Aile İçi Uyumlu Etkileşim Dersi 1. Ünite Sorularla Öğrenelim
Ana Babalık Ve Çocuk Yetiştirme Davranışları
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Aile nedir?
Aile her şeyden önce bir sistemdir. Aile, aslında
bünyesinde barındırdığı bireylerin kişisel özellikleriyle
ilişkilidir. Ama yine de kendine ait bir yapısı, düzeni ve
özellikleri vardır.
Aile sisteminin temel fonksiyonlarını yazınız?
Aile sisteminin beş temel fonksiyonu vardır. Bu
fonksiyonlar aile içinde problem çözme; aile içi iletişim,
aile içinde rol dağılımı, duygusal karşılık verme ve
duygulara dâhil olma/olabilme ve davranış kontrolüdür.
Problem çözme; ailelerin sorunlara yaklaşımı ve çözüm
şekli ile ilgilidir. Aile içi iletişim, ailede sözlü ve sözsüz
mesajların nasıl ifade edildiği ile ilgilidir. Roller; ailelerin
çeşitli fonksiyonlarının karşılandığı, aile bireylerinin çoğu
zaman otomatik olarak yerine getirdiği davranış
kalıplarıdır. Duygulara dâhil olabilme ve karşılık
verebilme; aile bireylerinin duygusal durumlarına uygun
şekilde karşılık verebilmelerini ortak ya da bireysel
etkinliklerini paylaşabilmesidir. Davranış kontrolü;
fiziksel olarak tehlikeli durumlarda psikobiyolojik
ihtiyaçların karşılanması noktasında ve aile üyelerinin
sosyal kontrole ihtiyacı olduğunda kendini gösterir.
Ailenin özellikleri nelerdir?
Her aile özgündür. Bir ailedeki kuralları birebir
başka bir aileye uygulamak mümkün olmadığı gibi, aynı
kuralların olmasını beklemek mümkün değildir. Aile
düzeni büyüklerin deneyimlerine dayalı kararların
doğrultusunda kurulur ve sürdürülür. Eşler çocuk eğitimi
konusunda tek söz sahibi olmayı arzu etmelerine karşın
birçok durumda bu arzuları gerçekleşmeyebilir. Aile ister
çekirdek ister geniş aile olsun her durumda bireylerin
birbirlerine karşı görev ve sorumlulukları bulunmaktadır.
Zaten aileyi aile yapan unsurların başında ile bireylerinin
birbirine karşı olan bu görev ve sorumlulukları gelir.
Bunlardan ayrı olarak ailenin yasalarla belirlenmiş görev
ve sorumlulukları da bulunmaktadır.
Bütün ailelerde bulunan ortak özellik nedir?
Dünya üzerinde bütün aileler az ya da çok
farklılıklar ile birbirlerinden ayrılırlar. Ancak bir tek
noktada bütün aileler birleşirler yani tek noktada ortak
yanları vardır. Bu ortak yan ise bireylerin, kim olduklarını
ve nasıl bir kişi haline geldiklerini aile içinde öğrenirler.
Açık ve etkin iletişim mutlu ve huzurlu ailelerin ortak
özelliğidir.
Ailelerin özellikleri hangi unsurlara göre şekillenir?
Ailelerin özellikleri, büyüklüğüne, şekline,
kültürel arka planına, sosyo ekonomik durumuna, coğrafik
yerleşimine, aile üyelerinin sağlık durumuna göre
şekillenir.
Ailede etkileşimi hangi başlıklar altında toplayabiliriz?
Ailedeki etkileşimleri ise esneklik, ilişki ağı,
birliktelik, denge kurma, çatışma çözümü, saygı oluşturma
gibi alt başlıklarda incelemek mümkündür.
Aile içerisinde etkileşimin önemi nedir?
Bir ailede etkileşim oldukça önemli bir konudur.
Psikososyal yönden gelişen bireyin en çok etkileşime
uğradığı yer aile üyeleri arasındaki ilişkiler ve aile
ortamıdır. Aile bireyleri arasında yaşanan bu ilişkiler,
bireyin kendine güvenmesini, kendine ve diğer bireylere
sevgi duymasını, kimlik kazanmasını, kişiliğini
geliştirmesini, sosyal beceriler edinmesini ve nihayet
topluma uyum sağlamasını olanaklı hale getirir. Bir ailede,
aileyi oluşturan bireyler birbirinden etkilenir.
İletişimin olmadığı ailelerde ortaya çıkan olumsuzluk nedir?
İletişimin olmadığı ailelerde, aile üyeleri arasında yetki kullanımı ortaya çıkar.
Yetki ne demektir?
Yetki kısaca aile içindeki bir bireyin, ailedeki
diğer bir bireyin ya da bireylerin tutum ve davranışını
değiştirme gücüne sahip olması şeklinde tanımlanabilir.
Aile bireylerinin aile adına verilen kararlarda söz
sahibi olmasının önemi nedir?
Ailede etkileşim ve iletişim konusunda, aileyi
oluşturan bireylerin aile adına verilen kararlara katılması
da sağlıklı bir aile için bir diğer önemli husustur. Böyle bir
durumda her birey makul derecede, aileyi oluşturan diğer
bireylerin ihtiyaç ve isteklerine saygı göstermek
durumunda kalır. Bu durumu öğrenir ve kabullenir.
Böylece ailede karşılıklı güven ortamı kurulur ve bu
güven ortamının devamı sağlanır.
Ailede bireylerin duygu ve düşüncelerini rahat bir
şekilde ifade edebiliyor olmalarının aile iletişimi
açısından önemi nedir?
Bir ailede bireylerin duygu ve düşüncelerini rahat
bir şekilde ifade edebiliyor olmaları o ailenin iletişim ve
etkileşim açısından sağlıklı bir yapıda olduğunun kanıtıdır.
Öte yandan yanlış eletişim ve etkileşim veya yetersi
iletişim bir ailede sorunlara yol açan nedenlerin başında
gelir.
Bir ailede normal iletişim ve etkileşimi engelleyen
durumlar nelerdir?
• Aileyi ve bireyleri ilgilendiren konular üzerinde, derinlemesine konuşmadan kaçınma konuları yüzeysel konuşmalar ile geçiştirme,
• Aşırı soru sorma, yersiz şüphe ve tereddüt gösterme,
• Yapay ilgi gösterme,
• Konuşmaya ve açıklama yapılmasına gerek duymadan, karşı tarafın hareketlerini, düşüncelerini yorumlama ve tahmin yürütme,
• Geçmişteki üzücü ve tatsız olayları yerli yersiz sık sık gündeme getirme,
• Sorulan soruları cevapsız bırakma ya da kısa cevaplar ile geçiştirme,
• Bireyler üzerinde söz ile baskı kurmaya çalışma,
• Abartılı bir şekilde onaylama veya reddetme,
• Sık sık öneride bulunma veya kişisel düşünceleri kabule zorlama,
• Suçlama, eleştirme, olumsuz değerlendirmeler yapma,
• Emir verme, tehdit etme,
• Samimiyetten uzak kalma, yalan söyleme,
• Alay etme, küçük düşürmeye çalışma, fikirlere değer vermeme,
• Olayların olumsuz yönlerini çıkarmaya çalışma,
• Küçük hataları çok abartma,
• Özveriyi devamlı karşı taraftan bekleme,
• Ortak çalışmalara gereken önemi vermeme,
• Karşıdakine kendini ifade etme imkânı tanımama.
Ailenin işlevleri nedir?
• Ekonomik ihtiyaçları karşılamak
• Statü sağlamak
• Çocukların eğitimini planlamak
• Din eğitimi vermek
• Boş zaman faaliyetlerini gerçekleştirmek
• Aile üyelerinim birbirini korumasına yönelik ortamı hazırlamak,
• Karşılıklı sevgi ortamı oluşturmak gibi işlevlerdir.
Ailedeki işlevler aile bireylerinin ne tür duygular hissetmesini sağlar?
Aile işlevlerinde aile içi iletişime, karşılıklı saygı
ve işbirliğine büyük önem verilmekte olduğu kolaylıkla
görülmektedir. Ailedeki işlevler, rol ve ilişkiler, ailenin
psikolojik ve duygusal gücünü oluşturan, istikrarlı,
uyumlu ve devamlılığı gerekli olan duyguları ortaya
çıkarır. Ailenin işlevleri; kolaylaştırıcı, arabulucu, uyum
sağlayıcı ve birbirlerinden farklı yetenek ve potansiyele
sahip bireyler için koruyucu bir sistem olarak
görüldüğünde, ailenin asıl görevlerinin üyelerinin
kapasitelerini geliştirmek, çocukların sosyalleşmelerini
sağlamak, aile fertlerinin işlevselliklerini sürdürdükleri
organizasyonların taleplerini karşılamada onlara yardımcı
olmak, ailenin refahı için gerekli olan fiziksel ve ruhsal
çevreyi oluşturarak üyelerin doyum sağlamasını temin
etmek olarak sıralanabilir.
Aile bireylerini birbirleri ile kaynaştıran ilişkilerini
sıkı sıkıya bağlayan kavramlar nelerdir?
Duygu, duygusal bağ, bireyin kendisine saygısı,
bireyin bireysel kimlik kazanması, ekonomik alanda aile
gelirinin yasal ve ahlaki alandan ayrılmadan artırılması,
yaşamı, yaşam düzeyini artırarak sürdürmeye dönük
gayret gösterilmesi bu anlamda ailenin yiyecek, barınma,
bakım vb. ihtiyaçlarının giderilmesi çalışmaları;
sosyalleşme alanında kişilerarası ilişkilerin, sosyal
becerilerin kurulması ve geliştirilmesi; rekreasyon
alanında boş zaman etkinliklerinin düzenlenmesi; eğitim
alanında çocukların ilgi ve yeteneklerine uygun meslek
seçiminin sağlanması, eğitim düzeyinin artırılması, içinde
bulunulan ortama uyum sağlayabilme becerisinin
verilmesi, yeni rollere ve stres altında değişen
sorumluluklara uyum sağlama kapasitesinin artırılması,
çevreye tepki vermedeki değişim becerisinin
geliştirilmesi; ailenin bütünlüğünün korunması ve
geliştirilmesi, duygusal bağlanmanın derecesinin
ayarlanması, uyum sağlayabilme yeteneğinin
kazandırılması ve geliştirilmesi, güç kullanımı ve
paylaşımının öğretilmesi, anlaşma ve uzlaşma biçimlerinin
anlatılması ve öğretilmesi, bir ailede ve yaşamda bireyin
oynayabileceği rollerin anlatılması, kuralların ve karar
verme süreçlerinin öğretilmesi; her aile üyesinin denediği
bağımsızlık ve özgürlük ile ilgili etkinliklerin düzeyinin
otokontrolünün sağlanması, duygusal bağların, duyguların
ifadelerin sınırlarının belirlenmesi, işbirliği kurmanın,
zaman, mekan kullanımının, arkadaşlar, ilgiler ile ilgili
beceri ve bilgilerin verilmesi; her ailede görülen, aileye
yeni bir üyenin gelmesi, bir üyenin eksilmesi, üyelerden
birinin hastalanması gibi herhangi bir değişikliğin aile
ilişkilerinde ortaya çıkaracak yeni düzenlemelere aile
bireylerinin hazırlanması şeklinde sıralamak mümkündür.
Aile yaşam döngülerinde ortaya çıkabilen muhtemel
durumlar nelerdir?
Döngünün her aşamasında aile çeşitli sorunlarla
yüz yüze gelir. Yaşamını devam ettirebilmek için bu
sorunları çözmek zorundadır. O nedenle var gücü ile bu
sorunları çözmeye uğraşır. Bu gayret ona yeni beceriler
kazandırır. Aileyi güçlendirir. Aile bu yeni duruma uyum
sağlayamazsa kriz yaşanır. Aile bu durumda ortaya çıkan
krizle uğraşmak zorunda kalır. Aile bu krizden başarı ile
çıkarsa çok güzel bir deneyim kazanmış olur; güçlenir.
Aksi durumda aile yaşam döngüsünü tanımlayamadan
süreç bitebilir. Yeni aile birliği, kurulduktan sonra çeşitli
evrelerden geçerlerken; kimi aileler, ‘yaşam döngüsü’
olarak isimlendiren bu evreleri tamamlayabilir, kimileri
ise tamamlayamaz.
Aile yaşam döngüsünün 1. Aşama özellikleri nedir?
1. Aşama evlenme karı ve kocadan oluşur.
Uyumlu bir evlilik ilişkisi oluşturma, evliliği düzene
koyma, akraba ağına katılma benimseme benimsenme,
gebeliğe hazırlanma ebeveynlik sözü.
Aile yaşam döngüsünün 2. Aşama özellikleri nedir?
2. Aşama çocuk sahibi olma karı-koca ve
bebekten oluşur. Bebek sahibi olma, bebeği benimseme
uyum sağlama, gelişimini üstlenme, ebeveyn ve bebek için
uygun ev ortamını oluşturma.
Aile yaşam döngüsünün 3. Aşama özellikleri nedir?
3. Aşama okul öncesi dönem Karı –anne, Koca –
baba ve çocuk(lar)dan oluşur. Okul öncesi çocuğun
gelişim ihtiyaçlarına uyum, ebeveynin enerjisinin
tükenmesi ve mahremiyet kaybıyla baş etmeleri.
Aile yaşam döngüsünün 4. Aşama özellikleri nedir?
4. Aşama okul çağı dönem Karı –anne, Koca –
baba ve çocuk(lar)dan oluşur. Okul çağı ailelerine uyum
Çocukların eğitimlerini sağlama.
Aile yaşam döngüsünün 5. Aşama özellikleri nedir?
5. Aşama ergenlik karı –anne, Koca – baba ve
çocuk(lar)dan oluşur. Ergen çocukların özgürlük ve
sorumluluk dengesini kurma ebeveynin yaşlanması nedeni
ile ebeveyn sonrası yaşamın planlanması.
Aile yaşam döngüsünün 6. Aşama özellikleri nedir?
6. Aşama çocukların büyümesi karı –anne(nine)
Koca – baba(dede) Çocuk(lar) (amca, dayı, hala, teyze)
Büyüyen çocukların geleneklere göre hayata hazırlanması,
askere gönderilmeleri, işe başlatılmaları, evliliğe hazırlık,
evlilik, ele karışma.
Aile yaşam döngüsünün 7. Aşama özellikleri nedir?
7. Aşamada orta yaşlı ebeveyn Karı –anne(nine)
Koca – baba(dede) oluşur. Evlilik ilişkisinin yeniden
kurulması, ikinci baharın başlaması, daha yaşlı ve daha
genç aileler ile akrabalık bağlarının kurulması.
Aile yaşam döngüsünün 8. Aşama özellikleri nedir?
8. Aşamada ebeveynin yaşlanması, karı –
anne(nine) koca – baba(dede),Dul anne/babadan oluşur.
Eş kaybının yaşanması ve yalnız yaşama alışma aile
evinin kapatılması veya yaşlılığa uyarlanması, emekliliğe
uyum.
Aile yaşam döngüsü nedir?
Aile yaşam döngüsü ‘bağımsızlığı’ ile başlangıç
aşamalarında bir ‘seriyi’ veya ‘oluşumu’ ve ‘çözünme’ ya
da ‘sonuçlandırma’ ile de emekliliği kapsamaktadır. Aile
yaşam döngüsünü geleneksel ve geleneksel olmayan yani
çağdaş olarak iki gruba ayırarak incelemek mümkündür.
Geleneksel aile yaşam döngüsü hakkında bilgi veriniz?
Bekârlık aşaması ile başlayan, evliliğe ilerleyen,
aile birliğinin kurulması ile güçlenen ve zamanla
zayıflayan ve nihayet temel birimin dağılması ile sona
eren kodlanmış bir seriyi takip eder.
Aile yaşam döngüsü tipleri nelerdir?
Benzerlik ilkesi: Sınırlı bireyler grubu içinde,
yaş, ırk, din, etnik köken, sınıf, eğitim ve kişilik
benzerliğine dayanılarak seçim yapılır. Bu ilke benzerlerin
birbirini çektiği gerçeği üzerine kurulur. Bütünlük ilkesi:
Eşlerin özellikle kişilik açısından farklı tamamlayıcı
özellikleri nedeniyle seçildiğini savunur. Bu ilke
karşıtların birbirini çektiği gerçeğine dayanır.
Aile yaşam döngüsü ile ilgili Sosyolog Reuben Hill
saptadığı dokuz dönüm noktaları nelerdir?
1. Kuruluş
2. Yeni ana babalar
3. Okul öncesi aile
4. Okul çağı ailesi
5. Ergen çocuklu aile
6. Genç yetişkinli aile
7. Yerleştirme yeri olarak aile
8. Ana-babalık sonrası aile
Neugarten ve Weinstein anne-babalık hakkında
saptadığı türler nelerdir?
• Keyif arama ilişkisi: Büyük ana, babalar
torunlarıyla sadece sevmek için ilgilenirler;
olanın bakımıyla ilgilenmezler.
• Resmi ilişki: İlişki çok azdır, sadece belli
günlerde buluşmayla sınırlı kalır.
• Vekil ana baba ilişkisi: Ölüm, boşanma gibi
nedenlerden torunlara bakmayı içerir.
• Ailenin sağduyusu olma ilişkisi: Büyükanne ve
büyükbabanın deneyimlerinden yaralanmak.
• Uzak ilişkiler: Toplumsal ya da coğrafi açıdan
mesafeli olan ilişkilerdir.
• Yaşlılık ailesi
Aile içerisinde bireyin bağımsızlık durumu nedir?
Bağımsızlık denince bireyin geldiği köken aldığı
aileden farklı bir birey olmak, kendine özgü bir kimlik
oluşturmak, kişiliğini bulmak, kendi ayaklarının üzerinde
durmak, bir birey olarak ben tek başına varım demek, bu
güvene dayanarak, bağımsız bir iş kurmak, inisiyatif
kullanmak, ahlak kuralları benimsemek, söz verme
sözleşme yapma kurallarını öğrenmek uygulamak,
toplumdaki diğer bireyler ile benzerlik bulmak ve onlarla
ortaklıklar kurmak, rekabeti öğrenmek, rekabet etmek,
başlarına bağlanmayı keşfetmek, aile üyeleri dışında
birisine bağımlı yaşamak, bazı duyguları paylaşmak, aile
üyeleri dışında birisi ya da birileri ile yakınlık kurmak
anlaşılmalıdır.
Aile yaşam dönemlerini incelemen neden gerekli ve önemlidir ?
• Her birey, şu anda üyesi olduğu ailesini daha iyi
tanıma şansına kavuşur.
• Evlenecek olan gençleri ev ve aile hayatı
hakkında sistematik bilgi edinme imkânını
yakalarlar.
• Toplumbilim, hukuk, ekonomi, aile, ev, ev
yönetimi, eğitim alanında çalışan araştırmacılar
daha kapsamlı araştırmalar yapabilme imkânına
sahip olurlar.
• Ev ve aile ihtiyaçları için üretim yapan üreticilere
hangi hizmeti ve malı üretmeleri konusunda
ipuçları verir.
• Aile ve ilgili sorunların nedenlerinin anlaşılması
ve çözüm yollarının önerilmesinde bilim
adamlarına sağlıklı fikirler verir.
• Aileye hazır bir yol haritası sunar.
Aile yaşam dönemlerini belirleyen unsurlar nelerdir?
Aile yaşam döngüsünü oluşturan olaylar
toplumsal ve kültürel değişimlerin etkisi altındadır.
Türkiye’de 2006 yılında TÜİK tarafından yapılan
araştırmaya göre Türkiye’nin yaşayan ailelerin hangi
yapıda olduğunun % lik oranı nedir?
• % 6,0 Tek kişilik hane
• % 80,7 Çekirdek aile
• % 13,0 Geniş aile
• % 0,3 Öğrencilerden/işçilerden oluşan hane
şeklindedir.
Aile yaşam döngüsünü tespit etmenin faydaları
nelerdir ?
• Ortaya çıkartılabilecek aile yaşam döngüsü ve
aşamaları doğal olarak aile ile ilgili birçok
çalışmada kullanılabilecektir.
• Elde edilecek aile yaşam döngüsü aşamaları
yardımıyla aile içinde yaşanan olayları çok daha iyi
analiz etmek mümkün olabilecektir.
• Aslında aile yaşam döngüsü bir ölçektir. Bu
nedenle aile yaşam döngüsü aşamalarının tespit
edilmesi ile aile konusunda birçok araştırmada
kullanılabilecek ülkemiz şartlarına uygun
geçerliliği olan bir ölçek geliştirilmiş olacaktır.
• Aile yaşam döngüsünün bir sonraki aşaması
öngörülebilir olduğundan aile üyelerinin
karşılaşacakları zorluklarla ilgili kendi kendilerini
bilgilendirmeleri bu sağlanamasa bile en azından
ilgili bilim çevrelerince uyarılabilmeleri mümkün
hale gelebilecektir.
• Aile yaşam döngüsü yardımıyla aileler için yeni
istatistikler tutmak mümkün olabilecektir.
• Aile daha yakından tanındıkça kamu kuruluşlarının
yöneticileri, siyasetçiler aile yaşam döngüsüne dair
bilgiler aracılığıyla toplumu daha iyi tanıma ve
özgün çözümler geliştirme fırsatını
bulabileceklerdir.
• Tüketim olgusuyla ilgili kamu kuruluşlarının, yerel
yönetimlerin, sivil toplum örgütlerinin,
geliştirecekleri stratejilere yardım edilmiş olacaktır.
• Aileleri çalışma konusu ele alan sivil toplum
kuruluşları bu sayede görevlerini daha bilinçli
yapabilir bir konuma gelebileceklerdir.
• Aile içi kariyerler tespit edilerek kariyer
basamakları geçiş dönemindeki zorluklar ortaya
çıkartılabilecektir.
• Araştırmacılar bireysel davranışlar ile yaşam
döngüsü arasındaki ilişkinin kurulması ile yeni
çalışma alanları bulabilecektir.
• Aile yaşam döngüsü yaklaşımı, ailenin özellikleri
ile faaliyetleri ve etkiler arasından daha anlamlı
ilişkiler kurulmasını anlamlı hale getirmektir.
Sosyal öğrenme kuramında öğrenmenin temel unsurları nelerdir?
Bandura, pekiştirme ve koşullama ilkeleri ile çocuğun davranışlarının şekillendiğini öne süren klasik davranışçı yaklaşımı bir adım ileriye taşıyarak sosyal çevrenin, gözlemin, model almanın ve taklit güdüsünün öğrenmedeki rolünü açıklamıştır.
Bağlanma kuramındaki temel davranışsal sistemler nelerdir?
Bowlby’ye göre ebeveyn ve çocuk arasındaki duygusal ilişki, bağlanma ve yakın bakım (caregiving) olmak üzere iki temel davranışsal sistemine dayanır.
Bağlanma kuramına göre güvenli sığınak kavramını açıklayınız.
Güvenli sığınak ebeveynin özellikle çocuk stres altındayken sakinleştirme, kaliteli bakım ve etkili destek verme davranışlarını içerir. Ebeveyn güvenli liman olarak bu işlevi tam olarak yerine getirdiğinde çocuk
kendisini güvende hisseder ve dikkatini oyuna yada diğer faaliyetlere güvenle ayırır. Bu işlev aslında güven üssü ile tamamlanır. Çocuğun doğuştan getirdiği merak duygusunu sınırsızca, korkusuz ve kaygılanmadan davranışlarına yansıtabilmesi, oynaması, arkadaşlıklar geliştirebilmesi, yani keşif davranışlarını etkin olarak yapabilmesi güven üssünün sağlamlığına bağlıdır.
Bağlanma kuramına göre güven üssü kuramını açıklayınız.
Güven üssü çocuğun özerk gelişim güzergâhına girebilmesi için bir dayanaktır. Çocuğun aktif olarak keşif yapabilmesi ve bu sırada başına bir iş geldiğinde korunacağına ilişkin güvence hissetmesi, bu üssün ne kadar sağlam olduğuna bağlıdır. Keşif çocuklukta oynama, deneme yanılma şansları, serpilip büyümek için yapılan bütün doğal faaliyetlere karşılık gelir. Yetişkinlikte ise bu verimli çalışma, kaygısızca seçenekleri araştırma vb. uğraşlardır. Kişi ancak kendisi, işi ve yaptıkları güvendeyse, bunları yapmak için içselleştirilmiş bir güven üssü varsa endişesizce günlük uğraşlarına devam edebilir. Bu nedenle keşif,
bağlanma ve bakım sistemleri gibi hayati rolü olan işlevsel bir sistemdir.
Ebeveyn duyarlığının boyutları nelerdir?
Ainsworth ve arkadaşları (1978) geliştirdikleri gözleme dayalı ölçüm aracı ile anne duyarlığını ikili kutuplar halinde dört boyutta tanımlamış ve ölçmüşlerdir. Birinci boyut duyarlığa karşı duyarsız
anne davranışı boyutudur. İkinci temel duyarlık boyutu kabule karşı reddetmedir. Üçüncü boyut işbirliğine karşı müdahaledir.Son özellik ulaşılabilirliğe karşı ihmalkârlık boyutudur.
Annenin temel duyarlılık özellikleri nelerdir?
Duyarlık erken dönemde, özellikle ilk iki yılda, daha kritiktir ve dört aşamada başarıyla gösterilir. Bunlar, annenin (1) bebeğin verdiği sinyallerin (işaretlerin) farkında olması ve bunun için hazır ve ulaşılabilir durumda bulunabilmesi; (2) bu sinyalleri doğru yorumlaması; (3) işaretlere, özellikle de stres belirtilerine zamanında, dakik cevap vermesi ve (4) en uygun karşılığı ya da tepkiyi verebilmesidir.
"Yabancı Ortam" isimli deneysel gözlem yöntemini açıklayınız.
Yabancı Ortam” yöntemi aslında anne çocuk ilişkilerinin temsilini laboratuvar ortamında gözleyerek çocukların nasıl bir bağlanma örüntüsü geliştirdiğini tanımlamayı amaçlar. Bu yöntemde erken yaştaki, genellikle 9-18 ay arasındaki çocuk ların kısa sürelerle gözlem ortamında anneden ayrılması ve yeniden birleşmesi ve bir yabancı ile kısa süre yalnız kalması koşullarını içeren 3 dakikalık 8 durumda verdikleri tepkilere göre sınıflandırılır. Çocuklar anneden ayrılma, birleşme ve yabancıyla birlikte olma durumlarının yarattığı kısa süreli strese verdikleri tepkilere göre (1) güvenli, (2) kaygılı/ kararsız ya da dirençli ve (3) kaçınan olmak üzere üç gruba ayrılırlar.
Olumlu başkaları modeline sahip bireylerin özellikleri nelerdir?
Olumlu başkaları modeline sahip kişiler başkalarını genel olarak güvenilir, destek veren, ulaşılabilir kişiler olarak görürler. Bu da başkalarına yaklaşma, destek isteme, destek verme, başkalarının yakınlaşmasından endişe duymama gibi pozitif yakın ilişki özellikleriyle ilişkilidir. Bu modeller ya da zihinsel şemalar yaşam boyu yakın ilişkilerde örtük rehberlik görevi üstlenirler ve kişilerin hem kendilerinden hem de başkalarından beklentilerini yönlendirirler.
Dört kategori modeline göre bağlanma stilleri nelerdir?
Bu modele göre benlik modeli ve başkaları modelinin kesişimininden dört farklı bağlanma stili oluşmaktadır. bu stiller güvenli bağlanma, saplantılı bağlanma, kayıtsız kaçınan bağlanma ve korkulu kaçınan bağlanmadır.
Aşırılaştırma davranışına yol açan ebeveyn davranışları nelerdir?
Aşırılaştırma stratejisine yol açan ebeveyn davranışları şunlardır: (1) Çocuğun stres durumunda
ve yardım istekleri karşısında ebeveynin (bakım verenin) güvenilmez ve öngörülemez bir şekilde tutarsız
davranması; (2) çocuğun özerk olarak kendi sorunlarıyla baş etme girişiminin engellenmesi ve kendini düzenleme becerileri kazanmasını engelleyecek şekilde aşırı müdahaleci bakım. Bu özellikle Türkiye ve benzeri kültürlerde daha yaygın görülen bir ebeveyn davranışıdır; (3) açık ya da örtük olarak çocuğun, aciz, yetersiz ve zayıf olduğuna yönelik mesajların verilmesi; (4) çocuğun bağlanma kişisinden
ayrı kaldığında yaşadığı olası travma ve istismar.
Sosyalizasyon nedir?
Ebeveynlerin çocuk yetiştirme tutum, davranış ve uygulamaları yoluyla içinde yaşadıkları toplumun kültürünü, değerlerini, normlarını ve davranış kalıplarını çocuklarına aktarması ve onu toplumsal
hayata hazırlaması süreci sosyalizasyon (toplumlaştırma) olarak tanımlanır.
Etnoteori nedir?
Etnoteori, kültüre bağlı çocuk yetiştirme inançlarının günlük hayata yansımasıdır. Etnoteoriler ebeveynlerin içinde yaşadıkları kültürle uyumlu olarak kendileri, aileleri ve çocukları hakkında sahip oldukları inançlarının günlük etkileşimlere yansımalarını taşır. Örneğin, ebeveynler öncelikli olarak çocuğunun bağımsız, özerk ve bir an önce kendi ayakları üzerinde durmayı öğrenmesi gereken birisi olarak mı görmek istiyor yoksa itaatkâr, saygılı ve sorumluluklarını bilen birisi olarak mı? İşte bir kültürde etnoteori ne ise, çocuk ona hizmet edecek ebeveynlik uygulamaları ve davranışlarıyla yetiştirilir.
Kritik gelişim dönemi nedir?
Kritik gelişim dönemi, yaşam boyu gelişimde biyolojik ve psikolojik gelişimin çevrenin etkisine en
açık ve en hassas olduğu olgunlaşma dönemi olarak tanımlanabilir.
Baumrind'in geliştirdiği ebeveynlik yaklaşımını açıklayınız.
Baumrind, ana babaların çocuk yetiştirirken başvurdukları iki temel davranış olan denetleme (disiplin)
ile sevginin farklı düzeylerde gösterilmesinin nasıl bir ana babalık tarzına ya da stiline dönüştüğünü
somut olarak tanımlamıştır. Başlangıçta demokratik/ dengeli (authoritative), otoriter ve izin verici olmak
üzere üç temel ebeveynlik tarzı olduğunu ve bunların çocuklarda farklı gelişimsel sonuçlarla ilişkili
olduğunu öne sürmüştür.
Ebeveynlik tarzlarını oluşturan iki temel boyut nedir?
Bu boyutlardan ilki toplumun ebeveynler aracılığı ile çocuktan ne istediğini yani çocuğun nasıl olmasını beklediğini tanımlayan talep boyutudur ve yukarıda bahsedilen denetlemeyi temsil eder. Sevgiyi temsil eden ilgilenme ya da kısaca ilgi olarak isimlendirilen ikinci boyut ise toplumun ebeveyn aracılığı ile çocuğa ne verdiğini tanımlar. Diğer bir deyişle, ebeveynler kendi istekleri doğrultusunda çocuktan belirli tutum ve davranışları göstermesini beklerken ona ne kadar ilgi, sıcaklık ve şefkat gösterdikleri bu boyut tarafından belirlenir.
Çocuk yetiştirme tarzlarında kontrol türleri nelerdir?
Ebeveyn kontrol davranışında sınırlayıcı kontrol ve sıkı kontrol olmak üzere iki farklı kontrol türü vardır.
Sınırlandırıcı kontrolde davranış kalıplarına dayanma ve yasaklamalar yoluyla çocuk kontrol edilirken sıkı kontrolde söz konusu olan konulan kuralların işletilmesidir ve kural yoluyla çocuğa rehberlik etmek esastır Demokratik ana babalık daha çok denetlemeyi sıkı kontrol yoluyla gerçekleştirirken, otoriter ana babalıkta sınırlayıcı kontrol daha yaygındır.
Otoriter ana-babalığın özellikleri nelerdir?
Otoriter ana babalık tarzı talep ile ilgi arasındaki dengenin talep lehine bozulması olarak tanımlanabilir.
Yüksek düzeyde talebin düşük düzeyde ilgiyle eşleşmesi aile ikliminin katılaşmasına, soğumasına ve çocuğa verilen duygusal desteğin azalmasına yol açar. Bu tür ailelerde keskin kurallar ve yüksek standartlar konulur ve çocuktan bunlara mutlak olarak itaat etmesi beklenir. Kuralların gerekçesi genellikle açıklanmaz ve uyulmaması ise cezalandırılır. Fiziksel cezalandırma görece yaygındır. Baumrind
otoriter ebeveynleri “itaat ve statü yönelimli” olarak tanımlamaktadır. Bu nedenle kurallar hayatın bütün alanlarına yansır. Otoriter ebeveyn çocuğa üstten bakarak bilgi verir ama yeterli ilgi ve sevgi göstermez. İletişim kanalları genellikle tek yönlü, ebeveynden çocuğa doğru açıktır. Çocuğun ailede sözü pek dinlenmez.
Demokratik ana babalık tarzının çocuk üzerindeki sonuçları nelerdir?
Demokratik ana babalık hemen hemen bütün kültürlerde çocuğun optimal psikoloji gelişimi ve esenliğini koruyan, geliştiren çocuk yetiştirme tarzı olarak kabul edilir. En önemlisi özerk ve yetkin benlik gelişimi üzerindeki olumlu etkisi nedeniyle demokratik ailede yetişen çocukların yüksek özsaygı ve değerlilik duygusuna sahip olmalarıdır. Bu tür aile ikliminde yetişen çocuklar çoğunlukla pozitif duyguları hissettikleri için mutluluk düzeyleri de yüksektir. Yapıcı disiplin altında büyüdüklerinden özdisiplin, zaman yönetimi, bağımsız karar alma ve genel olarak kendini düzenleme becerileri gelişmiştir. Öğrenciler üzerinde yapılan araştırmalar demokratik ailede yetişen çocukların okul başarılarının daha yüksek olduğunu ve akranları ile daha iyi ilişkiler kurabildiklerini göstermektedir. Araştırmalar demokratik ebeveynlerle büyüyen çocukların gelecekte sorumluluk duygusuna sahip yetişkinler olacaklarına işaret etmektedir.
İzin verici şımartan ebeveynlik tarzının çocuk üzerindeki sonuçları ne olmaktadır?
İzin verici şımartan ebeveynlikle büyüyen çocukların en büyük sorunu disiplin eksikliği nedeniyle yaşadıkları dağınıklık ve kendilerini düzenlemedeki yetersizliktir. Sınırları olmayan özgürlük
ve serbestlik anlayışı çocuk gelişiminde olumsuz sonuçlarla ilişkilidir. Sağlıklı gelişim iskele oluşturmaya
ve doğru rehberliğe dayanır. Her ikisinden de yoksun büyüyen çocuklar kendilerinin ve ilişkilerinin sınırlarını bilmekte zorlanırlar. Bu nedenle, şımartan ana babalığın en büyük riski çocuğun kendini düzenleme becerisini geliştirmesine izin vermemesidir. Buna bağlı olarak motivasyon eksikliği sorunu yaşadıkları okul başarıları genellikle düşük ya da tutarsızdır. Arkadaşlık ilişkilerinde de sorunlar ve uygunsuz davranışları nedeniyle sorunlar yaşarlar. Düşük özsaygı ve kronik olumsuz duygu durumu şımartılan çocuklar arasında daha yaygındır. Bir başka risk de sınır koyamama nedeniyle fiziksel sağlıkta yaşanan olumsuzluklardır. Başta obezite olmak üzere yeme bozuklukları, özbakım eksikliği nedeniyle yaşanan sorunlar ve bunların sağlığa olumsuz etkisi kontrolsüz izin verici şımartan ailelerde büyüyen çocukların sık yaşadığı sorunlar arasındadır.
Ebeveyn kontrolünün boyutları nelerdir?
Ebeveyn kontrolü psikolojik kontrol ve davranışsal kontrol olarak ikiye ayrılmaktadır. Psikolojik kontrol
çocuğun özerkliğini, bakış açısını ve bireysel farklılığını dikkate almadan davranışlarını ve duygularını
psikolojik olarak örtük ve genellikle manipülatif şekilde kontrol etmesidir. Diğer bir deyişle çocuğun
nasıl davranması ve hissetmesi gerektiği konusunda ebeveynin çocuğu yönlendirmesidir. Davranışsal kontrol ise ebeveynlerin çocuğun davranışlarını gözlemleyerek ve düzenleyici kurallar koyarak yaptığı denetleme ve kontrol girişimi olarak tanımlanabilir. Davranışsal kontrolün ayırt edici noktaları çocuğun davranışlarını ona doğrudan müdahale etmeden izlemeye, onun hakkında bilgi sahibi olmaya ve disiplinde tutarlılığa dayanmasıdır. Davranışsal kontrol davranış standartlarını önceden koyma ve bunları izlemeye dayandığı için çocuğa bir yapı (iskele) sunar ve ailenin beklentilerini çocuğa açık olarak iletir. Araştırmalar türlerinden bağımsız olarak psikolojik kontrolün çocukta olumsuz sonuçlarla,
davranışsal kontrolün ise genellikle olumlu gelişimsel sonuçlarla ilişkili olduğunu göstermiştir