aofsoru.com

İnfaz Hukuku Dersi 5. Ünite Özet

Hükümlülerin Nakli, İnfazın Gevşetilmesi Ve Cezanın İnfazını Etkileyen Nedenler

Giriş

Bir hükümlünün farklı gerekçelerle bulunduğu ceza infaz kurumundan başka bir kuruma nakli söz konusu olabilir. Burada naklin gerekçesi önemlidir. Bununla birlikte hükümlünün yeniden topluma kazandırılmasında gerekli hallerde infaz koşullarının gevşetilmesi de mümkün olmaktadır.

Hükümlülerin Nakli

Nakil, hükümlünün bir infaz kurumundan bir diğerine götürülmesidir. Sevk ise, geçici süreliğine, hastalık, duruşma, savcılık soruşturması, sınav gibi nedenlerle tutuklu veya hükümlünün infaz kurumundan çıkarılması ve işin bitiminde kuruma getirilmesidir. Hükümlüler, kendi istekleri veya toplu sevk, disiplin, asayiş ve güvenlik, hastalık, eğitim, öğretim, suç ve yargılama yeri nedenleriyle başka bir kuruma nakledilebilirler.

Çeşitleri

Kendi İstekleri ile Nakil (CGTİHK m. 54)

Nakledilen hükümlüler, hastalık veya eğitim öğretim nedeniyle nakil haricinde, nakledildikleri kurumda 1 yıl süre ile kalmak zorundadır. Çocuklarda bu süre 6 aydır.

Disiplin Nedeniyle Nakil (CGTİHK m. 55)

Hücreye koyma cezasını gerektiren hallerde, hükümlü hakkında disiplin işlemi yapılır ve kurumun en üst amirinin istemi üzerine Bakanlık tarafından nakil gerçekleştirilebilir. Nakledilen hükümlü; Mahkeme kararı, Kurum güvenliği, Can güvenliği veya Hastalık sebepleriyle nakil hariç, nakledildiği kurumda altı ay kalmak zorundadırlar.

Zorunlu Nedenlerle Nakil (CGTİHK m. 56)

Zorunlu nedenler kanunda kurumların elverişsiz ve yetersiz kalması, kapsama gücünün aşılması, kullanılamaz hâle gelmesi, asayiş, güvenlik, doğal afet, yangın ve büyük onarım şeklinde sayılmıştır.

Hastalık Nedeniyle Nakil (CGTİHK m. 57)

Hastaneye sevkin zorunlu olduğu hallerde hükümlü bulunduğu yere en yakın tam teşekküllü Devlet veya üniversite hastanesinin hükümlü koğuşuna yatırılır. Hükümlü, sağlık nedenleriyle bulunduğu kurumda kalmasının uygun olmadığı, kurum hekiminin önerisi ve en üst amirinin isteği üzerine alınacak sağlık kurulu raporuyla belirlendiği takdirde, başka kurumlara nakledilebilir.

Nakillerde Alınacak Tedbirler

CGTİHK m.58’de sayılmıştır. Buna göre nakledilen hükümlünün nakil esnasında halkla bir araya gelmesi ve başkaları tarafından görülmesine engel olacak tedbirler alınacaktır. Hükümlü, havalandırma ve ışık durumu yetersiz araçlarla, eziyet verici veya onur kırıcı şekilde nakledilemez. Nakil sırasında alınacak tedbirler, hükümlünün firarını önleyici ve yukarıdaki belirtilen engelleri gerçekleştirici sınırları aşamaz, birbirleriyle ve görevlilerle herhangi bir tartışmaya girmelerini engelleyici boyutları geçemez. Görevli nezaretinde yapılan nakiller sırasında hükümlünün iaşe ve bedensel ihtiyaçları giderilir.

Milletlerarası Nakil

Milletlerarası nakil veya transfer “suçlunun hakkında mahkûmiyet hükmünün verildiği devlette (hüküm devleti) çekmekte olduğu hürriyeti bağlayıcı cezasının tamamı ya da bakiye kısmını diğer bir devlette (yerine getiren devlet) infazı için naklidir”. Milletlerarası naklin iç hukuk kaynağı 1984 tarih ve 3002 sayılı Türk Vatandaşları Hakkında Yabancı Ülke Mahkemelerinden ve Yabancılar Hakkında Türk Mahkemelerinden Verilen Ceza Mahkûmiyetlerinin İnfazına Dair Kanundur. Milletlerarası hukuk bakımından kaynakları ise, Türkiye’nin diğer devletlerle imzaladığı ikili antlaşmalar ve Hükümlülerin Nakline Dair Sözleşme ve bu sözleşmeye Ek Protokoldür.

Nakil Prosedürünün Başlaması

Bunun için bir anlaşmanın varlığı ve talep şarttır. Anlaşma ile kast edilen ilgili ülke ile Türkiye arasında çok ya da iki taraflı sözleşmenin varlığı; bunların bulunmaması halinde karşılılık ilkesidir. 3002 sayılı Kanuna göre Türk’ün yurda nakli için yabancı ülkenin, yabancının Türkiye’den nakli için ise Türkiye’nin nakil talebinde bulunmasını öngörmüştür.

Naklin Koşulları

Hükümlülerin Nakline Dair Avrupa Sözleşmesi’ ne göre naklin önkoşulu hüküm devleti ile yerine getiren devletin anlaşmasıdır. Bunun dışındaki şartlar sözleşmenin 3. maddesinde sayılmıştır.

3002 sayılı Türk Vatandaşları Hakkında Yabancı Ülke Mahkemelerinden ve Yabancılar Hakkında Türk Mahkemelerinden Verilen Ceza Mahkûmiyetlerinin İnfazına Dair Kanuna göre Türk vatandaşlarının yabancı bir ülke mahkemesi tarafından verilen mahkûmiyetinin Türkiye’de yerine getirilmesi için;

  • Yabancı ülke yetkili makamınca talepte bulunulması ve talepnameye maddede belirtilen belgelerin eklenmesi,
  • Suç konusu fiilin, subut sebeplerine bağlı kalınmak kaydıyla Türk mevzuatına göre hürriyeti bağlayıcı ceza ve emniyet tedbirini gerektiren bir suç teşkil etmesi,
  • Aksi kararlaştırılmadıkça talep tarihinde, hükümlünün yerine getirilmesi gereken bakiye en az bir yıl hürriyeti bağlayıcı cezasının bulunması,
  • Subut sebeplerine göre Türkiye'de tayin olunacak ceza müeyyidesinin zamanaşımına uğramamış bulunması,
  • Mahkûmiyete esas olan fiil sebebiyle, Türkiye'de ayrıca soruşturma veya kovuşturma yapılmamış olması,
  • Mahkûmiyete esas olan suçun siyasi, askeri veya bunlara murtabit cürümlerden olmaması,
  • Yerine getireme talebinin Türk hukuk düzenine aykırı olmaması gerekmektedir.

Yabancılar hakkında Türk mahkemelerince hükmolunan hürriyeti bağlayıcı ceza ve emniyet tedbirlerinin yabancı ülkede yerine getirilmesi için gereken şartlar da aynı kanunun 11. maddesine sayılmıştır. Buna göre;

  • Mahkûmiyet hükmünün, hükümlünün vatandaşı olduğu devlet tarafından aynen veya sübut nedenlerine bağlı kalmak kaydı ile o devlet kanunlarında aynı nev'iden fiil için öngörülen hürriyeti bağlayıcı ceza ve emniyet tedbiri şeklinde uygulanacağının taahhüt edilmesi,
  • Hükümlünün Türkiye’de belli ikametgâh veya işyerinin olmaması,
  • Yabancı hükümlü hakkındaki cezanın uyruğu olduğu devlette infazına hâkim veya o devletin irade beyanını tespite yetkili konsolosu önünde muvafakat etmiş olması,
  • Hükmedildiyse, para cezası ve şahsi hakların ve mahkeme masraflarının ödenmiş olması,
  • Hükümlünün belirli bir siyasi, dini ve ırki görüşe sahip olması sebebiyle kovuşturmaya tabi tutulacağına veya cezalandırılacağına dair ciddi sebeplerin bulunmaması gerekmektedir.

Talebin İncelenmesi, Muhakeme ve Yerine Getirme

3002 sayılı Kanun’a göre, her iki durumda da Adalet Bakanı tarafından karar verilebilir. Yabancı mahkeme ceza ilamına Türkiye’de uygulanacak müeyyidenin tayin edilmesi konusunda karar vermeye, yabancı mahkûmiyet ilamına esas teşkil eden suçun niteliği veya cezanın miktar ve mahiyetine göre görev yönünden tekabül eden Ankara mahkemesi yetkilidir. Mahkemece verilen karara karşı Cumhuriyet savcısı, hükümlü veya vekili tarafından acele itiraz yoluna başvurulabilir. Mahkûmiyetin esasına taallük eden itiraz ve taleplerin incelenmesi, hükmün esasına karar veren yabancı mahkemeye aittir.

İnfazın Gevşetilmesi, Tahliye Hazırlığı ve İnfaz Sonrası

İnfazın gevşetilmesi, hükümlünün yeniden topluma kazandırılması ile ilgilidir. Sosyalleştiği düşünülen hükümlüye kurum içinde veya dışında nakil veya izin gibi bazı imkanlar sağlanır.

İzin

Koşulların gerçekleşmiş olması halinde, hükümlünün yakınları ile kişisel ilişki kurması ve normal yaşam koşuları altında topluma uyumun kazandırılması amacına yönelik infazın gevşetilmesi halidir.

Mazeret İzni

Mazeret izni iki şekilde verilir: Belli bir sürenin iyi hâlle geçirilmiş olması koşuluna bağlı olarak verilen mazeret izni ve infaz kurumunda geçirilen süreye bakılmaksızın verilen mazeret izni. Belli bir sürenin iyi halle geçirilmiş olması koşuluna bağlı olarak verilen mazeret izninin verilmesi hükümlülük süresinin beşte birini iyi hâlle geçirilmiş olmasına bağlıdır. Şartları oluşsa dahi mazeret izni verilmesi zorunlu değildir.

Özel İzin

Açık ceza infaz kurumlarında bulunanlarla kapalı ceza infaz kurumunda olup da açık ceza infaz kurumlarına ayrılmaya hak kazananlara, aileleriyle bağlarını sürdürmelerini veya güçlendirmelerini ve dış dünyaya uyumlarını sağlamak amacıyla kurum en üst amirinin önerisi ve Cumhuriyet Başsavcılığının onayı ile üç ayda bir, yol hariç üç güne kadar izin verilebilir.

İş Arama İzni

Ceza infaz kurumlarında hükümlülük sürelerinin en az altı ayını kesintisiz geçirmiş ve koşullu salıverilmelerine bir ay kalmış hükümlülere olağan yaşantılarına döndüklerinde uyum sorunu ile karşılaşmamaları ve iş bulma olanakları sağlanmak üzere kurum en üst amirinin önerisi ve Cumhuriyet Başsavcılığının onayı ile çalışma günleri içinde sekiz saate kadar izin verilebilir.

CGTİHK m.89-91 Salıverilme İçin Hazırlama başlığı altında salıverilme öncesine ilişkin özel hükümler hükümlerle hükümlünün salıverildiğinde, topluma yeniden katılmasına yardımcı olmayı amaçlar.

Cezanın İnfazına Ara Verilmesi ve İnfazı Engelleyen Nedenler

Cezanın infazına iki şekilde ara verilir: Geri bırakma ve erteleme.

İnfazın geri bırakılması, hükmü veren hâkim dışında bir başka hâkim tarafından hüküm kesinleştikten sonra mümkündür. Geri bırakma kesinleşen hükümlerde söz konusuyken, erteleme hüküm kesinleşmeden hükmü veren hâkimin kararı ile söz konusu olur.

Erteleme ve geri bırakmanın koşulları farklıdır. Geri bırakmada engel neden ortadan kalktığında infaza devam olunurken; ertelemede, erteleme süresinin iyi halle geçirilmiş olması halinde ertelenen ceza infaz edilemez.

İnfazın durması hali ise bunlardan farklıdır. Hükümlünün milletvekili seçilmesi, olağanüstü kanun yolarına başvurulmuş olması gibi hâller infazı durdurur. Hastalık nedeniyle geri bırakma şartları CGTİHK m.16’ da, hükümlünün istemiyle geri bırakma ise CGTİHK m.17 sayılmıştır.

Kendine Özgü Bir İnfaz Rejimi Olarak Hapis Cezasının Ertelenmesi (TCK m. 51)

Hapis cezasına mahkûmiyet halinde, bu cezanın infazının belli bir süre geri bırakılmasına erteleme denilmektedir. Para cezalarının ertelenmesi mümkün değildir. Denetim süresi olaysız geçirilirse, ceza çekilmiş sayılır.

Koşulları

İşlenen suçtan dolayı verilecek cezanın belli ağırlıkta olması: İki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûmiyet ertelenebilir (Fiili işlediği sırada 18 yaşını doldurmamış olanlar ile 65 yaşını tamamlamış olanlarda üst sınır 3 yıldır. Burada belirtilen ceza sonuç cezadır).

Daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı mahkûm edilmemiş olmak: Kasıtlı bir suçtan mahkûm olduysa dahi, bu mahkumiyet 3 ayı geçmiyorsa erteleme yine mümkündür.

Suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması: Mahkeme kararında açıkça tartışılmalıdır.

Erteleme Kararı

Hâkim re’sen ertelemeye karar verebilir. Cezanın ertelenmesi, mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi koşuluna bağlı tutulabilir. Bu durumda, koşul gerçekleşinceye kadar cezanın infaz kurumunda çektirilmesine devam edilir. Koşulun yerine getirilmesi hâlinde, hâkim kararıyla hükümlü infaz kurumundan derhâl salıverilir.

Cezası ertelenen hükümlüye bir denetim süresi belirlenerek, bu sürede bazı yükümlülükleri yerine getirmesi istenebilir. Bu kurum denetimli serbestlik olarak da adlandırılmaktadır. Cezası ertelenen hükümlü hakkında, bir yıldan az, üç yıldan fazla olmamak üzere, bir denetim süresi belirlenir. Bu sürenin alt sınırı, mahkûm olunan ceza süresinden az olamaz. Denetim süresi içinde belirli yükümlülükler öngörülebilir. Ancak bu yükümlülükler ihtiyaridir, yükümlülüğe hükmedilmeden de denetim süresi geçirilebilir. Mahkeme, denetim süresi içinde hükümlüye rehberlik edecek bir uzman kişiyi görevlendirebilir. Erteleme kararı adli sicile işlenir. Hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hâkimin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi hâlinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilir.

Cezanın Koşullu Salıverme Tarihine Kadar Denetimli Serbestlik Tedbiri Uygulanmak Suretiyle İnfazı (CGTİHK m.105/A)

5.4.2012 tarih ve 6291 sayılı Kanun ile koşullu salıverilme öncesi yeni bir kurumun yaratıldığından söz etmek mümkündür. Bu kurumun amacı hükümlülerin dış dünyaya uyumlarını sağlamak, aileleriyle bağlarını sürdürmelerini ve güçlendirmelerini temin etmektir. Cezanın koşullu salıvermeye kadar denetimli serbestlik tedbiri uygulamak suretiyle infazı kurumunun koşulları CGTİHK m. 105/A-1’de belirtilmiştir. Cezanın bu şekilde infaz edilmesine infaz hâkimliği karar verir. Ancak burada kanun koyucu infaz hâkimine tüm şartlar oluşmuş olsa bile bu infaz usulüne karar vermede takdir yetkisi tanımıştır. Denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle cezasının infazına karar verilen hükümlünün, koşullu salıverilme tarihine kadar, kamuya yararlı bir işte ücretsiz olarak çalıştırılması, bir konut veya bölgede denetim ve gözetim altında bulundurulması, belirlenen yer veya bölgelere gitmemesi, belirlenen programlara katılması yükümlülüklerinden bir veya birden fazlasına tabi tutulmasına, denetimli serbestlik müdürlüğünce karar verilir.

Koşullu Salıverilme

Cezası devam eden hükümlünün; ceza süresi içinde suç işlememesi ve bazı yükümlülüklere uyması şartıyla serbest bırakılmasıdır. Islah olduğu düşünülen suçlunun topluma kazandırılması görüşünden hareketle gerçekleştirilir. Ertelemeden farkı, cezaevinde belli bir süre geçirilmiş olmasıdır.

Koşulları

Hükmedilmiş cezanın bir süre çekilmiş olması: Bu süre ağırlaştırılmış müebbet suçlarında 30 yıl, müebbet suçlarında 24 yıl, diğer suçlarda cezanın üçte ikisidir. Birden fazla mahkûmiyetin bulunması halinde;

  • Birden fazla ağırlaştırılmış müebbet cezasında 36 yıl,
  • Birden fazla müebbet cezasında 30 yıl,
  • Bir ağırlaştırılmış müebbet ile süreli hapis cezasında en fazla 36 yıl,
  • Bir müebbet cezası ile süreli hapis cezasında en fazla 30 yıl,
  • Birden fazla süreli hapis cezasında en fazla 28 yıldır.

Suçların örgütlü olarak işlenmesi halinde;

  • Ağırlaştırılmış müebbet suçlarında 36 yıl,
  • Müebbet suçlarında 30 yıl,
  • Diğer suçlarda cezanın dörtte üçüdür.

Örgütlü olarak işlenmiş suçların birden fazla olması halinde;

  • Birden fazla ağırlaştırılmış müebbet cezasında kırk 40 yıl,
  • Birden fazla müebbet cezasında 34 yıl,
  • Bir ağırlaştırılmış müebbet ile süreli hapis cezasında en fazla 40 yıl,
  • Bir müebbet cezası ile süreli hapis cezasında en fazla 34 yıl,
  • Birden fazla süreli hapis cezasında en fazla 32 yıldır.

İyi hâl: Mahkûmun infaz kurumunda geçirdiği sürede iyi halli olmasıdır.

Koşullu Salıverilmeye Karar Verecek Mahkeme

Bunun için hükümlünün talebi veya rızası gerekmez. İnfaz tüzüğündeki m.172/7’ye göre kurum idaresinin hazırladığı rapor mahkemeye verilir. Mahkeme koşullu salıvermeye dosya üzerinden karar verir. Raporu uygun bulmadığı takdirde gerekçesini gösterir ve bu karara karşı itiraz yoluna gidilebilir.

Denetim süresi-Denetimli serbestlik; infaz kurumundaki geçirilen sürenin yarısı kadardır. Koşullu salıverilen kişi ya denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulabillir. Ya da belli yükümlülükleri yerine getirmeye tabi tutulabilir. Her ikisine de tabi tutulması veya hiçbirine tabi tutulmaması da mümkündür. Uygulanan denetimli serbestlik ya da yükümlülükler denetim süresi içinde kaldırılabilir.

Uzman Kişi Görevlendirme

Hâkim hükümlüye denetimli serbestlik süresi içinde rehber olabilecek bir kişi tayin edebilir. Uzman, hükümlünün durumuna ilişkin üçer aylık raporlar düzenleyerek hâkime verir.

Denetim Süresince Öngörülebilecek Yükümlülükler ve İnfazı

Hükümlü öğrendiği meslek ya da sanatı özel ya da bir devlet kurumunda icra edebilir.

Koşullu Salıvermenin Geri Alınması

Hükümlü denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlerse ya da yükümlülüklere uymazsa salıverme kararı geri alınabilir. Bu durumda hükümlü kalan cezayı ya da salıverilme tarihi ile hak ederek salıverileceği tarih arasındaki süreyi geçmeyecek bir süreyi ceza infaz kurumunda geçirebilir.

Hükümlü, işlediği kasıtlı bir suçtan dolayı hapis cezasına mahkûm edilirse ya da bağlı tutulduğu yükümlülükleri yerine getirmezse hükmü veren ilk derece mahkemesi, cezaların toplandığı hâller ile hükmün bölge adliye mahkemesi veya Yargıtay tarafından verilmiş olması hâlinde ise CGTİHK’nın ilgili maddesine göre belirlenen ilk derece mahkemesi tarafından koşullu salıverilme kararının geri alınmasına dosya üzerinden karar verilir.

Koşullu Salıverilmenin Sonucu

Denetim süresi yükümlülüklere uygun ve iyi hâlli olarak geçirildiği takdirde, ceza infaz edilmiş sayılır.

İnfazı Engelleyen Nedenler

Ceza hukukunun temel ilkelerinden olan cezanın infazı gerçekleştirilemediğinde ve infazdan beklenen yarar sağlanamadığında, cezanın zamanaşımının belirlenmesi önem teşkil etmektedir. Ceza hukukunda zamanaşımı; dava ve ceza zamanaşımı olmak üzere iki şekildedir.

Ceza Zamanaşımı

Ceza zamanaşımı suç hakkındaki kesinleşmiş mahkûmiyetin kanunda belirtilen süre içinde infaz edilememesidir. Böylece devletin cezayı infaz etme yetkisi ortadan kalkar. Ceza zamanaşımına tabi olmayan suçlar; ağırlaştırılmış müebbet veya müebbet veya on yıldan fazla hapis cezalarını gerektiren suçların yurt dışında işlenmesi ve soykırım suçları, insanlığa karşı suçlar, her iki suçun örgütlü işlenmesidir.

Ceza Zamanaşımı Süreleri

Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarında kırk yıl, müebbet hapis cezalarında otuz yıl, yirmi yıl ve daha fazla süreli hapis cezalarında yirmi dört yıl, beş yıldan fazla hapis cezalarında yirmi yıl, beş yıla kadar hapis ve adlî para cezalarında on yıldır. Hüküm verildikten sonra cezanın infazının kesintiye uğradığı gün ceza zamanaşımı başlar. Mahkûmiyet hükümlerinin infaz edilebilmesi ve bu anlamda ceza zamanaşımının başlayabilmesi içinse yasa gereği kesin veya kesinleşmiş olmaları gerekir.

İnfazın hukuka uygun ve hukuka aykırı sebeplerle kesintiye uğraması halinde ceza zamanaşımı süresi başlar. Bir suçtan mahkûm olan kimse üst sınırı iki yıldan fazla hapis cezası gerektiren suç işlediğinde ise ceza zamanaşımı kesilir.

Hükmün İnfazı İçin Tebligat Yapılması

Tebligat mahkûmiyet hükmünün infazı için yapılmalı, tebligat hükümlüye belli bir suçun cezasına ilişkin yapılmalı, tebligat kanuna uygun şekilde ve yetkili merci tarafından yapılmalıdır.

Hükmün İnfazı Amacıyla Yakalama Yapılması

Mahkûmiyet hükmünün infazı için hükümlünün yakalanmasıdır. Ayrıca hükümlünün birden fazla suç için hükmü varsa, hangi suçun infazı amacıyla yakalandıysa; o suça ilişkin ceza zamanaşımı süresi kesilir.

Hükümlünün Yeni Bir Suç İşlemesi

Bir suçtan mahkûm olan kişi üst sınırı iki yıldan fazla hapis cezası gerektiren suç işlediğinde ceza zamanaşımı süresi kesilir fakat bu suç ortaklarını etkilemez.

Hükümlünün Ölümü

Bu halde, hapis ve henüz infaz edilmemiş adli para cezaları kalkar ve para cezası mirasçılarda talep edilemez.

Af

Ceza kanunlarının somut olaylara uygulanmasından kaynaklanan haksızlıkları gidermek ve dolan cezaevlerini boşaltmak için geliştirilmiş bir uygulamadır. Mecbur kalınmadan ve gereksinim olmadan af çıkarılmamalıdır.

Affın Çeşitleri

Genel Af: Ceza ilişkisini tamamen ortadan kaldırır. Sadece TBMM yetkisindedir. Güvenlik tedbirini ortadan kaldırmaz. Müsadere olunan şeylerin veya ödenen adli para cezasının geri alınmasını gerektirmez. Genel af halinde yargılama giderleri istenemez.

Özel Af: Cezanın tamamen veya kısmen ortadan kaldırılmasını ya da hafifletilmesini sağlar. Yetkisi TBMM dışında Cumhurbaşkanına da tanınmıştır. Özel affın sonuçları;

  • Hapis cezasının infaz kurumunda çektirilmesine son verilmesi,
  • İnfaz kurumunda çektirilecek sürenin uzatılması,
  • Hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi şeklinde olabilmektedir.

Cumhurbaşkanınca Af: Anayasa m.104/b.13’te belirtildiği üzere “Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebi ile belirli kişilerin cezalarını hafifletme veya kaldırma” şeklinde gerçekleşebilecek bir tür özel aftır.


Yukarı Git

Sosyal Medya'da Paylaş

Facebook Twitter Google Pinterest Whatsapp Email