Ortaçağ Felsefesi 1 Dersi 8. Ünite Sorularla Öğrenelim
Francisco Suarez
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Francisco Suarez hangi tarihte nerede öldü?
25 Eylül 1617’de Portekiz’in başkenti Lizbon’da öldü.
Francisco Suarez hangi tarihte nerede dünyaya gelmiştir?
5 Ocak 1548 tarihinde İspanya’nın Granada şehrinde dünyaya gelmiştir.
Francisco Suarez, felsefenin hangi alanında yaptığı çalışmalarla tanınır?
Francisco Suarez bir Ortaçağ filozofudur. Bazı felsefe tarihi kitaplarında Rönesans Skolastisizminin en önemli temsilcisi olarak tanıtılır.
Francisco Suarez yaşamının önemli bir kısmını ders vermeye harcamıştır diyebilir miyiz?
Francisco Suarez hayatı boyunca felsefe ve ilahiyat dersleri vermiştir ancak yazılarından dolayı ders vermeye yeterince zaman ayıramamıştır.
Francisco Suarez hocalık yapmaya hangi yıl başladı, nerelerde hangi dersleri verdi?
Francisco Suarez 1572 yılında hocalık yapmaya başladı. Sırasıyla Avila ve Segovia (1571), Valladolid (1576), Roma (1580-1597) ve Coimbra (1597-1616) ‘da felsefe ve ilahiyat dersleri vermiştir.
Rönesans döneminin Ortaçağ felsefesiyle nasıl bir ilişkisi vardır?
Rönesans temel olarak içinde çok önemli bir skolastik ağırlık taşımıştır ve o dönemi anlamak için ciddi Ortaçağ felsefesi okumalarına gereksinim duyulmalıdır.
Francisco Suarez 16 Haziran 1564 tarihinde Cizvitlere katılmıştır. Cizvitler hakkında ne söylenebilir?
Hristiyan dininin en etkili tarikatlarından biridir. 15 Ağustos 1534 tarihinde Ignatius Loyola tarafından kurulmuştur. Papaya bağlı olarak çalışan Cizvitler dünyanın her yerinde, dini faaliyetleri yanında özellikle eğitim ve sağlık alanında açtıkları veya destekledikleri okullar ve hastaneler ile ön plandadırlar.
Francisco Suarez ile Descartes arasında bir bağlantı kurulabilir mi?
Francisco Suarez, Descartes’in yaşadığı dönemde yaşamıştır (31 Mart 1596-11 Şubat 1650). Büyük bir ihtimalle Suarez, La Fleche adlı okulda Descartes ile tanışmıştır.
Aristotales’ten itibaren Metafiziğin konusu neydi?
Aristotalles’ten itibaren dolayısıyla ortaçağ felsefesinde Metafiziğin konusu varlık olarak varlıktır.
Francisco Suarez, eğitimini hangi yıllar arasında nerede, ne üzerine almıştır?
Eğitimini Salamanca şehrinde 1565 ile 1570 yılları arasında felsefe ve ilahiyat üzerine almıştır.
Francisco Suarez’in en önemli yapıtlarından biri olan “Disputationes Metaphysicae” (Metafizik Tartışmaları) ile ilgili Schopenhauer ve Leibniz’in görüşleri nelerdir?
Bu yapıt ile ilgili Schopenhauer; skolatizmin gerçek bir giriş kitabıdır demiştir. Leibniz ise; çoğu insanın roman okuduğu rahatlıkta okunabilir olduğunu söylemektedir.
Francisco Suarez’in Metafizik Tartışmaları adlı yapıtının dışında hangi yapıtlarından bahsedilebilir?
De Defensio Fidei (İmanın Savunması Hakkında) ve De Deo İncarnato (İsa’nın Yeniden Vücut Bulması Hakkında) adlı yapıtları önemlidir.
Ortaçağ filozoflarının çoğu varlığın tanımlanamayacak yapıda olduğundan bahsederler, bunun sebebi nedir?
Varlığın tanımlanamayacak yapıda olduğunu düşünmelerinin sebebi en genel ve yalın bir kavrayış olmasından kaynaklanmaktadır. Bununla birlikte İbn Sina’nın da etkisiyle gerçek varlık ile mantıksal varlık arasında da ciddi bir gerilim farkı bir dinamizm ortaya çıkmıştır.
Aristotales’in Metafizik kitabında varlıktan nasıl bahsedilmiştir?
Varlığın iki anlamı olduğundan bahseder, bir anlamıyla on kategoriye ayrılan varlık, bir başka anlamıyla da önermelerdeki doğruluğu gösteren varlık. Bu iki anlam arasındaki fark şudur: ikincisinde kendisi hakkında olumlu bir önerme oluşturulabilen her şeye nesnel bir karşılığı olmasa bile varlık denir.
Francisco Suarez varlık konusunda ne Thomistae ne de Scotistae’nin yanında olmuştur. Düşüncesini hangi yapıtında açıklamıştır?
Francisco Suarez varlığın tanımlanması konusunda üçüncü bir yolun olabileceğine inanmıştır. Disputatae Metaphysicae adlı eserinde açıklama yapmıştır.
Varlığı işaret ettiği düşünülen Descartes’in ünlü deyişi nedir, açıklayınız?
Descartes’in ünlü deyişi “cogito ergo sum”dur. Dilimize çevrildiğinde “düşünüyorum öyleyse varım” şeklinde ifade edilir. Latincede ens(varlık) kelimesi, “esse” fiilinin şimdiki zamanda sıfat fiil halidir. Ortaçağda, insanın kendisiyle veya çevresindeki her hangi bir şeyle kurulan her yargının, tam da bu gramer özelliğinden dolayı aynı zamanda varlığı işaret ettiği düşünülmekteydi.
Francisco Suarez’in görüşlerine karşı çıktığı Thomas Aquinas Tanrı varlığı kanıtlamasını hangi yapıtında ele almıştır?
Dilimize beş yol olarak çevrilen, “quinque Viae” adlı yapıtında Tanrı varlığını kanıtlamıştır.
Francisco Suarez üretilmişlikle ilgili olarak ne düşünür?
Francisco Suarez tıpkı Duns Scrotus’un yaptığı gibi etrafımızdaki her şeyin üretilmiş olduğunu düşünür. Her üretilmiş şey bir başka şey tarafından üretilir. Bununla birlikte evrendeki her şeyin de üretilmiş olduğunu var saymak olanaksızdır. Bundan dolayı en azından bir tane üretilmemiş veya yaratılmamış bir varlığın bulunması gerekir. O zaman şunu öne sürmek mümkündür, her şey üretilmiştir.
Metafizik bir bilim midir?
Aristotales ‘ten itibaren ortak olarak kabul edildiğine göre Metafizik bir bilimdir. Konusu ya da nesnesi de varlık olarak tarif edilir.
Varlık terimi, var olan anlamında nasıl düşünülür açıklayınız?
Ens yani varlık, bazı durumlarda olmak (sum) fiilinin sıfat hali gibi kullanılır. Bu türden kullanımıyla varlık, var olma eylemini sergiler. Bu durum aynı zamanda var oluş edimi anlamına da gelmektedir. Başka kelimelerle varlık gerçekten var olan anlamında düşünülür.
Thomas Aquinas’ın varlığı tanımladığı yapıtı ve varlık tanımı nedir?
Thomas Aquinas’ın varlığı tanımladığı yapıtı “De Ente et Essentia” adını taşır. Gerçeklik anlamında karşılığı olmayanın varlığından söz edemeyeceğimizi ifade etmiştir. Varlık, gerçek anlamda görebildiğimizdir.
Scotusçular kimlerdir, hangi görüşü benimsemişlerdir?
Duns Scotus felsefesini takip edenlerin bulunduğu gruba, gelenek içinde Scotistae (statusçular) adı verilmiştir. Bu grup, Thomasçıların üzerinde durduğu ayrımı temel olarak benimsemişlerse de ayrımdaki öz-var oluş çatışmasını azaltmayı tercih etmişlerdir. Sorunu gerçeklikteki bir sorun olarak görmek yerine daha biçimsel bir konu olarak görmeyi tercih etmişlerdir.
Francisco Suarez Metafizik incelemeyi konu alan ilk skolastik filozof olma özelliğini nasıl kazanmıştır?
Francisco Suarez’den önceki bütün filozoflar Aristotales’in Metafizik adlı eserinin üzerine yorumlar kaleme almışlardı. Bu tür bir davranışın en temel nedeni hemen hepsinin, Aristotales’i gelmiş geçmiş ve gelecek filozoflar arasındaki en akıllısı olarak kabul etmeleridir. Büyük bir kısmının düşüncesine göre, Aristotales o kadar akıllıdır ki, ondan daha akıllısının gelmesine imkân yoktur
Francisco Suarez’e göre varlık neden formeldir?
Eğer Metafizikçinin ilgi alanında hem maddi hem de maddi olmayan nesneler söz konusuysa, o takdirde varlığın formel bir kavrayışının bulunması zorunludur. Bu öyle bir kavrayış olmak durumundadır ki, gerçek olan her şey için ortak olmalıdır. İşte hem gerçeklikte hem de anlamda bir olan bu kavrayış, bu varlık kavramı, kavramların içinde en yalın olanı ve aynı zamanda akıl tarafından kavranması en kolay olanıdır.
Francisco Suarez’e göre “Mümkün Varlık” nedir?
Sadece gerçekten var olanları değil, fakat aynı zamanda var olsunlar veya olmasınlar kendinde gerçek varlıkları da içermektedir. Bu ifadeden anlaşılması gereken varlık, mümkün varlıktır.
Varlık konusundaki Francisco Suarez ile Thomas Aquinas’ın fikirlerini karşılaştırınız?
Thomas Aquinas “gerçeklik alanında bir karşılığı olmayanın varlığından söz edemeyiz” der. Francisco Suarez ise; “şu anda gerçeklik alanında yer almayıp bir zaman sonra yer alma potansiyeline sahip olanları da varlık olarak tanımlamalıyız” der.
Suarez, ‘’İnsan akıllı bir hayvandır’’ derken neyi anlatmak istemiştir?
Francisco Suarez’in aktüel varlık tanımı vardır. Aktüel varlık, olası varlığın sadece belli bir durumunu ifade eder. Aktüel varlığın durumuna bakarak, bu durumun mümkün olanın sınırını çizdiğini ileri sürmek anlamsız olur. Gerçek varlık, mümkün varlığın aktüelleşmiş kısmından başka bir şey değildir. Suarez’e göre insan, hayvanın sınırlı, belirli bir durumunu işaret etmektedir.
Francisco Suarez, özü ve var oluşu nasıl tanımlamıştır?
Ortaçağda ve dolayısıyla skolastik felsefede ayrım yapılmadan kabul gören şey öz ve var oluşun Tanrı’da bir ve ayrı olduğu düşüncesidir. Francisco Suarez için de Tanrı’nın özü O’nun var olmasıdır. Yarattıklarının var olma sebebi doğrudan doğruya özleri değildir. Yaratılmış olanların var oluşları kendi özlerinden kaynaklanmaz.
Francisco Suarez’e göre zorunlu ve zorunsuz varlık nedir?
Tanrı zorunlu varlık olarak tanımlanır, yaratma eylemini gerçekleştirmek için var olması zorunludur. Tanrı’nın var oluşu bizzat kendi özünden kaynaklanır. Tanrı dışındaki diğer varlıklara zorunsuz varlıklar denir, var oluşları kendi özlerinden kaynaklanmaz.
Var oluş ve öz ayrılabilir mi?
Varlık konusuyla ilgili Thomas Aquinas ve Duns Scotus’un görüşlerinin dışında Francisco Suarez’in de benimsediği üçüncü bir görüşten bahsedilir. Bu görüşe göre öz ve var oluş gerçekten ayrılmış yapılar değildir. Bunların ayrılması, haklarında ayrıymış gibi konuşulmasının nedeni akıldadır. Yani var oluş ve özün ayrılması sadece düşüncede olur.
Francisco Suarez, Aristotales’in Tanrı kanıtlamasının neden doğru olmadığını düşünür?
Aristotales “İlk hareket ettirici”den bahseder. Suarez ise etkiden nedene doğru ilerleyen bir süreci işaret eder. Suarez’e göre ilk hareket ettiricinin beklenmesi anlamsızdır, etrafımızdaki pek çok şey kendi kendine hareket eder; dahası gezegenlerde kaynağı kendilerinde olan bir hareket görülmektedir. Her hareket ettirilen şeyin mutlaka başka bir şeye ihtiyaç duymasından hareketle Tanrı’nın varlığının kanıtlanması olanaksızdır.
Francisco Suarez Tanrı’yı nasıl kanıtlar?
Suarez’e göre Tanrı bir tanedir ve bunu da kanıtlamanın iki değişik biçimi vardır. Bunlardan biri aposteriori içeriğe sahiptir. Evrendeki her şeyin kendi içinde bir düzeni ve şeyler arasında da bir sıradüzeni bulunmaktadır. Bunu idare eden bir güç bulunmalıdır ve bu güç Tanrı’dan başkası değildir. İkinci yol a priori nitelik taşır. Tanrı evrendeki tek zorunlu varlıktır. Tanrı’nın özü var olmaktır. Evrenin tümünde bu özelliği taşıyan ikinci bir varlığın bulunması olanaksız olduğundan Tanrı tektir.
Ortaçağ felsefesinde yasa kavramı neden önemlidir?
Ortaçağ felsefesi dini kaygıların çok ağır şekilde hissedildiği bir dönemdir. Tanrı’nın bu çerçevedeki yeri en üsttedir. Tanrı’nın idaresi altındaki evrenin ve o evrendeki yaratılmış varlıkların, O’na yönelmeleri ve O’nu anlamaları, her şeyden önce Tanrı’nın kurallarını ve yasalarını bilmekle ilgilidir. Yasa bilinmeden, o yasanın sahibi anlaşılmaz ve O’na yönelmek mümkün olmaz. İnsanlar yapmamaları, sakınmaları gerekenleri de bu yasa aracılığıyla ortaya koyarlar. Bu yüzden bütün filozoflar yasa kavramını ele almış ve bu kavram ahlak anlayışının çerçevesini belirlemiştir.
Francisco Suarez’in “Tractatus de Legibus ac Deo Legislatore” adlı çalışmasının içeriği nedir?
Suarez, doğal ve ilahi yasaları soruşturduğu bu çalışmasında Thomas Aquinas’ın ortaya koymuş olduğu yasa tanımını eleştirir.
Francisco Suarez’in eleştirdiği Aquinas’ın yasa tanımı nasıldır?
Thomas Aquinas’a göre “yasa, insanın eylemlerinin ölçüsü ve kuralıdır. Buna göre insan, bir eylemi gerçekleştirmeye meyleder veya ondan uzaklaşır”.
Francisco Suarez’in Aquinas’ın yasa tanımına eleştirisi nedir?
Suarez, Aquinas’ın tanımını dar bulur. Bu tanım sadece insanlarla ilgili değildir; her şeye uygulanabilir. Bu tanım aracılığıyla yasa ile tavsiye arasındaki ayrım da yeterince net bir şekilde ortaya çıkmaz.
Francisco Suarez’in yasa tanımı nasıldır?
Suarez’e göre yasa, adil ve düzgün bir irade eylemidir ve bunun aracılığıyla, insandan daha yüksek bir iradeyi sergileyen Tanrı, daha aşağıdakileri şöyle ya da böyle eylemde bulunmaya mecbur kılmaktadır. İrade bu kadar ön planda olduğunda da, yükümlülük veya sorumluluk önemli kavrayışlar olarak belirginlik kazanır. Yani yasa, herhangi birine ahlaki sorumluluklar yüklemekte ve onu şu veya bu şekilde düzgün davranmak konusunda yönetmektedir.
Suarez’e göre sorumluluğun yasa tanımında nasıl bir yeri vardır?
Suarez’e göre, yasanın en merkezi özelliği olarak sorumluluğu gösterebiliriz. Burada dikkat edilmesi gereken şey, sorumluluğun yasa koyucunun iradesinden kaynaklanıyor olmasıdır. İradenin ve belli bir ölçüde aklın işin içinde olması, yasanın ve dolayısıyla yasa koyucunun adil ve düzgün olması zorunluluğunu getirir.
Francisco Suarez’e göre yasanın akıl ve iradeyle nasıl bir ilişkisi vardır?
Suarez’in yasaya yüklemiş olduğu moral bağ sonucu, yasa akıl ile değil, fakat irade ile bir buyruk ilişkisine girer. Aklın yargısında ahlaki hiçbir unsur yoktur; oysa yasanın birincil özelliği iradedir. İradenin görevi, insanın belli bir amaca doğru ilerlemesini, yol almasını sağlamak adına araçların kullanılması eylemini düzenlemektir.
Francisco Suarez iradeyi insani ve Tanrısal açıdan nasıl irdeler?
Suarez’e göre irade, bütün “insan eylemlerinin biricik ölçütü ve kuralıdır”. İnsan iradesinde gözlemlenen durumun en üstün biçimi Tanrı’da da kendisini gösterir. Bu noktada insani iradenin İlahi İradeden pay aldığını söylemek mümkündür. Bütün insani iradeye hâkim olan, onların tümünü ve evreni idaresi altında tutan da Tanrı’nın iradesidir. Bu irade, aynı zamanda evrendeki bütün yaratılmışların iradelerini belirler.
Francisco Suarez’in yasa anlayışı nasıldır?
Suarez’in anlayışına göre yasa Tanrı’nın iradesinin bir sonucudur. Bu yasa türüne ezeli-ebedi yasa adını veren Suarez’e göre doğal yasanın buyrukları da bu yasaya göre biçimlenir. İlahi yasa dışındaki bütün yasalar ondan türerler ve ondan pay alırlar. Nasıl ki ilahi yasa Tanrı’nın iradesi sonucu ortaya çıkmaktaysa; aynı şekilde insani yasalar da insan yasa koyucular tarafından yapılır.
Francisco Suarez’in doğal yasa hakkındaki düşüncesi nedir?
Aquinas ile benzer düşünceleri paylaşan Suarez’e göre doğal yasa, akılsal özellikleri olan yaratılmış bir varlıkta ezeli-ebedi yasadan pay alma yoluyla ortaya çıkmaktadır. Bu yasa bizzat Tanrı’nın insanın içine yerleştirmiş olduğu (insan) doğasında kurulmaktadır.
Suarez’in öğrencisi Vasquez’in doğal yasa ve ahlak hakkındaki görüşü nedir?
Vasquez, doğal yasa ile akılsal doğayı birbirine özdeş kabul etmiştir. Ona göre, iyi eylemler, o eylemlerin ideal insan doğası ile olan upuygunluğu sonucunda ortaya çıkmaktadır. Kötü eylemler ise bu ideal doğayı bozar niteliktedir. Ahlakın temeli de o takdirde insanın akılsal doğasıdır.
Suarez görüşleriyle tümeller tartışması içinde hangi kanattadır?
Öz ve varoluş arasındaki ayrımı ortaya koyması ve bunun sadece akılda ortaya çıktığını söylemesi, onu adcı kanata yaklaştırmaktadır.
Francisco Suarez neden pek çok felsefe kitabında yer almaz?
Francisco Suarez Ortaçağ Felsefe Tarihi kitaplarının pek ço¤unda yer almayan bir filozoftur. Bunun nedeni, felsefenin bölümlendirilmesinin, sadece kronolojik olarak yapılmasıdır.
Cizvit tarikatının temel özellikleri nelerdir?
Cizvitler Hıristiyan dininin en etkili tarikatlarından biridir. 15 Ağustos 1534 yılında Ignatius Loyola tarafından kurulmuştur. Papaya bağlı olarak çalışan Cizvitler dünyanın her yerinde, dini faaliyetleri yanında özellikle eğitim ve sağlık alanında açtıkları veya destekledikleri okullar ve hastaneler ile ön plandadır.
Schopenhauer, Suarez’in yapıtlarından hangisi için “Skolastisizmin gerçek bir giriş kitabıdır” demiştir?
Schopenhauer, Suarez’in yapıtlarından biri ve belki de en önemlisi olan Disputationes Metaphysicae (Metafizik Tartışmaları) için “Skolastisizmin gerçek bir giriş kitabıdır” demiştir.
Varlık anlayışında İbn Sina’nın etkisi nedir?
İbn Sina’nın da etkisiyle, gerçek (aktüel) varlık ile mantıksal varlık arasında da ciddi bir gerilim farkı, bir dinamizm ortaya çıkmıştır.
Varlık konusunda daha sonraları Thomasçı çizgi olarak anlaşılacak felsefi hareketin ana karakterini ne oluşturmaktadır?
Thomistae, (Thomasçılar) olarak adlandırılan filozoflara göre, sınırlı yani fizik dünyada yer alan varlıkta (ens finitum) varoluş ve öz şeklinde bir açık ayrım bulunmaktadır.
Scotistae (Scotusçular)'ın varlık anlayışı nedir?
Yaratılmış varlık gerçeklikte, ancak formel olarak özden ayrı bir varoluş sergilemektedir. Dolayısıyla, herhangi bir varolan, kendi özüne ilişkin varoluştan gerçekten ayrı değildir; bu ikisi arasındaki fark bir tarz farkıdır.
Francisco Suarez felsefesinde hangi alandaki konuyu ilk ele alan skolastik filozoftur?
Francisco Suarez’in başlıbaşına bir metafizik incelemeyi kaleme alan ilk skolastik filozof olduğudur. Ondan önceki bütün skolastik filozoflar, Aristoteles’in Metafizik adlı eserinin üzerine yorumlar kaleme almışlardır.
Francisco Suarez’e göre, eğer metafizikçinin ilgi alanında hem maddi hem de
maddi olmayan nesneler söz konusuysa varlık kavrayışı nasıl olmalıdır?
Francisco Suarez’e göre, eğer metafizikçinin ilgi alanında hem maddi hem de
maddi olmayan nesneler söz konusuysa, o takdirde varlığın formel bir kavrayışının bulunması zorunludur. Bu, öyle bir kavrayış olmak durumundadır ki, gerçek
olan her şey için ortak olmalıdır.
Francisco Suarez ile Thomas Aquinas’ın varlık kavrayışında temel ayrım nedir?
Thomas Aquinas’ın “gerçeklik alanında bir karşılığı olmayanın varlığından söz
edemeyiz” tarzındaki yaklaşım Francisco Suarez tarafından kabul görmez.
Francisco Suarez'in Thomas Aquinas’ın varlık kavrayışından farklı baktığı nokta nedir?
Francisco Suarez, varlık, şu anda gerçeklik alanında yer almayıp bir zaman sonra yer alma potansiyeline sahip olanları da kapsamaktadır.
Francisco Suarez’e göre aktüel varlığın özelliği nedir?
Francisco Suarez’e göre aktüel varlık, olası varlığın sadece belli bir durumunu ifade etmektedir. Başka kelimelerle dile getirilecek olursa, aktüel varlığın durumuna bakarak, bu durumun mümkün olanın sınırını çizdiğini ileri sürmek anlamsız olacaktır.
Francisco Suarez’e göre, gerçek varlığın temel özelliği nedir?
Francisco Suarez’e göre, gerçek varlık, mümkün varlığın aktüelleşmiş kısmından başka bir şey değildir.
Francisco Suarez'in öz ve varoluşa bakışı nasıldır?
Francisco Suarez'e göre öz ve varoluş gerçekten ayrılmış yapılar değildir. Bunların ayrılması, haklarında ayrıymışlar gibi konuşulmasının nedeni akıldadır (in ratio). Başka bir şekilde ifade edilecek olursa, varoluş ve özün ayrılması sadece düşüncede mümkündür.
Thomas Aquinas, “Quinque Viae” (Beş Yol) adı verilen Tanrı kanıtlamalarında neyi temel almıştır?
Thomas Aquinas, “Quinque Viae” (Beş Yol) ad› verilen kanıtlamalarının tümünde de hareketi önemli bir tutamak noktası olarak kabul etmiştir. Onun Tanrı kanıtlaması, Etki’den Neden’e doğru ilerleyen bir süreci işaret etmekteydi.
Francisco Suarez’e göre, Tanrı bir tanedir kanıtlamasının a posteriori nedeni nedir?
Tanrı bir tanedir a posteriori kanıtlaması, evrendeki her şeyin kendi içinde bir düzeni ve şeyler arasında da bir sıradüzeni bulunmaktadır. Bunu idare eden bir güç olmalıdır ve bu da Tanrı’dan başkası değildir.
Francisco Suarez’e göre, Tanrı bir tanedir kanıtlamasının a priori nedeni nedir?
Francisco Suarez’e göre, Tanrı bir tanedir kanıtlamasının a priori nedeni, Tanrı evrendeki tek zorunlu varlıktır; zira O’nun özü varolmaktır. Evrenin tümünde bu özelliği taşıyan ikinci bir varlığın bulunması olanaksız olduğundan Tanrı tektir.
Thomas Aquinas’a göre yasanın ölçüsü nedir?
Thomas Aquinas’a göre “yasa, insanın eylemlerinin ölçüsü ve kuralıdır. Buna göre insan, bir eylemi gerçekleştirmeye meyleder veya ondan uzaklaşır”
Francisco Suarez’e göre yasa nedir?
Francisco Suarez’e göre yasa, adil ve düzgün bir irade eylemidir ve bunun aracılığıyla, insandan daha yüksek bir iradeyi sergileyen Tanrı, daha aşağıdakileri şöyle veya böyle eylemde bulunmaya mecbur kılmaktadır. Yasa, herhangi birine ahlaki sorumluluklar yüklemekte ve onu şu veya bu şekilde düzgün davranmak konusunda yönetmektedir
Francisco Suarez'e göre iradenin görevi nedir?
Francisco Suarez'e göre iradenin görevi, insanın belli bir amaca doğru ilerlemesini, yol almasını sağlamak adına araçların kullanılması eylemini düzenlemektir.
Francisco Suarez'e göre doğal yasa nereden çıkmaktadır?
Francisco Suarez'e göre doğal yasa akılsal özellikleri olan yaratılmış bir varlıkta ezeli-ebedi yasadan pay alma yoluyla ortaya çıkmaktadır. Bu türden yasaya doğal yasa denmesinin nedeni; bu yasanın sadece doğa-üstü bir varlıktan ayrı bir kuruluşa sahip olması değil; fakat aynı zamanda onun insandan bağımsız bir
şekilde ortaya çıkmamasıdır.
Francisco Suarez’in etkisi, Suarezcilik şeklinde ifade edilebilecek anlayış nedir?
Suarezcilik şeklinde ifade edilebilecek bir anlayış içinde Thomas Aquinas’tan, Duns Scotus’tan etkiler, izler görmek mümkündür. Öz ve varoluş arasındaki ayrımı ortaya koyması ve bunun sadece akılda ortaya çıktığını söylemesi, onu elbette tümeller tartışması içinde adcı kanata yaklaştırmaktadır.