Fotoğraf Tarihi Dersi 7. Ünite Sorularla Öğrenelim
Osmanlı İmparatorluğu’Nda Ve Cumhuriyetin İlk Döneminde Türkiye’De Fotoğrafın Gelişimi
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Osmanlı İmparatorluğu’nda manzara fotoğrafçılığının durumu nedir?
Stüdyo fotoğrafçılığı dışında fotoğrafçılıkta bir başka dal olarak gezgin fotoğrafçılığı ortaya çıkmıştır. Gezginlerin çektikleri fotoğraflar genellikle İmparatorluk sınırları içindeki tarihî manzaralar olmuştur. Bu yıllarda Osmanlı İmparatorluğunun başkenti İstanbul’da Batılı anlamda gelişme çabaları içinde, yeni köprüler ve saraylar yapılmıştır. Dolayısıyla bu yıllarda Osmanlı yönetimi İmparatorluğun değişmekte olan çehresine yeni katkılarda bulunmuştur. 1854 yılında Kahire-İskenderiye arasına ilk demiryolu yapılmış aynı yıl Dolmabahçe Sarayı da yaptırılmıştır. Saray, Türk Rokoko’su adı ile tanınan eklektik tarzın doruk noktalarından biri olmuştur. Frith (1822-1898), İzmir’i 1860’lı yıllarda gezip ve yörenin fotoğraflarını çekmiştir. Francis Bedford (1816-1894), Galler Prensi VII. Edward’ın Türkiye ve Ortadoğu’ya 1862’de yaptığı geziye katılarak, Wet Collodion’lar (Islak Kolodyum) birçok fotoğraf çekmiştir. Arkeologlar için bulunmaz bir hazine olan Küçük Asya toprakları, Fotoğrafa uğraşan ve eski eserlerle ilgilenen fotoğrafçılara fotoğrafın, bulunuşu ile birlikte yeni bir çalışma olanağı sunmuş ve manzara fotoğrafçılığının önünü açmıştır.
Osmanlı topraklarında gezgin fotoğrafçılığı yapan isimler kimlerdir?
Bunlar arasında, Fredric Goupil Fesquet, Kampa, Maxime du. Camp, Ernest de Caraza, Alfred Nicholas Normand, John Shaw Smith, Jacob August Lorent ve Francis Frith öne çıkan fotoğrafçılardır.
Osmanlı İmparatorluğu’nda stüdyo fotoğrafçılığının durumu nedir?
Stüdyo fotoğrafçılığının geliştiği ana bölge Galata’dır. Bizanslılarla ticari ilişkileri olan toplulukların (Pizalılar ve Cenevizliler gibi) olduğu bir surların içinde olan bir bölgedir. Stüdyo fotoğrafçılığındaki ilk hareketlenme İmparatorluğa gelen bay Kompa isimli fotoğrafçıyla başlamıştır. 17 Temmuz 1842 günlü Ceride-i Havadis gazetesi, Bay Daguerre’in öğrencilerinden bay Kompa’nın İstanbul’a geldiğini ve bütün gün Beyoğlu Belle Vue’de dolaşarak çekimler yaptığını bildirmiştir. 8 Haziran 1845’de yine aynı gazete, İtalyan ressam ve fotoğrafçı Carlo Naya (1816-1882)’nın Beyoğlu Doğruyol’da Moskof Sarayı (Rusya Sefareti) karşısındaki fotoğraf atölyesinde çalıştığını bildirmiştir. Bu stüdyo, Osmanlı İmparatorluğu’nda açılan ilk ticari fotoğrafhane özelliğini de taşımaktadır. 1850 yıllarında ise ilk yerli stüdyo, Basile Kargopoulo tarafından Péra’da açılmıştır. Kargopoulo, başarılı çalışmaları nedeniyle de Sultan Abdülmecid’den “Padişah Hazretleri’nin Fotoğrafçısı” unvanını almıştır. Daha sonraki ünlü fotoğrafhaneler de, imparatorluğun bu batılı anlayışa en yakın yeri olan Pera’da yerlerini almışlardır.
Fotoğrafın Osmanlı İmparatorluğu’na gelişi nasıl olmuştur?
3 Kasım 1839’da Topkapı Sarayı’nın Gülhane Bahçesi’nde okunarak halka duyurulan Tanzimat Fermanı birlikte İstanbul’da yepyeni yaşam başlamıştır. Batılılaşma sürecinin hızlandığı bu dönemde İstanbul’da mimariden yaşama tarzına, eğitim kuruluşlarından sanayi kuruluşlarına kadar, birçok alanda yenilikler yaşanmıştır. İşte fotoğraf böyle bir dönem içerisinde Osmanlı İmparatorluğu’na gelmiştir. Osmanlı İmparatorluğu’nda fotoğraf, Fransa’da 1937’te Daguerre’nin görüntüyü bir kâğıt üzerine tespit etmeyi başarmasından ve bu buluşunun Fransız Bilimler Akademisi tarafından 1839 yılında kabul edilişinden kısa bir süre sonra girmiştir.
Osmanlı İmparatorluğu’na fotoğrafın matbaa’nın aksine çok geç kalmadan girmesinde etkili olan unsurlar nelerdir?
Osmanlı İmparatorluğu’nu yöneten II. Abdülhamit kültür ve sanata önem vermiş eğitim konusunda hizmet verecek pek çok okul ve kurum oluşturmuştur. Gerek II. Abdülhamit döneminde fotoğrafa verilen önem ve sarayın maddi ve manevi olarak fotoğrafı desteklemesi gerekse o dönem içerisinde İmparatorluğun başkenti İstanbul’a gelen yabancılar kendi kültürlerini de buraya taşımışlardır. Oryantalist bir gözle baktıkları bu gizemli topraklara sanatsal eserlerinde de yer vermişlerdir. Özellikle fotoğraf söz konusu olduğunda; batı kültüründe oryantalizm konusu, “Kutsal Topraklar” gerçeğinden “Bin Bir Gece Masalları” hayalîne kadar geniş bir yelpazede yüzyıllar boyunca işlemişlerdir. Bu dönem içerisinde gezgin fotoğrafçılık, stüdyo fotoğrafçılığı, manzara fotoğrafçılığı, çevre fotoğrafçılığı, sosyal yaşam fotoğrafçılığı haber fotoğrafçılığı gelişme göstermiştir.
Cumhuriyetin ilanıyla birlikte fotoğrafın gelişim süreci nasıl devam etmiştir?
Cumhuriyetin ilanıyla birlikte fotoğrafa batılılaşma hızla devam etmiş ve Osmanlılıktan Cumhuriyet’e geçişle birlikte fotoğrafçılık daha bilinçli olarak ele alınmaya başlamıştır. Bu dönemde çağdaş dünya, fotoğraf sanatını görsel bir iletişim aracı biçiminde kullanmakta ve artistik birikimleri değerlendirmiştir. İlerleyen yıllarda Türkiye’de fotoğraf eğitimi başlamış ve dernekleşmeyle birlikte ve onu takip eden Halkevleri’ nde verilen eğitimlerle bilinçli bir amatör kitle yaratılmıştır. Bu dönem aynı zamanda haber fotoğrafçılığının da kurumsallaştığı bir dönemdir. Kurtuluş savaşından itibaren başlayan haber fotoğrafçılığı kurulan haber ajanslarıyla daha da gelişmiştir. Bu dönem ayrıca Osmanlı geleneğinden gelen stüdyo fotoğrafçılığının da geliştiği bir dönemdir. Daha sonrasında ortaya çıkan tanıtım fotoğrafçılığı da zaten temellerini stüdyo fotoğrafçılığı üzerine kurmuştur.
Fotoğrafın Osmanlı İmparatorluğu’na gelmesinin ardından yaşanan gelişmeleri dini inanışlar çerçevesinde değerlendiriniz?
Başta İstanbul olmak üzere diğer illere de dağılan fotoğraf dolayısıyla Osmanlı İmparatorluğu dışında diğer İslam ülkelerine de yayılmıştır. Sonuçta fotoğrafçılık Osmanlı İmparatorluğu’yla beraber İslam dünyasında başlamıştır. Başlangıçta fotoğrafın din açısından yasaklanması konusunda bir görüş ileri sürülmemiştir. Ama yenilik olarak bazı din alimleri acaba kullanılır mı sorusuna cevaplar aramışlardır. Aslında Kuran-Kerim’de biçim verme yasağı putperestliğe karşıdır. Ama resim konusu buna dâhil değildir. Hatta Abbasi ve Emevi devrinden itibaren resimlerin olduğunu biliyoruz. Ancak Osmanlı İmparatorluğu Müslüman bir topluluk olmanın verdiği bir refleksle; başta resme ve resmetmeye karşı bir duruş göstermiştir.
Avrupa’da fotoğrafın gelişim sürecini kısaca açıklayınız?
Bir görüntünün, bir yüzey üzerinde monte edilmesi ile ilgili bir çok insan uğraşmaktadır. Gerçek anlamda fotoğraf hâlini alışı başta Fransız Joseph Nicephore Niepce (1765- 1833) ile Louis Jacques Mande Daguerre (1787- 1851) ve İngiliz William Henry Fox Talbot (1800 - 1877) olmak üzere birçok kişinin çalışmaları sonucunda gerçekleşmiştir. Özellikle Talbot, bir negatiften çok sayıda pozitif baskı elde etme yöntemini geliştirerek gerçek anlamda fotoğrafın kurucusu olmuştur. İlk fotoğraf görüntüsü 1826 yılında, Joseph Nicephore Niepce tarafından elde edilmiştir. Niepce, deneylerine ışığa duyarlı madde olarak gümüş klörür kullanarak 1816 yılında başlamış, ancak ilk fotoğraf görüntüsünü on yıl sonra başka yoldan elde etmiştir. Niepce, oluşturduğu emülsiyonu bir Camera Obscura içine koyup 8 saat süreyle pozlandırarak Chalon-sur-Saone’daki evinin penceresinden görünen görüntüyü saptamıştır.
Osmanlı İmparatorluğu’nda fotoğrafın bulunuşu nasıl duyurulmuştur?
Osmanlı İmparatorluğu’nda fotoğraf matbaa da olduğu gibi çok geç başlamamıştır. Osmanlı İmparatorluğu’nda fotoğraf, Fransa’da Daguerre’nin görüntüyü kâğıt üzerine tespit etmeyi başarmasından (1837) ve bu buluşunun Fransız Bilimler Akademisi tarafından 1839 yılında kabul edilişinden kısa bir süre sonra girmiştir. Yayımını İstanbul’da sürdüren Takvim-i Vekayi Gazetesi 28 Ekim 1939 tarihli sayısında Daguerre’in ve aynı zamanda başka bir yerde Talbot’un fotoğrafı buluşunu haber vermiştir.15 Ağustos 1841 tarihinde çıkan 47. sayısında Ceride-i Havadis Gazetesi’nde, Daguerre’in ticari amaçla çoğalttığı makinesinden bahsetmiştir.
Osmanlı İmparatorluğu’nda fotoğrafın gelişmesinde II. Abdülhamit’in Rolü nedir?
Bu dönemde Osmanlı İmparatorluğu’nu yöneten II.Abdülhamit kültür ve sanata önem vermiş eğitim konusunda hizmet verecek pek çok okul ve kurum oluşturmuştur. Hafiye (haber alma) Teşkilatı ve fotoğrafa güvenerek İstanbul ve Anadolu’nun her köşesini; Mısır’dan Balkanlar’a Arabistan’dan Kafkaslar’a kadar uzanan İmparatorluk topraklarını Çin, Orta Asya, Rusya, Hindistan Ortadoğu, Balkanlar’ı fotoğraflamışlardır. II. Abdülhamit bu dönem içerisinde; Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’nin önemli şehirlerinin fotoğraf karelerine kaydettirmiştir. Devlet memurlarını tahta çıkışının 25. Yılı nedeniyle affedeceği mahkûmların hapishanede fotoğraflarını çektirmiş ve kararını fotoğrafları inceleyerek vermiştir. İmparatorluk sınırlarında çekilmiş fotoğraflardan albümler bastırıp bunları ülkedeki büyükelçilere hediye etmiştir. Bu şekilde Osmanlı İmparatorluğu’nu dünyaya tanıtmaya çalışmıştır.
Osmanlı topraklarında gezgin fotoğrafçılığının durumu nedir?
Doğu toplumunu tanımak isteyen oryantalistlerin, ayrıca Boğaziçi ve dört mevsime hitap eden İstanbul’u, görmek isteyen gezginlerin uğrak yeri olmuştur. Dolayısıyla fotoğrafın Doğu’da yayılmasına öncülük edenler maceraperestler, yazarlar, arkeologlar, ressamlar ve mimarlar, daha önce gravürlerden tanıdıkları ilginç görüntüleri yeni icat araçları ile saptamak istemişlerdir. Doğu ile batı kültürleri Asya ile Avrupa kıtaları çeşitli dinler, imparatorluğun başkentinde buluşmuştur. Gustave Flaubert’in dediği gibi Mevlevilerden çıkılıp operaya gidilen ilginç bir kenttir İstanbul o tarihlerde. Her yıl İstanbul’dan Mekke’ye, Kabe eşyasının yenilenmesi için gönderilen deve kervanlarının ihtişamı, minarelerden duyulan ezan seslerinin kilise çanlarıyla karıştığı bir şehirdir İstanbul... Anadolu’nun uzak ve zor bozkırlarına rağmen ellerindeki esrarlı kutunun marifetini ortaya koymak istercesine bu gezgin fotoğrafçılar her şeyi çekmeye başlamışlardır.
Osmanlı topraklarında daha çok hangi fotoğrafçılar hangi amaçla bulunmuşlardır?
Fotoğrafçıların yoğun olarak fotoğrafladıkları ana yer başkent İstanbul’dur. Osmanlı İmparatorluğu’nun bu yıllarda eski gücünü çoktan yitirmiş olmasına rağmen başkent İstanbul, 19 yüzyıl başlarında da dünyanın önemli metropollerinden biri olarak anılmaya devam etmiştir. Doğunun gizemli yaşamının ve İstanbul’un eşsiz doğal konumunun yarattığı duygusal ve fiziksel birliktelik, uluslararası sanat çevreleri tarafından da göz ardı edilebilir nitelikte değildir. Böylece imparatorluğun başkenti, Londra ve Paris’in önde gelen sanatçılarının çalışma alanı olmuştur. Sanatın birçok dalında eserlerinde bu gizemli toprakların izlerini görmek mümkündür.
Osmanlı İmparatorluğu’nda haber fotoğrafçılığının durumu nedir?
Hiç şüphesiz ki fotoğrafın kitle iletişimdeki gücü gazetecilik dünyasında da kullanılmaya başlanmasına sebep olmuştur. Gazetecilik anlayışı ile sosyal çevrenin belgelenmesi 1853 yılında Kırım savaşı sırasında başlamıştır. Osmanlı darphanesinde çalışan James Robertson, 1855 yılında kırım Limanı, savaş planı görüntüleri ile imparatorlukta ilk gazetecilik fotoğraflarını çekmiştir. İmparatorluktaki tüm olayları; hastane açılması, üniversite kurulması, törenlerini, misafir kralların yolculuklarını II. Abdülhamit’in sarayından izlemesi bu fotoğrafçılar sayesinde olmuştur. Gazeteler o dönemde bir fotoğrafçı kadrosu bulunduracak teknik olanaklardan yoksun olsa bile, çekilen bu fotoğraflar ülkede haber fotoğrafçılığın başlangıcıdır. Dönemin önemli haber fotoğrafçıları James Robertson, Ali Rıza Paşa, Bahriyeli Ali Sami, Kenan Paşa, Talha Ebüzziya, Velid Ebüzziya, Arif Hikmet Koyunoğlu ve Burhan Felek’tir.
Osmanlı İmparatorluğu’nda sosyal yaşam fotoğrafçılığının durumu nedir?
Aynı dönem içerisinde manzara ve çevre fotoğrafçılığıyla birlikte ortaya çıkan sosyal yaşam fotoğrafçılığıyla da uğraşan fotoğrafçılar da olmuştur. 18 ve 19.yy. gravürlerindeki kompozisyonların etkinliği ilk fotoğrafçılara, giderek yeni bir konu daha eklemiştir; İnsan. Gezginler İslam dünyasını tanıdıkça çekingenliklerini üzerlerinden atıp fotoğraf makinelerini insanlara da bu şekilde çevirmişlerdir. Anıtlar, çarşılar, sokaklar, köy pazarları, tarihin çevre kompozisyonunun içine insan görüntüsü de fotoğrafa girmiştir. Bu eğilim portrecilikle birlikte stüdyoların da doğmasına neden olmuştur. Stüdyoların yaygınlaşması ile İmparatorluğun topraklarında iyice bilinmeye başlayan fotoğraf; kasap, berber, şerbetçi, baca temizleyici, bozacılar, hamallar gibi tiplerin saptanması dönemini de başlatmıştır.
Yıldız Sarayı’ndaki fotoğraf koleksiyonuna katkı sağlayan fotoğrafçılar kimlerdir?
Yıldız Sarayı’ndaki bu koleksiyona fotoğraflarıyla katkı sağlayan fotoğrafçılardan bazıları şunlardır; Abdullah Fereres, Ali Sami Aközer, Ali Rıza Paşa, Ali Sami Bahriyeli, Nikolas Andriomenos, Behçet, Berggren, Gülmez Freres, Vasilaki Kargopoulo ve Pascal Sebah’dır.
Osmanlı toprakları üzerinde gezgin fotoğrafçılığa en fazla ilgi duyan kesim hangisidir?
Gezgin fotoğrafçılığa Osmanlı topraklarında en fazla ilgi duyan sanatçılar Fransız kökenlidir. Bu fotoğrafçıların birinci derece rağbet ettiği bölgeler, doğal olarak Kudüs ve çevresinde bulunan ve İncil’de de anılan yerlerdir. Aynı zamanda bu topraklar üzerindeki çeşitli uygarlıklardan kalan kalıntılar da bu gezgin fotoğrafçıların konuları olmuştur.
Batı Oryantalizminin fotoğrafa etkisi nasıl olmuştur?
II.Abdülhamit döneminde fotoğrafa verilen önem ve sarayın maddi ve manevi olarak fotoğrafı desteklemesi o dönem içerisinde İmparatorluğun başkenti İstanbul’a yabancılar gelmesine ve kültürlerini de buraya taşımalarına yol açmıştır. Oryantalist bir gözle baktıkları bu gizemli topraklara sanatsal eserlerinde yer vermişlerdir. Özellikle fotoğraf söz konusu olduğunda; batı kültüründe oryantalizm konusu, “Kutsal Topraklar” gerçeğinden “Bin Bir Gece Masalları” hayalîne kadar geniş bir yelpazede bu konuları yıllarca işlemişlerdir. Çünkü Osmanlı İmparatorluğu’nun yönetimindeki çok geniş bir alanı kaplayan Kuzey Afrika ve Doğu Akdeniz bölgeleri, gerek tarihsel ve politik nedenlerle, gerekse değişik kültür yapılarıyla, batı dünyası için her zaman bir cazibe merkezi olmuştur. Bu nedenle birçok fotoğrafçı bu bölgeye gelip fotoğraf çekmiştir.
Osmanlı İmparatorluğu’nda çevre fotoğrafçılığının durumu nedir?
Üzerinde büyük medeniyetlerin geçmiş olduğu Küçük Asya toprakları bu medeniyetlerin bıraktığı arkeolojik eserle doludur. Bu kadar çeşitli kalıntılar arkeologlar için bulunmaz bir hazinedir. Fotoğrafa uğraşan ve eski eserlerle ilgilenen gezginlere yeni bir çalışma olanağı ve buna bağlı yeni araştırma kapısı açılmış olmuştur. Bu arkeologların yanında bulunan fotoğrafçılar ya da doğuya sefer yapan gemilerle bu medeniyetlere gelen fotoğrafçılar bu alanları fotoğraflamışlardır. İskenderiye’den gelen vapurdan Kahire ve Nil yolu ile Karnak bölgesinin piramitlerini, Beyrut limanı basamağı ile Akdeniz’in doğu ucunun çok geniş arkeolojik kalıntılarını ve İzmir yolu ile de Ege’nin bağrını dolduran eski Frigya, Roma, Miken ve İyonya medeniyetlerinin kalıntılarını, özellikle Efes’i ve İstanbul limanı ile de Osmanlı’nın Marmara Denizi çevresindeki İslam mimarisinin en güzel örneklerini belgeleme olanağı bulmuşlardır. Dar sokakları, ahşap evleri ile Batı’dan apayrı görünümündeki kentlerin mimari yapılarının belgecisi olmuşlardır. Yalıları, kasırları, sarayları ve köşkleri, Türk evlerinin yapısını, yok olan değerleri, manzaraları, anıtları bu belgeci anlayışla fotoğraflamışlardır.
Osmanlı İmparatorluğu’nda fotoğraf alanında öne çıkan isimler kimlerdir?
Osmanlı İmparatorluğu’nda çoğunluğu gayrimüslim birçok fotoğrafçı çalışmıştır. Bunların bazıları gezgin fotoğrafçıyken bazıları stüdyo fotoğrafçısı bazıları ise yaptıkları kaliteli işlerle saray fotoğrafçılığına kadar yükselmiş usta fotoğrafçılardır. Bu fotoğrafçılar bazen tesadüfler bazense elçilerle beraber İmparatorluğu ziyaret eden kişilerdir. Bazılar ise yurtdışından görev dolayısıyla İmparatorluğa çağrılan insanlardır. • Maxime du Camp • John Shaw Smith • Francis Bedford • Ernest de Caranza • Felix Bonfils • Carlo Naya • Basile Kargapoulo • Pascal Sebah • Abdullah Freres • Nikolai Andreomenos • Guilaumae Berggren • James Robertson Gibi isimler o dönemlerde önde gelen isimler olarak sıralanabilir.
Abdülhamit’in tahttan indirilmesinin ardından Yıldız Fotoğraf Koleksiyonu’nun durumu ne olmuştur?
Abdülhamit her ne kadar sanat ve kültüre önem verse de devlet işlerinde işler istediği gibi gitmemiştir. Bunun sonucunda bir ayaklanma yaşanmış ve Abdülhamit tahttan indirilmiştir. Bu ayaklanma aşamasında Yıldız Sarayı da işgal edilmiştir ve sarayı işgal eden kuvvetler sarayı yağmalamışlardır. Yağmacılara karşı kütüphane emini olan Sabri Kalkanderen, “Beni çiğnemeden buraya dokunamazsınız, kütüphane devletin hafızasıdır.” diyerek kütüphanenin kapısına yatmış böylece kütüphanede bulunan ünlü “Yıldız Fotoğraf Koleksiyonu” olarak bilenen cam negatifleri korumuştur. Daha sonrasında kütüphane 14 Mart 1910’da maarif nezaretinde, Yıldız Müzesi de 7 Haziran 1910 tarihinde hazineye devredilmiştir. Bu koleksiyon daha sonra da İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Kitaplığına devredilmiştir. Böylece Sabri Kalkanderen’in cesur duruşu bugün bu koleksiyona sahip olmamızı sağlamıştır.
Manzara fotoğrafçılarının ağırlıklı olarak görüntüledikleri alanlar nerelerdir?
• Anadolu kentleri • İstanbul’un kıyıları • Galata köprüsü • Haliç’in yelkenlerle dolu şiirsel hali • Selvi ağaçlarının süslediği Müslüman mezarlıkları • Galata ve Beyazıt Kuleleri’nden görünen ilginç Asya ve Avrupa toprakları
Osmanlı İmparatorluğu’nda önde gelen Müslüman fotoğrafçılar kimlerdir?
• Ali Rıza Paşa • Rahmizade Bahaeddin Bediz • Raif Efendi • Yüzbaşı Hüsnü • Sevilli Ahmed Emin • Üsküdarlı Hasan Rıza • Kolağası Mehmed Hüsnü • Fahreddin Tükkan Paşa • Bahriyeli Sami
Cumhuriyetin ilk fotoğrafçıları olarak tanımlanabilecek fotoğrafçılar kimlerdir?
Cumhuriyet’in ilanı, Osmanlı döneminde fotoğrafçılık işine Müslümanların girmemesine özen gösteren küçük bir azınlığın hakimiyetine de son vermiştir. Bu dönemde öne çıkan fotoğrafçıları şunlardır; • Şinasi Barutçu • Ferit İbrahim • Burhan Felek • Semiha Es • Hikmet Feridun Es • Arif Hikmet Koyunoğlu • Hikmet Ildız • Selahattin Giz • Cemal Işıksel • Esat Nedim Tengizman • Etem Tem • Naciye Suman • Hamza Rüstem • Namık Görgüç • Himi Şahenk • Eleni Küreman • İsmet Gümüşdere • İhsan Erkılıç • Ara Güler • Baha Gelenbevi • Limasollu Naci • Haluk Konyalı • Zeki Faik İzer • Othmar Pferschy • Sami Güner
Cumhuriyetin kurulmasının fotoğrafçılık üzerindeki ilk etkileri neler olmuştur?
Bu dönem demokrasiye geçişle birlikte sanatında da ön plana alındığı bir dönem olmuştur. Dolayısıyla, Osmanlılıktan Cumhuriyet’e geçişle birlikte fotoğrafçılık daha bilinçli olarak ele alınmıştır. Bu dönemde çağdaş dünya, fotoğraf sanatını görsel bir iletişim aracı biçiminde kullanmakta ve artistik birikimleri değerlendirmiştir.
Cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte fotoğrafın gelişmesi üzerinde etkili olan gelişmeler nelerdir?
• Genç Cumhuriyeti tanıtmak için yapılan çalışmalar, • Halkkevlerinde fotoğraf çalışmaları, • Amatör fotoğrafçıların sanatsal çalışmaları, • Stüdyo fotoğrafçılığının gelişmesi, • Fotoğraf eğitimi ve bu paralelde yapılan çalışmalar, • Fotoğraf sanatının gelişmesi ve dernekleşme çabaları, • Haber fotoğrafçılığındaki gelişmelerdir.
Cumhuriyeti tanıtmak için yapılan çalışmalar nelerdir?
Genç Cumhuriyeti tanıtmak için yapılan çalışmalar kuruluştan hemen sonra başlamıştır. Çünkü 600 yüzyılı aşkın hükümdarlığını sürdüren Osmanlı İmparatorluğu’nun sona ermesi ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması, Türkiye’nin ve Türk insanın dışarıda tanıtılması dönemini başlatılmıştır. Bu tanıtımda en büyük görevi Vedat Nedim Tör’ün başkanlığında Matbuat Umum Müdürlüğü üstlenmiş ve “La Turquie Kemaliste” adı ile çıkartılan periyodik yayın ve birçok tanıtıcı albüm, kitap fotoğraflarla beslenerek yayımlanmıştır.
Batılı hükümdarların bir gelenek hâline getirdiği, kendi portrelerinin devlet dairelerine astırılması ve hediye edilmesi alışkanlığı hangi padişah döneminde uygulanmştır?
Osmanlı İmparatorluğu’nda, kendi portrelerinin devlet dairelerine astırılması ve hediye edilmesi alışkanlığı ilk kez Sultan II. Mahmud (Saltanatı 1808-1839) döneminde uygulanmıştır.
Tanzimat Fermanı’nın ilanıyla kentin sosyal yaşamını nasıl etkilemiştir?
- Özellikle İstanbul’a gelen İngiliz, Fransız ve İtalyan asker ve subayları birlikte Galata’da yerleşmiş bulunan Levanten’lerin hayat tarzı İstanbul ahalisi üzerinde etkili olmuştur. ?
- Beyoğlu, meyhaneleri, kahvehaneleri, tütüncü dükkanları, balozları ve tiyatrolarıyla bütün bir eğlence merkezi haline gelmiştir. ?
- Beyoğlu’nun yanı sıra Şehzadebaşı ve Gedikpaşa’da da tuluattan çağdaş tiyatroya kadar her gösteriler kumpanyalarca sahnelenmiştir. ?
- Toplumun eğlence alışkanlıklarıyla zevkleri de değişmiştir. ?
- Yalnızca saray çevreleri ve zenginler değil orta halli aileler de batı tipi lüks tüketime ?yönelmiştir. ?
Osmanlı İmparatorluğun’da fotoğrafçılık hangi dönemde gelmiştir?
Osmanlı İmparatorluğun’da fotoğrafçılık Tanzimat Fermanı’nın ilanından sonra gelmiştir.
Gerçek anlamda fotoğraf hâlini alışı hangi bilimadamlarının yaptığı çalışmalar sonucu gerçekleşmiştir?
Gerçek anlamda fotoğraf hâlini alışı başta Fransız Joseph Nicephore Niepce (1765- 1833) ile Louis Jacques Mande Daguerre (1787- 1851) ve İngiliz William Henry Fox Talbot (1800 - 1877) olmak üzere birçok kişinin çalışmaları sonucunda gerçekleşmiştir ?
Gerçek anlamda fotoğrafın kurucusu kimdir?
Talbot, bir negatifi en çok sayıda pozitif baskı elde etme yöntemini geliştirerek gerçek anlamda fotoğrafın kurucusu olmuştur. ?
İlk fotoğraf görüntüsü kaç yılında ve kim tarafından elde edilmiştir?
İlk fotoğraf görüntüsü 1826 yılında, Joseph Nicephore Niepce tarafından elde edilmiştir. Niepce, deneylerine ışığa duyarlı madde olarak gümüş klörür kullanarak 1816 yılında başlamış, ancak ilk fotoğraf görüntüsünü on yıl sonra başka yoldan elde etmişir. Niepce, oluşturduğu emülsiyonu bir Camera Obscura içine koyup 8 saat süreyle pozlandırarak Chalon-sur-Saone’daki evinin penceresinden görünen görüntüyü saptamıştır.
Osmanlı İmparatorluğu’na fotoğraf ne zaman ve hangi olaylardan sonra girmiştir?
Osmanlı İmparatorluğu’nda fotoğraf, Fransa’da Daguerre’nin görüntüyü kâğıt üzerine tespit etmeyi başarmasından (1837) ve bu buluşunun Fransız Bilimler Akademisi tarafından 1839 yılında kabul edilişinden kısa bir süre sonra girmiştir.
Osmanlı İmparatorluğu’na fotoğrafın bulunuşu nerede duyurulmuştur?
Takvim-i Vekayi Gazetesi 28 Ekim 1939 tarihli sayısında Daguerre’in ve aynı zamanda başka bir yerde Talbot’un fotoğrafı buluşunu haber vermiştir.
II.Abdülhamit döneminde fotoğraf adına hangi gelişmeler yaşanmıştır?
- Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’nin önemli şehirlerinin fotoğraf karelerine kaydettirmiştir. Devlet memurlarını tahta çıkışının 25. Yılı nedeniyle affedeceği mahkûmların hapishanede fotoğraflarını çektirmiş ve kararını fotoğrafları inceleyerek vermiştir.
- İmparatorluk sınırlarında çekilmiş fotoğraflardan albümler bastırıp bunları ülkedeki büyükelçilere hediye etmiştir, ?
- Bu şekilde Osmanlı İmparatorluğu’nu dünyaya tanıtmaya çalışmıştır. ?
Yıldız Fotoğraf Kolleksiyonunu yağmacılara karşı koruyup, günümüze kadar gelmesini sağlayan kütüphane emini kimdir?
Yağmacılara karşı kütüphane emini olan Sabri Kalkanderen, “Beni çiğnemeden buraya dokunamazsınız, kütüphane devletin hafızasıdır.” diyerek kütüphanenin kapısına yatmış böylece kütüphanede bulunan ünlü “Yıldız Fotoğraf Koleksiyonu” olarak bilenen cam negatifleri korumuştur.
Bir çok fotoğrafçının İstanbul’a gelip fotoğraf çekmesinin nedenleri nelerdir?
II.Abdülhamit döneminde fotoğrafa verilen önem ve sarayın maddi ve manevi olarak fotoğrafı desteklemesi o dönem içerisinde İmparatorluğun başkenti İstanbul’a yabancılar gelmesine ve kültürlerini de buraya taşımalarına yol açmıştır
Fotoğrafın bulunduğu yıllarda Osmanlı İmparatorluğu’nda faaliyet gösteren gezgin yabancı fotoğrafçılar kimlerdir?
Fredric Goupil Fesquet, Kampa, Maxime du. Camp, Ernest de Caraza, Alfred Nicholas Normand, John Shaw Smith, Jacob August Lorent ve Francis Frith öne çıkan fotoğrafçılardır.
Stüdyo fotoğrafçılığının geliştiği ana bölge neresidir?
Stüdyo fotoğrafçılığının geliştiği ana bölge Galata’dır. Bizanslılarla ticari ilişkileri olan toplulukların (Pizalılar ve Cenevizliler gibi) olduğu bir surların içinde olan bir bölgedir.
Stüdyo fotoğrafçılığındaki ilk hareketlenme hangi fotoğraf sanatçısıyla başlamıştır?
Stüdyo fotoğrafçılığındaki ilk hareketlenme İmparatorluğa gelen bay Kompa isimli fotoğrafçıyla başlamıştır.
Osmanlı İmparatorluğu’nda açılan ilk ticari fotoğrafhane nerede ve kim tarafından açılmıştır?
Osmanlı İmparatorluğu’nda açılan ilk ticari fotoğrafhane, İtalyan ressam ve fotoğrafçı Carlo Naya (1816-1882) Beyoğlu Doğruyol’da Moskof Sarayı (Rusya Sefareti) karşısındaki fotoğraf atölyesinde açmıştır.
Manzara fotoğrafçıları Osmanlı İmparatorluğu’nda hangi bölgelerde fotoğraf çekmişlerdir?
- Anadolu kentlerini,?
- İstanbul’un kıyılarını,?
- Galata Köprüsü’nü,
- Haliç’in yelkenlerle dolu şiirsel görüntülerini,?
- Selvi ağaçlarının süslediği Müslüman mezarlıklarını,?
- Galata ve Beyazıt Kuleleri’nden görünen ilginç Asya ve Avrupa topraklarını görüntülemişlerdir.
Çevre fotoğrafçıları hangi bölgelerde çalışmalar yapmışlardır?
İskenderiye’den gelen vapurdan Kahire ve Nil yolu ile Karnak bölgesinin piramitlerini, Beyrut limanı basamağı ile Akdeniz’in doğu ucunun çok geniş arkeolojik kalıntılarını ve İzmir yolu ile de Ege’nin bağrını dolduran eski Frigya, Roma, Miken ve İyonya medeniyetlerinin kalıntılarını, özellikle Efes’i ve İstanbul limanı ile de Osmanlı’nın Marmara Denizi çevresindeki İslam mimarisinin en güzel örneklerini belgeleme olanağı bulmuşlardır
Anıtlar, çarşılar, sokaklar, köy pazarları, tarihin çevre kompozisyonunun içine insan görüntüsü de fotoğrafa girmesi fotoğrafçılıkta hangi unsurun doğmasına neden olmuştur?
Anıtlar, çarşılar, sokaklar, köy pazarları, tarihin çevre kompozisyonunun içine insan görüntüsü de fotoğrafa girmiştir. Bu eğilim portrecilikle birlikte stüdyoların da doğmasına neden olmuştur. Stüdyoların yaygınlaşması ile İmparatorluğun topraklarında iyice bilinmeye başlayan fotoğraf; kasap, berber, şerbetçi, baca temizleyici, bozacılar, hamallar gibi tiplerin saptanması dönemini de başlatmıştır.
Gazetecilik anlayışı ile sosyal çevrenin belgelenmesi hangi tarihte ve hangi olayla başlamıştır?
Gazetecilik anlayışı ile sosyal çevrenin belgelenmesi 1853 yılında Kırım savaşı sırasında başlamıştır. Osmanlı darphanesinde çalışan James Robertson, 1855 yılında kırım Limanı, savaş planı görüntüleri ile imparatorlukta ilk gazetecilik fotoğra arını çekmiştir.
Osmanlı İmparatorluğu’nda dönemin önemli haber fotoğrafçıları kimlerdir?
Dönemin önemli haber fotoğrafçıları James Robertson, Ali Rıza Paşa, Bahriyeli Ali Sami, Kenan Paşa, Talha Ebüzziya, Velid Ebüzziya, Arif Hikmet Koyunoğlu ve Burhan Felek’tir
Osmanlı İmparatorluğu’nda Müslüman Fotoğrafçılar kimlerdir?
- Ali Rıza Paşa
- Rahmizade Bahaeddin Bediz
- Raif Efendi
- Yüzbaşı Hüsnü
- Sevilli Ahmed Emin
- Üsküdarlı Hasan Rıza
- Kolağası Mehmed Hüsnü
- Fahreddin Tükkan Paşa
- Bahriyeli Sami
Osmanlı döneminde görev yapan müslüman fotoğrafçıların öne çıkan özellikleri nelerdir?
Bu dönemde görev yapan Müslüman fotoğrafçıların öne çıkan özelliklerinin başında şunlar gelmektedir;
- Hepsi asker kökenlidir,?
- Aynı zamanda fotoğraf işleri ile de ilgilenmişlerdir,
- Birçoğu Sultan II. Abdülhamit tarafından Anadolu’nun farklı yerlerine gönderilerek o bölgeleri fotoğraflamışlardır, ?
- Bunlardan bazıları albümler hazırlayarak Sultan’a sunmuşlardır, ?
- Aynı zamanda Genel Kurmay Başkanlığı Resimhanesi’nde fotoğraf işlerini yürütmüşlerdir, ?
- Birçok madalya ve unvan ile ödüllendirilmişlerdir, ?
- Görev yaptıkları ya da gittikleri her bölgede fotoğraf çekmişlerdir, ?
- Aynı zamanda askerî alanlarda da başarılar göstermişlerdir. ?
Osmanlı İmparatorluğu’nda Öne Çıkan gayrimüslim fotoğrafçıları sıralayınız?
Maxime du Camp,John Shaw Smith,? Francis Bedford ,? Ernest de Caranza, Felix Bonfils, Carlo Naya, Basile Kargapoulo , Pascal Sebah , Abdullah Freres, Nikolai Andreomenos, Guilaumae Berggren , James Robertson
Sultan fotoğrafçısı olarak adlandırılan fotoğrafçı kimdir?
Ernest de Caranza; Sultan’a hediye ettiği 55 fotoğraftan oluşan albüm çok beğenilince “Sultan Fotoğrafçısı” unvanını ile onurlandırılmıştır. Çektiği fotoğraflar arasında eski Taksim Kışlası, Topkapı Sarayı ve çeşitli köşkler gelir. ?
Gayrimüslim fotoğrafçılar ne tipde fotoğraflar çekmişlerdir?
- Saray’da çekilen padişah ve veliaht fotoğrafları
- Gayrimüslimlerin portre fotoğrafları
- Anadolu’nun farklı yerlerindeki yerel giysili Osmanlı halkının sosyal belgeselci
- fotoğrafları,
- Kutsal toprakların fotoğrafları ?
- Ünlü insanların portre fotoğrafları ?
- Aile portre fotoğrafları ?
- İmparatorluk topraklarındaki anıtsal yapıların fotoğrafları ?
- İmparatorluk içindeki önemli törenlerin fotoğrafları
- İmparatorluk sınırları içinde faaliyet gösteren zanaatkarların fotoğrafları
Cumhuriyet döneminde fotoğrafçılık alanındaki gelişmeler nelerdir?
- Genç Cumhuriyeti tanıtmak için yapılan çalışmalar,
- Halkevlerinde fotoğraf çalışmaları,?
- Amatör fotoğrafçıların sanatsal çalışmaları,?
- Stüdyo fotoğrafçılığının gelişmesi,?
- Fotoğraf eğitimi ve bu paralelde yapılan çalışmalar,?
- Fotoğraf sanatının gelişmesi ve dernekleşme çabaları,
- Haber fotoğrafçılığındaki gelişmelerdir. ?
Genç Cumhuriyeti tanıtmak için fotoğrafçılık adına yapılan çalışmalar nelerdir? ?
Osmanlı İmparatorluğu’nun sona ermesi ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması, Türkiye’nin ve Türk insanın dışarıda tanıtılması dönemini başlatılmıştır. Bu tanıtımda en büyük görevi Vedat Nedim Tör’ün başkanlığında Matbuat Umum Müdürlüğü üstlenmiş ve “La Turquie Kemaliste” adı ile çıkartılan periyodik yayın ve birçok tanıtıcı albüm, kitap fotoğraflarla beslenerek yayımlanmıştır. ?
Halkevlerinde fotoğraf dalına ilgi duyulması çalışma yapanlar kimlerdir?
Vedat Nedim Tör, Muvaffak Uyanık, Cemil Uybadın ve Ferid Celal Güven fotoğraflarla ilgili Halkevleri’nde çaba göstermişlerdir.
Cumhuriyetin ilk yıllarında Türkiye’yi bir baştan bir başa fotoğraflayan amatör fotoğrafçılar arasında en çok üretim yapan fotoğraf sanatçısı kimdir?
En fazla üretim yapan kişi Sami Güner’dir. 1936 ile 1991 yılları arasında büyük tutkuyla sayısız Anadolu’ya ait fotoğraf çekmiştir. Çalışmaları Türkiye’yi tanıtan birçok katalog, afiş ve takvimde yer almıştır.
Cumhuriyet yıllarından sonra fotoğraf eğitimi ile yapılan çalışmalar nelerdir?
İstanbul’da şimdiki adı Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi olan Güzel Sanatlar Akademisi’nde Zeki Faik İzer fotoğraf dersleri vermeye başlamıştır. İzer’in fotoğrafla birlikte afiş dersleri de verdiği bilinmektedir. 1950’li yılların sonlarına gelindiğinde de şimdiki Adı Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi olan Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu’nda da eğitim Vehbi Yazgan’la başlamış ve 1957-58 ders yılında ilk kez fotoğraf dersleri okutulmaya başlanmıştır.Bu dönem içerisinde üniversite bazında başka bir gelişme olmamıştır.
Fotoğrafda dernekleşme hareketinin tarihi süreci nasıldır?
Bu topraklardaki ilk fotoğraf derneği Osmanlı Fotoğraf Derneği’dir. Cumhuriyet dönemimde ise ilk fotoğraf derneği Ankara’da Şinasi Barutçu’nun çevresinde topladığı insanlarla beraber 1950 yılında kurduğu TAFK yani Türkiye Amatör Foto Kulübü olmuştur. TAFK kuruluşundan 8 yıl sonra FIAP’a üye olarak çok büyük bir aşama kaydetmiştir. TAFK’ı 1959 yılında kurulan Trabzon Amatör Foto Kulübü ve ardında da bugün de etkinliği sürdürmekte olan Nurettin Erkılıç’ın liderliğinde kuruluşunu gerçekleştiren İFSAK izlemiştir.
Stüdyo Fotoğrafçılığında öne çıkan fotoğrafçılar kimlerdir?
İstanbul’da stüdyo fotoğrafçılığında öne çıkan isim; Süveyd Orhon, Anadolu’da stüdyo fotoğrafçılığı konusunda öne çıkan isimler ise; Foto Fahir (İzmit) Hayri T.Tolgay (Kayse- ri), Foto Yıldız Mehmet Danyal Tuncer (Diyarbakır), Foto Dicle Adil Tekin (Diyarbakır), Foto Moda Niyazi Sesaçar (Adana), İbrahim Hançerli (Adana), Foto Rekor (Adana), Hüsnü Kazan (Uşak) Ekrem Tunçuk (Amasya), Hilmi Kılıçöte (Mersin) olmuşlardır.
Kurtuluş savaşı yıllarında çektikleri fotoğraflarla günümüze mükemmel fotoğraflar bırakan fotoğrafçılar kimlerdir?
Esat Nedim Tengizman ve Etem Tem’dir.
Türk haberinde ilk tele-foto tesisini kuran yayın kuruluşu hangisidir?
Hürriyet
Cumhuriyet döneminin ilk fotoğrafçıları kimlerdir?
Şinasi Barutçu, Ferit İbrahim, Burhan Felek, Semiha Es, Hikmet Feridun Es, Akif Hikmet Koyunoğlu, Hikmet Ildız, Selahattin Giz, Cemal Işıksel, Esat Nedim Tengizman, Etem Tem,Naciye Suman,Hamza Rüstem,Namık Görgüç,Hilmi Şahnek,Eleni Küreman,İsmet Gümüşdere,İhsan Erkılıç,Ara Güler,Baha Gelenbevi,Limasollu Naci,Haluk Konyalı,Zeki Faik İzer,Othmar Pferschy,Sami Güner,
1950’li yıllardaki fotoğraf sanatı alanındaki gelişmeler nelerdir?
- Uluslararası fotoğraf örgütleriyle olan ilişkiler kurulmuştur,
- Yurtdışında Türkiye’yi tanıtıcı sergiler açılmıştır,?
- Fotoğraf dernekleri açılmaya başlamıştır,?
- Fotoğraf eğitimi yayılmaya başlamıştır,?
- Fotoğraf adına sanatsal gelişmeler sağlanmıştır,?
- Birçok sergi açılmıştır,?
- Birçok fotoğraf yarışması düzenlenmiştir.