İşletme Hukuku Dersi 8. Ünite Sorularla Öğrenelim
Cebri İcra
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Cebri icra nedir?
Maddî hukuktan kaynaklanan hakların devlet gücünü kullanmaya yetkili olan organlar eliyle gerçekleştirilmesine hizmet eden faaliyetler bütününe cebri icra denir.
Cebri icra hukuku nedir?
Cebri icranın usul ve esaslarını belirleyen hukuk dalına cebri icra hukuku adı verilir.
Cebri icra hukuku başka hangi adla anılır?
Cebri icra hukuka takip hukuku da denilmektedir.
Bir cebri icra faaliyetindeki taraflar nasıl isimlendirilir?
Cebri icra faaliyetinin tarafları borçlu ile alacaklıdır.
Kişilerin özel hukuktan doğan herkese karşı ileri sürebildikleri haklara ne isim verilir?
Bu haklara, mutlak haklar ismi verilir.
Hak sahibi tarafından ancak belli kişi veya kişilere karşı ileri sürülebilen haklara ne isim verilir?
Bu haklara, nispî haklar ismi verilir.
Borç ilişkisinden doğan talep hakları mutlak haklar arasında mı yer alır yoksa nispî haklar arasında mı?
Borç ilişkisinden doğan talep hakları nispî haklardandır.
Geniş anlamda borç ne anlama gelir?
Geniş anlamda borç, iki taraflı bir hukukî ilişkide taraflardan birinin (borçlu) bir şeyi vermek, yapmak ve yapmamak suretiyle bir edimi yerine getirmek borcu altına girdiği, diğer tarafın (alacaklı) ise bu borcun ifa edilmesini (yerine getirilmesini) talep hakkına sahip olduğu bir borç ilişkisini ifade eder.
Dar anlamda borç ne anlama gelir?
Dar anlamda borç bir borç ilişkisinden doğan ve yerine getirilmesini gereken çeşitli borçlardan her birine karşılık gelir.
Cebri icranın konusu sadece bir borcun ödenmesini sağlamak mıdır?
Cebri icranın konusu, çoğu zaman borçlar hukuku anlamında bir borç ilişkisinden kaynaklanan ve yerine getirilmesi gereken bir edimin ifasını gerçekleştirmek olsa da bununla sınırlı değildir. Cebri icranın konusu bir şeyin teslim edilmesi, bir işin yapılması, bir işin yapılmaması, bir taşınmazın tahliyesi ve bir miktar paranın ödenmesi olabilir.
Somut bir olayda cebri icranın konusunun borç ilişkisi dışında bir edimin gerçekleştirilmesi olduğu takdirde, cebri icranın tarafları yine de alacaklı ve borçlu olarak mı isimlendirilir?
Cebri icra hukuku bakımından denilebilir ki özel hukuktan kaynaklanan talep hakkının konusu ne olursa olsun talep edilen hak alacak, talepte bulunan alacaklı; bunun karşısında talebin konusu borç, bu borcu yerine getirmekle yükümlü olan kişi ise borçludur.
Cebri icrada aleyhine takip başlatılmış kişi gerçekte borçlu değilse, bu kişi cebri icra açısından yine de borçlu mu kabul edilecektir?
Bir kişi gerçekte borçlu olmasa dahi, aleyhine icra takibi yapılmaktaysa artık o icra takibinde borçlu tarafta yer alır ya da hiçbir alacağı olmadığı halde bir başkası aleyhine takip başlatan kişi alacaklı tarafta yer alır.
Bir kişinin icra takibinde borçlu olarak nitelendirilmiş olması, bu kişinin kendisinden istenen edimi yerine getireceği anlamına gelir mi?
Bir takipte alacaklı tarafta yer almak her zaman alacağın tahsil edilebileceği anlamına gelmediği gibi, borçlu tarafta yer almak da mutlaka borcun ödeneceği veya cebri icraya katlanmak gerektiği anlamına gelmez. Taraflar kanunda öngörülen imkanlardan yararlanarak alacaklı olduklarını veya borçlu olmadıklarını ispat edebilirler.
Takip konusu talep hakkının niteliğine göre icra takibinin türleri nelerdir?
İcra takibi takip konusu talep hakkının niteliğine göre türleri:
- ilâmsız icra,
- ilâmlı icra,
- rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takiptir.
İlamsız icranın konusu ne tür alacaklar olabilir?
İcra ve iflâs hukukunda düzenlenen ilâmsız icra yolunun konusu, kural olarak yalnızca para ve teminat alacakları olabilir.
Bir para alacağı için takip yoluna başvurmak istenirse, önceden mahkemede dava açmaya ve ilâm almaya gerek var mıdır?
Yoktur.
Alacaklı takip yapabilmek için bir senede dayanmak zorunda mıdır?
Yeterlidir.
İlâmsız takip yolunda alacaklı icra takibi başlattığında, borçlunun süresi içinde itiraz etmesi, takibin kendiliğinden durması için yeterli midir?
Değildir.
İlâmsız takip yolunda alacaklı icra takibi başlattığında, borçlunun süresi içinde itiraz etmesi, takibin kendiliğinden durur. Alacaklı takibe devam etmek ister ne yapmalıdır?
Alacaklı takibe devam etmek isterse, borçlunun itirazının kaldırılması için ilgili merciden talepte bulunmalıdır.
İlâmsız icra altındaki takip yollarının türleri nelerdir?
İlâmsız icra altında üç tür takip yolundan söz edilebilir:
- Genel haciz yolu ile
- Kambiyo senetlere özgü haciz yolu ile takip
- Kiralanan taşınmazların ilâmsız tahliyesi
Bir malın teslimi, bir işin yapılması gibi, bir taşınmazın mülkiyet hakkına dayanarak tahliyesi talepleri için ilamsız icra takibine başvurmak mümkün müdür?
İlâmsız icra yoluyla takip, kural olarak, yalnızca para ve teminat alacakları için söz konusudur. Bunların dışında bir malın teslimi, bir işin yapılması gibi, bir taşınmazın mülkiyet hakkına dayanarak tahliyesi talepleri için ancak ilâmlı icra takibi yapılabilir.
Genel haciz yoluyla takibin temel aşamaları nelerdir?
Genel haciz yoluyla takibin temel aşamaları şunlardır:
- Takip talebinin icra dairesine verilmesi,
- İcra dairesince ödeme emrinin gönderilmesi,
- Takibin kesinleşmesi,
- Haciz,
- Satış,
- Paraların paylaştırılması.
Takip talebi ne demektir?
Takip talebi, alacaklının icra dairesine başvurarak alacağının cebri icra yoluyla tahsil edilmesini talep etmesidir.
Alacaklı takip talebine neleri yazmalıdır?
Alacaklı, takip talebinde, kendisinin ve borçlunun kimliğini, alacağın Türk Lirası olarak tutarını ve faiz miktarı ile faizin işlemeye başladığı tarihi, yabancı para alacağı için takip yapılmaktaysa alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiğini yazmalıdır.
Ödeme emri nedir?
Ödeme emri icra dairesi tarafından borçluya gönderilen ve takip konusu borcun belirli bir süre içinde ödenmesi ihtarını içeren resmi belgedir.
Ödeme emrinde hangi bilgiler yer alır?
Ödeme emrinde, takip talebinde yer alan kayıtlarla birlikte, borcun ve giderlerinin 7 gün içinde ödenmesi ihtarı, borçlunun itirazı varsa (senet altındaki imzanın kendisine ait olmadığı, borçlu olmadığı vb.) bunu 7 gün içinde icra dairesine bildirmesi, itiraz etmediği taktirde aynı süre içinde mal beyanında bulunması gerektiği, mal beyanında bulunmazsa hapisle tazyik edileceği ihtarı ve borcun ödenmemesi durumunda itiraz edilmezse cebri icraya devam edileceği ihtarı yer alır.
Ödeme emri kaç nüsha düzenlenir? Bu nüshalar kimde kalır?
Ödeme emri iki nüsha düzenlenir, bir nüshası borçluya tebliğ edilir, diğer nüshası ise icra dosyasında muhafaza edilir; borçlu birden fazla ise her bir borçlu için ayrı ödeme emri düzenlenir.
Borçlu ödeme emrine hangi sürede itiraz edebilir?
Ödeme emrini alan borçlu, tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde ödeme emrine, takibin yapıldığı icra dairesinde itiraz edebilir.
Borçlu ödeme emrine süresi içinde itiraz etmezse ne olur?
Borçlu süresi içinde itiraz etmezse icra takibi kesinleşir ve alacaklı derhal borçlunun mal ve haklarının haczini talep edebilir ve icra müdürü takip işlemlerine devam eder.
Borçlunun ödeme emrine süresi içinde itiraz etmesinin sonucu nedir?
Borçlu ödeme emrine süresi içinde itiraz ederse, takip kendiliğinden durur.
Borçlunun ödeme emrine süresi içinde itiraz ederek takibi durdurması sonucunda takibe devam etmek isteyen alacaklının yapması gereken işlem nedir?
Bu durumda, takibe devam etmek isteyen alacaklı, icra mahkemesinde itirazın kaldırılması yoluna başvurabilir veya görevli ve yetkili mahkemede iptal davası açabilir.
Ödeme emrine itiraz etmeyen borçlunun mal beyanında bulunma süresi nedir?
Ödeme emrine itiraz etmeyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde icra dairesine mal beyanında bulunmalıdır.
Ödeme emrine itiraz etmiş ancak itirazı kaldırılmış veya iptal edilmiş borçlunun mal beyanında bulunma süresi nedir?
Bu durumda mal beyanında bulunma süresi kararın tebliğinden itibaren 3 gündür.
Borçlu, mal beyanında neler bildirmelidir?
Borçlu, mal beyanında, üçüncü kişiler ve kendi elinde bulunan mal, hak ve alacaklarının borca yetecek kadarını, diğer kazanç ve gelirlerini ve borcunu nasıl ödeyeceğini bildirmelidir.
Borçlunun mal beyanında bulunmamasının sonuçları nelerdir?
Mal beyanında bulunmayan borçlu, alacaklının talebi üzerine, mal beyanında bulununcaya kadar üç ayı geçmeyecek şekilde ve bir defaya mahsus olmak şartıyla tazyik hapsine mahkum edilir.
Ödeme emrine itirazın türleri nelerdir?
Ödeme emrine itiraz, ileri sürülüş şekli bakımından, borca itiraz ve imzaya itiraz şeklinde ikiye ayrılır.
Borca itiraz ne demektir?
Borcu doğuran sözleşmenin geçersiz olduğunun, borcun ödendiğinin, zamanaşımına uğradığının veya icra dairesinin yetkisiz olduğunun ileri sürülmesi borca itirazdır.
İmzaya itiraz ne demektir?
Takibe konu olan senet altındaki imzanın borçluya ait olmadığının ileri sürülmesi imzaya itirazdır.
Borçlunun borcun bir kısmına itiraz etmesinin sonucu nedir?
Borçlu borcun bir kısmına itiraz ederse, itiraz edilen kısım için durur, itiraz edilmeyen kısım bakımından ise takip kesinleşeceğinden takip işlemlerine devam edilebilir.
İcra mahkemesinden itirazın kesin kaldırılmasını talep edebilmek için gerekli şart nedir?
İcra ve iflâs Kanunu’na göre elinde kayıtsız şartsız para borcu ikrarı içeren, imzası borçlu tarafından ikrar edilmiş adî senet veya noterlikçe onaylı senet ya da resmi dairelerin veya yetkili makamların verdikleri belgelerden biri (örneğin aciz belgesi) bulunan alacaklı icra mahkemesinden itirazın kesin kaldırılmasını talep edebilir.
İcra mahkemesinden itirazın kesin kaldırılmasını talep etmek için süre sınırı nedir?
Talep itirazın tebliğinden itibaren 6 ay içinde yapılmalıdır.
İtirazın kesin kaldırılması yargılamasında veya iptal davasında, itirazının haksız olduğu tespit edilen borçluya yüklenecek tazminat miktarı nedir?
İtirazın kesin kaldırılması yargılamasında veya iptal davasında, itirazının haksız olduğu tespit edilen borçlu, alacaklının talebi üzerine hükmolunan miktarın %20’sinden az olmayacak bir tazminata (inkar tazminatına) mahkum edilir.
Alacaklının itirazın kaldırılmasının veya iptali talebi reddedilmesinin sonuçları nelerdir?
Alacaklının itirazın kaldırılması veya iptali talebi reddedilirse, bu kez icra takibinin iptaline karar verilir ve alacaklı kötü niyetli olarak takip yapmış ise borçlunun talebi üzerine %20 oranında tazminata (kötü niyet tazminatına) mahkum edilir.
Alacaklının alacağı bir adî (resmi olmayan) senede dayanmaktaysa ve senet altında imza borçlu tarafından inkar edilmişse, alacaklının başvurabileceği yol nedir?
Alacaklının alacağı bir adî (resmi olmayan) senede dayanmaktaysa ve senet altında imza borçlu tarafından inkar edilmişse, alacaklının başvurabileceği yol icra mahkemesinden itirazın geçici kaldırılmasını talep etmektir.
İcra mahkemesinin, imzanın borçluya ait olduğunu tespit etmesinin sonuçları nelerdir?
İcra mahkemesi, imzanın borçluya ait olduğunu tespit ederse, itirazın geçici kaldırılmasına karar verir, borçlu söz konusu seneden dayanan alacağın % 10’u oranında para cezasına mahkum edilir ve alacaklı bu karardan sonra borçlunun mallarının geçici haczini talep edebilir.
İmzanın borçluya ait olduğunun tespit edilmesi üzerine borçlu, takibin kesinleşmesini ve icra takibine devam edilmesini önlemek istiyorsa ne yapmalıdır?
Borçlu, takibin kesinleşmesini ve icra takibine devam edilmesini önlemek istiyorsa, geçici kaldırma kararının tefhim veya tebliğinden itibaren 7 gün içinde görevli ve yetkili mahkemede borçtan kurtulma davası açmalıdır.
Borçlu süresi içinde ödeme emrine itiraz etmediği için takibin kesinleşmesi veya itirazının icra mahkemesince kaldırılması üzerine takibe devam edilmesi durumlarında borçlu olmadığı bir parayı ödemek istemeyen borçlunun başvurabileceği diğer bir yol nedir?
Borçlu menfi tespit davası açabilir.
Menfi tespit davasının borçlunun lehine sonuçlanmasının sonuçları nelerdir?
Bu davada borçlunun lehine karar verilirse, daha sonra borçlu aleyhine icra takibi başlatılması mümkün olmadığı gibi, varsa daha önce başlatılmış olan icra takibi iptal edilir ve borçlu takip konusu borcu ödemekten kurtulur. Menfi tespit davası borçlunun lehine sonuçlanırsa, icra takibi hemen durur, mahkeme kararının borçlunun lehine sonuçlanması üzerine, icra işlemleri eski hale iade edilir.
Borçlunun ödeme emrine itiraz etmemesi veya itirazının icra mahkemesince kaldırılması nedeniyle takibin kesinleşmesi üzerine, aslında borçlu olmadığı bir parayı cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kalan borçlunun paranın kendisine iade edilmesi için açacağı davanın adı nedir?
Bu davaya istirdat davası adı verilir.
İstirdat davasının borçlu lehine sonuçlanabilmesi için gerekli koşullar nelerdir?
İstirdat davasının borçlu lehine sonuçlanabilmesi için, borçlunun aslında borçlu olmadığı bir parayı ödemiş olması, paranın icra takibi sırasında ödenmiş olması, paranın cebri icra tehdidi altında ödenmiş olması ve davanın paranın icra veznesine ödenmesinden itibaren bir yıl içinde açılmış olması gerekir.
Haciz ne demektir?
Haciz, icra takibine konu olan alacağın ödenmesi için icra dairesi tarafından borçlunun mal ve haklarına hukuken el konulmasıdır.
İcra takibinde borçlunun mallarının ne kadarı haczedilir?
İcra takibinde borçlunun tüm malvarlığı değil, alacağı karşılayacak miktarda mal ve hakkı haczedilebilir.
Borçlunun haczedilemeyecek malları var mıdır?
Borçlunun, parasal değeri olmayan ve paraya çevrilemeyen mal ve hakları haczedilemez. Ayrıca parasal değeri olsa dahi, borçlunun ve ailesinin geçinebilmesi ve ekonomik varlığını sürdürebilmesi, tamamen topluma muhtaç hale gelmesini önlemek için gerekli bazı mal ve haklar ise ya hiç haczedilemez veya kısmen haczedilebilir.
Takibin kesinleşmesi üzerine yapılan hacze ne ad verilir?
Takibin kesinleşmesi üzerine yapılan haciz, alacaklıya haczedilen malın satılmasını talep hakkı verdiğinden kesin haciz olarak adlandırılır.
Alacağın tahsilini güvence altına almak amacıyla, icra takibi başlatılmadan önce veya takip başladıktan sonra ancak takibin kesinleşmesinden önce, borçlunun mal ve haklarının haczedilmesine ne ad verilir?
Böyle bir durumda yapılan haciz, ihtiyati haciz olarak adlandırılır.
Borçluya ait mallar haczedilirse borçlu malları üzerine tasarrufta bulunabilir mi?
Borçluya ait mallar haczedilirse, borçlu, alacaklının muvafakati ve icra müdürünün izni olmaksızın hacizli malları üzerinde tasarrufta bulunamaz, aksi taktirde bu tasarruf alacaklının hakkını ihlal ettiği oranda geçersizdir.
İstihkak iddiası ne demektir?
Haciz işleminin borçluya ait mal ve haklar üzerinde uygulanması gerekir. Ancak, bazen üçüncü kişilere ait mal ve haklar borçluya ait olduğu kabul edilerek haczedilmiş olabilir. Böyle bir durumda, borçlu veya hak sahibi üçüncü kişi tarafından haczedilen mal veya hak üzerindeki üçüncü kişinin hak sahibi olduğunun ileri sürülmesi istihkak iddiasıdır.
Haczedilen malların satım usulü nedir?
Taşınır mallar kural olarak, taşınmaz mallar ise mutlaka açık arttırmayla satılır.
Haczedilen malların satımından elde edilen para borçların tamamını ödeme yetmediği takdirde, borçlar hangi sırayla ödenir?
İcra ve İflâs Kanunu’na göre, alacaklılar aşağıdaki sıralamaya uygun şekilde ödenir;
- Devletin satılan malın aynından kaynaklanan vergi, resim gibi kamu alacakları,
- Rehinli alacaklar,
- İmtiyazlı alacaklar (işçi alacakları, nafaka alacakları vb.),
- İmtiyazsız alacaklar.
Paraların paylaştırılması sonucunda alacağını tamamen alamayan alacaklıya, ödenmeyen alacak kesimi için icra dairesi tarafından verilen belgeye ne ad verilir?
Bu belge, kesin aciz belgesidir.
Kambiyo senedi ne anlama gelir?
Kambiyo senetleri ile kastedilen poliçe, bono, çek olarak anılan kıymetli evraklardır.
Kambiyo senetlerine özgü haciz yolunda kimler takip yapabilir?
Kambiyo senetlerine özgü haciz yolunda, ancak senet metninden alacaklı olduğu anlaşılan kişilerce takip yapılabilir. Takip alacaklısı, senedin lehtarı olabileceği gibi, senet üzerinden alacaklı olduğu tespit edilen cirantalar da olabilir.
Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte ödeme emrine hangi sürede itiraz edilebilir?
Ödeme emrini alan borçlu, borcu kabul etmek istemiyorsa, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde, icra mahkemesinde, ödeme emrine itiraz edebilir.
Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte ödeme emrine itiraz takibi durdurur mu?
Bu takip yolunda itiraz satıştan başka icra takip işlemlerini (örneğin haciz) durdurmaz. Ancak, icra mahkemesi, borçlunun itirazını ve sunduğu belgeleri ciddi bulursa, geçici olarak takibin durdurulmasına karar verebilir.
İlamlı icra takibi hangi durumda yapılabilir?
İlâmlı icra takibi, alacak veya hak bir ilâma veya ilâm niteliğinde belgeye bağlanmışsa yapılabilir.
İlam nedir?
İlâm, mahkemece davanın esası hakkında verilen kararın (hükmün) imzalanıp mühürlendikten sonra, yazı işleri müdürü tarafından taraflara verilen nüshasıdır. Kısaca taraflara verilen hüküm nüshası ilâmdır.
İlam niteliğinde belge nedir?
İlâm niteliğinde belge ise mahkeme kararı olmamakla birlikte, kanunlarda ilâm gücünde kabul edilen belgelerdir. Örneğin İİK m. 38’e göre, kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içeren düzenleme şeklindeki noter senetleri, mahkeme huzurunda yapılan sulh veya kabul ilâm niteliğinde sayılmaktadır.
İlamlı icra takibi yapılabilmesi için ilamın kesinleşmiş olması gerekir mi?
Kural olarak ilâmlı icra takibi yapılabilmesi için ilâmın kesinleşmesi şartı aranmaz. Hatta kanun yoluna (istinaf veya temyiz) başvurulması dahi icra takibinin başlatılmasına veya takibe devam edilmesine engel olmaz. İstinaf veya temyiz gibi kanun yollarına başvurulması, icra takibini durdurmamakta ise de kanun yoluna başvuran taraf, bölge adliye mahkemesinden (göreve başlamalarından sonra) veya Yargıtay’dan icranın geçici olarak durdurulmasını talep ettiğini ve hükmolunan para veya eşyanın resmi bir merciye depo edildiğini ispat ederek, icranın durdurulması talebi hakkında karar verilinceye kadar kendisine süre verilmesini icra dairesinden talep edebilir. Kişiler hukuku, aile hukuku ve taşınmaz mal ile ilgili ayni haklara ilişkin kararlar ise kesinleşmedikçe icra edilemeyeceğinden, icra takibi yapılabilmesi için kanun yolu incelemesinin sonuçlanması ve hükmün kesinleşmesi beklenmelidir.
İlamlı icra takip talebinde neler yazılı olmalıdır?
Alacaklı takip talebine mahkemeden aldığı ilâmı eklemeli ve takip talebinde ilâmın tarihi, sayısı ve özeti yazılmalıdır.
İlamlı icra takip talebini alan icra müdürünün yapacağı işlem nedir?
Takip talebini alan icra müdürü ilâma uygun bir icra emri düzenlemeli ve borçluya tebliğe çıkarmalıdır.
İlama uygun düzenlenmemiş icra emrine karşı borçlu ne yapabilir?
İcra emri ilâma uygun düzenlenmezse, borçlu herhangi bir süreyle sınırlı olmaksızın icra mahkemesinde icra müdürünün işlemine karşı şikayet yoluna başvurabilir. İcra mahkemesi şikayeti haklı bulursa, icra emrinin iptaline karar verir.
İcra emrinde neler yazılıdır?
İcra emrinde, ilâmda belirtilen şeyin ödenmesi, teslim edilmesi, yapılması veya ilâma uyulması gibi ihtarlar ile borçlunun başvurabileceği yollara ilişkin kayıtlar bulunur.
Borçlu icra emrine itiraz edebilir mi?
Kendisine icra emri tebliğ edilen borçlu, ilâmsız icradaki (genel haciz yolu veya kambiyo senetlerine özgü haciz yolu) gibi her türlü sebebe dayanarak icra emrine itiraz edemez. Borçlu ancak İİK m. 33 ve m. 33/a’da öngörülen sınırlı sayıdaki (borcun itfa edilmesi, borçluya süre verilmesi veya alacağın zamanaşımına uğraması) sebeplere dayanarak icranın geri bırakılması yoluna başvurabilir.
Borçlunun süresi içinde icranın geri bırakılması yoluna başvurmamasının ve icra mahkemesinden icranın geri bırakıldığına ilişkin bir karar getirmemesinin sonucu nedir?
Borçlu, süresi içinde icranın geri bırakılması yoluna başvurmaz ve icra mahkemesinden icranın geri bırakıldığına ilişkin bir karar getirmezse, mahkeme ilâmının gereğini cebren (zorla) yerine getirilir.
Rehin ne demektir?
Rehin, alacaklıya rehin konusu malın paraya çevrilmesi yetkisini sağlayarak, alacağı teminat altına alan sınırlı bir ayni haktır.
Bir para alacağı aynı zamanda rehinle teminat altına alınmışsa, o alacak için doğrudan ilâmlı veya ilâmsız icra yoluyla ya da iflâs yoluyla takip yapılabilir mi?
Bir para alacağı aynı zamanda rehinle teminat altına alınmışsa, o alacak için ilâmlı veya ilâmsız icra yoluyla ya da iflâs yoluyla takip yapmadan önce rehnin paraya çevrilmesi için takip yapılmalıdır.
Rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip ne demektir?
Rehinle teminat altına alınan borç vadesinde ödenmezse, rehin hakkına sahip olan alacaklı, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yaparak, rehinli malın satılmasını ve satıştan elde edilen gelirle alacağının ödenmesini talep edebilir.
Taşınır rehninin paraya çevrilmesi için yapılan takip nasıl kesinleşir?
Borçlu veya rehinli malın sahibi üçüncü kişi, ödeme erminin tebliğinden itibaren 7 gün içinde ödeme emrine itiraz etmez ve 15 gün içinde borcunu ödemezse veya itiraz eder ve itirazı icra mahkemesince kaldırılır veya genel mahkemelerde iptal edilirse, takip kesinleşir ve alacaklının talebiyle rehinli mal satılır.
Taşınmaz rehninin (ipoteğin) paraya çevrilmesi için yapılan takipte takip konusu olacak üst sınır (limit) ipoteğiyle güvence altına alınmışsa hangi takip yoluna başvurulur?
Takip konusu olacak üst sınır (limit) ipoteğiyle güvence altına alınmışsa, alacaklı (kredi kurumlarına ilişkin istisnai düzenleme hariç) ancak ilâmsız icra takibi yapabilir.
İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapılabilmesi hangi koşulda mümkündür?
Alacak ana para ipoteği ile teminat altına alınmış ve ipotek akit tablosu kayıtsız şartsız para borcu ikrarı içermekteyse, alacaklı elinde bir ilâm bulunmasa dahi, İcra ve İflâs Kanunu’ndaki özel düzenleme gereğince ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilâmlı takip yapabilir.
Rehnin veya ipoteğin paraya çevrilmesi sonucunda, alacaklı alacağını tamamen tahsil edemezse veya edemeyeceği anlaşılırsa alacaklıya hangi belge verilir?
Bu durumda alacaklıya rehin açığı belgesi verilir. Rehin açığı belgesi borç ikrarını içeren senet niteliğindedir. Alacaklı rehin açığı belgesine dayanarak, borçluya karşı haciz veya iflâs yoluyla takip yapabilir. Alacaklı bir yıl içinde haciz yoluyla takip yaparsa, borçluya yeniden ödeme emri gönderilmesine gerek olmadığından, doğrudan borçlunun mallarının haczedilmesini talep edebilir.
Külli icra (iflas) nedir?
Külli icrada (iflâsta), borçlunun karşısında tüm alacaklıları yer alır ve borçlunun tüm malvarlığı cebri icra takibinin konusunu oluşturur; borçlunun haczi kabil tüm malları satılarak bilinen tüm alacaklıların tatmin edilmesi amaçlanır. İflâs, cüz’i icradan (icra takiplerinden) farklı olarak, tüm alacaklıların borçlunun tüm malvarlığından alacaklarını tahsil edebilmeleri amacına hizmet eden kolektif bir takip yoludur. İcra takibi, bir veya birkaç alacaklı için borçlunun borca yetecek miktardaki belirli mal ve haklarına yönelik olmasına rağmen, iflâs borçlunun tüm malvarlığına yönelerek tüm borçların ödenmesini amaçlar. Alacaklılardan birinin veya birkaçının talebi üzerine borçlunun iflâsına karar verilmesi halinde, borçlunun diğer alacaklıları da ayrıca icra (veya iflâs) takibi yapmaksızın alacaklarını borçlunun iflâs masasına yazdırarak tahsil edebilirler.
Kimler iflasa tabidir?
Bir borçluya iflâs yoluyla takip yapılabilmesi için borçlunun iflâsa tabi kişilerden olması gerekir. Kural olarak, iflâsa tabi olan kişiler tacirlerdir.
Bir borçluya karşı hangi tür alacaklar için iflas takibi yapılabilir?
Bir borçluya karşı ancak bir para alacağı nedeniyle iflâs takibi yapılabilir; para alacağı dışındaki diğer alacak haklarının ifası için (örneğin bir taşınırın teslimi veya bir işin yapılması gibi) iflâs takibi yapılamaz. İflâs takibi yapılabilmesi bakımından para alacağının miktarı dikkate alınmaz; önemli olan, vadesi gelmiş bir alacağın ödenmemiş olmasıdır.
Takipli iflasta iflasa nasıl karar verilir?
Takipli iflâsta borçlunun iflâsına karar verilebilmesi için, alacaklı tarafından, borçluya karşı, icra dairesinde iflâs takibi başlatılmalıdır. Takip talebini alan icra dairesi, alacaklının talebi üzerine borçluya bir iflâs ödeme emri gönderir. Borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde borcunu ödemezse, alacaklı ödeme emrinin tebliğinden itibaren 1 yıl içinde, asliye ticaret mahkemesinde iflâs davası açarak borçlunun iflâsına karar verilmesini talep etmelidir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemişse, alacaklı sadece borçlunun iflâsını talep eder ve asliye ticaret mahkemesi takibin kesinleşip kesinleşmediğini incelemekle yetinir; borçlu iflâs ödeme emrine itiraz etmişse, alacaklı itirazın kaldırılmasını ve iflâsa karar verilmesini talep eder. Asliye ticaret mahkemesi, alacaklının iflâs talebini ilan eder; diğer alacaklıların ilandan itibaren 15 gün içinde bildirdikleri itirazlarını da dinledikten sonra iflâs talebini yerinde görürse, depo kararıyla borçluya borcunu ödemesi için 7 günlük bir süre verir. Bu süre içinde borç ödenirse iflâs davası reddedilir; borç ödenmezse sonraki oturumda (duruşmada) borçlunun iflâsına karar verilir. İflâs kararının verildiği gün, tarih ve saat itibariyle iflâs açılmış olur ve borçlu müflis sıfatını alır. İflâs kararı gerekli yerlere bildirilerek mahkeme tarafından ilan edilir.
Takipsiz iflasta iflasa nasıl karar verilir?
Takipsiz iflâsta, takipli iflâstan farklı olarak, alacaklı, borçluya karşı önce iflâs takibi yapmadan, doğrudan asliye ticaret mahkemesinde iflâs davası açarak, borçlunun iflâsına karar verilmesini talep edebilir. Asliye ticaret mahkemesinde doğrudan iflâs davası açılabilmesi için, İcra ve İflâs Kanunu’nda düzenlenen özel iflâs sebeplerinden birinin gerçekleşmiş olması gerekir. Ayrıca doğrudan iflâs davasını alacaklı açabileceği gibi, bazı hallerde borçlu da ticaret mahkemesine başvurarak kendi iflâsına karar verilmesini talep edebilir.
Doğrudan iflas sebeplerinin türleri nelerdir?
Doğrudan iflâs sebepleri alacaklının talebiyle doğrudan iflâs sebepleri ve borçlunun talebiyle doğrudan iflâs sebepleri olarak ikiye ayrılır.
Alacaklının talebiyle doğrudan iflâs sebeplerinin örnekleri nelerdir?
Alacaklının talebiyle doğrudan iflâs sebeplerinin başlıcaları:
- borçlunun yerleşim yerinin belli olmaması,
- taahhütlerinden kurtulmak amacıyla kaçması,
- alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunması,
- haciz yoluyla takipte,
- haczi mümkün olan mallarını saklaması, ödemelerini tatil etmiş olması,
- ilâma dayanan alacağı icra emriyle talep edilmesine rağmen ödememiş olması gibi sebeplerdir.
Borçlunun talebiyle doğrudan iflâs sebepleri hangi türlerdedir?
Borçlunun talebiyle doğrudan iflâs sebepleri ise borçlunun kendi iflâsını talep etmesinin ihtiyari veya zorunlu olduğu haller olarak iki gruba ayrılır.
Borçlunun talebiyle doğrudan iflâs sebeplerinden ihtiyari sebep nedir?
Borçlunun aciz halinde olması ihtiyari bir iflâs sebebidir; başka bir deyişle borçlu kendi iflâsını talep etmek zorunda değildir.
Aciz hali ne demektir?
Aciz hali, borçlunun ödeme araçlarındaki sürekli ve genel yoksunluk sebebiyle muaccel borçlarını ödeyememesi durumudur. Aciz halinde olan borçlu, muaccel borçlarının önemli bir kısmını, ödeme gücünden devamlı surette yoksundur.
Borçlunun talebiyle doğrudan iflâs sebeplerinden zorunlu sebep nedir?
Borçlu sermaye şirketleri (limited, anonim şirket vb.) bakımından ise şirketin borca batık durumda olması, zorunlu bir doğrudan iflâs sebebidir.
Borca batıklık ne demektir?
Borca batıklık, sermaye şirketinin pasifinin (muaccel olan ve olmayan tüm borçlarının) aktiflerinden (tüm varlıklarından ve alacaklarından) daha fazla olması durumu olup, malvarlığının yetersizliği olarak da adlandırılmaktadır.
Borca batıklık söz konusu olduğunda iflasın ertelenmesini kim isteyebilir?
Borca batık durumda olan sermaye şirketlerinin yetkili temsilcileri, şirketin iflâsını talep etmek zorunda olmakla birlikte, mali durumunun düzelmesi imkanı bulunan şirketi iflâstan korumak amacıyla iflâsın ertelenmesini talep edebilirler. Borca batıklık nedeniyle iflâs edecek bir şirketten alacaklarının tamamını alamama tehlikesiyle karşı karşıya kalan alacaklılar da iflâsın ertelenmesi talep edebilirler.
İflasın ertelenmesi nedir?
İflâsın ertelenmesi, borca batık durumda olan sermaye şirketlerinin mali durumunun iyileşmesi umudunun var olması ve alacaklıların haklarının korunması koşuluyla mahkeme kararıyla iflâsın önlenmesini sağlayan bir geçici hukukî korumadır.
İflas ne kadar ertelenebilir?
Erteleme süresi en fazla bir yıldır ve bu süre mahkeme tarafından uygun görülürse bir yıl daha uzatılabilir.
İflasın ertelenmesinin sonuçları nedir?
Mahkemece belirlenen iflâsın ertelenmesi süresi içinde borçlu şirkete karşı, kamu alacakları için yapılan takipler de dahil olmak üzere icra veya iflâs takibi yapılması mümkün değildir; ihtiyatî tedbir ve ihtiyatî haciz kararları uygulanmaz.
Doğrudan iflas sebeplerinin bulunması durumunda iflas kararı nasıl verilir?
Doğrudan iflâs sebeplerinden birinin var olması durumunda, alacaklılardan biri veya bazı hallerde borçlu, doğrudan ticaret mahkemesine başvurarak iflâs kararı verilmesini talep edebilir. Mahkeme borçlunun iflâs talebini ilan ederek alacaklıları durumdan haberdar ettikten ve varsa itirazlarını dinledikten sonra, koşulların oluştuğunu tespit ederse, ayrıca bir depo kararı vermeden (borçluya ödeme için süre tanımadan) borçlunun iflâsına karar verir. Zira, doğrudan iflâs sebeplerinin var olması halinde, borçlunun borcunu ödeme kabiliyeti zaten mevcut olmadığından veya borçlu borcunu ödememe niyetini davranışlarıyla ortaya koymuş olduğundan ayrıca bir ödeme süresi verilmesi gereksizdir. İflâs kararı borçluya ve itirazda bulunan alacaklılara tebliğ edilir ve ayrıca ilan edilir.
İflasın açılmasının müflisin mallarına etkisi nedir?
İflâsın açılmasıyla birlikte, müflisin haczedilebilir tüm mal ve hakları bir masa teşkil eder ve iflâs alacaklarının ödenmesine tahsis edilir. Müflisin iflâs masasına giren mal ve hakları üzerindeki tasarrufları, iflâs alacaklılarına karşı hükümsüz sayılır.
İflas masası nedir?
İflâs masası, müflisin tüm haczedilebilir mal ve haklarının oluşturduğu bir topluluktur. İflâs masasına borçlunun diğer alacaklılar lehine üzerinde rehin/ipotek kurulan malları ile henüz paraya çevrilmemiş tüm hacizli malları da girer.
İflâsın açılmasının daha önce müflis aleyhine başlatılmış olan icra takipleri ve davalara etkisi nedir?
Daha önce müflis aleyhine başlatılmış olan icra takipleri ve davalar, iflâsın açılmasıyla durur. İflâs kararının kesinleşmesi halinde ise müflis aleyhine başlatılmış olan takipler düşer; ancak davaların düşmesi gibi bir sonuç doğmaz, iflâs masasına giren mal ve haklarla ilgili davaları devam edilip edilmeyeceğine ikinci alacaklılar toplantısında karar verilir.
Müflis sıfatı nasıl ortadan kalkar?
İflâsına karar verilen borçlu, iflâs tasfiyesi sona erip iflâsın kapanmasından sonra dahi müflis sıfatını taşımaya devam eder. Müflis sıfatının ortadan kalkabilmesi için, kural olarak müflisin tüm borçlarını alacaklılarına ödemiş olması gerekir.
İflasın açılmasının borçlunun henüz vadesi dolmamış borçlarına etkisi nedir?
İflâsın açılmasıyla, borçlunun henüz vadesi dolmamış borçları da (rehinle temin edilmiş borçları hariç) iflâs masasına karşı kendiliğinden muaccel hale gelir. Alacaklı, alacağını iflâs masasına yazdırmadıkça, o alacak için zamanaşımı süreleri işlemeye devam eder.
İflasın açılmasının alacaklıların konusu para olmayan alacaklarına etkisi nedir?
İflâsı açılmasıyla, konusu para olmayan alacaklar da para alacağına dönüşür (İİK m. 198). Zira, iflâs tasfiyesi sonunda alacaklılar arasında eşit bir paylaştırma yapılabilmesi için tüm alacakların aynı değer ölçütüne dönüştürülmesi gerekir.
İflasın açılmasının alacaklarla ilgili faize etkisi nedir?
İflâsın açılması halinde de alacaklara faiz işlemeye devam eder; ancak alacaklar için kanuni faiz oranı uygulanır.
Geciktirici şarta bağlı alacaklar ve belirsiz vadeli alacaklar iflas masasına kaydettirilebilir mi?
Geciktirici şarta bağlı alacaklar ve belirsiz vadeli alacaklar iflâs masasına kaydettirilebilir; tasfiye sonunda bu alacaklıların payları ayrılır ve bir bankaya yatırılır.
İflasın açılmasının müflisin taraf olduğu sözleşmeleri etkisi nedir?
İflâsın açılması, kanunda açıkça öngörülen bazı durumlarda, müflisin taraf olduğu hasılat kirası (6098 sayılı TBK m. 370), vekalet sözleşmesi (6098 sayılı TBK m. 513, I) gibi sözleşmeleri kendiliğinden sona erdirir; açıkça son bulacağı belirtilmeyen sözleşmeler ise kendiliğinden sona ermez, taraflar sözleşmeden doğan borçların ifasını talep edebilirler.
İflasın açılmasının müflisin kefil olduğu borçlara etkisi nedir?
İflâsın açılmasıyla, müflisin kefil olduğu borçlar, vadesi gelmemiş olsa dahi, alacaklıları tarafından iflâs masasına alacak olarak yazdırılabilir.
İflasın tasfiyesinin aşamaları nedir?
İflâsın tasfiyesini dört temel aşamada incelemek mümkündür:
- Masanın teşkili,
- Masanın idaresi,
- Masa mallarının paraya çevrilmesi,
- Paraların paylaştırılması.
İflas masasının teşkilinde görevli iflâs organı nedir?
Masanın teşkilinde görevli iflâs organı iflâs dairesidir.
Masaya ait hiç mal yoksa yapılacak işlem nedir?
Tasfiyenin tatil edilmesi.
Mal ve hakların değerinin adî tasfiyeyi karşılamayacağı anlaşıldığı takdirde yapılacak işlem nedir?
Basit tasfiye usulü.
Mal ve hakların değeri tasfiye masraflarını karşılamaktaysa yapılacak işlem nedir?
Adi tasfiye.
Adi tasfiyenin temel aşamaları nedir?
Adi tasfiyenin temel aşamaları şu şekildedir:
- Birinci alacaklılar toplantısının yapılması,
- İflâs idaresinin seçilmesi,
- İflâs idaresince masa alacaklarının tahsili ve acele hallerde bazı malların satılması,
- İflâs idaresince masaya giren mallar hakkında üçüncü kişilerin istihkak iddiaları hakkında karar verilmesi,
- İflâs alacaklarının incelenmesi ve sıra cetvelinin hazırlanması,
- İkinci alacaklılar toplantısını yapılması,
- Masa mallarının satışı ve paraların paylaştırılması.
Alacaklılar toplantısı nedir?
Alacaklılar toplantısı, iflâs masasının idaresi ve tasfiyesi için gerekli kararların alınması için yapılan toplantıdır. Alacaklılar toplantısının kararları, sadece toplantıya katılan iflâs alacaklılarını değil, tüm alacaklıları bağlar. İlk yapılan alacaklılar toplantısının (I. alacaklılar toplantısı) temel işlevi tasfiye ile ilgili acele işler hakkında karar vermek ve iflâs idaresine seçilecek kişiler için aday belirlemektir.
İflas idaresi nedir?
İflâs idaresi ise iflâs masasının kanuni temsilcisi olup masa adına gerekli tasfiye işlemlerini yürütmek ve tamamlamakla görevli bir organdır. İflâs idaresinin üyeleri ilk alacaklılar toplantısının gösterdiği adaylar arasından icra mahkemesi tarafından seçilir.
İflas idaresinin temel görevleri nelerdir?
İflâs idaresinin temel görevleri, tasfiye sürecinde (masanın idaresi sırasında) masaya kaydedilmesi talep edilen alacaklar ve istihkak iddiaları hakkında karar vermek (İİK m. 230); iflâs masasına kaydedilen müflise ait alacaklardan vadesi gelenlerin tahsili için dava açmak ve takip yapmak (İİK m. 229, I); kural olarak II. alacaklılar toplantısından sonra mümkün olmakla birlikte, acele hallerde bu toplantıdan da önce masa mallarını satmak (İİK m. 229, II; m. 241, I); iflâs masasına kaydettirilen alacakları inceledikten sonra, kabul edilen ve edilmeyen alacakları gösteren bir sıra cetveli hazırlamak (İİK m. 232); sıra cetvelinin kesinleşmesinden sonra tasfiye sonucunda elde edilen paraları alacaklılar arasında paylaştırmak ve alacağını tamamen tahsil edemeyenlere verilmek üzere aciz belgelerini düzenlemek (İİK m. 251) ve masanın tasfiyesi sona erdiğinde iflâsın kapatılması için asliye ticaret mahkemesine başvurmaktır.
II. alacaklılar toplantısı nedir?
II. alacaklılar toplantısı ise iflâs idaresi tarafından hazırlanan sıra cetvelinde alacaklı oldukları kabul edilenler ile alacağı reddedilmesine rağmen itiraz davası üzerine toplantıya katılmalarına karar verilen alacaklılardır. II. alacaklılar toplantısında iflâs masasının menfaatlerini ilgilendiren her konuda karar verilebilir.
Masa mallarının hangi yöntemle satılacağına, II. alacaklılar toplantısı yapılmadan önceki acele hallerde yapılan satışlar dışında, kural olarak kim karar verir?
Masa mallarının hangi yöntemle satılacağına, II. alacaklılar toplantısı yapılmadan önceki acele hallerde yapılan satışlar dışında, kural olarak II. alacaklılar toplantısı karar verir.
Satış işlemi kim tarafından hangi usulle gerçekleştirilir?
Satış işlemi, iflâs idaresince, açık artırma veya pazarlıkla satış yoluyla gerçekleştirilir.
Müflisin üçüncü kişilerdeki alacaklarının tahsil edilmesi için gerekli dava ve takipleri kim yürütür?
Müflisin üçüncü kişilerdeki alacaklarının tahsil edilmesi için gerekli dava ve takipleri ise masayı temsilen iflâs idaresi yürütür.
Müflis tasfiye devam ederken iflâsın kaldırılmasına karar verilmesini talep edebilir mi?
Müflis tasfiye devam ederken, belirli koşulları yerine getirmek suretiyle, alacaklıları ile anlaşarak veya tüm borçlarını ödeyerek iflâsın kaldırılmasına karar verilmesini talep edebilir. Borçlu bütün alacaklıların taleplerini geri aldıklarına veya bütün borçlarını ödediğine dair yazılı belge sunarsa ya da iflâs için konkordato talebi edilmişse, asliye ticaret mahkemesinden iflâsın kaldırılması talep edilebilir.
İflasın kaldırılmasına karar verilmesinin sonuçları nelerdir?
İflâsın kaldırılmasına karar verilirse, borçlu sanki hiç iflâs etmemiş gibi, iflâsın tüm hüküm ve sonuçları ile müflis sıfatı ortadan kalkar.
İflasın kapanması ne demektir?
İflâsın kapanması ise tasfiyenin sona ermesi sonucunda ortaya çıkan hukukî durumdur.
Paraya çevirme ve paraların paylaştırılması aşamalarının sona ermesiyle birlikte, alacağını tamamen tahsil edemeyen iflâs alacaklılarına hangi belge verilir?
Bu durumdaki alacaklılara aciz belgesi verilir.
Müflis sıfatından kurtulmak isteyen borçlu ne yapmalıdır?
İflâsın kapanması müflis sıfatını ortadan kaldırmadığından, müflis sıfatından kurtulmak isteyen borçlu, kanunun aradığı koşullar yerine getirdikten sonra mahkemede itibarın iadesi yoluna başvurmalıdır.
Cebri icra ve cebri icra hukuku kavramları ne anlama gelir?
Maddî hukuktan kaynaklanan hakların devlet gücünü kullanmaya yetkili olan organlar eliyle gerçekleştirilmesine hizmet eden faaliyetler bütününe cebri icra, bu faaliyetin usul ve esaslarını belirleyen hukuk dalına ise cebri icra hukuku (takip hukuku) denilmektedir.
Cüz'i icra ne anlama gelir?
Cüz’i icrada borçlunun karşısında bir veya birkaç alacaklı bulunur ve borçlunun malvarlığı değerlerinden bir kısmı, alacağa yetecek derecede cebri icranın konusunu oluşturur; alacak ödendikten sonra artan para olursa borçluya iade edilir.
Cüz'i icrada icara takibi takip konusu talep hakkının niteliğine göre kaça ayrılır?
İcra takibi, takip konusu talep hakkının niteliğine göre, ilâmsız icra, ilâmlı icra ve rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip olmak üzere üçe ayrılmıştır.
İcra İflas Kanunu'na göre ilamsız icra yolunun konusu neler olabilir?
İcra ve iflâs hukukunda düzenlenen ilâmsız icra yolunun konusu, kural olarak yalnızca para ve teminat alacakları olabilir (İİK m. 42).
İlamsız icrada kaç tür takip yolundan söz edilebilir?
İlâmsız icra altında üç tür takip yolundan söz edilebilir:
• Genel haciz yolu ile takip
• Kambiyo senetlere özgü haciz yolu ile takip
• Kiralanan taşınmazların ilâmsız tahliyesi
Genel haciz yoluyla takipte ödeme emri ne anlama gelir?
Ödeme emri icra dairesi tarafından borçluya gönderilen ve takip konusu borcun belirli bir süre içinde ödenmesi ihtarını içeren resmi bir belgedir.
Genel haciz yoluyla takipte ödeme emrinde hangi ihtarlar yer alır?
Ödeme emrinde, takip talebinde yer alan kayıtlarla birlikte, borcun ve giderlerinin 7 gün içinde ödenmesi ihtarı, borçlunun itirazı varsa (senet altındaki imzanın kendisine ait olmadığı, borçlu olmadığı vb.) bunu 7 gün içinde icra dairesine bildirmesi, itiraz etmediği taktirde aynı süre içinde mal beyanında bulunması gerektiği, mal beyanında bulunmazsa hapisle tazyik edileceği ihtarı ve borcun ödenmemesi durumunda itiraz edilmezse cebri icraya devam edileceği ihtarı yer alır (İİK m. 60, II).
Genel haciz yoluyla takipte ödeme emrini alan borçlu tebliğ tarihinden itibaren kaç gün içerisinde, nereye itiraz edebilir?
Ödeme emrini alan borçlu, tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde ödeme emrine, takibin yapıldığı icra dairesinde itiraz edebilir (İİK m. 62, I).
Genel haciz yoluyla takipte borçlunun ödeme emrine itiraz etmemesinin sonuçları nelerdir?
Borçlu süresi içinde itiraz etmezse icra takibi kesinleşir ve alacaklı derhal borçlunun mal ve haklarının haczini talep edebilir ve icra müdürü takip işlemlerine devam eder. Ayrıca ödeme emrine itiraz etmeyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde veya itirazı kaldırılmış veya iptal edilmiş ise bu kararın tebliğinden itibaren 3 gün içinde (İİK m. 75, I), icra dairesine mal beyanında bulunmalıdır.
Genel haciz yoluyla takipte ödeme emrine itiraz etmeyen borçlu hangi süreler içerisinde mal beyanında bulunmalıdır?
Ödeme emrine itiraz etmeyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde veya itirazı kaldırılmış veya iptal edilmiş ise bu kararın tebliğinden itibaren 3 gün içinde (İİK m. 75, I), icra dairesine mal beyanında bulunmalıdır.
Ödeme emrine itiraz ileri sürülüş şekli bakımından kaça ayrılır?
Ödeme emrine itiraz, ileri sürülüş şekli bakımından, borca itiraz ve imzaya itiraz şeklinde ikiye ayrılır. Örneğin, borcu doğuran sözleşmenin geçersiz olduğunun, borcun ödendiğinin, zamanaşımına uğradığının veya icra dairesinin yetkisiz olduğunun ileri sürülmesi borca itiraz, takibe konu olan senet altındaki imzanın borçluya ait olmadığının ileri sürülmesi ise imzaya itirazdır.
Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte icra müdürü hangi hususları incelemelidir?
İcra müdürü takip talebinin kanuni unsurları taşıyıp taşımadığını, senedin kambiyo senedi olup olmadığını, takip talebinde bulunan alacaklının bu yola başvuru hakkının bulunup bulunmadığını ve senedin vadesinin gelip gelmediğini kendiliğinden incelemelidir.
Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte borcu kabul etmek istemeyen borçlu ödeme emrinin tebliğinden itibaren kaç gün içerisinde nereye itiraz etmelidir?
Ödeme emrini alan borçlu, borcu kabul etmek istemiyorsa, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde, icra mahkemesinde, ödeme emrine itiraz edebilir (İİK m. 168, I, b. 5).
Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte özel şikayet sebepleri ve bu sebepler için düzenlenmiş şikayet süreleri nelerdir?
Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte, icra müdürünün takip hukukuna aykırı bazı işlemleri özel şikayet sebebi olarak kabul edilmiştir. Buna göre, borçlu alacaklının kambiyo senetlere özgü haciz yoluyla takip yapma hakkının bulunmadığını (örneğin, senedin kambiyo senedi niteliğinde olmaması, alacaklının yetkili hamil olmaması, protesto çekilmemiş olması vb.), ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde, icra mahkemesinde, şikayet yoluyla ileri sürebilir (İİK m. 168, I, b. 3). İcra mahkemesi alacaklısının kambiyo takibi yapma hakkı bulunmadığını tespit ederse, icra takibinin iptaline karar verir. İcra müdürü vadesi henüz dolamamış bir kambiyo senedine dayanarak ödeme emri gönderirse, borçlu bu kez 7 gün içinde şikayet yoluna başvurabilir (İİK m. 16).
Para ve teminat alacakları dışında kalan alacakların tahsili için hangi takip usulüne başvurulmalıdır?
İlâmsız icra takibi kural olarak para ve teminat alacakları için başvurulabilen bir yoldur. Para ve teminat alacakları dışında kalan alacakların tahsili için ancak ilâmlı icra takibi yapılabilir. Örneğin, bir taşınır malın teslimini, bir işin yapılmasını veya yapılmamasını talep eden alacaklı, öncelikle mahkemede dava açmalı ve mahkemeden aldığı ilâma dayanarak ilâmlı icra takibi yapılmalıdır.
İlamlı icra takibi yapılabilmesi için ilâmın kesinleşmesi şart mıdır?
Kural olarak ilâmlı icra takibi yapılabilmesi için ilâmın kesinleşmesi şartı aranmaz. Hatta kanun yoluna (istinaf veya temyiz) başvurulması dahi icra takibinin başlatılmasına veya takibe devam edilmesine engel olmaz (HMK m. 350, I). İstinaf veya temyiz gibi kanun yollarına başvurulması, icra takibini durdurmamakta ise de kanun yoluna başvuran taraf, bölge adliye mahkemesinden (göreve başlamalarından sonra) veya Yargıtay’dan icranın geçici olarak durdurulmasını talep ettiğini ve hükmolunan para veya eşyanın resmi bir merciye depo edildiğini ispat ederek, icranın durdurulması talebi hakkında karar verilinceye kadar kendisine süre verilmesini icra dairesinden talep edebilir (İİK m. 36).
Bir para alacağını aynı zamanda rehinle teminat altına almış olan alacaklı, alacağı için borçluya ilamlı veya ilamsız icra yoluyla takip başlatabilir mi?
Öncelikle vurgulanmalıdır ki, bir para alacağı aynı zamanda rehinle teminat altına alınmışsa, o alacak için ilâmlı veya ilâmsız icra yoluyla ya da iflâs yoluyla takip yapmadan önce rehnin paraya çevrilmesi için takip yapılmalıdır (İİK m. 45, I). Zira, bir alacağın ayni bir teminat olan rehin hakkının kurulması suretiyle güvence altına alınması durumunda, kural olarak, alacaklının ilk etapta borçlunun diğer mallarını haczettirmekte hukukî yararı yoktur. Rehin alacaklısı borçlunun mal ve hakları üzerindeki haciz hakkını, ancak alacağını rehinli maldan alamadığı taktirde kullanabilir.
Külli icra (iflas)'ın cüz'i icradan ayrılan en belirgin özellikleri nelerdir?
Külli icrada (iflâsta), borçlunun karşısında tüm alacaklıları yer alır ve borçlunun tüm malvarlığı cebri icra takibinin konusunu oluşturur; borçlunun haczi kabil tüm malları satılarak bilinen tüm alacaklıların tatmin edilmesi amaçlanır. İflâs, cüz’i icradan (icra takiplerinden) farklı olarak, tüm alacaklıların borçlunun tüm malvarlığından alacaklarını tahsil edebilmeleri amacına hizmet eden kolektif bir takip yoludur.
Tacir olmadıkları halde kanunlardaki özel hükümler sebebiyle tacir gibi ifalasa tabi olan kimselere verilebilecek başlıca örnekler nelerdir?
Tacir olmadıkları halde kanunlardaki özel hükümler sebebiyle tacir gibi iflâsa tabi olan diğer kişiler de bulunmaktadır. Örneğin, tüzel kişiliği bulunmayan donatma iştiraki, tacir olmamasına rağmen, tacirler hakkındaki hükümler donatma iştirakine de uygulanacağından (TTK m. 17) iflâsa tabidir. Kolektif şirket ortağı da tacir olmamasına rağmen, kanundaki özel bazı koşulların gerçekleşmesi halinde, alacaklı, kolektif şirket ortağının iflâsını talep edebilir (TTK m. 238, II; m. 240, I).
Alacaklının talebiyle doğrudan iflas sebepleri nelerdir?
Alacaklının talebiyle doğrudan iflâs sebeplerinin başlıcaları: borçlunun yerleşim yerinin belli olmaması, taahhütlerinden kurtulmak amacıyla kaçması, alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunması, haciz yoluyla takipte, haczi mümkün olan mallarını saklaması, ödemelerini tatil etmiş olması, ilâma dayanan alacağı icra emriyle talep edilmesine rağmen ödememiş olması gibi sebeplerdir (İİK m. 177). Yukarıdaki sebepler söz konusu olduğunda, borçlunun borcunu ödeyemeyecek durumda olduğu veya ödememe niyetiyle hareket ettiği varsayıldığından, önceden iflâs takibi yapılması şartı aranmamıştır.
Adi tasfiyenin temel aşamaları nelerdir?
Adî tasfiyenin temel aşamaları aşağıdaki şekilde özetlenebilir:
• Birinci Alacaklılar toplantısının yapılması
• İflâs idaresinin seçilmesi
• İflâs idaresince masa alacaklarını tahsili ve acele hallerde bazı malların satılması
• İflâs idaresince masaya giren mallar hakkında üçüncü kişilerin istihkak iddiaları hakkında karar verilmesi
• İflâs alacaklarının incelenmesi ve sıra cetvelinin hazırlanması
• İkinci alacaklılar toplantısını yapılması
• Masa mallarının satışı ve paraların paylaştırılması