Muhasebe ve Hukuk Dersi 4. Ünite Sorularla Öğrenelim
Mali Tablolar (Finansal Tablolar)
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Finansal tablolar muhasebenin hangi işlevini
oluşturmaktadır?
İşletmelerin muhasebe birimlerinin önemli
görevlerinden birisi de işletmenin ekonomik durumunu
gösteren raporlar hazırlamaktır. Bu nokta muhasebenin
raporlama işlevinin bir gereğidir.
Finansal tablolar hangi amaçla kullanılır?
Finansal tablolar aracılığıyla işletmenin
ekonomik durumunu bilmek ve kullanmak isteyenlere
işletmenin ekonomik durumu ile ilgili bilgiler aktarılmış
(raporlanmış) olur. Finansal raporlama en çok, ihtiyacı
olan bilgilere işletmede doğrudan ve kendi imkanları ile
ulaşma imkanı olmayan tarafların bilgi ihtiyacı karşılamak
için yapılır.
Finansal raporlar amaçlarına göre kaç gruba ayrılır,
bu gruplar hangileridir?
Finansal raporlar “genel amaçlı finansal tablolar”
ve “özel amaçlı finansal tablolar” olarak iki kısma ayrılır.
Genel amaçlı finansal tablolar ile özel amaçlı finansal
tabloların farkı nedir?
Genel amaçlı finansal tabloların özel amaçlı
finansal tablolardan en önemli farkı şudur: Genel amaçlı
finansal tabloları her işletme düzenlemek ve ilgililere
sunmak zorunda iken özel amaçlı finansal tablolarda
böylesi bir zorunluluk yoktur. Bu zorunluluk genelde
kanunlardan kaynaklanan zorunluluktur. Fakat bazı
durumlarda yasal zorunluluk yerine ekonomik zorunluluk
da söz konusu olabilmektedir. Bu ünitede yasal zorunluluk
esas alınmıştır.
Finansal tablo kullanıcıları kimlerdir?
Muhasebe literatüründe finansal tablo kullanıcısı
adı verilen taraflar şunlardır:
• Mevcut ve Potansiyel Yatırımcılar,
• Çalışanlar,
• Borç Verenler,
• Satıcılar ve Diğer Ticari Tedarikçiler,
• Müşteriler,
• Hükümetler ve Kamu İşletmeleri,
• Genel Olarak Kamu.
Yatırımcılar finansal tablolara neden ihtiyaç
duyarlar?
Yatırımcıların satın alma, elde tutma veya satma
kararlarını vermelerine yardımcı olacak bilgilere
ihtiyaçları vardır. Bir işletmenin ortakları aynı zamanda bu
işletmenin kendilerine kâr payı ödeme gücünü
anlamalarını sağlayacak bilgilere de ihtiyaç duyarlar.
Çalışanlar finansal tablolara neden ihtiyaç duyarlar?
Çalışanlar ve onları temsil eden gruplar
işverenlerinin devamlılığı ve kârlılığı ile ilgili bilgilere
ihtiyaç duyarlar. Bunlar aynı zamanda çalıştıkları
işletmenin kendilerine ücretlerini, emekli olmaları halinde
emeklilikle ilgili yükümlülüklerini ödeme kabiliyetini ve
işletmenin iş sağlama imkanlarını anlamalarına sağlayacak
bilgilerle de ilgilenirler.
Borç verenler finansal tablolara neden ihtiyaç
duyarlar?
Banka ve benzeri kredi kuruluşlarının, işletmeye
verdikleri veya verecekleri krediyi geri ödeyebilecek güçte
olup olmadığını bilmek isterler. İşletmenin mevcut borç
yükü, alacaklarının toplamı da bu konuda önem kazanır.
Bu amaçla muhasebe servisinin hazırladığı bilanço ve
gelir tablosuna bakmak gereğini duyarlar.
Satıcılar ve diğer ticari tedarikçiler finansal tablolara
neden ihtiyaç duyarlar?
Satıcılar ve diğer ticari tedarikçiler işletmenin
kendilerine olan borçlarını zamanı geldiğinde ödeme
gücünü belirlemelerini sağlayacak bilgilerle ilgilenirler.
Ticari kreditörler, kendileri için önemli bir müşteri
olmaması nedeniyle bir işletmenin devamlılığına ihtiyaç
duymuyorlarsa, finansal borç verenlere nazaran bir
işletmenin kısa vadedeki performansı ile daha çok
ilgilenirler.
Müşteriler finansal tablolara neden ihtiyaç duyarlar?
Müşteriler, özellikle uzun süredir iş yaptıkları ve
kendi işleri için devamlılığına ihtiyaç duydukları
işletmenin devamlılığına ilişkin bilgilerle ilgilenirler.
Hükumet ve kamu kurumları finansal tablolara neden
ihtiyaç duyarlar?
Hükümetler ve kamu işletmeleri kaynakların
tahsisi ile ilgilidirler. Dolayısıyla bunlar işletmenin
faaliyetleri ile ilgilenirler. İşletmenin faaliyetlerine ilişkin
yasal düzenleme yapmak, vergi politikasını belirlemek,
ulusal gelir ve diğer istatistiki hesapları yapmak için de
bilgi gereksinimi vardır.
Kamuoyu finansal tablolara neden ihtiyaç duyar?
Finansal tablolar işletmenin başarıları ile ilgili
geçmişteki trendler, en son gelişmeler ve işletmenin
faaliyet konuları hakkında bilgi sunarak kamuya yardımcı
olabilir.
Finansal tablolar bilgi kullanıcılarına işletme ile ilgili
hangi bilgileri sunar?
Finansal tablolar finansal bilgi kullanıcılarına
işletmeyle ilgili aşağıdaki bilgileri sunar:
• Varlıklar,
• Borçlar,
• Özkaynaklar,
• Gelir ve giderler,
• Kârlar ve zararlar,
• Ortakların ortak olmaları sebebiyle yaptıkları
katkılar ve ortaklara yapılan dağıtımlar ve
• Nakit akışları.
Genel amaçlı finansal tablolar hangileridir?
Genel amaçlı finansal tablolar seti aşağıdaki
finansal tablolardan oluşur. Bunlar;
• Dönem Sonu Finansal Durum Tablosu (Bilanço);
• Döneme Ait Kapsamlı Gelir Tablosu
• Döneme Ait Özkaynak Değişim Tablosu
• Döneme Ait Nakit Akış Tablosu
• Finansal Tabloların Dipnotları
Özel amaçlı finansal tabloların hazırlanmasında
belirlenmiş bir standart var mıdır?
Özel amaçlı finansal tabloların adı, şekli ve
içeriği konusunda belirli kurallar yoktur. Her işletme
kendi ihtiyacına uyan şekilde ve içerikte tablolar
hazırlayabilir. Özel amaçlı finansal tablolar genelde
işletme içi ihtiyaçlar doğrultusunda hazırlanırlar ve isteğe
bağlıdır.
Finansal tablolarda bulunması gereken temel niteliksel
özellikler hangileridir?
Finansal tablolarda bulunması gereken temel
niteliksel özellikler;
• İhtiyaca uygunluk ve
• Gerçeğe uygun şekilde sunumdur.
Finansal tablolarda bulunması gereken destekleyici
niteliksel özellikler hangileridir?
Finansal tablolarda bulunması gereken
destekleyici niteliksel özellikler;
• Karşılaştırılabilirlik,
• Doğrulanabilirlik,
• Zamanında sunum ve
• Anlaşılabilirliktir.
Finansal bilginin ihtiyaca uygunluğu ne demektir?
İhtiyaca uygun finansal bilgi, kullanıcılar
tarafından verilen kararları etkileme gücüne sahiptir.
Finansal bilgi; tahminlerde kullanılabilme, teyit etme veya
her iki özelliği birden taşıyorsa, verilen kararları etkileme
gücüne sahiptir.
Finansal bilginin önemliliği nasıl belirlenir?
Bir bilginin verilmemesi veya yanlış verilmesi
kullanıcıların belirli bir işletmeye ilişkin finansal bilgiye
dayanarak verecekleri kararları etkileyebiliyorsa bu bilgi
önemlidir.
Finansal tabloların gerçeğe uygun şekilde sunumu
nasıl sağlanır?
Gerçeğe uygun bir sunumun, tam anlamıyla
sağlanabilmesi için üç özelliğe sahip olması gerekir. Buna
göre sunum tam, tarafsız ve hatasız olmalıdır.
Tam bir sunum; ekonomik olayın bir kullanıcı tarafından
anlaşılması için tanımlamalar ve dipnotlar da dahil olmak
üzere gerekli tüm bilgileri içerir.
Tarafsız sunum, finansal bilginin seçiminde ve
gösteriminde önyargı taşımaması anlamına gelir.
Hatasız sunum; ekonomik olayın tanımlanmasında
hataların veya ihmallerin olmaması ve raporlanan bilginin
elde edilmesinde kullanılan sürecin hatasız olarak seçilmiş
ve uygulanmış olması anlamına gelir.
Finansal bilginin karşılaştırılabilir olması neyi ifade
etmektedir?
Karşılaştırılabilirlik, kullanıcıların finansal tablo
kalemleri arasındaki benzerlikleri ve farklılıkları
belirleyebilmesini ve anlayabilmesini sağlayan niteliksel
bir özelliktir.
Finansal bilginin doğrulanabilir olması neyi ifade
etmektedir?
Doğrulanabilirlik, farklı bilgi düzeyindeki ve
bağımsız gözlemcilerin belirli bir açıklamanın gerçeğe
uygun sunulduğu hususunda görüş birliğine varabilmeleri
anlamına gelir.
Finansal bilginin zamanında sunulması neyi ifade
etmektedir?
Zamanında sunum, bilginin, karar verenler
açısından kararlarını etkileyebileceği zamanda mevcut
olması anlamına gelir. Genellikle, bilgi eskidikçe faydası
da azalır. Ancak, bazı bilgiler, bazı kullanıcıların
eğilimleri belirlemeye ve değerlendirmeye ihtiyaç
duyması gibi nedenlerle raporlama dönemi sona erdikten
uzun süre sonra da kullanışlı olmaya devam edebilir.
Finansal bilginin anlaşılabilir olması neyi ifade
etmektedir?
Bilginin açık ve öz olarak sınıflandırılması,
tanımlanması ve sunulması onu anlaşılır kılar. Bazı
ekonomik olaylar, doğası gereği karmaşıktır ve
basitleştirilemezler. Bu tür olaylara ilişkin bilgilerin
finansal raporların dışında bırakılması, raporlardaki
bilgilerin daha kolay anlaşılmasını sağlayabilir. Ancak
böyle bir durumda, bu raporlar, eksik olmalarından dolayı
yanıltıcı olabileceklerdir. Finansal raporlar, işletme
faaliyetleri ve ekonomik faaliyetler hakkında makul
seviyede bilgisi olan, bilgileri dikkatle gözden geçiren ve
analiz eden kullanıcılar için hazırlanır.
Türk Ticaret Kanunu’nda finansal tabloların
hazırlanması ve sunumu ile ilgili ne tür düzenlemeler
vardır?
Türk Ticaret Kanunu işletmelerin finansal
tablolarını öncelikle Uluslararası Muhasebe Standartlarına
uygun olarak düzenlemesini istemektedir. Kanunun bu
konu ile ilgili tüm maddeleri önce Uluslararası Muhasebe
Standartlarına gönderme yapmaktadır. Bunun yanında
finansal tablolarla ilgili olarak ülkemize özgü bazı özel
noktaları da kapsamına almıştır.
Dürüst resim ilkesi, Türk Ticaret Kanunu’nda nasıl
tanımlanmıştır?
Dürüst rejim ilkesi ile ilgili bilgi ikinci ünitede
verilmiştir. Kanunun 515.maddesinde dürüst resim ilkesi
şöyle tanımlanmıştır. “………finansal tablolar, Türkiye
Muhasebe Standartlarına göre şirketin malvarlığını, borç
ve yükümlülüklerini, öz kaynaklarını ve faaliyet
sonuçlarını tam, anlaşılabilir, karşılaştırılabilir, ihtiyaçlara
ve işletmenin niteliğine uygun bir şekilde; şeffaf ve
güvenilir olarak; gerçeği dürüst, aynen ve aslına sadık
surette yansıtacak şekilde çıkarılır”.
Finansal tabloların düzenlenme yükümlülüğü, Türk
Ticaret Kanunu’nda nasıl tanımlanmıştır?
Tacir, ticari faaliyetinin başında ve her faaliyet
döneminin sonunda, varlık ve borçlarının tutarlarının
ilişkisini gösteren finansal tabloyu (sırasıyla açılış
bilançosunu ve yıllık bilançoyu) çıkarmak zorundadır.
Açılış bilançosunda, yılsonu finansal tablolarının, yılsonu
bilançosuna ilişkin hükümleri uygulanır. Tacir, gelir
tablosunu hazırlar. Bilanço ile gelir tablosu, yılsonu
finansal tablolarını oluşturur.
Netleştirme ve mahsup yasağı nedir?
Aktif kalemler pasif kalemlerle, giderler
gelirlerle, taşınmazlara ilişkin haklar, bunlarla ilgili
yüklerle mahsup edilemez. Bunun anlamı şudur: Aynı
kişiye hem borcunuz, hem de o kişiden alacağınız olabilir.
Bu durum alacağı borçtan düşerek net sonuç bilançoda
gösterilmemelidir. Bunun yerine hem borç hem alacak
ayrı ayrı gösterilmelidir.
Finansal tablolarda hangi para birimi kullanılır?
Yılsonu finansal tabloları Türkçe ve Türk Lirası
ile düzenlenir. Bunun anlamı ülkemizde yabancı para
üzerinden finansal tablo düzenlenebilir fakat kanunlar
karşısından kanıt olarak kullanılmaz.
Teminatlar bilançoda nasıl gösterilir?
Mülkiyeti saklı tutulması kaydıyla iktisap edilen
ve işletmenin kendisinin veya üçüncü kişilerin borçları
için rehnolunan ya da başka bir şekilde teminata verilen
malvarlığı unsurları, teminat verenin bilançosunda
gösterilir. Nakit para alımının söz konusu olduğu hâllerde,
bunlar teminat alanın bilançosunda yer alır.
Dönem sonunda değerleme nasıl yapılır?
Bilanço kapanış gününde, varlıklar ve borçlar
teker teker değerlendirilir. Değerleme ihtiyatla
yapılmalıdır; özellikle de bilanço gününe kadar doğmuş
bulunan bütün muhtemel riskler ve zararlar, bunlar bilanço
günü ile yılsonu finansal tablolarının düzenlenme tarihi
arasında öğrenilmiş olsalar bile, dikkate alınır; kazançlar
ancak bilanço günü itibarıyla gerçekleşmişlerse hesaba
katılır. Değerlemeye ilişkin olumlu ve olumsuz farkların
dönem sonuçlarıyla ilişkilendirilmesinde Türkiye
Muhasebe Standartlarındaki esaslara uyulur.
Gelir ve giderler tahakkuk ya da tahsilat tarihlerinden
hangisine göre muhasebeleştirilirler?
Faaliyet yılının gider ve gelirleri, ödeme ve
tahsilat tarihlerine bakılmaksızın yılsonu finansal
tablolarına alınırlar.
Türk Ticaret Kanunu finansal tabloların ne kadar
süreyle saklanmasını öngörmektedir?
Ticari defterleri, envanterler, açılış bilançoları,
ara dönem bilançoları, finansal tablolar, yıllık faaliyet
raporları, topluluk finansal tabloları ve yıllık faaliyet
raporları ve bu belgelerin anlaşılabilirliğini kolaylaştıracak
çalışma talimatları ile diğer organizasyon belgeleri on yıl
saklanır.
Finansal tabloların saklama süresi ne zaman başlar?
Saklama süresi, ticari defterlere son kaydın
yapıldığı, envanterin çıkarıldığı, ara bilançonun
düzenlendiği, yılsonu finansal tablolarının hazırlandığı ve
konsolide finansal tabloların hazırlandığı, ticari
yazışmaların yapıldığı veya muhasebe belgelerinin
oluştuğu takvim yılının bitişiyle başlar.
Saklanan finansal tabloların zarar görmesi
durumunda nasıl bir yol izlenir?
Bir işletmenin saklamakla yükümlü olduğu
defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı
gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama
süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten
itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer
yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini
isteyebilir.
Sermayenin yarısının kaybı durumunda nasıl bir yol
izlenir?
Son yıllık bilançodan, sermaye ile kanuni yedek
akçeler toplamının yarısının zarar sebebiyle karşılıksız
kaldığı anlaşılırsa, yönetim kurulu, genel kurulu hemen
toplantıya çağırır ve bu genel kurula uygun gördüğü
iyileştirici önlemleri sunar.
Sermayenin üçte ikisinin kaybı durumunda nasıl bir
yol izlenir?
Son yıllık bilançoya göre, sermaye ile kanuni
yedek akçeler toplamının üçte ikisinin zarar sebebiyle
karşılıksız kaldığı anlaşıldığı takdirde, derhâl toplantıya
çağrılan genel kurul, sermayenin üçte biri ile yetinme veya
sermayenin tamamlanmasına karar vermediği takdirde
şirket kendiliğinden sona erer.
Finansal tablolar ile vergi arasında nasıl bir bağlantı
vardır?
Vergi kanunlarının amacı devletin vergi
politikasına uygun ve bu doğrultuda konulan kurallar
çerçevesinde uygun vergileme yapılmasıdır. Bunun için de
bazı vergi kanunlarında finansal tablolara ilişkin
düzenlemeler yapmış, emredici hükümler getirmiştir. İlgili
işletmenin kurallara uygun vergilendirilip
vergilendirilmediğinin kontrolü açısından işletmeler
finansal tablolarını vergi dairesine sunmak zorundadırlar.
Birinci sınıf tüccarlar hangi esasa göre defter
tutarlar?
Birinci sınıf tüccarlar bilanço esasına göre defter
tutarlar.
İkinci sınıf tüccarlar hangi esasa göre defter tutarlar?
İkinci sınıf tüccarlar işletme hesabı esasına göre
defter tutarlar.
Bilanço esasına göre muhasebe tutan işletmelerin
düzenleyecekleri bilançonun taşıması gereken özellikler
nelerdir?
Vergi Usul Kanunu madde 192’ye göre; Bilanço,
envanterde gösterilen kıymetlerin tasnifli ve karşılıklı
olarak değerleri itibariyle tertiplenmiş hulasasıdır. Bilanço
aktif ve pasif olmak üzere iki tabloyu ihtiva eder. Aktif
tablosunda mevcutlar ile alacaklar (ve varsa zarar), pasif
tablosunda borçlar gösterilir. Aktif toplamı ile borçlar
arasındaki fark, müteşebbisin işletmeye mevzu varlığını
(Öz sermayeyi) teşkil eder. Öz sermaye pasif tablosuna
kaydolunur ve bu suretle aktif ve pasif tablolarının
toplamları denkleşir. İhtiyatlar ve kâr ayrı gösterilseler
dahi öz sermayenin bir parçası sayılırlar.
Envanter ne demektir?
Envanter kavramı Vergi Usul Kanunu madde
186’da düzenlenmiştir. Buna göre; “Envanter çıkarmak,
bilanço günündeki mevcutları, alacakları ve borçları
saymak, ölçmek, tartmak ve değerlemek suretiyle kesin bir
şekilde ve müfredatlı olarak tespit etmektir. Şu kadar ki,
ticari teamüle göre tartılması, sayılması ve ölçülmesi
mutat olmayan malların değerleri tahminen tespit olunur.
Mevcutlar, alacaklar ve borçlar işletmeye dahil iktisadi
kıymetleri ifade eder”.
İcra İflas Kanunu’na göre bir işletme ne zaman iflas
etmiş sayılır?
Kanuna göre işletmenin borçlarının işletmenin
aktiflerinden (varlıklarından/ mal varlığından) fazla
olduğunda şirket iflas etmiş sayılır.
İflas erteleme başvurusu nasıl yapılır?
Bu başvuruda işletmenin aktiflerinin borcundan
az olduğunu kanıtlamanın yolu olarak da bilanço
kullanılır. Bilançoya göre işletmenin borçları aktiflerinden
fazla gözüküyorsa iflas erteleme yoluna gidilebilir. Başka
deyişle İcra İflas Kanununda finansal tablolar işletmelerin
borca batıklık durumunun tespit edilmesi için kullanılır.
Borca batıklığın tespitinde bilanço kullanılır. Fakat borca
batıklığın tespitinde kullanılacak bilançonun Türk Ticaret
Kanununda belirtilen ilkelere uygun olarak hazırlanmış
olması gerekir.
FİNANSAL TABLO AMAÇLARI VE TÜRLERİ'ni genel olarak anlatınız.
İşletmelerin muhasebe birimlerinin önemli görevlerinden birisi de işletmenin ekonomik durumunu gösteren raporlar hazırlamaktır. Bu nokta muhasebenin raporlama işlevinin bir gereğidir. Bu raporlara genel ifadeyle mali tablolar (finansal tablolar) adı verilir. Finansal tablolar aracılığıyla işletmenin ekonomik durumunu bilmek ve kullanmak isteyenlere işletmenin ekonomik durumu ile ilgili bilgiler aktarılmış (raporlanmış) olur.
Finansal raporlama en çok, ihtiyacı olan bilgilere işletmede doğrudan ve kendi imkanları ile ulaşma imkanı olmayan tarafların bilgi ihtiyacı karşılamak için yapılır.
Gerçekte işletmedeki her türlü işlemin raporlanması yapılır. Örneğin çalışanların işe devam durumunu ve performansını gösteren tablo, işletmenin alacaklarını gösteren tablo, işletmenin karlılığnı gösteren tablo. Bunların her biri işletmeyle ilgili değişik amaçlarla hazırlanmış tablolardır. İşletme yöneticileri bunlara bakarak karar vereceklerdir. Dolayısıyla en genel ifadeyle alınacak kararı ilgilendiren her bilginin raporlanması mümkündür. Bunlar özel ve sınırlı raporlardır. Fakat bu dersin konusu (daha özel olarak muhasebenin konusu) özel ve sınırlı kapsamlı raporlar değildir. Bu ünitede işletmenin ekonomik durumunu bilmek isteyenlerin (finansal tablo kullanıcıları) işine yarayacak belli başlı ve genel bilgilerin raporlanması konu edilecektir. İşte tam bu noktada finansal raporların “genel amaçlı finansal tablolar”ve “özel amaçlı finansal tablolar” olarak iki kısıma ayrıldığına dikkat etmek gerekir. Konunun ayrıntısına girmeden önce finansal tabloların amacının; ilgililere işletmenin ekonomik durumu ve performansı hakkında bilgi sunmak olduğuna dikkat etmek önemlidir.
Genel amaçlı finansal tabloların özel amaçlı finansal tablolardan en önemli farkı şudur: Genel amaçlı finansal tabloları her işletme düzenlemek ve ilgililere sunmak zorunda iken özel amaçlı finansal tablolarda böylesi bir zorunluluk yoktur.
Kısaca özetlemek gerekirse finansal tablo kullanıcılarının neredeyse tamamı hangi konulardaki bilgi ihtiyacını karşılamak arzu ve isteğindedirler?
Kısaca özetlemek gerekirse finansal tablo kullanıcılarının neredeyse tamamı aşağıdaki konulardaki bilgi ihtiyacını karşılamak arzu ve isteğindedirler. Bunlar;
-
Sermayede payı temsil eden yatırımları satın almaya, elde tutmaya veya satmaya karar verme,
-
Yönetimin yeterliliğini ve sorumluluğunu değerlendirme,
-
İşletmenin, çalışanların ücret ve diğer menfaatlerini sağlayabilecek güçte olup olmadığını değerlendirme,
-
İşletmeye borç verilen fonların emniyette olup olmadığını belirleme,
-
Vergi politikalarını belirleme,
-
Dağıtılabilir kâr ve temettü tutarlarını belirleme,
-
Ulusal gelir istatistiklerini hazırlama ve kullanma ya da
-
İşletmelerin faaliyetlerini yasal açıdan düzenleme amaçlarıyla ekonomik kararlar almalarıdır
Kullanıcıların bilgi ihtiyaçları neleri içerir?
Bunlar finansal tabloları değişik bilgi ihtiyaçlarını karşılamak için kullanırlar. Kullanıcıların ihtiyaçları aşağıdakileri içerir:
-
Yatırımcılar: İşletmeye sermaye sağlayarak sermaye riskini üstlenenler ve onların fikir danıştığı kimseler yatırımların taşıdığı risklerle ve yatırımın getirisi ile ilgilenirler. Yatırımcıların satın alma, elde tutma veya satma kararlarını vermelerine yardımcı olacak bilgilere ihtiyaçları vardır. Bir işletmenin ortakları aynı zamanda bu işletmenin kendilerine kar payı ödeme gücünü anlamalarını sağlayacak bilgilere de ihtiyaç duyarlar.
Başka deyişle; işletme sahipleri veya ortaklar koydukları sermayeden en yüksek getiriyi (kpayı) beklerler. Kar/zarar durumu başta olmak üzere işletmenin mali durumunu bilmek isterler. Bu bilgi ihtiyaçlarını muhasebenin düzenleyip sunduğu mali tablolar kanalıyla giderirler. Bu nedenle işletmenin muhasebecisinin işletmedeki mali olayları kaydetmesi ve mali tablolar aracılığıyla rapor etmesi gerekir.
-
Çalışanlar: Çalışanlar ve onları temsil eden gruplar işverenlerinin devamlılığı ve karlılığı ile ilgili bilgilere ihtiyaç duyarlar. Bunlar aynı zamanda çalıştıkları işletmenin kendilerine ücretlerini, emekli olmaları halinde emeklilikle ilgili yükümlülüklerini ödeme kabiliyetini ve işletmenin iş sağlama imkanlarını anlamalarına sağlayacak bilgilerle de ilgilenirler.
Başka deyişle; işletme personeli emeklerinin karşılığını (ücret veya maaş) almak isterler. Çalıştıkları firmanın ücretleri ödeyebilecek güçte olmasını ümit ederler. Ücretleri ödeyemeyen işletmede çalışmak istemeyeceklerdir. İşletmenin şimdi veya gelecekte bu güçte olup olmadıklarını bilmek için işletmenin bilançosuna bakmak gerekir.
-
Borç Verenler: Borç verenler verdikleri borçları ve borçlara ait faizleri zamanı geldiğinde tahsil edebilme imkanlarını belirlemek için bilgiye ihtiyaç duyarlar.
Başka deyişle; banka ve benzeri kredi kuruluşlarının, işletmeye verdikleri veya verecekleri krediyi geri ödeyebilecek güçte olup olmadığını bilmek isterler. İşletmenin mevcut borç yükü, alacaklarının toplamı da bu konuda önem kazanır. Bu amaçla muhasebe servisinin hazırladığı bilanço ve gelir tablosuna bakmak gereğini duyarlar.
-
Satıcılar ve Diğer Ticari Tedarikçiler: Satıcılar ve diğer ticari tedarikçiler işletmenin kendilerine olan borçlarını zamanı geldiğinde ödeme gücünü belirlemelerini sağlayacak bilgilerle ilgilenirler. Ticari kreditörler, kendileri için önemli bir müşteri olmaması nedeniyle bir işletmenin devamlılığına ihtiyaç duymuyorlarsa, finansal borç verenlere nazaran bir işletmenin kısa vadedeki performansı ile daha çok ilgilenirler.
-
Müşteriler: Müşteriler, özellikle uzun süredir iş yaptıkları ve kendi işleri için devamlılığına ihtiyaç duydukları işletmenin devamlılığına ilişkin bilgilerle ilgilenirler.
Başka deyişle; müşteri ve satıcıların muhasebeden beklentileri; işletmeden alacaklarını ve bunlara karşılık yapılan ödemeler ile müşterilerden olan alacakların ve yapılan tahsilatların doğru olarak kaydedilmesini isterler. Ayrıca satıcılar işletmeden kendilerine olan borçlarını ödeyecek güçte olup olmadıklarını bilmek için mali tabloları inceleme gereği duyabilirler.
-
Hükümetler ve Kamu Kurumları: Hükümetler ve kamu işletmeleri kaynakların tahsisi ile ilgilidirler. Dolayısıyla bunlar işletmenin faaliyetleri ile ilgilenirler. İşletmenin faaliyetlerine ilişkin yasal düzenleme yapmak, vergi politikasını belirlemek, ulusal gelir ve diğer istatistiki hesapları yapmak için de bilgi gereksinimi vardır. Örneğin Gayri Safi Milli Hasıla rakamının hesaplanması, işletmeden alınacak vergi rakamının belirlenmesi.
-
Kamuoyu: Bir işletme genel olarak kamu diye adlandırılan toplumu etkileyebilecek birçok iş ve işlem yapabilir. Örneğin, bir işletme bulunduğu bölgenin ekonomik yaşamına o bölge insanlarını çalıştırmak ve bölgesel satıcılardan mal veya hizmet almak gibi birçok şekilde katkı yapabilir. Finansal tablolar işletmenin başarıları ile ilgili geçmişteki trendler, en son gelişmeler ve işletmenin faaliyet konuları hakkında bilgi sunarak kamuya yardımcı olabilir. Başka deyişle; çeşitli sivil toplum örgütleri kendi açılarından işletme faaliyetleri ile ilgilenirler. Örneğin çevre koruma dernekleri işletmenin bu alandaki yatırımlarını öğrenmek isteyebilirler.
Genel Amaçlı Finansal Tabloları açıklayınız.
Genel Amaçlı Finansal Tablolar
Genel amaçlı finansal tablolar, işletmenin finansal durumu hakkında bilgi sağlar. İşletmenin finansal durumunu gösteren bilgi, işletmenin ekonomik kaynakları ile işletmeye yönelik talep haklarına ilişkin bilgiden oluşur. Ayrıca, bu tablolar, işletmenin ekonomik kaynaklarında ve işletmeye yönelik haklarda değişikliğe yol açan işlemlerin ve diğer olayların etkileri hakkında bilgi sağlar. Her iki tür bilgi de, bir işletmeye kaynak sağlama kararları alınırken faydalı olacak veriler sağlar. Finansal tablolar işletmenin finansal durumunun ve finansal performansının biçimlendirilmiş sunumudur. Genel amaçlı finansal tablolar seti aşağıdaki finansal tablolardan oluşur. Bunlar;
-
Dönem Sonu Finansal Durum Tablosu (Bilanço);
-
Döneme Ait Kapsamlı Gelir Tablosu
-
Döneme Ait Özkaynak Değişim Tablosu
-
Döneme Ait Nakit Akış Tablosu
-
Yukarıdaki Finansal Tabloların Dipnotları
Yukarıda adı geçen finansal tablolar muhasebe defterlerinde ayrıntılı olarak işleneceği için burada örneklerine ve şekilsel yapılarına yer verilmeyecektir.
Özel Amaçlı Finansal Tabloları açıklayınız.
Özel Amaçlı Finansal Tablolar
Özel amaçlı finansal tabloların adı, şekli ve içeriği konusunda belirli kurallar yoktur. Her işletme kendi ihtiyacına uyan şekilde ve içerikte tablolar hazırlayabilir. Özel amaçlı finansal tablolar genelde işletmeiçi ihtiyaçlar doğrultusunda hazırlanırlar ve isteğe bağlıdır. Fakat daha önce de belirtildiği gibi genel amaçlı finansal tabloları her işletme hazırlamak zorundadır. Örneğin Satışların Maliyeti Tablosu özel amaçlı bir tablodur.
FİNANSAL TABLOLARIN TAŞIMASI GEREKEN ÖZELLİKLERi genel olarak anlatınız.
Finansal tablolar ancak bazı özellikleri taşıması durumunda “finansal tablo” olarak kabul edilirler. Başka deyişle şekil ve içerik yönünden bazı özellikleri taşırlarsa yasalar karşısında finansal tablo sayılırlar. Buna muhasebe litaratüründe “finansal tabloların niteliksel özellikleri” denir. Bu özellikleri taşımayan her türlü finansal rapor finansal tablo olarak kabul edilemez.
Finansal bilginin faydalı olması için, ihtiyaca uygun olması ve açıklamayı amaçladığı hususu gerçeğe uygun bir şekilde sunması gerekir. Finansal bilgi karşılaştırılabilir, doğrulanabilir, anlaşılabilir ise ve zamanında sunulmuşsa söz konusu bilginin faydası arttırılmış olur.
Finansal tablolarda aşağıdaki özelikler bulunmalıdır. Bunlar;
Finansal tablolarda bulunması gereken özellikler “temel niteliksel özellikler” ve “destekleyici niteliksel özellikler” olarak iki alt gruba ayrılır.
-
Temel Niteliksel Özellikler
-
İhtiyaca Uygunluk
-
Gerçeğe Uygun Şekilde Sunum
-
-
Destekleyici Niteliksel Özellikler
-
Karşılaştırılabilirlik,
-
Doğrulanabilirlik,
-
Zamanında sunum
-
Anlaşılabilirlik,
Destekleyici özellikler ihtiyaca uygun ve gerçeğe uygun bir şekilde sunulan bilginin faydasını arttırırlar. Ayrıca destekleyici niteliksel özellikler, bir ekonomik olayın sunumunda kullanılabilecek iki yöntemin de aynı derecede ihtiyaca uygun bilgi ürettiği ve gerçeğe uygun şekilde sunum sağladığı durumlarda, yöntemlerden hangisinin kullanılması gerektiğinin belirlenmesinde faydalı olabilir.
-
İhtiyaca Uygunluk'u detaylı olarak anlatınız.
İhtiyaca Uygunluk
İhtiyaca uygun finansal bilgi, kullanıcılar tarafından verilen kararları etkileme gücüne sahiptir. Finansal bilgi; tahminlerde kullanılabilme, teyit etme veya her iki özelliği birden taşıyorsa, verilen kararları etkileme gücüne sahiptir.
Finansal bilgi, gelecekteki sonuçlar tahmin edilirken kullanıcılar tarafından bir veri olarak kullanılabiliyorsa, tahminlerde kullanılabilme özelliğine sahiptir. Finansal bilginin tahminlerde kullanılabilme özelliğine sahip olması için bir öngörü veya tahmin olması gerekmez. Tahminlerde kullanılabilme özelliğine sahip olan finansal bilgi, kullanıcılar tarafından öngörüde bulunurken kullanılır.
Finansal bilgi, önceki değerlendirmelere yönelik geri bildirim sağlıyorsa (yani önceki değerlendirmeleri doğruluyor ya da değiştiriyorsa) teyit etme özelliğine sahiptir.
Finansal bilginin tahminlerde kullanılabilme özelliği ve teyit etme özelliği birbiri ile ilişkilidir. Tahminlerde kullanılabilme özelliğine sahip olan bilgi, genellikle teyit etme özelliğine de sahiptir. Örneğin; cari yıl hasılat tutarına ilişkin bilgi gelecek yıllara ilişkin hasılat tutarlarının tahmin edilmesinde kullanılabileceği gibi geçmiş yıllarda cari yıl hasılat tutarı için yapılmış olan tahminlerle de karşılaştırılabilir. Bu karşılaştırmaların sonuçları, daha önceki tahminlerin yapılması sırasında uygulanan süreçlerin düzeltilmesi ve iyileştirilmesinde kullanıcılara yardımcı olur.
Önemlilik nedir?
Bir bilginin verilmemesi veya yanlış verilmesi kullanıcıların belirli bir işletmeye ilişkin finansal bilgiye dayanarak verecekleri kararları etkileyebiliyorsa bu bilgi önemlidir. Önemlilik ihtiyaca uygunluğun işletmeye özgü halidir. Bilginin önemli olup olmadığına yönelik değerlendirme, bireysel bir işletmenin finansal raporu dikkate alınarak, bilginin ilgili olduğu kalemlerin niteliğine veya büyüklüğüne ya da her ikisine birden bağlı olarak yapılır.
Gerçeğe Uygun Şekilde Sunum'u detaylı olarak açıklayınız.
Gerçeğe Uygun Şekilde Sunum
Finansal raporlarda, ekonomik olaylar kelimelerle ve sayılarla ifade edilir. Finansal bilginin kullanıcılara faydalı olabilmesi için ilgili olayları sunması yeterli değildir, bu olayları gerçeğe uygun bir şekilde sunmalıdır. Gerçeğe uygun bir sunumun, tam anlamıyla sağlanabilmesi için üç özelliğe sahip olması gerekir. Buna göre sunum tam, tarafsız ve hatasız olmalıdır.
Tam bir sunum; ekonomik olayın bir kullanıcı tarafından anlaşılması için tanımlamalar ve dipnotlar da dahil olmak üzere gerekli tüm bilgileri içerir. Örneğin, bir varlık grubuna ilişkin olarak yapılacak tam bir sunum; asgari olarak, grupta yer alan varlıkların niteliklerinin tanımlanmasını, grupta yer alan bütün varlıkların rakamsal olarak belirtilmesini ve rakamsal açıklamanın neyi gösterdiğini (örneğin, edinme maliyeti, düzeltilmiş maliyet veya gerçeğe uygun değer) kapsar.
Tarafsız sunum, finansal bilginin seçiminde ve gösteriminde önyargı taşımaması anlamına gelir. Tarafsız bilgi, kararlar üzerinde etkisi olmayan ya da belirli bir amaca yönelik olmayan bilgi anlamına gelmez. Aksine, ihtiyaca uygun finansal bilgi, tanımında da belirtildiği gibi, kullanıcıların kararlarını etkileme gücüne sahiptir.
Bilginin gerçeğe uygun şekilde sunulması her açıdan doğru olduğu anlamına gelmez. Bunun için de hatasız sunum özelliği aranır. Hatasız sunum; ekonomik olayın tanımlanmasında hataların veya ihmallerin olmaması ve raporlanan bilginin elde edilmesinde kullanılan sürecin hatasız olarak seçilmiş ve uygulanmış olması anlamına gelir.
Karşılaştırılabilirlik nedir?
Finansal tablo kullanıcıları bir yatırımın satılması ya da elde tutulması veya yatırım yapılacak işletmenin seçimi gibi alternatifler arasında tercih yapmayı gerektiren kararlar verirler. Bu doğrultuda, işletmeye ilişkin bilgiler diğer işletmelere ilişkin benzer bilgilerle ve aynı işletmenin başka bir döneme ya da başka bir tarihe ait benzer bilgileri ile karşılaştırılabiliyor ise daha faydalıdır. Karşılaştırılabilirlik, kullanıcıların finansal tablo kalemleri arasındaki benzerlikleri ve farklılıkları belirleyebilmesini ve anlayabilmesini sağlayan niteliksel bir özelliktir. Diğer niteliksel özelliklerden farklı olarak, karşılaştırılabilirlik tek bir kalemle ilgili değildir. Karşılaştırma yapılabilmesi için en az iki kalem gereklidir. Temel niteliksel özelliklerin sağlanması ile birlikte belirli bir seviyede karşılaştırılabilirliğe ulaşmak mümkündür. İlgili bir ekonomik olayın gerçeğe uygun bir şekilde sunumu ile benzer bir ekonomik olayın başka bir işletme tarafından gerçeğe uygun olarak sunumunun, kendiliğinden belirli bir seviyede karşılaştırılabilirliği sağlaması gerekir. Tek bir ekonomik olayın birden fazla yöntemle gerçeğe uygun bir şekilde sunumu sağlanabilir. Bununla birlikte aynı ekonomik olay için alternatif muhasebe yöntemlerine izin verilmesi, karşılaştırılabilirliği azaltır.
Doğrulanabilirlik'i detaylı olarak anlatınız.
Doğrulanabilirlik, finansal tablo kullanıcılarının, bilginin açıklamayı amaçladığı ekonomik olayı gerçeğe uygun bir şekilde sunduğundan emin olmasına yardımcı olur. Doğrulanabilirlik, farklı bilgi düzeyindeki ve bağımsız gözlemcilerin belirli bir açıklamanın gerçeğe uygun sunulduğu hususunda görüş birliğine varabilmeleri (gözlemcilerin tam bir uzlaşmaya varmaları gerekmez) anlamına gelir. Doğrulama, doğrudan ya da dolaylı olabilir. Doğrudan doğrulama, nakit tutarının sayılması gibi doğrudan yapılan gözlem ile bir tutarın ya da diğer bir sunumun doğrulanması anlamına gelir. Dolaylı doğrulama, bir modelde, formülde ya da diğer bir yöntemde kullanılan verilerin kontrol edilmesi ve aynı yöntem kullanılarak sonuçların yeniden hesaplanması anlamındadır.
Zamanında Sunum nedir?
Zamanında sunum, bilginin, karar verenler açısından kararlarını etkileyebileceği zamanda mevcut olması anlamına gelir. Genellikle, bilgi eskidikçe faydası da azalır. Ancak, bazı bilgiler, bazı kullanıcıların eğilimleri belirlemeye ve değerlendirmeye ihtiyaç duyması gibi nedenlerle raporlama dönemi sona erdikten uzun süre sonra da kullanışlı olmaya devam edebilir.
Anlaşılabilirlik'i detaylı olarak anlatınız.
Bilginin açık ve öz olarak sınıflandırılması, tanımlanması ve sunulması onu anlaşılır kılar. Bazı ekonomik olaylar, doğası gereği karmaşıktır ve basitleştirilemezler. Bu tür olaylara ilişkin bilgilerin finansal raporların dışında bırakılması, raporlardaki bilgilerin daha kolay anlaşılmasını sağlayabilir. Ancak böyle bir durumda, bu raporlar, eksik olmalarından dolayı yanıltıcı olabileceklerdir. Finansal raporlar, işletme faaliyetleri ve ekonomik faaliyetler hakkında makul seviyede bilgisi olan, bilgileri dikkatle gözden geçiren ve analiz eden kullanıcılar için hazırlanır.
Türk Ticaret Kanununda Finansal Tablolar'ı açıklayınız.
Türk Ticaret Kanunu işletmelerin finansal tablolarını öncelikle Uluslararası Muhasebe Standartlarına uygun olarak düzenlemesini istemektedir. Kanunun bu konu ile ilgili tüm maddeleri önce Uluslararası Muhasebe Standartlarına gönderme yapmaktadır. Bunun yanında finansal tablolarla ilgili olarak ülkemize özgü bazı özel noktaları da kapsamına almıştır.
Dürüst Resim İlkesi nedir?
Türk Ticaret Kanunu işletmelerin finansal tablolarının düzenlenmesinde bu ilkeye uyulmasını istemektedir. Dürüst rejim ilkesi ile ilgili bilgi ikinci ünitede verilmiştir. Kanunun 515.maddesinde dürüst resim ilkesi şöyle tanımlanmıştır. “.........finansal tablolar, Türkiye Muhasebe Standartlarına göre şirketin malvarlığını, borç ve yükümlülüklerini, öz kaynaklarını ve faaliyet sonuçlarını tam, anlaşılabilir, karşılaştırılabilir, ihtiyaçlara ve işletmenin niteliğine uygun bir şekilde; şeffaf ve güvenilir olarak; gerçeği dürüst, aynen ve aslına sadık surette yansıtacak şekilde çıkarılır”.
Finansal Tabloların Düzenleme Yükümlülüğü'nü detaylı olarak açıklayınız.
Tacir, ticari faaliyetinin başında ve her faaliyet döneminin sonunda, varlık ve borçlarının tutarlarının ilişkisini gösteren finansal tabloyu (sırasıyla açılış bilançosunu ve yıllık bilançoyu) çıkarmak zorundadır. Açılış bilançosunda, yılsonu finansal tablolarının, yılsonu bilançosuna ilişkin hükümleri uygulanır. Tacir, gelir tablosunu hazırlar. Bilanço ile gelir tablosu, yılsonu finansal tablolarını oluşturur. 514 üncü madde ile Türkiye Muhasebe Standartlarının bu konudaki hükümleri saklıdır (MADDE 68). Şirketlerde finansal tablo düzenleme yükümlülüğü şirket yönetim kuruluna aittir.
Netleştirme ve Mahsup Yasağı nedir?
Netleştirme ve Mahsup Yasağı
Aktif kalemler pasif kalemlerle, giderler gelirlerle, taşınmazlara ilişkin haklar, bunlarla ilgili yüklerle mahsup edilemez. Bunun anlamı şudur: Aynı kişiye hem borcunuz, hem de o kişiden alacağınız olabilir. Bu durum alacağı borçtan düşerek net sonuç bilançoda gösterilmemelidir. Bunun yerine hem borç hem alacak ayrı ayrı gösterilmelidir.
Düzenlemeye İlişkin İlkeler'i genel olarak açıklayınız.
Türk Ticaret Kanunun 68-75 maddelerinde işletmelerin finansal tablolarına dair düzenlemeler yapılmıştır. Söz konusu maddelerde belirtilen ilkelere uygun olarak düzenlenmemiş finansal tablolar “hiç düzenlenmemiş” hükmündedir. Başka deyişle finansal tablolar kanun karşısında kanıt gücüne sahip olamazlar. Yılsonu finansal tablolar aşağıdaki ilkeler çerçevesinde düzenlenmelidir.
Türkiye Muhasebe Standartlarına uyularak düzenlenmeli,
İzleyen hesap döneminin ilk 3 ayı içinde finansal tablolar hazırlanıp işletmenin yönetimine sunulmalı.
(Kullanılan hesap adları ve dipnotlardaki ifadeler ) açık ve anlaşılır olmalı,
Yılsonu finansal tabloları Türkçe ve Türk Lirası ile düzenlenir. Bunun anlamı ülkemizde yabancı para üzerinden finansal tablo düzenlenebilir fakat kanunlar karşısından kanıt olarak kullanılmaz.
Finansal tablolar, işletme yönetimi tarafından tarih atılarak imzalanır.
İşletmelerin finansal tabloları; ticari işletmenin tüm varlıklarını, borçlarını, dönem ayırıcı hesapları (peşin ödenen giderler ile peşin tahsil edilen gelirleri), bütün gelir ve giderleri doğru şekilde değerlendirilmiş olarak göstermesi zorunludur.
Mülkiyeti saklı tutulması kaydıyla iktisap edilen ve işletmenin kendisinin veya üçüncü kişilerin borçları için rehnolunan ya da başka bir şekilde teminata verilen malvarlığı unsurları, teminat verenin bilançosunda gösterilir. Nakit para alımının söz konusu olduğu hâllerde, bunlar teminat alanın bilançosunda yer alır.
Türkiye Muhasebe Standartlarında aksi öngörülmemişse bilançoda, duran ve dönen varlıklar, özkaynaklar, borçlar ve dönem ayırıcı hesaplar ayrı kalemler olarak gösterilir ve yeterli ayrıntıya inilerek şemalandırılır.
Türkiye Muhasebe Standartlarında aksi öngörülmemişse, işletmenin kuruluşu ve özkaynak sağlanması amacıyla yapılan harcamalar için bilançoya aktif kalem konulamaz.
Bedelsiz olarak elde edilmiş, maddi olmayan duran varlıklar için bilançonun aktifine kalem konulamaz; meğerki, Türkiye Muhasebe Standartlarında aksi öngörülmüş olsun.
Sigorta sözleşmelerinin yapılması için gerekli olan giderler aktifleştirilemez; meğerki, Türkiye Muhasebe Standartlarında aksi öngörülmüş olsun.
Gerçekleşmesi şüpheli yükümlülük ve askıdaki işlemlerden doğabilecek muhtemel kayıplar için Türkiye Muhasebe Standartlarında öngörülen kurallara göre karşılık ayrılır.
Bilanço gününden sonraki belirli bir süre içinde giderleşecek olan harcamalar ile gelir unsuru oluşturacak tahsilatlar hakkında Türkiye Muhasebe Standartları uygulanır.
Bono düzenlenmesi ile poliçe ve çek düzenlenmesinden, devrinden, poliçenin kabulünden, kefaletlerden, avalden, garanti sözleşmelerinden, akreditif teyitlerinden, üçüncü kişilerin borçları için verilen teminatlardan, üçüncü kişiler lehine taahhütlerden doğan sorumluluklar ile Türkiye Muhasebe Standartlarında öngörülen diğer sorumluluklar pasifte gösterilmemişlerse, bilançonun altında veya ekte Türkiye Muhasebe Standartlarına göre açıklanır. Rücudan doğan alacaklar ve borçlar ile ilgili sorumluluk ilişkileri de ekte belirtilir.
Bir önceki dönemin kapanış bilançosundaki değerler ile faaliyet döneminin açılış bilançosundaki değerler birbirinin aynı olmalıdır.
Fiilî veya hukuki duruma aykırı olmadıkça, değerlemelerde işletme faaliyetinin sürekliliğinden hareket edilir.
Bilanço kapanış gününde, varlıklar ve borçlar teker teker değerlendirilir. Değerleme ihtiyatla yapılmalıdır; özellikle de bilanço gününe kadar doğmuş bulunan bütün muhtemel riskler ve zararlar, bunlar bilanço günü ile yılsonu finansal tablolarının düzenlenme tarihi arasında öğrenilmiş olsalar bile, dikkate alınır; kazançlar ancak bilanço günü itibarıyla gerçekleşmişlerse hesaba katılır. Değerlemeye ilişkin olumlu ve olumsuz farkların dönem sonuçlarıyla ilişkilendirilmesinde Türkiye Muhasebe Standartlarındaki esaslara uyulur.
Faaliyet yılının gider ve gelirleri, ödeme ve tahsilat tarihlerine bakılmaksızın yılsonu finansal tablolarına alınırlar.
Önceki yılsonu finansal tablolarında uygulanmış bulunan yöntemler korunur.
Duran ve dönen varlıklar Türkiye Muhasebe Standartları uyarınca bu standartlarda gösterilen ölçülere göre değerlenir. Borçlar ve diğer kalemler için de aynı standartlar uygulanır.
Ticari defterlerini, envanterleri, açılış bilançolarını, ara bilançolarını, finansal tablolarını, yıllık faaliyet raporlarını, topluluk finansal tablolarını ve yıllık faaliyet raporlarını ve bu belgelerin anlaşılabilirliğini kolaylaştıracak çalışma talimatları ile diğer organizasyon belgeleri on yıl saklanır. Saklama süresi, ticari defterlere son kaydın yapıldığı, envanterin çıkarıldığı, ara bilançonun düzenlendiği, yılsonu finansal tablolarının hazırlandığı ve konsolide finansal tabloların hazırlandığı, ticari yazışmaların yapıldığı veya muhasebe belgelerinin oluştuğu takvim yılının bitişiyle başlar.
Bir işletmenin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir.
Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.
Sermayenin Kaybı, Borca Batık Olma Durumu nedir?
Türk Ticaret Kanununda bilançonun önemli kullanım yerlerinden birisi de bilanço üzerinden işletmenin sermayesinin kaybolup kaybolmadığının tespitidir. Bu nokta işletmelerin kanun tarafından iflasına hükmedilip tasfiyeye sokulması açısından önemlidir. Kanun 376.maddesinde bu durumu düzenlemiştir.“Son yıllık bilançodan, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının yarısının zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşılırsa, yönetim kurulu, genel kurulu hemen toplantıya çağırır ve bu genel kurula uygun gördüğü iyileştirici önlemleri sunar”. Son yıllık bilançoya göre, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşıldığı takdirde, derhâl toplantıya çağrılan genel kurul, sermayenin üçte biri ile yetinme veya sermayenin tamamlanmasına karar vermediği takdirde şirket kendiliğinden sona erer. Şirketin borca batık durumda bulunduğu şüphesini uyandıran işaretler varsa, yönetim kurulu, aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları üzerinden bir ara bilanço çıkarttırıp denetçiye verir. Denetçi bu ara bilançoyu, en çok yedi iş günü içinde inceler ve değerlendirmeleri ile önerilerini bir rapor hâlinde yönetim kuruluna sunar. Önerilerde erken teşhis komitesinin önerilerinin de dikkate alınması şarttır. Rapordan, aktiflerin, şirket alacaklılarının alacaklarını karşılamaya yetmediğinin anlaşılması hâlinde, yönetim kurulu, bu durumu şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesine bildirir ve şirketin iflasını ister; meğerki, iflas kararının verilmesinden önce, şirketin açığını karşılayacak ve borca batık durumunu ortadan kaldıracak tutardaki şirket borçlarının alacaklıları, alacaklarının sırasının diğer tüm alacaklıların sırasından sonraki sıraya konulmasını yazılı olarak kabul etmiş ve bu beyanın veya sözleşmenin yerindeliği, gerçekliği ve geçerliliği, yönetim kurulu tarafından iflas isteminin bildirileceği mahkemece atanan bilirkişilerce doğrulanmış olsun. Aksi hâlde mahkemeye bilirkişi incelemesi için yapılmış başvuru iflas bildirimi olarak kabul olunur”.
Sermayenin yarısının kaybı ve üçte ikisinin kaybı durumlarında yapılacak işlerin farklı olduğuna dikkat ediniz.
Vergi Kanunlarında Finansal Tablolar'ı genel olarak açıklayınız.
Vergi kanunlarının amacı devletin vergi politikasına uygun ve bu doğrultuda konulan kurallar çerçevesinde uygun vergileme yapılmasıdır. Bunun için de bazı vergi kanunlarında finansal tablolara ilişkin düzenlemeler yapmış, emredici hükümler getirmiştir. İlgili işletmenin kurallara uygun vergilendirilip vergilendirilmediğinin kontrolü açısından işletmeler finansal tablolarını vergi dairesine sunmak zorundadırlar.
Bu kapsamda burada Vergi Usul Kanunu ve Gelir Vergisi Kanununda finansal tablolarla ilgili düzenlenmelere yer verilecektir.