aofsoru.com

Isıtma Havalandırma ve Klima Sistemlerinde Enerji Ekonomisi Dersi 7. Ünite Özet

Bina Yönetim Sistemleri

Giriş

Binalarda ısıtma, soğutma, havalandırma, iklimlendirme, aydınlatma, güvenlik, yangından korunma gibi sistemlerin gelişmesi bunların yönetimini karmaşık hale getirmiştir. Bina otomasyon sistemlerinde denetlenen sisteme ilişkin verimlilik analizleri, raporlamalar, alarm durumları aktif olarak uzaktan kontrol edilebilmekte ve bir iki personelin yönetebileceği bilgisayar ekranlarında gözlenebilmektedir. Bina otomasyon sistemlerinde kontrolü sağlayan donanımlar yazılımla yönetilmektedir. Bina otomasyon sistemleri işletmenin verimli olarak çalıştırılmasını sağlar. Bunun yanında enerji tasarrufu, güvenlik ve çalışan sayısında azalma sağlar.

Bina Yönetim Sisteminin Yapısı

1950’li yıllarda ortaya çıkmaya başlamıştır. Elektronikteki gelişmelerle, çok karmaşık yapıdaki sistemler kontrol edilebilir hale gelmiştir. 1970’lerde seri data taşıma sistemleri ve elektronik donanımlardaki gelişmeler, bina yönetim sistemlerinin günümüzdeki ilkel hallerini ortaya çıkarmıştır. 1980’lerde bilgisayar teknolojisindeki gelişmelerle sahadan bilgi toplama, yorumlama, kontrol, izleme gibi işlemlerin yapılmasını daha küçük maliyetlerle gerçekleştirilmesini sağlamıştır.

Çalışma Prensibi: Bina yönetim sistemleri, bilgisayar ile saha elemanlarının bilgi alışverişi yapması esasına dayanmaktadır (S:204, Şekil 7.1). Saha elemanları; sahadaki cihazlardaki bilgileri algılayan sensörler, anahtarlar ve kontrolörlerle donatılmıştır. Kontrolörler; saha elemanlarından gelen bilgileri algılayan ve başlangıçta tasarlanan yazılıma göre bu bilgileri yorumlayarak gerekli değerleri alarak kontrolün yapıldığı ve alınan bilgilerin merkeze gönderildiği elemanlardır.

Bina Yönetim Sistemlerinin Avantajları: Bina yönetim sistemlerinin en önemli avantajı, sistemin mevcut durumunu izlemek ve yazılımda belirtilen kontrol noktalarına dayanarak kontrol etmektir. Diğer avantajları ise şöyle sıralanabilir:

  • Bina yönetim sistemlerinin uygulanması, ciddi boyutta enerji tasarrufu sağlayabilmektedir.
  • Arızaların önceden tespitini sağlayarak cihazlara bakım-onarım kolaylığı getirmekte ve önemli sorunları ortadan kaldırmaktadır.
  • Ortamın daha konforlu işletilmesini sağlar ve değişen ortam şartlarına daha hızlı cevap verilir.
  • Periyodik bakım işlemlerinin zamanında yapılmasını sağlayarak cihaz verim ve ömrünü artırır.
  • İşletme hatalarını minimuma indirgeyerek olabilecek hataların en kısa zamanda saptanmasını sağlar.
  • Yangın alarm izleme ve güvenlik sistemleriyle işletmenin emniyetli ve güvenilir bir şekilde yönetilmesi sağlanır.
  • Elektrik kesilip tekrar geldiğinde bütün cihazların aynı anda çalışması önlenerek sistemin aşırı yüklenmesinin önüne geçilir.

Bina yönetim sistemleri, pek çok bileşenden meydana gelmektedir. Başlıca bileşenler şunlardır:

  • Yangın algılama ve alarm sistemleri,
  • Kartlı geçiş ve asansör sistemleri,
  • Aydınlatma sistemleri,
  • Kapalı devre TV sistemleri,
  • Akıllı ev sistemleri ve iş merkezi otomasyonu

Sensörler: Sensör, teknik olarak çevremizdeki sıcaklık, nem, basınç gibi fiziksel koşulları elektriksel sinyallere çevirirler. Daha sonra elektronik devreler tarafından yorumlanarak mekanik aletlere kumanda edilmesi sağlanır. Sensörler; ölçülen büyüklüğe göre, çıkış büyüklüğüne göre, besleme ihtiyacına göre olmak üzere üç sınıfta değerlendirilmektedir. Sensörlerde ölçülen büyüklükler; mekanik, termal, elektriksel, manyetik, ışıma ve kimyasaldır . Sensörler, ürettikleri çıkış sinyallerine göre dijital sensörler ve analog sensörler olarak iki sınıfta değerlendirilmektedir. Sensör özellikleri, dinamik ve statik olmak üzere iki grupta değerlendirilmektedir. Sensörlerin dinamik özellikleri denilince ölü zaman ve zaman sabiti özellikleri sıralanabilir. Ölü zaman özelliği, sensörün ölçüm yaptığı ortamda meydana gelen değişikliğe bağlı olarak çıkış sinyalinin değişmesi esnasında geçen süredir. Sensörlerin zaman sabiti, sensörün okuduğu yeni değer için çıkış sinyalinin hangi çabuklukta stabil hale geldiğini ifade etmektedir. Sensörlerin statik özellikleri olarak duyarlılığı, doğruluğu ve yineleme yeteneği sıralanabilir. Sensörün duyarlılık özelliği, ölçtüğü ortamda ortaya çıkan küçük değişimleri algılama hızı olarak açıklanmaktadır. Sensörün doğruluğu, ölçüm yaptığı aralıktaki hata payıdır. Sensörün yineleme yeteneği, aynı şartlar altında sürekli olarak aynı değeri gösterme özelliğidir. Bina yönetim sistemlerinde en çok kullanılan sensörler, sıcaklık, basınç, nem, hava hızı ve hava kalite sensörleridir.

Sıcaklık sensörleri
Sıcaklığa duyarlı malzemeden yapılan sıcaklık sensörleri, birçok maddenin elektriksel direncinin sıcaklıkla değişmesi özelliğinden yararlanarak ortam sıcaklığını elektriksel büyüklüğe dönüştürülür.

Sıvı ve gaz akışkanlar için ayrı tipte sensör üretilmelerine karşın temel çalışma prensipleri benzer olan basınç sensörleri, bağlandıkları sistemde akışkanın basıncını ölçerler. Gaz akışkanlarda genellikle fark basınç dikkate alınırken; sıvılarda ise hem fark basınç hem de basınç değerini dikkate alınır.

Nem sensörleri,
Genellikle havanın nemini relatif nem oranı olarak tespit eder. Nem sensörlerinin özellikleriyle ilgili olarak Sayfa 209- 210’daki Tablo 7.1’i inceleyebilirsiniz.

Hava hızı ölçümü için kullanılan hava hızı sensörleri; dinamik basınçlı hava hızı sensörü ve sıcak film ile hız ölçen sensör olmak üzere iki tiptedir.

Hava kirliliğinin ölçülmesinde ise hava kalite sensörleri kullanılır.

Yangın Algılama ve Alarm Sistemleri

Yangın algılama ve alarm sistemlerinin temel taşı detektörlerdir. Yangın algılama ve alarm sistemleri, bir binadaki yangın durumunu izleyerek binada yaşayanların yangın konusunda bilgilendirilmesini sağlamanın yanı sıra gerekli önlemleri devreye sokmak amacıyla kurulan sistemlerdir. Bu sistemin, doğrudan bina otomasyon sistemine entegre edilerek bir kontrol odasından izlenmesi ve denetlenmesi en uygun olandır. Yangın algılama sistemleri, klasik, adresli, akıllı adresli ve duman örneklemeli olmak üzere 4 farklı tipte kurulmaktadır. Klasik ya da konvansiyonel olarak adlandırılan adressiz sistemler , binada yangın çıktığını alarm verirken yerini bildirmezler. Adresli sistemlerde ise yangının başladığı nokta kontrol odasındaki ekranlardan görülebilmektedir. Akıllı sistemlerde ise ; yangın durumunda yangın adresi merkezi kontrol odasındaki ekranda gösterilmekle birlikte, önceden belirlenen senaryo uyarınca gerekli noktalara bilgilendirme mesajları yollanır ve yangının söndürülmesi için gerekli önlemler devreye sokulur.

Yangın Algılama ve İhbar Sistemi Elemanları: Sistemin kontrol merkezi olan yangın kontrol paneli, sistemdeki tüm dedektörlerin, butonların ve sirenlerin bağlandığı yerdir. Gelişmiş sistemlerde, algılama sonrasında otomatik yangın söndürme sistemleri harekete geçirilir ve konvansiyonel ile adresli olmak üzere iki şekilde tasarlanırlar. Yangın ihbar dedektörleri, duman, sıcaklık, alev gibi yanma sonu ürünlerini algılayan ve bu bilgiyi elektriksel sinyal olarak kontrol paneline ileten sensördür. Yangın ihbar dedektörleri; duman dedektörleri, alev dedektörleri ve sıcaklık detektörleri olmak üzere üç tip sınıfta gruplandırılırlar. Bir binada yangın kontrol paneline bağlanan ekipmanlarla ilgili olarak Sayfa 213’deki Şekil 7.4’i inceleyebilirsiniz.

Duman dedektörleri, dumana karşı duyarlı olup yanmanın ilk evresindeki toksit yanma ürünleriyle dumanı algılayabilecek şekilde tasarlanmışlardır . Optik duman dedektörünün çalışma prensibiyle ilgili olarak Sayfa 214’deki Şekil 7.6’yı inceleyebilirsiniz.

Sıcaklık dedektörlerinin içinde bir termistör elemanı bulunmaktadır. Bu yüzden artan ve sabit sıcaklıklı olmak üzere iki tipi bulunmaktadır. Sabit sıcaklık dedektörleri , ortamdaki sıcaklık seviyesinin belli bir noktanın üzerine geçmesi halinde algılama yapar. Artan sıcaklık dedektörleri ise, sıcaklığın belirli bir sürede ve ani olarak yükselmesi durumunu algılamaktadır.

Alev dedektörleri; uçak hangarları, kimyasal tesisler, patlayıcı imalathaneleri gibi alevin belirli bir süre içerisinde aniden yükselmesi halini algılayan dedektörlerdir.

Gaz sensörleri , doğalgaz, LPG gibi zehirli gazların algılanmasında kullanılan bir dedektördür.

Sesli ve ışıklı yangın alarm cihazları , yangın ortaya çıkan binanın acil olarak tahliye edilmesi ve binaya müdahale edilmesi amacıyla ilk uyarı işlemini gerçekleştirir (S:215, Şekil 7.7a).

Özellikle işitme engellilerin bulunabileceği okul, fabrika, iş merkezi gibi yerlerde kullanılması uygun olan ışıklı alarm cihazı olarak , ışıklı sirenler ve ışıklı gösterge lambaları kullanılmaktadır. Işıklı gösterge lambaları, genellikle paralel ihbar lambası diye de isimlendirilmektedir. Otel ve hastane odaları gibi yerlerde, uyarının başka bir ortamdan da görülmesi sağlamak amacıyla yerleştirilir (S:215, Şekil 7.7bc).

Yangın ihbar butonları , yangın durumunda yangını önceden gören kişilerin cihazın ön camını kırarak mekanik düğmeye basmasıyla cihazı devreye soktuğu bir cihazdır (S:215, Şekil 7.7d).

Yangın acil yönlendirme levhaları, insanların yoğun olarak yaşadığı alanlarda yangın, deprem gibi durumlarda kaçış yollarını gösteren levhalardır (S:215, Şekil 7.7e).

Otomatik yangın söndürme sistemleri, sıcaklık, duman, alev dedektörleri tarafından algılanarak kontrol paneline gönderilen uyarı ile elle müdahale yapılmaksızın harekete geçen sistemlerdir. Otomatik söndürme sistemlerinde sulu ve gazlı olmak üzere iki ayrı uygulama bulunmaktadır.

Yangın İhbar Dedektörlerinin Seçimi, Yerleşimi ve Uygulaması Sırasında Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar:

  • Sabit sıcaklık dedektörlerinin çalışma aralığı -20°C ile +90°C arasındadır ve kazan dairesi, mutfak gibi yüksek sıcaklıkta çalışan yerlerde kullanılır. Sıcaklık ayarı çok önemlidir.
  • Alev dedektöleri; infrared veya ultraviyole ışınlarını algılayarak çalışmaktadırlar. Bu tip dedektörler, yangını doğrudan algılamaktadırlar ve özellikle yoğun duman çıkışı olmayan kimyasal sıvı madde yangınlarında tercih edilmelidir.
  • Duman dedektörleri, sıcaklık dedektörlerine göre daha önce algılama yapma özelliğine sahiptirler. Ancak yanlış ihbar verme ihtimalleri de vardır. Bu yüzden duman dedektörlerinin, nemli ve tozlu ortamlarda soğuk hava depolarında özellikle egzoz gazı veya buhar çıkışı olan endüstri tesislerinde kullanılmaları uygun değildir.
  • Dedektörlerin yerleşiminde öncelikle binaların yangından korunması yönetmelik kurallarına titizlikle uyulmalıdır. Binanın mimari özellikleri, binada kullanılan ya da depolanan maddeler ile bu maddelerin özellikleri göz önüne alınmalıdır.
  • Dedektörlerin yerleştirilmesinde iyi bir etüt ve projelendirme yapılması şarttır. Örneğin aynı odada iki farklı dedektör tipinin kullanılması gerekebilir.
  • Sıcaklık tipi dedektörler, duvarlardan en az 50 cm uzağa yerleştirilmelidir. İki dedektör arası mesafenin 7,5 m’den fazla olmaması istenmektedir. Dedektörün kullanıldığı yerde zeminden yükseklik 9 m’yi geçmemelidir. Dedektörler, hava akımının olmadığı köşe bölgelere yerleştirilmemelidir. Sıcaklık dedektörleri ile aydınlatma armatürlerinin arasında armatür yüksekliğinin en az iki katı kadar bir uzaklık olması istenmektedir.
  • Işın tipindeki dedektörler, tavanın 50-60 cm altına yerleştirilmelidir. Bu tür dedektörler; insanların çok yoğun olduğu bölgelerde kullanılacaksa en az 2,7 m yüksekliğe yerleştirilmelidir.
  • Duman tipi dedektörleri 7,5 m yarıçaplı bir alanı korumaktadırlar. Bu tür dedektörlerde, iki dedektör arası uzaklık 10,6 m’den fazla olmamalı ve dedektörlerin duvardan uzaklığı en fazla 5,3 m olmalıdır. Duman dedektörleri, aydınlatma armatürlerinden, armatürün yüksekliğinin en az iki katı uzaklığa yerleştirilmiş olmalıdır. Duman dedektörleri, asansör kapılarından en fazla 1,5 m mesafede yerleştirilmelidir.
  • Alev tipi dedektörler, en fazla 10 m mesafeden çalışmaktadırlar. Dedektörün izleme alanı, yangın noktalarına doğru, doğrudan bir görsel hat üzerinde olmalıdır.
  • Optik duman dedektörlerinin; bürolarda, toplantı odası ve ofis ortamlarda, küçük depolarda, okul, hastane ve iş yeri uygulamalarında kullanılması uygundur.
  • Sıcaklık dedektörlerinin; çay ocağı, garaj, mutfak, kazan dairesi gibi yerlerde kullanılması uygundur.
  • Optik duman ve sıcaklık dedektörlerinin bir arada olduğu multidedektörlerin kasa, arşiv gibi yüksek koruma istenen yerler ile yangının içten içe ve hızlı geliştiği yerlerde kullanılması uygundur.
  • Alev dedektörlerinin; kimyasal fabrikalar, bilgi işlem merkezleri, cephanelik, kazan daireleri gibi yerlerde kullanılmaları uygundur.

Kartlı Geçiş ve Kontrol Sistemleri

Kartlı geçiş ve kontrol sistemleri, günümüzde özellikle personel takibi ve kontrollü geçiş uygulamalarının yanı sıra, güvenlik açısından da yaygın olarak kullanılmaktadır (S:219, Şekil 7.10).

Günümüzde en yaygın olarak fiziksel yakınlık (proximity), manyetik şerit ya da akıllı kart gibi teknolojiler kullanılmaktadır.

Kart okuyucular, içerisinde bir mikro işlemci bulunan panel ile optik izoleli giriş ünitesine sahiptirler ve geçiş hareketlerini kaydedebilmektedirler. Yerleştirilen bir yazılımla istenilen geçiş noktaları, istenilen zaman dilimlerinde kontrol edilebilmektedir. Kartlı sistemin kullanımı ile personelin giriş çıkış zamanı kontrol ve kayıt altına alınmaktadır.

Bina güvenli geçiş ve kontrol sistemleri içerisinde kartlı geçiş sistemlerinin yanı sıra bekçi tur kontrol sistemleri, x-ray cihazlı kontroller ve biyometrik sistemler de yer almaktadır.

Aydınlatma Otomasyonu

Aydınlatma otomasyonu, tüm aydınlatma noktalarının zamana bağlı olarak otomatik açma kapama kontrolünün sağlanmasıdır. Bu sistemde zaman programlaması ile farklı günlerde, günün farklı saatlerinde, farklı noktalarda, farklı aydınlatma seviyeleri otomatik olarak yapılabilmektedir.

Aydınlatmada kontrol; kademeli kontrol, sürekli kontrol ile kademeli ve sürekli kontrol olmak üzere üç şekilde gerçekleştirilir.

Aydınlatma araçları ayrı ayrı anahtarlama ile kademeli kontrolde kontrol edilirken; sürekli kontrolde, dimmer kullanılarak istenilen aydınlık düzeyi sağlanabilmektedir.

Aydınlatma otomasyonunda, kontrolü yapacak kumanda sistemleri olarak, hareket algılayıcı sensörler ile gün ışığı dedektörlerinden söz edebiliriz.

Enerji Tasarrufu Sağlayan Bazı Kontrol Uygulamaları:

  • İç ortamlarda gün ışığı ve harekete bağlı sensör kullanım
  • İç ortamda zaman ve harekete bağlı sensör kullanımı,
  • İç ortamda gün ışığı zamana bağlı ve harekete bağlı sensör kullanımı.

Kapalı Devre TV Sistemleri

Bir güvenlik kontrol odasında güvenlik personeli tarafından izlenen ve bir monitöre sinyaller gönderen kabloya bağlı kameralardan oluşan bir sistemdir.

Kapalı Devre TV Sistemlerinin Avantajları ve Kullanım Alanları:

Güvenlik ile ilgili kullanım alanları ve avantajları şöyle sıralanabilir:

  • Çeşitli binalar ve çevresinin gözlenmesi ve kaydedilmesi,
  • Veznelerde hırsızlıkların önlenmesi, veznelerdeki para alışverişlerinin kayıt altına alınması,
  • Mağazalarda, lokantalarda, kafeteryalarda hırsızlık olaylarının gözlemlenmesi ve kaydedilmesi,
  • Çok sık kullanılmayan hassas alanların gözlemlenmesi,
  • Hukuki olarak izin alarak gizli kayıt uygulamaları,
  • Giriş çıkışların izlenmesi ve kontrolü,
  • Toplu taşım araçlarındaki izlemeler.

İş güvenliği ile ilgili kullanım alanları ve avantajları şöyle sıralanabilir:

  • Fabrikalarda, atölyelerde muhtemel kaza alanlarının izlenmesinde
  • Tehlikeli maddelerin bulunduğu iş yerlerinin izlenmesinde
  • Eğitim kurumlarında öğrencilerin ve eğitim kadrosunun güvenliğinin sağlanmasında
  • İş yerlerinde, okullarda, genel alanlarda, ortaya çıkacak risklerde güvenlik ve sağlık birimlerini haberdar etmede.

Yönetim aracı olarak kullanım alanları ve avantajları şöyle sıralanabilir:

  • Depoların izlenmesi, satış ve üretim hattının izlenmesinde,
  • Personel, müşteri ve ziyaretçilerin korunması
  • Personelin eğitiminde,
  • Emniyet personelinin bilgi ve deneyimini artırmada.

Bilimsel ve tıbbi alanlar ile ilgili kullanım alanları ve avantajları şöyle sıralanabilir:

  • Hastanelerde hasta gözlemlemede,
  • Psikolojik rahatsızlıkları olan hastaların izlenmesinde.

Genel olarak bakıldığında kapalı devre TV sistemleri;

  • Güvenlik,
  • Personel denetimi,
  • Müşteri denetimi,
  • Suç ve suçluyu tespit etme ve
  • Görüntü naklinde kullanılmaktadır.

Kapalı Devre Sistemlerinde kullanılan donanımlar şöyle listelenebilir (S:227, Şekil 7.12):

  • Kameralar ve lensler (S:229, Şekil 7.13)
    • Siyah-Beyaz ve Renkli kameralar
    • Tüplü ve CCD kameralar
    • Sabit ve hareketli kameralar
    • Dome kameralar
  • Görüntü iletim hatları
  • Monitör
  • Diğer donanımlar (S:232, Şekil 7.14)
    • Seçiciler
    • Kayıt cihazı (Recorder)
    • Dörtlü ekran bölücü (Quad)
    • Çoklayıcı (Multiplexer)

Akıllı Ev Sistemleri

Akıllı ev sistemlerinde kullanılan teknolojiler şunlardır:

  • Bulanık Mantık ; insanların kullandıkları düşünce metodunu bir anlamda bilgisayara aktarmakta, adeta bilgisayarların bizim gibi düşünmesini sağlayacak çalışma sistemi geliştirilmektedir.
  • X-10 teknolojisi; kablolama gerektirmeyen X-10 evdeki cihazları, ışıkları ve diğer ekipmanları ekipmanlar üzerinde var olan 220 V’luk elektrik enerjisi tesisatı üzerinden her cihaz için ayrı bir frekanstan sinyal göndererek kumanda edilmesini sağlayan bir iletişim dilidir.

Bir evin “akıllı” hale gelmesi için sisteme dâhil edilecek ürünlerin seçimiyle gerekli donanımın sağlanması yeterlidir. Pek çok cihaz ve sistem, ev otomasyonu ile kontrol edilebilmektedir (S:233, Şekil 7.15). Bunlar şöyle sıralanabilir:

  • Evdeki telsiz telefon, evin tamamını kontrol edebilecek bir uzaktan kumandaya dönüştürülebilmektedir.
  • Evde bulunmadığınız zamanlarda ya da eve yaklaşan birisi olduğunda televizyonun sesini açarak ya da bazı odaların ışığını yakarak evin dolu olduğu izlenimi verilebilmektedir. Bahçedeki çimler; siz evde olsanız da olmasanız da toprağın nemlilik durumuna göre gerekli olduğu zamanlar sulanır.
  • Yangın olması durumunda; iç siren vasıtasıyla ya da daha önceden verilen telefonlar aranarak gerekli uyarılar yapılır. Otomatik olarak gaz vanaları ve havalandırma sistemi kapatılır, itfaiye aranır.
  • Gece saatlerinde, ev sakinlerinin bulunduğu yerlerde ışıklar otomatik olarak açılır. Ev sahiplerinin olmadığı yerlerde ise ışıklar kapatılır. Yatma saatinde ise; evdeki tüm ışıklar ve cihazlar kapatılır. Isıtıcı, ekonomi moduna geçer. Alarm sistemi devreye girer.
  • Önceden programlama yapılarak akşam belirli bir saatte panjurlar otomatik kapanır, eve geliş saatine göre ısıtıcı ya da klima sistemi (yaz ve kış durumuna göre) devreye girer. Televizyon açılır. Benzer şekilde sabah belirlenen bir saatte kahve makinesi çalışır, ısıtma sistemi gece modundan çıkar, panjurlar açılır.

Ev otomasyonu sisteminin kontrol edebileceği cihazlar kontrol edilerek sağlanabilecek enerji tasarrufu ve kolaylıklar şöyle sıralanabilir:

  • Çamaşır makinesi, optimum şartlarda çalıştırılır.
  • Bulaşık makinesinde, bulaşıkların sayısı ve kirliliğine göre yıkama modu ve su sıcaklığı belirlenir.
  • Termosifon ve duş sistemindeki su sıcaklıkları sürekli kontrol edilerek, en az enerji tüketimi sağlanır.
  • Buzdolabı, kullanım durumuna göre soğutma ve dondurucu bölümündeki dondurma süreleri ayarlanır.
  • Elektrik süpürgesi; toz miktarı ve zeminin türüne göre motorun emme modu ayarlanır.
  • Kurutucu, çamaşırların türü ve miktarına göre ayarlanarak ayrı ayrı kurutma modları ve süreleri belirlenir.

Akıllı evlerde kullanılan güvenlik sistemleri, kısaca şöyle sıralanabilir:

  • Hırsızlık ve tehditlere karşı,
  • Yangın, su baskını gibi tehlikelere karşı.

Bina Otomasyonu

Uluslararası literatürde Bina Yönetim Sistemleri (BMS: Building Management Systems) olarak bilinmektedir (S:237, Şekil 7.16). Akıllı bina sistemlerinde kullanılan otomasyon sistemleri aşağıdaki gibi sıralanabilir:

  • Isıtma, soğutma ve havalandırma sistemlerinin otomasyonu ve oda kontrol sistemleri,
  • Yangın algılama ve alarm sistemi,
  • Kapalı devre TV sistemi,
  • Kartlı geçiş ve güvenlik sistemi,
  • Aydınlatma otomasyonu sistemi.

Yukarı Git

Sosyal Medya'da Paylaş

Facebook Twitter Google Pinterest Whatsapp Email