Halk Edebiyatına Giriş 1 Dersi 2. Ünite Sorularla Öğrenelim
Halk Edebiyatı Alanı Ve Araştırma Yöntemleri
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Halkbilimi çalışmaları ilk olarak ne zaman ortaya çıkmıştır?
Halkbilimi çalışmalarının başlangıç tarihi, Jacob ve Wilhelm Grimm kardeşlerin “Ev ve Çocuk Masalları” adlı masal kitaplarının yayın tarihi olan 1812 yılıdır.
Gayrimaddi Kültürel Mirası Koruma Kararı Anlaşması nedir?
Gayrimaddi Kültürel Mirası Koruma Kararı Anlaşması, Birleşmiş Milletler’ e bağlı uluslararası kültür örgütü olan UNESCO’nun 17 Ekim 2003 t arihinde Paris’te kabul ettiği bir anlaşma olup bu anlaşma Türkçe’ de “Somut Olmayan Kültürel Miras” olarak karşılık bulmuş ve yeni karar altına alınmakta olan sözleşmelerle Halkbilimi, yerel ve ulusal kültürlerin varlığını ve çeşitliliğini koruma görevini de evrensel olarak üstlenmiştir.
Halkbiliminin temel amacı nedir?
Halkbilimi, ulusların sosyal ve kültürel yaşantısını etkileyen olayları ve olguları, benimsenen kültürel ve ulusal değerleri araştırıp ortaya koymayı, bunlardan hareketle çağdaş kültür ve edebiyatı bu temeller üzerine kurmayı amaçlamaktadır.
Folklor nedir?
Folklor kelimesinin kökeni “folk”=halk ve “lore”=bilim sözcüklerindenoluşmakta ve birleşik birterim olarak “halkbilimi” anlamına gelmektedir.
Folklor terimi ilk kez ne zaman kullanılmıştır?
Folklor “Folk -Lore” terimi, ilk defa 1846 yılında İngiliz William John Thoms tarafından, Atheneum adlı dergide Ambrose Merton takma adıyla yazdığı yazıda kullanılmıştır.
Halk Edebiyatı’nın temel biçimleri nelerdir?
Halk Edebiyatı’nda biri geçmişe diğeri geleceğe olmak üzere iki yönlü çalışma biçimi söz konusudur.
Toplumların sosyal, ekonomik ve kültürel dinamikleri nasıl harekete geçirilebilir?
Toplumların sosyal, ekonomik ve kültürel dinamiklerinin harekete geçmesi, özellikle halkın yarattığı kültür ürünlerinin araştırılıp ortaya çıkarılması, ulusal duyguların, estetik düşünce ve yaratma odaklarının gelişmesiyle gerçekleştirilebilmektedir.
Evrensel kültüre olan katkının başlangıcı hangi yoldan geçmektedir?
Evrensel kültüre olan katkının başlangıcı, yerel zenginlik ve çeşitlilikleriyle birlikte, öncelikle ve her zaman ulusal kültürü özümseyip, anlamaktan ve bunları çağdaş değerler ışığında yorumlamaktan geçmektedir.
Halkbilimi nedir?
Halkbilimi, geleneksel insan davranışlarını ve geleneklerini çalışarak, araştırma nesnesi olan sosyal ve kültürel insanı daha iyi anlamak ve onun hakkında daha detaylı bilgiye sahip olmak amacıyla 19. Yüzyılın başlarında ortaya çıkan bağımsız bilimsel bir disiplin alanıdır.
Halkbiliminin başlıca inceleme alanları nelerdir ?
Halkbilimi bir ülkede yaşayan halkın Kültür ürünlerini Geleneklerini Törelerini İnançlarını Müziğini Oyunlarını Edebiyatını Mimarlığını Hekimliğini vb. inceleyerek bunlar arasındaki ilişkileri ortaya koymaktadır.
Halk Edebiyatı nedir?
Halk Edebiyatı, Halkbiliminin bir alt dalı olup ait olduğu ulusun yaşayış, inanç, duygu ve kültürel karakterini yansıtan ağırlıklı olarak sözlü bir edebiyattır.
Varyant nedir?
Varyant, edebiyatta masal, efsane, bilmece, oyun gibi halk edebiyatı ürünlerinin aslında az çok ayrılan biçimine denir.
Halk Edebiyatı’nın edebi türleri nasıl oluşturulmaktadır?
Halk Edebiyatı’nın edebi türleri sözlü kültür ortamında doğaçlama olarak yaratılmakta olup kişiden kişiye, kuşaktan kuşağa sözlü aktarım yoluyla varlığını sürdürmektedir.
Halkbilimi hangi disiplinlerle yakından ilişkilidir ?
Halkbilimi disiplini başta tarih, edebiyat, sosyoloji, antropoloji, psikoloji, etnoloji, arkeoloji, dinler tarihi,sanat tarihi, dilbilimi, coğrafya, tıp, hukuk, mimarlık, veterinerlik, ilahiyat olmak üzere hemen hemen tüm sosyal ve beşeri bilim alanlarıyla ilişkilidir.
“Folkloristik” teriminin kullanımının yaygınlaşma nedeni nedir?
Uluslararası literatürde zamanla “folklor” teriminin gerçek anlamını yitirmeye başlaması ve yanlış kullanımlarının çoğalması ile birlikte bu terim yerine aynı anlamda ve bağlamda “folkloristik” teriminin kullanımı yaygınlaşmıştır.
Halkbiliminin konusu nedir?
Bir ülke veya belirli bir bölge halkına ya da aralarında en az bir müşterek faktör (meslek, dil, din vb.) bulunan bir toplumsal gruba ilişkin maddi ve manevi alanlardaki kültürel ürünleri ve onların canlı, bir tiyatro misali dışavurum şeklinde icra edilen gösterimleri Halkbiliminin konusunu oluşturmaktadır.
Halkbilimi ne anlama gelmektedir?
Halkbilimi, geleneksel insan davranışlarını ve geleneklerini çalışarak, araştırma nesnesi (objesi) olan sosyal ve kültürel insanı daha iyi anlamak ve onun hakkında daha derin bir bilgiye sahip olmak amacıyla on dokuzuncu yüzyılın başlarında ortaya çıkan bağımsız bilimsel bir disiplinin adıdır. Daha geniş bir tanımlamayla, Halkbilimi, bir ülkede yaşayan halkın kültür ürünlerini, geleneklerini, törelerini, halk inançlarını, halk müziğini, halk oyunlarını, halk edebiyatını, halk mimarlığını, halk hekimliğini ve benzerlerini inceleyerek, bunların birbirleriyle ilişkilerini ortaya koyan; kaynak, gelişim, etkileşim gibi sorunlarını kendine özgü yöntemlerle çözmeye; sonuç, kural, kuram (nazariye) ve yasaları bulmaya çalışan bir bilim dalıdır.
Halk edebiyatının bir ulusu ortaya koymada kullandığı araçlar nelerdir?
Halk Edebiyatının mitler, epik destanlar, masallar, efsaneler, fıkralar, halk hikâyeleri, atasözleri ve deyimler, tekerlemeler, alkışlar-kargışlar, türküler, ninniler, mâniler ve diğer geleneksel şiir türlerinden hareketle bir ulusun, kültürel kimlik ve mirasının oluşumunu ve gelişimini anlamak; çeşitli yönlerini açıklamak ve bir bütünlük içinde geçmişini ortaya koymak mümkündür. Daha da önemlisi Halk Edebiyatının çok eski çağlara kadar uzanan bir oluşum sürecinde yaratılmış kültüre özel duyuş ve düşünüş biçimlerini taşıdığı edebî ürünlerinden hareketle, yeni ve çağdaş yöntemlerle değerlendirilerek roman, öykü, heykel, dans, tiyatro, müzik, çizgi film ve sinema filmi gibi yeni kültürel ve edebî formlara kaynaklık etmesidir.
Halkbilim çalışmalarının başlangıç tarihi ne zamana dayanır?
Halkbilimi çalışmalarının başlangıç tarihi, yaygın olarak Almanya’da Jacob ve Wilhelm Grimm adlı iki kardeşin, “Ev ve Çocuk Masalları” adlı sözlü gelenekten derleyerek oluşturdukları masal kitaplarını yayınladıkları 1812 yılı kabul edilmektedir.
Halkbilim anlamına gelen folklor ilk defa hangi tarihte kullanılmıştır?
Bilim dalının adı olarak uluslararası bir kullanıma erişmiş olan, folklor “Folk-Lore” terimi, ilk defa 1846 yılında İngiliz William John Thoms tarafından, Atheneum adlı dergide Ambrose Merton takma (müstear) adıyla yazdığı yazıda kullanılmıştır.
Folkloristik kelimesinin folklor kelimesinin yerini alma sebebi nedir?
Son zamanlarda uluslararası literatürde, “folklor” (folklore) teriminin gerçek anlamını yitirmeye başlaması ve yanlış kullanımlarının çoğalması nedeniyle yerine, aynı anlamda ve bağlamda “folkloristik” (folkloristics) teriminin kullanılması da yaygınlaşmıştır.
Halkbilimn konusu nelerdir?
Bir ülke veya belirli bir bölge halkına ya da aralarında en az bir müşterek faktör (meslek, cinsiyet, dil, din vb.) bulunan bir toplumsal gruba ilişkin maddi ve manevi alanlardaki kültürel ürünleri ve onların canlı, âdeta bir tiyatro gibi (teatral) dışavurum şeklinde icra olunan gösterimleri Halkbiliminin konusudur.
Türk halkbilimci Sedat Veyis Örnek’e göre halkbilimin toplumsal rolü ve işlevi nelerdir?
Halkbiliminin toplumsal rolü ve işlevleri konusunda tanınmış Türk halkbilimci Sedat Veyis Örnek’in “Bir ülkenin, bir yöre halkının, bir etnik grubun yaşamının bütününü kapsayan ve temelinde o halkı oluşturan insanların ortak davranış kalıplarını, yaşama biçimini, belirli olaylar ve durumlar karşısındaki tavrını, çevresini ve dünyayı algılayışını açıklamada; geleneksel ve törensel yaşamı düzenleyen, zenginleştiren, renklendiren bir dizi beceriyi, beğeniyi, yaratıyı, töreyi, zamanımıza uzanan gelenekler, görenekler, âdetler zincirini saptamada; bu kültürün atardamarlarını yakalayarak bunlardan özgün ve çağdaş yaratmalar çıkarmada halkbiliminin rolü ve önemi birinci derecededir” şeklindeki tespitleri de bu bilim dalının karşıladığı bilimsel, sanatsal ve toplumsal ihtiyaçları açıklayıcı niteliktedir.
Halkbilimin ilişkili olduğu bilimler hangileridir?
Halkbilimi disiplini, bu bağlamda işaret edilen amaç ve görevleri yerine getirmeğe yönelik olarak başta tarih, edebiyat, sosyoloji, antropoloji, psikoloji, etnoloji, arkeoloji, dinler tarihi, sanat tarihi, dilbilimi, coğrafya, tıp, hukuk, mimarlık, veterinerlik, ilahiyat olmak üzere neredeyse sosyal ve beşerî bilimlerin hepsiyle ilişkilidir.
Halkbilimin diğer bilimlerle ilişki içerisinde olmasının faydaları nelerdir?
Halkbilimi, sosyal ve beşerî bilimlerin âdeta kesiştiği veya en azından bir yönleriyle birleştiği bir kavşak konumundadır. Halkbilimi, gerektiğinde bu disiplinlerin bulgularından yöntemlerinden yararlanır. Başka ülkelerin halkbilimsel verileriyle koşutluklar kurar, karşılaştırmalar yapar, bunların kökenine inmeye uğraşır. Kısacası, Halkbilimi, sosyo-kültürel ekolojisi içinde insanı ve bütüncül bir bakış açısıyla insanın kültürel çevresini anlamağa çalışır. Halkbilimi, bu tarz bir “disiplinler” ve “kültürler arası” çalışma sistematiği içinde yerellikten ulusallığa ve ulusallıktan da evrenselliğe geçerek insanlığın ortak kültürüne veya uygarlığa katkıda bulunmaktadır.
Gayrimaddi Kültürel Mirası Koruma Kararı’nın halkbilim açısından önemi nedir?
Birleşmiş Milletlere bağlı uluslararası kültür örgütü olan UNESCO’nun 17 Ekim 2003 tarihinde Paris’te kabul ettiği “Gayrimaddi Kültürel Mirası Koruma Kararı”, (Convention for the Safeguarding of the Intangible Cultural Heritage) antlaşmasıyla, bu anlaşma “Somut Olmayan Kültürel Miras” (SOKÜM) olarak Türkçede yaygınlık kazanmıştır, ve yeni karar altına alınmakta olan sözleşmelerle Halkbilimi, yerel ve ulusal kültürlerin varlığını ve çeşitliliğini koruma görevini de evrensel olarak üstlenmiştir.
Varyant ne anlama gelmektedir?
Varyant, edebiyatta masal, efsane, bilmece, oyun gibi halk edebiyatı ürünlerinin aslından az çok ayrılan değişik biçimine denir.
Türkiye’de halkbilimin önemini kavrayan ilk yazar kimdir?
Halkbiliminin değerini, önemini ve çağdaş Türk kültürüne kaynak olarak oynayabileceği rolü bütünüyle ilk kavrayan, Türkçülük akımının yayılmasında halk kültürü değerlerimizden yararlanan Ziya Gökalp (1876-1924) olmuştur. Ziya Gökalp’ın Halka Doğru dergisinin 23 Temmuz 1913 tarihli sayısında yayınlanan “Halk Medeniyeti I- Başlangıç” adlı yazısı, Türkiye’de folkloru tanıtan ilk yazıdır.
Ziya Gökalp’in “Halk Medeniyet I- Başlangıç” isimli eserinde folklor terimine karşılık kullandığı kelime nedir?
Ziya Gökalp’ın Halka Doğru dergisinin 23 Temmuz 1913 tarihli sayısında yayınlanan “Halk Medeniyeti I- Başlangıç” adlı yazısı, Türkiye’de folkloru tanıtan ilk yazıdır. Gökalp, bu yazısında folklor terimine karşılık olarak “halkıyât” kelimesini kullanmıştır. Folklor karşılığı “Halkbilimi” terimi ise çok daha sonraları ortaya çıkmış ve günümüzde yaygınlık kazanmıştır.
Türkiye’de halkbiliminin öncüleri kimlerdir?
Ziya Gökalp, Mehmed Fuad Köprülü ve Rıza Tevfik Bölükbaşı, Türkiye’de Halkbilimiyle ilgili ilk çalışmaları yapmaları nedeniyle, Türk Halkbilimi çalışmalarının öncüleri kabul edilirler.
Türkiye’de halkbilimi konusunda sistemli ve yaygın çalışmalar ne zaman başlamıştır?
Türkiye’de Halkbilimi konusunda sistemli ve yaygın çalışmalara Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükûmetleri döneminde başlanmış ve Cumhuriyet döneminde daha somut gelişmeler kaydedilmiştir. Daha Cumhuriyet kurulmadan, Atatürk’ün başkanlığını yaptığı T.B.M.M. Hükûmeti döneminde, 1920 yılında Maarif Vekili (Millî Eğitim Bakanı) Dr. Rıza Nur, Hars (Kültür) Müdürlüğünü kurarak, savaş bütün hızıyla sürerken, “halkıyât” (halkbilimi) ürünlerinin öğretmenler ve öğrenciler tarafından derlenmesi için okullara genelge göndermiştir.
Türk Halkbilimi çalışmaları tarihinde ilk halkbilim derneği hangisidir?
Türk Halkbilimi çalışmaları tarihinde ilk Halkbilimi derneği, 1 Kasım 1927’de Ankara’da Anadolu Halkbilgisi Derneği adıyla kurulmuştur. Bu dernek kısa bir süre sonra adını Türk Halkbilgisi Derneği olarak değiştirmiş ve Halkbilgisi Haberleri adlı dergiyi 1932 yılına kadar çıkarmıştır.
Türkiye’de akademik olarak halkbilim konusunda eğitim veren ve yayın yapan kuruluşlar hangileridir?
İstanbul Üniversitesine bağlı olarak Mehmed Fuad Köprülü tarafından kurulan Türkiyat Enstitüsü, Türkiye’de akademik olarak Halkbilimi konusunda eğitim veren ve yayın yapan ilk kuruluştur. Bunu, Köprülü’nün öğrencisi Prof. Pertev Naili Boratav’ın 1938 yılından itibaren Ankara Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinde kurduğu 1948 yılında kapatılan Halkbilimi kürsüsü izlemiştir. Halkbilimi 1967’den sonra Atatürk ve Hacettepe üniversitelerinin Türk Dili ve Edebiyatı bölümlerinde okutulan Halk Edebiyatı dersleriyle 1948’den beri dışında bırakıldığı akademik hayata dönmüş, bu süreç 1980’den sonra daha da hızlanmıştır. Günümüzde Hacettepe, Ankara, Gazi, Van 100.Yıl ve Erciyes üniversitelerinde müstakil bölüm ve program olarak devam eden Türk Halkbilimi eğitim ve öğretimi diğer üniversitelerde de, başta Türk Dili ve Edebiyatı bölümleri olmak üzere çeşitli bölümlerde ders düzeyinde işlenmektedir. Kültür Bakanlığına bağlı Halk Kültürlerini Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürlüğü de, Halkbilimiyle ilgili derlemeleri ve benzeri faaliyetleri organize eden en önemli devlet kurumudur.
Türk Halk Edebiyatı kaç bölümden oluşur?
Türk Halk Edebiyatı kendi içinde, Anonim Halk Edebiyatı, Tekke ve Tasavvufî Halk Edebiyatı ve Âşık Tarzı Halk Edebiyatı olarak üç kısma ayrılır.
Anonim halk edebiyatı ürünleri nelerdir?
Anonim Halk Edebiyatı ürünleri:
- Nazım: Koşuk, sagu, mâni, ağıt, türkü, destan, ninni.
- Nesir: Mitler, efsane, memorat, masal, fıkra, sayışmaca, hikâye, tekerleme, atasözü, deyim, bilmece, alkış (dua), kargış (beddua).
- Halk tiyatrosu: Köy seyirlik oyunları, meddah, karagöz, orta oyunu, kukla
Tekke ve Tasavvufî Halk Edebiyatı ürünleri nelerdir?
Tekke ve Tasavvufî Halk Edebiyatı ürünleri:
- Nazım: Hikmet, nutuk, devriye, nefes, şathiye, ilâhî, ramazaniye.
- Nesir-nazım karışık: Gülbanklar, dinî-millî destanlar, menkıbeler,
- Nesir: Dinî-tasavvufî halk hikâyeleri, menâkıp-nâmeler, halk kitapları, dualar
Âşık Tarzı Halk Edebiyatı ürünleri nelerdir?
Âşık Tarzı Halk Edebiyatı ürünleri:
- Nazım: Koşma, mâni, varsağı, destan, semaî, taşlama, koçaklama, güzelleme, sicilleme, kalenderî, divanî, ağıt, türkü
- Nesir-nazım karışık: Destan kolları, halk hikâyeleri.
Mehmed Fuad Köprülü’nün Türk halk edebiyatı açısından önemi nedir?
Türk Halk Edebiyatını araştırma ve inceleme de yöntem üzerinde duran ilk bilgin, özel hocalardan ders alıp kendi kendini yetiştiren Mehmed Fuad Köprülü olmuştur. Mehmed Fuad Köprülü 1913 yılında 23 yaşında, İstanbul Üniversitesi (Dârü’l- Fünûn Edebiyat Medresesi) Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü profesörlüğüne atanır. Yaptığı ilmî çalışmalar, yetiştirdiği öğrenciler ve kurduğu kurumlar göz önünde bulundurularak Türkiye’de Türkolojinin (Türklük Bilimi) kurucusu olarak kabul edilir. Mehmed Fuad Köprülü üniversitede çalışmaya başlayınca önce, Bilgi Mecmuası’nda “Türk Edebiyatı Tarihinde Usûl” adlı makalesini yayınlar. Köprülü, bu makalesinde Batı dünyasının edebiyat ve edebiyat tarihçiliği alanındaki bilimsel bakış açılarını ve yöntemlerini analiz eder ve tanıtır. Daha da önemlisi Köprülü bu yazıda, Türk edebiyatı bakımından bize uygun olan bilimsel yaklaşımları da belirler. Bu makale ile birlikte Türkiye’de yüzyıllardır Türk edebiyatı tarihi çalışmalarında kullanılan yöntem olan “tezkire”cilik yaklaşımı sona erer ve çağdaş Türk edebiyatı tarihçiliği başlar. Onun, Türk Edebiyatı Tarihi adıyla 1920 yılında yayınlanan çalışması, Türkiye’de çağdaş bakış açısıyla hazırlanan ilk Türk edebiyatı tarihidir.
MEhmed Fuad Köprülü’nün Aşık Tarzının Menşei ve Tekamülü isimli çalışmasının Türk halk edebiyatı açısından önemi nedir?
Mehmed Fuad Köprülü, bu eseri ve halk edebiyatı tür ve şekillerine dair birçok makalesinin yanı sıra 1915 yılında Millî Tetebbular Mecmuası’nın ilk sayısında yayınlanan “Âşık Tarzının Menşei ve Tekâmülü” adlı çalışmasıyla, Türkiye’de Âşık Edebiyatı üzerine ilk çalışmayı yapmış ve bu yazıda Âşık Edebiyatı incelemelerinde izlenecek yol ve yöntemler hakkında bilgiler vermiştir. Bu çalışmasında Âşık Edebiyatı ile ilgili kaynakların kısırlığının sebepleri üzerinde duran Köprülü, bunu Divan Edebiyatı mensuplarının küçümseyici ve buna bağlı olarak Halk Edebiyatını tezkirelerden dışlayıcı tavırlarına bağlar. Ayrıca, Tanzimat Edebiyatı (Yeni Türk Edebiyatı) mensuplarının teorik olarak bu edebiyata değer vermelerine rağmen pratikte davranışlarının Divan Edebiyatı (Eski Türk Edebiyatı) mensuplarından hiç de farklı olmadığını örneklerle ortaya koyar ve Âşık Edebiyatının diğer edebiyatlarla ilişkileri ve önemi üzerinde durur.
Ziya Gökalp’in Türk halk edebiyatı açısından önemi nedir?
Türkiye’de masal derlemelerinde takip edilecek yol ve yöntemler konusunda ilk çalışmayı Ziya Gökalp yapmıştır. Ziya Gökalp’in Küçük Mecmua’da 1922’de yayınladığı “Usullere Dair: Halkiyat (1) Masallar” ve “Usullere Dair: Tandır-nâme” adlı yazıları masal derlemelerinde takip edilecek yol ve yöntem konusunda bilgiler veren ilk çalışmalardır. Aynı şekilde, Ziya Gökalp, yayınladığı Altın Işık adlı eseriyle masallardan faydalanılarak nasıl yeni eserler ortaya konulabileceğini de göstermiştir. Bir anlamda Ziya Gökalp’in Altın Işık adlı eseri, folklordan faydalanarak ortaya daha modern ve çağdaş eserler koymanın ülkemizdeki ilk denemesi ve örneğidir denilebilir.
Saadettin Nüzhet (Ergun) ve M. Ferit’in Türk halk edebiyatı açısından önemi nedir?
Saadettin Nüzhet (Ergun) ve M. Ferit’in 1926 yılında yayınladıkları Konya Halkıyat ve Harsiyatı adlı eser, bütün eksikliklerine rağmen alan araştırmasına dayalı bir yöre monografisinin ne olduğuna dair ilk derli toplu çalışma olarak ortaya çıkmış ve bu yönde çalışma yapmak isteyenlere hem örnek olmuş hem de onları teşvik etmiştir. Günümüzde bu araştırma eğilimi, gelişip evrilerek “köy ve kasaba monografi”lerini de içine alarak sürmektedir.
Türk halk edebiyatının yazılı kaynakları kronolojik olarak sıralandığında Divanu Lügati’t-Türk öncesi yazılı kaynaklar hangileridir?
Türk halk edebiyatının yazılı kaynakları kronolojik olarak sıralandığında Divanu Lügati’t-Türk öncesi yazılı kaynaklar Çin Yıllıkları, Bengütaş Yazıtlar (Göktürk Abideleri), Eski Uygur Metinleri, Kutadgu Bilig’dir.
Eski Uygur Metinleri’nin Türk halk edebiyatı açısından önemi nedir?
Eski Uygur Metinleri, başta, eldeki tek nüshası, Paris Bibliotheque Nationalede olan Uygur harşi Oğuz Kağan Destanı olmak üzere Uygur döneminden kalan pek çok şiir ve adını bildiğimiz en eski Türk şairi Aprınçur Tigin’in şiirleri ve çeşitli dillerden Türkçeye tercüme edilmiş kitaplardan oluşan eski Uygur metinleri, Türk Halk Edebiyatının İslâm öncesi dönemini aydınlatmada son derece önemli kaynaklardır.
Divanu Lügati’t-Türk’ün Türk halk edebiyatı açısından önemi nedir?
Dîvânu Lügâti’t-Türk: Kaşgarlı Mahmud’un Araplara Türkçe öğretmek ve Türkçenin Arapçadan daha zengin bir dil olduğunu göstermek amacıyla 1072-1074 arasında hazırladığı ve Türk kültür tarihinin en önemli kaynağı olan ansiklopedik bir sözlüktür.
Cönklerin ve Mecmuaların Türk halk edebiyatı açısından önemi nedir?
Cönkler ve Mecmualar: Cönkler, uzunlamasına açılan, ensiz, uzun defterlerdir. Cönkler, Âşık Edebiyatı, Tekke ve Tasavvufî Halk Edebiyatı ve birçok halk kültürü ürünlerine dair örneklerin bulunduğu yazılı kaynakların başında gelir. Halk arasında, ince uzun oluşlarından dolayı “sığır dili” ve “sefine” olarak da adlandırılan cönklerin boyutları değişiklik gösterir. Cönklerin ortalama olarak 5,10,15,23 cm. boyutunda oldukları söylenebilir. Cönklerde, cönk sahibinin tercihlerine göre âşıklara ait şiirlerden, çeşitli dualara, sihir, büyü ile ilgili notlara, ilaç tariflerine, Anonim Halk Edebiyatının türkü, mâni, halk hikâyeleri örneklerine varıncaya kadar pek çok halk kültürü ürünü yer alır. Mecmualar ise, günümüz defterlerine benzeyen yapısıyla cönklerden ayrılır ve daha ziyade şehirli ve eğitimli kişilerce kullanılmışlardır. Divan Edebiyatı örneklerinin yanında halk kültürü unsurlarına da yer veren mecmualara da rastlanılır. Kısacası, Türk Halk Edebiyatının en önemli yazılı kaynakları cönkler ve mecmualardır.
Alan araştırması ne anlama gelmektedir?
Halk Edebiyatı ile ilgili araştırma ve çalışmalarda, seçilen konuya ilişkin özgün ve güvenilir bilgi elde etmek, Halk Edebiyatı örnekleri derlemek ve bu eserleri yaratan ve tüketen sosyal ve kültürel çevrelere dair bilgiler edinmek için araştırıcının araştırma yapacağı bireyin, grubun, ya da topluluğun yaşadığı yere giderek yaptığı çalışmaya “alan araştırması” denir.
Alan araştırmasına çıkmadan önce araştırmacının veya araştırma ekibinin yapması gereken ön hazırlıklar nelerdir?
Alan araştırmasına çıkmadan önce araştırmacının veya araştırma ekibinin bazı ön hazırlıklar yapması gerekir. Bu nedenle, önce araştırma planı hazırlanır. Araştırma planında, araştırmanın süresi, araştırma bölgesi, araştırmayı yapacaklar, kullanılacak teknikler, araştırma için gerekli araç ve gereçlerle bunların nasıl temin edileceği belirtilir. Bundan sonra, araştırma yapılacak yerin tarihi, coğrafi durumu, kültür yapısıyla ilgili genel bilgiler edinilir. Araştırma alanının bir haritası temin edilmeli ve söz konusu alanın Halkbilimiyle ilgili yapılmış yayınları, araştırmaya çıkılmadan önce okunmuş olmalıdır. Bu ön hazırlıklarla birlikte, alanda sorulacak görüşme soruları düzenlenir. Teyp, fotoğraf makinesi, kamera gibi âletler kullanılacaksa onların bakım ve kontrolleri yapılır. Film, bant, pil satın alınır veya şarj edilir. Araştırma alanındaki kaynak veya kılavuz kişileri tespit etme ve onlarla temasa geçme yolları aranır.
Alan araştırmasında kullanılan yöntemler nelerdir?
Alan araştırmasında kullanılan yöntemler aşağıda gösterilmiştir:
- Gözlem (müşâhede) Yöntemi.
- Görüşme (mülâkat) Yöntemi.
- Anket Yöntemi.
- Buldurmaca Listesi Yöntemi.
Gözlem ne anlama gelmektedir?
Gözlem, alan araştırıcısının, bir sözlü edebiyat icra olayına dıştan veya içten bakması, gördüğü durumu olduğu gibi tarif etmek suretiyle kağıda geçirmesi/yazması esasına dayanan bilgi toplama yöntemidir.
Gözlem türleri nelerdir?
Gözlem türleri “katılımlı gözlem” (içten bakış) ve “katılımsız gözlem” (dıştan bakış) olarak ikiye ayrılır.
Katılımlı gözlemin halk kültürü açısından avantajları nelerdir?
Olayın icrasına katılan gözlemci, bilgi derleme açısından birçok avantajlara sahip olacaktır. Katılımlı gözlem yöntemi, öncelikle araştırmacının derleme maksadıyla orada bulunduğu bilinmediği için, derleyiciye derlemek istediği konuyu en doğal hâliyle görme ve inceleme imkânı sağlayacaktır. Böylece, araştırmacı veya derleyicinin, Halk Edebiyatı ürünlerini araştıracağı topluluğun içinde bir süre yaşaması, topluluğun güvenini kazanması, olaylara topluluğun bir üyesiymiş gibi katılması, onun daha sağlıklı ve ayrıntılı bilgi toplamasını sağlayacaktır. Kısa süreli topluluk ziyaretlerinde, bütün olayları gözlemlemek, bütün kaynak kişilerle görüşmek mümkün değildir. Yalnızca bir olayın gözlemini yapmak da araştırmacıyı tatmin etmemelidir. Aktif bir şekilde bir sözlü edebiyat ürünün icrasına katılmak suretiyle, diğer katılımcılarla bir birlik kuracaktır; bu şekilde, olayın yalnız mekanik özellikleriyle yetinmeyip mahiyeti hakkında da bilgi edinebilecektir. Araştırmacı, bu tür bilgiler sayesinde, folklor olayını daha iyi kavrayabilecek ve diğer katılımcılarla yaptığı sürekli görüşmelerde kullanmak üzere, daha tutarlı ve anlamlı sorular hazırlayabilecektir.
Halk edebiyatında kullanılan yöntemlerden biri olan görüşmelerde dikkat edilmesi gereken noktalar nelerdir?
Görüşmelerde dikkat edilmesi gereken hususlar şunlardır:
- Sorular önceden hazırlanmış olmalıdır.
- Sorular açık uçlu, yönlendirmeyici ve dolaysız sorular olmalıdır.
- Soruların dili sade, anlaşılır, cümlelerin anlamı açık olmalıdır.
- Sorular, kaynak kişiye bir kâğıttan okunmamalı, hatırda tutulmağa çalışılmalı ve mümkün olduğunca normal bir sohbet ortamındaymış gibi yeri geldiğinde sorulmağa çalışılmalıdır.
- Derleme yapılan yerde mümkünse uzunca bir süre kalınmalı; kısa ve resmî görüşmelerden kaçınılmalıdır.
- Kaynak kişilerin iş durumları düşünülmeli; tarla, bahçe veya devlet memuriyeti gibi günlük işlerinden ve mesaiden alıkonularak görüşme yapılmamalıdır.
- Araştırmacı ile kaynak kişi arasındaki kıyafet, konuşma, davranış farkları en aza indirilmeye çalışılmalı, kaynak kişide derleyiciye karşı güven uyandırılmalıdır.
- Görüşme sakin bir yerde yapılmalıdır.
- Kaynak kişinin sözlü olmayan jest, mimik gibi hareket hâlindeki cevapları da, kaydedilmelidir.
- Kaynak kişinin genel ifadeleri, araştırma konusuna, alanına göre özel hâle getirilmelidir.
- Sorular, kaynak kişinin baştan savma bir “evet” veya “hayır” cevabı verebileceği şekilde düzenlenmemelidir.
- Kaynak kişi sorularla bıktırılmamalı, zaman zaman ara verilmelidir.
- Söylenmeyenlerle de ilgilenilmelidir. “Bilmiyorum” sözü, bazen önemli bir cevaptır.
- Aynı konuda bir kişiyle görüşmekle yetinilmemeli, kaynak kişi sayısı mümkün olduğu kadar arttırılmalıdır.
- Geleneksel bir edebî sanat hakkındaki bilgiler sadece birinci sınıf ustalardan değil geleneğin biyolojisini anlamaya yardımcı olması için ikinci sınıf ustalardan ve çıraklardan da, derlenmelidir.
- Bazı konularda cevapların gizli kalacağı hakkında kaynak kişi ikna edilmeli, araştırmacı da bu gizliliğe uymalıdır.
- Görüşme yapılan kaynak kişinin yaşı, öğrenim durumu, memleketi, mesleği, verdiği bilgileri nasıl ve kimden öğrendiği, görüşme tarihi, yeri ve görüşmeyi yapan mutlaka kaydedilmelidir.