Finansal Kurumlar Dersi 5. Ünite Özet
Kalkınma Ve Yatırım Bankaları
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Kalkınma ve Yatırım Bankaları
5411 Sayılı Bankacılık Kanununa göre kalkınma ve yatırım bankaları “ mevduat ve katılım fonu kabul etmek dışında; kredi kullandırmak esas olmak üzere faaliyet gösteren ve/veya özel kanunlarla kendilerine verilen görevleri yerine getiren kuruluşlar ile yurt dışında kurulu bu nitelikteki kuruluşların Türkiye’deki şubeleridir.”
Yatırım Bankaları
Yatırım bankaları, mevcut servetlerin transferi, hisse senedi ve tahvillerin tedavülünü, menkul değerlerin yönetimi dahil sermaye oluşumunun gerçekleştiği tüm işlemleri ve kuruluşları içerir.
Yatırım bankalarının işlevleri şu şekilde sıralanabilir:
- Tasarrufları, faaliyetlerini yürütebilmek için bu fonlara ihtiyaç duyan kamu ve özel sektör kuruluşlarına kanalize etmek,
- Sermaye piyasasının gelişmesine katkı sağlamak,
- Yeni ihraç edilecek menkul değerlerin geniş halk kitlelerine dağılımını sağlayarak mülkiyetin tabana yayılmasına katkı sağlamak,
- Menkul değer yönetimi ve tasarruf sahiplerine tasarruflarını yönlendirmede danışmanlık hizmeti vermek,
- Menkul değerlere yatırım yapan tasarruf sahiplerinin çıkarlarını korumak,
- Özelleştirme işlemlerinde aracılık yapmaktır.
Yatırım Bankalarının Faaliyetleri
Yatırım bankalarının verdikleri hizmetler aşağıdaki şekilde sıralanabilir.
- Değişken ve sabit getirili menkul değerlerin halka arzına aracılık (underw-riting),
- Sermaye piyasası ürün ve hizmetlerinin komisyonculuk yoluyla pazarlanması ve satışı,
- Sermaye piyasası ürün ve hizmetlerinde piyasa yapıcılık (market maker),
- Şirket birleşmeleri (mergers), finansal yeniden yapılandırma, şirket devralmaları, saldırgan ele geçirmeler, kurumsal değerlemeler gibi işlemlerde yatırım danışmanlığı,
- Teminat olarak menkul değerleri kullanarak, müşterilerin üçüncü kişi veya kurumlarla yapacakları kredi anlaşmalarına zemin hazırlamak.
Halka Arza Aracılık: Yatırım bankaları, menkul değer ihraç ederek sermaye piyasalarından doğrudan kaynak sağlamaya çalışan şirketlere üç konuda danışmanlık yapmaktadır. Bunlar:
- Halka arz için gerekli koşulların ve diğer bilgilerin toplanması, hazırlıkların yapılması,
- Halka arz zamanlamasının belirlenmesi,
- Menkul değerlerin ihraç edileceği fiyatın belirlenmesi.
Birleşmeler ve Devralmalar: Yatırım bankaları, firmaların birleşme ve devralma işlemlerinde (mergers and acquisitions) faaliyet gösteren aracıların en önemlileridir. Birleşme ve devralma faaliyetleri üçe ayrılır:
- Bir firmayı yönetecek oranda veya çoğunlukta hisselerinin satın alınması (leveraged buyout)
- Finansal yeniden yapılanma (financial restructurings)
- Firmaların iştiraklerini elden çıkarma veya kısaca küçülme işlemleri (divestitures).
Piyasa Yapıcılık ve Menkul Değer Ticareti: Yatırım bankaları, menkul değer ticaretinde önemli aracılık rolü oynarlar. Menkul değer ticareti üç şekilde gerçekleşir; Birincisi, safi komisyonculuk olarak ifade edilen, pazarlanmasında sorun veya eksiklik olan menkul değerlerin ticaretidir. Bu tür menkul değerlerin fiyatlarındaki sürekli dalgalanma küçük yatırımcılar tarafından değerlendirilmesini imkansız hale getirir. Bu noktada yatırım bankaları bu menkul değerlerin pazarlanmasında rol oynar. Yatırım bankaları bu menkul değerlerin bir kaçının aynı yatırımcıya satılmasını engelleyerek yatırımcıyı riskten korumaktadır.
İkincisi, yatırım bankalarının likit ihtiyaçlarını karşılamak için bazı menkul değerleri envanterlerinde tutmalarına dayalı menkul değer ticaretidir. Ancak bu menkul değerlerin yatırım bankaları likiditeye sıkıştıklarında alım fiyatlarının altında satılma olasılığı vardır. Yatırım bankaları bu nedenle fiyat riskinden korunmak için riskten korunma teknikleri kullanmaktadır.
Üçüncüsü, yatırım bankalarının menkul değerlerin mali sahibi gibi, menkul değer alıp-satma işlemleridir. Firmalar, yatırım bankalarının bu faaliyetleri sayesinde menkul değerlerin fiyat farklılıklarından kâr elde edebilirler.
Kalkınma Bankaları
Kalkınma bankaları, tabii kaynakların değerlendirilmesini amaçlayan, tarımın ve sanayinin randımanını artırmanın yollarını arayan, ticari kanalları daha etkin kılan, gerçekleşmesini kolaylaştırdığı yatırım projeleri kanallarıyla, döviz gelirini yükselten, milli geliri artıran, bu amaçlara ulaşmayı en etkin biçimde sağlayacak projelerin doğmasını ve gerçekleşme yoluna girmesini teşvik eden teknolojik araştırma ve teknoloji transferi projelerini değerlendiren ve finanse eden, hatta bazı hallerde bizzat proje hazırlayıp gerçekleştiren kurumlar olarak tanımlanabilir.
Kalkınma bankalarının işlevleri şu şekilde sıralanabilir,
- Yatırımların finanse edilmesinde kullanılabilecek sınırlı kaynakları ülke ekonomisi yararına olacak şekilde dağıtmak ve ülke kaynaklarının rasyonel kullanılmasını sağlamak,
- Geri kalmış bölgeler için fizibilite etütleri yaptırarak girişimcileri bu alanlara yönlendirmek, (Fizibilite etüdü: Yatırım alanlarının ekonomik, teknik ve finansal açıdan değerlemesinin yapılmasıdır.)
- Yatırımcılara yatırım projelerinin hazırlanması ve uygulanması aşamasında bilgi desteği sağlamak,
- Yeni teknoloji ve ürünlerin geliştirilmesi için yapılan faaliyetlere destek sağlamak,
- Girişimcilerin yetersiz olduğu bölgelerde ve sektörlerde sanayi tesislerinin kurulmasına öncülük etmek için ortaklık kurmak veya kurulmuş ortaklık- lara hisse senedi alarak iştirak etmek ve şirketin yönetiminde görev almak,
- Beş yıllık kalkınma hedeflerine uygun kredi politikaları belirlemek,
- Yabancı ülkelerden ekonomik ve teknik destek sağlamak ve işletmelerin bunlardan istifade etmesini sağlamak,
- Yabancı kalkınma bankalarından elde edilen fonların dağıtımını yapmak ve projelerin uygulanmasını gözetmektir.
Kalkınma bankaları üç kategoride incelenebilir, Bunlar:
- Uluslararası kalkınma bankaları,
- Bölgesel kalkınma bankaları
- Ulusal kalkınma bankalarıdır.
Uluslararası Kalkınma Bankaları
Az gelişmiş ülkelerde ekonomik gelişmeyi sağlamak amacı ile o ülke finansal kurumlarına kredi desteği vermeği amaçlamaktadırlar. Günümüze kadar bu amacı taşıyan tek banka Dünya Bankası’dır. 1 Temmuz 1944 yılında Bretton Woods’da 44 üye ülkenin toplandığı konferansta II. Dünya Savaşı’nda ekonomileri büyük hasar gören Avrupa ülkelerine destek verme kararı alınmış ve bu amaçla Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası (The Internetional Bank of Reconstruction and Development IBRD) veya çok bilinen adıyla Dünya Bankası kurulmuştur. Kuruluş hedeflerini gerçekleştiren banka gelişmekte olan ülkelere finansal destek vermek amacıyla faaliyetlerine devam etmektedir.
Bölgesel Kalkınma Bankaları
Bölgesel kalkınma bankaları, kurulmuş olduğu bölgelerdeki firmalara ve gelişmekte olan ülkelere finans desteği sağlamak amacıyla kurulurlar. Bu bankaların kuru- cuları bölgedeki ve bölge dışından devletlerdir. Kuruluş amaçları bölge ülkelerinin kalkınmalarını ve bütünleşmelerini sağlamaktır. Bölgesel kalkınma bankaları bölgelerindeki kamu ve özel sektör kuruluşlarına ve hükümetlere düşük faizli orta ve uzun vadeli krediler sağlayarak ve teknik destek, danışmanlık hizmeti vererek katkı sağlamaktadırlar. Dünya Bankası Grubu’nun faaliyetlerini tamamlayan, işlevleri daha çok bölgesel coğrafi bir alanla sınırlı olan bölgesel kalkınma bankaları projeye dayalı finansman modeli uygulamaktadırlar.
Ayrıca özelleştirme ve yöresel yönetim hizmetlerinin geliştirilmesinde önemli katkı sağlamaktadırlar.
Ulusal Kalkınma Bankaları
Ülke içinde faaliyet gösteren ve ülke dışındaki firmalara kredi vermeyen bankalardır. Genellikle tüm gelişmekte olan ülkeler kalkınma bankası kurmaktadır. Bu bankalar uzun süreli fon ihtiyacı duyan kamu veya özel sektör firmalarına uygun koşullarda kredi vermektedirler. Ulusal kalkınma bankaları genellikle kamu mülkiyetinde olmakla birlikte özel kalkınma bankaları da kurulabilmektedir.
Kalkınma ve Yatırım Bankaları Arasındaki Farklar
Kalkınma ve yatırım bankaları aslında birbirini tamamlayan iki bankacılık türüdür. Kalkınma ve yatırım bankaları hukuki yapı olarak benzerlik göstermekle birlikte amaçları, konu ve yaklaşımları açısından farklılık göstermektedir.
Kalkınma bankaları az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde faaliyet gösterirken, yatırım bankacılığı ise sermaye piyasasının gelişmekte olduğu ülkelerde ortaya çıkmıştır. Yatırım bankaları, gelişmiş sermaye piyasasına sahip ülkelerde tasarrufları sermaye piyasası aracılığı ile kaynağa ihtiyacı olan kullanıcılara aktaran finansal kuruluşlar iken kalkınma bankaları ise kalkınma hedefleri doğrultu- sunda gelişmekte olan ülkelerde kıt olan sermaye ve teknik destek hizmetleri ile kalkınmaya yardımcı olan finansal kuruluşlardır.
Kalkınma bankaları işletmelere orta ve uzun vadeli kredi sağlarken yatırım bankaları sermaye piyasasında aracılık yapan kuruluşlardır.
Türkiye’de Kalkınma ve Yatırım Bankaları
1923 yılında Osmanlı İmparatorluğu’ndan 18’i yabancı ve 18’i Türk sermayeli, toplam 439 şube ile 36 bankadan oluşan bir finansal sistem kalmıştır. Yabancı bankalar dış ticaret işlemleri ve Türkiye’de faaliyet gösteren yabancı firmalarla işlem yaptıklarından Türk firmalarına ilgi göstermemişlerdir. Türk bankaları da güçsüz ve yöresel bankalar olarak faaliyetlerini sürdürmüşlerdir. İzmir Kongresi’nden çıkan sonuçlar 1923-1932 dönemi hükümet politikalarına yansımıştır. 1925 yılında Türkiye’nin ilk kalkınma bankası olan Sanayi ve Maadin Bankası kurulmuştur.
Bankanın kuruluş amacı, özel sanayi işletmelerine orta ve uzun vadeli kredi verilmesi, teknik ve mali konularda bilgi desteği sağlanması olarak belirlenmiştir. Tekstil, seramik, çeltik işleme, şeker, elektrik üretimi ve limanlar alanlarında özel kesim işletmelerine yatırım yapan banka, sanayi ve madencilik alanında faaliyet gösteren işletmelere destek sağlayamamıştır. 1932 yılında Türkiye Sanayi ve Kredi Bankası adını alan banka, 1933 yılında Sümerbank’a devredilmiştir. 1935 yılında Etibank kurulmuştur. Sümerbank ve Etibank Türkiye’nin sanayileşme çabalarına destek olmuştur. Bu bankaların fa- aliyetleri ve fonksiyonları kalkınma planları ile yakından ilişkili olmuştur. 1934 yılında uygulamaya konulan Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda hedeflendiği üzere Sümerbank selüloz, çimento, pamuk ve yünlü dokuma gibi çeşitli sektörlerde yeni işletmelerin kurulmasında ve gelişmelerinde etkili olmuştur. İkinci Beş Yıllık Kalkınma Planı uyarınca madencilik sektöründeki hedeflerin yakalanması görevi ise Etibank’a düşmüştür. Her iki bankanın fonksiyonları 1936 yılında yürürlüğe giren Bankacılık Kanunu’na tabi olmuştur. 1980 tarihinden sonra serbest ekonomiye geçiş politikaları kapsamında başlatılan özelleştirme çalışmalarında bu iki banka özel sektöre devredilmiş ve özelleştirme her iki bankanın tasfiyesi ile sonuçlanmıştır. Sümerbank’ın sanayi tesisleri, zarar etmeleri neden gösterilerek ya kapatılmış ya da özel sektöre devredilmiştir.
Bu kalkınma bankalarını 1988 yılına kadar kamu sermayeli üç banka takip etmiştir. Bu bankalar; 1933 yılında kurulan Belediyeler Bankası (1945 yılında İller Bankası ismini almıştır), 1975 yılında kurulan DESİYAP (1988 yılında Türkiye Kalkınma Bankası adını almıştır. 24 Ekim 2018 tarihinde Türkiye Kalkınma Bankası’nın ismi Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası olarak değiştirilmiştir.) 1987 yılında kurulan Türkiye İhracat Kredi Bankası (Türk Eximbank)’dır.
Kamu sermayeli kalkınma bankalarının yanında özel sermayeli kalkınma bankaları da kurulmuştur. Türkiye’nin ilk özel sermayeli kalkınma bankası 1950 yılında kurulan Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB)’dır. TSKB’nin kurulması ve çalışmasında Dünya Bankası aktif olarak destek vermiştir. Banka, karma sermayeli, ancak özel hukuk hükümlerine göre kurulmuş olup Türkiye’de 1950’li yıllarda özel sermaye oluşumuna önemli katkılar sağlamıştır. Bu Bankayı 1963 yılında Sınai Yatırım ve Kalkınma Bankası izlemiştir. Banka, 2002 yılında TSKB ile birleştirilmiş ve böylece faaliyetine son verilmiştir. Günümüze kadar pek çok yerli ve yabancı sermayeli kalkınma ve yatırım bankası kurulmuştur ve bunlardan bazıları faaliyettedir. Bu bankalar kalkınma bankası olarak değil yatırım bankası olarak çalışmaktadır.
Türkiye’de Kalkınma ve Yatırım Bankaları İle İlgili Yasal Düzenlemeler
Kalkınma ve yatırım bankaları 4389 Sayılı Bankalar Kanunu’nun 25/1 Maddesi ile yürürlükten kaldırılan 3182 Sayılı Bankalar Kanunu’nun 92. ve 93. Maddelerinde tanımlanmış olup 4389 Sayılı Bankalar Kanununda tanımlama tekrar edilmemiş ancak kalkınma ve yatırım bankaları deyimlerini kullanmak yerine mevduat kabul etmeyen bankalar deyimi kullanılmıştır. Ancak 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu 3. Maddesinde kalkınma ve yatırım bankaları yeniden tanımlanmış ve kalkınma ve yatırım deyimleri kullanılmıştır. Söz konusu Kanunun 77. Maddesinde ise bu bankaların Kanunun hangi maddelerindeki hükümlere tabi olamayacakları sıralanmıştır.
Türkiye’de Faaliyet Gösteren Kalkınma Bankaları
Türkiye’de bankacılık sistemine baktığımızda biçimsel olarak iki kategori görebiliriz. Mevduat bankaları (ticaret bankaları) ile kalkınma ve yatırım bankaları. Mevduat bankaları sistemin dominant kurumları olmuştur. Bankacılık sisteminde toplam aktifler ve krediler bakımından kalkınma ve yatırım bankalarının payı oldukça sınırlıdır. 2009 Haziran ayı itibariyle kalkınma ve yatırım bankalarının aktif toplamı içindeki payı %3 ve toplam krediler içindeki payı %4’tür.
Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası (TKYB), Türk Eximbank ve İller Bankası kamusal sermayeli kalkınma bankalarıdır. Eximbank reel sektörün ihracata yönelik faaliyetlerini finanse ederken, İller Bankası sadece ülke çapında Belediyelerin finansal ihtiyaçlarına çözüm bulmaya çalışır. Her iki bankanın aslında kalkınma bankası boyutunda olmayıp mevduat toplamayan kalkınma ile ilgili pozisyonları nedeniyle kalkınma bankası olarak adlandırıldıklarını söylemek yanlış olmaz.
Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası (TKYB)
Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası 1975 yılında 13 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Devlet Sanayi ve İşçi Yatırım Bankası (DESİYAP) adı altında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın ilgili kuruluşu olarak kurulmuş, kuruluş işlem ve faaliyetleri 04.11.1983 gün ve 165 Sayılı KHK ile yeniden düzenlenmiş 22.06.1988 gün ve 329 Sayılı KHK ile unvanı Türkiye Kalkınma Bankası olarak değiştirilmiş ve Bankaya sanayi sektörü yanında diğer sektörlere de finansman sağlama imkânı verilmiştir.
Türkiye ihracat Kredi Bankası (Eximbank)
Devlet Yatırım Bankası’nın 1987 yılında ismi değiştirilerek oluşturulmuş bir kamu bankasıdır. Yatırım Bankası, 1964 yılında Amortisman Kredi Sandığı’nın yeniden örgütlenmesi sonucu faaliyete geçirilmiştir. Faaliyet amacı, Kamu İktisadi Teşebbüslerinin yatırım kredisi ihtiyacını karşılamak olarak belirlenmiştir.
Türkiye’de ihracatı geliştirme politikasının aracı olan Eximbank, ihracatçıları, ihracata yönelik üretim yapan imalatçıları ve yurt dışında faaliyet gösteren müteahhit ve girişimleri kısa, orta ve uzun vadeli nakdi ve gayrinakdi kredi sigorta ve garanti programlarıyla desteklemektedir. Türk Eximbank’ın gelişmiş birçok ülkenin resmi destekli ihracat kredi kuruluşundan farklı olarak kredi, garanti ve sigorta işlemlerini aynı çatı altında toplamış olması, ihracatçı firmalara verilen hizmetlerde bir bütünlük oluşturmasına imkân tanımaktadır.
İller Bankası
Kurtuluş Savaşından sonra başlatılan kalkınma hamlesi çerçevesinde, şehir ve kasabaların yeniden imar ve inşası konusunda önemli görev ve sorumluluklar üstlenen İller Bankası Atatürk’ün talimatıyla Belediyelerin imar faaliyetlerini finanse etmek üzere, 11 Haziran 1933 tarihinde 2301 sayılı Kanunla Belediyeler Bankası ismi ile kurulmuştur.
Bankanın Kuruluş Kanunu uyarınca yalnız Belediyelere yönelik faaliyetlerde bulunması, kuruluş sermayesinin hızlı nüfus artışı ve şehirleşmeye paralel olarak artan kredi ihtiyacını karşılayamaması ayrıca mali yardıma ve teknik desteğe ihtiyaç duyan İl Özel İdareleri ile köylerin bu yardım dışında bırakılması ve faaliyet alanının daha da genişletilmesi gibi konular göz önüne alınarak Belediyeler Bankası’nın değişik bir bünyeye sahip olması düşünülmüş ve bu düşünceyle kurulan Belediyeler Bankasının, Mahalli İdareler İmar Bankasına dönüştürülmesi için 29.07.1944 tarihinde TBMM’ne sunulan kanun tasarısı hazırlanmıştır. Bu kanun tasarısında Bankanın adı İller bankası olarak değiştirilmiştir.
İl Özel İdareleri, belediyeler ve köyleri içine alan İller Bankası’nın kurulması 13.06.1945 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan 4759 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesi ile resmen kurulmuştur.
Banka, özel hukuk hükümlerine tabi olarak, ticari esaslara göre faaliyet göstermek üzere kurulmuş, tüzel kişiliğe sahip özel bütçeli bir kuruluştur.
Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB)
Türkiye Sınai Kalkınma Bankası, 1950 yılında Dünya Bankası’nın desteği ve T.C. Hükümeti, TCMB ve ticari bankalarının işbirliği ile kurulmuş ilk özel yatırım ve kalkınma bankasıdır. Banka’nın kuruluş amacı; Türkiye’de öncelikle sanayi olmak üzere bütün ekonomik sektörlerdeki girişimlere ait yatırımları mali ve teknik da- nışmanlık hizmetleri ile desteklemek, yabancı ve yerli sermayenin kurulmuş veya kurulacak şirketlere iştirakine yardımcı olmak ve Türkiye’de sermaye piyasasının gelişmesine yardımcı olmaktır.