Eski Türk Edebiyatına Giriş: Söz Sanatları Dersi 2. Ünite Sorularla Öğrenelim
Anlam Sanatları
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Bir belâgat terimi olarak "Bedî’" nedir?
Asıl anlamı “örneksiz ve modelsiz bir şey icat etmek” olan bedî’, bir belâgat terimi olarak “me’ânî” ve “beyan” kısımlarından sonra gelen, manaya delâleti açık ve durumun gereğine uygun olan sözü lafız (=söz) ve mana (=anlam) yönlerinden güzelleştiren usûl ve maharetler(=muhassinât)i konu alan bir bilim dalının adıdır.
Tenâsüb nedir?
Tenâsüb, aralarında anlam bakımından tezad (=karşıtlık) dışında bir ilişki bulunan iki ya da daha fazla sözcüğü bir ibarede toplamaktır.
Îhâm-ı Tenâsüb nedir?
Bir ibaredeki kelimelerden birinin ya da birden fazlasının kastedilmeyen anlamıyla o ibaredeki tenasüp ilişkisi içinde yer almasıdır. Bu sanatı, “iki anlamı olan bir sözcüğün cümlede kastedilmeyen anlamıyla aralarında tenasüp bulunan diğer sözcüklerin anlamları arasında tezad dışında bir ilişki bulunması” olarak tanımlamak da mümkündür.
Leff ü Neşr nedir?
Sözlük anlamı “dürme, toplama ve yayma” olan leff ü neşr, bir ibarede iki ya da daha fazla sözcüğü veya hükmü zikrettikten sonra bunlarla ilişkili sözcük ya da hükümleri sıralamak yoluyla meydana getirilen bir ifade biçimidir. Bu sanat, “bir ibarede önce birtakım unsurları söylemek, sonra da bunların her biriyle ilgili başka unsurları sıralamak” şeklinde de tanımlanabilir. Bu anlatım tekniğinde önce söylenenler leff(=toplama)i, sonrakiler de neşr(=yayma)i meydana getirirler.
Leff ü neşr kaça ayrılır ve bunlar nelerdir?
Leff ü neşr, müretteb ve gayr-i müretteb olmak üzere ikiye ayrılır:
1. Mürettep (=düzenli, sıralı) leff ü neşr: İlk sırada söylenen kelime ya da hükümlerle bunların karşılığı olan unsurların aynı sırayla verilmiş olduğu leff ü neşrlerdir.
2. Gayr-i mürettep (=düzensiz ve sıralı olamayan) leff ü neşr: Buna müşevveş leff ü neşr de denir. İlk sırada söylenen kelime ya da hükümlerle bunların karşılığı olan unsurların belli bir düzen içinde olmadığı leff ü neşrlerdir.
Tezâd sanatı nedir?
Tezâd, zıt (=karşıt) anlamlı sözcükleri bir ibarede toplamaktır. Burada kastedilen karşıtlık, “siyah” ve “beyaz” gibi bir renk karşıtlığı olabileceği gibi, “bilmek” ve “bilmemek” gibi olumlu ve olumsuz fiiller arasındaki bir karşıtlık da olabilir. Ayrıca “baba” ve “oğul” gibi aralarında yakınlık bulunan ve birinin anlaşılması diğerine bağlı olan sözcükler arasındaki ilişki de tezat kapsamına girer.
Îhâm-ı Tezâd nedir?
İki anlamı olan bir sözcüğün cümlede kastedilmeyen uzak anlamı ile bir başka sözcük arasında zıtlık olmasıdır.
Muk¯abele nedir?
Bir ibarede iki ya da daha fazla sözcüğü söyledikten sonra aynı sırayı koruyarak bunların anlamca mukabil(=karşılık)i ya da zıddı olan kelimeleri sıralamaktır.
Cem' nedir?
Cem’: Sözlük anlamı, “toplamak, birleştirmek” olan cem’, bir belâgat terimi olarak iki ya da ikiden fazla anlamı bir hüküm altında toplamaktır.
Tefrîk nedir?
Tefrîk: Birbirinin aynı olan ya da aynı olduğu kabul edilen iki şey arasında fark olduğunu söylemektir. Bu ifade biçimi ile ilgili örnekler, tefrîkte her zaman bir karşılaştırmanın bulunduğunu göstermektedir.
Bir belâgat terimi olarak "Tensîkü’s-Sıfât" nedir?
Asıl anlamı “bir varlığın niteliklerini sıralamak” olan tensîkü’s-sıfât bir belâgat terimi olarak manzum ya da mensur bir metinde bir şahsı ya da nesneyi art arda sıralanan sıfatlar ile nitelemektir. Tensîkü’s-sıfâtta her beyit kendi içinde bir bütün olmalı, cümle söz ve anlam yönünden tamamlanmalıdır.
Edebiyatta "Rücû’" terimi ne demektir?
Sözlük anlamı “dönme” olan rücû’, söylenen sözden bir nükteye dayalı olarak geri dönme anlamında bir edebî terimdir. Rücû’ daha önce söylenen söze dönüş olabileceği gibi söylenen sözü iptal edip farklı bir düşünceye yöneliş de olabilir. Yerinde yapıldığı takdirde şaire heyecanını dışa yansıtma imkânı verir ve ifade edilmek istenen düşünceyi güçlendirir.
Bir belâgat terimi olan "Tecrîd" nedir?
Sözlük anlamı “bir şeyin elbisesini çıkarmak ya da kabuğunu soymak” olan tecrîd, bir belâgat terimi olarak insan dışındaki herhangi bir canlıya, eşyaya, nesneye insanmış gibi hitap etmektir. Bir insanın kendini bir başka insan ya da varlık yerine koyarak gönlüne veya kendine hitap etmesine de tecrîd denir. Şairin heyecanını ve ruh hâlini en iyi yansıtan sanatlardandır. Konuşma yeteneği olmayan bir canlıya, eşyaya ya da nesneye seslenme yoluyla yapılmış olan tecridler genellikle teşbih ve kapalı istiare ile ilgili ifade biçimleridir.
Bir belâgat terimi olarak "İltifât" nedir?
Sözlük anlamı “dönmek, yüzünü çevirmek” olan iltifât, bir belâgat terimi olarak manzum ya da mensur bir sözü birinci, ikinci veya üçüncü şahıs kiplerinden biri ile ifade ederken diğer bir kipe aktarmaktır. İltifat içinde değerlendirilecek diğer bir anlatım biçimi de aynı ifade içinde sözü, fiil kiplerinin birinden diğerine çevirmektir.
İltifat, söz bir düzen içinde devam ederken onu birdenbire, beklenmedik şekilde ve akla gelmeyen bir yöne çevirmek olduğu için bu ifade biçiminin en etkili olanı heyecan hâlinde söylenenidir. İltifatın rücû’ ve tekrîrde olduğu gibi zihni uyarma, dikkati çekme gibi önemli işlevleri vardır.
Tevriye nedir?
Sözlük anlamı “bir haberi gizleyerek bir başka söz ve haberi öne çıkarmak” olan tevriye, şiir ve nesirde yakın ve uzak iki anlamı olan bir sözün zihne hemen gelen yakın anlamını değil, uzak anlamını kastetmektir.
Müşâkele nedir?
Sözlük anlamı “birden fazla unsurun birbirine benzemesi” olan müşâkele, bir sözü ikinci defa hem ilk kullanıldığı anlam dışında hem de gerçek anlamı dışında kullanmaktır
Mübâlağa kaça ayrılır? açıklayınız
Mübâlağa, bir niteliğin, fiilin veya durumun gerçekleşmesi zor hatta imkânsız dereceye çıkarılarak, abartılarak ifade edilmesidir. “Bir durumu olumlu ya da olumsuz olarak nitelemede aşırılığa kaçmak” şeklinde de tanımlanabilecek olan mübalağa bazen bir gerçeğin ifadesi de olabilir. Bedî’de mübalağa, mübâlağa-i makbûle (=makbul mübalağa) olarak da adlandırılır. Böyle bir adlandırma mübalağanın makbul olmayan bir türünün de olduğunu gösterir. Bir mübalağanın makbul olup olmadığı ise tamamen göreceli bir durumdur ve bunun belirlenmesi “zevk-i selîm”e bırakılılır. Mübalağanın teblîğ, iğrâk ve gulüvv olmak üzere üç derecesi vardır:
1. Teblîğ: Mübalağayla var olduğu iddia edilen durumun aklın kabul edeceği bir derecede ya da geçmişte görülmüş olmasıdır.
2. İğrâk: Mübalağayla var olduğu iddia edilen durumun hiç görülmemiş olması, fakat bunun gerçekleşmesinin aklen mümkün olmasıdır.
3. Gulüvv: Mübalağayla var olduğu iddia edilen durumun geçmişte gerçekleşmemiş, gelecekte de gerçekleşmesinin aklen mümkün olmamasıdır.
Bir belâgat terimi olan "İdmâc" ne demektir?
Sözlük anlamı “bir şeyi diğer şeyin içine sıkıştırmak” olan idmâc, bir belâgat terimi olarak belli bir maksadı dile getiren söze bir başka anlam daha ilâve etmektir.
Tecâhül-i Ârif nedir?
Tecâhül-i ârif, nazımda ve nesirde bilinen bir hususun bir nükteye bağlı olarak bilinmiyormuş gibi ifade edilmesidir. Bu ifade şekline tecâhül ya da tecâhül-i ârifâne de denir.
Hüsn-i Ta’lîl nedir?
Hüsn-i ta’lîl, bir olaya ya da duruma, ifadeye güzellik katacak tarzda, kendi sebebi dışında bir sebep göstermektir. Bu ifade özelliği “olup bitenin, akıl ve bilgiye dayanan bir açıklamasının yapılması yerine, içinde bulunulan ruh hâlinin etkisi altında hayalî bir nedenle açıklanması” olarak da tanımlanabilir.
Semâ’î nedir?
Semâ’î, halk şiirinde bir nazım biçiminin adıdır. Semâ’înin biri hece diğeri de aruzla yazılan iki türü vardır.