Ceza Muhakemesi Hukuku Dersi 4. Ünite Sorularla Öğrenelim
Koruma Tedbirleri-1
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Koruma tedbirlerinin geçici olması ne anlama gelmektedir? Açıklayınız.
Koruma tedbirleri geçicidir ve muhakeme hukuku açısından araç (vasıta) olma özelliği gösterirler. Koruma tedbirlerinin geçici olması, haklı bir neden kalmadığında ya da hüküm verildiğinde veya öngörülen üst süre dolduğunda koruma tedbirinin sona ermesi demektir.
Koruma tedbirlerine başvurulabilmesi için aranan ön şartlar nelerdir?
Koruma tedbirlerine başvurulabilmesi için aranan ön şartlar ise şunlardır:
1)Koruma tedbirinin kanunla düzenlenmiş olması,
2)suçun işlendiğine dair belirli derecede suç şüphesinin bulunması,
3)gecikmede tehlike bulunması,
4)tedbire başvurulmasının haklı görünmesi ve
5)koruma tedbiri ile işin önemi veya muhtemel ceza arasında orantı bulunması.
Yakalama niteliklerine göre kaça ayrılır, özellikleri nelerdir?
Yakalama idari (önleyici) veya adli nitelikte olabilir. İdari (önleme) yakalaması, polisin kişilerin huzurunu, güvenliğini, canını ve malını korumak amacıyla yaptığı yakalamadır. Adli yakalama, suç işlediği yönünde hakkında kuvvetli iz, eser, emare ve delil bulunan kişinin gözaltına alınma işleminden önce özgürlüğünün geçici olarak ve fiilen kısıtlanarak denetim altına alınmasını ifade eder.
Resmi sıfatı olmayan kişilerin yakalama yetkisi hangi koşullarda bulunur?
Resmî sıfatı bulunmayan kişilerin şu hâllerde suç faillerinin özgürlüğünü kısıtlama yani yakalama yetkisi kabul edilmiştir (CMK m.90/1): 1)Kişiye suçu işlerken (suçüstünde) rastlama (gerçek suçüstü hâli), 2)suçüstü bir fiilden dolayı izlenen bir kişinin kaçma olasılığının bulunması veya hemen kimliğini belirleme olanağının bulunmaması (CMK m.90/1).
Kolluk görevlilerine özgü yakalama koşulları nelerdir?
Kolluk görevlilerine herkese tanınan yetki dışında ek bir yakalama yetkisi tanınmıştır. Kolluk görevlileri şu koşullarla da yakalamaya başvurabilirler: 1)Tutuklama kararı (CMK m.100) veya yakalama emri (CMK m.98) verilmesini gerektiren bir hâl bulunması, 2)gecikmesinde sakınca olması ve 3)Cumhuriyet savcısına veya amirlerine derhâl başvurma olanağının bulunmaması. Bu üç şart bir arada bulunduğunda kolluk doğrudan doğruya yakalama yapabilir. Belirtelim ki bu hâllerde suçüstü durumu bulunması aranmaz (CMK m.90/2).
Yakalamayı gerçekleştiren polislere hangi koşullarda silah kullanma yetkisi tanınmıştır?
Yakalamayı gerçekleştirirken PVSK m.16 kapsamında polisin belli koşullar altında silah kullanmasına cevaz verilmiştir. Bu bağlamda polis;
a) Meşru savunma hakkının kullanılması kapsamında,
b) Bedenî kuvvet ve maddî güç kullanarak etkisiz hale getiremediği direniş karşısında, bu direnişi kırmak amacıyla ve kıracak ölçüde,
c) Hakkında tutuklama, gözaltına alma, zorla getirme kararı veya yakalama emri verilmiş olan kişilerin ya da suçüstü halinde şüphelinin yakalanmasını sağlamak amacıyla ve sağlayacak ölçüde,
d) Kendisine veya başkalarına, işyerlerine, konutlara, kamu binalarına, okullara, yurtlara, ibadethanelere, araçlara ve kişilerin tek tek veya toplu halde bulunduğu açık veya kapalı alanlara molotof, patlayıcı, yanıcı, yakıcı, boğucu, yaralayıcı ve benzeri
silahlarla saldıran veya saldırıya teşebbüs edenlere karşı, saldırıyı etkisiz kılmak amacıyla ve etkisiz kılacak ölçüde, silah kullanmaya yetkilidir.
Gözaltı tedbiri hangi koşullarda uygulanabilir?
Gözaltına alma, bu tedbirin soruşturma yönünden zorunlu olmasına ve kişinin bir suçu işlediği şüphesini gösteren somut delillerin varlığına bağlıdır (CMK m.91/2).
Gözaltı kararı üzerine yapılacak işlemler nelerdir?
Yakalanan kişi gözaltına alınacak olduğunda veya zor kullanılarak yakalanması hâllerinde hekim kontrolünden geçirilerek yakalanma anındaki sağlık durumu belirlenir. Bu kontrol gözaltı sona erdiğinde ve şüphelinin yeri değiştirildiğinde de yapılır (YGİY m.9). Gözaltı biriminde şüpheli nezarethaneye koyulmadan önce usulünce aranır. Kendisine zarar verebilecek kemer, kravat, ip, kesici ve delici alet gibi nesnelerden arındırılır. Üzerinden çıkan eşya ve para muhafaza altına alınır (YGİY m.10). Üst araması yapılan kişi nezarethaneye alınır. Nezarethaneye alınanlar nezarethane defterine kaydedilir (YGİY m.11).
Bireysel olarak işlenen suçlarda gözaltı süresi ne kadardır?
Gözaltı süresi, bireysel olarak işlenen suçlarda, yakalama yerine en yakın hâkim veya mahkemeye gönderilme için zorunlu süre hariç, yakalama anından itibaren yirmi dört saati geçemez. Yakalama yerine en yakın hâkim veya mahkemeye gönderilme için zorunlu süre, on iki saatten fazla olamaz (CMK m.91/1, Ay m.19).
Suçüstü halinde şüphelisi hakkında kolluk amiri tarafından gözaltı kararı verilebilecek suçlar nelerdir?
Suçüstü halinde şüphelisi hakkında kolluk amiri tarafından gözaltı kararı verilebilecek suçlar şunlardır.
a) Toplumsal olaylar sırasında işlenen cebir ve şiddet içeren suçlar.
b) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan;
1. Kasten öldürme (madde 81, 82), taksirle öldürme (madde 85),
2. Kasten yaralama (madde 86, 87),
3. Cinsel saldırı (madde 102),
4. Çocukların cinsel istismarı (madde 103),
5. Hırsızlık (madde 141, 142),
6. Yağma (madde 148, 149),
7. Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (madde 188),
8. Bulaşıcı hastalıklara ilişkin tedbirlere aykırı davranma (madde 195),
9. Fuhuş (madde 227),
10. Kötü muamele (madde 232),
c) 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununda yer alan suçlar.
d) 6/10/1983 tarihli ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 33 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen suçlar.
e) 10/6/1949 tarihli ve 5442 sayılı İl İdaresi Kanununa dayanılarak ilan edilen sokağa çıkma yasağını ihlal etme.
f) 21/3/2007 tarihli ve 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 3 üncü maddesinde belirtilen suçlar.
Tekrar yakalama yasağı ne ifade etmektedir?
Gözaltı süresinin dolması veya sulh ceza hâkiminin kararı üzerine serbest bırakılan kişi hakkında, yakalamaya neden olan fiille ilgili yeni ve yeterli delil elde edilmedikçe ve Cumhuriyet savcısının kararı bulunmadıkça tekrar aynı nedenle yakalama işlemi uygulanamaz (CMK m.91/5).
Yakalama işlemine karşı itiraz hangi merciye, kimler tarafından yapılabilir?
Yakalama işlemine karşı, yakalanan kişi, müdafi veya yasal temsilcisi, eşi ya da birinci veya ikinci derecede kan hısımı, hemen serbest bırakılmayı sağlamak için sulh ceza hâkimine başvurabilir.
Çocuklarla ilgili soruşturmada uyulması gereken kurallar nelerdir?
Çocuklarla ilgili soruşturmada şu kurallara uyulur:
• Gözaltına alınan çocuklar kolluğun çocuk biriminde tutulur (ÇKK m.16).
• Çocuğun gözaltına alındığı ana-baba veya vasisine bildirilir.
• Kendi talebi olmasa bile, çocuk müdafiden yararlandırılır (CMK m.150/2). Müdafii, ana-baba veya vasi de seçebilir (CMK m.149/1).
• Şüpheli çocuğun ifadesi, müdafi hazır bulundurularak alınır.
• Çocuğun yararına aykırı olduğu saptanmayan veya yasal bir engel bulunmayan durumlarda, ana-baba veya vasi ifade alınırken hazır bulunabilir.
• Çocuk, yetişkinlerden ayrı yerde tutulur (ÇKK m.16).
• 3.7.2005 gün ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Yasası m.17’ye göre, çocukların büyüklerle birlikte suç işlemesi hâlinde soruşturma evresinde çocuklarla ilgili evrak ayrılır, soruşturma ayrı yürütülür.
• Çocukların kimlikleri ve eylemleri mutlaka gizli tutulur.
• İşlenen suç, şikâyete bağlı olsa da suçun mağduru çocuk ve suçüstü hâli söz konusu ise şüphelinin yakalanması ve soruşturma yapılması için şikâyet beklenmez.
• Çocuklarla ilgili işlemler mümkün olduğu ölçüde sivil kıyafetli görevliler tarafından yerine getirilir.
• Çocuklara zincir, kelepçe ve benzeri aletler takılamaz. Ancak zorunlu hâllerde çocuğun kaçmasını, kendisinin veya başkalarının yaşamı veya beden bütünlüğü açısından doğabilecek tehlikelerin önlenmesi için kolluk tarafından gerekli önlem alınır (YGİY m.19).
Tutuklamanın maddi koşulları nelerdir?
Tutuklamanın iki maddi koşulu vardır:
1. Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin bulunması,
2. Yasa’da gösterilen tutuklama nedenlerinden birinin gerçekleşmesi. Tutuklama kararı verilebilmesi için bu iki koşulun birlikte gerçekleşmiş olması gerekir.
Ceza Muhakemesi Kanunu'nda sayılan tutuklama nedenleri nelerdir?
Yasa’da tutuklama nedenleri sayılarak belirlenmiştir. 1) Şüpheli veya sanığın kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olguların varlığı, 2) Şüpheli veya sanığın davranışlarıyla delilleri yok edeceğine, gizleyeceğine, değiştireceğine veya tanık, mağdur ve başkaları üzerinde baskı girişiminde bulunacağına dair kuvvetli şüphe uyandırması (CMK m.100/2).
Hangi suçların işlendiğine dair kuvvetli şüphe sebeplerinin (kuvvetli delillerin) varlığı aynı zamanda tutuklama nedenlerinin varlığına karine olarak kabul edilebilir?
Bazı suçlardan dolayı tutuklama kararı verilebilmesi için tutuklama sebeplerinin varlığı aranmaz. Bu suçların işlendiğine dair kuvvetli şüphe sebeplerinin (kuvvetli delillerin) varlığı aynı zamanda tutuklama nedenlerinin varlığına karine olarak kabul edilebilir (CMK m.100/3). Bu suçlar şunlardır:
• Türk Ceza Yasası’nda yer alan, 1)Soykırım ve insanlığa karşı suçlar (TCK m.76-78), 2)kasten öldürme (TCK m.81-83), 3)işkence (TCK m.94-95), 4)cinsel saldırı (ilk fıkrası dışında TCK m.102), 5)çocukların cinsel istismarı (TCK m.103), 6)uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (TCK m.188), 7)suç işlemek amacıyla örgüt kurma (iki, yedi ve sekizinci fıkraları dışında TCK m.220), 8)devletin güvenliğine karşı suçlar (TCK m.302- 304, 307-308), 9)anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar (TCK m.309-315),
• Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yasa’da tanımlanan silah kaçakçılığı (m.12) suçları,
• Bankalar Yasası m.22/2,4’te tanımlanan zimmet suçu (5411 sayılı Bankacılık K. m.160),
• Kaçakçılıkla Mücadele Yasası’nda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar,
• Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yasası m.68 ve 74’te tanımlanan suçlar,
• Orman Yasası m.110/4,5’te tanımlanan kasten orman yakma suçları.
Adli kontrol tedbirleri nelerdir?
Adli kontrol, şüphelinin aşağıda gösterilen bir veya birden fazla yükümlülüğe tabi tutulmasını içerir (CMK m.109/3): 1) Yurt dışına çıkamama (Ay m.23/5), 2) hâkim tarafından belirlenen yerlere, belirtilen süreler içinde düzenli olarak başvurma, 3) hâkimin belirttiği merci veya kişilerin çağrılarına ve gerektiğinde mesleki uğraşlarına ilişkin veya eğitime devam konularındaki kontrol tedbirlerine uyma, 4) her türlü taşıtları veya bunlardan bazılarını kullanamama ve gerektiğinde kaleme (yazı işlerine), makbuz karşılığında sürücü belgesini teslim etme, 5) özellikle uyuşturucu, uyarıcı veya uçucu maddeler ile alkol bağımlılığından arınmak amacıyla hastaneye yatmak dâhil, tedavi veya muayene tedbirlerine tabi olma ve bunları kabul etme, 6) şüphelinin parasal durumu göz önünde bulundurularak, miktarı ve bir defada veya birden çok taksitlerle ödeme süreleri, Cumhuriyet savcısının isteği üzerine hâkimce belirlenecek bir güvence miktarını yatırma, 7) silah bulunduramama veya taşıyamama, gerektiğinde sahip olunan silahları makbuz karşılığında adli emanete teslim etme, 8) Cumhuriyet savcısının istemi üzerine hâkim tarafından miktarı ve ödeme süresi belirlenecek parayı suç mağdurunun haklarını güvence altına almak üzere ayni veya kişisel güvenceye bağlama, 9) aile yükümlülüklerini yerine getireceğine ve adli kararlar gereğince ödemeye mahkûm edildiği nafakayı düzenli olarak ödeyeceğine dair güvence verme, 10) konutunu terk etmeme, 11) belirli bir yerleşim bölgesini terk etmeme, 12) belirlenen yer veya bölgelere gitmeme.
Adli kontrol kararının içerdiği yükümlülüklere uymamanın yaptırımı nedir?
Adlî kontrol hükümlerini isteyerek yerine getirmeyen şüpheli veya sanık hakkında, hükmedilebilecek hapis cezasının süresi ne olursa olsun, yetkili yargı mercii hemen tutuklama kararı verebilir. Bu hüküm, azami tutukluluk süresinin dolması nedeniyle verilen adli kontrol tedbirinin ihlali hâlinde de uygulanabilir. Ancak, bu durumda tutuklama süresi ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde dokuz aydan, diğer işlerde iki aydan fazla olamaz (CMK m.112).
Adli kontrol uygulanabilmesinin koşulları nelerdir? Açıklayınız.
Adli kontrol, tutuklama koruma tedbiri yerine uygulanan bir tedbirdir. Bu nedenle tedbirin uygulanabilmesi için gerekli olan tek şart tutuklamanın koşullarının gerçekleşmiş olmasıdır. Tutuklama yasağı öngörülen hâllerde de adli kontrole ilişkin hükümler uygulanabilir (CMK m.109/2). CMK m.102’de gösterilen yasal tutukluluk süreleri dolduğu için salıverilenler hakkında da adli kontrol uygulanabilir (CMK m.109/7). Bu hâlde tutukluluk süresi sona ermiş ancak tutuklama koşulları devam ediyor olmalıdır.
Tutuklama yasağının bulunduğu haller nelerdir?
Sadece adlî para cezasını gerektiren suçlarda veya vücut dokunulmazlığına karşı kasten işlenenler hariç olmak üzere hapis cezasının üst sınırı iki yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı verilemez (CMK m.100/4). Basit suçlardan dolayı böylesine ağır sonuçlar doğuran yani özgürlüğü kısıtlayan bir tedbire başvurulamaz. Suç karşılığında hem adli para cezası hem de hapis cezası öngörüldüğü hâlde tutuklama kararı verilebilmesi için hapis cezasının tutuklama yasağı kapsamında kalmaması gerekir. On beş yaşını doldurmamış çocuklar hakkında üst sınırı beş yılı aşmayan hapis cezasını gerektiren fiillerinden dolayı tutuklama kararı verilemez (ÇKK m.21).