Bakıma Gereksinimi Olan Engelli Bireyler 2 Dersi 6. Ünite Sorularla Öğrenelim
Nörolojik Hastalığı Olan Bireyler
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Beyin felcini açıklayınız?
Anne karnındaki veya yeni doğmuş bebeğin beyninde oluşan herhangi bir hasarın, bebeğin hareket ve duruşunda sınırlılıklara yol açmasıyla oluşan kalıcı bir bozukluktur.
Beyin felci ilk olarak hangi yıl ve kim tarafından tanımlanmıştır?
Beyin felci, ilk olarak 1861 yılında William Little tarafından; “doğum sırasında beynin oksijensiz kalmasından kaynaklanan bir durum” olarak tanımlanmıştır.
Atetoz nedir?
Bireyin elleri ve el parmaklarının farklı yönlere bükülmesi şeklinde görülen istemsiz hareketlere denir.
Kore nedir?
Bireyin kol, bacak ve yüz bölgesinde; titremeler, sıçramalar ve tikler oluşmasına denir.
Distoni nedir?
Bireyin vücudunun tümünde veya bir bölümünde görülen; istem dışı kasılmalar, spazmlar ve seğirmelere yol açan hareket bozukluğuna denir.
Hipotoni nedir?
Bireyin eklemlerinde oluşan pasif hareketlere karşılık olarak kaslarının
sergilediği direnç düzeyinde meydana gelen azalmadır. Bir başka deyişle; hipotoni, bireyin kaslarında oluşan kayıp düzeyini ifade eder.
Beyin felcinin türlerini açıklayınız?
Distonik beyin felci, Hipotonik beyin felci, Ataksik beyin felci ve Spastik beyin felcidir.
Distonik beyin felcini açıklayınız?
Agonist kas (kasılarak belirli vücut hareketinin oluşmasını sağlayan kas) ve antagonist kas (karşıt kas: bir agonist kasın gerçekleştirdiği hareketin karşıtı olarak yapılan hareketi gerçekleştiren kas) gruplarının istem dışı ve kalıcı kasılmalarıyla oluşur ve vücudun ilgili bölümlerinde anormal duruşlara yol açar. Distonik beyin felci olan bireylerin, ses tonlarında geniş dalgalanmalar bulunmaktadır.
Hipotonik beyin felcini açıklayınız?
Vücudun genelinde görülen anormal düzeyde düşük kas tonusu (kasın harekete karşı gösterdiği direnç) durumudur ve genellikle kas güçsüzlüğüne de yol açmaktadır. Bu tür beyin felci; ilerleyici bir durum değildir. Yani; hastanın durumu zamanla daha da kötüleşmez. Hipotonik beyin felci, gelişmekte olan beynin hasar görmesi sonucu oluşmaktadır. Bu tür beyin felcinde belirleyici olan hipotoni (düşük kas tonusu) özelliği; Down Sendromu veya Prader-Willi Sendromu gibi başka bir duruma eşlik ettiğinde “hipotonik beyin felci” terimi kullanılamaz. Down Sendromu olan bireylerde hipotoni; birincil tanıları olan Down Sendromu’nun bir parçasıdır ve bu nedenle Down Sendromlu bireylerde bulunan hipotoni özelliği, onların aynı zamanda beyin felci oldukları anlamına gelmez.
Ataksik beyin felcini açıklayınız?
Yürüyüşte karşılaşılan güçlükler ve ince motor hareketlerde ortaya
çıkan sınırlıklarla kendini göstermektedir. Ataksik beyin felcine genellikle beyincikte (serebellum) oluşan hasarlar neden olmaktadır. Bu tür beyin felcine sahip olan bireyler nesneleri tutmada oldukça zorlanmaktadırlar.
Spastik beyin felcini açıklayınız?
Beyin zedelenmesi nedeniyle kasların sürekli ve istem dışı bir şekilde kasılmasıdır. Spastik beyin felci türü, beyin felci bulunan bireylerin yaklaşık olarak % 75’inde görülür.
Spastik beyin felci kendi içerisinde kaça ayrılır?
Spastik beyin felcinin kendi içerisinde; (a) hemiplejik, (b) monoplejik, (c) diplejik (d) triplejik ve (e) kuadriplejik olmak üzere beş ayrı türü bulunmaktadır.
Hemiplejik beyin felcini açıklayınız?
Hemiplejik beyin felci; vücudun yalnızca bir tarafında (sağ ya da sol taraf) oluşan kas tutulmalarını ifade etmektedir. Hemiplejik beyin felci hastalarında, çoğunlukla kollar kas tutulmasından bacaklara oranla daha fazla etkilenmektedirler.
Monoplejik beyin felcini açıklayınız?
Monoplejik beyin felci; sadece bir kolda meydana gelen kas tutulmasını tanımlamak için kullanılan bir kavramdır. Bu beyin felci genellikle; bacaktaki tutulmanın daha az şiddetli olduğu ve fark
edilemediği; kolun ise; işlevini önemli ölçüde yitirdiği Hemiplejik beyin felci türünün bir sonucudur.
Diplejik beyin felcini açıklayınız?
Diplejik beyin felci; çoğunlukla alt ekstremitelerde (bacaklarda) oluşan kas tutulmasına işaret etmektedir. Bu bireylerde üst ekstremiteler (kollar) genellikle kas tutulmasından az etkilenmiş veya hiç etkilenmemiştir. Diplejik beyin felcine sahip olan hastalar, yürümekte oldukça zorlanmaktadırlar. Bunun nedeni; bacak kasları ve kalçalarının kasılı olmasıdır. Bu durum; iki bacağı aynı zamanda çekmelerine neden olarak yürümelerini olumsuz yönde etkilemektedir.
Triplejik beyin felcini açıklayınız?
Triplejik beyin felci; her iki bacak ve bir kolda oluşan kas tutulmasını ifade etmektedir. Bu durum; hemiplejik beyin felci ile diplejik beyin felcinin birleşiminden oluşmaktadır.
Kuadriplejik beyin felcini açıklayınız?
Kuadriplejik beyin felci, beyin felci türleri arasında en ağır tablonun
yaşandığı rahatsızlıktır. Bu türden bir beyin felci hastasının; dört ekstremitesinin (kollar ve bacaklar) her birinde kas tutulması bulunmaktadır. Ayrıca, kuadriplejik beyin felci hastalarının yüz ve göğüs bölgelerinde de önemli ölçüde tutulmalar yer almaktadır. Bu hastalar çoğunlukla yaşamlarının hiçbir döneminde yürüyemezler. Bununla birlikte; sahip oldukları rahatsızlığa ek olarak, görme yetersizliği, işitme yetersizliği ve konuşma bozuklukları gibi ikincil gelişimsel bozuklukları da göstermektedirler.
Displazi kavramını tanımlayınız?
Displazi; bir organ/ dokunun anormal gelişimi veya bir hücre/dokunun fenotipinde (dış yapı) oluşan değişiklik olarak tanımlanmaktadır.
Atrofi kavramını tanımlayınız?
Atrofi; hücre boyutunda veya sayısında azalma nedeniyle gelişimini tamamlayamayan doku veya organların kaybı anlamına gelmektedir.
Merkezi sinir sisteminde doğuştan oluşan anomalilerin farklı türleri nelerdir?
Bu türler;
• Doğuştan Oluşan Nöral Tüp Kusurları
• Ön Beyinle Oluşan Rahatsızlıklar
• Dışsal Migrasyon Anomalileri
• Beynin Boyutuyla İlgili Hastalıklar şeklinde dört farklı türde incelenmektedir.
Doğuştan oluşan nöral tüp kusurlarının türlerini sıralayınız?
Doğuştan oluşan nöral tüp kusurlarının; (a) anensefali, (b) ensefalosel, (c) miyelomeningosel, (d) meningosel, (e) bağlı kordon ve (f) spina bifida occulta olmak üzere altı farklı türü bulunmaktadır.
Anensefali kavramının tanımını yapınız?
Beynin bulunmaması şeklinde görülen bir nöral tüp kusurudur. Beynin
tamamının bulunmaması biçimine çok seyrek olarak rastlanır. Bu hastalarda genellikle beyin sapı ve orta beyin gelişimi bulunmaktadır. Anensefali, yeni doğan döneminde ölümcül olan nöral tüp kusurları arasında en şiddetlisi ve ağırıdır.
Ensefalosel kavramının tanımını yapınız?
Beyin fıtığı olarak ta bilinir. Kafa kemiklerinde doğuştan var olan bir
açıklıktan beyin dokusunun bir kısmının, üzerini örten zarlarla birlikte fıtık şeklinde dışarı çıkması durumudur. Ensefaloseli hastalığında, gebeliklerin yaklaşık 1:5000 (beş binde biri) ölü doğum ile sonuçlanmaktadır. Ensefalosel, zihinsel ve motor yetersizlikler ile körlüğe de yol açabilen anormal beyin dokusunun yer aldığı şiddetli bir hastalıktır. Ensefalosel, Meckel-Gruber ve diğer sendromların bir parçası olarak ta ortaya çıkabilir.
Miyelomeningosel kavramının tanımını yapınız?
Omuriliğin bir kısmının, üzerini örten zarlarla birlikte omurganın arka tarafındaki bir yarık/açıklıktan fıtık şeklinde dışarıya çıkması durumudur. Miyelomeningoselin en yaygın görüldüğü bölge bel omurlarıdır. Miyelomeningosele genellikle menenjit, hidrosefali ve böbrek yetmezliği hastalıkları da eşlik etmektedir. Miyelomeningosel, bu hastalıkların eşlik ettiği durumlarda erken dönemde cerrahi bir müdahale yapılamadığında; % 50’ye kadar ölümcül bir hastalıktır. Erken tedavi yapılsa bile; hastalar, genellikle yaşamları boyunca üriner sistem işlev bozukluğu (idrar kaçırma ve enfeksiyonlar) ile omurga ve bacaklarda oluşan deformasyonlardan etkilenmektedirler. Miyelomeningosel hastalığına Hidrosefali ve Chiari II bozukluğu gibi spesifik nörolojik hastalıklar da eşlik edebilir.
Meningosel kavramının tanımını yapınız?
Bebeğin kafa veya omurgası üzerindeki herhangi bir açıklık/yarıktan,
zarların fıtık şeklinde dışa doğru bombe yapması ile doğuştan oluşan bir hastalıktır. Meningosel,“Spina Bifida” olarak da adlandırılmaktadır. Meningosel hastalığında, omurga ve sinir kökleri bir kese içerisinde bulunduğu için fıtık oluşturmazlar. Bu nedenle; meningosel hafif seyreden bir hastalıktır.
Bağlı kordon kavramının tanımını yapınız?
Omuriliğin alt ucunun bel omurunun altında olduğu ve omuriliği bağlayan iplik şeklindeki uzantının kısa olduğu durumdur. Bağlı kordonun klinik belirtileri; bebeklik döneminden erişkinliğe kadar sürebilir. Bu hastalarda, anormal yürüyüş, bacaklarda oluşan deformasyonlar ve mesanede işlev sorunları bulunmaktadır. Bağlı kordon hastalığına, erken dönemde cerrahi olarak müdahale edilirse şiddeti azaltılabilir.
Spina bifida occulta kavramının tanımını yapınız?
Spina bifidanın; zarlar ve omuriliğin, omurganın arka bölümündeki bir yarık/açıklıktan dışarıya doğru bombe yapmadığı şeklidir. Bu hastalıkta, diğer bozukluklarda olduğu gibi bir fıtık oluşumu yoktur. Bu hastalığa “gizli spina bifida” da denilmektedir. Çoğu zaman, deri
altında oluşan bir zedelenme ile kendini gösterir. Genellikle belirtileri olan bir durum değildir ve tesadüfen keşfedilirler.
Ön beyinde oluşan rahatsızlıklar nelerdir?
Ön beyinde oluşan rahatsızlıklar; (a) Holoprozensefali, (b) Septo-optik displazi ve (c) Corpus callosum (iki beyin yarıküresini birbirine bağlayan beyaz cevher/ ak madde kitlesi) anomalileri olmak üzere üç farklı türde oluşmaktadır.
Dışsal migrasyon anomalilerinin türlerini sıralayınız?
Dışsal migrasyon anomalileri; (a) lisensefali, (b) pakyigria, (c) heterotopya, (d) polimikroglia, (e) şizensefali, ve (f) fokal kortikal displazi olmak üzere altı ayrı türden oluşmaktadır.
Lisensefali kavramının tanımını yapınız?
“düz beyin” ya da “pürüzsüz beyin” olarak da adlandırılmaktadır. Lisensefali hastalarında, normal gelişim gösteren bireylerde bulunan altı katmanlı korteks yerine; dört anormal nöronal tabakadan oluşan kalın bir korteks bulunmaktadır. Lisensefali olan hastaların, ARX (Aristaless Related Homeobox), DCX (Doublecortin) ve Tubulin gibi çeşitli genlerinin çürümeye neden olduğu düşünülmektedir.
Pakyigria kavramının tanımını yapınız?
Özellikleri ve belirtilerini “lisensefali” ile paylaşır. Pakyigria, Lisensefalinin daha az şiddetli versiyonu olarak tanımlanabilir.
Heterotopya kavramının tanımını yapınız?
Gri cevher nöronlarının bulunmamaları gereken bir yerde belirmesinden oluşur. Belirtileri değişkendir; sıklıkla nöbetler ile öğrenme sorunları gözlenirken, nadiren daha ciddi gelişimsel anormallikler ile kendini gösterir.
Polimikroglia kavramının tanımını yapınız?
Mikroskopik anormal kortikal yapıya eşlik eder. Anormal korteks hafif derecede kıvamlıdır. Polimikroglia hastalığına; mikrosefali, epilepsi, zihinsel yetersizlik ve motor yetersizlik eşlik edebilir. Polimikroglianın nedenleri incelendiğinde; genetik, vasküler, metabolik ve doğuştan gelen enfeksiyonları içerdiği görülmektedir.
Şizensefali kavramının açıklamasını yapınız?
Beyindeki anormal serebral yarıklardır. Şizensefalinin iki türü bulunmaktadır. Bunlar; (a) kapalı dudak şizensefali ve (b) açık dudak şizensefalidir. Kapalı dudak şizensefalide, yarık kenarları yan yana kaynamış ve kapalı durumdadır. Açık dudak şizensefalide ise; yank kenarları birbirinden ayrı ve geniş olup içinde beyin omurilik sıvısı bulunmaktadır. Kapalı dudak şizensefalide genelde motor gecikme de bulunurken; açık dudak türünde ise; hidrosefali ve nöbetlere daha çok rastlanır. Kapalı dudak şizensefalili hastalarda, açık dudak şizensefalili hastalara göre daha iyi sonuçlar elde edilmektedir. Şizensefaliye genetik (yapısal kromozomal genetik sendromlar gibi) ve metabolik etmenler neden olmaktadır.
Fokal Kortikal Displazi kavramının tanımını yapınız?
Genel bulgusu epilepsi olan bu anomali, gelişimsel ve bilişsel yetersizlikler de ortaya çıkarır. Epileptik nöbetler her yaşta ortaya çıkabilir. Fokal kortikal displazinin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte; gelişmekte olan beyin veya nöbetlerin hakaretlerinden kaynaklanıyor olduğu söylenebilir
Merkezi sinir sisteminde doğuştan oluşan anomalilerin bir türü olan beynin boyutuyla ilgili hastalıkları sıralayınız?
Merkezi sinir sisteminde doğuştan oluşan anomalilerin bir
türü olan beynin boyutuyla ilgili hastalıklar; (a) mikrosefali, (b) makrosefali ve (c) hemimegalensefali olmak üzere üçe ayrılmaktadır.
Mikrosefali kavramının tanımını yapınız?
Baş çevresi ölçüsünün yaş ve cinsiyet standartlarına göre; ortalamanın en az iki standart sapma altında olmasıdır. Mikrosefali, embriyonun farklı evrelerinde oluşan beyin anormalliklerinden dolayı nöronların çoğalma süreçlerinde meydana gelen azalmanın bir sonucu olabilir. Mikrosefali, diğer edinilmiş doğum öncesi faktörlerin (virüs ve kızamıkçık enfeksiyonları gibi) veya doğum sonrası durumların (menenjit, kronik hastalıklar ve yetersiz beslenme gibi), ailesel yapısal koşulların bir sonucu olarak ortaya çıkabilir.
Makrosefali kavramının tanımını yapınız?
Baş çevresi ölçüsünün yaş ve cinsiyet standartlarına göre; ortalamanın en az iki standart sapma üstünde olmasıdır. Otizm spektrum bozukluğu olan çocukların yaklaşık % 20’sinde makrosefali bulunmaktadır. Otizmli çocuklardaki makrosefali, artmış toplam beyin hacmi ve kilosu ile ilişkilidir. Baş çevresi genişlemesinin diğer nedenleri; hidrosefali (beyindeki omurilik sıvısının artmasıyla kafatasının büyümesi) ve kafatası genişlemesi (talasemi veya tümörler nedeniyle) olarak sıralanabilir.
Hemimegalensefali kavramının tanımını yapınız?
Beyindeki yarım kürelerden birisinin aşırı büyümesidir. Hemimegalensefaliye sahip bireylerde, genellikle şiddetli epilepsi ve gelişimsel gecikme de görülür.
Epilepsi kavramının tanımını yapınız?
Beyinde ortaya çıkan ve beyinde oluşan bir işlev bozukluğu sonucunda tekrarlayan epileptik nöbetlerle kendini gösteren nörolojik bir hastalıktır.
Epilepsi hastalığının nedenleri genellikle tam olarak bulunamasa da; bu hastalığa sebep olan bazı faktörleri sıralayınız?
• Doğum esnasında beynin zedelenmesi veya oksijensiz kalması
• Kromozom hastalıkları
• Enzim bozuklukları
• Beyin tümörleri, menenjit ve beyin zarı iltihabı
• Annenin alkol, sigara ve uyuşturucu madde kullanması
• Doğum sonrası kazalar sonucu beyin travması geçirme ve beynin zedelenmesi
• Ateşli havale geçirme.
Demansın, genel nüfustaki yaygınlık oranları nelerdir?
Demansın, genel nüfustaki yaygınlık oranı incelendiğinde; 60 yaşlarındaki bireylerde yaklaşık % 1 olduğu ve 85 yaşındaki bireylerde % 40’a kadar yükseldiği görülmektedir.
Demans kavramının tanımını yapınız?
Bireyin zihinsel ve sosyal becerilerinin, gün içerisinde gerçekleştirdiği aktiviteleri gerçekleştirmesini etkileyecek düzeyde kaybetmesine neden olan bir hastalıktır.
Demans olma olasılığı yüksek olan risk gruplarını sıralayınız?
Demans olma olasılığı yüksek olan risk grupları;
• Yaşlılar,
• Kadınlar,
• Eğitim düzeyi düşük olan bireyler,
• Çeşitli tıbbi hastalıklara sahip bireyler,
• Geçmişte ailesinde demans hastalığı bulunan bireyler ve
• Kafa travması geçiren bireyler olarak sıralanabilir.
Alzheimer kavramının tanımını yapınız?
Bireyin hafızasını olumsuz etkileyen, yakın geçmişte olanları hatırlayamama, hangi zamanda ve nerede bulunduğunu unutma ve günlük yaşam aktivitelerinde bozulma ile kendini gösteren bir hastalıktır.
Beyin felcinin tanısında yer alan uzman ekip içerisinde kimler yer almaktadır?
Beyin felcinin tanısı uzman bir ekip tarafından konulur. Bu ekibin içerisinde; çocuk doktorları, nörologlar, ortopedistler, rehabilitasyon uzmanları ve genetik uzmanları bulunur.
Beyin felci için risk faktörlerinden doğum öncesi dönemde nelere dikkat edilir?
Doğum öncesi dönem, annenin hamilelik dönemini kapsar. Enfeksiyonlara bağlı beyin zedelenmeleri, inme ya da beyin kanaması gibi olaylar doğum öncesi dönemde ortaya çıkar. Bu dönemde, beynin görüntülemesi (manyetik rezonans-MR ile) oldukça önemlidir. MR sonuçları aileye ve doktoralara çocuğun beyin durumu ile ilgili değerli bilgiler sunar.
Beyin felci için risk faktörlerinde doğum sırası faktörlerde nelere dikkat edilir?
Doğum sırası faktörler de, beyin felci teşhisi için oldukça önemlidir. Erken doğum ve düşük doğum ağırlığı gibi faktörler, beyin felcini arttıran önemli risk faktörleri arasındadır. Aynı zamanda erken doğan bir bebeğin beyninde oluşan kanama (intraventriküler kanama); beyin felci olasılığını arttırmaktadır. Yeni doğan bebeklerin yaşamlarının ilk 24 saatlerinde oluşan nöbetler de beyin felci ile ilişkili durumlardır.
Beyin felci için risk faktörlerinde doğum sonrası faktörlerde nelere dikkat edilir?
Doğum sonrası faktörlerden dolayı beyin felcinin oluşma sıklığı diğer nedenlere oranla daha azdır. Doğum sonrası faktörler; kaza
sonucu gelişen beyin hasarları ve doğum sonrası beyin enfeksiyonları şeklinde olabilir.
Beyin felci tanısı, gelişmekte olan çocuklarda nörolojik muayene bulguları ile motor gecikmenin ve/veya sapmanın değerlendirilmesi ile gerçekleştirilir. Bu nörolojik değerlendirme neleri kapsar?
• Hareket ve duruş anormalliği ve
• Kas tonusunda (kasların gerginliğinde) anormallik durumlarını kapsamaktadır.
Demans’ın tanı ölçütlerini sıralayınız?
• Kısa veya uzun vadeli hafızalarda değer düşüklüğü,
• Soyut düşünce bozukluğu, mantıklı karar verememe,
• Kişilik değişimi,
• İş, sosyal hayat ve başkalarıyla olan etkileşimleri olumsuz etkileyen bilişsel değişiklikler,
• Delirium (kişide dikkat ve hafıza gibi bilişsel işlevler ile davranışlarda bozulma ile sonuçlanan, hızlı ve dalgalı seyirli bir nöropsikiyatrik bir bozukluk) un varlığında demans meydana gelmez,
• Demans rahatsızlığı organik olmayan herhangi bir zihinsel rahatsızlıktan (depresyon, şizofreni vb.) kaynaklanmaz.
Beyin felci olan hastalara yapılabilecek müdahaleler nelerdir?
• Beyin felci tedavi yöntemleri arasında en sık kullanılanı; fiziksel terapi süreçleridir. Fizyoterapistler tarafından gerçekleştirilen kas
ve eklem egzersizleri yardımıyla hastanın eklemleri ısıtılarak yumuşatılır. Bu sayede hasta eklemlerini daha kolay oynatabilir.
Beyin felci hastaları için fiziksel terapi yaşamları boyunca devam etmesi gereken bir süreçtir. Fiziksel terapinin beyin felci olan hastaları ara sıra zorladığı görülmektedir. Ancak; düzenli yapılan bir fiziksel terapi beyin felçli hastaların eklem hareketlerinde mutlaka olumlu sonuçlar verecektir.
• Beyin felçli hastaların tedavisinde kullanılan bir diğer yöntem ise; ilaç tedavisidir. Bu hastalarda kullanılan ilaç tedavisi hastaları fiziksel terapiye hazırlamayı amaçlar. Beyin felci olan hastalara verilen ilaçlar, onların kasılan ve sertleşen eklemlerini yumuşatarak fiziksel
terapiye hazır olmalarını sağlar. İlaçlar bunun dışında, damarlardaki kanın akışkanlığını arttırmak için de kullanılmaktadır.
• Beyin felcine sahip hastaların tedavisinde cerrahi müdahalelerden de yararlanılmaktadır. Bu bireyler için ameliyatlar riskli değildir ve kısa sürede iyileşme sağlayabilirler. Cerrahi müdahale sayesinde eklemlerdeki problemler kısa bir sürede çözülerek, bu bireylerin hareket becerilerinde ciddi düzeyde bir ilerleme sağlanabilir.
Hareket bozukluklarının tedavisinde kanıtlanan yöntemler nelerdir?
Hareket bozukluklarının tedavisinde; (a) botulinum toksin enjeksiyonları (BOTOX), (b) derin beyin stimülatörü terapisi (DBS) ve (c) intratekal baklofen pompa terapisi (ITB) etkisi kanıtlanan yöntemler arasındadır.
Hareket bozukluklarının tedavisinde kullanılan botulinum toksin enjeksiyonları (BOTOX) yöntemini açıklayınız?
Botulinum toksini (BOTOX); şiddetli bacak kasılmaları ve için oldukça etkili bir yöntemdir. BOTOX, tendon ve kasların yeterince ve uzun süre rahatlamasını sağlayarak iyileşmeye yardımcı olur. BOTOX’un
dezavantajları da bulunmaktadır. Bunlar; sık uygulanan ağrılı enjeksiyon süreçlerini olması ve her uygulama öncesinde hastalara ek sakinleştirici ve ağrı kesici yüklemesinin yapılmasıdır.
Bakım personeli, bakımını üstlendiği kişinin herhangi bir epileptik nöbet geçirmesi durumunda gerçekleştirmesi gerekli olan müdahaleleri sıralayınız?
• Her şeyden önce sakin olun ve panik yaparak hastayı da telaşlandırmayın.
• Nöbet sırasında yapacağınız ilk şey, hastanın kendisine zarar vermesini (düşerek, bir yerlere çarparak vb.) önlemek olmalıdır.
• Hastanın çevresinde kendisine zarar verme olasılığı bulunan eşyaları (sivri kenarlı eşyalar, kesici-delici aletler, kırılabilir nesneler vb.) kaldırın.
• Hatanın başını bir yere çarpmamasına özen gösterin.
• Hastanın başını ve vücudunu yana doğru çevirin ve başının altına yumuşak bir yastık koyun.
• Hastanın dilini ısırmasını engellemek için; nöbet sırasında kişinin çenesini açık tutmasını sağlayın.
• Hastanın giysileri sıkıyorsa, gevşetin. Gömlek, bluz düğmelerinden bir ya da iki tanesini açın ve rahatça nefes alması sağlayın.
• Hastanın ağzında yiyecek bir şeyler varsa çıkartın.
• Hastayı kendine getirmek için; kolonya sürme, tokat atma, soğuk su dökme, soğan koklatma gibi şeyler yapmayın.
• Hastaya hiçbir şekilde ilaç vermeyin.
• Nöbet esnasında hastanın yaptıklarını gözlemleyin ve hastanın doktoruyla gözlemlerinizi paylaşın.