Kurumsal Sosyal Sorumluluk Dersi 2. Ünite Sorularla Öğrenelim
Kurumsal Sosyal Sorumluluk Alanları
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Kurumsal sosyal sorumluluk neyi ifade etmektedir?
Kurumsal sosyal sorumluluk, işletmelerin ekonomik performansına etki eden ekonomik, yasal, ahlaki ve gönüllü faaliyetlerinin düzeyini göstermektedir. Sosyal sorumluluk konularının genişlemesi, işletmelerin sosyal sorumlulukla ilgili yaklaşımlarını da etkilemektedir.
İşletmelerin sosyal sorumluluklarının genişleyen kapsamı çerçevesinde nasıl değerlendirebiliriz?
İşletmelerin sosyal sorumluluklarının genişleyen kapsamı çerçevesinde, işletmelerin sosyal sorumluluk alanlarının birbirinden farklı biçimlerde değerlendirilmesi mümkündür. İşletmelerin sosyal sorumluluklarla ilgili alanlar bakımından bulundukları ya da bulunacakları konum veya yerine getirdikleri sorumlulukların kapsamı farklı ölçütler bağlamında incelenebilemektedir. İşletmenin büyüklüğü, faaliyette bulunduğu sektör veya ülke, yasal düzenlemeler, rekabet koşulları, işletmenin yönetim tarzı ve
yöneticilerin sorumluluk anlayışları gibi çok sayıda faktör, işletmenin sosyal sorumluluk alanlarını etkilemektedir.
İşletmelerin dört aşamadan oluşan sosyal sorumluluk anlayışlarını açıklayınız?
İşletmelerin genel olarak dört aşamadan oluşan bir sosyal sorumluluk anlayışlarının olduğunu söyleyebiliriz. En temelde işletmelerin en önemli varlık nedeni olarak kabul edilebilecek ekonomik sorumluluklar gelmektedir. Klasik yaklaşımlarda işletmenin ekonomik sorumluluğunun n temel ve önemli olduğunu kabul etmektedir. İşletmenin varlığıın devam ettirebilmesi ekonomik sorumluluğun yerine getirebilmesiyle mümkündür. Sosyal sorumluluğun bir diğer aşaması yasal sorumlulukları içermektedir. İşletmelerin vazgeçmelerinin mümkün olmadığı bir sorumluluk biçimi olan yasal sorumluluklar konusunda işletme yöneticilerinin her durumda istekli olduklarını söylemek güçtür. Bir diğer sosyal sorumluluk aşaması esasında çok önemli olmakla birlikte geç dönemde fark edilen ahlaki sorumluluklardır. Özellikle Sanayi Devrimi sonrası gündemeye gelmeye başlayan ahlaki sorumluluklar en küçük ölçekli işletmelerde bile bulunması gerekmektedir. Kaynağını toplumsal değerlerden alan ahlaki sorumluluklar toplumsal yaşamla doğrudan ilgili olduğu için her dönemde önceliğini korumaktadır. Sosyal sorumluluğun son aşamasını oluşturan sorumluluk biçimi gönüllü sorumluluklardır. Özellikle ekonomik açıdan gelişmiş ve belli bir büyüklüğe ulaşmış işletmelerin doğrudan bir sonuç beklemeksizin sosyal yatırımlara katkı sağlamaları görülmekle birlikte küçük ölçekli işletmelerinde gönüllü sorumluluklarda bulunmaları durumun yalnızca ekonomik anlamda büyüklük ve gelişmişlikle ilgili olmadığını göstermektedir. Gönüllü sorumlulukların büyük ya da küçük tüm işletmeler tarafından yaygın bir biçimde benimsenmeye başlaması işletmelerin topluma karşı daha duyarlı bir yaklaşım içinde olmalarını beraberinde getirmektedir.
İşletme içinde ve işletme dışında olmak üzere işletmelerin sorumluluk alanlarını açıklayınız?
İşletmelerin yukarıda sayılan dört aşamadan oluşan sosyal sorumluluklarına ek olarak işletme içinde ve işletme dışında olmak üzere işletmelerin sorumluluk alanları bulunmaktadır. İşletme içi sorumluluk alanlarını; çalışanlara karşı sorumluluk, hissedarlara ve yatırımcılara karşı sorumluluk ile yöneticilere karşı sorumluluk olarak ele alabiliriz. İşletme dışı sorumluluk alanlarını ise rakiplere, müşterilere, tedarikçilere, çevreye, topluma ve kamu kurumlarına (devlete) karşı sorumlulukları vardır.
İşletmelerin ekonomik sorumlulukları nelerdir?
İşletmelerin ekonomik sorumlulukları;
• Gerçek değerde mal ve hizmet üreterek müşterileri tatmin etme,
• Yatırımcıların sahip olduğu fonların hakkını verecek şekilde kazanç elde etmesini sağlamak,
• Yeni iş alanları yaratmak,
• Vatandaşlarda ekonomik durumlarının düzeleceği algısını oluşturmak ve buna yönelik
faaliyetlerde bulunmak,
• Yaratıcılığı teşvik etmek,
• Vatandaşların ekonomik çıkarlarını çeşitlendirmek.
İşletmlerin yasal sorumlulukları nelerdir?
İşletmelerin ekonomik faaliyetlerini sürdürürken belli bir yasal çerçeveyi de göz önünde bulundurmaları önem taşımaktadır. Yasal çerçeve aynı zamanda işletmeler için ahlaki ilkelerin bir boyutunu oluşturmaktadır. İşletmenin ekonomik faaliyetlerini sürdürürken uyması gereken ilkeler ve değerler yasa koyucular tarafından belirlenmiştir.
İşletmelerin uymaları gereken yasalar, rekabeti düzenleyen yasalar, tüketiciyi koruyan yasalar, çevreyi koruyan yasalar ve eşitlik ve güvenliği sağlayan yasalar ve hissedarlarla ilgili yasalar olmak üzere beş başlık altında incelenebilir.
Uluslararası Tüketici Birlikleri Örgütü tarafından belirlenen ve tüketicilerin sahip olması gereken temel haklar nelerdir?
Devletlerin tüketicilerin haklarını yasalar yoluyla koruma ve güvence altına alması işletmelerin yasal sosyal sorumluluklarını yerine getirmelerini sağlamaktadır. Uluslararası Tüketici Birlikleri Örgütü tarafından belirlenen ve tüketicilerin sahip olması gereken temel hakları şu şekilde sayabiliriz;
• Temel gereksinimlerin karşılanması hakkı,
• Tüketicinin sağlık ve güvenliğinin korunması hakkı,
• Bilgi edinme hakkı,
• Tüketicinin ekonomik çıkarlarının korunması ve geliştirilmesi hakkı,
• Örgütlenme ve temsil edilme hakkı,
• Tüketicinin zararlarının giderilmesi hakkı,
• Eğitilme hakkı,
• Sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı.
Bu haklar doğrultusunda işletmelerin satışa sundukları her türlü ürün ve hizmetin sağlık açısından tüketicilere zarar vermeyecek kalite ve nitelikte olması gerekmektedir.
Çevreyi koruyan yasal düzenlemelerin temel amacı nedir?
Çevreyi koruyan yasal düzenlemelerin temel amacı çevrenin korunması, iyileştirilmesi, doğal kaynakların en uygun şekilde korunması ve kullanılması, su, toprak, hava kirliliğinin önlenmesi, bitki ve hayvan varlıkları ile doğal ve tarihi zenginliklerin korunarak bugünkü ve gelecek kuşakların uygarlık ve yaşam düzeylerinin geliştirilmesi ve güvence altına alınması için yapılacak yasal düzenlemeleri; ekonomik ve sosyal kalkınma hedefleri ile uyumlu olarak belirli hukuki esaslara göre düzenlemektir.
İşletmelerin sermaye sahiplerine karşı olan sorumluluğu nedir?
İşletmelerin sermaye sahiplerine karşı olan sorumluluğu kar sağlamak şeklindedir. İşletmenin hisse senetlerinin değer kazanmasını sağlamak da hissedarlara karşı yerine getirilmesi gereken bir diğer sorumluluktur. İşletme, hissedarlarına güven vermek, onların haklarını korumak ve işletmedeki sermayedarlıklarını devam ettirmelerini sağlamak durumundadır. Hissedarların haklarına Türk Ticaret Kanunu açısından bakıldığında; yönetim ve temsil hakkı, denetleme hakkı, bilgi alma hakkı, toplantıya katılma hakkı, azınlık hakları ve sorumluluk davası açma hakkı olarak belirtilmiştir.
Ahlaki sorumluluk nedir?
Ahlaki sorumluluklar, yasalarda yer almayan ve toplumun işletmelerden beklediği doğru ve adil davranışları içeren sorumluluklardır. Tüketiciler, çalışanlar, hissedarlar gibi grupların hak ve adaletle ilgili algılamaları; ahlaki sorumlulukların içeriğini oluşturmaktadır.
İşletmelerde sosyal sorumluluğun ahlaki bileşenleri nelerdir?
İşletmelerde sosyal sorumluluğun ahlaki bileşenlerini aşağıdaki gibi ifade edebiliriz,
• Sosyal normlarla tutarlı bir tarzda iş yürütmek,
• Toplumun benimsediği ahlaki normları kabul etmek ve onlara saygı duymak,
• İşletmenin amaçlarını başarmaya çalışırken, ahlaki normlardan fedakârlık etmenin önüne
geçmek,
• İyi bir vatandaş olarak işletmeden ahlaki açıdan ne beklendiğini açık bir şekilde tanımlamak,
• İşletmelerde dürüstlük ve ahlaki davranışın, yasalara uymanın daha ilerisinde olduğunu kabul
etmek.
Gönüllü sorumlulukları nasıl ifade edebiliriz?
Bu sorumluluk kategorisinde işletmenin toplumda oluşturduğu iyi niyeti güçlendiren veya işletmenin içinde bulunduğu sosyal çevrede iyi bir yurttaş olarak algılanmasına yardım eden faaliyetler söz konusudur. İşletmelerin kaynaklarından bir kısmını, eğitsel, sanatsal ve toplumsal projelere ayırması bu türden bir sorumluluğa işaret etmektedir.
Gönüllü sorumluluklar bir takım sosyal sorumluluk girişimleri ile yerine getirilmeye çalışılmaktadır. Kurumsal sosyal girişimler, bir kurum tarafından; sosyal olayları desteklemek ve kurumsal sosyal sorumluluğu yerine getirmek üzere üstlenilen belli başlı etkinlikleri içermektedir.
Kurumsal sosyal sorumluluk sahibi iş uygulamalarını açıklayınız?
Kurumsal sosyal sorumluluk sahibi iş uygulamalarında işletme; toplumun refahını sağlamak ve çevreyi korumak üzere geliştirilen sosyal konulara destek veren isteğe bağlı iş uygulamalarında bulunmaktadır.
Çevreye ve güvenlik tavsiyelerine uygun faaliyetlerde bulunmak; sürdürülebilir çevre uygulamaları gerçekleştirmeye istekli tedarikçiler seçme ve onların çabalarını destekleme ve ödüllendirme; çalışanlara ek eğitim imkânları sağlamak, çalışanların iş hayatı ve özel hayatını daha iyi koordine etmek üzere uygulanan esnek politikalar gibi çalışanların refahını desteklemek üzere programlar geliştirmek gibi etkinlikler kurumsal sosyal sorumluluk sahibi iş uygulamaları altında yer almaktadır.
Gönüllülük nedir? İşletmelerde Toplumsal gönüllük nasıl gözlemlenebilir?
Gönüllülük, işin dışında yürütülen bir aktivitedir ve bireyin kar amacı gütmeyen aktivitelere zamanını bağışlaması yönündeki tercihinin bir sonucudur. Bazı işletmeler çalışanları işletme dışındaki sosyal amaçlara katkıda bulunmaya teşvik etmekte ve fırsat vermektedir. İşletmelerin toplumsal olaylara destek vermelerinin ve sosyal sorumluluğa sahip işletme olduklarını göstermelerinin yolu, çalışanlarını ve bayilerini, bölgesel sivil toplum örgütlerini ve girişimleri desteklemek üzere zaman ayırmaları için teşvik etmeleridir.
İşletme içi sorumluluk alanları nelerdir?
İşletmelerin ekonomik, yasal, ahlaki ve gönüllü sorumluluklarının dışında işletme içinde sorumlu olduğu alanlar bulunmaktadır. Bunlar işletmenin varlığını oluşturan çalışanlar ile hissedar ve yatırımcılardan oluşmaktadırlar.
İşletmelerin çalışanlarına karşı sorumluluklarını nasıl açıklayabiliriz?
Çalışanlara Karşı Sorumluluklar
Çalışanlar işletmenin hedef kitleleri ile ilişkilerinde bir temsilci görevi görmektedir. İşletmelerin en temel paydaşı çalışanlarıdır. Çalışanlar işletmedeki mal ve hizmetlerin kalitesini belirleyen, kurum imajında oldukça önemli bir yere sahip olan, müşteri tatminin önemli bir unsuru olan ve işletmenin iç müşterileri olarak isimlendirilen gruptur. İşletmeler amaçlarına çalışanları sayesinde ulaşmaktadırlar. Bu bağlamda kurumun en temel kaynaklarından biri olan çalışanlar, sosyal sorumluluk uygulamalarının ilk etapta göz önünde bulundurulması gereken boyutudur.
Çalışanların verimli bir şekilde çalışması amaçlanıyorsa, onların motivasyonu dikkate alınmalıdır. İşletmeler çalışanları motive edebilmek için temel fizyolojik gereksinimlerin yanı sıra güvenlik, sevgi ve ait olma, değer ve kendini geliştirme gereksinimin de tatmin etmeye çalışmalıdırlar.
Çalışanlar sosyal sorumluluk sürecinde hem kararlara katılarak hem de kararların uygulanmasından etkilenen taraflar olarak yer almaktadırlar. Çalışanların çalışma saatleri, ücretleri ve çalışma koşullarıyla ilgili düzenlemelerin asgari boyutu yasalar yoluyla düzenlenmekle birlikte toplu sözleşme ve sosyal diyalog süreçleriyle iyileştirilmektedir. Çalışanların işletmenin sorumlu olduğu diğer gruplardan daha farklı bir rolleri bulunmaktadır. İşletme çalışanı bazen bir temsilci, tüketici ya da toplumun bir üyesi olarak işletmenin ekosistemi içerisinde yer alabilmektedir.
İşletme içi sorumluluk alanlarından olan çalışanlar arasında ayrımcılık yapmama konusununda nelere dikkat etmelidirler?
Çalışanlar Arasında Ayırımcılık Yapmama
İş yerindeki ayırımcılığın en sık rastlanan şekilleri ırk, cinsiyet, yaş, din, engelli olma durumu, cinsel taciz ve vatandaşlıktır. İşletmelerin çalışanların her türlü farklılığına saygı göstermesi gerekmekte ve bu doğrultuda gerekli düzenlemeler yapması önem taşımaktadır. İşletmelerin çalışanları arasında ayırımcılık yapmamaları ve bu konudaki her türlü girişimlerin önüne geçmeleri gerekmektedir.
İşletmelerin pay sahiplerine karşı sorumlulukları nelerdir ve Hissedarların işletmeden en önemli beklentisi nedir?
Pay Sahiplerine Karşı Sorumluluklar
Pay sahipleri (hissedarlar/yatırımcılar) temel olarak yatırım yaptıkları işletmenin, kar sağlayarak kendilerine finansal getiride bulunmasını ister. Bunun yanında hisse değerlerinin artması da beklenmektedir. İşletmeler düşük bir maliyetle finansman sağlamaya çalışmakta, kar payları dağıtarak hissedarların faaliyetlerini ve politikalarını desteklemesini beklemektedirler. İşletmelerin kararları yatırımcısını doğrudan etkilemektedir. İşletmelerin, yatırımcılarına saygı duymaları, onların haklarını korumaları gerekmektedir. İşletme gelir sağlayamadığı takdirde yatırımcı desteğini çekecek, bu da işletmenin sermaye kaybına neden olacaktır.
Hissedarların işletmeden en önemli beklentisi; işletme üzerindeki sahiplik haklarının korunmasıdır. Hissedarların, hisselerini satma, genel toplantılarda oy kullanma, işletme ile ilgili bilgi alma, işletmenin yasalara uymayan uygulamaları ve topluma zarar veren faaliyetleri için işletme yöneticilerini dava etme gibi hakları bulunmaktadır.
İşletme dışı sorumluluk alanları nelerdir?
İşletmelerin işletme içi sorumluluk alanları dışında ilişki içerisinde olduğu farklı kesimlere yönelik sorumluluk alanları bulunmaktadır. İşletme dışı sorumluluk alanları olarak adlandırabileceğimiz bu sosyal sorumluluk içerisinde müşteriler, toplum, çevre, devlet ve yerel yönetimler, rakipler, tedarikçiler, meslek odaları ve sivil toplum örgütleri yer almaktadır.
İşletmelerin Müşterilere Karşı Sorumlulukları nelerdir?
Pazar ekonomilerinde, işletmenin başarısını etkileyen en temel unsur müşterilerdir. İşletme ve müşteriler arasındaki ilişkinin temelinde bir değişim ilişkisi yatmaktadır. İşletmenin sunduğu ürün ve hizmetlere müşteriler bir bedel karşılığında sahip olmaktadır. Bu değişim ilişkisi içerisinde sürekli bir dinamizmden söz etmek mümkündür. Ürün ve hizmetin niteliğine, rekabetin derecesine, fiyat, kalite ve servisin önemine göre ilişkinin biçimi değişmektedir. Taraflardan biri yalnızca kendi kısa vadeli çıkarında ısrar ettiğinde ilişki zarar görmektedir. Bu bağlamda tarafların karşılıklı fayda ve tatmini gözetmeleri önem taşımaktadır.
İşletmeler müşterilerin istek, ihtiyaç ve beklentilerine uygun mal ve hizmet üretmelidir. Üretilen mal ve hizmetler tüketicilere zarar vermeyecek, onları olumsuz yönde etkilemeyecek nitelikte olmalıdır.
İşletmeler aşırı tüketime ve israfa yönlendiren uygulamalardan kaçınmalı aile ve toplumsal değerleri incitecek her türlü faaliyetleri üzerinde hassasiyetle durmalıdırlar. Tüketicinin tercihlerini kısıtlamaya, aldatıcı, yanıltıcı ve yanlış bilgiler sunmamaya, kaynakları etkin ve verimli bir biçimde kullanmaya özen göstermeli ve kaliteyi arttırırken tüketicileri ve müşterilerini düşünerek maliyetlerin makul bir seviyede olmasına dikkat etmelidirler.
İşletmelerin topluma karşı sorumlulukları nelerdir?
İşletmeler içinde faaliyet gösterdiği toplumun mahalli, yerel, bölgesel, ulusal ve küresel ölçekte her birimi ile ilişki içindedir. İşletmelerin topluma yönelik sosyal sorumlulukları, toplumun içinde bulunduğu şartların düzeltilmesine ve iyileştirilmesine katkı sağlamak olarak ifade edilebilir.
İşletmelerin sosyal sorumluluklarını bu vb. alanlara yatırım yapmak ve bu sorunların çözümüne destek sağlamak amacıyla kurulmuş olan kar amaçsız örgütlere destek vermek şeklinde ortaya koymaktadır. Bununla birlikte işletmeler hayır kurumlarına, eğitim ve sağlık çalışmalarına, sanatsal faaliyetlere destek vererek toplumsal anlamda sosyal sorumluluklarını yerine getirmektedir. İşletmelerin toplumsal bağlamda en fazla faaliyette bulunduğu alanlardan biri eğitim olmaktadır.
İşletmelerin Devlete ve Yerel Yönetimlere Karşı Sorumlulukları nelerdir?
İşletmelerin faaliyette bulundukları ülkede yerine getirmesi gereken çeşitli sorumlulukları vardır. Bu sorumlulukların bir bölümü işletmenin devletle olan ilişkisi çevresinde ortaya çıkmaktadır. Devlet, yerel yönetimler ve işletme arasındaki ilişki bir sistem dâhilinde düzenlenmektedir. Devlet ve diğer kamu kuruluşları, işletmelerden ülkeye hizmet ve vergi yükümlülüklerini yerine getirmelerini beklemektedir. İşletmeler belirli zamanlarda elde ettikleri kazançların bir bölümünü devlete vergi olarak ödemektedir. Bu yasalar çerçevesinde bir sorumluluk olarak ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda devlet ya da onu temsil eden
kamu kurumlarına karşı işletmelerin sorumlulukları, devlete ödenecek vergilerde yapılan hesapların gerçekleri yansıtması, yasal sorumluluklardan kaçınmama ve doğrudan ya da dolaylı olarak sosyal sorunların çözümüne katkıda bulunma şeklinde ifade edilebilir.
İşletmelerin Meslek Odaları ve Sivil Toplum Örgütlerine Karşı Sorumlulukları nelerdir?
İşletmeler üye oldukları meslek gruplarına karşı belli sorumluluklara sahiptirler. Bu sorumluluklar; meslek kuruluşlarının kararlarına uymak, kuruluşun aidatını zamanında ödemek, toplantılarına ve seminerlerine katılarak meslek odalarının gerçekleştireceği faaliyetleri desteklemektir. Bu sayede işletmeyi farklı platformlarda temsil edip ona yarar sağlamaya çalışan meslek odalarının daha sağlıklı çalışabilmesi işletmenin meslek odalarına karşı sorumluluklarını yerine getirmesiyle mümkün olmaktadır.
Toplumsal duyarlılığı arttırma, toplumun ihtiyaç duyduğu konularda faaliyetlerde bulunma ve toplumsal bütünleşmeyi sağlayarak sorunlara çözüm üretmek ve gelişmeyi sağlamayı amaçlayan sivil toplum örgütleri, toplumun tüm kesiminden olduğu gibi işletmelerin de desteğine ihtiyaç duymaktadır.
İşletmeler gerek meslek odalarına gerekse sivil toplum örgütlerine destek olarak topluma karşı bir takım sorumluluklarına yerine getirmektedir. Günümüzde işletmelerin sosyal sorumluluk içerikli kampanyaları meslek odaları ve sivil toplum örgütleriyle iş birliği içerisinde yürütülmektedir. Sosyal sorumluluk faaliyetlerinde işletmelerin sivil toplum örgütleri ile işbirliği yapmalarında her iki tarafın birbirine katkıları bulunmaktadır.