Finansal Yönetim 2 Dersi 5. Ünite Sorularla Öğrenelim
Kar Dağıtım Politikası
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Kâr asıl ortaya çıkmıştır?
Kâr, işletmenin başarısının ve sermaye kullanım etkinliğinin bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır.
Kâr nerede kullanılmaktadır?
Kâr, işletmenin başarısının sonrasında büyümenin finansmanında kullanılmaktadır.
Finans yöneticisinin ve finansal yönetimin temel karar alanlarından birisi nedir?
Elde edilen kârın ne kadarının ortaklara, ne kadarının işletmeye bırakılacağı konusu, finans yöneticisinin ve finansal yönetimin temel karar alanlarından birisini oluşturmaktadır.
Kâr payları nedir?
Kâr payları, hisse senedi sahiplerinin işletmeye koymuş oldukları sermaye karşılığında aldıkları getiridir.
Kâr payları dağıtılmalı mıdır?
Elde edilen kârlar hisse senedi sahiplerinin gelecekteki faydalarını artıracak şekilde yeniden yatırıma mı yönlendirilmelidir? Eğer kâr payları ödenecekse ne kadar ödeme yapılacaktır ve bu ödeme işletmenin likidite durumunu nasıl etkileyecektir? Stratejik öneme sahip bu sorular dikkatlice incelendiğinde işletmelerin kâr dağıtımıyla ilgili olarak bir politika benimsemeleri gereği daha iyi anlaşılacaktır.
Kâr dağıtım politikası nedir?
Kâr dağıtım politikası, elde edilen kârın ne kadarının işletme ortaklarına dağıtılacağı ve ne kadarının işletme bünyesinde bırakılarak oto finansman sağlanacağı şeklindeki kararları içerir.
İşletmede kar dağıtımı işletme ve ortak dışında kime yapılır?
İşletmenin kârı üzerinden, egemenlik hakkına dayanarak, kârın belirli bir kısmını vergi olarak alan devlettir.
Teoriye göre kâr dağıtım politikası, nasıl oluşturulmalıdır?
Yatırımcıların kâr payı elde etme veya gelecekte sermaye kazancı elde etme tercihlerine en uygun karşılığı verecek biçimde oluşturulmalıdır.
Kâr dağıtım politikası yatırımcı beklentilerine göre farklılık gösterir. Bu farklılıklar nelerdir?
Genç yatırımcılar kâr payından daha çok sermaye kazancı elde ederek portföylerini büyütmek isteyebilirler. Buna karşılık, bazı yatırımcılar, firmanın büyüme amaçlı yeniden yatırımından daha çok bugün elde edecekleri getiriyi yani kâr payı almayı tercih ederler.
Kâr dağıtım politikasındaki değişmeler, yatırımcılar üzerinde ne etkisi doğurabilir?
Kâr dağıtım politikasındaki değişmeler, yatırımcılar üzerinde sinyal etkisi de doğurabilir.
Sinyal Etkisi nedir?
Kâr paylarındaki değişmelerin hisse senedi yatırımcılarında yarattığı alım-satım yönündeki etkisidir.
Kâr dağıtım politikasına ilişkin en çok tartışılan konu nedir?
İşletmelerin yatırım kararları, sermaye maliyeti ve sermaye bileşimlerinin veri olarak alındığı durumlarda, izlenilen politikanın işletmenin piyasa değeri üzerine etkisinin ne olacağıdır.
Miller-Modigliani (MM) Kâr Payı İlişkisizliği Yaklaşımı nedir? Açıklayınız.
Bu yaklaşıma göre kâr dağıtım politikasının ve hissedarlara dağıtılacak kâr paylarının işletmenin piyasa değeri üzerine etkisi yoktur. MM’e göre işletmenin piyasa değeri, gelecekte işletmenin kazanç yaratma gücüne ve faaliyet riskinin yapısına bağlı olarak yükselir veya düşer.
Kâr dağıtım politikasının, işletme değeri üzerinde herhangi bir etkisinin bulunmadığı görüşü ilk defa kimler tarafından savunulmuştur?
Merton Miller ve Franco Modigliani tarafından savunulmuştur.
MM savunmuş oldukları teorik görüşü bir takım varsayımlara dayandırmaktadır. Bunlar nelerdir?
MM, yatırımcıların yapmış oldukları yatırımlarda, herhangi bir vergi ya da komisyon ücreti ödemeyeceklerini, diğer bir anlatımla işlem maliyetlerinin olmadığını, işletmelerin iflas etmeyeceklerini, kâr dağıtım politikasının sermaye bütçelemesi kararlarından bağımsız olduğunu, işletmenin büyüme sağlayacağı yatırımlarda, kâr payı dağıtmasıyla, elde edilen kârların işletme bünyesinde bırakılmasının yatırımcılar açısından herhangi bir fark yaratmayacağı şeklinde varsayımlara dayandırmışlardır.
Myron Gordon ve John Lintner tarafından ileri sürülen yaklaşım, hangi şekilde özetlenebilir?
Eldeki kuş, daldaki kuştan daha değerlidir şeklinde özetlenebilir.
Gordon ve Lintner’e göre hangi etkenler risk yaratır?
Gordon ve Lintner’e göre; piyasadaki belirsizlik ve diğer etkenler, hisse senedi fiyatlarında dalgalanmalar nedeniyle risk yaratır.
Kâr dağıtım politikası, işletmelerin yatırım ve finansman kararları üzerinde nasıl etkili olmaktadır?
İşletmelerin yeni kaynak sağlamaları güç ise, kârın ortaklara dağıtılması, işletmenin gerçekleştireceği yatırım tutarını azaltabilecektir. Bu durum, kısa vadede, kâr dağıtımını, işletmenin büyüme amaçlarını aleyhine çevirecektir. İşletme, yeni kaynaklar sağlayabiliyorsa, kâr dağıtımı bir finansman kararı biçimine dönüşecektir. Bu durumda finansman ihtiyaçları, kâr bünyede bırakılarak veya sermaye artırımı yoluyla karşılanabilir.
Kâr dağıtım politikasının temel sorunlarından biri nedir?
Bugünkü kâr dağıtımlarının, gelecekte ne büyüklükteki kâr dağıtımları ile ikame edileceği ile ilgili kararlar vermektir.
İşletme Değerini Maksimize Etmek ne demektir?
Finansal kararlar sonucunda gelecekte sağlanacak nakit akışlarının bugünkü değerini en yükseğe çıkarmasıdır?
İşletmelerin, kâr dağıtım politikasını etkileyen birçok faktör bulunmaktadır. Bunlar nelerdir?
• Yasalar • Vergi Düzenlemeleri • Yapılacak Yardımlar • Likidite • Finansman İmkânları • Karların İstikrarı • Borç Düzeyi
Ülkemizde anonim ortaklıklara ilişkin genel hükümler hangi kanunlarda düzenlenmiştir?
Türk Ticaret Kanunu (TTK), halka açık anonim ortaklıklar ise Sermaye Piyasası Kanunu’nda (SPKa.) düzenlenmiştir.
Anonim şirketlerde kâr dağıtımı konusunda yasalar çerçevesinde kim yetkilidir?
Anonim şirketlerde kâr dağıtımı konusunda yasalar çerçevesinde genel kurul yetkilidir.
TTK kâr dağıtımıyla ilgili temel ilkeler nelerdir?
• Net Kâr İlkesi, • Esas Sermayenin Korunması İlkesi, • Şirketin Borçlarını Ödeme Gücüne Sahip Olması İlkesidir.
Net kâr ilkesine göre, işletmeler hangi durumlarda ortaklara ya da hissedarlara kâr payı dağıtamazlar?
İşletmeler kâr elde etmedikçe veya geçmiş yıllardan devreden kârları bulunmadıkça, ortaklara ya da hissedarlara kâr payı dağıtamazlar.
Esas sermayenin korunması ilkesi neyi belirtmektedir?
Sermaye azaltımını önlemek amacıyla, şirketin ancak elde ettiği kârdan, kâr payı dağıtabileceğini belirtmektedir.
Şirketin borçlarını ödeme gücüne sahip olması ilkesi neyi amaçlamaktadır?
İşletmenin borç ödeme kapasitesi olmadığı halde, kâr payı ödenmesini engellemeyi amaçlamaktadır.
İşletmelerin kar dağıtım politikasını etkileyen vergi düzenlemelerini açıklayınız?
Vergi düzenlemelerinde temettü kazancının, sermaye kazancından farklı oranlarda vergilendirilmesi, işletme ortaklarının ve hissedarlarının içinde bulundukları vergi dilimi gibi faktörler kâr dağıtım politikaları üzerinde etkili olmaktadır.
Likidite nedir?
Kişilerin ve firmaların ellerinde veya hesaplarında mevcut bulunan ve kullanılmaya hazır satın alma gücü. Bir varlığın, nakde dönüşebilme yeteneğidir.
Finansman imkânlarını açıklayınız?
Halka açık olmayan bir işletmenin, fon sağlama kapasitesi oldukça sınırlıdır. Gerek işletme sermayesi gerekse de yatırımlar için ihtiyaç duyulan fonlar ancak para piyasasından ve dönem içerisinde elde edilen kârlardan karşılanabilmektedir. Halka açık anonim şirketlerde, müşteri ve piyasa etkisinden dolayı daha yüksek oranlarda kâr payı dağıtılabilmektedir. Halka açık şirketlerde, sermaye yapısından çok, ortak sayısı, kâr dağıtım politikasında belirleyici olmaktadır.
SPK, her yıl kâr dağıtımını teşvik edici hükümler getirmektedir. Bunların en önemlisi nedir?
Yasal yedek akçe ve birinci temettü ayrılmadıkça, kâr üzerinden başka hiç bir ödeme yapılamamasıdır. Birinci temettünün de SPK tarafından belirlenen orandan az olmaması gerekir.
Kârların istikrarı nedir?
Şirketlerin elde ettikleri kârlar ne kadar öngörülebilir ve istikrarlı ise, kâr payı ödemelerinin yapılması da o kadar kolay olmaktadır. Bu istikrarı sağlamak için, yüksek kâr elde edilen dönemlerde daha fazla yedek akçe ayrılmasına; düşük kâr elde edilen dönemlerde ise, kararlı düzeye geri dönmek için önceki yıllarda ayrılan yedek akçenin kâr payı olarak dağıtılmasına başvurulabilir.
Borç Düzeyi nedir?
Bilindiği gibi borç, işletmeler açısından süreli bir kaynaktır ve gerek anapara gerekse de faiz ödemelerini içerir. İşletmeler vadesi gelen borçlarını ödemek zorundadırlar. Bu zorunluluk, işletmenin varlığı açısından önemlidir.
İşletmelerin mevcut borçlarını ödeme sistemleri nelerdir?
Ödeme sistemlerinden birincisi, yeni borç almak veya borçları yeniden yapılandırmak, diğeri ise faaliyetler sonucu elde edilen kârları dağıtmayarak borç ödemesinde kullanmaktır.
Kâr dağıtım politikası türleri nelerdir?
• Sabit Miktarda Kar Payı Dağıtılması • Sabit Oranda Kar Payı Dağıtılması • Sabit Miktarın veya Oranın Yanında Ek Kar Payı Dağıtılması • Artıklar Oranında Kar Payı Dağıtılması • Temettü Avansı Ödemeleri
Enflasyonun yüksek olduğu ülkelerde, sabit miktarda kâr dağıtımı politikası yerini hangi politikaya bırakmıştır?
Enflasyonun yüksek olduğu ülkelerde, sabit miktarda kâr dağıtımı politikası yerini sabit oranda kâr dağıtım politikasına bırakmıştır.
Optimal Kâr Dağıtım Politikası nedir?
Hisse senedi fiyatını en yükseğe çıkaran, gelecekteki büyüme ile bugünkü kâr paylarının dağıtımı arasında denge kuran politikadır.
Sabit Miktarda Kâr Payı Dağıtılması nedir?
Sabit miktarda kâr payı dağıtımı politikası, elde edilen kâr değişse bile her yıl sabit miktarda kâr payı dağıtılması esasına dayandığından yatırımcılar, her yıl ne kadar kâr payı alacaklarını bilerek, bir anlamda geleceğin belirsizliğinden kurtulmaktadırlar. Bu politika, sabit gelir elde etmeyi arzulayan ve riski sevmeyen yatırımcılar tarafından tercih edilmektedir.
Sabit Miktarda Kâr Payı Dağıtılmasının Sakıncaları nelerdir?
Hisse senetleri, sabit getirili yatırım araçlarına dönüşmektedir. Bunun yanı sıra, enflasyon dönemlerinde, kâr payı reel anlamda azalmakta veya kârın yüksek olduğu yıllarda, verilmesi gerekenden daha az kâr payı verildiği kanısı piyasada yayınlaşabilmektedir. Sabit miktarda kâr payı dağıtımı, hisse senetlerinin piyasa değerinin de sabit bir düzeyde ya da oldukça dar bir fiyat aralığında kalmasına yol açabilmekte ve sermaye kazancı bekleyen yatırımcılara cazip gelmeyebilmektedir. Düşük kâr sağlanan veya zarar edilen dönemlerde ise, işletme zor durumda kalabilmektedir.
Sabit Oranda Kâr Payı Dağıtılması nedir?
Sabit oranda kâr payı dağıtım politikasında, sabit bir miktar yerine, dönem kârının sabit bir oranı kadar kâr payı dağıtılır. Bu durumda ödenen kâr payı, kârın yüksek ya da düşük çıktığı dönemler nedeniyle büyük dalgalanmalar gösterebilmektedir.
Sabit Miktarın veya Oranın Yanında Ek Kâr Payı Dağıtılması nedir?
İşletme, bir taban kâr payı dağıtım miktarı veya oranı saptadıktan sonra, özellikle büyüme dönemlerinin başlangıcında ve ilk yıllarında, yatırımcıların hisse senetlerine ilgisini artırmak ve elde edilen kâr ile ödenen kâr payını uyumlu hale getirmek için, kârın yüksek olması durumunda, normalde ödediği sabit oran veya miktar üzerine ek bir kâr dağıtma yoluna gitmektedir.
Artıklar Oranında Kâr Payı Dağıtılması nedir?
Bu politikaya göre, işletmenin yatırımları için ihtiyaç duyacağı kaynaklar, elde edilen kârlardan sağlandıktan sonra kalan tutarın kâr payı olarak dağıtılması öngörülmektedir.
Artıklar oranında kâr payı dağıtılması nelerle yakından ilgilenir?
İşletmenin yatırım politikası, borçlanma politikası ve sermaye yapısı ile yakından ilgilidir.
Temettü Avansı Ödemeleri nedir?
Sermaye Piyasası mevzuatına göre, ortaklıklar, sermaye piyasası mevzuatına uygun olarak düzenlenmiş ve bağımsız sınırlı denetlemeden geçmiş 3, 6 ve 9 aylık dönemler itibarıyla hazırladıkları ara mali tablolarında yer alan kârları üzerinden nakit temettü avansı dağıtabilirler. Dağıtılacak temettü avansının, ilgili hesap dönemi sonunda yeterli kâr oluşmaması veya zarar oluşması durumlarında, bir önceki yıla ait bilançoda yer alan olağanüstü yedek akçelerden mahsup edileceği hususunun da karara bağlanması gerekmektedir.
Kâr payı ödeme yöntemleri nelerdir?
• Nakit Olarak Yapılan Kâr Payı Ödemesi • Hisse Senedi Şeklinde Yapılan Kâr Payı Ödemesi • Kendi Hisse Senetlerini Satın Alarak Kâr Payı Ödemesi
Nakit Olarak Yapılan Kâr Payı Ödemesi nedir?
İşletmeler tarafından ortaklarına yapılan en yaygın kâr payı ödeme yöntemidir. Bu yöntem işletmeden nakit çıkışını gerektirdiğinden, işletmenin likidite durumunun buna uygun olması gerekir.
Hisse Senedi Şeklinde Yapılan Kâr Payı Ödemesi nedir?
Bazı işletmeler, ortaklarına kâr dağıtımında nakit yerine hisse senedi vermektedirler. Hisse senedi şeklinde yapılan temettü ödemesi, hisse senetlerinin itibari (nominal) değerinde herhangi bir değişiklik meydana getirmemekle birlikte işletmenin öz sermaye bileşiminin değişmesine neden olmaktadır. Kâr payı ödemesinin hisse senedi şeklinde gerçekleştirilmesi, işletmeden nakit çıkışı gerektirmediğinden, elde edilen kâr hem bünyede bırakılmış hem de dağıtılmış olmaktadır.
Kendi Hisse Senetlerini Satın Alarak Kâr Payı Ödemesi nedir?
İşletmelerin kendi hisse senetlerini satın almaları, kâr payı ödemesinin bir alternatifidir. İşletmeler kendi hisse senetlerini satın alarak piyasadaki hisse senedi miktarını azaltmakta, bu işlem sonucunda hisse başı gelir artmaktadır. Hisse başına gelirin artması sonucunda da, hisse senetlerinin piyasa fiyatı artmakta ve ortaklar nakit kâr payı yerine, sermaye kazancı elde etmektedirler.
İşletmelerin kendi hisse senetlerini geri almaları yatırımcılara hangi avantaj sağlamaktadır?
Avantajların ilki; yatırımcılar tarafından hisse senetlerinin satılması sonucunda elde edilecek gelirin, sermaye kazancı niteliğinde olması nedeniyle vergilendirilmesinin bu çerçevede yapılmasıdır. Diğeri ise, işletmelerin hisse senetlerini geri alma talebi ile yatırımcılara gitmeleri durumunda, yatırımcıların hisse senetlerini satarak geliri hemen elde etme veya hisse senetlerini ellerinde tutarak fiyat artışından yararlanma konusunda bir tercihte bulunabilmeleridir.
Kâr Dağıtım Tablosu nedir?
Dönem kârının (Muhasebe Kârı) bir kısmı kurumlar vergisi, gelir vergisi ve vergi fon payları olarak devlete ödenmekte; geriye kalanın bir kısmı yedek akçe ve fonlar olarak (dağıtılmayan kârlar) işletmede bırakılmakta, son kısım ise ortaklara temettü (kâr payı) olarak dağıtılmaktaydı. Böyle bir paylaşımın kurallara uygun bir biçimde yapılması için işletmelerin düzenlemeleri gereken, tekdüzen hesap planına göre standart hale getirilmiş finansal tablo, Kâr Dağıtım Tablosu dur.
Kâr dağıtım tablosunun düzenlenme amacı nedir?
Kâr dağıtım tablosunun düzenlenme amacı, özellikle sermaye şirketlerinde dönem kârından, ödenecek vergi ve fonların, ayrılan yedeklerin ve ortaklara dağıtılacak kâr paylarının açıkça gösterilmesi ve şirketlerin hisse başına kâr ile hisse başına temettü tutarının hesaplanmasıdır.
Kâr dağıtım tablosu hangi kurallara göre düzenlenir?
• Kâr dağıtım tablosunda dönem kârından yapılan dağıtım ile yedeklerden yapılan dağıtımlar, ayrı ayrı gösterilir. • Kâr dağıtım tablosunda, ödenecek vergiler ve yasal yükümlülükler, ortaklara ödenecek I. ve II. Tertip yasal yedekler, statü yedekleri, özel yedekler, olağanüstü yedekler ve kârdan ayrılan özel fonlar açıkça gösterilir. • İmtiyazlı payların bulunması durumunda, imtiyazlı ve adi hisse senetlerine ödenen kâr payları, tabloda belirtilen bölümlerde ayrı ayrı gösterilir. • Katılma intifa senedi, kâra iştirakli tahvil ile kârzarar ortaklığı belgesi ihraç edilmiş ise, bu senet sahiplerine ödenen paylar, kâr dağıtım tablosunda ayrıca gösterilir.
Kâr dağıtımında en önemli konulardan biri nedir?
Vergi yükümlülüklerinin nasıl ve hangi hukuksal çerçevede yerine getirileceğidir.
KVK İşletmelere bazı istisnalar tanımıştır. KVK’nın 8. maddesinde dönem kârından düşülecek istisnalar nelerdir?
• Şirketlerin, tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun sermayesine iştiraklerinden elde ettikleri kazançlar, • Şirketlerin rüçhan hakkı kuponlarının satışından elde ettikleri kazançları, • Şirketlerin kuruluşlarında veya sermayelerini artırdıkları sırada çıkardıkları hisse senetlerinin itibarî değerlerinin üzerinde elden çıkarılmasından sağlanan kazançları, • Yurt dışında yapılan inşaat, onarma, montaj işleri ve teknik hizmetlerden sağlanan ve Türkiye’de genel netice hesaplarına intikal ettirilen kazançlar.
İşletmelerin hasılattan indirebilecek giderleri nelerdir?
• Hisse ve tahvil senetlerinin ihraç giderleri, • İlk kuruluş ve örgütlenme giderleri, • Genel heyet toplantıları için yapılan giderlerle birleşme, fesih ve tasfiye giderleri, • Sigorta ve reasürans şirketlerinde bilanço gününde hükmü devam eden sigorta sözleşmelerine ait karşılıklar, • Genel bütçeye dahil dairelere, katma bütçeli idarelere, il özel idarelerine belediyelere ve köylere, Bakanlar Kurulu’nca vergi muafiyeti tanınan vakıflara, kamu menfaatlerine yararlı sayılan derneklere ve bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde bulunan kurum ve kuruluşlara makbuz karşılığında yapılan bağış ve yardımların toplamının o yıla ait kurum kazancının %5’ine kadar olan kısmı, • 3289 sayılı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile 17.6.1992 tarihli ve 3813 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun kapsamında yapılan sponsorluk harcamalarının; amatör spor dalları için tamamı, profesyonel spor dalları için % 50’si, • Kurumlar vergisi beyannamelerinde her yılın zararı ayrı ayrı gösterilmek ve beş yıldan fazla nakledilmemek koşuluyla geçmiş yılların mali bilançolarına göre meydana gelen zararlar, • Faizsiz olarak kredi verenlere ödenen kâr payları ile özel finans kurumlarınca kâr ve zarara katılma hesabı karşılığında ödenen kâr payları.
Kurumlar Vergisi Kanunu’na Göre Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler nelerdir?
• Öz sermaye üzerinden ödenen veya hesaplanan faizler, • Örtülü sermaye üzerinden ödenen veya hesaplanan faizler, • Sermaye şirketlerince dağıtılan örtülü kazançlar, • Her ne şekilde ve ne isimle olursa olsun ayrılan ihtiyat akçeleri, • Dar mükellefiyete tabi kurumlardan ayrıca; - Bu kurumlar hesabına yaptıkları alım satımlar için ana merkeze veya Türkiye dışındaki şubelere verilen faizler, komisyonlar ve benzerleri, - Ana merkezin veya Türkiye dışındaki şubelerin giderlerine veya zararlarına iştirak etmek üzere ayrılan hisseler. • Kurumlar Vergisi ile her türlü para cezaları, vergi cezaları ve Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun hükümlerine göre ödenen cezalar, gecikme zamları ve faizleri, • Kanunlarla veya kanunların verdiği yetkiye dayanılarak tespit edilen hadler saklı kalmak üzere, menkul kıymetlerin itibari değerlerinin altında satışından doğan zararlar ile ödenen komisyonlar ve benzeri her türlü giderler, • Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ödenen gecikme faizleri, • Her türlü alkol ve alkollü içkiler ile tütün ve tütün mamullerine ait ilan ve reklâm giderlerinin % 50’si, • Kiralama yoluyla edinilen veya işletmede kayıtlı olan yat, kotra, tekne, sürat teknesi gibi motorlu deniz, uçak ve helikopter gibi hava taşıtlarından işletmenin esas faaliyet konusu ile ilgili olmayanların giderleri ile amortismanları, Basın yoluyla işlenen fiillerden veya radyo ve televizyon yayınlarından doğacak maddî ve manevî zararlardan dolayı ödenen tazminat giderleri.
Mali kar nasıl bulunur?
Mali Kâr Dönem Kârı + Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler-Vergiden Muaf Gelir ve İndirimler
Payları Borsa’da İşlem Gören Şirketlerin I. Temettü Oranı ve Temettü Dağıtımı ne kadardır?
Payları borsada işlem gören ortaklıkların esas sözleşmelerinde birinci temettü oranının gösterilmesi zorunludur. Ortaklıkların birinci temettü tutarı, hesap dönemi kârından kanunlara göre ayrılması gereken yedek akçeler ile vergi, fon ve mali ödemeler ve varsa geçmiş yıl zararları düşüldükten sonra kalan dağıtılabilir kârın *’sinden az olamaz.
Halka Açık Anonim Şirket nedir?
Hisse senetleri halka arz edilen ve 250 kişiden fazla ortağı bulunan şirkettir.
Payları borsada işlem gören ortaklıklar, genel kurullarının alacağı karara bağlı olarak temettü nasıl dağıtabilir?
Temettü nakden, hisse senedi, kısmen hisse senedi kısmen nakit olarak dağıtabilecekleri gibi kârın tamamının ortaklık bünyesinde bırakılması ve dağıtılmaması da söz konusu olabilir.
Payları borsada işlem görmeyen ortaklıkların esas sözleşmelerinde neyi göstermeleri zorunludur?
Birinci temettü oranının gösterilmesi zorunludur.
Yasal yedekler nelerdir?
I. Tertip ve II. Tertip yedek akçe olmak üzere ikiye ayrılmıştır.
I. Tertip Yedek Akçe nedir?
Birinci tertip yasal yedek akçenin matrahı, yasal kayıtlarda yer alan net dönem kârından(vergi sonrası kâr), varsa yasal kayıtlara göre geçmiş yıl zararlarının düşülmesi suretiyle bulunan tutardır.
II. Tertip Yedek Akçe nedir?
İkinci tertip yasal yedek akçe matrahı, pay sahipleriyle kâra iştirak eden diğer kimselere dağıtılacak tüm kâr payı tutarlarının toplamından (birinci temettü, yönetim kurulu ve imtiyazlılara temettü ve diğer kaynaklardan dağıtım), şirketin ödenmiş/çıkarılmış sermayesinin %5’i düşüldükten sonra bulunan tutardır.
İsteğe Bağlı Yedekler nelerdir?
İsteğe bağlı olarak yönetim kurulunun teklifi ve genel kurul kararı ile ayrılabilecek yedek akçelerdir.
Halka kapalı şirketler de dağıtılacak kâr nelerle oranlanarak dağıtılır?
Dağıtılacak kar kural olarak ortakların sermaye taahhütlerine karşılık yapmış oldukları ödemelerle oranlanarak dağıtılır.
Halka kapalı şirketlerde I. Temettü oranı ne kadardır?
I. Temettü oranı ödenmiş sermayenin %5’inden az olamaz.
Kar nasıl ortaya çıkmıştır?
Kâr, işletmenin başarısının ve sermaye kullanım etkinliğinin bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır.
Kar nerede kullanılmaktadır?
Kâr, işletmenin başarısının sonrasında büyümenin finansmanında kullanılmaktadır.
Kar payları nedir?
Kâr payları, hisse senedi sahiplerinin işletmeye koymuş oldukları sermaye karşılığında aldıkları getiridir.
Kar dağıtım politikası yatırımcı beklentilerine göre farklılık gösterir. Bu farklılıklar nelerdir?
Genç yatırımcılar kâr payından daha çok sermaye kazancı elde ederek portföylerini büyütmek isteyebilirler. Buna karşılık, bazı yatırımcılar, firmanın büyüme amaçlı yeniden yatırımından daha çok bugün elde edecekleri getiriyi yani kâr payı almayı tercih ederler.
Miller-Modigliani (MM) Kâr Payı İlişkisizliği Yaklaşımını açıklayınız?
Bu yaklaşıma göre kâr dağıtım politikasının ve hissedarlara dağıtılacak kâr paylarının işletmenin piyasa değeri üzerine etkisi yoktur. MM’e göre işletmenin piyasa değeri, gelecekte işletmenin kazanç yaratma gücüne ve faaliyet riskinin yapısına bağlı olarak yükselir veya düşer.
Kârların istikrarını açıklayın?
Şirketlerin elde ettikleri kârlar ne kadar öngörülebilir ve istikrarlı ise, kâr payı ödemelerinin yapılması da o kadar kolay olmaktadır. Bu istikrarı sağlamak için, yüksek kâr elde edilen dönemlerde daha fazla yedek akçe ayrılmasına; düşük kâr elde edilen dönemlerde ise, kararlı düzeye geri dönmek için önceki yıllarda ayrılan yedek akçenin kâr payı olarak dağıtılmasına başvurulabilir.
Kâr dağıtım politikası hangi kararlar ile ilgilenir?
Kâr dağıtım politikası, elde edilen kârın ne kadarının işletme ortaklarına dağıtılacağı ve ne kadarının işletme bünyesinde bırakılarak otofinansman sağlanacağı şeklindeki kararları içerir.
Bir firmanın piyasa tarafından tahmin edilenden daha fazla kâr dağıtımı yapması nasıl bir sinyal etkisi doğurur?
Kâr dağıtım politikasındaki değişmeler, yatırımcılar üzerinde sinyal etkisi de doğurabilir. Buna göre, eğer firma piyasa tarafından tahmin edilenden daha fazla bir kâr dağıtımı yapacağını açıklamışsa, bu firmanın çok kazançlı bir yatırımı olduğunun ve gelecekte de yüksek kâr payları dağıtacağının sinyali olabilir. Firmanın gelecekteki başarısı hakkında oluşan bu olumlu sinyal etkisinin sonucunda yatırımcılar daha çok pay senedi satın alacak ve talepteki artış sonunda pay senedi fiyatları yükselecektir.
Sinyal etkisi nedir?
Sinyal Etkisi, kâr paylarındaki değişmelerin pay senedi yatırımcılarında yarattığı alım-satım yönündeki etkidir.
Miller-Modigliani yaklaşımına göre kâr dağıtım politikası ile işletmenin piyasa değeri arasında nasıl bir ilişki mevcuttur?
Bu yaklaşıma göre kâr dağıtım politikasının ve hissedarlara dağıtılacak kâr paylarının işletmenin piyasa değeri üzerine etkisi yoktur. MM’e göre işletmenin piyasa değeri, gelecekte işletmenin kazanç yaratma gücüne ve faaliyet riskinin yapısına bağlı olarak yükselir veya düşer.
Miller-Modigliani kâr payı ilişkisizliği yaklaşımının varsayımları nelerdir?
Miller-Modigliani görüşlerini, yatırımcıların yapmış oldukları yatırımlarda, herhangi bir vergi ya da komisyon ücreti ödemeyeceklerini, diğer bir anlatımla işlem maliyetlerinin olmadığını, işletmelerin iflas etmeyeceklerini, kâr dağıtım politikasının sermaye bütçelemesi kararlarından bağımsız olduğunu, işletmenin büyüme sağlayacağı yatırımlarda, kâr payı dağıtmasıyla, elde edilen kârların işletme bünyesinde bırakılmasının yatırımcılar açısından herhangi bir fark yaratmayacağı şeklinde varsayımlara dayandırmışlardır.
Gordon-Lintner yaklaşımında neden yatırımcıların gelecekteki sermaye kazançları yerine, bu günden kâr payını almayı tercih edecekleri varsayılır?
Bunun nedeni kâr payı kazançlarının, yatırımcılar için sermaye kazançlarından daha risksiz olmasıdır. Gordon ve Lintner’e göre; piyasadaki belirsizlik ve diğer etkenler, pay senedi fiyatlarında dalgalanmalar nedeniyle risk yaratır. Bu durum elde tutma dönemi sonunda pay senedinin satışından elde edilecek sermaye kazancını
daha riskli hale getirir. O nedenle dağıtılacak kâr paylarının işletmenin piyasa değeri üzerine olumlu veya olumsuz etkisi vardır.
Kârın ortaklara dağıtılması veya bunun yerine işletmede tutulması ortaklar açısından ne anlama gelir?
Kârın işletmede tutulmayıp ortaklara dağıtılması, ortakların aldıkları kâr payıyla, gelir vergilerini ödedikten sonra özgürce ve kendi iradeleriyle yatırım yapabilecekleri anlamına gelirken; kârın dağıtılmayıp işletmede tutulması ya da dağıtımının ertelenmesi, bu kârın ortaklar adına, genel kurul tarafından işletmeye yeniden yatırılması anlamına gelir.
Ülkemizde anonim ortaklıklara ilişkin genel hükümler Türk Ticaret Kanunu’nda (TTK), halka açık anonim ortaklıklar ise Sermaye Piyasası Kanunu’nda (SPKa.) düzenlenmiştir. TTK kâr dağıtımıyla ilgili hangi ilkelerden bahsetmektedir?
TTK kâr dağıtımıyla ilgili üç temel ilkeden söz etmektedir. Bunlar;
- Net Kâr İlkesi,
- Esas Sermayenin Korunması İlkesi,
- Şirketin Borçlarını Ödeme Gücüne Sahip Olması İlkesidir.
Net kâr ilkesine göre, işletmeler kâr elde etmedikçe veya geçmiş yıllardan devreden kârları bulunmadıkça, ortaklara ya da hissedarlara kâr payı dağıtamazlar. Esas sermayenin korunması ilkesi ise, sermaye azaltımını önlemek amacıyla, şirketin ancak elde ettiği kârdan, kâr payı dağıtabileceğini belirtmektedir. Şirketin borçlarını ödeme gücüne sahip olması ilkesi ise, işletmenin borç ödeme kapasitesi olmadığı halde, kâr payı ödenmesini engellemeyi amaçlamaktadır.
Kâr dağıtım politikasını etkileyen faktörler nelerdir?
Kâr dağıtım politikasını etkileyen başlıca faktörler aşağıda sıralanmıştır:
- Yasalar
- Vergi düzenlemeleri
- Yapılacak yatırımlar
- Likidite
- Finansman imkanları
- Kârların istikrarı
- Borç düzeyi
İşletmenin likidite durumu kâr dağıtım politikasını nasıl etkiler?
İşletmelerin likidite pozisyonları, kâr elde edilmiş olmasına rağmen kâr payı dağıtımına izin vermeyebilir. Kâr dağıtımı işletme açısından nakit çıkışı gerektiren bir işlemdir ve likiditeyi düşürücü niteliktedir. Dolayısıyla likiditesi düşük olan bir işletmenin, kâr payı dağıtarak, likiditesini daha da düşürmesi, finasal yönetim açısından uygun bir davranış değildir.
Optimal kâr dağıtım politikası nedir?
Optimal kâr dağıtım politikası, pay senedi fiyatını en yükseğe çıkaran, gelecekteki büyüme ile bugünkü kâr paylarının dağıtımı arasında denge kuran politikadır.
Sabit miktarda kâr payı dağıtım politikasının sakıncaları nelerdir?
Pay senetleri, sabit getirili yatırım araçlarına dönüşmektedir. Bunun yanı sıra, enflasyon dönemlerinde, kâr payı reel anlamda azalmakta veya kârın yüksek olduğu yıllarda, verilmesi gerekenden daha az kâr payı verildiği kanısı piyasada yaygınlaşabilmektedir. Ayrıca pay senetlerinin piyasa değerinin de sabit bir düzeyde ya da oldukça dar bir fiyat aralığında kalmasına yol açabilmekte ve sermaye kazancı bekleyen yatırımcılara cazip gelmeyebilmektedir. Düşük kâr sağlanan veya zarar edilen dönemlerde ise, işletme zor durumda kalabilmektedir. Bu nedenle, enflasyonun yüksek olduğu ülkelerde, sabit miktarda kâr dağıtımı politikası, yerini sabit oranda kâr dağıtım politikasına bırakmıştır.
Artıklar oranında kâr payı dağıtımı nedir?
Bu politikaya göre, işletmenin yatırımları için ihtiyaç duyacağı kaynaklar, elde edilen kârlardan sağlandıktan sonra kalan tutarın kâr payı olarak dağıtılması öngörülmektedir. Artıklar oranında kâr payı dağıtılması, işletmenin yatırım politikası, borçlanma politikası ve sermaye yapısı ile yakından ilgilidir. Yatırımcılar açısından riskli olarak kabul edilen bu politikada, her yıl dağıtılacak kâr paylarının değişmesi söz konusudur.
Kâr payı ödeme yöntemleri nelerdir?
Kâr payı üç farklı biçimde ödenebilir:
- Nakit olarak
- Pay senedi şeklinde
- Kendi pay senetlerini satın alarak
Pay senedi şeklinde kâr payı ödemesinin avantajları ve sakıncaları nelerdir?
Kâr payı ödemesinin pay senedi şeklinde gerçekleştirilmesi, işletmeden nakit çıkışı gerektirmediğinden, elde edilen kâr hem bünyede bırakılmış hem de dağıtılmış olmaktadır. Pay senedi şeklinde kâr payı ödemesi, piyasadaki pay senedi sayısını artıracağı için fiyatlarda düşmelerin görülmesi bu yöntemin bir sakıncası olarak görülmektedir. Bununla birlikte ortakların elinde daha fazla sayıda pay senedi olacağından gelirlerde bir azalma olmayacaktır.
Kâr dağıtım tablosu hangi kuralların esas alınmasıyla düzenlenir?
Kâr dağıtım tablosu şu kurallara göre düzenlenir:
- Kâr dağıtım tablosunda dönem kârından yapılan dağıtım ile yedeklerden yapılan dağıtımlar, ayrı ayrı gösterilir.
- Kâr dağıtım tablosunda, ödenecek vergiler ve yasal yükümlülükler, ayrılacak genel kanuni yedek akçeler, statü yedekleri, özel yedekler, olağanüstü yedekler ve kârdan ayrılan özel fonlar açıkça gösterilir.
- İmtiyazlı payların bulunması durumunda, imtiyazlı ve adi pay senetlerine ödenen kâr payları, tabloda belirtilen bölümlerde ayrı ayrı gösterilir.
- Katılma intifa senedi, kâra iştirakli tahvil ile kâr-zarar ortaklığı belgesi ihraç edilmiş ise, bu senet sahiplerine ödenen paylar, kâr dağıtım tablosunda ayrıca gösterilir.
Hangi gelirler kurumlar vergisinden muaf tutulurlar?
- Şirketlerin, tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun sermayesine iştiraklerinden elde ettikleri kazançlar,
- Şirketlerin rüçhan hakkı kuponlarının satışından elde ettikleri kazançları,
- Şirketlerin kuruluşlarında veya sermayelerini artırdıkları sırada çıkardıkları paylarının itibarî değerlerinin üzerinde elden çıkarılmasından sağlanan kazançları,
- Yurt dışında yapılan inşaat, onarma, montaj işleri ve teknik hizmetlerden sağlanan ve Türkiye’de genel netice hesaplarına intikal ettirilen kazançlar
Mali kâr nasıl hesaplanır?
Mali Kâr = Dönem Kârı + Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler - Vergiden Muaf Gelir ve İndirimler
Payları borsada işlem görmeyen ortaklıklar, hangi durumlarda birincil kâr payından muaf tutulmaktadırlar?
Payları borsada işlem görmeyen ortaklıklar, hesaplanan dağıtılabilir birinci kâr payı tutarının, genel kurula sunulacak son yıllık mali tablolarına göre esas sermaye/çıkarılmış sermayenin %5’inden daha düşük olması veya söz konusu mali tablolara göre net dağıtılabilir dönem kârının ?100.000’nin altında olması hallerinde, ilgili hesap dönemleri için birinci kâr payını dağıtmayabilir. Ancak, bu hükme göre dağıtılmayan kâr payı, daha sonraki dönemlerde yapılacak muafiyet hesaplamalarında kâr payı kalemi olarak dikkate alınacaktır.
Yasal kayıtlarda yer alan net dönem kârından, varsa yasal kayıtlara göre geçmiş
yıl zararlarının düşülmesi suretiyle bulunan tutara ne ad verilir?
Yasal kayıtlarda yer alan net dönem kârından, varsa yasal kayıtlara göre geçmiş yıl zararlarının düşülmesi suretiyle bulunan tutara genel kanuni yedek akçenin (I.) matrahı denir. Genel Kanuni Yedek Akçe (I.), TTK’nın 519’uncu maddesi çerçevesinde, matrahın %5’i alınarak hesaplanır.