aofsoru.com

Hukukun Temel Kavramları Dersi 8. Ünite Özet

Kamu Hukukunun Dalları

Kamu   hukuku,   devlet   teşkilatını,   devletin   başka   bir devletle  veya  bireylerle  ilişkilerini  düzenleyen  hukuk kurallarının  bütünü  olarak  tanımlanmaktadır.  Özellikle birey-devlet ilişkileri bakımından kamu hukuku, devletin belli bir konuda iradesini ortaya koymasıyla oluşur. Kamu hukuku  neden  tek  taraflı  bir  alandır.  Bunun  nedeni  ise kamu  hukukunda  devlet  işlerinde  “kamu  yararı”nın  var olduğu varsayımıdır.

Uluslararası Kamu Hukuku

Uluslararası kamu hukuku, devletlerin birbirleriyle ya da uluslararası   kuruluşlarla   olan   ilişkilerini   düzenleyen kuralları  ele  almaktadır.  Doktrinin  genel  kabulüne  göre uluslararası kamu hukukunun temel kaynakları şunlardır:

•     Uluslararası antlaşmalar,

•     Örf ve âdet hukukunun ilkeleri,

•     Hukukun genel ilkeleri.

Uluslararası Antlaşmalar: Uluslararası hukuka tabî kişiler arasında uluslararası hukuki sonuçlar doğuracak olan irade uyuşmaları söz konusu edilmektedir.

Uluslararası  bir  antlaşmanın  ortaya  çıkabilmesi  için  iki unsur gerekmektedir. Bunlar;

•     Söz  konusu  antlaşmanın,  uluslararası  hukukun

kendilerine   bu   alanda   yetki   tanıdığı   kişiler arasında yapılması,

•     Uluslararası  hukuk  kişileri  arasında  bir  irade

uyuşmasının bulunmasıdır.

Uluslararası   Örf   ve   Âdet   Hukuku:    Maddi   koşul,

devletlerin belli bir davranışta, sürekli olarak bulunmasını ve bu uygulamanın genel olması anlamına gelmektedir.

Psikolojik koşul, bu sürekli ve genel davranışın bir kural düşüncesine dayanılarak yapılmasıdır.

Hukukun  Genel  İlkeleri:  Hukukun  genel  ilkeleri  tüm devletlerin ulusal hukuklarının ortak temeli olarak kabul edilmektedirler.

Anayasa Hukuku

Anayasa  hukuku,  devletin  yönetim  biçimi,  erklerini  ve bunların   birbirleriyle   olan   ilişkilerini   belirleyen   ve ülkedeki    bireylerin     temel    hak    ve    özgürlüklerini

düzenleyen   anayasal   kurallarını   ele   almaktadır.   Türk anayasa  hukukunun  temel  kaynağını  1982  Anayasası oluşturur.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Temel Nitelikleri

Türkiye    Cumhuriyeti    Devleti’nin     temel    nitelikleri

Anayasa’da şöyle sayılmıştır:

•     İnsan Haklarına Saygılı Devlet,

•     Atatürk Milliyetçiliğine Bağlı Devlet,

•     Demokratik Devlet,

•     Laik Devlet,

•     Sosyal Devlet,

•     Hukuk Devleti.

İnsan Haklarına Saygılı Devlet

Geçtiğimiz yüzyılda insan haklarına ilişkin olarak birçok

bildirge      yayınlanmış    ve     uluslararası     sözleşme

imzalanmıştır.

Türkiye   Cumhuriyeti   Devleti   1982   Anayasası’nın   2. maddesinde  açıkça  ifade  edildiği  üzere,  bu  uluslararası belgelerdeki  içeriğe  uygun  olarak  kamusal  faaliyetlerini insan   haklarına   uygun   şekilde   yürütme   yükümlülüğü altındadır.

Atatürk Milliyetçiliğine Bağlı Devlet

Atatürk  milliyetçiliği  ırktan  çok  vatandaşlık  ve  aidiyet hissi   odaklı   bir   kavramdır.   Bu   bağlamda   Türkiye Cumhuriyeti, hangi ırktan olursa olsun vatandaşlık bağı ile devlete bağlı olan ve kendisini Türk kabul eden herkesi Türk  kabul  etmekte  ve  ona  tüm  vatandaşlara  tanınan hakları ayrım yapmaksızın tanımaktadır.

Demokratik Devlet

Demokrasi, bireylerin doğrudan yönetime katılmak ya da yöneticileri belirlemek suretiyle devlet yönetiminde etkili olabildikleri ve ifade özgürlüğü başta olmak üzere tüm temel haklarının güvencede olduğu yönetim biçimidir.

Laik Devlet

Hukuki  anlamda  laiklik  hukuk  kuralı  koyma  yetkisinin beşerî  iradeye,  yani  insan  iradesine  bağlı  olmasını,  bu konuda              herhangi    bir    tanrısal    referansla    hareket

edilmemesini ifade etmektedir.

Sosyal Devlet

Acımasız  ve  sert  liberalizmin  ortaya  çıkardığı  sorunları gidermeye yönelik olarak ortaya konulan ve serbest piyasa ekonomisinin     yanında    devlete     birtakım     sosyal

sorumluluklar   da   getiren   bir   devlet   anlayışını   ifade etmektedir.

Hukuk Devleti

Hukuk   devleti   kavramı,   en   dar   anlamıyla,   devlet organlarının  da,  tıpkı  toplumdaki  bireyler  gibi  hukuk kurallarıyla bağlı olmasını ifade eder.

Anayasa’ya Göre Devlet Organları

Türkiye   Cumhuriyeti   kuvvetler   ayrılığı   ilkesine   göre yapılandırılmıştır. Bu bağlamda devletin;

•     Yasama,

•     Yürütme ve

•     Yargı olmak üzere üç temel erki bulunmaktadır.

Yasama  erkini  TBMM,  yürütme  erkini  Cumhurbaşkanı, yargı erkini ise bağımsız mahkemeler oluşturur.

Yasama

1982 Anayasası’na göre yasama yetkisi TBMM’ye aittir ve  kural  olarak  bu  yetki  devredilemez.  TBMM  600 milletvekilinden oluşmaktadır.

On sekiz yaşını dolduran her Türk milletvekili seçilebilir. Bununla birlikte;

•     En az ilkokul mezunu olmayanlar,

•     Kısıtlılar,

•     Askerlikle ilişiği olanlar,

•     Kamu hizmetinden yasaklılar,

•     Taksirli  suçlar  hariç  toplam  bir  yıl  veya  daha

fazla hapis ile ağır hapis cezasına hüküm giymiş olanlar,

•     Zimmet,    ihtilas,    irtikap,    rüşvet,    hırsızlık,

dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma,

dolanlı    iflas    gibi    yüz    kızartıcı   suçlarla,

kaçakçılık, Resmî ihale ve alım satımlara fesat karıştırma,  Devlet  sırlarını  açığa  vurma,  terör eylemlerine katılma ve bu gibi eylemleri tahrik ve   teşvik   suçlarından   biriyle   hüküm   giymiş olanlar,  affa  uğramış  olsalar  bile  milletvekili seçilemezler (Any. m.76).

Yürütme

2017     Anayasa     değişikliğinden      sonra     hükümet

sistemimizde yürütme organı, Cumhurbaşkanından oluşan

tek     ayaklı     bir      erk     olarak     yapılandırılmıştır.

Cumhurbaşkanı,  kırk  yaşını  doldurmuş,  yükseköğrenim yapmış,   milletvekili   seçilme   yeterliliğine   sahip   Türk vatandaşları arasından, doğrudan halk tarafından seçilir. Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla              iki       defa       Cumhurbaşkanı      seçilebilir.

Cumhurbaşkanlığına, siyasi parti grupları, en son yapılan genel seçimlerde toplam geçerli oyların tek başına veya birlikte en az yüzde beşini almış olan siyasi partiler ile en az yüz bin seçmen aday gösterebilir.

Cumhurbaşkanı  seçilen  milletvekilinin  Türkiye  Büyük Millet  Meclisi  üyeliği  sona  erer.  Genel  oyla  yapılacak seçimde,  geçerli  oyların  salt  çoğunluğunu  alan  aday, Cumhurbaşkanı   seçilir.   İlk   oylamada   bu   çoğunluk sağlanamazsa,  bu  oylamayı  izleyen  ikinci  pazar  günü ikinci oylama yapılır. Bu oylamaya, ilk oylamada en çok oy almış iki aday katılır ve geçerli oyların çoğunluğunu alan          aday,    Cumhurbaşkanı seçilir.    Seçimlerin

tamamlanamaması  halinde,  yenisi  göreve  başlayıncaya kadar mevcut Cumhurbaşkanının görevi devam eder (Any. m.101).

Yar

Anayasa’ya   göre   yargı   yetkisi,   Türk   Milleti   adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır (Any. m.9). Hukuk  devleti  ilkesinin  hayat  bulabilmesi  bakımından hakimlerin  ve  mahkemelerin  bağımsızlığı  hayati  öneme sahip bir husustur.

Genel Kamu Hukuku

Devletin tanımı, öğeleri, tarihsel gelişimi, devlet yapıları ve  insan  hakları  bu  alanın  temel  inceleme  konularını oluşturmaktadır.

Genel kamu hukukunun ilk inceleme alanı olarak devlet, belirli bir toprak parçası (ülke) üzerinde egemenlik sahibi

olan   insan   topluluğu    olarak   tanımlanmaktadır.   Bu

bağlamda üç temel unsuru bulunmaktadır:

•     İnsan,

•     Ülke,

•     Egemenlik.

Temel  insan  hakları  ise  bu  alanın  bir  başka  inceleme alanıdır.  Tarihsel  gelişim  süreci  içinde  birinci  kuşak haklar, ikinci kuşak haklar, üçüncü kuşak haklar olarak şeklinde sınıflandırılarak incelenebilir.

Birinci Kuşak Haklar: Klasik haklar olarak adlandırılan birinci   kuşak   haklar,   bireylerin   kullanırken   devletin karışamayacağı bir alanı kapsamalarıdır. Yaşam hakkı ve kişi  dokunulmazlığı,  kişi  özgürlüğü  ve  kişi  güvenliği, düşünce ve düşünceyi açıklama özgürlüğü, eşitlik hakkı, seçme ve         seçilme  hakkı,    tarafsız  yargıç   önünde

yargılanma  hakkı,  inanç  ve  ibadet  özgürlüğü,  dernek kurma hakkı, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı, dilekçe hakkı,  kamu  hizmetine  girme  hakkı  ve  mülkiyet  hakkı birinci kuşak haklardandır.

İkinci    Kuşak    Haklar:    Sosyal    haklar    olarak    da

adlandırılmaktadır.   Bu   haklardan   başlıcaları;   çalışma hakkı, sendika kurma hakkı, grev ve toplu sözleşme hakkı, işyeri  yönetimine  katılma  hakkı,  dinlenme  hakkı,  sosyal güvenlik hakkı, parasız eğitim ve öğretim hakkı, kültürel yaşama katılabilme hakkı, sağlık hakkı, beslenme hakkı, konut   hakkı,   anne-çocuk-sakat-yaşlı   gibi   korunmaya muhtaç kimselerin korunmasıyla ilgili haklar.

Üçüncü   Kuşak   Haklar:    Dayanışma  hakları   olarak

adlandırılırlar.  Bu  haklar  özellikle  sömürgeden  çıkan üçüncü   dünya   ülkelerinin   baskısı   sonucu   tanınmaya başlamıştır.  Çevre hakkı, insanlığın ortak mal varlığına saygı hakkı, gelişme hakkı ve barış hakkı üçüncü kuşak haklardan başlıcaları olarak sayılabilirler.

Ceza Hukuku

Suçu, yaptırımını ve bunlara etki eden koşulları inceleme konusu  yapan  hukuk  dalıdır.  Ceza  hukukunun  temel kavramları suç ve cezalardır.

Ceza   hukukunun   temel    kavramları   suç    ve   cezai

yaptırımdır. Bir hukuk normunun ceza hukuku anlamında bir suçu düzenleyip düzenlemediği ancak normun yaptırım kısmına  bakılarak  tespit  edilebilir.  Bu  bağlamda  ceza normu, kural ve yaptırım olmak üzere iki temel kısımdan oluşur.

Bir  suç  karşılığında  uygulanacak  cezalar  Türk  Ceza Kanun’na göre ikiye ayrılmaktadır:

•     Adli Para Cezası: Adli para cezası beş günden az

ve kanunda aksine hüküm bulunmayan hâllerde yedi  yüz  otuz  günden  fazla  olmamak  üzere belirlenen  tam  gün  sayısının,  bir  gün  karşılığı olarak   takdir   edilen   miktar   ile   çarpılması suretiyle     hesaplanan        meblağın                 hükümlü

tarafından Devlet Hazinesine ödenmesidir.

•     Hapis  Cezası:  Türk  Ceza  Kanunu’nda  hapis

cezaları,   ağırlaştırılmış   müebbet,   müebbet   ve süreli hapis cezaları olarak düzenlenmiştir.

İdare Hukuku

İdare  hukuku,  idarenin  kuruluş  ve  işleyişini  inceleyen hukuk dalıdır. İdare hukukunun temel konuları; idari yapı, kamu   görevlileri,   idari   işlemler,   kamu   malları   ve yönetimin denetimidir. İdare, kuruluş ve görevleriyle bir bütündür  ve  kanunla  düzenlenir.  İdarenin  kuruluş  ve görevleri,   merkezden   yönetim   ve   yerinden   yönetim esaslarına dayanır. Kamu tüzelkişiliği, ancak kanunla veya Cumhur-başkanlığı kararnamesiyle kurulur (Any. m.23). Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev      alanlarını          ilgilendiren         kanunların              ve

Cumhurbaşkanlığı     kararnamelerinin     uygulanmasını

sağlamak   üzere   ve   bunlara   aykırı  olmamak   şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler (Any. m.124).

Türkiye,  merkezi  idare  kuruluşu  bakımından,  coğrafya durumuna,   ekonomik   şartlara   ve   kamu   hizmetlerinin gereklerine göre, illere; iller de diğer kademeli bölümlere ayırılır.  İllerin  idaresi  yetki  genişliği  esasına  dayanır. Kamu   hizmetlerinin   görülmesinde   verim   ve   uyum sağlamak amacıyla, birden çok ili içine alan merkezi idare teşkilatı   kurulabilir.   Bu   teşkilatın   görev   ve   yetkileri kanunla düzenlenir (Any m.126).

Mahalli idareler ise; il, belediye veya köy halkının mahalli müşterek  ihtiyaçlarını  karşılamak  üzere  kuruluş  esasları kanunla   belirtilen   ve   karar   organları,   gene   kanunda gösterilen,   seçmenler   tarafından   seçilerek   oluşturulan kamu   tüzelkişileridir.   Mahalli   idarelerin   kuruluş   ve görevleri ile yetkileri, yerin-den yönetim ilkesine uygun olarak kanunla düzenlenir (Any m.127).

İdare   kamusal   faaliyetlerini   idari   işlemler   vasıtasıyla yürütür. İdari işlemler tek yanlı işlemlerdir. Kamu yararı için yapılır ve kanuna dayanırlar.

İdarenin kamu malları üzerinde koruma, kullanma, gelir ve   ürünlerinden   yararlanma,   genel   ve   özel   olarak başkalarını yararlandırma, kamu malı olmaktan çıkarma gibi yetkileri vardır.

Son  olarak  belirtmek  gerekir  ki  hukuk  devletinin  en önemli  gereklerinden  birisi  idarenin  hukuk  kurallarıyla bağlı   olmasıdır.   Bu   nedenle   idarenin   hukuka   uygun davranıp davranmadığının denetiminin yapılması gerekir.

Mali Hukuk

Devletin  kamu  hizmetlerini  görürken  ihtiyaç  duyduğu parayı elde etmesi, kullanması, harcaması gibi konulara ilişkin kurallar toplamı mali hukuku oluşturmaktadır. Mali hukuk, devletin mali uğraşlarını, kamusal gelir elde etme ve harcama işlerini inceleme konusu yapmaktadır. Kamu gelirleri,  kamu  giderleri  ve  bütçe  mali  hukukun  temel çalışma alanlarıdır.

Vergi  hukuku  mali  hukuk  içerisindeki  alt  dallardandır. Vergi,  kamu  giderlerini  karşılamak  üzere  devletin,  tek

taraflı   olarak   ve   vergilendirme   yetkisine   dayanarak kişilerin gelir ve mallarından aldığı ekonomik değerleri ifade etmektedir.

Vergi  hukukunun  üç  tane  temel  ilkesi  bulunmaktadır. Bunlar kısaca şöyle açıklanabilir:

•     Genellik:     Kural     olarak    herkesten     vergi

alınmasıdır.

•     Adalet: Vergilendirmede adalet vergilendirmenin

mali güce göre oranlanmasıdır.

•     Kanunilik: Bu ilke verginin kanunla konulmasını,

değiştirilmesini       ve      kaldırılmasını     ifade

etmektedir.

Mali hukuk kapsamında ele alınması gereken bir diğer alt alan   da   bütçedir.   Bütçe,   devletin   ve   diğer   kamu kuruluşlarının yıllık gelir ve giderlerinin karşılıklı olarak gösterildiği    ve         gelir      ve         giderlerin           toplanmasına,

harcamaların yapılmasına gelecek bir yıl için izin ve yetki veren belgedir.

Yargılama Hukuku

Yargılama  hukuku  uyuşmazlıkların  mahkemeler  önünde nasıl      çözümleneceğini düzenleyen        kurallardan

oluşmaktadır.  Özel  hukuk  mahkemelerinde,  uyuşmazlık çözümüne ilişkin kurallar medeni muhakeme hukukunu, cezai uyuşmazlıkların çözümüne ilişkin kurallar ise ceza muhakemesi        hukukunu          oluşturmaktadır.   İdari    yargı

organlarının  yargılama  yöntemleri  ise  idari  yargılama hukukunun konusunu oluşturur.

Medeni Muhakeme Hukuku: Özel hukuk uyuşmazlıklarını çözümüne ilişkin kurallardan oluşması dolayısıyla medeni muhakeme   hukukunun   genellikle   özel   hukuk   içinde incelendiği   görülmektedir.   Ancak   yargılama   devletin doğrudan müdahalesinin olduğu bir alandır.

İcra  ve  İflas  Hukuku:  İcra  ve  iflas  hukuku,  medeni muhakeme hukukunu tamamlayan bir hukuk dalıdır. Özel hukuk alanındaki hak sahiplerinin, haklarını devlet eliyle ve  zorlamasıyla  ne  şekilde  elde  edebileceklerine  ilişkin kurallar icra ve iflas hukukunun temel inceleme alanını oluşturur.

İdari Yargılama Hukuku: İdari yargı organlarının idarenin eylem ve işlemlerini denetlerken izleyecekleri yöntem ve usulleri düzenleyen kurallardan oluşan hukuk dalıdır.

Ceza Muhakemesi Hukuku: Bir suç işlendiği şüphesiyle ortaya   çıkan   cezai   uyuşmazlığın   ne   şekilde   çözüme kavuşturulacağına dair kurallardan oluşan hukuk dalıdır.

Yukarı Git

Sosyal Medya'da Paylaş

Facebook Twitter Google Pinterest Whatsapp Email