Çocuk Ve Oyun Dersi 7. Ünite Sorularla Öğrenelim
Dış Mekan Oyunları
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Erken çocukluk eğitiminde dış mekan oyunlarının tarihsel gelişiminde düşünce ve uygulamaları ile etkili olmuş düşünür ve eğitimciler kimlerdir?
Jean Jacques Rousseau (1712-1778) erken çocukluk döneminin insanın tüm gelişimi göz önüne alındığında en özel dönemi olduğunu ifade etmiş ve bu dönemde verilecek eğitimin merkezinde doğa ve doğada edinilen deneyimler olması gerektiğini ileri sürmüştür. İsviçreli eğitimci Johan Pestalozzi, Rousseau’nun görüşlerini hayata geçirebilmek için yönettiği iki okulda doğa yürüyüşleri ve doğa gözlemleri gibi etkinlikler düzenleyerek çocuklara doğadan öğrenebilecekleri özgür ortamlar yaratmaya çalışmıştır. Pestalozzi gibi Rousseau’nun görüşlerinden etkilenen bir başka eğitimci ise Almanya’da ilk anaokulunun kurucusu olan ve erken çocukluk eğitiminde anaokullarının babası olarak görülen Friedrich Froebel’dir. Froebel, kendi kurduğu anaokulunda da çocuklara hem içerde hem dışarıda oyun oynayarak ve keşfederek geçirecekleri olanaklar tanımıştır. İngiltere’de çalışmalarını sürdüren Margaret McMillan da Froebel’in düşüncelerinden ve eğitimsel uygulamalarından etkilenmiştir. Margaret McMillan, 1914 yılında Londra’nın doğusunda Deptford’da ilk açık hava kreşini (open-air nursery school) açmıştır. McMillan’dan oldukça farklı sosyal koşullarda çalışmış olan Susan Isaacs, 1924’te Cambridge’de sosyo-ekonomik düzeyi yüksek, eğitimli ailelerin çocuklarının öğrenim gördüğü bir okul açmıştır. Eğitimli bir okul öncesi öğretmeni olan Isaacs’ın oluşturduğu öğrenme ortamında bahçe çok önemli bir yer tutmaktaydı. Montessori, bahçenin çocuk için erişime açık, gün içerisinde istediği zaman çıkıp girebileceği, her çocuk için küçük dikim alanları olan, oyunun yanı sıra küçük hasırlarını ve materyallerini yanlarına alarak materyalleri üzerinde çalışabilecekleri bir alan olması gerektiğini ileri sürmüştür. Montessori ve diğer birçok eğitimci gibi geliştirdiği yaklaşımda dışarıda oyun ve öğrenmeye önem veren ve bu önemi uyguladığı programa yansıtan bir başka önemli isim ise Rudolf Steiner’dir.
Erken çocukluk eğitiminde dış mekan oyunlarının tarihsel gelişimine bakıldığında, dış mekan etkinlikleri ile ilgili örnek uygulamaların özellikleri nelerdir?
Tarihsel süreçte yapılan uygulamalara bakıldığında dış mekanı temel alarak yürütülen etkinliklerin özellikleri, dış mekan vasıtasıyla çocuklara doğa sevgisi ve keşif merakı kazandırmak, dış mekanlardan yararlanarak çocuklara özgürlük sunmak ve sunulan özgürlükle birlikte sorumluluk kazandırmak, doğayla uyum içinde olmayı öğretmek ve çevredeki değişiklerin fark edilmesini sağlamaktır. Aynı zamanda doğayı bir öğrenme aracı olarak görmek ve çocukların duyularıyla keşfetmesini sağlamak söz konusudur. Çocuklara hayvan sevgisi kazandırmak ve bitki yetiştirme farkındalığı kazandırmak da bu özellikler arasında sayılabilir.
Jean Jacques Rousseau'nun eğitimsel uygulamalarla hayata geçiremediği ancak kendisinden sonra gelenleri etkilediği görüşleri nelerdir?
Jean Jacques Rousseau (1712-1778) erken çocukluk döneminin insanın tüm gelişimi göz önüne alındığında en özel dönemi olduğunu ifade etmiş ve bu dönemde verilecek eğitimin merkezinde doğa ve doğada edinilen deneyimler olması gerektiğini ileri sürmüştür. Her ne kadar bu görüşlerini eğitimsel uygulamalarla hayata geçirememiş olsa da, Rousseau’nun bu görüşleri kendisinden sonra gelen birçok eğitimci ve felsefeciye ilham kaynağı olmuştur.
Dış mekan oyunları neden önemlidir?
Erken çocukluk döneminde dışarıda olmak ve özellikle gelişimsel olarak uygun ve anlamlı etkinlikler gerçekleştirmek, çocuğun her yönden gelişimine katkı sağlamaktadır. Dış mekân oyunlarının çocukların fiziksel ve zihinsel sağlığı başta olmak üzere, sosyal duygusal gelişimine ve kalıcı ve etkili öğrenmesine katkı sunar. Dışarıda alınan temiz havanın çocukların dikkat sürelerini artırırken, dış mekân oyunları sırasında doğal bir şekilde faydalanılan güneş ışığının da çocukların kemiklerinin gelişimine ve büyümelerine katkı sağladığı vurgulanmaktadır. Ayrıca dış mekan etkinliklerinin çocukların dikkat süresi, yaratıcılık, fiziksel gelişim ve kontrol becerisine olumlu etkileri bulunmaktadır. Dış mekân oyunlarının sağlıklı büyüme ve gelişim için önem arz etmesinin bir başka nedeni ise, dışarıda geçirilen sürenin çocukların D vitamini sentezlemesi için önemli bir araç niteliğinde olmasıdır. Dış mekân oyunları akademik temelli bazı becerilerin yanı sıra sosyal becerilerin kazanmasında da önemli bir araçtır. Dış mekân oyunlarının, çocukların genel sağlığı, bütünsel gelişimi ve öğrenmesine olan olumlu etkisinin yanı sıra çocukta risk alma ve kendine güven geliştirmede önemli bir araç niteliğinde olduğu ileri sürülmektedir. Dış mekân oyunlarını önemli yapan bir başka neden ise, çocuklara özellikle çevre ve doğayla ilgili hususlarda bilgi edinme ve tutum geliştirmedeki etkisiyle ilişkilidir. Çevresel farkındalık ve çevreye karşı olumlu tutum geliştirme, çevreyi koruma bilinci gibi hususlarda dış mekân oyunlarının olumlu etkisi vardır.
Dış mekan oyunları hususunda ailelerin endişeleri nelerdir?
Ailelerin dış mekan oyunlarıyla ilgili çocukların soğuk algınlığına yönelik endişesi pek çok okul öncesi eğitim kurumunda dış mekân oyunlarının gerçekleştirilmesine engel teşkil eder durumdadır. Ancak, yapılan çalışmalarda uygun kıyafetlerle her mevsimde dışarıda oynayan çocukların daha sağlıklı olacağı vurgulanarak bu kanının aksi ortaya koyulmuştur. Ayrıca, soğuk algınlığı ve gribe neden olan virüslerin sıklıkla kirlenmiş yüzeylerle daha sık yayıldığı, enfeksiyon bulaşmış bir kişinin dokunduğu kapı kolu, musluk v.b araçların ya da bu kişilerle yakın temasta bulunmanın ve aynı havayı solumanın hastalığın yayılmasında soğuk havadan çok daha etkili olduğu vurgulanmaktadır.
Sürdürülebilir kalkınma ve dış mekân oyunları arasındaki ilişkiyi açıklayınız.
Sürdürülebilir kalkınma için eğitim, doğal çevreyi seven, o çevreyi korumak ve geliştirmek için yapılması gerekenleri kendi düzeyinde bilen ve uygulayan bireyler yetiştirmek için verilen eğitimdir. Dış mekân oyunlarını önemli yapan nedenlerden biri, çocuklara özellikle çevre ve doğayla ilgili hususlarda bilgi edinme ve tutum geliştirmedeki etkisiyle ilişkilidir. Çevresel farkındalık ve çevreye karşı olumlu tutum geliştirme, çevreyi koruma bilinci gibi hususlarda dış mekân oyunlarının olumlu etkisinin olduğu yapılan farklı çalışmalarla ortaya koyulmuştur. Yapılan çalışmalar dış mekân oyun deneyimlerinin bireylerin çevreye karşı oluşturduğu tutumlarını etkileyen önemli faktörlerden biri olduğunu ve doğada gerçekleştirilen çeşitli çevre eğitim programlarının çocuklarda çevreyle empatik ilişkiler geliştirmede ve çevresel sorumluluk bilincini kazandırmada olumlu etkilerinin olduğunu göstermektedir. Bu gibi nedenlerle, çevre eğitimi ve sürdürülebilir kalkınma için eğitim gibi konularla ilgili alanyazın incelendiğinde, bu eğitimin okul öncesi dönemden itibaren ve çocuğa doğayla etkileşim kurabileceği etkinlikler aracılığıyla verilmesi gerektiği vurgulanmaktır.
Çocuklar için dış mekanın iç mekana kıyasla sahip olduğu avantajlar nelerdir?
Dış mekanın avantajlarından ilki, dış mekanın özelliklerinden ziyade çocukların özelliklerinden kaynaklanmaktadır. Çocukların dış mekânda olmaya doğal bir istekleri vardır. Bu doğal motivasyon ise, etkili öğrenmenin anahtarı niteliğindedir. Bu nedenle, dış mekânda gerçekleştirilebilecek her türlü oyun ve akademik temelli etkinliğin, etkili ve kalıcı öğrenmeyi sağlamada bir araç olduğu ileri sürülebilir. Diğer avantaj, dış mekanın sınıf ortamına kıyasla daha geniş bir alana sahip olmasından kaynaklanmaktadır. Bu geniş alan, çocuklara ciddi bir hareket özgürlüğü sağlamaktadır. Dolayısıyla bu özgürlük, iç mekânda sıklıkla hareket özgürlüğünü kısıtlayıcı uyarı alan çocuklar için dış mekânı daha da cazip hâle getirmektedir. Dış mekânın bir diğer avantajı ise durağanlıktan uzak, sürekli değişime açık bir yapıya sahip olmasından kaynaklanmaktadır. Sıcaklık, hava koşulları ve mevsimler ve bu bileşenlerdeki değişimler dış mekânı sürekli değişen dinamik bir ortam yapmaktadır. Bu durum çocuklar için oldukça ilgi çekicidir.Ayrıca doğanın bu dinamik ve değişime açık durumu, çocuklara pek çok doğal ve ilgi çekici materyal sunmaktadır. Söz konusu materyaller farklı duyulara hitap eden uyarıcı bir öğrenme alanı sağlar.
Dış mekanın geniş bir alana sahip olması çocuklar için ne ifade etmektedir?
Dış mekânın avantajlarından, sınıf ortamına kıyasla daha geniş bir alana sahip olmasından kaynaklanmaktadır. Bu geniş alan, çocuklara ciddi bir hareket özgürlüğü sağlamaktadır. Dolayısıyla bu özgürlük, iç mekânda sıklıkla hareket özgürlüğünü kısıtlayıcı uyarı alan çocuklar için dış mekânı daha da cazip hâle getirmektedir. Hareket özgürlüğünün yanı sıra, sınıf içi belirli kurallar gereği sesini de sınırlı bir tonda kullanması için yönlendirilen çocuklar için dışarıda olmak aynı zamanda gürültü yapabilme özgürlüğü anlamına da gelmektedir. Özgürce hareket etme ve gürültü yapma imkânına sahip olan çocuk, bu sayede sahip olduğu enerjisini boşaltma imkânı bulmakta ve kendisini bekleyen pek çok akademik temelli etkinliğe de daha rahatlıkla odaklanabilmektedir. Ayrıca, bu geniş hareket alanı sayesinde pek çok büyük grup oyunları da rahatlıkla oynanabilmektedir ki bu durum çocukların sosyal gelişimini olumlu yönde etkilemektedir. Buna karşın, iç mekân çocuğa sınırlı bir alan sunarken, çoğu zaman çocuk tarafından yetişkin kontrolünün baskın olduğu bir ortam olarak algılanmaktadır. Ayrıca, fiziksel anlamda daha geniş bir alana sahip olması nedeniyle, dış mekân, iç mekânda bulunması oldukça güç olan ve çocukların büyük motor becerilerini destekleyen büyük donanım ve materyalleri içermektedir. Bu büyük donanım ve materyaller sayesinde dış mekân, çocuğun büyük motor becerilerinin gelişimini iç mekâna kıyasla daha fazla desteklemektedir.
Dış mekanda bulunan materyallerin çocukların gelişimi üzerindeki etkilerini açıklayınız.
Dış mekanlar fiziksel anlamda daha geniş bir alana sahip olması nedeniyle iç mekânda bulunması oldukça güç olan ve çocukların büyük motor becerilerini destekleyen büyük donanım ve materyalleri içermektedir. Bu büyük donanım ve materyaller sayesinde dış mekân, çocuğun büyük motor becerilerinin gelişimini iç mekâna kıyasla daha fazla desteklemektedir. Ayrıca doğanın dinamik ve değişime açık durumu, çocuklara pek çok doğal ve ilgi çekici materyal sunmaktadır. Örneğin, sonbaharda dökülen yapraklar ve çubuklar, kışın yağan kar ve buz, çamur ve su birikintileri çocukların yaratıcılığını destekleyen birer materyal niteliğindedir. Sürekli değişen dinamik bir ortam,çocukların farklı duyularına hitap eden uyarıcı bir öğrenme alanı sunmaktadır.
İdeal bir dış mekan oyun alanının bileşenleri nelerdir?
İdeal bir dış mekan oyun alanının öncelikle çocuk sayısına göre yeterli bir alana sahip olması gerekmektedir. Dış mekan her çocuğa yeterli oyun yeri sağlayan, çocuğun hareketini kısıtlamayan ve bağımsız hareket edebilmeyi destekleyecek kadar geniş bir alandan oluşmalıdır. İdeal oyun alanını oluşturan en önemli bileşenlerden birisi de güvenlikle ilişkilidir. Bir dış mekânın güvenliği ise dış mekânın sınırlarını belirleyen ve onu okul çevresinden ayıran çitlerin varlığı, materyal ve donanımların çocukların yaşlarına ve gelişimsel düzeylerine uygunluğu ve kaza ve yaralanmalara sebebiyet vermemek ya da en aza indirgemek adına farklı zemin türlerinin olup olmadığı ve bahçe donanımlarının düzenli bakımı ile ilişkilendirilmektedir.Dış mekânın farklı yüzeyler içermesi sadece güvenlik açısından değil aynı zamanda dış mekânın farklı oyun türlerine yer vermesi açısından da önemlidir. Zeminde sahip olunan çeşitlilik, dış mekânın sahip olduğu materyal ve donanım açısından da benzer özellik göstermelidir. Yaratıcılık ve hayal gücünü destekleyen ve ideal bir dış mekânda olması gerektiği inanılan bir başka bileşen ise serbest parçalar olarak adlandırılan materyallerdir. İdeal bir dış mekânın alanı, güvenliği, bünyesindeki materyal ve donanımlarının yanı sıra bütün bu bileşenlerin alandaki dağılımı ve organizasyonu da oldukça önemlidir. Bu anlamda iyi bir iç mekânın organizasyonu için geçerli olan pek çok prensibin dış mekân için de geçerli olduğu söylenebilir. Yalnız kalmak ya da oynamak isteyen çocuklar için gizemli yerler olarak adlandırılan ve çocuklar için özel bir alan anlamı taşıyan belirli alanların da ideal bir dış mekânda yer alması gerektiği vurgulanmaktadır. Dış mekân oyunlarının sadece fiziksel oyunlara hitap eden bir alan olma anlayışından kurtarılıp, eğitimsel programın amaçlarına hizmet eder duruma getirilmesi, içerdiği materyal ve donanımların çeşitliliği ile yakından ilişkilidir. Bu nedenle, nitelikli bir dış mekânın doğal oyuna, dramatik oyuna, yapı inşa oyunlarına, fiziksel ve keşif oyunlarına aynı anda hizmet edebilecek materyal ve donanımları içermesi gerekmektedir. Dış mekânda kullanılan ancak taşınabilir özellik gösterilen belirli materyallerin saklanması ve depolanması için kullanılan bir deponun bulunması da hem materyallerin güvenliğini sağlama, hem de dış mekândaki alan kaybının önüne geçmek adına önem arz etmektedir.
Dış mekânda güvenliği sağlamak için neler yapılabilir?
İlk olarak, güvenli bir oyun alanı çocukların özgürce oynayabilmeleri, dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı korunabilmeleri ya da çocukların oyun alanındaki sınırlarını öğrenebilmeleri için bir çite sahip olmalıdır. İkinci olarak ise, güvenli bir oyun alanındaki materyaller ve donanımlar, çocukların gelişimsel düzeylerine ve yaş guruplarına uygun olmalıdır. Çünkü farklı yaş gruplarının gelişimsel ihtiyaçları farklılık gösterebilmektedir. Örneğin üç yaşındaki bir çocuk için büyük bir kaydırak tehlike arz edebilecekken, altı yaşındaki bir çocuk için bu donanım oyun ve eğlence için önemli bir araç niteliğindedir. Bu nedenle güvenli bir oyun alanında daha büyük ve daha küçük yaş gruplarına hitap edebilecek materyal ve donanımların olması olası kaza ve yaralanmaların önüne geçmede bir önlem teşkil edecektir. Bu anlamda, dış mekânda kesin bir çizgi ile ayrım yapılmasa bile büyük ve küçük çocuklara hitap edebilecek materyal ve donanımların dağılımı ve yerleşiminde bu durum gözetilmelidir. Ayrıca güvenli bir oyun alanı çim, kum ya da sert zemin gibi farklı yüzeyleri içermelidir. Örneğin çocukların düşme ihtimalinin yüksek olduğu yerler çim ya da yumuşak yüzey kaplama malzemeleri ile kaplanmalıdır. Son olarak ise, dış mekânda bulunan donanım ve materyallerin düzenli bakımının yapılması ve onarılması muhtemel kazaları önlemede büyük önem arz etmektedir.
Dış mekanda kullanılan materyallerin özellikleri nasıl olmalıdır?
Dış mekânın mümkün olduğunca doğal materyal içermesi ve doğa ile iç içe olması, toksik madde içeren materyal ve donanımların kesinlikle yer almaması önemsenmektedir. Dış mekanda kullanılan materyaller, çocukları hayal gücünü destekleyici ve yaratıcılıklarını kullanabilecekleri özellikte olmalıdır. Yaratıcılık ve hayal gücünü destekleyen ve ideal bir dış mekânda olması gerektiği inanılan materyaller serbest parçalar olarak adlandırılmaktadır. Serbest parçalar, araba lastikleri, ağaç kütükleri, boş sebze kasaları, boş karton kutular ya da bloklar gibi çocukların rahatlıkla kontrol edip yönlendirebileceği ve farklı oyun temaları üretmek için kullanabilecekleri malzemelerden oluşmaktadır. Ayrıca nitelikli bir dış mekânın doğal oyuna, dramatik oyuna, yapı inşa oyunlarına, fiziksel ve keşif oyunlarına aynı anda hizmet edebilecek materyal ve donanımları içermesi gerekmektedir. Benzer bir şekilde, dış mekân mercek, misket, silindir, küre, emme basma tulumba, rampalar, küçük patikalar, denge ve ağırlık materyalleri, kovalar ve prizmalar gibi materyallerle zenginleştirilerek keşif duygusunu tetikleyen bir ortam hâline getirilip fen ve matematiğe ilişkin bilgi ve becerilerin kazandırılmasına olanak sağlayabilir. Dış mekânda kullanılan ancak taşınabilir özellik gösterilen belirli materyallerin saklanması ve depolanması için kullanılan bir deponun bulunması da hem materyallerin güvenliğini sağlama, hem de dış mekândaki alan kaybının önüne geçmek adına önem arz etmektedir. Son olarak ise, dış mekânda bulunan donanım ve materyallerin düzenli bakımının yapılması ve onarılması muhtemel kazaları önlemede büyük önem arz etmektedir.
Dış mekan oyun alanlarının organizasyonu nasıl olmalıdır?
Dış mekân tıpkı iç mekânda olduğu gibi öğretmenin alandaki çocukları bulunduğu noktadan görebileceği ve sesini iletebileceği şekilde organize edilmelidir. Ayrıca, dış mekânın kolay erişilebilir olması hem çocukları hem öğretmenleri dış mekânı kullanmak için motive eden önemli bir husustur. Kolay erişilebilirlik ise iç mekândan dış mekâna ulaşmak için kat edilen mesafenin uzunluğuyla ters orantılıdır. Bu nedenle, tek katlı her sınıfı bahçeye açılan anaokullarının kolay erişilebilirliği sağlamada en ideal olduğu söylenebilir. Kolay erişilebilirliğin yanı sıra dış mekânda bulunan bölümler arasında yumuşak geçişler sağlayan küçük patikalar da dış mekânın organizasyonunu ideale yaklaştıran bir başka bileşendir. Bu patikalar sayesinde farklı bölümlerde oynayan çocukların konsantrasyonları etkilenmezken aynı zamanda bu patikalar çocuklar arasında oluşması muhtemel bazı problemlerin ya da küçük kazaların önüne geçilmesinde de kolaylık sağlayabilir. Organizasyonla ilişkili olarak, dış mekânın her mevsimde kullanımını kolaylaştıracak bir başka etken ise dış mekânın gölgelik, çardak ya da barınak gibi yapılar içerip içermemesidir. Çardak ya da barınak gibi yapılar sayesinde çok sıcak ya da yağmurlu havalarda bile pek çok eğitimsel etkinlik dış mekânda gerçekleştirilebilir. Ayrıca bu donanımlar, oyunun temposundan ya da etrafın kalabalığından yorulmuş, tek başına kalmak ya da yalnız oynamak isteyen çocuklar için de bir alan teşkil edebilir.
Çocukların dışarıda geçirdikleri zamanın giderek azalmasının sebepleri nelerdir?
Çocukların dışarıda geçirdikleri zamanın giderek azalmasının sebepleri arasında evde teknoloji kullanımının artması, şehirleşme ve bu şehirleşmeye bağlı olarak ailelerin güvenlik kaygıları sayılabilir. Ayrıca ebeveynlerin iş yaşamında daha çok yer almaya başlaması da çocukların dışarıda geçirdiği sürenin azalmasına neden olmuştur. Bu sürenin giderek azalmasına bağlı olarak çocukların oyun davranışının değiştiği, çokça hareket ve etkileşim gerektiren oyunların yerini bilgisayar oyunlarının aldığı ileri sürülmektedir. Bu noktada, anaokullarının çocuklara güvenli ve uyarıcı bir dış mekân ve bu mekânda uygun etkinlikler sağlaması daha da önem kazanmıştır.
Öğretmenlerin dış mekan oyunlarındaki rollerine dair yanlış inanış ve uygulamaları nelerdir?
Öğretmenler yanlış bir inanış doğrultusunda dış mekânı daha az öğretmen katılımı ve daha az dikkat ve kontrol gerektiren bir alan gibi algılamaktadır. Dolayısıyla, dış mekânda kendi rollerinin sadece güvenliği sağlamak ve gözlem yapmak olduğuna inanmaktadırlar. Bu nedenle, sıklıkla dış mekân oyunları süresince çocukların serbest oyun oynamasına izin vererek bu zamanı bir mola gibi kullanmaktadırlar.Ancak, diğer taraftan dış mekân oyunları süresince çocuğun oyun davranışını gözlemleyen pek çok çalışmada, öğretmenin süreçteki rolünün ve dış mekânın niteliğinin, dış mekân oyunlarının kalitesini etkileyen iki ana faktör olduğu vurgulanmıştır.
Dış mekan oyunlarında öğretmenlerin bakış açısı ne olmalıdır?
Çocukların çevrelerini keşfetmek için doğal bir merakla dünyaya geldiklerini ancak bu merak duygusunu canlı tutarak onları süreçte destekleyen, cesaret veren ve rehberlik eden bir yetişkine ihtiyaç duydukları ileri sürülmektedir. Bu nedenle öğretmenlerin dış mekânda geçirilen sürenin bir mola zamanı olmasına yönelik bakış açılarını değiştirmeleri ve bu sürenin keşif ve etkileşimin yanı sıra bitkiler, hayvanlar, mevsimler ve hava koşulları gibi yaşamla ilgili pek çok şeyin öğretileceği bir zaman olarak kullanılması gerekmektedir. Dış mekân oyunları geliştirmek, dış mekândaki materyalleri gözden geçirip düzenleyecek, oyunlar öğretecek ve oyun gruplarını destekleyecek eğitimli ve ilgili bir yetişkin ile doğrudan ilişkilidir. Dış mekânda öğretmenin üç temel sorumluluğu vardır. Bu sorumlulukların ilki yaratıcı oyunu destekleyen uyarıcı bir çevre hazırlamak, ikincisi çocuklarla etkileşimde bulunarak oyunun niteliğini arttırmak ve üçüncüsü ise çocukların güvenli ve uygun bir şekilde oynadıklarından emin olmaktır
Dış mekan oyunlarında öğretmenin üstlenmesi ve üstlenmemesi gereken roller nelerdir?
Öğretmenlerin dış mekan oyunlarındaki rollerine dair geliştirilen modelde, öğretmenin hiç katılım göstermediği ve aşırı düzeyde müdahalede bulunduğu roller en uçta yer alırken, bu rollerin çocuğun oyununu olumsuz yönde etkilediği ileri sürülmüştür. Modele göre ortalarda yer alan ve öğretmen katılımının farklı derecelerde olduğu roller ise destekleyici roller olarak tanımlanmaktadır. Modelde en üst ve en altta yer alan ve oyunu olumsuz yönde etkileyen öğretmen rolleri katılmayan (uninvolved), yöneten (director) ve yeniden yönlendiren (redirector) olarak tanımlanmıştır. Bu rollerden ilkinde öğretmen hiçbir şekilde çocukların oyunlarına dikkat etmez, desteklemez ve katılmazken, ikincisinde tamamen kontrolü ele alıp çocukları oyun süresi boyunca yönergelerle yönlendirip, herkese ne yapması gerektiğini söylemektedir. Yeniden yönlendirme rolünde ise öğretmen oyunun dışında kalarak çocukların devam eden oyununu akademik becerileri öğretmek amacıyla uygun olmayacak şekilde müdahale ederek oyunun sonlanmasına neden olur. Bu modelde ortalarda yer alan ve belirli derecelerde öğretmen katılımını ifade eden roller ise sırasıyla şu şekildedir; izleyici (onlooker,) sahne yönetmeni (stage manager), oyun arkadaşı (co-player) ve oyun lideri (play-leader).
Ülkelerin eğitim politikaları dış mekan oyun uygulamalarını nasıl etkilemektedir?
Dış mekân oyunlarının uygulamada kendine yer edinmesi ülkelerin eğitimsel politikaları ve kültürü ile yakından ilişkilidir. Bu anlamda OECD (2006), ülkelerin erken çocukluk eğitim politika ve uygulamalarını tematik olarak ortaya koymaya çalışan raporunda, dış mekân oyunlarına verilen önemdeki değişkenliğin ülkelerin erken çocukluk eğitimi geleneğinden kaynaklandığını ortaya koymuştur. Örneğin Fransa ve İngilizce konuşulan birkaç ülkede, “okula hazırbulunuşluk” erken çocukluk eğitim politikalarının temelini teşkil etmektedir. Dolayısıyla, bu ülkelerde temel öğrenme ortamı, iç mekân olarak ele alınmakta ve vurgulanmaktadır. Diğer taraftan, özellikle İsveç, Danimarka, Finlandiya ve Norveç gibi ülkelerde iç mekân ve dış mekânda gerçekleştirilen eğitimsel deneyimlere eşit ölçüde önem verilmekte ve her iki mekânın da geliştirilmesi için gerekli bütçe ayrılmaktadır. Bununla birlikte erken çocukluk eğitim politikalarında dış mekânın önemi sıklıkla vurgulanmaktadır.
Orman Okulu Yaklaşımı nedir?
Doğa ve çocuk ilişkisini yeniden güçlendirmek için geliştirilen Orman Okulu Yaklaşımı (Forest School Approach), hava koşulları ne olursa olsun bütün bir yıl boyunca neredeyse her gün çocukların, orman ya da ağaçlık alan gibi doğal ortamlarda oynayarak keşfedip öğrenmesini amaçlayan bir eğitim yaklaşımıdır. Orman Okulları’nda çocuklar yılın neredeyse her günü, günün belirli bir kısmını ya da tamamını dışarıda, doğal ortamlarda geçirdiği için, bu okullar sıklıkla ağaçlık ya da ormanlık alanların yakınına kurulmaktadır. Uygulamaya taşındığı ülkenin kültürü doğrultusunda küçük farklılıklar göstermekle beraber, genellikle kötü hava koşullarında kullanılan (-15 derece ve daha düşük hava sıcaklıklarda) bir okul binasına sahiptir. İki-beş yaş arası çocuklar günün belirli bir zamanını bu binada geçirmektedir. Fakat, okul binası olmayan ve sadece materyallerini depolamak amacıyla bir karavan ya da seyyar kabin kullanan okullar da bulunmaktadır. Binanın yanı sıra, binadan bağımsız ve okula yürüme mesafesinde bulunan bağımsız bir bahçeleri de vardır. Bu bahçede ortasında bir şömine bulunan bir kulübe ya da barınak yer alır. Bu alan, ortasında bir şömine bulundurduğu için kesin kurallara sahiptir. Ayrıca bahçede kum havuzları yer alır ve bu kum havuzlarının yere yakın olması özellikle önemsenir.Oyun yoluyla öğrenme ve öğrenirken keyif alma Orman Okulları’nın temel hedefleri arasındadır. Çocuğun doğada akranları ya da kendi başına keşfederek öğrenmesi eğitim öğretime temel teşkil etmekle beraber yetişkin rehberliğinde yapılan çeşitli yapılandırılmış eğitimsel etkinlikler de gerçekleştirilmektedir. Fakat bu etkinliklerin temelinde de doğa ve doğal materyaller yer almaktadır.
Orman Okulu Yaklaşımı'nda okul ve aile arasındaki ilişki nasıldır?
Orman Okulları’nda okul-aile iş birliğini önem verilir çünkü bu ilişki ne kadar güçlü ise başarının o kadar daha kolay elde edilebileceğine inanılır. Bu düşünce doğrultusunda, aileler çeşitli kutlamalara, gezilere dâhil edilip ve bu organizasyonlarda görev almaları sağlanarak okul ve aile arasındaki bağ daha da güçlendirilir. Ayrıca, ailelerden okulun ve çocukların ihtiyaçlarının giderilmesi amacıyla yardım alınır. Bu anlamda, örneğin ailelerin bir kısmı orman yakınında kulübe inşa etmek ya da ahşap materyaller yapmak gibi ahşap işleriyle ilgilenirken, bir kısmı eskiyen materyallerin tamiriyle ilgilenmektedir.