Finansal Kurumlar Dersi 6. Ünite Özet
Faktoring, Finansal Kiralama, Finansman, Varlık Yönetim Şirketleri
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Faktoring Şirketleri
Faktoring şirketleri, müşterisi için alacak tahsilatı yapan, ticari riski üstlenen muhasebe kayıtlarını tutan ve borçlunun borç ödeme gücünü araştıran kurumlardır. En geniş tanımı ile factoring şirketleri, müşterisine vade tanıyarak satış yapan bir şirketin kısa vadeli alacakları ile ilgili olarak ticari riski üstlenen, alacak tahsilatı yapan, ilgili muhasebe kayıtlarını tutan, borçlunun kapasitesi hakkında bilgileri toplayan ve gerektiğinde alacakların peşin olarak satın alınmasını sağlayan finansal kurumlardır.
Finansman Fonksiyonu: Yapılan faktoring anlaşmasına göre, firmaya bir ön ödeme yapılabilmektedir. Genellikle faktoring şirketleri, fatura tutarının % 80’ini ön ödeme olarak ve geri kalan % 20’yi ise tahsilat yapılıp, çeşitli giderler düşüldükten sonra ödemektedirler. Böylece alacakların büyük bir bölümü hemen nakde dönüştürülmekte, firmaların işletme sermayesi finansmanına katkı yapılmaktadır. Faktoring şirketleri, fatura tutarının %80’nini peşin ödeyerek şirketlere finansman sağlarlar.
Hizmet Fonksiyonu: Kredili mal alan firma hakkında bilgi toplama (istihbarat), muhasebe kayıtlarının tutulması, izleme, tahsilat, gerektiğinde yasal takip yollarına başvurulması gibi işlemleri kapsamaktadır
Risk Üstlenme-Teminat Fonksiyonu: Faktoring şirketleri, kredili satış bedellerinin tahsil edilememesi halinde doğacak tüm kaybı üstlenerek satıcı firmanın karşılaşabileceği güçlük ve riskleri tamamen ortadan kaldırabilmektedir. Ancak, faktoring şirketlerinin bu fonksiyonu bu kuruma ek bir risk yüklemektedir.
İskonto Esasına Göre Faktoring: Firma, alacaklarını faktoring şirketine devrettiğinde, alacakların % 80’i alacakların vadesinden önce, % 20’si ise vadede firmaya ödenir.
Vade Esasına Göre Faktoring: Faktoring şirketi, alacakların vadesi dolmadan firmaya herhangi bir ödeme yapmaz, yani herhangi bir finansman hizmeti sunulmaz. Burada faktoring şirketi, sadece hizmet ve teminat fonksiyonunu üstlenir.
Tam Hizmet-Rücu Edilemez Faktoring: Bu tür, firma ile faktoring şirketi arasında düzenli ve sürekli bir anlaşma niteliğinde olmaktadır. Firma farklı müşterilerden olan alacaklarını tek bir kaleme indirgeyerek faktoring şirketine devretmektedir.
Rücu Edilebilir Faktoring: Alacakların vadede ödenmemesi halinde faktoring şirketi, alacakları satan firmaya rücu edebilir. Burada faktoring şirketi risk üstlenmemekle birlikte diğer hizmetleri sunmaktadır.
Gizli (Kapalı) Faktoring: Tüm hizmetleri kapsayan bu faktoring türü, rücu edilebilir ya da edilemez şekilde düzenlenebilir. Burada önemli olan faktoring anlaşması yapıldığının açıklanmamasıdır. Ticari ilişkilerin etkilenebileceğini düşünerek satıcı firmalar, alıcı firmalar tarafından faktoring anlaşmasının bilinmesini istemeyebilirler.
Acenta Faktoringi: İki farklı uygulamaya sahip olan acenta faktoringi, borcun ödenmeme riskine karşı korunma ile finansman hizmetinin birlikte uygulandığı, alacak yönetimi fonksiyonunun yerine getirilmesinin ise satıcı firmanın isteğine bağlı olduğu bir sistem olarak tanımlanabilir.
Toptan Faktoring: Bu türde faktoring şirketi, müşterisine sadece finansman hizmeti sunmaktadır. Alacak yönetimi ve ticari riskin üstlenilmesi fonksiyonu bu türün kapsamına girmemektedir.
İhracat Faktoringi: Alıcının yabancı bir ülkede bulunması durumunda yapılan faktoring işlemidir.
İthalat Faktoringi: Faktoring şirketinin muhabir aracılığıyla, yurt dışındaki ihracatçı işletmeye, ödeme garantisi verdiği faktoringtir.
Karşılıklı Faktoring: Bir faktoring işleminin diğerine dayanak oluşturduğu bu yöntemde, ihracatçının alacaklarının ihracat faktorünce satın alınmasına, borçlunun ithal ettiği malları kendi ülkesindeki alıcılara satmasından kaynaklanan alacakların da ithalat faktorünce satın alınmasının eklenmesi ile genişletilmektedir.
Yurt içi Faktoring: faaliyetlerinde 3 taraf vardır. Bunlar, satıcı firma, alıcı firma ve faktoring şirketidir. Yurt içinde faaliyet gösteren bir firma, yurt içindeki alacakları için faktoring şirketi ile bir anlaşma imzalar. Bu anlaşma alıcı firmaya da bildirilir. Faktoring şirketi alıcı firmanın krediyi ödeme yeterliliği hakkında bir araştırma yapar ve alıcı firmanın borç ödeme yeterliliği konusunda olumlu bir rapor hazırlanırsa, faktoring anlaşması yapmaya hazır olduğunu bildirir ve anlaşma gerçekleşir.
Yurt dışı Faktoringin işleyişi yurt içi faktoringe benzer. Ancak burada, alıcı firma, satıcı firma, yurt içi faktoring şirketi ve yurt dışı faktoring muhabir kuruluşu olmak üzere 4 taraf vardır. Alacakları yurt dışında bulunan satıcı firma kendi ülkesindeki faktoring şirketine bir anlaşma yapmak üzere başvurur. Borçlunun yurt dışında olması nedeniyle, yurt dışındaki muhabir faktoring şirketi ile iletişime geçilerek, yurt dışındaki alıcının borç ödeme yeteneği değerlendirilir ve faktoring anlaşmasının yapılıp yapılmayacağına karar verilir.
Yerel ve muhabir faktoring şirketleri arasındaki iş birliğini sağlamak için uluslararası faktor zincirleri oluşturulmuştur. Şu anda üst kuruluş niteliğinde 4 adet faktor zinciri oluşturulmuştur. Bunlar aşağıda belirtilmiştir:
- Uluslararası faktor Zinciri (Factors Chain International-FCI)
- Uluslararası faktor Grubu (International Factors Group-IFG)
- Uluslararası Heller Grubu (Heller International Group-HIG)
- Lombart Nat Batı Hizmetler Grubu (Lombart Nat West Commercial Services-LNWCS)
Bu üst kuruluşlardan gerek üye sayısı gerekse faaliyetleri açısından FCI birinci sırada, IFG de ikinci sırada yer almaktadır.
Türkiye’de Faktoring uygulaması ile ilgili ilk düzenleme 18183 sayılı Ödünç Para Verme İşleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede yer almıştır. 1994 tarih ve 21973 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 545 No’lu Kanun Hükmünde Kararname ile yapılan değişiklikle bu konu ile ilgili yasal düzenleme yapılmıştır. 545 Nolu KKH’de Faktoring Şirketi: Mal ve hizmet satışlarından doğmuş veya doğacak alacakları temellük ederek, tahsilini üstlenen, bu alacaklara karşılık ödemelerde bulunarak, finansman sağlayan şirketler olarak tanımlanmıştır.
Bu konu ile ilgili Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu tarafından hazırlanan ve 10 Ekim 2006 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 26315 sayılı Yönetmelik’te, kuruluş ve faaliyet izinleri, ana sözleşme değişikliği ve hisse senedi devrine ilişkin, yöneticilere ilişkin hükümler; sözleşmelere ilişkin, muhasebe, raporlama ve denetime ilişkin hükümler yer almaktadır. Buna göre faktoring şirketlerinin kuruluş koşulları aşağıdaki gibidir: a Anonim şirket şeklinde kurulması, b) Ödenmiş sermayelerinin faktoring şirketleri için ilgili Kanunun öngördüğü tutardan az olmaması, c) Hisse senetlerinin tamamının nâma yazılı ve nakit karşılığı çıkarılması, d) Ticaret unvanında “Faktoring Şirketi” ibaresinin bulunması, e) Ana sözleşmelerinin ilgili mevzuat hükümlerine uygun olması, f) Kurucularının bu Yönetmelik’in 5’ inci maddesinde sayılan şartları taşıması, g) Kurucularının tüzel kişi olması hâlinde Kurumun etkin denetimini engellemeyecek şeffaf ve açık bir ortaklık yapısının olması şarttır.
Finansal Kiralama (Leasing) Şirketleri
İlk defa 1877 yılında ABD’li Bell Telefon şirketinin telefonlarını müşterilerine kiralamasıyla literatüre geçen finansal kiralama daha sonra 1880’de United Shoe Şirketinin ayakkabı makinelerini ayakkabıcılara kiralamasıyla devam etmiştir. Türkiye’de ise finansal kiralama tekniğinin uygulanmasına 1985 yılında olanak sağlanmıştır.
Avrupa Finansal Kiralama (Leasing) Birliği, finansal kiralamayı, kiralayan ile kiracı arasında düzenlenen, üreticiden kiracı tarafından seçilip, kiralanan tarafından satın alınan taşınır veya taşınmazın mülkiyetini kiralayanda, kullanımını ise kiracıda bırakan bir anlaşma olarak tanımlamaktadır.
Finansal kiralama ile hukuki mülkiyetin yanı sıra bir ekonomik mülkiyet kavramı ortaya çıkmıştır. Finansal kiralamada, kiralayan hukuki mülkiyete, kiracı ise ekonomik mülkiyete sahip olmaktadır. Finansal kiralamanın temel ögesi, bu iki farklı mülkiyet kavramı olup, yatırımlardan elde edilen esas yararın onların mülkiyetinden değil, kullanımından kaynaklandığı düşüncesine dayanmaktadır. Finansal kiralamanın, faaliyet kiralaması ve finansal kiralama olmak üzere iki temel türü vardır:
Faaliyet Kiralaması: İşletmelerin faaliyetleriyle ilgili ihtiyaç duydukları varlıklar için finansman imkânı sağladığı gibi, kiralanan varlıkla ilgili hizmet ve kolaylıklardan da yararlanmayı sağlayan bir türdür. Kiralanan varlıkların bakım ve teknik destek yükümlülüğü genellikle kiralama şirketinin sorumluluğundadır. Faaliyet kiralaması, kısa süreli ve tüketim mallarına yönelik olarak yapılmaktadır.
Finansal Kiralama: Finansal kiralama, en yaygın kullanılan türdür. Kiraya verenin, kiraya verilen mala ait bütün risk ve menfaatleri kiracıya devrettiği kiralama türüdür. Uluslararası standartlara göre, bir kiralamanın finansal kiralama sayılabilmesi için aşağıdaki dört ölçütten en az birinin varlığı gerekmektedir:
- Kira süresi sonunda, malın mülkiyetinin kiracıya devrinin öngörülmesi,
- Anlaşmanın, kiracıya, kira süresi sonunda, malı o tarihteki beklenen piyasa fiyatının altında bir değerden satın alma hakkını vermesi,
- Kira süresinin, kiralanan varlığın tahmini ekonomik ömrünün en az %75’ ine eşit olması,
- Kira ödemeleri toplamının kira süresinin başlangıcındaki bugünkü değerinin, malın piyasa değerinin en az % 90’ına eşit olmasıdır.
Sözleşme: Sözleşme; kiralayanın, kiracının talebi ve seçimi üzerine üçüncü kişiden satın aldığı veya başka suretle temin ettiği bir malın zilyetliğini, her türlü faydayı sağlamak üzere ve belli bir süre feshedilmemek şartı ile kira bedeli karşılığında, kiracıya bırakmasını öngören bir sözleşmedir.
Sözleşmenin Konusu: Sözleşmeye taşınır veya taşınmaz mallar konu olabilir. Patent gibi fikri ve sınai haklar bu sözleşmeye konu olamazlar.
Finansal Kiralama Bedeli: Finansal kiralama bedeli ve ödeme dönemleri taraflarca belirlenir. Bu bedeller sabit veya değişken olabilir. Türk Lirası veya Merkez Bankasınca alım satımı yapılan döviz cinsinden belirlenebilir. Yurt dışından yapılacak finansal kiralamalarda kiralama bedeli yıllık 25.000 Amerikan Doları karşılığı Türk Lirasından az olamaz. Bu miktarı artırmaya ve eski değerine indirmeye Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu yetkilidir. Yasaya göre finansal kiralama sözleşmesi en az dört yıl feshedilemez.
Sözleşmenin Feshinin Mümkün Olmadığı Süre: Sözleşmeler en az dört yıl süre ile feshedilemez. Hangi kiralama hallerinde bu sürenin kısalacağı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunca çıkarılacak yönetmelikte belirlenir.
Finansal Kiralama Konusu Malın Satın Alınması: Finansal kiralama konusu malın mülkiyeti kiralayan şirkete aittir. Ancak taraflar sözleşmede, sözleşme süresi sonunda kiracının, malın mülkiyetini satın alma hakkını haiz olacağını kararlaştırabilirler.
Kiralayan Şirketin Hukuki Yapısı: Kiralayan şirketler, yalnızca anonim ortaklık şeklinde kurulabilir, Kiralayan şirketlerin kuruluşu ve şube açmaları ile yabancı şirketlerin Türkiye de şube açması Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın ön iznine bağlıdır. 6224 sayılı Yabancı Sermayeyi Teşvik Kanunu hükümleri saklıdır. Kiralayan şirketler ile yabancı kiralayan şirketlerin Türkiye’deki şubeleri Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın denetimine tabidir
En Az Sermaye: Kiralayan şirketlerin ödenmiş sermayeleri bir milyar Türk Lirasından az olamaz. Yabancı kiralayan şirketlerin Türkiye’de şube açmalarında ise ödenmiş sermayeleri asgari iki milyon Amerika Birleşik Devletleri Doları karşılığı Türk Lirasıdır. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu bu miktarları beş katına kadar artırmaya yetkilidir.
Buna göre faktoring şirketlerinin kuruluş koşulları aşağıdaki gibidir:
a) Anonim şirket şeklinde kurulması,
b) Ödenmiş sermayelerinin finansal kiralama şirketleri için 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu‘nun 11 inci maddesinde belirtilen tutardan az olmaması,
c) Hisse senetlerinin tamamının nâma yazılı ve nakit karşılığı çıkarılması,
d) Ticaret unvanında “Finansal Kiralama Şirketi” ibaresinin bulunması,
e) Ana sözleşmelerinin ilgili mevzuat hükümlerine uygun olması,
f) Kurucularının bu Yönetmelik‘in 5‘inci maddesinde sayılan şartları taşıması,
g) Kurucularının tüzel kişi olması hâlinde Kurumun etkin denetimini engellemeyecek şeffaf ve açık bir ortaklık yapısının olması şarttır.
Finansman şirketleri, devamlı ve sürekli uğraş konusu olarak her türlü mal ve hizmet alımını kredilendirmek üzere ödünç para veren kuruluşlardır. Gelişmiş ülkelerde, bu yüzyılın başından beri başarı ile uygulanan ve taksitli satışları kredilendiren finansman şirketleri, Türkiyede 7080 yıllık bir gecikmeden sonra 1994 tarihinde uygulanma olanağı bulmuştur.
Amerika Birleşik Devletleri’nde üç tür finansman şirketi vardır:
- Tüketici finansman şirketleri, özellikle hane halkına ödünç veren kuruluşlardır.
- İş Finansman Şirketleri, iş çevrelerine ödünç verme ve kiralama işlerinde uzmandırlar.
- Satış Finansman Şirketleri, dayanıklı malların perakendeciler tarafından satışını finanse ederler.
Buna göre finansman şirketlerinin kuruluş koşulları aşağıdaki gibidir:
a) Anonim şirket şeklinde kurulması,
b) Ödenmiş sermayelerinin Kanunun öngördüğü tutardan az olmaması,
c) Hisse senetlerinin tamamının nâma yazılı ve nakit karşılığı çıkarılması,
d) Ticaret unvanında “Finansman Şirketi” ibaresinin bulunması,
e) Ana sözleşmelerinin ilgili mevzuat hükümlerine uygun olması,
f) Kurucularının bu Yönetmelik‘in 5‘ inci maddesinde sayılan şartları taşıması
g) Kurucularının tüzel kişi olması hâlinde Kurumun etkin denetimini engellemeyecek şeffaf ve açık bir ortaklık yapısının olması şarttır.
2016 sonu yılı itibariyle finansman şirketlerinin istihdama katkısı 869 kişi olmuştur. Kredileri ağırlıklı olarak ticari taşıt kredisi ve bireysel taşıt kredisinden oluşmuştur (Finansman Kurumları Birliği, Finansman Şirketleri Sektör Raporu, Aralık 2016).
Varlık Yönetim Şirketleri
Varlık Yönetim Şirketi, Türk hukuk sistemine, Türkiye’nin mali sektörde yaşadığı Kasım 2000 ve Şubat 2001 krizleri ve bu krizlerin sebep olduğu gerek mali sektörde, gerekse de reel sektörde yaşanan bunalımları aşmak amacıyla, 30.01.2002 tarih ve 4743 sayılı Mali Sektöre Olan Borçların Yeniden Yapılandırılması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile girmiştir.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumundan, 01 Kasım 2006 Tarihli Resmi Gazete‘de 26333 Sayılı Varlık Yönetim Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmelik yayınlanmıştır. Buna göre, Varlık yönetim şirketi: Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, bankalar ve diğer mali kurumların alacakları ile diğer varlıklarının satın alınması, tahsili, yeniden yapılandırılması ve satılması amacına yönelik olarak faaliyet göstermek üzere bu Yönetmelik hükümlerine göre izin alarak kurulan şirketleri, olarak tanımlanmıştır.
Kuruluş Şartları:
a. Anonim şirket şeklinde kurulması,
b. Ödenmiş sermayesinin Yönetmeliğin öngördüğü tutardan az olmaması (Kuruluş için gerekli olan asgari sermaye, her yıl Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan yıllık üretici fiyat endeksinin iki katının gerektirdiği miktarı geçmemek üzere Kurul kararıyla artırılabilir),
c. Hisse senetlerinin tamamının nâma yazılı ve nakit karşılığı çıkarılması,
d. Ticaret unvanında “Varlık Yönetim Şirketi” ibaresinin bulunması,
e. Ana sözleşmesinin 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu, bu Yönetmelik ve ilgili diğer mevzuat hükümlerine uygun olması,
f. Kurucularının 5’inci maddede sayılan şartları taşıması, şarttır.
Faaliyet Alanı: Varlık yönetim şirketleri:
a. Banka, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ve diğer mali kurumların alacakları ile diğer varlıklarını satın alabilir, satabilir, satın aldığı alacakları tahsil edebilir, varlıkları nakde çevirebilir veya bunları yeniden yapılandırarak satabilir.
b. Alacakların tahsili amacıyla edindiği gayrimenkul veya sair mal, hak ve varlıkları işletebilir, kiralayabilir ve bunlara yatırım yapabilir.
c. Alacaklarını tahsil etmek amacıyla borçlularına ilave finansman sağlayabilir.
d. Banka,Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ve diğer mali kurumların alacakları ile diğer varlıklarının yeniden yapılandırılması veya üçüncü kişilere satışında danışmanlık ve aracılık hizmeti verebilir.
e. Ana faaliyetlerini gerçekleştirmek üzere sermaye piyasası mevzuatı dâhilinde ve gerekli izinleri almak kaydıyla faaliyette bulunabilir ve menkul kıymet ihraç edebilir.
f. Faaliyetlerini gerçekleştirmek amacıyla iştirak edinebilir.
g. Diğer varlık yönetimi şirketlerinin satışına aracılık ettiği veya ihraç ettiği finansal ürünlere yatırım yapabilir.
h. Şirketlere kurumsal ve finansal yeniden yapılandırma alanlarında danışmanlık hizmeti verebilir.
Asgari İştirak Oranı: Varlık yönetim şirketlerinin, 11’inci madde uyarınca iştirak edecekleri ortaklıkların, sermayesinin veya oy hakkı toplamının en az yüzde onuna sahip olması şarttır. Ülkemizdeki Varlık Yönetim şirketlerinin organizasyon yapısı içinde varlık çözümleme, alacak çözümleme, hukuk ve şirket yeniden yapılandırma olarak dört birim bulunmaktadır.
Varlık Çözümleme: Yasal takip veya firmalar ile yapılan anlaşma sonrasında alacağa mahsuben devralınan menkul ve gayrimenkullerin değerlendirilmesi, satışa hazırlanması, projelendirilmesinden sorumlu birimdir.
Alacak Çözümleme: Satın alınmak veya yönetim sözleşmeleri yapılmak suretiyle bankalardan ve diğer finans kuruluşlarından devralınan problemli kredi alacaklarının tahsili ve tasfiyesinden sorumlu birimlidir.
Hukuk: Alacak çözümleme, varlık çözümleme ve şirket yapılandırma çalışmalarında dava ve takiplerin yürütülmesi, ticari sözleşmelerin hazırlanmasından sorumlu birimdir.
Şirket Yapılandırma: Endüstri bazında yeniden yapılandırılacak firmaların incelenmesi, proje geliştirilmesi ve gerekli organizasyon ve anlaşmaların yapılmasından sorumlu birimdir.