aofsoru.com

Yargı Örgütü Ve Tebligat Hukuku Dersi 7. Ünite Özet

Tebligat Usulü

Tebligatın Usulüne İlişkin Genel Bilgi

Tebligat, belirtilen kişilere, tebliğ edilecek yer ve zamanda yapılır. Bunun dışında yapılan tebligat kural olarak usulüne aykırıdır.

Tebligat bir mazbata ile belgelendirilir.

Tebligat mazbatası tebliğ memuru tarafından tebliğ yerinde düzenlenir. Her tebligatta ayrı bir tebliğ mazbatasının düzenlenmesi, mazbatanın tebligat yapılan kişi ile memur tarafından imzalanması şarttır.

Tebliğ mazbatasının önemi ve tebligat yapılacak kimsenin mazbatada imzasının bulunmasının gerekliliği karşısında, kendisine tebliğ yapılacak kimsenin imza atamayacak durumda bir engelinin olması hâlinde, Kanun ve Yönetmelik’te nasıl bir yol izlenmesi gerektiği ayrıntısı ile düzenlenmiştir. Buna göre, tebligat yapılacak kimse, imza atacak kadar yazı bilmez veya diğer sebeplerle imza atamayacak durumda bulunursa, okur-yazar komşulardan bir kimse, okur-yazar bir komşu bulunmaz veya bulunan komşu imzadan kaçınırsa, tebliğ memurunun daveti üzerine gelecek olan o mahalle veya köyün muhtar veya ihtiyar heyeti veyahut meclisi üyesinden biri yahut bir kolluk görevlisi huzurunda, kendisine tebliğ yapılan kimsenin sol elinin başparmağı, sol elinin başparmağı bulunmayan kimsenin, aynı elinin diğer bir parmağı ve sol eli yoksa sağ elinin başparmağı ve bu da yoksa, diğer parmaklarından biri bastırılır. Tebliğ yapılacak kimsenin iki eli de yoksa, tebliğ evrakı kendisine verilir. Tebliğ mazbatasında hangi elin hangi parmağının bastırıldığı ve sebebi, tebliğ yapılacak kimsenin iki eli de yoksa evrakın kendisine verildiği ve huzurunda tebligat yapılan kişinin kimliği yazılarak, hazır bulunan kişiye de imza ettirilir (TebK m. 24, TebY m. 37). Burada, imza bilmeyenlerin başka usullerle imza, mühür vs. kullanmaları söz konusu değildir.

Tebliğ memuru, tebligatın doğru yapıldığından emin olmak için muhatabın ya da onun yerine tebligat yapılacak kimsenin kimliğini araştırma yetkisine sahiptir.

Adreste Bulunmama ve Tebellüğden Kaçınma

Muhatap adreste bulunamamış ya da bulunmasına karşın tebliğ edilecek evrakı tebellüğden kaçınmış olabilir.

Muhatabın belirtilen adreste geçici olarak bulunmaması veya tebligattan kaçınılması: Muhatap belirtilen adreste geçici olarak bulunamamış ya da tebligattan kaçınmış olabilir.

Belirtilen adreste tebliğ anında hiç kimsenin bulunmaması: Muhatap veya adına tebligat yapılacak kimseler tebligat adresinde oturmalarına rağmen o sırada adreste bulunmayabilir. Yani, tebligat adresi doğrudur; ancak o sırada tebligat yapılacak yetkili kimse yoktur. Bizzat muhataba tebligat yapılması gereken durumlarda ya da muhatapla tebligat yapılabilecek kimse arasında husumet bulunan durumlarda muhatap yoksa tebligat yapılmamalıdır.

Muhatap veya yerine tebligat yapılacak kimseyi bulamayan tebligat memuru, önce o kimsenin sürekli mi geçici mi o adreste bulunmadığını ve bulunmama sebebini doğru şekilde araştırmakla yükümlüdür.

Muhatabın adreste geçici olarak bulunmaması ile tamamen ayrılmış olması hâlinde izlenecek tebligat usulü birbirinden farklıdır.

Belirtilen adreste muhatap veya yerine tebligat yapılacak kimse bulunmuyorsa tebliğ memuru, evrakı o yerin muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyelerinden birine yahut kolluk amir veya memuruna imza karşılığı teslim eder.

Muhtar, ihtiyar heyeti üyeleri, kolluk amir veya memurları yukarıda belirtilen çerçevede kendilerine teslim edilen evrakı kabule mecburdur. Resmî sıfatları bulunan bu kimselerin, tebligatı almaktan kaçınmalarının önüne geçmek ve tebligatta gecikmeye yol açmamak için Kanun’da böyle bir zorunluluk getirilmiştir. Açık kanun hükmüne rağmen, ilgili kişi tebligatı almazsa bu tebligat suçu oluşturacaktır.

Tebliğ memuru; tebliğ evrakını, muhtar, ihtiyar heyeti üyeleri, kolluk amir veya memurlarından birine imza karşılığı verdikten sonra Yönetmelikte yer alan örneğe uygun olarak düzenleyeceği ihbarnameyi tebliğ evrakında belirtilen adresin kapısına yapıştırır. Bu aşamadan sonra, tebliğ memuru ayrıca durumu muhataba haber vermeleri için en yakın komşuya, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirir.

Kanun ve Yönetmelik’te belirtilmiş olan bu sıra yani önce adrese gidilip muhatabın adreste oturduğunu ancak o anda kimsenin bulunmadığını tespit; ardından yetkili resmî kişiye tebliğ evrakının bırakılması; sonra tebligat adresine ihbarname yapıştırılması; durumun yine Kanun ve Yönetmelik’te belirtilen kimselere haber verilmesi ve tüm bu işlemlerin tutanağa yazılarak imzalanması, gerekiyorsa ilgili kişilerin imzalarını alması, alamıyorsa bunun sebebini belirtmesi şarttır. Aksi hâlde tebligat usulsüz olacaktır.

Muhatabın veya yerine tebligat yapılacak kimsenin o sırada adreste bulunmaması hâlinde ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır. İhbarname on gün süreyle kapıda kalır.

Muhatap, gerek kapıya yapıştırılan ilmühaber gerekse kendilerine durum bildirilen komşu, kapıcı ya da yönetici gibi kimselerin verdiği bilgi üzerine, tebligatı bırakılan muhtarlık ya da kolluktan alması gerekir.

Muhatabın veya yerine tebligat yapılacak kimselerin tebellüğden kaçınması: Tebligat yapılacak adreste, muhatap veya yerine tebligat yapılacak kimseler bulunmakla birlikte değişik sebeplerle tebliğ evrakını almaktan kaçınabilirler. Bu durumda, tebliğ adresinde kimsenin bulunmaması ile ilgili yukarıda açıklanan tebligata ilişkin yöntem, burada da uygulanacaktır. Fakat bu ihtimalde komşuya, kapıcıya veya yöneticiye haber verme söz konusu değildir. Zira, bu kişilere haber verilmesinin amacı, muhataba durumu bildirmeleri, muhatabın durumdan haberdar olmasıdır. Oysa tebellüğden kaçınmada, muhatap ya da yerine tebligat alabilecek kimseler zaten durumdan haberdardırlar; bildikleri şeyi tekrar bildirmenin anlamı olmadığı gibi kendi kusurlarıyla almaktan kaçındıkları tebligat için böyle bir yönteme başvurmak doğru değildir.

Muhatabın geçici olarak başka yere gitmesi: Tüzel kişilere, askerî kişilere, aynı konutta oturan kişilere, belli bir yerde meslek veya sanat icra edenler ile otel, hastane, fabrika, okul gibi yerlerde tebligat yapılması söz konusu olduğunda, muhataba tebligatı ulaştıracak veya muhatap yerine tebligat yapılabilecek kimseler, muhatabın geçici olarak başka yere gittiğini belirtirlerse durum ve beyanda bulunanın kimliği tebliğ mazbatasına yazılarak altı beyanda bulunan tarafından da imzalandıktan sonra, tebliğ evrakı bu kişilere verilir. Bu kişilerin tebligatı almaları zorunludur.

Şayet, muhatabın başka yere gittiğini beyan eden kişi, tebliğ mazbatasını imzadan kaçınırsa tebliğ memuru bu durumu mazbataya yazar ve imzalar.

Muhatap ya da yerine tebligat alacak kişi, adreste geçici olarak bulunmamakla birlikte, bu yönde beyanda bulunan kişiler tebliğ evrakını alırlarsa tebligat evrakını aldıkları tarihte tebligat yapılmış sayılır. Eğer bu yönde beyanda bulunan kişiler tebligatı almaktan kaçınırlarsa bu konudaki ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarihten on beş gün sonra tebligat yapılmış kabul edilir.

Muhatabın belirtilen adresten devamlı olarak ayrılmış olması veya hiç oturmaması: Muhatabın gösterilen adreste bulunmaması ve yerine tebligat yapılacak kimselerin de olmaması hâlinde tebliğ memuru önce muhatabın o adresten geçici mi yoksa devamlı mı ayrıldığını tespit etmekle görevlidir. Bu araştırma yapılmadan, muhatabın devamlı olarak adresten ayrılmış olduğunu kabul edip ona göre tebligat yapılamaz.

Tebliğ memurunun yaptığı araştırmada, muhatabın gösterilen adresten devamlı olarak ayrıldığı ya da öldüğü tespit edilirse, devamlı ayrılma durumunda yeni adres de tespit edilemiyorsa, ölüm hâlinde ise başka bir işleme gerek kalmadan tebliğ evrakı tebligatı çıkaran mercie iade edilir.

Tebliğ memurunun tespit ettiği yeni adres, tebliğ memurunun dağıtım bölgesi içindeyse tebligatı o adrese yapar. Tespit edilen yeni adres, aynı posta merkezinin başka bir dağıtım bölgesinde veya başka bir posta merkezinin alanı içinde kalıyorsa tebliğ memuru, tebliğ evrakını bağlı olduğu posta merkezine iade eder.

Adres kayıt sistemindeki adrese tebligat yapılması: Adres kayıt sistemindeki bir adrese tebligat yapılıyorsa muhatap o adreste hiç oturmamış veya bu adresten sürekli ayrılmış olsa dahi, tebliğ memurunun tebliğ olunacak evrakı, o yerine muhtar veya ihtiyar heyeti üyelerinden birine veyahut kolluk amir veya memurlarına imza karşılığı teslim etmesi ve tesellüm edenin adresini içeren (Yönetmelik Ek-1 (2) nolu örneğe uygun düzenlenen) ihbarnameyi tebligat için belirtilen ancak muhatabın aslında oturmadığı veya devamlı olarak ayrıldığı binanın kapısına yapıştırması gerekir (TebK m. 21/2, TebY m. 31/1-c). Bu durumda ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılacaktır.

Muhatabın daha önce kendisine tebligat yapılan adresini değiştirmiş olması: Bazen ilgili yargı mercii tarafından, muhataba o yargılama süreci içinde daha önce tebligat yapılmış ancak muhatap daha sonra adresini değiştirmiş olabilir. Tebligat Kanunu ve Yönetmeliği, bu ihtimali de göz önünde bulundurarak ayrıca düzenleme yapmıştır.

Burada dikkat edilmesi gereken hususlar şunlardır: Muhataba daha önce geçerli şekilde tebligat yapılmış olmalıdır. Ayrıca, her bir yargılama işlemi kendi bütünü içinde ayrı ayrı düşünülmelidir.

Kendisine daha önce tebligat yapılan (ya da tebligat yapılmış sayılan) adresi değiştiren muhatap, yeni adresini usulünce bildirirse bundan sonra tebligatlar yeni adrese yapılır.

Daha önce yurt dışındaki adresine tebligat yapılmış Türk vatandaşı, yurt dışı adresini değiştirir ve bunu tebliği çıkaran mercie bildirmez, adres kayıt sisteminden de yerleşim yeri adresi tespit edilemezse, bu kişinin yurt dışında daha önce tebligat yapılan adresine, Türkiye Büyükelçiliği veya Konsolosluğunca, yabancı ülkelerde Türk vatandaşlarına yapılacak tebligata ilişkin (TebY m. 43) gönderilen bildirimin adrese ulaştığının belgelendiği tarihten itibaren otuz gün sonra tebligat yapılmış sayılır.

İlanen Tebligat

İlanen tebligat yapılacak durumlar: İlanen tebligat yapılması için kural olarak muhatabın adresinin meçhul olması gerekir.

Adresin meçhul sayılması için tüm araştırmalara rağmen muhatabın adresinin tespit edilememiş olması gerekli ve zorunludur. Aksine davranış, kanuna aykırılık oluşturacağı gibi hukuki dinlenilme hakkı ve adil yargılanma hakkı ihlali sayılacaktır. Ayrıca, bu konudaki ihlal, duruma göre yargılamanın yenilenmesi sebebi dahi oluşturabilir.

İlanen tebligatın yapılması: İlanen tebligat yoluna başvurulması durumunda, önce tebligat çıkaracak merciin, ilanen tebligatı gerektiren sebepleri göstererek karar vermesi gerekir.

İlan, kendisine tebliğ yapılacak kişinin en güvenilir bir şekilde öğrenmesini sağlayabilecek ve varsa tebliği çıkaran merciin bulunduğu yerde yayımlanan bir gazetede ve elektronik ortamda Basın İlan Kurumu vasıtasıyla yapılır.

İlanen tebligatın hem gazete ile hem de elektronik ortamda yapılması gerekmektedir.

Resmî ilanların yayımlanması için aracılık etmekle görevli kuruluş, Basın İlan Kurumudur.

İlanen tebligatta, gazete ile ilan dışında, tebligat olunacak evrak ve gazete ilan sureti, tebliği çıkaran merciin herkesin kolayca görebileceği bir yerinde de ayrıca asılmalıdır.

Tebligat çıkaran merci, gerekirse ikinci defa ilan yapılmasına karar verebilir.

İlan yoluyla tebliğ, son ilan tarihinden itibaren yedi gün sonra yapılmış sayılır.

Elektronik Tebligat

Elektronik yolla tebligat usulü, hukukumuza Tebligat Kanunu’nda 2011 yılında yapılan değişiklikle (6099 sayılı Kanun’la) yeni girmiş bir tebligat usulüdür.

Elektronik tebligat yapılırken bazı temel ilkelere uygun davranılması gereklidir. Bu temel ilkeler şunlardır:

  • Bilgi güvenliğinin sağlanması.
  • Kişisel verilerin korunması.
  • Birlikte çalışabilirlik.
  • Hizmet kalitesinin sağlanması.
  • Uluslararası standartların sağlanması.

Elektronik yolla tebligatta, muhatabın her zaman elektronik posta adresini kontrol edemeyeceği düşünülerek tebligatın muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılacağı kabul edilmiştir.

Tebligatı çıkaran merci, elektronik tebligat mesajını verilen elektronik tebligat adresi aracılığıyla idareye iletir.

Muhatap tarafından hizmet sağlayıcıya iletişim için diğer bir elektronik posta adresi bildirilmişse, elektronik tebligatın ulaştığı anda bu adrese bilgilendirme mesajı gönderilir.

Muhatap elektronik tebligat hesabına, güvenli elektronik imzasını kullanarak veya hizmet sağlayıcı tarafından verilen parola ve şifre ile birlikte telefonuna kısa mesajla gelen tek kullanımlık şifre vasıtasıyla erişir.

Ülke Dışı veya Yabancılara Yapılan Tebligat

Tebligatın önemi sebebiyle yargısal faaliyet içinde yer alan ya da yer alması gereken yerli, yabancı herkese ayrım yapılmadan tebligat kuralları uygulanmalıdır. Ancak tebligatın resmî bir işlem ve yargısal faaliyetin devamı olarak egemenlikle bağlantılı bir işlem olduğu da unutulmamalıdır. Hiçbir ülke, diğer bir ülkenin kendi egemenlik alanına giren işlemleri yapamaz veya buna kendi kuralları çerçevesinde katlanmasını bekleyemez. Her ülkenin tebligat kuralları ve tebligat hukuku, kendi egemenlik alanı ile sınırlı olarak uygulanır. Bu sebeple yurt dışına veya yabancılara tebligat, yargılama faaliyeti içinde her zaman ayrı değerlendirilmiş; yurt dışına ve yabancılara tebligatı düzenleyen özel kurallar konulmuş, bu konuda ikili veya çok taraflı uluslararası anlaşmalar imzalanmıştır.

Yurt dışında bulunan Türk vatandaşlarına yapılacak tebligat: Yurt dışında bulunan Türk vatandaşlarına yapılacak tebligat, yurt dışında bulunan yabancılara yapılacak tebligattan daha kolaydır. Zira Türk vatandaşları, yabancı bir ülkede bulunsalar da Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenliği kapsamındadır. Bu sebeple tebliği çıkaran merciin, tebligat yapılacak kişinin Türk vatandaşı olduğunu, bu konudaki talebinde belirtmesinde yarar bulunmaktadır. Çifte vatandaşlık durumunda da Türk vatandaşlığı esas alınarak tebligatın bu çerçevede yapılması gereklidir.

Yurt dışında bulunan Türk vatandaşlarına tebligatın üç şekilde yapılması mümkündür. Yurt dışında bulunan Türk vatandaşlarına tebligat bakımından ayrıntılı şekilde düzenlenen birinci usule göre tebligat o yerdeki Türk Büyükelçiliği veya Konsolosluğu aracılığıyla da yapılabilir.

Yurt dışında bulunan Türk vatandaşlarına tebligat bakımından ikinci ve en kısa yöntem ise şudur: Yurt dışında bulunan vatandaşlara yapılacak tebligatta, tebligatı çıkaran yargı mercii, tebliğ evrakını hazırlayarak doğrudan o yerdeki Türkiye Büyükelçiliği veya Konsolosluğuna gönderebilir. İlgili temsilcilik tarafından tebliğ işlemi gerçekleştirildikten sonra evrak, doğrudan tebliği çıkaran yargı merciine gönderilir.

Yurt dışında bulunan Türk vatandaşlarına tebligat bakımından üçüncü ve en uzun sürecek tebligat yöntemi ise şudur: Yukarıda yapılan tebligat işlemlerine rağmen muhatap olan Türk vatandaşına ulaşmak mümkün olmamışsa ancak bu durumda yabancı ülke makamları devreye sokulmalı, yabancı ülke makamları aracılığıyla anlaşmalar çerçevesinde tebligat yoluna gidilmelidir.

Yurt dışında bulunan resmi görevlilere tebligat: Yabancı bir ülkede resmî bir görevle ya da görevlendirmeyle bulunan Türk memurlarına tebligat, Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla yapılacaktır.

Yabancı ülkede bulunan askerî kişilere ise bağlı bulundukları Kuvvet Komutanlığı aracılığıyla tebligat yapılacaktır.

Yabancı ülkede bulunan resmî görevli, bir görev icabı veya resmî bir görevlendirmeyle değil de tatil vs. sebeplerle bulunuyorsa yukarıda açıklanan yolun, genel hükümlerin uygulanması gerekir.

Yurt dışında bulunan bir kimseye eğer o kimse Türk vatandaşı değilse ya da Türk vatandaşı olmakla birlikte tebligat yapılması mümkün olmamışsa (özellikle tebligat işlemi için bildirim yapılarak kendisine ulaşılamamışsa) tebligat, Tebligat Kanunu ve Yönetmeliği’ndeki hükümlerle birlikte uluslararası anlaşma hükümleri dikkate alınarak yapılmalıdır.

Türkiye içinde bulunan yabancılara tebligat: Türkiye de bulunan yabancının diplomatik bir ayrıcalığı ve özel bir durumu yoksa Türkiye içinde diğer kişilere yapılan tebligata ilişkin kurallar onlar için de geçerli olacaktır. Ancak muhatap, kendisine tebligat yapılabilecek bir yabancı olmasına rağmen tebliğ adresi “ülke dışı” kabul edilen bir yerse ve tebliğ memuru tebligatı yapamıyorsa o zaman bu durum tebliğ mazbatasına yazılarak evrak iade olunur.

Yabancı ülkeden gelen tebligatın Türkiye’de yapılması: Türkiye’de yerleşik bulunan yerli ya da yabancı bir kimseye ulaştırılmak üzere, yabancı bir ülke tarafından tebligat gönderilmesi hâlinde öncelikle bu konudaki uluslararası anlaşma ve karşılıklılık esasları uygulanacaktır.

“Hukuki ve Ticari Konularda Adli ve Gayri Adli Belgelerin Yabancı Memleketlerde Tebliğine Dair Sözleşme” gereğince, doğrudan merkezî makama gönderilecek tebligatlarda, tebliğ evrakı, Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğüne gönderilmelidir. Zira Türkiye için merkezî makam olarak Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü kabul edilmiştir.

Doğrudan tebliğ evrakının Türk merkezî makamına gönderilmesi dışında, izlenmesi gereken usul şudur:

Yabancı ülke temsilciliği tarafından Dışişleri Bakanlığına iletilen evrak, anlaşmalar ve karşılıklılık esasları gözetilerek Yönetmelik Ek-1’de yer alan (5) nolu örnekte belirtilen tebliğ mazbatası, zarf içinde Adalet Bakanlığına gönderilir.

Adalet Bakanlığı tebliğ evrakını muhatabın bulunduğu yerdeki C. Başsavcılığına gönderir.

C.Başsavcılığı, tebliğ evrakını duruma göre, muhatabı çağırarak, kolluğu görevlendirerek ya da normal tebligat yollarıyla tebligatı yapar.

Tebligat işlemleri tamamlandıktan sonra aynı yolla geri gönderilir.


Yukarı Git

Sosyal Medya'da Paylaş

Facebook Twitter Google Pinterest Whatsapp Email