Ev Teknolojisi Dersi 7. Ünite Sorularla Öğrenelim
Ev Sinema Sistemleri
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Ev sinema sistemlerinin olumlu yanları nelerdir?
Ev sinema sistemlerinin olumlu yanlarından bir tanesi sinemanın önemli bir özelliği olan belli bir zamanını belli bir mekânda geçirme özelliğini değiştirmeleridir. Sinemada mekân sinema salonuyken, ev sinema sistemleri bunu evlere taşımıştır. Sinemada filmin kesin bir başlama zamanı varken, ev sinema sistemlerinde film ya da herhangi bir program istenildiği zaman başlatılabilmektedir. Ev sinema sistemlerinde sadece sinema filmlerinin izlenmesi gibi bir durumun zorunluluğu da yoktur. Bu sistemlerle televizyon yayınları ve etkileşimli televizyon yayınları da izlenebilmektedir. İstenirse kişilerin kendi yaptıkları kayıtlar da izlenebilir. Bunların yanında evlerde sağlanan rahatlık da önemli bir durum olarak ortaya çıkmaktadır. Kişiler evlerinde ister bir sinema filmi olsun, ister bir televizyon programı olsun, kendilerine en rahat ortamı sağlayan mekânlarda, evlerinde bunları izleme konforuna sahip olmuşlardır.
Ev sinema sistemi için bir araya getirilmesi gereken teknolojik bileşenler nelerdir?
Ev sinema sistemlerini kullanmak için asgari olarak aşağıdaki bileşenler kullanılmalıdır: • Merkezi bağlantı ve ses/görüntü dağıtım aracı olan bir teknoloji, • Görüntü teknolojisi, • Ses teknolojisi.
Alıcının işlevleri nelerdir?
Bir alıcının birçok işlevi vardır. Bu nedenle kullanıcıların onu kullanma yöntemlerini de göz önüne alarak alıcılarını seçmeleri önemlidir. Bir alıcı ön panelindeki düğmeleri ile kontrol edilebilir. Yine ön panelinde bulunan dokunmatik ekranı ile de kontrol edilebilir. Bunların yanında ayrıca uzaktan kumandalar da kullanıcıların oturdukları yerden onları kontrol etmelerine yardımcı olur. Bazı alıcılar ise kullanıcının sahip olduğu diğer teknolojiler aracılığıyla kontrol edilebilir. Örneğin, yeterli özelliklere sahip bir cep telefonu dahi uzaktan kumanda aracı olarak kullanılabilir. Bu cep telefonunun uzaktan kontrol panelini ekranına yansıtabilmesi ve istenen komutlar için alıcıyla bağlantı kurması yeterli özellikleri açısından önemlidir. Bazı alıcı modelleri ise kişisel bilgisayarlar ve internet aracılığıyla kontrol edilebilirler. Bunun için alıcı da bir IP (Internet Protocol-Internet Protokolü) adresinin olması önemlidir. Bu sayede kişisel bilgisayarın ekranından uzaktan kontrol sağlanabilir. Bu kontrol, özellikle alıcının başka bir odada olması durumunda kullanıcılara büyük kolaylıklar sağlayabilir.
Analog ve dijital teknolojiler arasındaki farklar nelerdir?
Analog teknolojide sinyal kesintisizdir. İster ses sinyali, ister görüntü sinyali olsun kesintisiz bir şekilde akar. Dijital teknolojide ise sinyal kesintilidir ve veri parçaları halinde yollanır. Bu özellikleriyle dijital teknolojilerin, sinyali iletme ve kaydetme bakımından önemli üstünlüklere sahip olduğu söylenebilir. Dijitalize edilen, dijital hale getirilen görüntü ya da ses kolaylıkla ve hızlı bir şekilde iletilebilir. Ayrıca dijital olan, başka bir dijital olanla çok kolay bir şekilde bir araya gelebilir. Örnek olarak, dijital bir görüntü, bir başka dijital görüntüyle ilişkilendirilebilir. Böylece, bir dijital görüntüde aslında hiç görüşmemiş iki kişi yan yana getirilebilir.
Televizyon ekranlarında 3. boyutu oluşturmak için kullanılan yöntemler nelerdir?
Televizyon ekranlarında 3. boyutu oluşturmak için birden fazla yöntem kullanılmaktadır: • Frame sequential (ardışık frame yapısı) bunlardan biridir. Bu yöntemde birbirini takip eden görüntüler izleyicinin sağ ve sol gözleri için gösterilir ve 3. boyut yanılsaması oluşturulur. • Aktif gözlükler ise bir diğeridir. Bu gözlüklerde bir beslemeye, pile ihtiyaç vardır. Görüntüler kızılötesi (infrared) ya da radyo frekansı ile 3 boyutlu televizyondan gözlüklerdeki alıcıya senkronize edilmiş bir şekilde ulaştırılır ve 3 boyutlu izleme oluşturulur. • Bir gözlüğün camlarında farklı renklerin kullanılmasıyla da 3. Boyut (anaglyphic) oluşturulabilir. Burada her bir cam için kullanılan renkler kırmızı ve cyan’dır. Cyan yeşil ve mavi ışığın eşit oranda karıştırılması olarak açıklanabileceği gibi, kırmızı dışındaki tüm renklerin toplamı olarak da açıklanabilir. Polarizasyon (kutuplaştırma) yönteminde pasif (besleme gerektirmeyen) polarize gözlükler kullanılır. • Son olarak Autostereoscopy yönteminde ise gözlüğe de ihtiyaç yoktur. İzleyici çıplak gözle görüntüleri 3 boyutlu olarak izleyebilir. Bu teknolojilerden hangisini seçeceği ise ev sinema sistemi izleyicisinin kendi tercihine kalmıştır.
Televizyon izleme mesafesinde dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir?
İzleme mesafesi ve ekran büyüklüğü arasındaki geleneksel yöntem ekranın kısa kenarından 3 kat uzak mesafeden izlenmesi olarak açıklanabilir. Bu mesafeyi bulmak zor olabilir. Bunun nedeni, genelde televizyonlarda sadece ekran genişliğini belirten diyagonal ölçümün verilmesidir. Ekranın kısa kenarı ve uzun kenarının uzunlukları ise belirtilmez. Örneğin, 16:9 ölçeğinde, 34 bir televizyon ekranının kısa kenarının ölçüsünün 16,7, uzun kenarının öcüsünün ise 29,6 olduğu izleyiciler tarafından bilinmeyebilir. Bu televizyonun izlenme mesafesi ise 16,7in üç katından daha kısa mesafede olmamalıdır. Eğer mesafe bu çarpım değerinden çok uzak ise daha büyük bir ekran tercih edilmelidir. 16:9 ölçekli televizyon ekranları için bilinmesi gereken genel kural, kısa kenarın diyagonal tarafın 0.49 katı olduğu, uzun kenarın ise diyagonal tarafın 0,87 katı olduğudur. (4:3 ekranlarda ise bu oran kısa kenar için diyagonal uzunluğun 0,6 katı, uzun kenar için ise 0,8 katıdır.) Diyagonal uzunluk ve kısa kenarın buna göre oranının bilinmesiyle her büyüklükteki televizyon ekranı için neredeyse ideal olan yüksekliğin üç katı uzunluğun hesaplanması mümkün olur.
Surround ses sisteminin genel özellikleri nelerdir?
İzleyici ya da dinleyiciyi ortama daha iyi katabilmek için her hoparlörden seslerin bazılarının az ya da hiç, diğerlerinin ise daha baskın gelmesi olarak da surround ses ifade edilebilir. Sonuçta, her hoparlörden ayrı derecede (baskın, az ya da hiç) ses gelmesi durumu vardır. Bunun için ses bilgilerinin kayıt sırasında şifrelenmesi (encoding) ve bu şifrelenmiş ses bilgisinin, hoparlörlere, şifreleri çözülerek (decoding) yollanması gerekmektedir. Bu sayede, örneğin bir filmde karakterin arkasında olan bir olayın sesinin, izleyicinin de arkasından gelmesi sağlanmaktadır. Diğer bir örnek olarak, bir bomba patladığında, bunun etkisini çoğaltmak için bütün hoparlörlerden güçlü bir patlama sesinin verilmesi mümkün olmaktadır. Ev sinema sistemlerinde, ses teknolojisinin de sistemin beyni olan görüntü ve ses alıcısına bağlı olduğu ve bu alıcının gerekli sesleri, gerekli hoparlörlere yönlendirdiğini unutmamak gerekir.
2.0 ses sistemlerinin genel özellikleri nelerdir?
Bu sistem stereo ses sitemi olarak da adlandırılır. Bir sağ ve bir de sol hoparlör vardır ve ses bilgileri bunlara ayrı ayrı iletilir. LCD, Plazma gibi televizyonlarda bu sistem cihazın içine yerleştirilebilmektedir. Ancak hoparlörlerin birbirinden uzaklığı televizyonun boyu ölçüsünde olabilmektedir. Daha uzak mesafeli yerleşimler istenirse, harici hoparlörlerin kullanılması gerekmektedir.
5.1 ses sistemlerinin genel özellikleri nelerdir?
Gerçek anlamda surround sesin başladığı sistemlerdir. Ön tarafta; • Sol, • Merkez ve • Sağ olmak üzere üç tane hoparlör vardır. Yan tarafta da sağ ve sol hoparlörler (surround hoparlörler) konumlandırılırlar. Ayrıca bir de subwoofer sisteme dâhildir. Bu sistemdeki her bir hoparlör film izleme deneyiminin ayrı bir parçasını düzenler. Ön merkez hoparlör konuşmaları verir. Surround hoparlörler ise istenilen ortamın sağlanmasını ve efektler için kullanılırlar. Bas sesler ise subwoofer ile verilir.
Ana sağ ve sol hoparlörlerin genel işlevleri nelerdir?
Her surround sistemin içinde stereo sistemden bir iz vardır. Ana sağ ve sol hoparlörler sesleri farklı düzeylerde vererek bu durumu ortaya çıkarırlar. Bu hoparlörler çeşitli şekillerde olabilirler. Yer tabanına konulacak şekilde üretilmiş hoparlörler hacim olarak daha büyüktürler. Bas sesleri önemli ölçüde verebilme özelliğine de sahiptirler. Özellikle ses sistemi bir subwoofer’da içeriyorsa, bas sesler buradan verilebileceğinden çok ihtiyaç duyulan hoparlörler olmadıkları söylenebilir. Ayrıca, bu tür büyük hoparlörlerin, ev sinema sisteminin yerleştirileceği mekânı daraltan bir etkileri olduğu da unutulmamalıdır. Eğer sistemde bir subwoofer yoksa (5.0 gibi) ve yeterince geniş bir alan varsa bu hoparlörler tercih edilebilir. Daha küçük olan ana hoparlörler raf hoparlörleri olarak adlandırılabilir. Bunlara yakın alan hoparlörleri de denilebilir. Bunlar ev sinema sistemleri için çok uygundurlar; çünkü yapı olarak oldukça küçüktürler ve oda içinde rahatlıkla istenilen bir yere yerleştirilebilirler. Odanın içinde herhangi bir mobilyanın üstünde kullanılabilecekleri gibi, ayaklıkları sayesinde istenilen yerlerde konumlandırılabilirler. Her ne kadar küçük yapıda olsalar da, bunlar da bas sesleri iyi bir düzeyde verebilirler.
Merkez hoparlörlerin genel işlevleri nelerdir?
Bu hoparlörlere ses sistemlerinin diyalogları, konuşmaları veren hoparlörleri de denilebilir. Özellikle bu sesleri verdikleri için bu isimle adlandırılabilirler. Bunun yanında, bazı özel efektler de bu hoparlörler aracılığıyla verildiği için önemleri bir kat daha artar. Müzik dinlemek açısından da vazgeçilmezdirler. İzleyiciler müziği sadece dinleyebilecekleri gibi, görüntülü konser kayıtları olarak görsel ve işitsel şekilde de dinleyebilirler.
Surround hoparlörlerin genel özellikleri nelerdir?
Surround efektler bu hoparlörler aracılığıyla verilir. Bu hoparlörlere arka (rear) hoparlörler de denilebilir. Bunun nedeni konum olarak ön sağ, sol ve merkez hoparlörlerin karşısında olmalarıdır. 6.1 ve 7.1 gibi sistemlerde izleyicilerin iki yanında ve arka taraflarında bu hoparlörler bulunur. 5.1 sistemlerde ise sadece yan surround hoparlörler vardır.
Subwoofer’ın genel işlevi nelerdir?
Kelime anlamı olarak pes sesleri veren alçak titreşimli hoparlör olarak açıklanabilir. Ayrıca, derin alçak frekanslı hoparlör olarak da isimlendirilebilir. İnsan kulağının duyamadığı seslere subsonik sesler denilir ve subwoofer’ın bu sesleri de üretebildiği söylenebilir. İnsan kulağı 16 ve 20000 Hz arasındaki sesleri duyabilir. Hz (Hertz) ise saniye başına düşen devir sayısı ya da frekanstır. Bas adı verilen düşük frekanslı sesler ise 200 Hz ve daha altı seslerdir. Subwoofer ile duyulabilen, örneğin 140 Hz Bir ses verileceği gibi, duyulamayan 10 Hz ses de üretilebilir. Bu durumda kişilerin bu sesi duymaktan çok hissedebileceği de ifade edilebilir. Bu seslerin ise titreşimleri hissedilmektedir. Dolayısıyla subwoofer, duyulabilen bas sesleri verebilen, bunun yanında duyulamayan bas sesleri titreşim ile izleyicilere, dinleyicilere hissettirebilen hoparlör olarak açıklanabilir.
Ev sinema sistemlerinin kurulacağı yerlerde ses yalıtımı neden önemlidir?
Ev sinema sistemlerinde ses, kulağa hitap eden bileşen olduğu için, hoparlörlerden çıkan sesler, kişilerin komşularını rahatsız etmesine de yol açabilir. Bu nedenle, ev sinema sistemlerinin kurulacağı odalarda ses yalıtımı da önemlidir. Kişilerin, ev sinema sistemi seslerini istedikleri seviyede dinlemeleri, çevreye rahatsızlık vermeden ancak bu sayede mümkün olur. Rahatsızlık verilecek kimseler sadece komşular değil, ev halkından olan ve diğer odalarda çeşitli işlerle uğraşan kişiler de olabilir.
Bir ev sinema sistemi satın almadan önce nelere dikkat etmek gerekir?
Bir ev sinema sistemine sahip olacak kişinin seçim yelpazesi ses ve görüntü alıcıları, televizyon ekranlarının büyüklüğü ve ses siteminin fiziksel büyüklüğü ve hoparlörlerinin sayısının seçimi açısından oldukça geniştir. Bu genişlik açısından ev sinema sisteminin potansiyel alıcılar bir kararsızlık yaşayabilirler ve nasıl bir sistem oluşturmaları gerektiği açısından akılları karışabilir. Bu seçimlerde karar verirken dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta da bu sistemin kurulacağı alanın büyüklüğü ya da küçüklüğüdür. Bu açıklama da göstermektedir ki, ev sinema sistemleri için büyük alanların varlığı önemli olabilir; fakat bu olmazsa olmaz bir gereklilik değildir. Daha küçük alanlar için de ev sinema sistemlerinin kurulması mümkündür.
Ev sinema sistemleri kurulurken, izleme ortamlarındaki alan büyüklükleri kaç başlık altında incelenebilir?
Ev sinema sistemleri kurulurken, buna sahip olacak kişilerin evlerindeki ya da izleme ortamlarındaki alan büyüklükleri üç farklı seçim başlığı altında incelenebilir: • Sınırlı alanlar için ev sinema sistemlerinin seçimi, • Orta büyüklükteki alanlar için ev sinema sistemlerinin seçimi, • Özel alanlar için ev sinema sistemlerinin seçimi. Bu alan büyüklükleri, evlerinde bir ev sinema sistemi oluşturmak isteyen kişilere yol gösterebilecek ve onları kendileri için en iyi seçeneklere yönlendirebilecek birer rehber olabilirler.
Sınırlı alanlar için ev sinema sistemi yapılandırırken ses sistemleri seçiminde nelere dikkat edilmelidir?
Sınırlı alanlar için ev sinema sistemi yapılandırırken ses sistemlerinin de daha küçük boyutlarda olması, alandan tasarruf edilmesini sağlayacaktır. Genel olarak, ev sinema sistemlerinde surround ses için en az 5.1 bir ses sistemine ihtiyaç duyulacağı düşünülürse, çok büyük hoparlörlerin alınması hem alanı daraltacak, hem de ekran olarak çok büyük sayılmayacak bir televizyonun çevresinde büyük kalarak istenmeyen bir estetik durum da yaratabilecektir. Bu nedenle hoparlör hacimlerinin de çok büyük olmamasında yarar vardır.
Orta büyüklükteki alanlar için kullanılacak ev sinema sistemleri nasıl seçilmelidir?
Orta büyüklükteki alanlar geniş odalara sahip evleri belirtmektedir. Bu tip evlerde genellikle en büyük oda alanına sahip olan salonlarda ev sinema sistemleri kurulurken, seçenekler daha geniştir. Eğer, ev sinema sistemini kuran kişi bu sistemde daha çok müzik dinlemek istiyorsa, bu kişinin ses sistemine daha çok önem vermesi daha doğru olacaktır. Eğer, daha çok film izlemek istiyorsa, bu durumda da görüntü teknolojisi için daha fazla yatırım yapması, maksimum faydaya ulaşması açısından daha yararlı olacaktır. Her iki durum da kendisi için önemliyse, bu durumda daha fazla maliyetle ev sinema sistemini kurması gerekecektir. Orta büyüklükte bir alan için ev sinema sistemi kurulurken, iki temel özelliğin; • Ekran büyüklüğü ve • İzleme arasındaki mesafenin önceden belirlenmesi önemlidir. Bu ikisinin seçimi 5.1 ya da daha fazla hoparlöre sahip ses sisteminin de konumlandırılması gereken en uygun yerlerin belirlenmesini sağlayacaktır.
Orta büyüklükteki alanlar için ev sinema sistemi yapılandırırken ses sistemleri seçiminde nelere dikkat edilmelidir?
Orta büyüklükteki alanlar, büyük hoparlörlerin seçimini için de uygun olmaktadır. Ayrıca, ev sinema sistemine bağlı olabilecek DVD oynatıcı, CD-çalar, uydu sistemleri de isteğe göre ayrı ayrı sisteme bağlanabilir. Bunlar için daha büyük televizyon üniteleri tercih edilebilir. İyi bir ses ortamının yaratılması için hoparlörlerin koltuk, mobilya gibi diğer eşyaların arkasına yerleştirilmemelerine dikkat edilmesi gerekir.
Ev sinema sistemleri için özel alanlar ne ifade etmektedir?
Özel alanlar, evlerde bir odanın sadece ev sinema sistemleri için ayrılmasını ifade etmektedir. Bu sayede sinema ortamına yakınlık iyice artmaktadır. Ancak, bu tür sistemlerde, büyük ve sinema deneyimini yaşatacak oranda teknolojilerin kullanılması maliyetleri de oldukça arttırmaktadır. Bunun yanında, evde sinema ortamı benzeri bir atmosfer yaratmak için sinema koltuğu gibi mobilyaların kullanımının, seslerin dışarıya çıkmasını ve başkalarını rahatsız etmelerini önlemek için yapılacak yalıtım yatırımlarının, maliyetleri daha da fazla artıran ana başlıklar olduğu da söylenebilir.
Özel alanlar için kullanılacak ev sinema sistemleri nasıl seçilmelidir?
Ev sinema sisteminin kurulacağı odada, bu alanlar eğer yeterince genişliğe sahipse, büyük ekranların kullanımı mümkündür. Bunun için 150e kadar ekran genişliğine sahip olan plazma ekranlar kullanılabileceği gibi, dijital projeksiyon sistemlerinin kullanımı da mümkündür. Sadece ev sinema sistemine ayrılmış bu odalarda pencere de bulunması istenmeyeceğinden, güneş ışığı ya da çeşitli ev dışı kaynaklı ışıkların ekranda yansıtma gibi oluşturacağı sorunlar da yoktur. Bunun yanında, pencerenin olmaması bu kapalı alanların havalandırma sistemlerine ihtiyaç duymalarını gerektirir. Havalandırma sistemleri olmaksızın, ısısı artarken, oksijeni gittikçe azalan bu odalarda, kalabalık bir grubun, bir film süresi kadar (genel olarak 1,5-3 saat arası) oturmaları mümkün olamaz. Kullanılacak havalandırma sistemlerinin, istenilen sesi ya da sessizliği bozmaması için sessiz çalışan sistemler olması da önemlidir.
Özel alana sahip ev sinema sistem sistemi yapılandırırken ses sistemleri seçiminde nelere dikkat edilmelidir?
Özel alana sahip ev sinema sistemlerinde büyük ve oldukça güçlü ses veren hoparlörler kullanılabilir. Bu hoparlörlerin seçiminde odanın büyüklüğü ve izleyicilere ses açısından iyi bir deneyim yaratabilecek kapasitenin belirlenmesi önemlidir. Eğer oda yeterince genişse 7.2 ses sistemlerinin ya da daha fazlalarının kullanılması daha iyi sonuçlar verecektir. Daha önce belirtildiği gibi, bu odaların ses yalıtımlarının ihmal edilmemesi de etrafı rahatsız etmemek açısından büyük önem taşımaktadır.
Özel ev sinema sistemi odaları nasıl tasarımlanabilirler?
Özel ev sinema sistemi odaları sadece izleme ve ses deneyimi için kuruldukları için bunların tasarımları da birbirinden oldukça farklı olabilir. Örnek olarak bir oda son derece modern bir tarzda tasarımlanabilirken, bir başka kullanıcı kendi evindeki ev sinema sistemi odasını klasik bir sinema salonuna çok benzer bir şekilde düzenleyebilir. Bu odaların tasarımında herhangi bir sınır bulunmamaktadır. Sahibinin isteğine göre her şekilde tasarımlanabilirler.
Küçük bir odanın da özel oda olarak yapılandırılması mümkün müdür?
Küçük bir odanın da özel oda olarak yapılandırılması mümkün olabilir. Örnek olarak, bu odada, alan küçüklüğünden dolayı sadece iki tane koltuk bulunabilir. Eğer özel odalar küçülürse ve ekran ile koltuklar arasındaki mesafeler azalırsa, bu durumda daha önce belirtilmiş şekilde en iyi izlemeyi sağlayacak ölçülerde ekranların kullanılması önemlidir. Ayrıca, daha az hoparlör sayısına sahip ve küçük hoparlörlü ses sistemlerinin kullanılması da yer açısından fayda sağlayacaktır.
Hareketli görüntünün halka açık ilk gösterimi ne zaman ve nasıl gerçekleştirilmiştir?
Hareketli görüntünün halka açık ilk gösterimi 1895 yılında olmuştur. Lumiere kardeşler (Auguste ve Louis Lumiere), kendilerinin icatları olan sinematograf ile ilk kez bu tarihte bir filmi insanların izlemesini sağlamışlardır. Bu film sadece görsel bir filmdi ve ses ögesini içermiyordu. Bu tarihten sonra giderek artan bir şekilde dünyada açılan sinema salonlarıyla beraber, sinema filmleri insanların hayatlarında yerlerini almışlardır. İlk dönemlerde sessiz olan filmler, daha sonraları seslendirilmeye de başlamıştır. Böylece sinema görselliğin yanında işitsellik özelliğini de kazanmıştır.
Televizyonun kelime anlamı nedir?
Televizyon kelime anlamı olarak Tele ve Visio kelimelerinin bir araya gelmesiyle oluşur. Tele’nin anlamı uzaktan, Visio’nun anlamı ise görmek anlamına gelmektedir. O halde, kelime anlamı olarak televizyon uzaktan görme demektir. Bu teknoloji görsel bir teknoloji olduğu kadar işitsel de bir teknolojidir.
Televizyonun tarihi hakkında bilgi veriniz.
İlk düzenli televizyon yayınları 1936 yılında İngiltere’de başlamıştır. Özellikle ikinci dünya savaşından sonra televizyon yayınları dünya çapında giderek yaygınlaşmıştır. İlk dönemlerde siyah-beyaz olan görüntüler daha sonraları renklenmiştir. Türkiye’de ilk televizyon yayınları 1968 yılında başlamıştır.
Ev sinema sistemi nedir, nasıl bir alt yapıya sahiptir?
Ev sinema sistemi, sinema-benzeri bir deneyimi evinde yaşamak isteyen insanlar için oluşturulmuş bir sistem olarak tanımlanabilir. Bu sistemi oluşturmak için görüntü ve ses teknolojilerini bir araya getiren bir alt yapı kurulmalıdır. Sonuçta temel olarak ekran ve hoparlörler ev sinema sistemlerinde kilit rolleri oynamaktadırlar. Bunun yanında sesi ve görüntüyü işleyecek ve bunları ekrana ve hoparlörlere yönlendirecek bir görüntü ve ses alıcısına da (A/V receiver) ihtiyaç vardır. Bu açıklamayla beraber ev sinema sistemlerinin üçüncü önemli oyuncusu da ortaya çıkmaktadır: Merkezi bir bağlantı ve dağıtım noktası.
Ev sinema sistemlerinin olumlu yanları nelerdir, belirtiniz.
Ev sinema sistemleri, sinemanın önemli bir özelliği olan belli bir zamanını belli bir mekânda geçirme özelliğini değiştirmiştir. Sinemada mekân sinema salonuyken, ev sinema sistemleri bunu evlere taşımıştır. Zaman, sinema filminin başlamasını ve bitişini ifade etmektedir. Sinemada filmin kesin bir başlama zamanı varken, ev sinema sistemlerinde film ya da herhangi bir program istenildiği zaman başlatılabilmektedir. Ev sinema sistemlerinde sadece sinema filmlerinin izlenmesi gibi bir durumun zorunluluğu da yoktur.
Bu sistemlerle televizyon yayınları ve etkileşimli televizyon yayınları da izlenebilmektedir. İstenirse kişilerin kendi yaptıkları kayıtlar da izlenebilir. İstenilenin izlenmesi açısından ev sinema sistemleri geniş bir açılımı da beraberlerinde getirmektedirler. Ev sinema sistemlerinin sağladığı deneyimlerin, bu açıdan da izleyiciler için bir tercih nedeni olmalarını sağlarlar. Bunların yanında evlerde sağlanan rahatlık da önemli bir durum olarak ortaya çıkmaktadır. Kişiler evlerinde ister bir sinema filmi olsun, ister bir televizyon programı olsun, kendilerine en rahat ortamı sağlayan mekânlarda, evlerinde bunları izleme konforuna sahip olmuşlardır. Bu özellikleriyle, ev sinema sistemine sahip olmayı bir ayrıcalık olarak isteyebilecek kişiler olduğu gibi, bir zorunluluk olarak görecek
kişiler de olabilir. Zorunlu olarak gören kişiler iki temelde değerlendirilebilirler. Bunlardan birincisi işten ve modern yaşamın getirdiği zorunluluklardan zaman problemi yaşayan kişiler olarak açıklanabilir. Sinema filmlerini seven, bunun yanında televizyon programlarından da hoşlanan, ancak özellikle film seyretmek için bir sinema salonuna gitmeye zaman bulamayan kişiler bu sınıfın bireylerini oluşturmaktadır. İkincisi ise engellilerdir. Evden çıkma zorluğu yaşayan engelliler için de ev sinema sistemleri bir tercih nedeni olabilir. Felçli olan, bir yatağa bağlı olan insanlar için ev sinema sistemleri hayat deneyimlerini arttırmak için fırsat sağlayıcı olarak görülebilirler. Bir tekerlekli sandalyeye bağlı olan engelliler için sinemaya gitmek değişik bir deneyim olabilir. Ancak bu fırsatı her zaman için yaratamıyorlarsa, bu kişiler de ev sinema sistemlerinden yararlanabilirler.
Ev sinema sistemi için kullanılan teknolojilerin bir araya getirilmelerinde hangi teknolojiler ön plana çıkmaktadır?
Ev ortamlarında başka amaçlar için de kullanılabilen bu teknolojilerin, ev sinema sistemi için bir araya getirilmelerinde, üç önemli teknoloji ön plana çıkmaktadır. Bunlar:
- Merkezi bağlantı ve ses/görüntü dağıtım aracı olan bir teknoloji
- Görüntü teknolojisi
- Ses teknolojisi
olarak ayrılmaktadırlar.
Görüntü ve ses alıcıları hangi yollarla kontrol edilebilirler?
Bir alıcı ön panelindeki düğmeleri ile kontrol edilebilir. Yine ön
panelinde bulunan dokunmatik ekranı ile de kontrol edilebilir. Bunların yanında ayrıca uzaktan kumandalar da kullanıcıların oturdukları yerden onları kontrol etmelerine yardımcı olur. Bazı alıcılar ise kullanıcının sahip olduğu diğer teknolojiler aracılığıyla kontrol edilebilir. Örneğin, yeterli özelliklere sahip bir cep telefonu dahi uzaktan kumanda aracı olarak kullanılabilir. Bu cep telefonunun uzaktan kontrol panelini ekranına yansıtabilmesi ve istenen komutlar için alıcıyla bağlantı kurması yeterli özellikleri açısından önemlidir. Bazı alıcı modelleri ise kişisel bilgisayarlar ve internet aracılığıyla kontrol edilebilirler. Bunun için alıcı da bir IP (Internet Protocol-Internet Protokolü) adresinin olması önemlidir.
Bu sayede kişisel bilgisayarın ekranından uzaktan kontrol sağlanabilir. Bu kontrol, özellikle alıcının başka bir odada olması durumunda kullanıcılara büyük kolaylıklar sağlayabilir.
Bir görüntü teknolojisi alınmak istendiğinde hangi undurlar ön plana çıkar?
Ev sinema sistemi kurmak isteyen kişilerin ilk tercih etmesi gereken teknolojileri ekranlar oluşturmaktadır. Bir görüntü teknolojisi alınmak istendiğinde birden fazla seçeneğin olduğu fark edilecektir. Bu seçeneklerin iki özellik üzerine yoğunlaştığı da ifade edilebilir. Birincisi görüntülerin izleneceği ekranın kullandığı teknolojidir. İkincisi ise ekranın büyüklüğüdür ve ilerleyen konularda görüleceği gibi, ev sinema sisteminin ekranının evin hangi bölümüne yerleştirileceğine göre ebatlarının da değişimi söz konusudur. Bu ebatların değişimi en iyi izleme deneyimi açısından önem kazanmaktadır.
Görüntü oranı nedir?
Görüntü oranı, televizyon ekranının yatay ölçülerinin dikey ölçülerine oranı olarak açıklanabilir. Televizyon ekranları için iki önemli görüntü oranı vardır. Bunlar 4:3 ve 16:9 görüntü oranlarıdır. 4:3 kareye daha yakın bir dikdörtgen içindeki görüntü alanını ifade ederken, 16:9 daha uzun bir dikdörtgen alandaki görüntüyü ifade eder. 2010’lu yıllar açısından gelişmiş ve gelişmekte olan tüm ülkelerdeki yayınlar ve ekran boyutu açısından 4:3’ün geçmişi, 16:9’un ise şimdiyi ve geleceği temsil ettiği belirtilebilir.
CRT (Cathode Ray TubeKatod Işın Tüpü) televizyonların dezavantajları nelerdir?
CRT televizyonlar, içlerinde bulundurdukları tüpten dolayı, aynı ekran oranlarına sahip LCD (Liquid Crystal Display-Sıvı Kristal Ekran) ya da Plazma televizyonlara göre oldukça ağırdırlar. (Bunun yanında, LCD ya da Plazma ekranların ulaştığı büyüklüklere ulaşmaları da zordur.) Tüpün büyüklüğüne göre ekranın arka tarafına doğru genişliği de artar. Bu nedenle oda içinde konumlandırıldıklarında hacim olarak oldukça geniş bir alanı kapsarlar. Belirtilen nedenler doğrultusunda, kullanıcıların bütçeleri el verdiği ölçüde, dijital televizyon teknolojilerine yönelmeleri ev sinema sistemleri açısından daha doğru gözükmektedir.
LCD ekranlar nasıl çalışır ve görüntü üretirler?
LCD ekranlar nasıl çalışır ve görüntü üretirler sorusu gündeme geldiğinde likit (sıvı) kristallerin işleyişi açıklanmalıdır. Likit kristaller ışık düzenleyiciler olarak açıklanabilirler. Bunun için çok küçük olan transistörler tarafından uyarılmaları gerekir. Işık ekranın arkasındaki bir arka ışık tarafından sağlanır. Bazı televizyon setlerinde floresan arka ışıklandırma kullanılır. Diğerlerinde ise LED (Light Emitting Diode- Işık Yayıcı Diyot) arka ışıklandırma için (LCD-LED TV) kullanılır. LED arka ışıklandırma daha geniş bir renk yelpazesi sunar. Bunun yanında siyah renk seviyesini de daha koyu bir şekilde verebilir. Siyaha olduğu kadar daha hassas bir beyaz renk seviyesine de ulaşabilir. Ayrıca daha fazla parlaklık ve daha düşük güç tüketimi de LED teknolojisi ile sağlanabilir.
Plazma televizyon teknolojisi hakkıda bilgi veriniz.
Dış görünüş açısından plazma televizyonlar LCD televizyonlarla büyük bir benzerlik gösterirler. Ancak teknoloji olarak belirtilen
televizyonlardan ayrılırlar. Gaz plazma teknolojisi, neon gazlarla dolu olan ve ışık geçiren küçük tüplerle görüntü üretir. Elektrik akımıyla uyarıldığı zaman, gaz mor ötesi (ultraviyole) ışını üretir ve bu hücrenin renkli fosfor kaplamasını harekete geçirir. Plazma televizyonlarda ekran ince bir cam sandviç gibidir ve bu da en hafif düz ekranların plazma ekranlar olmasını sağlar.
Plazma televizyonlarda son dönemlerdeki gelişmeler hakkında bilgi veriniz.
İlk nesil plazma televizyonlardaki pikseller (küçük ışık noktacıkları) arasındaki boşluklar LCD televizyonlara göre daha fark edilebilir durumdaydılar. Bu istenmeyen durum, gaz dolu olan kanalların tekrar tasarlanması ve daha iyi hale getirilmesiyle engellenmiştir. Son dönem Plazma televizyonlar ışığı daha iyi yönlendirebilmektedirler. Bunun yanında gaz hücrelerindeki sızmalar da üreticiler tarafından çok azaltılmıştır. Ayrıca, hücrelerdeki derinliğin arttırılmasıyla, parlaklık ve renk oranları da yükseltilmiştir; çünkü derinlik sayesinde, renk sağlayan daha fazla fosfor hücrelere doldurulabilmiştir. Bu özellikleriyle ev sinema sistemleri kullanıcıları için ikinci bir seçenek olarak kendilerini göstermektedirler.
Televizyon ekranlarında 3. boyutu oluşturmak için kullanılan yöntemler nelerdir?
Televizyon ekranlarında 3. boyutu oluşturmak için birden fazla yöntem kullanılmaktadır. Frame sequential (ardışık frame yapısı) bunlardan biridir. Bu yöntemde birbirini takip eden görüntüler
izleyicinin sağ ve sol gözleri için gösterilir ve 3. boyut yanılsaması oluşturulur. Aktif gözlükler ise bir diğeridir. Bu gözlüklerde bir beslemeye, pile ihtiyaç vardır. Görüntüler kızılötesi (infrared) ya da radyo frekansı ile 3 boyutlu televizyondan gözlüklerdeki alıcıya senkronize edilmiş bir şekilde ulaştırılır ve 3 boyutlu izleme oluşturulur. Bir gözlüğün camlarında farklı renklerin kullanılmasıyla da 3. Boyut (anaglyphic) oluşturulabilir. Burada her bir cam için kullanılan renkler kırmızı ve cyan’dır. Cyan yeşil ve mavi ışığın eşit oranda karıştırılması olarak açıklanabileceği gibi, kırmızı dışındaki tüm renklerin toplamı olarak da açıklanabilir. Polarizasyon (kutuplaştırma) yönteminde pasif (besleme gerektirmeyen) polarize
gözlükler kullanılır. Son olarak Autostereoscopy yönteminde ise gözlüğe de ihtiyaç yoktur. İzleyici çıplak gözle görüntüleri 3 boyutlu olarak izleyebilir. Bu teknolojilerden hangisini seçeceği ise ev sinema sistemi izleyicisinin kendi tercihine kalmıştır.
"Surround ses" ne anlama gelmektedir?
Dönemin ses teknolojileriyle izleyicinin ya da dinleyicinin 360-derece ses ile kuşatılması mümkündür. Surround ses bu durumu ifade etmek için kullanılmaktadır. İzleyici ya da dinleyiciyi ortama daha iyi katabilmek için her hoparlörden seslerin bazılarının az ya da hiç, diğerlerinin ise daha baskın gelmesi olarak da surround ses ifade edilebilir. Sonuçta, her hoparlörden ayrı derecede (baskın, az ya da hiç) ses gelmesi durumu vardır. Bunun için ses bilgilerinin kayıt sırasında şifrelenmesi (encoding) ve bu şifrelenmiş ses bilgisinin, hoparlörlere, şifreleri çözülerek (decoding) yollanması gerekmektedir. Bu sayede, örneğin bir filmde karakterin arkasında olan bir olayın sesinin, izleyicinin de arkasından gelmesi sağlanmaktadır.
Ses sistemlerini belirtmekte kullanılan iki rakamlı sınıflandırma hakkında bilgi veriniz.
Ses teknolojileri kendi içlerinde bir gelişim çizgisine sahiptirler. Ses sistemleri belirtilirken iki rakam kullanılır (5.1 gibi). Örneğin, 5.1 terimi, sesin beş ana kanal (sağ, sol, merkez, sağ surround ve sol
surround) ve bir LFE kanalı (Low Frequency Effects-Düşük Frekans Efektleri) kullanılarak kaydedildiği anlamına gelir. LFE kanalı bas seslerin çıktığı kanal olarak da adlandırılabilir ve subwoofer hoparlörler bu sesleri en iyi şekilde verirler.
Ev sinema sistemlerinde kullanılabilecek ses sistemlerini belirtiniz.
2.0 ses sistemi: Bu sistem stereo ses sitemi olarak da adlandırılır. Bir sağ ve bir de sol hoparlör vardır ve ses bilgileri bunlara ayrı ayrı iletilir. LCD, Plazma gibi televizyonlarda bu sistem cihazın içine
yerleştirilebilmektedir. Ancak hoparlörlerin birbirinden uzaklığı televizyonun boyu ölçüsünde olabilmektedir. Daha uzak mesafeli yerleşimler istenirse, harici hoparlörlerin kullanılması gerekmektedir.
5.1 ses sistemi: Gerçek anlamda surround sesin başladığı sistemlerdir. Ön tarafta sol, merkez ve sağ olmak üzere üç tane hoparlör vardır. Yan tarafta da sağ ve sol hoparlörler (surround hoparlörler) konumlandırılırlar. Ayrıca bir de subwoofer sisteme dâhildir. Bu sistemdeki her bir hoparlör film izleme deneyiminin ayrı bir parçasını düzenler. Ön merkez hoparlör konuşmaları verir. Surround hoparlörler ise istenilen ortamın sağlanmasını ve efektler için kullanılırlar. Bas sesler ise subwoofer ile verilir.
6.1 ve üstü ses sistemleri: Bazı ses sitemlerinde surround hoparlör sayısı 2’den fazla olabilir. Bunlar, ek surround hoparlörlerdir ve arka surround hoparlörleri olarak adlandırılırlar. Eğer arka surround
hoparlörü bir adet ise (bu hoparlör 5.1 sisteme eklenir), sistem 6.1 olarak adlandırılır. Eğer iki adet arka surround ses hoparlörü varsa, bu durumda sistem 7.1 olarak adlandırılır. Subwoofer sayısı da bir değil iki adet ise, ses sistemi diğer hoparlör sayılarına bağlı olarak 6.2 ya da 7.2 olarak adlandırılır.
Surround hoparlörler ne amaçla kullanılır?
Surround efektler bu hoparlörler aracılığıyla verilir. Bu hoparlörlere arka (rear) hoparlörler de denilebilir. Bunun nedeni konum olarak ön sağ, sol ve merkez hoparlörlerin karşısında olmalarıdır. 6.1 ve 7.1 gibi sistemlerde izleyicilerin iki yanında ve arka taraflarında bu
hoparlörler bulunur. 5.1 sistemlerde ise sadece yan surround hoparlörler vardır.
Subwoofer ne anlama gelir?
Kelime anlamı olarak pes sesleri veren alçak titreşimli hoparlör olarak açıklanabilir. Ayrıca, derin alçak frekanslı hoparlör olarak da isimlendirilebilir. İnsan kulağının duyamadığı seslere subsonik sesler denilir ve subwoofer’ın bu sesleri de üretebildiği söylenebilir. İnsan kulağı 16 ve 20000 Hz arasındaki sesleri duyabilir. Hz (Hertz) ise saniye başına düşen devir sayısı ya da frekanstır. Bas adı verilen düşük frekanslı sesler ise 200 Hz ve daha altı seslerdir. Subwoofer ile duyulabilen, örneğin 140 Hz Bir ses verileceği gibi, duyulamayan 10 Hz ses de üretilebilir. Bu durumda kişilerin bu sesi duymaktan çok hissedebileceği de ifade edilebilir. Bu seslerin ise titreşimleri hissedilmektedir. Dolayısıyla subwoofer, duyulabilen bas sesleri verebilen, bunun yanında duyulamayan bas sesleri titreşim
ile izleyicilere, dinleyicilere hissettirebilen hoparlör olarak açıklanabilir.
Ev sinema sistemleri kurulurken, buna sahip olacak kişilerin
evlerindeki ya da izleme ortamlarındaki alan büyüklükleri kaç farklı başlık altında incelenir?
Ev sinema sistemleri kurulurken, buna sahip olacak kişilerin
evlerindeki ya da izleme ortamlarındaki alan büyüklükleri üç farklı seçim başlığı altında incelenebilir:
- Sınırlı alanlar için ev sinema sistemlerinin seçimi
- Orta büyüklükteki alanlar için ev sinema sistemlerinin seçimi
- Özel alanlar için ev sinema sistemlerinin seçimi