işleve sahiptir:
- Reklam İşlevi; Marka, ürünü tanıtmaya yarar; alıcılara hitap ederek talebi artırmaya çalışır. İsabetli seçilmesi talebi artırıcı bir etkendir. Bu açıdan göze ve kulağa hoş gelen, akılda kolay tutulabilen işaretlerin seçilmesine gayret edilir.
- Garanti İşlevi; Marka bazen malın kalitesiyle ve hatta kendisiyle bir anlamda özdeş hâle gelebilir. Birçok insan, alacağı ürünle birlikte aynı anda belirli markalara yönelir. Markalı ürünlerin daha pahalı olmasının mantığı da budur.
- Kaynak Belirtme İşlevi; Marka, ürünün hangi işletmeden çıktığını gösterir; ürün ile işletmeler arasında bağ kurulmasını sağlar.
Markalar kullananlar açısından kaç farklı şekilde sınıflandırılır? Açıklayın.
İki şekilde sınıflandırılır.
- Bireysel (Ferdi) Markalar
Gerçek veya tüzel kişilerin bireysel ve bağımsız olarak kullandıkları markalardır.
Uygulamada rastlanan markaların birçoğu bu gruba girmekle birlikte, SMK’da bu tür markalardan özel olarak söz edilmemiştir. - Ortak Markalar
Üretim veya ticaret (SMK m. 31/3,4). oluşan bir grup tarafından müştereken kullanılan markalardır (556 sayılı KHK m.55). Böylece, grup işletmelerinin mal veya hizmetleri tanıtılır ve diğer işletmelerin mal ve hizmetlerinden ayırt edilmesi sağlanır. Ortak markanın kullanılabilmesi için markanın kullanım usul ve şekillerini gösteren teknik şartnamenin TPMK’ya sunulması gerek ir (SMK m. 32).
Coğrafi işaretlerin markadan farkları nelerdir?
Coğrafi işaretlerin markadan farkları şunlardır:
1. Marka, çoğunlukla malı üreten veya piyasaya süren işletmeyi gösterir. Oysa coğrafi işaretler, malın hangi coğrafi yerden, bölgeden veya ülkeden çıktığını gösterir.
2. Marka bireysel tanıtma aracıdır. Onu üreten, piyasaya süren firmayı tanıtır. Coğrafî işaretler ise kollektif tanıtma aracıdır.
3. Marka üzerindeki hak devredilebilir. Coğrafî işaretler üzerindeki hak devredilemez, yalnızca hak sahiplerince kullanılır (SMK m. 148/1).
556 sayılı KHK göre markanın tanımını yapınız.
KHK m.5’e göre marka, bir teşebbüsün mal veya hizmetlerini bir başka teşebbüsün mal veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlaması koşuluyla, kişi adları dahil, özellikle sözcükler, şekiller,harfler,sayılar malların biçimi veya ambalajları gibi çizimle görüntülenebilen veya benzer biçimde ifade edilebilen, baskı yoluyla yayınlanabilen ve çoğaltılabilen her türlü işaretleri içerir.
Sınai Mükliyet Kanununa göre marka tescil talebinin mutlak red nedenlerinden üç tanesini yazınız.
SMK m. 5’de sayılmıştır.
- Herhangi bir ayırt edici niteliğe sahip olmayan işaretler
- Dini değerleri ve sembolleri içeren işaretler
- Kamu düzenine ve genel ahlaka aykırı işaretler
Marka tescilinin sağladığı hak ve yükümlülükleri açıklayın.
Tescil, marka sahibine hem hak sağlar, hem de yükümlülük getirir:
1. Tescil edilen marka sahibine tekel hakkı sağlar. Markaya tecavüz etmek isteyen kişilere karşı SMK’nın özel koruması devreye girer. Tescil edilmiş markanın koruma süresi on yıldır; bu süre onar yıllık dönemler halinde yenilenebilir. (SMK m. 23). Yenileme talebi, koruma süresinin sona erdiği tarihten itibaren altı aylık süre içinde yapılır.
2. Tescilli marka sahibi, markasını kullanmakla yükümlüdür. Tescilden itibaren beş yıl içerisinde, haklı bir neden olmaksızın markanın ciddi biçimde kullanılmaması veya bu kullanıma beş yıl kesintisiz ara verilmesi hâlinde marka iptal edilir.
Garanti markası ve ortak markalar bakımından bu markaların nasıl ve ne şekilde kullanılacağını gösteren bir teknik yönetmelik, tescil başvurusu sırasında kuruma teslim edilir. Teknik yönetmeliğe aykırı kullanım yasaklanmış olup tanınan süre içerisinde aykırılık düzeltilmediği takdirde, markanın iptali söz konusu olur (SMK m. 26, 32).
Markalar hangi hukuki işlemlere konu olur?
Marka bir takım hukuki işlemlere konu edilebilir. Satılabilir, devredilebilir, haczedilebilir, lisans sözleşmesine konu yapılabilir, rehnedilebilir, miras yoluyla geçebilir. Tescilli marka üzerindeki sağlararası hukuki işlemler yazılı şekle bağlıdır (SMK m. 148/6). Fakat markalar finansal kiralama sözleşmesine konu olamazlar (FKFFŞK m. 19).
Lisans sözleşmesi nedir? Tescilli markalar için lisans sözleşmesi yapılma durumu hakkında bilgi verin.
Lisans sözleşmesi, marka sahibinin (lisans veren) markayı kullanma hakkını bir bedel karşılığı lisans alana verdiği sözleşmedir. Tescilli bir markanın kullanım hakkının devri amacıyla lisans sözleşmeleri yapılabilir. Sözleşme, tescil edilen mal veya hizmetlerin tamamı veya bir kısmı için olabilir (SMK m. 24/1). Sözleşme yazılı olmalı, tescil ettirilmelidir (SMK m.148/4). Tescil yapılmamış ise üçüncü kişilerin iyiniyeti korunur (SMK m. 148/5).
Tescilli bir markaya tecavüz halinde marka sahibi hukuk davaları ile neleri talep edebilir?
Tescilli bir markaya tecavüz halinde marka sahibinin açabileceği hukuk davaları ve yöneltebileceği talepler SMK m. 149’da sayılmıştır:
Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir:
1. Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti,
2. Muhtemel tecavüzün önlenmesi,
3. Tecavüz fiillerinin durdurulması,
4. Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini,
5. Tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde elkonulması.
6. Yukarıdaki gibi elkonulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması,7. Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere yukarıdaki gibi elkonulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası,
8. Haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesi
Marka hakkı hangi hallerde sona erer?
Marka hakkı şu hallerde sona erer (SMK m. 25-28): Markanın hükümsüzlüğü veya iptaline yönelik açılan davada markanın hükümsüzlüğüne veya iptaline karar verilerek markanın sicilden terkin edilmesi, koruma süresinin dolması ve süresinde yenileme yapılmaması veya marka sahibinin hakkından yazılı olarak vazgeçmesi (KHK m.46).
TTK göre haksız rekabetin unsurları nelerdir?
Haksız rekabetten söz edebilmek için gerekli unsurlar, tanımdan ve haksız rekabet davalarına dair TTK m.56’dan çıkarılabilir:
1. Rakipler arasında veya tedarik edenler ile müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen davranış veya ticari uygulama söz konusu olmalıdır.
2. Davranış veya uygulama, dürüstlük kuralına aykırılık oluşturmalıdır.
3. Davranış veya uygulama zarara veya en azından zarar tehlikesine yol açmalıdır (TTK m.56/1).
TTK m. 55'e göre başlıca haksız rekabet halleri nelerdir?
TTK m. 55'e göre şu durumlar haksız rekabet halleridir.
- Dürüstlük Kuralına Aykırı Reklamlar ve Satış Yöntemleri ile Diğer Hukuka Aykırı Davranışlar
- Sözleşmeyi İhlale veya Sona Erdirmeye Yöneltmek
- Başkalarının İş Ürünlerinden Yetkisiz Yararlanmak
- Üretim ve İş Sırlarını Hukuka Aykırı Olarak İfşa Etmek
- İş Şartlarına Uymamak
- Dürüstlük Kuralına Aykırı İşlem Şartları Kullanmak
TTK m 5'de başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanmasına örnek olarak neler verilmiştir?
Bu üçüncü kategoriye giren örnek olarak özellikle gösterilen üç hâl mevcuttur:
1. Kendisine emanet edilmiş teklif, hesap veya plan gibi bir iş ürününden yetkisiz yararlanmak,
2. Üçüncü kişilere ait teklif, hesap veya plan gibi bir iş ürününden, bunların kendisine yetkisiz olarak tevdi edilmiş veya sağlanmış olduğunun bilinmesi gerektiği hâlde yararlanmak,
3. Kendisinin uygun bir katkısı olmaksızın başkasına ait pazarlanmaya hazır çalışma ürünlerini teknik çoğaltma yöntemleriyle devralıp onlardan yararlanmak.
Haksız rekabet halinde açılabilen hukuki davalar nelerdir?
TTK m.56, haksız rekabet nedeniyle açılabilecek hukuk davalarını ve bunları açabilecek kişileri düzenlemiştir. Açılabilecek davalar ve ileri sürülebilecek talepler şunlardır:
1. Haksız rekabetin tespiti,
2. Haksız rekabetin önlenmesi (devam eden ve tekrar tehlikesi olan fiillerde),
3. Haksız rekabet sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılması, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesi ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhası (Örneğin, iltibasa yolaçan markayı içeren ambalaj ve etiketlerin toplanması ve imhası, haksız rekabet konusu vasıfsız ve boş tüplerin imha edilmesi gibi.
4. Zarar varsa tazminat (maddi tazminat olarak mahkeme, failin tecavüz sonucunda elde etmesi mümkün görülen menfaat karşılığına hükmedebilir (TTK m.56/1),
5. TBK m.58’deki şartlar varsa manevi tazminat.
Türk Borçlar Kanununa göre manevi tazminat ne demektir?
TBK m.58’e göre “Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir.”
Haksız rekabet halinde kimler dava açabilir?
Haksız rekabete ilişkin TTK hükümlerinde davacılar çevresi genişletilmiş; zarar gören
rakip yanında müşteriler ile mesleki ve ekonomik örgütler ve birliklere de dava açma yetkisi tanınmıştır.
Haksız rekabette hukuk davalarında zamanaşımı ne kadardır?
Haksız rekabette zamanaşımı süresi, dava hakkının doğduğunun öğrenildiği tarihten itibaren bir yıl ve herhalde doğumundan itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Ancak, fiil aynı zamanda cezayı gerektirir nitelikte ve ceza kanunları daha uzun bir dava zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre hukuk davalarında da uygulanır (TTK m.60).
Tüzel kişilere haksız rekabet nedeniyle cezai yaptırım uygulanabilir mi? Nasıl?
Bir tüzel kişinin işlerinin görülmesi sırasında işlenen haksız rekabet fiillerinden dolayı hükmolunacak cezai yaptırım, tüzel kişi adına hareket eden veya etmesi gerekmiş olan organın üyelerine veya ortaklarına uygulanır. Fiil, bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmiş ise, tüzel kişi hakkında, bunlara özgü güvenlik tedbirlerine de karar verilebilir (TTK m.63).