aofsoru.com

Havacılık Emniyeti Dersi 6. Ünite Özet

Dispeçer Kaynak Yönetimi

Giriş

Günümüzde kokpit, bakım, hava trafik kontrol ve dispeçerlere yönelik EKY programları bulunmaktadır. Uçuşu planlayan ve izleyen dispeçerlerin uçuş emniyetine katkıları oldukça önemlidir. Bu anlamda, sahip oldukları teknik becerilerin yanısıra teknik olmayan becerilerin de geliştirilmesi gerekmektedir. Dispeçerlere yönelik ekip kaynak yönetimi uygulamalarından olan Dispeç Kaynak Yönetimi-DKY (Dispatch Resource Management-DRM) kapsamında iletişim, takım çalışması, durumsal farkındalık, karar verme, iş yükü ve stres yönetimi becerilerinin geliştirilmesi hedeflenmektedir.

Dispeçer Tanımı ve Uçuş Emniyeti İçin Önemi

Uçuşun planlanması ile ilgili süreçte birçok ölçüt yer almaktadır. Uçuş planlama, hava aracının uçuşu boyunca en emniyetli uçabileceği rotaların, yakıt miktarının uçuş ekonomisi ve konforunu da göz önünde bulundurularak belirlenmesi süreçlerini kapsamaktadır. Planlama süreçleri kadar uçuşun izlenmesi de emniyet, ekonomi ve yolcu rahatlığı için oldukça önemlidir. Bu anlamda, uçuş boyunca meydana gelebilecek problemlerin çözümü, değişen koşullar (meteoroloji, havasahaları, havalimanları, seyrüsefer altyapısı gibi) ile bilgilerin uçuş, yer hizmetleri ve teknik ekiplere verilmesi gereklidir. Havayolu işletmelerinin yürüttükleri uçuş operasyonlarının özelliklerine göre uçuş planlama ve uçuş izleme konularında çalışanlara ihtiyaç duyulmaktadır. Havacılık sektöründe bahsedilen iş tanımlarına sahip olan kişiler İngilizcedeki “dispatcher” sözcüğünün dilimize uyarlanmış şekli olan “Dispeçer” ya da ülkemizin sivil havacılık otoritesi konumunda olan Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) tarafından yayınlanan “SHD: T-44” numaralı düzenlemede belirtildiği şekli ile “Uçuş Harekat Uzmanı” olarak isimlendirilmektedir.

Dispeçerler, havayolu işletmelerinin operasyon kontrol merkezi ya da dispeç ofis olarak adlandırılan birimlerde görevlerini birçok farklı birimde ve kuruluşta görev yapan diğer çalışanlar ile yerine getirmektedirler.

Dispeçerler, ayrıca uçuşun planlanması ve izlenmesi süreci ile ilgili bilgisayar yazılımlarını kullanabilmektedirler. Dispeçerlerin sahip oldukları bilgi ve beceri ile fizyolojik ve psikolojik durumları işlerini emniyetli yürütmelerinde etkili olmaktadır. Diğer yandan, dispeçerlerin sistem içerisindeki diğer insanlarla olan etkileşimleri hatalara yol açabilecek potansiyel tehlikeleri barındırmaktadır.

Hava Taşımacılığı Sektöründe Kaynak Yönetimi Uygulamalarının Ortaya Çıkış Nedenleri ve Gelişimi

Havayolu taşımacılığı hizmetinin daha emniyetli ve ekonomik bir şekilde sunulmasına duyulan ihtiyaç havacılık teknolojisinin geliştirilmesi için önemli bir motivasyon kaynağıdır. Günümüz havaaraçları sahip oldukları ileri teknoloji ürünü sistemler sayesinde daha emniyetli ve daha düşük işletim giderleri (yakıt, personel ve bakım giderleri gibi) ile uçurulmaktadırlar. Havaaraçlarının sahip oldukları teknolojik alt yapı sürekli ve hızlı bir biçimde değişmekte, işleticiler her geçen gün daha emniyetli ve ekonomik havaaraçlarını filolarına katmayı bir gereklilik olarak görmektedirler.

Ekip Kaynak Yönetimi, 1979 yılında NASA’nın öncülüğünde düzenlenen ve “Kokpit Kaynak Yönetimi- KKY” adı altında yapılan ortak çalışmalara dayanmaktadır. Bu çalışmalar sonucunda “pilot hatalarını” azaltmak için kokpitte insan kaynağını en etkin şekilde kullanma amacını güden “Kokpit Kaynak Yönetimi (Cockpit Resource ManagementCRM)” uygulamaları oluşturulmuştur. KKY kapsamında özellikle kokpit ekibinin iletişim, karar verme ve liderlik becerilerinin geliştirilmesi amaçlanmıştır. Diğer yandan, kapsamlı bir KKY programının geliştirilmesi ise ABD’deli United Havayolları tarafından 1981 yılında gerçekleşmiştir. Bu dönemde baskın ve otoriter liderlik yaklaşımlarının yarattığı olumsuzlukların kaptan pilotlara açıklanması ve kokpitte katılımcı liderlik tiplerinin benimsetilmesi amaçlanmıştır. Ayrıca yardımcı pilotların “girişkenlik” özelliklerinin ön plana çıkarılması da bu dönemdeki KKY programlarının temel amaçları arasında yer almıştır. Böylece uçuş sırasında yardımcı pilotun tespit ettiği emniyeti tehdit eden olumsuz durumları kaptan pilota çekinmeden bildirebilmesi hedeflenmiştir. Kaynak yönetimi programlarının liderlik ve girişkenlik odaklı olmasında bu dönemde meydana gelen kazaların etkisi de bulunmaktadır (Helmreich vd., 1999, s.19).

Teknik olmayan becerilerdeki zayıf performansın emniyeti önemli ölçüde etkilediğinin anlaşılmasından sonra uygulanması tavsiye edilen EKY programları günümüzde ICAO tarafından zorunlu hale getirilmiştir. EKY programları; pilotların, kabin görevlilerinin, bakım teknisyenlerinin, hava trafik kotrolörlerinin ve dispeçerlerin lisanslandırmaya esas eğitimlerinde uygulanmak zorundadır. Ayrıca, lisanslandırma sonrasında belirli aralıklarla yapılacak tazeleme eğitimleri de zorunlu tutulmaktadır. EKY programlarının temel olarak geliştirmeye çalıştığı teknik olmayan beceriler; iletişim, liderlik, takım çalışması, karar verme, durumsal farkındalık, iş yükü ve stres yönetimi olarak ifade edilebilir. Geliştirilen EKY programları kapsamında ekiplere teknik olmayan becerileri geliştirecek teorik ve pratik eğitimler verilmektedir.

Ekip Kaynak Yönetimi Programlarının Bileşenleri

EKY programlarının bileşenleri, ekip üyelerinin sahip olması gereken teknik olmayan becerileri kazandırmayı hedeflemektedir. Bu anlamda, havayolu işletmeleri EKY eğitimleri ile ekiplerin “iletişim”, “durumsal farkındalık”, “karar verme”, “takım çalışması”, “iş yükü” ve “stres yönetimi” becerilerini geliştirmeye çalışmaktadır.

İletişim, havacılık emniyetinin sağlanmasında çalışanların sahip olması gereken önemli bir beceridir. Nitekim, uçuş sürecinde ilgili çalışanlar arasında kurulan etkin bir iletişim iş yükünün düşmesine ve hataların azalmasına neden olabilmektedir.

Dispeçerler, yoğun olarak kokpit ekibi ve diğer yer personeli ile iletişim içerisindedir. Bu süreçte yapılan hatalar uçuş planlaması üzerinde hatalara neden olabilir. Dispeçerlerin pilotlar, teknisyenler ve yer hizmetleri personeli ile olan iletişimlerinde olası hataların farkında olmaları gerekmektedir.

İletişime engel olan sebeplerden bazıları; fiziksel ortamdan kaynaklanan engeller, iletişim ortamı, cinsiyet farklılıkları, kültürel ve dil farklılıkları, geri bildirim eksikliği, zaman baskısı, algıda seçicilik olarak ifade edilebilir.

Kaynak ve alıcının farklı karakterlerde olması da kısıtlayıcı bir etki göstermektedir. Bireylerin yetiştikleri ortamdan kaynaklanan arzu ve istekleri, değer yargıları, sahip oldukları inanç ve varsayımlar içinde bulundukları duygusal atmosfer, alışkanlıkları, zevkleri ve tutkuları birbirlerinden farklı iki birey, iletişim sürecinde birçok kişisel engele sahiptir. Kişisel farklılıklar kaynak açısından mesajı kodlarken, alıcı açısından da algılarken ortaya çıkmaktadır. Kişisel farklılıklar, kaynağın kullandığı simgeleri etkilerken alıcının da mesaja göstereceği tepki psikolojik, duygusal ve kültürel yapısından edindiği yaşantıların sonuçlarına göre oluşacaktır. Ayrıca, gönderici ve alıcı arasındaki algılama farklılıkları iletişimi engelleyici etkenlerden birisi olarak ifade edilmektedir. Taraardan birisi mesaja yeteri kadar önem vermiyorsa iletişim süreci başarısız olabilir. Ayrıca, alıcının kaynak ile ilgili algılamaları da iletişim başarımı üzerinde etkili olmaktadır.

EKY eğitimleri ekip üyelerinin iletişim sürecinde yaşayabilecekleri iletişim sorunları ile ilgili farkındalıklarının artırılmasını ve çözüm yollarını kapsar. İletişim sorunlarının ortaya çıkmasında “gerekli olduğu halde iletişim kurmama” ve “yetersiz iletişim” neden olmaktadır. Hava aracındaki teknolojinin kullanılması ile ilgili oldukça bilgili olan ve uçuş yönetim bilgisayarına bilgiler giren genç bir yardımcı pilotun bu teknoloji konusunda fazla bilgi sahibi olmayan kaptan pilota yaptığı işlemler ile ilgili bilgi vermemesi “gerekli olduğu halde iletişim kurulmamasına” bir örnektir. İletişim sürecinin etkinliği üzerinde, alıcıların mesajı tam olarak algılamayıp çıkarım yapmaları, bir anlamda anlamadıkları bölümleri kendi zihinlerinde tamamlamaları da etkili olmaktadır.

İletişim becerisi dispeçelerin faaliyetleri sırasında emniyetin artırılması için gerekli olan diğer becerilerin de oluşturulmasında kilit noktadadır. İletişim, karar verme süreçlerinin etkinliğini sağlamasının yanı sıra, çalışanların çevresel koşulları ve uçağın içerisinde bulunduğu durumu doğru bir şekilde anlayabilmelerinde oldukça önemli bir rol oynamaktadır. Diğer yandan, uçuş emniyetinde oldukça önemli olan takım çalışması, koordinasyon, liderlik ve çatışma yönetimi gibi süreçlerin etkinliği de iletişimin başarısına bağlı olarak gelişmektedir.

Eky Kapsamında Kullanılan Hat Odaklı Uçuş Eğitimleri

EKY becerilerindeki eksikliklerin kazalara olan etkisi nedeniyle havacılık faaliyetlerindeki ekiplerin teknik ve teknik olmayan becerilerin geliştirilmesi ile ilgili eğitim programlarının uygulanmasını gerekli hale getirmektedir. Hat Odaklı Uçuş Eğitimi- HOUE (LOFT- Line Oriented Flight Training) olağan uçuş şartlarının simülator ortamında oluşturularak ekip üyelerinin eğitilmesi tekniği olarak tanımlanmaktadır (UK CAA, 2002, s. 5-1). HOUE, daha çok pilotlara yönelik bir uygulamadır. Diğer yandan, rol yapma (role playing) senaryolarının kullanımının yanısıra ve dispeçerlerin HOUE’lerle katılımının sağlanması teknik olmayan becerilerin uygulanması için faydalı olmaktadır. Ayrıca, pilotlar ile dispeçerlerin ortak sorumluluk aldıkları süreçlerde birbirlerinin görevleri ile ilgili daha doğru bir bakış açısı geliştirebilmeleri için HOUE’ler kullanılabilir (US FAA, AC-121-32A, 2005, s.5, s.7, s.13). HOUE, sadece teknik becerilerin değerlendirilmesi için değil aynı zamanda EKY becerilerinin de gözlemlenmesini sağlamaktadır (Salas vd., 2010, s.6). Düzenlenecek senaryoların daha çok havayolu işletmesinin ihtiyaçlarına yönelik olması önemlidir. HOUE’ler kapsamında ekip üyeleri; rutin, olağandışı ve acil durumları kapsayan senaryoları gerçekçi bir operasyonel çevrede uygulamaktadırlar (US FAA, AC, 2004, s.4).

HOUE; iletişim, yönetim, liderlik, karar verme, çatışmaların çözümlenmesi becerileri üzerine odaklanmaktadır. HOUE ile ekip üyelerine günlük uçuş operasyonlarına benzer senaryolar sunularak, ekip üyelerinin EKY, tehdit ve hata yönetimi ile ilgili beceriler geliştirilmeye çalışılmaktadır. HOUE eğitimleri, EKY eğitimlerinin birer parçası olarak uygulanmaktadır. Bu eğitimler ile havayolu işletmeleri ekip üyelerinin EKY kapsamında öğrendiklerini uygulamaları sağlamaktadır (UK CAA, 2002, s. 5-1).

HOUE senaryoları incelenen kaza ve kırım raporlarına dayandırılarak yapılmaktadır. HOUE sistemi ile incelenen kaza ve emniyetsiz olaylardaki benzer problemlerin ortaya çıkıp çıkmadığı, prosedürlerin doğru uygulanıp uygulanmadığı, uçuş el kitaplarına uyulup uyulmadığı tespit edilmektedir. HOUE’larla ekip üyelerinin içinde bulundukları çalışma ortamının fiziksel olarak uygunluğu ve kumandalar ile diğer aletlerin insan unsurunun fiziksel ve psikolojik özelliklerine uyup uymadığı ile ilgili problemler de belirlenmektedir (ICAO, 1998, s.2-2-20).

Ekip Kaynak Yönetimi Becerilerinin Değerlendirilmesi

Dispeçerlerin EKY becerilerini elde etmeleri için verilen eğitimler ve uygulamaların sonuçlarını değerlendirmek gerekmektedir. Yapılan eğitimler sonucunda dispeçerlerin teknik olmayan becerilerinin gelişip gelişmediğinin bilinmesi önemlidir. EKY eğitimleri kapsamında istenilen davranışın bireyde oluşturulması konusundaki başarının ölçülebilmesi için davranış tanımlamalarına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu tanımlamalar, genel olarak “davranış belirleyicileri- behavioral markers” olarak adlandırılmaktadırlar.

İşletmeler, davranışsal belirleyicileri kendi süreçlerinden elde ettikleri verilere göre geliştirilebilmektedir. Davranışsal belirleyiciler aracılığı ile yapılan gözlemler insan faktörü konusundaki ihtiyaçlara yönelik planlama, eğitim ve değerlendirme süreçlerinde kullanılabilmektedir. Bu anlamda havayolu işletmeleri geliştirdikleri davranışsal belirleyicileri ekip kaynak yönetimlerinin planlanmasında, değerlendirilmesinde ve kontrolünde kullanabilmektedirler. Havayolu işletmeleri genel olarak aşağıdaki bileşenler ile ilgili davranışsal belirleyicileri geliştirmektedirler (US FAA, 2015, s.20):

  • Durumsal farkındalık,
  • İletişim,
  • Karar verme,
  • İş yükü yönetimi,
  • Otomasyon yönetimi.

Özellikle uçuş sırasında pilotların teknik olmayan becerilerini değerlendirmeye yönelik, genel geçer sistemler geliştirilmiştir. NOTECHS ve Teksas Üniversitesi Davranış Belirleyicileri Sistemi en çok değinilen davranışsal belirleyiciler sistemini oluşturmaktadırlar. Bu sistemler, kokpit ekibine yönelik olmasına rağmen özellikle belirledikleri kategorileri, bileşenleri ve davranış türlerini dispeçerlere de uyarlamak mümkündür. Örneğin, NOTECHS kapsamındaki “durumsal farkındalık” bileşenini dispeçerler için hataları engelleme konusunda önemli bir kategori olarak değerlendirmek mümkündür. Bu kategorinin altındaki “öngörü” bileşeni dispeçerler için durumsal farkındalığın önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Öngörü bileşeni altında ise “gelecekte meydana gelebilecek olası problemleri belirlemek” bir davranış biçimi olarak tanımlanmaktadır. Avrupa Birleşik Havacılık Otoritesinin (e European Joint Aviation Authorities-JAA) EKY eğitimlerinin sonucunda ekip üyelerinin hedeflenen becerilerini güvenilir bir ölçek ile değerlendirmeyi bir gereklilik hâline getirmiştir. Yapılan değerlendirmenin amacı, ekip ve bireysel düzeyde tekrar eğitim belirlenmesi ve EKY eğitim sisteminin gelişimini sağlamaktır. Birçok eğitim kuruluşu bir araya gelerek NOTECHS (Teknik Olmayan BecerilerNon-Technical Skills) adını verdikleri güvenilir bir değerlendirme sistemini geliştirmeye çalışmışlardır. Bu becerilere ek olarak iletişim tüm teknik olmayan becerilerin temeli olarak kabul edilmektedir. Becerilerin her biri “kategori” olarak adlandırılmaktadır. Ayrıca her bir kategoriyi oluşturan bileşenler (elementler) tanımlanmıştır. Örneğin; “takım oluşturma ve devam ettirme”, “diğerlerini düşünme”, “diğerlerini destekleme” ve “çatışmaları çözebilme” bileşenleri “işbirliği” kategorisini oluşturmaktadır. Kategorileri oluşturan bileşenlerin altında ise “davranışlar” tanımlanmaktadır. “Zor durumlarda diğerlerine yardım etme” davranışı diğerlerini destekleme bileşeni altında değerlendirilmektedir (Avermaete, 1998, s.6). NOTECHS ölçüm sistemi kapsamında yapılan değerlendirmelerde her bir ekip üyesinin bireysel anlamda sahip olduğu beceriler değerlendirilmektedir. Böylece sistemde teknik olamayan beceri eksikliğinden dolayı oluşabilecek emniyetsiz eylemlere neden olabilecek durumlar NOTECHS ile gözlemlenmiş olmaktadır. Ayrıca yapılan değerlendirmeler ile işletmeler personelin eğitim ihtiyaçlarını da ortaya koyabilmekte ve daha etkin eğitim programları hazırlayabilme imkanı elde etmektedirler. NOTECHS Sisteminin yanı sıra Teksas Üniversitesi tarafından geliştirilen “Davranışsal Belirleyiciler Sistemi- DBS” ölçme sistemi de teknik olmayan becerilerin değerlendirilmesinde kullanılmaktadır. DBS de NOTECHS gibi pilotlara yöneliktir. Buna rağmen, DBS kapsamındaki kategorilerin daha kapsamlı olduğu görülmektedir. ayrıca herbir kategori için oluşturulan davranışsal belirleyiciler görevin farklı aşamaları göz önünde bulundurularak değerlendirilmektedir.

DBS, teknik olmayan ekip kaynak yönetimi becerilerinin değerlendirilmesi için yapılan simülatör eğitimleri ve denetlemeleri esnasında belirlenmiş davranış tiplerini göstermektedir. Diğer yandan, NOTECHS’den farklı olarak DBS, ölçüm sırasında bağlamı da ele almaktadır. Diğer bir deyişle davranışlar uçuşun aşamalarına (P=Kalkıştan Önce/ Taksi Sırasında, T=Kalkış/Tırmanış, Alçalma=Alçalma/İniş/Yaklaşma, G=Düz Uçuş) göre değerlendirilmektedir (Klampfer vd., 2001, s. 10). Değerlendirme sistemi içerisinde 13 adet kategori bulunmakta ve bu kategorileri tanımlayan davranış biçimleri yer almaktadır. Ayrıca her bir davranışları ölçmeye yarayan belirteçleri bulunmaktadır.


Yukarı Git

Sosyal Medya'da Paylaş

Facebook Twitter Google Pinterest Whatsapp Email