Çocuk, Bilim Ve Teknoloji Dersi 1. Ünite Sorularla Öğrenelim
Bilim Tarihi Ve Bilim-Teknoloji Okuryazarlığı
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Aile nedir?
Aile, aynı çatı altında yaşayan ve aralarında kan
bağı ve akrabalık bulunan, üstlendikleri roller ile görev ve
sorumluluklarını yerine getiren, birbirleriyle etkileşim
içinde bulunan bireylerin oluşturduğu sosyal bir
kurumdur.
Bir çocuğun eğitiminde ailenin rolü kısaca nasıl
açıklanabilir?
Aile, çocuğun eğitiminin ve sosyalleşmesinin
başladığı ilk yerdir. Ayrıca aile bireyler arasında
etkileşimin en fazla olduğu kurumdur ve çocuğun tutum
ve değerlerinin oluşumunda aile bireyleri arasındaki bu
etkileşim önemlidir.
Çocuğun aile içinde kazandığı tutum, davranış ve kişilik
özellikleri çocuğun ilerideki yaşamında da etkilidir.
Dolayısıyla anne-babalar çocukların fiziksel, bilişsel ve
psikososyal yönlerden bir bütün olarak gelişmesini
sağlamak ve onların yaşadığı sorunlara çözüm bulabilmek
için çocuklarına yardım etmek durumundadır.
Ailelerin çocuklarına karşı sorumlulukları nelerdir?
Ailelerin, çocuklarını büyütürken onlara yiyecek,
giyecek, barınma, sağlık ve güvenlik sağlama gibi sürekli
sorumlulukları bulunmaktadır. Bunun yanı sıra ailelerin,
çocuğun eğitimsel çabalarını desteklemekte ve ona
toplumun beklentilerine uygun davranışlar kazandırmak
gibi yükümlülükleri de vardır.
Günümüzde ailelerden çocuklarıyla ilgili beklenen
nedir?
Günümüzde ailelerden çocuklarının tüm gelişim
alanlarını destekleyici ev ortamı sunarak, sorgulayıcı,
sorun çözen ve demokratik bireyler yetiştirmesi de
beklenmektedir.
Ailenin toplum yaşamında üstlendiği görevler
nelerdir?
Ailenin toplum yaşamında üstlendiği görevler
kısaca şöyle açıklanabilir:
• Biyolojik görev: Neslinin devamının sağlanması.
• Ekonomik görev: Ekonomik anlamda bir iş
bölümünün gerçekleşmesi.
• Koruyuculuk: Maddi ve manevi zararlara karşı
aile üyelerinin korunması.
• Psikolojik görev: Aile içinde sevgi, saygı,
dayanışma, hoşgörü ortamının gelişmesi.
• Boş zamanları değerlendirme: Birlikte
düzenlenen etkinliklerle, aile üyelerinin boş
zamanlarının etkili değerlendirilmesi.
• Dini görev: Dini bilgiler verilmesi.
• Statü sağlama: Aile üyelerinin sağladığı statünün
bütün aile tarafından paylaşılması.
• Eğitim: Çocuğa yaşamla ilgili bilgiler verilmesi
ve okulda edindiği bilgilerin tamamlanarak
pekiştirilmesi.
Bir çocuğun sosyal ve okul yaşamındaki başarısını
etkileyen en önemli etmenlerden biri hangisidir?
Bir çocuğun sosyal ve okul yaşamındaki
başarısını etkileyen en önemli etmenlerden biri, Ailenin
eğitim görevidir.
Neden ailelerin çocuğun eğitimine katılmaları,
çocukların daha iyi yetiştirilmesinde önemli bir yaklaşımdır?
Çocuğun eğitiminde, okul ve ev yaşantısı
arasında bir paralellik sağlandığında olumlu sonuçlar
alınabilmektedir. Bu nedenle ailelerin çocuğun eğitimine
katılmaları, çocukların daha iyi yetişmelerinde önemli bir
yaklaşımdır.
Okul, eğitim ve öğretimi gerçekleştirirken ailenin
çocuk üzerindeki etkilerine dayanmak ve onlardan hareket
etmek durumundadır. Neden?
Okulun, eğitim ve öğretimi gerçekleştirirken ailenin
çocuk üzerindeki etkilerine dayanmak ve onlardan hareket
etmek durumunda olması hangi anlama gelmektedir?
Okulun, eğitim ve öğretimi gerçekleştirirken
ailenin çocuk üzerindeki etkilerine dayanmak ve onlardan
hareket etmek durumunda olması, okulun aile ile iş birliği
yapması anlamına gelmektedir.
Okul-aile iş birliği nasıl tanımlanabilir?
Eğitimde belirlenen amaçlar doğrultusunda,
çocuğa gerekli davranışların kazandırılması amacıyla okul
ve ailenin deneyim, yaklaşım ve bilgilerini paylaşması ve
birlikte hareket etmesi olarak tanımlanabilir.
Okul-aile iş birliğinin temel amacı nedir?
Okul aile iş birliğinin temel amacı, okul ile ev
arasında köprü oluşturmak ve çocuğun eğitim öğretim
sürecindeki olumsuzlukları gidererek bu süreçte çocuğa
destek olmaktır.
Doğa felsefecileri tanımlaması kimler için
kullanılmaktadır? Bu akımda hangi kavramlar ne şekilde
sorgulanmıştır?
Adı basılı kaynaklarda ilk geçen düşün insanı
Tales’dir (MÖ 6.-5. yüzyıl). Daha sonra onun ekolü Milet Okulu olarak adlandırılacaktır. Bu düşünürler doğa
felsefecileri (filozofları) olarak da anılmışlardır. Bu
okulun iki önemli düşünürü Anaksimander
(Anaksimandros) ve Anaksimenes’tir. Tales ile başlayan
bu akımı birçok alan yazın materyalist felsefenin
başlangıcı sayarlar. Bu yaklaşım çok da yanlış olmaz
çünkü o güne kadar her şeyi doğaüstü güce bağlayan bir
düşün sisteminden “yaşam, ölüm, meydana gelme” gibi
kavramlar sorgulanmaya başlanmıştır. Dünya’yı evrenin
merkezi olarak kabul edilmesi de bu dönemle başlar.
Doğa felsefecileri hangi konulara, nasıl
odaklanmaktadırlar?
Doğa filozofları, evreni bilme üzerine odaklanır.
Bunlar kendilerine temel maddenin ya da nedeninin ne
olduğunu sormuşlar; su, hava, ateş, toprak, atom vb.
şeklinde de yanıt vermişlerdir.
Tümdengelim kavramı nasıl açıklanmaktadır?
Tümdengelim genel ilke, kural, yasa veya
kuramlardan hareket ederek özel bir olayı, durumu ya da
örnekleri inceleme ve açıklama yöntemidir.
Helenistik döneme ait önemli noktalar nasıl
açıklanabilmektedir?
Bu dönemin güçlü figürü Büyük İskender olup,
en önemli şehir merkezi İskenderiye’dir. Dönemin önemli
düşün insanları;
• Erastosthenes (Eratosten) matematik-astronom,
• Eukleides (Öklit) geometri,
• Arkhimedes (Arşimed) mekanik,
• Ptolemy (Batlamyus) astromomi,
• Galenos (Gailen) tıp-fizyoloji alanındaki bazı
önemli isimlerdir.
Batlamyus’un yer merkezli evren tanımı (geosantrik) 1200
yıldan fazla kabul görmüştür. Helenistik dönem Roma
İmparatorluğu’nun İskenderiye’yi alması ile
sonlanmaktadır
Ortaçağ ve bilimin gelişimi kısaca nasıl
değerlendirilebilir?
Ortaçağ Avrupası’nda Hristiyanlığın baskın etkisi
bilimsel çalışmaları olumsuz etkiledi. Bu dönemde bilim
yapma yerine dinsel dogmaların akılla açıklanma yolu
seçildi. Öte yandan doğuda İslam’ın bilim üzerine etkisi
oldukça pozitifti. Bilim gerek Müslüman gerekse
Müslüman olmayan bilim insanlarının ortak çabalarıyla
gelişmeye başlamıştır. Özellikle Antik Yunan, İran, Hint
ve diğer medeniyetlerden yapılan bilimsel çeviriler bu
gelişimin önemli unsurlarıdır.
Aydınlanma ve bilim döneminin özü nasıl
açıklanabilir?
Aydınlanmayı insan aklının kullanılması, uyanış,
hurafelere, ezilmişliğe, dogmatizme direnişin taşlarının
döşendiği bir zemin ve en önemlisi eşitliğe açılan bir kapı
olarak kabul edebiliriz. Bu dönem, insanın tanrı, bilim ve
doğa ile olan ilişkilerini toplumsal değişim çerçevesinde
sorgulamaya başladığı süreçtir. Bugünün post-modern
kurumları içerisinde adını özenle anmaktan kaçınsak bile
üretim araçları üzerinden sınıfsal bir mücadelenin
tanımlanmasının pik yaptığı noktadır. Egemen güç olan
feodalite-kilise iş birliğine karşı bir başkaldırıdır. Kısaca
mistizm yerine akıl; ezilmişlik yerine özgür bir toplum
kurma hevesidir.
Bilimin belli başlı karakteristikleri nasıl açıklanabilir?
Bilimin belli başlı karakteristikleri şöyle ifade edilebilir:
• Bilim doğal dünya sorunlarına odaklanır, yani olgusal ve materyalisttir. Bilim genellikle gözlenebilen, somut, duyularla algılanabilen olay ve olguları konu edinir.
• Bilimin amacı evreni ve doğayı mantıksal düşünme yollarıyla açıklamaya çalışmaktır. Bilimsel etkinliklerde tümevarımsal ve tümdengelimsel yöntemler kullanılarak olgular arası ilişkileri açıklamaya çalışır.
• Bilim veri ve/veya kanıt temellidir. Bilimsel bir çalışma belirli bir süreçte toplanan somut verilere ve kanıtlar dayanır. Örneğin, kalıtımla ilgili bir hastalığı çalışan bilim insanları birçok insandan kalıtım örnekleri toplayarak çıkarım yaparlar.
• Bilim test edilebilir düşünceleri tartışır. Bilimsel bilginin test edilebilir denenebilir bir doğası vardır. Gerektiğinde ortaya atılan fikirler çeşitli düzenekler kurularak test edilebilir.
• Bilim sosyal bir etkinliktir. Bilim bireysel meraklar kadar toplumun ihtiyaçlarından köken alır. O nedenle bilim toplumla etkileşim hâlindedir. Ayrıca yapılan etkinliklerin sonuçları gerek bilimsel topluluklarla gerekse toplumla paylaşıldığında yaygın etkisi gözlemlenir.
• Bilim birikimli bir süreçtir yani sonraki araştırmaların öncelidir. Geçmişte ve bugün yapılan araştırmalar ve üretilen bilgiler gelecekte yapılacakların altyapısını oluşturur.
• Bilim görelidir. Yani bilimin ortaya koyduğu sonuçlar ve yorumlar hiçbir zaman, mutlak olarak nesnel ve doğru kabul edilemez.
• Bilimsel tutum ve davranış bilimi etkiler. Bilime eleştirel bakabilmek ortaya atılan her türlü bilgiye, bunların doğruluk ve gerçekçiliğine kuşkuyla bakabilmeyi ifade eder.
Çocukların çevrelerini sürekli olarak gözlemleme, araştırma, inceleme ve keşfetmesine neden olan durumlar ne ifade etmekte ve nasıl açıklanabilmektedir?
Çocuklar doğaları gereği meraklıdır ve sürekli bir öğrenme ve araştırma isteğine sahiptir. Çocuk erken yaşlarda daha çok çevresine anlam vermeye çalışırken, ilerleyen yaşlarda etraflarında gerçekleşen olaylara karşı farkındalık kazanarak olay ve olguların sebeplerini merak etmeye başlar. Bu durum onların çevrelerini sürekli olarak gözlemleme, araştırma, inceleme ve keşfetmesine neden olmaktadır. Bütün bu davranışlar çocuğun günlük yaşamda bilimsel süreçlere girebilme yatkınlığını da göstermektedir.
Çocuklara bilimin erken yaşlarda öğretilmesi için sunulan sebepler nelerdir?
Çocuklara bilimin erken yaşlarda öğretilmesi için altı sebep sunmuştur:
• Çocuklar doğuştan gelen doğayı gözlemleme ve onu anlamaya çalışma yetilerine sahiptir.
• Çocuklara bilim hakkında pozitif tutum geliştirmeleri için bilim ile erken tanıştırılmaları gerekir.
• Bilimsel olgular ile çok erken yaşlarda tanışılması, ilerleyen yaşlarda bilimsel kavramların formal yollardan daha iyi öğrenilmesini sağlar.
• Erken yaşlarda kullanılan bilimsel dil, ileri yaşlarda bilimsel kavramların öğrenimini olumlu etkiler.
• Küçük çocuklar bilimsel kavramları anlayabilir ve bilimsel muhakeme (akıl yürütme) yapabilir.
- • Bilim, bilimsel düşünceyi geliştirebilmek için etkili bir araçtır.
Çocuklara bilimin öğretimi sürecinde çocukların kazanması amaçlanan beceriler nelerdir ve bu noktada hangi görüşler hakimdir?
Çocuklara bilimin öğretimi sürecinde çocukların kazanması amaçlanan beceriler öncelikli olarak bağımsız düşünme ve problem çözme olarak belirtilmektedir. Çocuklara bilimin öğretimi noktasında iki farklı görüş hakimdir:
• Bu görüşlerden ilki çocuklara bilimsel gerçeklerin aktarılması ve ezberletilmesini savunurken;
• Diğer görüş bilim öğretiminin bilimsel bilgi ve kavramların ezberletilmesinden ziyade bilimsel süreç becerilerinin edinilmesi ile çocuğun çevreyi araştırıp öğrenmesi olduğunu savunmaktadır.
Teknolojinin etkisinin olduğu gelişim alanları nelerdir?
Teknolojinin etkisinin olduğu gelişim alanları kısaca şöyle açıklanabilir:
• Teknolojinin Sosyal ve Duygusal Gelişime Etkisi: Teknoloji doğru pedagojik stratejiler ile kullanıldığında çocukların sosyal ve duygusal gelişimlerini, iş birliği ve paylaşma becerilerini, sorumluluk alma becerilerini, bir görevi tamamlama motivasyonunu, liderlik rollerini
paylaşmalarını ve girişimciliklerini olumlu etkileme potansiyeline sahiptir.
• Teknolojinin Dil Gelişimine Etkisi: Teknoloji sağladığı motivasyon ve olanaklar aracılığıyla dil gelişimine (karmaşık ve uzun cümleler kurabilme, akıcı konuşabilme gibi) olumlu katkılarda bulunabilir
• Teknolojinin Psikomotor Gelişime Etkisi: Teknolojik cihazlar her ne kadar çocukları hareketsizliğe itebilse de geliştirilebilecek uygun donanım ve yazılımlar ile küçük kas becerileri, el ve göz koordinasyonu, görsel beceriler gibi motor becerilerinin gelişimine olumlu katkıda bulunulabilir.
• Teknolojinin Bilişsel Gelişime Etkisi: Teknoloji, çocukları aktif düşünme süreçlerine dahil ederek daha etkili öğrenmeye yardımcı olmakta ve soyut yaşantıların daha somut ve kişisel yaşantılara dönüştürülmesini sağlamaktadır. Ayrıca çocukların yaratıcılık, eleştirel düşünme, problem çözme ve transfer etme becerileri gibi üst düzey becerilerini geliştirmektedir.
• Teknolojinin Öğrenmeye Eğilime Etkisi: Teknoloji aracılığı ile çocuklar farklı öğrenme ortamları ve süreçlerine dahil edilerek, onların bireysel farklılıklarını ve öğrenme stillerini ön plana çıkarır ve çocukların ilgi ve ihtiyaçlarına göre öğrenmeleri sağlanabilir.
Bilim okuryazarlığı tanımı nasıl yapılabilmektedir?
Bilim okuryazarlığı tanımına ilişkin ifadeler şöyle sıralanabilir:
• Doğaya, bilimin hedef ve sınırlılıklarına ve bilimsel yaklaşımlara karşı olumlu tutum geliştirme,
• Doğaya, teknolojinin hedef ve sınırlılıklarına ve teknolojinin bilimden nasıl farklılaştığına karşı olumlu tutum geliştirme,
• Bilim ve teknolojinin nasıl çalıştığı (araştırma destekleri/fonları, bilimsel uygulamaların yapılagelme biçimleri, ve araştırma ve geliştirme arasındaki ilişki gibi) hakkında bilgi sahibi olma,
• Bilim, teknoloji ve toplum arasındaki karşılıklı ilişkiler ve bilim insanlarının toplum içerisinde karar verici rolleri hakkında olumlu tutum geliştirme,
• Bilimsel dil ve yapılar hakkında temel bilgi birikimine sahip olma,
• Sayısal verilerin, özellikle de olasılık ve istatistik ile ilgili olanların, nasıl yorumlanacağı ile ilgili temel kavrama,
• Teknik bilgi ve teknolojik ürünleri özümseme ve kullanma beceri ve yeterliliğine sahip olma,
• Bilim ve teknoloji ile ilgili konularda bilgiye nasıl ulaşacağı konusunda fikir sahibi olma.
Bilim okuryazarlığının karakteristik özellikleri nasıl ifade edilebilir?
Bilim okuryazarlığının on karakteristiği şöyle listelenebilir:
• Temel bilimsel fikirleri anlama,
• Bilimi ve bilimin uygulamalarını anlama,
• Neyin bilim olduğunu anlama ve bilimsel ile bilimsel olmayan bilgiyi ayırt edebilme,
• Bağımsız ve yaşamboyu bilimi öğrenen bir birey olmaya istekli ve yeterli olma,
• Problem çözmede bilimsel bilgiyi kullanabilme,
• Sosyobilimsel konulara dahil olmak için gerekli entelektüel bilgi birikimine sahip olma,
• Bilimin doğasını ve özellikle kültürle etkileşimini anlama,
• Bilimi ve onun merak hissi uyandıran özelliğini takdir etme,
• Bilimin risk ve fayda içeren yapısı hakkında bilgili olma,
• Bilim hakkında eleştirel düşünebilme ve bilimsel uzmanlaşma.
Fen ve Teknoloji okuryazarlığı kaç boyut altında açıklanmaktadır?
Fen ve Teknoloji okuryazarlığı yedi boyut altında açıklanmıştır:
• Fen bilimleri ve teknolojinin doğası,
• Anahtar fen kavramları,
• Bilimsel süreç becerileri,
• Fen-Teknoloji-Toplum-Çevre (FTTÇ) ilişkileri,
• Bilimsel ve teknik psikomotor beceriler,
• Bilimin özünü oluşturan değerler
• Fen’e ilişkin tutum ve değerler olarak belirlenmiştir
Teknoloji okuryazarlığı nasıl açıklanmaktadır?
Teknoloji okuryazarlığı, Uluslararası Teknoloji Eğitim Kurulu olan ITEA tarafından yayınlanan “Teknoloji okuryazarlığı için Standartlar: Teknolojik Çalışmalar için İçerik” ve “Tüm Amerikalılar için Teknoloji Projesi” isimli çalışmalarda teknolojinin ne olduğunu, nasıl ortaya çıkarıldığını, toplumu nasıl şekillendirdiğini ve toplum tarafından nasıl şekillendirildiğini bilme ve teknolojinin kullanılmasında tarafsız ve pratik olma olarak açıklanmıştır.
Teknoloji okuryazarı bireylerin özellikleri kapsamında teknolojinin doğasına anlama yeterliğinin kapsamındaki faktörler nelerdir?
Bilme, kavrama, seçme ve uygulama becerilerini içeren faktörler şöyle sıralanabilir:
• Teknolojinin faaliyet alanı ve özellikleri,
• Teknolojinin temel kavramları,
• Teknolojiler arasındaki ilişkiler ve teknoloji ile diğer alanlar arasındaki bağları.
Erken çocukluk dönemi ve erken çocuklukta bilim ve teknoloji öğretiminin önemi nasıl açıklanabilir?
Erken çocukluk dönemi, çocuğun bedensel, zihinsel, duygusal ve sosyal becerilerinin en hızlı geliştiği ve ileriki dönemler için temel becerilerin kazanıldığı süreçlere denk gelmektedir. Çocuklar bilimsel kavramlar dahil bir çok kavramı, var olan kavramları genişletmelerini ve yeni kavramlar üretmelerini sağlayan yöntemleri bu dönemde kazanırlar. Buna ek olarak bu yaştaki çocuklar günlük yaşantılarında kullandıkları ve kullanacakları pek çok yeteneği bilimsel süreçleri kullanarak edinirler. Tüm bu noktalar göz önünde bulundurulduğunda erken çocukluk döneminin bilimsel tutum, bilgi ve becerilerin geliştirilmesindeki kritik önemi ortaya çıkmaktadır.
Erken çocukluk döneminde fen öğretiminin amaçları nelerdir?
Erken çocukluk döneminde fen öğretiminin amaçları;
• Çocuğun doğaya ve çevreye ilişkin temel olgu ve olaylara dair temel bilgilerin verilmesi,
• Doğa ve çevre ile ilgili duyuşsal ve psikomotor becerileri kazandırmak,
• Kendisini ve çevresini anlamasına yardımcı olmaya çalışmak olarak belirtilmiştir.
Bu yüzden okul öncesi döneminde fen ve doğa etkinlikleri çocukların nesne ve olayların etkileşimlerini anlamaları bilişsel, duyuşsal ve psikomotor becerilerinin gelişmesi ve olaylara bilimsel açıdan yaklaşmaları için kritik öneme sahiptir.
Bilimin temel bazı kavramları nelerdir ?
Burada bilimin temel bazı kavramlarının net olarak tanımlanmasında yarar vardır. Bunlara bu bölümü izleyen Bilimin Doğası adlı ünitede yer verileceği için çok geniş açıklamalarda bulunulmayacaktır. Özellikle kuram (teori), yasa (kanun) ve hipotez gibi kavramları kavramlar temel kavramları olarak açıklanabilir.
Kuram nedir ?
Kuram (teori) bilimsel anlamda içeriğinde gerçekler, yasalar, çıkarımlar, bilimsel öngörüler ve test edilmiş hipotezler bulunan doğanın ya da fiziksel evrenin belirli yönlerini açıklama gücüne sahip, son derece iyi desteklenmiş önermelerdir.
Teori nedir ?
Teoriye ilişkin tanımlaması ise birbiriyle ilişkili olgu sınıflarının oluşlarını ve davranışlarını açıklama gücüne sahip içinde ikinci dereceden kuramlar, yasalar, hipotezlerin de bulunduğu genel bir önerme şeklidir.
Yasa( kanun) nedir ?
Yasaya (kanun) gelince fiziksel evrenin belirli yön- lerinin belirlenmiş koşullar altındaki davranışlarını betimleyen bir genellemedir. Yani yasa ve kuram aslında birbirlerinden farklı tür bilgilerdir.
Bilimin sosyolojisi neleri inceler ele almaktadır ?
Bilim sosyolojisi, bilimi sosyal bir fenomen olarak ele alır ve bilimsel keşfi etkileyen ya da sonu bilimsel keşifle sonuçlanan süreçleri inceler.
Bilim felsefesi neleri ele alır ve inceler ?
Bilim felsefesi, bilimin doğasını, yapısını, bilimsel kuramlarla gerçeklik (doğruluk) arasındaki etkileşimi, buna ilişkin ilkeleri, temel kavramları ele alır ve bilimsel yöntem sorunsalını inceler.
Bilim tarihi nasıl çalışmaları içermektedir ?
Bilim tarihi, bilimin ortaya çıkışını ve aşamalarını inceleyen çalışmalar yapar.
Tarih içindeki bilimsel gelişmelerin basamakları 4 aşaması nelerdir ?
1. Mısır ve Mezopotamya’daki ampirik bilgi toplama dönemi
2. Eski Yunan’daki evreni akıl kullanarak tanıma dönemi
3. Yunan felsefesi ile dinsel dogmaların örtüştürülmesi çabası sırasında İslam uygarlığının zirve yaptığı dönem
4. Rönesans ve sonrası modern bilim dönemi
Sofistler nasıl tanımlanır ?
Sofistler, öğrenmeyi ve öğretmeyi iş edinmiş kişilere verilen bir isimdir.
Bilimin özellikleri nelerdir ?
-
Bilim doğal dünya sorunlarına odaklanır, yani olgusal ve materyalisttir. Bilim genellikle gözlenebilen, somut, duyularla algılanabilen olay ve olguları konu edinir.
-
Bilimin amacı evreni ve doğayı mantıksal düşünme yollarıyla açıklamaya çalış- maktır. Bilimsel etkinliklerde tümevarımsal ve tümdengelimsel yöntemler kullanılarak olgular arası ilişkileri açıklamaya çalışır.
-
Bilim veri ve/veya kanıt temellidir. Bilimsel bir çalışma belirli bir süreçte toplanan somut verilere ve kanıtlar dayanır. Örneğin, kalıtımla ilgili bir hastalığı çalışan bi- lim insanları birçok insandan kalıtım örnekleri toplayarak çıkarım yaparlar.
-
Bilim test edilebilir düşünceleri tartışır. Bilimsel bilginin test edilebilir denenebilir bir doğası vardır. Gerektiğinde ortaya atılan fikirler çeşitli düzenekler kurularak test edilebilir.
-
Bilim sosyal bir etkinliktir. Bilim bireysel meraklar kadar toplumun ihtiyaçların- dan köken alır. O nedenle bilim toplumla etkileşim hâlindedir. Ayrıca yapılan et- kinliklerin sonuçları gerek bilimsel topluluklarla gerekse toplumla paylaşıldığında yaygın etkisi gözlemlenir.
-
Bilim birikimli bir süreçtir yani sonraki araştırmaların öncelidir. Geçmişte ve bu- gün yapılan araştırmalar ve üretilen bilgiler gelecekte yapılacakların altyapısını oluşturur.
-
Bilim görelidir. Yani bilimin ortaya koyduğu sonuçlar ve yorumlar hiçbir zaman, mutlak olarak nesnel ve doğru kâbul edilemez.
-
Bilimsel tutum ve davranış bilimi etkiler. Bilime eleştirel bakabilmek ortaya atılan her türlü bilgiye, bunların doğruluk ve gerçekçiliğine kuşkuyla bakabilmeyi ifade eder.
Çocuklara erken yaşlarda bilimin öğretilmesi gerekçeleri nelerdir ?
-
Çocuklar doğuştan gelen doğayı gözlemleme ve onu anlamaya çalışma yetilerine sahiptir.
-
Çocuklara bilim hakkında pozitif tutum geliştirmeleri için bilim ile erken tanıştırılmaları gerekir.
-
Bilimsel olgular ile çok erken yaşlarda tanışılması, ilerleyen yaşlarda bilimsel kavramların formal yollardan daha iyi öğrenilmesini sağlar.
-
Erken yaşlarda kullanılan bilimsel dil, ileri yaşlarda bilimsel kavramların öğrenimini olumlu etkiler.
-
Küçük çocuklar bilimsel kavramları anlayabilir ve bilimsel muhakeme (akıl yürütme) yapabilir.
-
Bilim, bilimsel düşünceyi geliştirebilmek için etkili bir araçtır.
Teknolojinin etkisi olduğu gelişim alanları nelerdir ?
Teknolojinin etkisinin olduğu gelişim alanları (1) sosyal ve duygusal gelişim, (2) dil gelişimi, (3) psiko-motor gelişim, (4) bilişsel gelişim, ve (4) öğrenmeye eğilim olarak belirlenmiştir.
Çocuk için teknolojinin sosyal ve duygusal gelişime etkisi nasıldır ?
Teknoloji doğru pedagojik stratejiler ile kullanıldığında çocukların sosyal ve duygusal gelişimlerini, iş birliği ve paylaşma becerilerini, sorumluluk alma becerilerini, bir görevi tamamlama motivasyonunu, liderlik rollerini paylaşmalarını ve girişimciliklerini olumlu etkileme potansiyeline sahiptir.
Çocuk için teknolojinin dil gelişimine etkisi nasıl anlatılabilir ?
Teknolojinin Dil Gelişimine Etkisi: Teknoloji sağladığı motivasyon ve olanaklar aracılığıyla dil gelişimine (karmaşık ve uzun cümleler kurabilme, akıcı konuşabilme gibi) olumlu katkılarda bulunabilir.
Bilim okuryazarlığının karakteristik özellikleri nelerdir ?
- Temel bilimsel fikirleri anlama
- Bilimi ve bilimin uygulamalarını anlama
- Neyin bilim olduğunu anlama ve bilimsel ile bilimsel olmayan bilgiyi ayırt edebilme
- Bağımsız ve yaşamboyu bilimi öğrenen bir birey olmaya istekli ve yeterli olma
- Problem çözmede bilimsel bilgiyi kullanabilme
- Sosyobilimsel konulara dahil olmak için gerekli entelektüel bilgi birikimine sahip olma
- Bilimin doğasını ve özellikle kültürle etkileşimini anlama
- Bilimi ve onun merak hissi uyandıran özelliğini takdir etme
- Bilimin risk ve fayda içeren yapısı hakkında bilgili olma
- Bilim hakkında eleştirel düşünebilme ve bilimsel uzmanlaşma
Erken çocukluk döneminde fen öğretiminin amaçları nelerdir ?
Erken çocukluk döneminde fen öğretiminin amaçları (1) çocuğun doğaya ve çevreye ilişkin temel olgu ve olaylara dair temel bilgilerin verilmesi, (2) doğa ve çevre ile ilgili duyuşsal ve psikomotor becerileri kazandırmak ve (3) kendisini ve çevresini anlamasına yardımcı olmaya çalışmak olarak belirtilmiştir.
Teknoloji okuryazarlığı bireylerin özellikleri olarak tasarlanmış dünya anlayışını geliştirmeye yönelik kapsam özellikleri nelerdir ?
- Tıp teknolojisi
- Tarım ve ilgili biyoteknoloji
- Enerji ve güç teknolojisi
- Bilgi ve iletişim teknolojisi
- Ulaştırma teknolojisi
- Üretim teknolojisi
- Yapım teknolojisi
Fen ve Teknoloji okuryazarlığının alt boyutları nelerdir ?
Bu kapsamda Fen ve Teknoloji okuryazarlığı 7 boyut altında açıklanmıştır. Bu boyutlar (1) fen bilimleri ve teknolojinin doğası, (2) anahtar fen kavramları, (3) bilimsel süreç becerileri, (4) Fen-Teknoloji-Toplum-Çevre (FTTÇ) ilişkileri, (5) bilimsel ve teknik psiko- motor beceriler, (6) bilimin özünü oluşturan değerler ve (7) Fen’e ilişkin tutum ve değerler olarak belirlenmiştir. Bu yedi boyut fen ve teknoloji okuryazarı bireyler yetiştirilmesi için olmazsa olmaz olarak görülmüştür.
Çocuk için teknolojinin bilişsel gelişime etkisi nasıldır ?
Teknolojinin Bilişsel Gelişime Etkisi: Teknoloji, çocukları aktif düşünme süreçlerine dahil ederek daha etkili öğrenmeye yardımcı olmakta ve soyut yaşantıların daha somut ve kişisel yaşantılara dönüştürülmesini sağlamaktadır. Ayrıca çocukların yaratıcılık, eleştirel düşünme, problem çözme ve transfer etme becerileri gibi üst düzey becerilerini geliştirmektedir.
Bilim okuryazarlığı tanımı için neler yer almaktadır ?
Bu maddeler (1) doğaya, bilimin hedef ve sınırlılıklarına ve bilimsel yaklaşımlara karşı olumlu tutum geliştirme, (2) doğaya, teknolojinin hedef ve sınırlılık- larına ve teknolojinin bilimden nasıl farklılaştığına karşı olumlu tutum geliştirme, (3) bilim ve teknolojinin nasıl çalıştığı (araştırma destekleri/fonları, bilimsel uygulamaların yapılagelme biçimleri, ve araştırma ve geliştirme arasındaki ilişki gibi) hakkında bilgi sa- hibi olma, (4) bilim, teknoloji ve toplum arasındaki karşılıklı ilişkiler ve bilim insanları- nın toplum içerisinde karar verici rolleri hakkında olumlu tutum geliştirme, (5) bilimsel dil ve yapılar hakkında temel bilgi birikimine sahip olma, (6) sayısal verilerin, özellikle de olasılık ve istatistik ile ilgili olanların, nasıl yorumlanacağı ile ilgili temel kavrama, (7) teknik bilgi ve teknolojik ürünleri özümseme ve kullanma beceri ve yeterliliğine sahip olma, (8) bilim ve teknoloji ile ilgili konularda bilgiye nasıl ulaşacağı konusunda fikir sahibi olma olarak belirlenmiştir.