Finansal Tablolar Analizi Dersi 7. Ünite Sorularla Öğrenelim
Risk Management
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Bir işletmenin başarılı olabilmesinin veya sürekliliğinin devamı için işletmeyi hangi açılardan analiz etmek gerekir?
Bir işletmenin başarılı olabilmesinin veya sürekliliğinin devamı için işletmeyi üç açıdan analiz etmek gerekir, bunlar: • İşletmenin yönetim yapısı, • İşletmenin teknolojik gelişmelere uyumu, • İşletmenin mali (finansal) yapısıdır.
İşletmenin faiz ve vergi öncesi kazanç seviyesi hangi unsurlara bağlıdır?
İşletmenin faiz ve vergi öncesi kazanç seviyesi yönetim ve teknolojiye bağlıdır.
İşletmenin faiz ve vergi öncesi sonrası kazançları hangi unsurlardan etkilenir?
İşletmenin faiz ve vergi sonrası kazançları işletmenin finansal kararları ve sermaye yapısından etkilenir.
İşletmelerin gereksinim duydukları kaynakları sağladıkları temel kaynaklar hangileridir?
İşletmeler gereksinim duydukları kaynakları borçlanma ve özkaynak olmak üzere iki temel kaynaktan karşılayabilirler.
Özkaynak finasmanı nedir?
İşletme, ihtiyaç duyduğu kaynağı, işletmenin ortaklık hakkını satarak ediniyorsa buna özkaynak finansmanı denir.
Yabancı kaynak finansman yönetimi nedir?
İşletme, sabit bir sorumluluk veren borç edinerek kaynak sağlıyorsa buna borç veya yabancı kaynak finansman yönetimi denir.
İşletmenin özkaynak finansmanı nasıl sağlanır?
İşletmenin özkaynak finansmanı, hisse senedi satışı veya elde edilen net kârın şirkette bırakılması ile sağlanabilir.
İşletmenin borç finansmanı nasıl sağlanır?
İşletmenin borç finansmanı uzun vadeli banka kredisi veya tahvil ihracı ile karşılanabilir.
İşletmelerin günümüz finansman sistemi içinde kullanabileceği kısa ve uzun vadeli finansman sağlama türleri ve yerleri nelerdir?
İşletmelerin günümüz finansman sistemi içinde kullanabileceği kısa ve uzun vadeli finansman sağlama türleri ve yerleri aşağıdaki gibi sıralanabilir: • Kendi parasını kullanma (özsermaye) • Ortak parasını kullanma (özsermaye) • Finansman şirketleri (stratejik ortaklık veya borç) • Arkadaş ve aile kaynakları (borç) • Ortaklık sermayesi (girişim risk sermayesi) • Sigorta şirketleri (stratejik ortaklık veya borç) • Banka kredileri (orta ve kısa vadeli borç) • Ticari krediler (kısa vadeli ticari borç) • Franshising (orta ve uzun vadeli makine ekipman borcu) • Faktörüng (kısa vadeli borç) • Gayrimenkul ipotekli krediler (orta ve kısa vadeli borç)
İşletmenin kısa ve uzun vadeli finansman sağlama yerlerini seçimi hangi unsurlara bağlıdır?
İşletmenin kaynak edinim yerlerini tercihi, sermayenin maliyetine, riskine, edinim olanağına ve işletmenin yapısına göre değişiklik arz edebilir.
Gelişmiş finansal sistemlerde işletmeler, hangi yöntemleri kullanarak sermaye tedarikine giderler?
Gelişmiş finansal sistemlerde işletmeler, tahvil ihracı veya uzun vadeli borçla finansman yönetimini kullanarak sermaye tedarikine gider.
İşletmelerin tahvil ihracı veya uzun vadeli borçla finansman yönetimini kullanarak sermaye tedarikine gitmesinin sebebi nedir?
Temel neden; sermaye yapısında finansal kaldıracın değerlendirilerek ortalama sermayenin minimize edilmesi ve böylece hisse başına ortalama kazancın yükseltilmesidir.
Ülkemizdeki finansal sistemde, firmalar hangi yöntemi kullanarak sermaye artırımına giderler?
Ülkemizdeki finansal sistemde, tahvil piyasaları yeterince gelişmediği ve de uzun vadeli tahvil piyasası çok zayıf olduğu için firmalar genelde hisse senedi yönetimini kullanarak sermaye artırımına giderler.
İşletmelerin sermaye kararlarını analize yönelik literatürde bulunan temel yaklaşımlar hangileridir?
İşletmelerin sermaye kararlarını analize yönelik literatürde dört temel yaklaşım bulunmaktadır. Bunlar aşağıdaki gibi sıralanabilir: • Net gelir yaklaşımı • Net faaliyet geliri yaklaşımı • Geleneksel yaklaşım • Modigliani-miller yaklaşımı
Bir firmanın sermaye maliyetinin belirlenmesinde, borcun kaldıraç etkisini en fazla dikkate alan yaklaşım hangisidir?
Net gelir yaklaşımı, bir firmanın sermaye maliyetinin belirlenmesinde, borcun kaldıraç etkisini en fazla dikkate alan yaklaşımdır.
Net gelir yaklaşımına göre, borçlanma maliyetinin sürekli olarak özsermaye maliyetinden düşük olmasının sebebi nedir?
Net gelir yaklaşımına göre, borçlanma maliyetinin sürekli olarak özsermaye maliyetinden düşük olmasının sebebi, borç verenlerin üslendikleri risklerin, hissedarların veya işletme sahiplerinin yüklendikleri riskten daha düşük olduğu varsayımından kaynaklanmaktadır
Bir işletmenin, toplam sermaye tutarının bir bölüm olan 4.000.000 TL borç olarak, %12 ortalama borç maliyetiyle karşılandığına göre, bu işletme için sermaye borç faiz tutarı nedir?
Sermaye borç faiz tutarı 0,12 x 4.000.000 480.000 TL
Bir işletmenin, sermaye borç faiz tutarı 480.000 TL, firmanın faiz ve vergi öncesi kârı 4.000.000 TL olduğuna göre firmanın vergi öncesi net kâr büyüklüğü nedir?
Vergi öncesi net gelir miktarı 4.000.000- 480.000 3.520.000 TL
Bir işletmenin, özsermaye kazanç miktarı 3.520.000 TL ve özsermayeden beklenen verimlilik oranı %15 olduğuna göre, özsermaye piyasa tutarı nedir?
Özsermaye piyasa tutarı 3.520.000/0,15 23.466.666 TL
Bir işletmenin, toplam özsermaye değeri 23.466.666 TL ve toplam borcu 4.000.000 TL olduğuna göre, firmanın özsermaye değeri nedir?
Özsermaye piyasa tutarı 23.466.666+4.000.000 27.466.666 TL
Toplam özsermaye değeri 23.466.666 TL olan bir firmanın 10.000 adet hisse senedi bulunduğuna göre, firmanın mevcut durumda hisse senedinin potansiyel Pazar cari değeri nedir?
Hisse senedinin potansiyel pazar cari değeri 23.466.666/10.000 2.346 TL
Hisse senedinin potansiyel Pazar cari değeri 2.346 TL olan bir firma, mevcut hisse senetlerini satın almada kullanmak üzere 4.692.000 TL borç almaktadır. Buna göre bu firma kaç adet hisse senedi satın alabilir?
Satın alınabilecek hisse senedi sayısı 4.692.000/2.346 2.000
Net gelir yaklaşımında, firmanın borcu arttıkça, ortalama sermaye maliyeti ve firma değeri nasıl değişir?
Firmanın borcu arttıkça ortalama sermaye maliyeti azalır ve firma değeri artar.
Net gelir yaklaşımına göre firmanın değeri nasıl hesaplanır?
Firmanın değeri Toplam Borç + Toplam Özsermaye Değeri
Net faaliyet geliri yaklaşımına göre, işletme sermaye yapısındaki borç oranının büyüklüğünün sermaye maliyeti üzerindeki etkisi nedir?
Net faaliyet geliri yaklaşımına göre işletmenin ortalama sermaye maliyeti, tüm sermaye yapılandırmalarında aynıdır. İşletme sermaye yapısında borç oranı ne kadar yüksek olursa olsun sermaye maliyetinin değişmeyeceği ileri sürülür.
Bir işletmenin, faiz ve vergi öncesi kârı 4.000.000 TL, ortalama sermaye maliyeti 0,16 olduğuna göre işletmenin pazar değeri nedir?
İşletmenin Pazar değeri 4.000.000/0,16 25.000.000 TL
Pazar değeri 25.000.000 TL, borçlanma tutarı 4.000.000 TL olan bir firmanın özsermaye Pazar değeri nedir?
İşletmenin özsermaye Pazar değeri 25.000.000- 4.000.000 21.000.000 TL
Faiz ve vergi öncesi kazancı 4.000.000 TL, faiz giderleri 480.000 TL olan bir işletmenin, özsermaye kalan kazancı ne kadardır?
Özsermaye kalan kazancı 4.000.000-480.000 3.520.000 TL
Özsermayeye kalan kazancı 3.520.000 TL, özsermaye Pazar değeri 21.000.000 TL olan bir firmanın özsermaye maliyeti nedir?
Özsermaye maliyeti 3.520.000/21.000.000 0,1676
Geleneksel yaklaşıma göre, firma, optimal sermaye yapısına ulaştıktan sonra borçlanmaya devam ederse, ağırlıklı özsermaye maliyeti nasıl değişir?
Firma, optimal sermaye yapısına ulaştıktan sonra borçlanmaya devam ederse ağırlıklı ortalama sermaye maliyeti, gerek özsermaye, gerek yabancı kaynak maliyetlerinin artışı sonucu yükselmeye başlar.
Modigliani-Miller yaklaşımı hangi yaklaşıma benzerlik gösterir?
Modigliani-Miller yaklaşımı, Net Faaliyet Geliri yaklaşımı ile benzerdir.
Modigliani-Miller yaklaşımında Önerme I nedir?
Modigliani-Miller Önerme I, Borcun ilintisizliği önermesidir. Bu önermeye göre firmanın sermaye yapısı, kullanmış olduğu finansal kaldıraç düzeyi, firmanın ortalama sermaye yapısını ve değerini etkilemez.
Modigliani-Miller yaklaşımında Önerme I’e göre firma için esas olan nedir?
Modigliani-Miller Önerme I’e göre firma için esas olan, yatırımdan elde edilecek nakit akışlarının miktarı ve risktir.
Modigliani-Miller yaklaşımında Önerme II nedir?
Modigliani-Miller Önerme II’ye göre sermaye yapısı içindeki finansal kaldıraçtan yararlanan bir firmanın hisse senetlerinden beklenen getiri, Pazar değeri ile ifade edilen borç/özsermaye oranının doğrusal bir fonksiyonudur.
Modigliani-Miller yaklaşımında en önemli varsayım nedir?
Modigliani-Miller yaklaşımında en önemli varsayım, yatırımcının ve firmanın aynı koşullarda, aynı maliyette borç alabileceğidir.
Sermaye yapısı teorisinde pecking order teorisi yaklaşımına göre, sermaye kararlarında, sırasıyla hangi kaynakları kullanır?
İşletme sermaye kararlarında ilk olarak sermaye ihtiyacı için dağıtılmayan kârları kullanacaktır. İkinci olarak, borçlanma finansman alternatifini kullanacaktır. En son başvurulacak kaynak ise yeni hisse senedi ihracı yoluyla sağlanacak kaynaktır.
İşletmelerde, özellikle halka açık anonim şirketlerin finansman kararlarında temel karar göstergesi nedir?
İşletmelerde, özellikle halka açık anonim şirketlerin finansman kararlarında temel karar göstergesi hisse başına kazançtır.
Finansal kaldıraç kavramı nasıl tanımlanır?
Finansal kaldıraç kavramı, özkaynak ve yabancı kaynak kullanım dengesinin, işletme verimlilik oranına etkisi olarak tanımlanabilir.
Firma kaldıraç kavramı nasıl tanımlanır?
Firma kaldıraç kavramı, şirket sabit masraflarının şirketin hisse başına kazancı üzerine etkisi olarak tanımlanabilir.
Firmanın faaliyetlerinde karşılaştığı değişken maliyetler hangileridir?
Değişken maliyetler, ham madde giderleri gibi firmanın satış artışı ve azalışı ile doğrudan ilintisi olan maliyetlerdir.
Firmanın faaliyetlerinde karşılaştığı sabit maliyetler kaç gruba ayrılır?
Firmanın sabit maliyetleri olağan faaliyet ve finansman içerikli olarak iki gruba ayrılır.
Faaliyet kaldıracı derecesi nedir?
Sabit faaliyet giderlerinden kaynaklanan faaliyet kaldıracının rakamsal ölçümüne faaliyet kaldıraç derecesi denir.
Sabit giderlerden önceki kâr hangi formülle hesaplanır?
Sabit giderlerden önceki kârQ x (BSF-BDM) Bu formülde, Q faaliyet kaldıracı derecesinin hesaplandığı belli satış miktarını, BSF birim satış fiyatını, BDM birim değişken maliyeti gösterir.
Sabit giderlerden sonraki kâr hangi formülle hesaplanır?
Sabit giderlerden önceki kâr [Q x (BSF-BDM)]-TSM Bu formülde, Q faaliyet kaldıracı derecesinin hesaplandığı belli satış miktarını, BSF birim satış fiyatını, BDM birim değişken maliyeti, TSM toplam sabit giderleri temsil etmektedir.
Bir işletmenin sabit giderleri yükseldikçe, diğer değişkenler sabit kalmak koşuluyla, faaliyet kaldıraç derecesi nasıl değişir?
Faaliyet kaldıracı derecesi büyür.
Faaliyet kaldıracı derecesi 1’e yaklaştıkça, işletme riski nasıl değişir?
Faaliyet kaldıracı derecesi 1’e yaklaştıkça sabit giderlerin yüksekliğinden kaynaklanan işletme riski azalır.
Toplam borçların toplam aktiflere oranı olarak tanımlanan orana ne ad verilir?
Finansal kaldıraç oranı
Borç/özsermaye ve finansal kaldıraç ilişkisi ve özsermaye verimlilik oranı (ÖSVO) hangi formülle ifade edilir?
ÖSVO TAVO+(TAVO-Borç Maliyeti)x (Borç/Özsermaye) Bu formülde TAVO toplam aktif verimlilik oranını ifade eder.
İşletmenin finansal kaldıraç riski nasıl tanımlanır?
İşletmenin finansal kaldıraç riski, toplam varlık verimlilik oranının standart sapması ile özsermaye verimlilik oranı standart sapması arasındaki fark olarak tanımlanır.
Net kârı hesaplamak için hangi formül kullanılır?
NET KÂR(FVÖK-İxB)(1-T) Bu formülde FVÖK faiz ve vergi öncesi kazancı, İ nominal faiz oranını, B işletmenin faizli toplam borcunu, T vergi oranını gösterir.
Net kâr terimi hesaba katıldığında özsermaye verimlilik oranını hesaplamak için hangi eşitlikler kullanılır?
ÖSVO (FVÖK-İxB)(1-T)/TOPLAM VARLIK Veya ÖSVO f+(f-i)xB/ÖS Bu formüllerde FVÖK faiz ve vergi öncesi kazancı, İ nominal faiz oranını, B işletmenin faizli toplam borcunu, T vergi oranını, f faaliyet kazanç verimlilik oranını, i vergi sonrası dış kaynak (borç) maliyetini gösterir.
Faaliyet kazancı verimlilik oranı (f) hangi formüle göre hesaplanır?
fFVÖK(1-T)/TOPAM VARLIKLAR Bu formüllerde FVÖK faiz ve vergi öncesi kazancı, T vergi oranını gösterir.
Vergi sonrası dış kaynak (borç) maliyeti (i) nasıl hesaplanır?
i İ(1-T) Bu formülde İ nominal faiz oranı, T vergi oranıdır.
Yabancı kaynak net maliyetinin, faaliyet kazanç ve verimlilik oranından az olması durumunda, özsermaye verimlilik oranı nasıl değişir?
Yabancı kaynak net maliyetinin, faaliyet kazanç ve verimlilik oranından az olması durumunda, finansal kaldıraç artışına paralel olarak özsermaye verimlilik oranı artar.
Faiz ve vergi öncesi kazancı 100.000 TL olan bir işletmenin, finansman giderleri 20.000 TL ise firmanın finansal kaldıraç derecesi kaçtır?
FKD 100.000(100.000-20.000) 1,25
Faaliyet kaldıracı derecesinin hesaplandığı satış miktarı 18.000 birim, birim satış fiyatı 50 TL, birim değişken maliyeti 30 TL, toplam sabit giderleri 280.000 TL olan bir işletmenin faaliyet kaldıracı derecesi nedir?
FALKD [18.000(50-30)]/[18.000(50-30)-280.000] 360.000/80.000 4,5
İşletmelerin başarısı hangi faktörlere bağlıdır?
Bir işletmenin başarısı; gelir tablosunun olumlu bakiye vermesine, işletmenin operasyon kararları neticesi başarılı bir sonuç almasına bağlıdır. Ancak işletme operasyon açısından ne kadar başarılı olursa olsun, işletmenin temel başarısı, işletmenin sermaye yapısından geçer. İşletmenin kaynak dağılımı ve kaynakların etkin kullanımı işletmenin sürekliliği ve uzun dönem başarısı için olmazsa olmaz bir durumdur.
İşletmeler, gereksinim duydukları kaynakları nasıl temin ederler?
İşletmeler, gereksinim duydukları kaynakları borçlanma ve özkaynak olmak üzere iki temel kaynaktan karşılayabilirler.
Özkaynak finansmanı nedir?
İşletme, ihtiyaç duyduğu kaynağı, işletmenin ortaklık hakkını satarak ediniyorsa buna özkaynak finansmanı denir.
Yabancı kaynak finansman yöntemi nedir?
İşletme, sabit bir sorumluluk veren borç edinerek kaynak sağlıyorsa buna borç veya yabancı kaynak finansman yöntemi denir.
İşletmelerin günümüz finansman sistemi içinde kullanabileceği kısa ve uzun vadeli finansman sağlama türlerini ve yerleri nelerdir?
İşletmenin sermaye yapısını uzun vadeli krediler veya tahvil ihracından elde edilen borç ve özsermaye toplamı olarak düşünsek de günümüzde alternatif finansman kaynakları da vardır. İşletmelerin günümüz finansman sistemi içinde kullanabileceği kısa ve uzun vadeli finansman sağlama türlerini ve yerlerini aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:
• Kendi parasını kullanma (özsermaye)
• Ortak parasını kullanma (özsermaye)
• Finansman şirketleri (stratejik ortaklık veya borç)
• Arkadaş ve aile kaynakları (borç)
• Ortaklık sermayesi (girişim risk sermayesi)
• Sigorta şirketleri (stratejik ortaklık veya borç)
• Banka kredileri (orta ve kısa vadeli borç)
• Ticari krediler (kısa vadeli ticari borç)
• Franchising (orta ve uzun vadeli makine ekipman borcu)
• Faktöring (kısa vadeli borç)
• Gayrimenkul ipotekli krediler (orta ve kısa vadeli borç)
Risk sermayesi nedir?
En basit anlatımıyla risk sermayesi; kendilerine finansman arayan şirketlerin ve/veya yeni fikirleri olan girişimcilerin; kendilerine yatırım yapabilecekleri yeni fikirleri olan girişimciler ve şirketler arayan, risk almaya hazır finansör/sermayedarlar ile buluşması olarak tanımlanıyor. Risk sermayesi, profesyoneller tarafından oluşturulan bir fondur. Genç, dinamik, hızlı büyüme ve yüksek kârlılık potansiyeli olan projelere yatırım yapar. Şirketlerin başlangıç sermayeleri için iyi bir kaynaktır. Finans sektöründe, belirli amaçlar için kullanımı öngörülen ve bu amaçlar için oluşturulan bir finansal araçtır.
İşletmelerin kaynak edinim yerlerinin tercihini etkileyen unsurlar nelerdir?
İşletmenin yukarıda belirtilen kaynak edinim yerlerinin tercihi, sermayenin maliyetine, riskine, edinim olanağına ve işletmenin yapısına göre değişiklik arz edebilir. Sermaye edinim yolları, her işletmenin kendi tercihine bağlı olarak belirlenir. Muhafazakâr girişimci kendi parası ile finansmanı tercih ederken, riskten kaçan modern bir girişimci, ortaklık finansman yöntemini seçerek, işletmesini halka açarak kaynak edinimine gidebilir. Halka açılma olanağı olmayan bir işletme ise risk sermayesi yöntemine başvurabilir.
Özkaynak finansman yöntemi ile yabancı kaynak finansman yönteminin işletmelere yüklediği sorumluluklar nelerdir?
İşletmenin özkaynak finansman yönetimini seçmesi durumunda, işletme herhangi bir sabit ödeme yükü ile karşı karşıya kalmaz. İşletme kâr elde etmediği sürece hissedarlarına hiçbir ödeme yapmak zorunda değildir. Yabancı kaynak finansmanında ise işletme kâr elde etsin etmesin borcun getirdiği faiz yükünü ödemek zorundadır.
Özkaynak finansman yönteminin avantaj ve dezavantajları neler olabilir?
Özkaynak finansmanında sağlanan kaynağın sabit ödeme vadesi olmadığından, sağlanan kaynak sürekli kullanıma açıktır.
Ayrıca işletmenin hisse senedi ihracı firmanın sermaye piyasasında değer kazanmasına olanak vereceğinden şirketin kredibilitesi artar. Bu nedenle özkaynak finansmanı işletmenin daha sonraki kaynak ihtiyacında olumlu etki yapabilir.
Özkaynak finansman yönetimi, işletme ortaklık payının satışı karşılığında olduğundan şirket hissesine sahip her ortak, şirket yönetiminde oy hakkına sahip olacaktır. Hisse senedi ile kaynak edinimi şirketin oy hakkının genişlemesine, dağılmasına
neden olur. Bu nedenle şirket yönetiminin kontrolü kaybedilebilir.
Aynı zamanda ortak sayısının artması, hisse başına kazancın düşmesine ve net kârın daha fazla ortak tarafından paylaşılmasına neden olur. Hisse senedi finansman yönteminde ihraç giderleri, borçlanmaya göre daha yüksektir. Hisse senedi ihracının borçla değişimi olanaklı olmadığı için sermaye birleşiminin akışkanlığı da minimize edilmiş olur.
Gelişmiş finansal sistemlerde işletmeler hangi finansman yöntemini tercih ederler?
Gelişmiş finansal sistemlerde işletmeler, tahvil ihracı veya uzun vadeli borçla finansman yöntemini kullanarak sermaye tedarikine giderler. Bunun temel nedeni, sermaye yapısında finansal kaldıracı değerlendirerek ortalama sermaye maliyetini minimize etmek ve böylece hisse başına kazanç seviyesini yükseltmektir.
İşletmelerin borçlanma yöntemi ile kaynak ediniminin avantajları nelerdir?
Gelişmiş finansal sistemlerde işletmeler, tahvil ihracı veya uzun vadeli borçla finansman yöntemini kullanarak sermaye tedarikine giderler. Bunun temel nedeni, sermaye yapısında finansal kaldıracı değerlendirerek ortalama sermaye maliyetini minimize etmek ve böylece hisse başına kazanç seviyesini yükseltmektir. Borçlanma maliyeti, işletmenin ortalama sermaye maliyetini minimize etme olanağı yanında finansal sisteme olumlu bir sinyal de verebilir. Borçlanma yöntemi ile kaynak ediniminde firmanın projesine finansal piyasalar da olumlu sinyal verir. Şöyle ki proje potansiyel kârlı ve ödeme gücü yüksek ki firma borçlanabiliyor diye düşünülür. Hisse senedi finansman yöntemi ile kaynak edinimi ise piyasaya işletmenin başarısı hakkında olumsuz sinyal verebilir.
Ülkemizde işletmeler hangi yöntem ile fon tedarik etme yoluna giderler?
Ülkemizdeki finansal sistemde, tahvil piyasaları yeterince gelişmediği ve de uzun vadeli tahvil piyasası çok zayıf olduğu için firmalar genelde hisse senedi yöntemini kullanarak sermaye artırımına giderler. Bu olanaklardan yararlanmayan firmalar da ticari krediler, banka kredileri gibi alternatif yöntemlere başvururlar.
Sermaye yapısı kavramını açıklayabilir misiniz?
Sermaye yapısı, firmanın kullandığı özsermaye ile borç miktarı ve toplam içindeki oranlarını birlikte ele alan bir kavramdır.
Optimal sermaye yapısı nedir?
Optimal sermaye yapısı, sermaye maliyetini en düşük düzeyde gerçekleştirip firma piyasa değerini maksimize etmeyi sağlayan sermaye yapısıdır.
İşletmelerin sermaye kararlarını analize yönelik yaklaşımlar hangileridir?
İşletmelerin sermaye kararlarını analize yönelik literatürde dört temel yaklaşım bulunmaktadır. Bunları aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:
• Net Gelir Yaklaşımı
• Net Faaliyet Geliri Yaklaşımı
• Geleneksel Yaklaşım
• Modigliani-Miller Yaklaşımı
Net Gelir Yaklaşımı nedir?
Net Gelir Yaklaşımı, bir firmanın sermaye maliyetinin belirlenmesinde, borcun kaldıraç etkisini en fazla dikkate alan yaklaşımdır. Buna göre firma, borç/özsermaye oranını, diğer bir ifadeyle kaldıraç etkisinden yararlanma derecesini artırarak, ortalama sermaye maliyetini düşürebilir ve piyasa değerini yükseltebilir.
Net gelir yaklaşımına göre borçlanma maliyetinin sürekli olarak özsermaye maliyetinden düşük olmasının nedeni nedir?
Net gelir yaklaşımına göre borçlanma maliyeti sürekli olarak özsermaye maliyetinden düşük olacaktır. Bu yaklaşıma göre bunun nedeni, borç verenlerin üstlendikleri risklerin, hissedarların veya işletme sahiplerinin yüklendikleri riskten daha düşük olduğu varsayımından kaynaklanmaktadır. Bu nedenle işletme ne kadar çok borçlanmaya giderse, sermaye yapısında olumlu bir kaldıraç yaratarak firma sermaye maliyetini azaltacaktır. Borçlanma arttıkça azalan ortalama sermaye maliyeti, firmanın hisse başına kazanç miktarının artmasına neden olacaktır. Dolayısıyla borçlanmanın yarattığı pozitif kaldıraç etkisi firma değerinin de yükselmesini sağlayacaktır.
Net gelir yaklaşımına göre firmanın değeri ne zaman maksimize edilmiş olur?
Net gelir yaklaşımının temel varsayımlarından biri de işletmenin sermaye yapısı içindeki borç oranının artmasının hiçbir şekilde işletme ortaklarının ve borç verenlerin beklentilerini değiştirmeyecek olmasıdır. Bu durumda, işletme sermaye yapısı içindeki borç oranı arttıkça sermaye maliyeti düşecek olduğundan işletme değerinin de artacağı beklenmektedir. Dolayısıyla işletme sermaye yapısındaki borçlanma oranını yüzde yüze çıkararak firma değerini maksimize edebilecektir.
ABC İşletmesinin toplam sermaye tutarı 10.000.000 Türk lirasıdır.
Bunun 4.000.000 Türk lirası borç olarak, %12 ortalama borç maliyeti ile karşılanmış,
geri kalan 6.000.000 Türk lirası özsermaye olarak konulmuştur. Firmanın faiz ve vergi öncesi kârı 4.000.000 Türk lirasıdır. Firmanın özsermaye beklenen minimum verimlilik oranının %15 olduğunu varsayalım. Bu bilgilere göre firmanın özsermaye değeri nasıl hesaplanır?
Firmanın Faiz ve Vergi Öncesi Kâr Büyüklüğü (F.V.Ö.K) = 4.000.000 Türk lirası
Sermaye Borç Faiz Tutarı (0,12 × 4.000.000).............= (480.000) Türk lirası
Vergi Öncesi Net Gelir Miktarı (V.Ö.N.G).....................= 3.520.000 Türk lirası
Firmanın özsermaye kazanç miktarı 3.520.000 Türk lirasıdır. Özsermayeden beklenen verimlilik oranı %15 olduğuna göre firmanın özsermaye değerini aşağıdaki gibi hesaplarız.
Özsermaye Piyasa Tutarı (S) = 3.520.000/0,15 = 23.466.666
Firmanın Değeri (V) = Toplam Borç (B) + Toplam Özsermaye Değeri (S)
V = 4.000.000 + 23.466.666
V = 27.466.666 Türk lirasıdır.
Faiz ve vergi öncesi kârı 4.000.000 Türk lirası olan bir firmanın özsermaye değeri 27.466.666 Türk lirası ise firmanın Ağırlıklı Ortalama Sermaye Maliyeti nekadardır?
Ka =F.V.Ö.K / V
Ka = 4.000.000 / 27.466.666 = 0,1456 = %14,56
Net faaliyet geliri yaklaşımı nedir?
Net faaliyet geliri yaklaşımına göre, işletmenin ortalama sermaye maliyeti, tüm sermaye yapılandırmalarında aynıdır (Canbaş ve Vural, 2010). Burada ileri sürülen varsayım, tüm sermaye yapılandırmalarında ve miktarında kullanılan kapitalizasyon oranının aynı ve sabit olacağıdır. Yani işletme sermaye yapısında borç oranı ne kadar yüksek olursa olsun sermaye maliyetinin değişmeyeceği ileri sürülür. Firmanın sermaye yapısındaki borç miktarı ve özsermaye miktarının değişimlerinin ortalama sermaye maliyeti üzerinde artı veya eksi bir etki yaratmayacağı varsayıldığından, her türlü sermaye yapısı firma için optimaldir. Sonuç olarak, sermaye yapısındaki bileşim, miktar ve oranlar değiştirilerek, firmanın sermaye yapısı optimize edilerek firma değerinin artırılması olanaklı değildir.
İşletme düşük maliyetle borçlanma olanağı sağlamış olsa da özsermaye maliyetinin artacağı varsayımını savuna yaklaşım hangisidir?
Net Faaliyet Geliri Yaklaşımına göre işletme düşük maliyetle borçlanma olanağı sağlamış olsa da firmanın özsermaye maliyetinin artacağı varsayımı nedeniyle firmanın ortalama sermaye maliyeti değişmeyecektir. Diğer bir ifade ile özsermaye, firmanın ucuz borçlanmasına olumlu yerine olumsuz reaksiyon gösterecek, özsermaye maliyeti artacak, dolayısıyla da firmanın ortalama sermaye maliyeti sabit kalacaktır. Yabancı kaynak maliyetindeki düşüşü, özsermaye maliyetindeki yükseliş giderecektir. Böylece bir firma için mümkün olabilecek tüm sermaye yapısı seçeneklerinde, yabancı kaynak ve özsermaye maliyetlerinin ağırlıklı ortalaması sabit kalmaktadır.
ABC İşletmesinin toplam sermaye tutarı 10.000.000 Türk lirasıdır. Bunun 4.000.000 Türk lirası borç olarak, %12 ortalama borç maliyeti ile karşılanmış, geri kalan 6.000.000 Türk lirası özsermaye olarak sağlanmıştır. Firmanın faiz ve vergi öncesi kârı 4.000.000 Türk Lirasıdır. Bu örnekte firmanın ortalama sermaye maliyetinin Ka= %16 olduğunu varsayalım. Bu durumda firmanın özsermayesinin piyasa değeri nedir? Borç/özsermaye oranı nedir?
İşletmenin Pazar Değeri = Faiz ve Vergi Öncesi Kâr/Ortalama Sermaye Maliyeti
= 4.000.000/0,16 = 25.000.000 TL
İşletmenin Pazar Değeri = Borçlanma Tutarı + Özsermayenin Pazar değeri
25.000.000 TL = 4.000.000 TL + Özsermaye pazar değeri
Özsermayenin Pazar değeri = 21.000.000 TL
Borç/Özsermaye = 4.000.000/21.000.000 = 0,19
ABC İşletmesinin toplam sermaye tutarı 10.000.000 Türk lirasıdır. Bunun 4.000.000 Türk lirası borç olarak, %12 ortalama borç maliyeti ile karşılanmış, geri kalan 6.000.000 Türk lirası özsermaye olarak sağlanmıştır. Firmanın faiz ve vergi öncesi kârı 4.000.000 Türk Lirasıdır. Bu örnekte firmanın ortalama sermaye maliyetinin Ka= %16 olduğunu varsayalım. Bu durumda firmanın özsermaye maliyeti nedir?
Faiz ve vergi öncesi kazanç = 4.000.000 TL
(-) Faiz giderleri = 480.000 TL (4.000.000 × 0,12)
Özsermaye kalan kazanç = 3.520.000 TL
Özsermaye maliyeti = Özsermayeye kalan kazanç / Özsermaye pazar değeri
Özsermaye maliyeti = 3.520.000 / 21.000.000 = 0,1676
İşletmelerin sermaye kararlarını analize yönelik yaklaşımlardan biri olan Geleneksel Yaklaşımda ileri sürülen görüş nedir?
Gerek net gelir yaklaşımı gerekse net faaliyet geliri yaklaşımından farklı olarak geleneksel yaklaşım daha uygulanabilir bir görüş ileriye sürmüştür. Geleneksel yaklaşıma göre, sermaye yapısındaki borç finansmanının maliyeti, özsermaye finansman maliyetinden daha düşüktür. Bu nedenle firma, sermaye yapısında borç alternatifini kullanarak daha yüksek maliyetli özsermaye finansman maliyetinin ortalama sermaye maliyetine etkisini azaltır.
Geleneksel yaklaşıma göre borç maliyetinin daha düşük olmasının temel nedeni nedir?
Borç maliyetinin daha düşük olmasının temel nedeni, borç faizlerinin gider yazılarak vergi matrahından düşülmesi, dolayısıyla vergi tasarrufu sağlanmasıdır.
Özsermaye finansman maliyetinin genellikle yabancı kaynak maliyetinden daha yüksek olmasına yol açan nedenler nelerdir?
Temettü olarak dağıtılan kâr payının vergi matrahından düşülememesi, özsermaye finansman maliyetinin genellikle yabancı kaynak maliyetinden daha yüksek olmasına yol açmaktadır. Bunun yanında, ortaklar özsermaye katılımının borç vermeye göre daha riskli bir alternatif finansman olduğu düşüncesinden hareketle yatırımlarından daha yüksek gelir beklerler. Dolayısıyla hissedarların borç sermayesi faizinden daha yüksek olan temettü beklentileri ve borç faizinin vergi matrahından gider yazılarak maliyetinin düşürülmesi olanağı özsermaye maliyetinin yüksek, borç maliyetinin düşük olmasına neden olur. Bu nedenle firma, sermaye yapısındaki borç oranını arttırarak firmanın ortalama sermaye maliyetini düşürebilir. Borç sermayesi oranının artırılması sonucu ortalama sermaye maliyeti de düşürülebilir. Ancak borç oranı arttırılarak ortalama sermaye maliyeti düşüşü sürekli olmaz.
İşletme optimal sermaye yapısına nasıl ulaşır?
İşletme sermaye yapısını oluştururken ağırlıklı ortalama sermaye maliyetinin minimum olduğu noktaya ulaştığında, optimal sermaye yapısına ulaşmış olur.
Geleneksel yaklaşıma göre işletme optimal sermaye yapısına ulaştıktan sonra borçlanmaya devam ederse ne olur?
Geleneksel yaklaşıma göre, sermaye maliyetini minimum ve firmanın pazar değerini maksimum yapan bir borç/ özsermaye oranı, yani optimal sermaye yapısı mevcuttur. Firma optimal sermaye yapısına ulaştıktan sonra borç oranını artırmaya devam ederse artan risk firmanın ortalama sermaye maliyetini yükseltecek ve değerini düşürecektir.
İşletmeler sermaye finansmanını ne şekilde sağlayabilirler?
Firma sermaye finansmanı kararlarında iki finansman alternatifi ile karşı karşıyadır. Sermaye (Devamlı Sermaye) için gereksinim duyduğu fonları, özkaynaktan ve/ veya borçlanma yöntemi ile sağlayabilir. Borç, firmanın kendi dışından, firmanın mülkiyet hakkını satmadan sağladığı fonlardır. Özsermaye, firmanın sahip olduğu hazır kaynaklardan (yedek akçe, dağıtılmamış kâr) sağlanacağı gibi, firmanın mülkiyetini yeni birikim sahiplerine satmak (yeni hisse senedi çıkarmak) yoluyla da temin edilebilir.
İşletmelerin sermaye kararlarını analize yönelik yaklaşımlardan biri olan Modigliani-Miller Yaklaşımda ileri sürülen görüş nedir?
Modigliani-Miller, işletmelerin kaldıraç düzeyinin sermaye maliyeti ve özsermaye maliyeti üzerindeki etkisini araştırmıştır (Gitman ve Zutter, 2012, s. 526). Modigliani- Miller Yaklaşımı geleneksel görüşe karşı çıkarak, firmanın piyasa değerinin borçlanma maliyeti ve özkaynak maliyetinin karşılıklı etkileşimi sonucu aynı kalacağını savunur. Diğer bir deyişle Modigliani-Miler Yaklaşımı, Net Faaliyet Geliri Yaklaşımı ile benzerdir. MM yaklaşımı, belli sayıda varsayım altında MM Önerme I ve MM Önerme II olarak konuyu ele almış, sermaye yapısının firma ortalama sermaye maliyetine ve firma değeri üzerine etkisini incelemiştir.
Modigliani-Miller yaklaşımında Borcun İlintisizliği Önermesi ne anlama gelir?
MM Önermelerinden MM I Önermesi Borcun İlintisizliği Önermesidir. MM I önermesine göre “firmanın sermaye yapısı, kullanmış olduğu finansal kaldıraç düzeyi, firmanın ortalama sermaye yapısını ve değerini etkilemez.” Yatırımcılar ve firmalar aynı koşullarda borç alıp verebildikleri sürece, kaldıraçlı firmaların piyasa değerinin, aynı risk grubundaki ve aynı faaliyet kârına sahip olan kaldıraçsız firmadan daha fazla olması beklenemez (Canbaş ve Vural, 2010, s. 280). Sermaye yapısı kararları, hissedarların servetlerinin maksimize edilmesinde bir etki yapmaz. Firma değerine etki eden esas faktör, firmanın elde etmiş olduğu nakit akışları ve risktir. Sonuç olarak, MM I önermesinde firma için esas olanın, yatırımdan elde edilecek nakit akışlarının miktarı ve riskidir. Bu nedenle firma bilançosunun sağındaki finansman kaynakların nasıl bölündüğünün firmanın sermayesinin ortalama maliyeti ve piyasa değeri üzerinde herhangi bir etkisinin olmadığı ileri sürülmüştür.
Modigliani-Miller MM Yaklaşımının II. Önermesinde ileri sürülen görüş nedir?
MM Yaklaşımının II. Önermesinde, sermaye yapısı içinde finansal kaldıraçtan yararlanan bir firmanın hisse senetlerinden beklenen getirinin, pazar değerleri ile ifade edilen borç/özsermaye oranının doğrusal bir fonksiyonu olduğunu söylemişlerdir.
MM yaklaşımında firma borçlanma miktarı ve bireysel kaldıraç olanağının firma değerine etkisi nedir?
MM yaklaşımında en önemli varsayım, yatırımcının ve firmanın aynı koşullarda, aynı maliyette borç alabileceğidir. Bu varsayım çerçevesinde, yatırımcı da firmada olduğu gibi firma kaldıracının aynısını kendi bireysel finansal kaldıracı olarak kurabilecektir. Buna göre varsayalım ki aynı faaliyet riskine ve gelirine sahip ancak sermaye yapıları farklı iki firma vardır. Sermaye yapısı yalnızca özsermayeden oluşan işletmenin hisse senedinin fiyatı, sermaye yapısında borç bulunan işletmenin piyasa değerinden daha düşük ise yatırımcı hemen sermaye yapısında finansal kaldıraca sahip şirket sermayesindeki borç oranı kadar kendisi de borç alarak kaldıraçsız firmanın hisse senedini satın alır ve kendi yatırımını yapar. Çünkü yatırımcı, borçlanma konusunda işletme ile aynı olanaklara ve avantajlara sahiptir. Dolayısıyla rasyonel yatırımcının tepkisi, kişisel olarak borçlanıp sadece özsermaye ile finanse edilen işletmenin hisse senetlerini satın almak olacaktır. Bu yatırım işleminden sonra hisse senetleri satın alınan kaldıraçsız firmanın hisse senedi fiyatı artarken, talebi azalan kaldıraçsız hisse senedinin fiyatı düşerek dengelenecektir. Bu nedenle yatırımcı, işletmeler gibi kendi finansal kaldıracını oluşturacağından firmanın oluşturduğu kaldıraç, firma değerine etki etmeyecektir.
Modigliani-Miller yaklaşımına yöneltilen eleştiriler nelerdir?
MM Yaklaşımının dayandığı varsayımlar gerçekçi bir nitelik taşımamaktadır. İflas maliyetinin olmadığı varsayımı, firmaların ölümsüzlüğünü ve aktiflerin hep aynı değerden işlem göreceğini ifade eder. Bu da pratik hayatta olanaksızdır. Vergisiz piyasa düşüncesi de pek kabul edilemez. Firma ile bireyin aynı maliyette borçlanacağı, bu nedenle arbitrajın oluşmasının olanaksızlığı belirtilmiştir. Borçlanma maliyetinin birey ve büyük firmalar için aynı olması gerçekçi değildir. Yatırımcının homojen, aynı risk grubunda olması da kabul edilmesi zor bir varsayımdır. Piyasada asimetrik bilgi, yani bilgiye herkesin eşit ve maliyetsiz ulaşması da gerçekçi değildir. Firmalar ile bireysel yatırımcıların sermaye piyasalarına erişim olanakları aynı değildir. Piyasada yatırım işlemlerinin maliyetsiz oluşu da aynı mantıkla ela alınmalıdır.
Sermaye yapısı teorisinde “pecking order” teorisi yaklaşımı nedir?
Asimetrik bilgi problemi açısından konuyu irdeleyen bu yaklaşıma göre, işletme, sermaye kararlarında ilk olarak sermaye ihtiyacı için dağıtılmayan kârları kullanacaktır. İkinci olarak, borçlanma finansman alternatifini kullanacaktır. En son başvurulacak kaynak ise yeni hisse senedi ihracı yoluyla sağlanacak kaynaktır. Fakat bu yaklaşım, finansman hiyerarşisi her koşulda geçerli bir bakış açısı vermeyeceğinden ve temel olarak yanlış fiyatlandırma ve bilgilendirme ile ilgili bazı aksaklıklar doğacağından dolayı, ortaya çıkan koşullara bağlı olarak anlam kazanmaktadır.
İşletmelerde, özellikle halka açık anonim şirketlerin finansman kararlarında temel karar göstergesi nedir?
İşletmelerde, özellikle halka açık anonim şirketlerin finansman kararlarında temel karar göstergesi “Hisse Başına Kazanç”tır.
Fnansman farksızlık (başa baş) noktası nedir?
İşletmenin hisse senedi veya borç finansman yöntemini kullanmış olması, işletmenin hisse başına kazancında herhangi bir farklılık ortaya koymadığı nokta finansman farksızlık (başa baş) noktasıdır.
Firma kaldıraç kavramı nedir?
Firma kaldıraç kavramını, şirket sabit masraflarının şirketin hisse başına kazancı üzerine etkisi olarak tanımlayabiliriz.
İşletme yöneticisi firma kaldıraç seviyesine karar verirken hangi maliyetleri iyi değerlendirmelidir?
Firmanın kaldıraç seviyesi firmanın hisse başına kazancını etkileyeceğinden, yönetici, firma kaldıraç seviyesine karar verirken firmanın sabit faaliyet maliyetlerinin ve sabit finansman maliyetlerinin seviyesine çok dikkatli karar vermelidir.
Firma yöneticisinin karar vereceği sabit faaliyet maliyet büyüklüğü, firmanın faaliyet kaldıraç seviyesini etkilerken, sabit finansman maliyetleri ise firmanın finansman kaldıracını etkiler. Firma yöneticisi firmanın faaliyet kaldıraç yönetiminde firmanın faaliyet kâr seviyesi ile sabit faaliyet maliyetlerinin seviyesine özen göstermelidir.
Sabit faaliyet giderlerinden kaynaklanan faaliyet kaldıracının rakamsal ölçümüne ne ad verilir?
Sabit faaliyet giderlerinden kaynaklanan faaliyet kaldıracının rakamsal ölçümüne faaliyet kaldıraç derecesi denir.
Faaliyet kaldıracı derecesi neyi gösterir?
Bir işletmenin faaliyet kaldıracının büyüklüğünü doğrudan belirlemede kullanılan ikinci temel gösterge olan faaliyet kaldıracı derecesi, satışlardaki yüzdelik değişmenin faaliyet kârında (vergi ve faizden önceki karda) yüzde olarak ne kadar değişmeye yol açtığını belirlemeye yönelik önemli bir işletme riski göstergesidir.
İşletme riski nedir?
İşletme riski bir işletmenin gelecekteki faaliyet kârının tahminindeki belirsizlik derecesidir.
İşletme riski nasıl belirlenir?
işletme riski, en iyi biçimde faaliyet kaldıracı derecesi ile belirlenebilir. Çünkü faaliyet kaldıracı derecesi faaliyet kârını sabit giderlerin büyüklüğü ile doğrudan ilişkilendirir ve yüksekliği işletme riskinin fazla olduğunu ifade eder.
Firmanın Faaliyet Kaldıraç Derecesi nasıl hesaplanır?
Firmanın Faaliyet Kaldıraç Derecesini kısa yoldan aşağıdaki eşitlik yardımıyla hesaplayabiliriz. Şöyle ki;
FALKD = Faiz ve Vergi Önceki Kazançtaki Oransal Değişim / Satışlardaki Oransal Değişim.
İşletmenin faaliyet kaldıracı derecesinin büyük olması ne anlama gelir?
Bir işletmenin faaliyet kaldıracı derecesi işletmenin sabit giderlerinin büyüklüğüne önemli ölçüde bağlıdır. O hâlde denilebilir ki bir işletmenin sabit giderleri yükseldikçe, diğer değişkenler sabit kalmak koşulu ile faaliyet kaldıracı derecesi büyüyecek ve böylece işletme riski de artmış olacaktır.
İşletmenin toplam sermaye yapısı içindeki yabancı kaynakların (toplam borçlar/toplam aktifler) oranı olarak formüle edilen finansal kaldıraç oranı başka şekilde de ifade edilebilir mi?
Bazı çalışmalarda finansal kaldıraç borçların öz sermayeye oranı (borçlar/öz sermaye) olarak da ifade edilmektedir. Bu durumda hesaplanacak kaldıraç oranları tanım gereği farklı olmasına rağmen, işletmenin toplam borçlarının büyüklüğü bakımından bir farklılık yaratmaz. Örneğin, 100 bin TL olan toplam aktiflerini 20 bin TL borç ve 80 bin TL öz sermaye ile finanse eden bir işletmenin, (borçlar/toplam aktifler) olarak kaldıraç oranı (20/100) = %20 iken (borç/öz sermaye. olarak kaldıraç oranı (20/80) = %25 olacaktır. Oranlar tanım gereği değişmesine rağmen işletmenin borç ve sermaye yapısı aynıdır.
Kaldıraç kullanmadaki amaç nedir?
Kaldıraç kullanma esas olarak, başkasının parasını (borç) kullanarak para kazanma demektir. Ancak finansal kaldıraç ya da borç kullanmayı devam ettirme durumu, belli bir borç oranından sonra dezavantajlı bir durum da yaratacaktır. Çünkü artan borç maliyetine rağmen işletme borç maliyetinden daha fazla kâr ederek faaliyetini sürdürse bile, yüksek oranda borçlu olan işletmeler sabit bir faiz ödeme yükümlülüğü altına girecekleri için piyasa koşullarının olumsuz yönde değişmesi ve satışların azalması durumunda faaliyetini sürdürememe ya da tasfiye riski ile karşı karşıya kalabilecektir. Dolayısıyla artan borç ya da finansal kaldıraç oranı, işletmenin borç anapara ve faiz yükümlülüklerini geri ödeyememe riskini ifade eden finansal riskini artıracaktır.
Bir işletmenin FVÖK= 100.000 TL, Finansman Giderleri = 20.000 TL,
Vergi Oranı = 0,40 dır. Bu durumda firmamızın Finansal Kaldıraç Derecesi ne olur?
FKD= 100.000 / (100.000 - 20.000) = 1,25 dir.
Kayıtsızlık noktası nedir?
Bir işletmenin borcun kaldıraç etkisinden yararlanmasının başlangıç noktası, borç ya da öz kaynak kullanımına bakılmaksızın hisse başına kârın aynı olduğu satış ya da faiz ve vergi öncesi kâr düzeyidir. Hisse başına kârı eşit yapan ve dolayısıyla sermaye yapısına karar verenin borç ya da öz kaynak (hisse senedi) kullanımı konusunda kararsız olduğu bu satış ya da kârlılık sınırına kayıtsızlık noktası adı verilmektedir.
Bir işletme, borç ya da öz sermaye seçeneklerinden hangisini kullanırsa kullansın, hangi noktada hisse başına kârı aynıdır?
Kayıtsızlık noktasında işletme, borç ya da öz sermaye seçeneklerinden hangisini kullanırsa kullansın, hisse başına kâr aynıdır. Bu kayıtsızlık noktasından sonra satış ve kârdaki artışların hisse başına kârı artırma etkisi fazlalaşacaktır ve işletmenin borç kullanması beklenecektir.
İşletmeler hangi dönemlerde yüksek finansal kaldıraçtan kaçınmalıdırlar?
Ekonomik ve finansal kriz döneminde işletme yüksek finansal kaldıraçtan kaçınmalıdır. Çünkü kriz döneminde yüksek finansal kaldıraçlı firmalar borç ödemede zor durumda kalabilirler.
İşletmenin finansal kaldıraç riskini nasıl tanımlayabiliriz?
İşletmenin finansal kaldıraç riskini, toplam varlık verimlilik oranının standart sapması ile özsermaye verimlilik oranı standart sapması arasındaki fark olarak tanımlarız.