Endüstri İlişkileri Dersi 3. Ünite Sorularla Öğrenelim
İşçi Sınıfı Ve İşçi Sendikaları
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Endüstri ilişkileri açısından işçi sınıfı kimlerden oluşmaktadır?
İşçi sınıfının yukarıda nitelikleri açısından düşünüldüğünde madenden
kömür çıkartan bir işçi de kamu sektöründe çalışan bir memur da yol ve köprü
yapımında çalışan bir mühendis de süpermarkette çalışan bir kasiyer de işçi sınıfı
içinde yer almaktadır. Tüm bu çalışanların ortak noktası, işverene bağımlı olarak
bir ücret/maaş karşılığı çalışmalarıdır.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) istihdam edilenleri hangi şekillerde gruplandırmaktadır?
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), çalışma hayatında istihdam edilenleri beş grup altında sınıflandırılmaktadır: İşverenler, ücretli veya maaşlı çalışanlar, yevmiyeli çalışanlar, kendi hesabına çalışanlar ve ücretsiz aile işçileri. Kendi işinde para ya da mal karşılığı bir veya daha fazla ücretli veya yevmiyeli daimi işçi çalıştıran kişiye işveren denilmektedir. Yevmiyeli çalışanlar ise bir başkasının işinde ayni (mal) veya nakdi (para) bir gelir elde etmek amacıyla günlük ücret üzerinden çalışan kişilerdir. Yevmiyeli çalışanlar düzenli ve sürekli olarak bir işverene bağlı değildir ve işin durumuna göre mevsimlik, geçici veya iş buldukça çalışmaktadır. Ücretsiz aile işçileri de hane halkı fertlerinden biri veya birkaçı tarafından yürütülen bir ekonomik faaliyete yardım etmek amacıyla herhangi bir ücret almaksızın iş gücü olarak katkıda bulunan hane halkı fertleridir. Kendi hesabına çalışanlar da kendi işinde, dükkânında, yazıhanesinde, imalathanesinde, tarlasında vb. yerlerde tek başına veya ücretsiz aile işçileri ile birlikte bir gelir elde etmek amacıyla çalışmaktadır. Ücretli veya maaşlı çalışanlar ise işveren ile aralarında mevcut olan yazılı veya sözlü bir iş sözleşmesine göre, işletmenin satış veya kârından bağımsız olarak belirlenen bir temel ücret karşılığında çalışan kişilerdir.
Beyaz yakalı çalışanlar, mavi yakalı çalışanlar, altın yakalı çalışanlar grupları arasındaki farklılıklar nedir?
Mavi yakalı çalışanlar: Genelde bedensel emek gücüyle yapılan işlerde çalışanlardır.
Beyaz yakalı çalışanlar: Genellikle idari işlerde veya
büro hizmetlerinde çok fazla bedensel çaba gerektirmeyen işlerde çalışanlardır.
Altın yakalı çalışanlar: Son yıllarda ‘entelektüel sermaye’ olarak da bilinen bilgi işçileridir.
Sendikaların ortaya çıkmasına neden olan en önemli faktör ve faktörün ortaya çıkmasına neden olan tarihsel koşulları açıklayınız.
Sendikaların ortaya çıkmasına neden olan en önemli faktör, ücretlilik düzeni ve
bağımlı çalışmadır. İşçi sendikaları, Sanayi Devrimi sonrası, işverene bağımlı olarak
çalışan bir işçi sınıfının ortaya çıkmasıyla birlikte endüstri ilişkilerinin önemli
bir aktörü hâline gelmiştir. Ücretlilik düzeninin temelinde yer alan Sanayi Devrimi
ve kapitalizm ilk kez İngiltere’de varlık kazandığı için sendikaların da ilk ortaya çıktığı
ülke İngiltere olmuştur. Sendikacılığın doğuşuna ortam hazırlayan iki önemli
koşul bulunmaktadır: Üretim süreci içinde emek ve sermayenin ayrılarak emeğin
özgürleşmesi ve emeğiyle geçinen bağımlı çalışanların sayıca artması. Yukarıda da
değinildiği gibi, Sanayi Devrimi ile birlikte loncaların ortadan kalkmasıyla üretim
süreci içinde emek ve sermaye birbirinden ayrılmış ve emek hukuksal anlamda
özgürleşmiştir.
İşçi sendikalarının tanımı nedir?
İşçi sendikasına ilişkin farklı tanımlar yapılmakla birlikte en genel anlamıyla işçi
sendikasını, “işçi sınıfının ekonomik ve toplumsal alanlardaki hak ve çıkarlarını
savunan, yaşam ve çalışma koşullarını geliştirmeyi amaçlayan mesleki örgüt”ler
olarak tanımlamak mümkündür.
İşçi sendikalarını diğer örgütlerden ayıran unsurlar nelerdir?
İşçi sendikalarını diğer örgütlerden ayıran üç önemli unsur bulunmaktadır:
Üyeleri, amaçları ve bu amaçlara ulaşmak için kullandıkları araçlar. İşçi sendikalarının
üyeleri yalnızca işçilerden oluşmaktadır. Bir başka deyişle, işçi sendikalarına
yalnızca işçiler üye olabilirken işveren sendikalarına yalnızca işverenler üye
olabilmektedir ki bu ilkeye sendika saflığı ilkesi denilmektedir (Aktay, Arıcı ve
Kaplan, 2011, s.296). İşçi sendikalarının temel amacı, işçilerin gerek işyerindeki
gerekse toplumdaki çıkarlarını temsil etmek ve korumaktır. İşçi sendikalarının bu
amaca ulaşabilmek için kullandıkları en önemli araç ise toplu pazarlıktır. Bu üç
unsur işçi sendikalarını diğer işçi örgütlerinden farklılaştırmaktadır.
İşçi sendikaları hangi temel haklar üzerine dayanmaktadır?
İşçi sendikaları üç temel hak üzerine dayanmaktadır: Örgütlenme hakkı, toplu
pazarlık/toplu iş sözleşmesi hakkı ve grev hakkı. Gerçek bir sendikacılıktan söz
edilebilmesi için işçilerin serbestçe örgütlenebilmesi, örgütlendikleri sendikanın
serbest toplu pazarlık ve grev hakkına sahip olması gerekmektedir. Bu üç hak,
birbirinden ayrılamayan, aksine birbirini tamamlayan haklardır. Nitekim Avrupa
İnsan Hakları Mahkemesi, çeşitli dönemlerde verdiği kararlarda da sendikal
hakların bölünmezliği ve bütünselliği sonucuna ulaşmıştır. Bu nedenle toplu iş
sözleşmesiz ve grevsiz sendika hakkının özünden de yoksun olduğunu söylemek
mümkündür.
İşçi sendikalarının tarihsel olarak temel fonksiyonları nelerdir?
Sanayileşme ile birlikte toplumsal yapı içerisinde güçlü bir sosyal taraf olarak kendini kabul ettiren işçi sendikalarının tarihsel olarak üç temel fonksiyonu bulunmaktadır: Ekonomik fonksiyon, demokratik temsil fonksiyonu ve sosyal fonksiyon. Ekonomik fonksiyon iş yeri, iş kolu ve ulusal düzeyde yaratılan ekonomik değerin toplu pazarlık vasıtasıyla adalet ve eşitlik içinde paylaşılmasını; demokratik temsil fonksiyonu işçilerin iş yeri düzeyinde çalışma koşulları ve toplumsal düzeyde de ekonomik ve sosyal politikalar üzerinde söz hakkını ve kimlik sahipliğini; sosyal fonksiyon ise emeğin dayanışma bilincinin güçlenmesini, ortak değerlerin ve amaçların tanımlanmasını, işçilerin sosyal risklerinin kontrol altına alınmasını, sosyal risklerin olası sonuçlarının yönetilmesini, sosyal dışlanma ve yoksullukla mücadeleyi ifade etmektedir.
Avrupa ve ABD'de sendikaların anlayış biçimlerindeki farklılıkların nedenleri nelerdir?
Avrupa ülkelerinde işçi sendikacılığının gelişmesinin arkasında, işçilerin sosyalist düşüncelerden etkilenerek mevcut düzene karşı geliştirdiği kollektif tepki ve sınıf bilinci yer almaktadır. Ancak Avrupa’da sosyal hakların elde edilmesinde kollektif mücadeleler önemli bir rol oynarken, ABD’de sosyalist düşüncenin etkisiz kalması, sosyal yapının Avrupa ülkelerinden farklı olması ve dolayısıyla sınıf bilincinin zayıf kalması, kollektif mücadele geleneği olmayan ve yalnızca üyelerinin hak ve çıkarlarına odaklanan bir sendikacılık anlayışının gelişmesine neden olmuştur. Bu nedenle Avrupa ülkelerinde faaliyet gösteren sendikaların önemli bir bölümü reformist veya Marksist sendikacılık anlayışına sahipken ABD’de faaliyet gösteren sendikaların önemli bir bölümü pragmatik sendikacılık anlayışına sahip bulunmaktadır.
İşçilerin sendikaya katılma nedenleri nelerdir?
- İş tatminsizliği. Benzer koşullarda çalışan ve iş tatmini olmayan işçiler bir araya gelerek işverene karşı ‘toplu ses’ oluşturmakta ve bu yolla hem aidiyet ihtiyacını karşılamakta hem de iş tatminsizliğine neden olan kaynakları bertaraf edebilmektedir.
- İşle ilgili hizmetler. Sendikalar başta ücret, çalışma süreleri, iş güvencesi ve iş güvenliği olmak üzere doğrudan iş ve işyeri ile ilgili sorunları çözmeye yönelik hizmet vermektedir. İşçilerin çok büyük bir bölümü, çalışma koşullarını iyileştirmek amacıyla sendikaya üye olmaktadır.
- İşle ilgili olmayan hizmetler. Sendikalar üyelerine özel hayat ve sağlık sigortasıyaparak ucuz tatil hizmeti vererek veya düşük faizli kredi kartları temin ederek sendika üyeliğini cazip hâle getirebilmektedir. İşçiler bu hizmetlerden yararlanabilmek için de sendikaya üye olabilmektedir.
- Siyasi ve ideolojik yakınlık. İşçiler genellikle kendi siyasi ve ideolojik görüşlerine yakın gördükleri sendikalara üye olmaktadır.
- İşçi dayanışması. Toplu hareket ve eylem bilincinde olan işçiler, işçi sınıfının
dayanışmasını güçlendirmek için de sendikaya üye olabilmektedir. - İşin ve işçinin özellikleri. Sendikaların faaliyet gösterdiği sektörün ve yapılan
işin özellikleri ile işçinin cinsiyet, ırk, yaş, eğitim gibi kişisel özellikleri de
sendikaya üye olma kararını önemli ölçüde belirlemekte ve etkilemektedir.
İşçiler sendikalara nasıl üye olabilmektedirler?
Sendika özgürlüğünün en doğal sonuçlarından birisini oluşturan sendikalara üye
olma hakkı ülkeden ülkeye farklılık göstermektedir. Bununla birlikte sendika üyeliğinin
kazanılması için öncelikle işçinin sendikaya üye olma hakkına sahip olması
gerekmektedir. Sendikaya üye olma hakkına sahip olan işçiler, usulüne uygun
bir şekilde üye olmak için sendikaya başvurduktan ve bu başvuruları sendikaca
kabul edildikten sonra sendika üyeliği kazanılmaktadır.
İşçi sendikaları üyelerinin hak ve çıkarlarını kaç farklı şekilde ve alanda temsil etmektedir?
İşçi sendikaları üyelerinin hak ve çıkarlarını dört farklı şekilde ve alanda temsil etmektedir:
- Sendikalar, işçilerin tüm çalışma hayatları boyunca karşılaştıkları çeşitli
güçlüklere ve sorunlara karşı sendikal yardımda bulunarak güvence sağlamaktadır. - Sendikaların işçilerin çıkarını koruyarak temsil ettiği en önemli platform
toplu pazarlık masasıdır. Sendikalar işverenler karşısında işçilerin ücret ve
çalışma koşullarıyla ilgili çıkarlarını toplu pazarlık masasında temsil etmekte
ve savunmaktadır. - Sendikalar işçilerin işyerindeki çıkarlarını işyeri sendika temsilcileri vasıtasıyla temsil etmek ve korumaktadır. İşçilerin işyerinde karşılaştıkları bir sorunun çözümü için ilk başvurdukları kişi işyeri sendika temsilcisidir.
- Sendikalar, işçilerin çıkarlarını aynı zamanda siyasi arenada da temsil etmektedir.
Sendikalar arası rekabet neden ortaya çıkmaktadır?
Sendikalar arası rekabet, sendika özgürlüğü ve sendika çokluğu ilkelerinin ortaya
çıkardığı sonuçlardan birisidir.
Sendikalar arası rekabeti, rekabetin gerçekleştiği üye piyasasına göre hangi biçimlerde görülmektedir?
Pazar payına yönelik (pasif) sendikalar arası rekabet, sendikaların örgütlenme
modellerine göre aynı işyerinde, aynı meslek dalında veya aynı işkolunda faaliyette
bulunan diğer sendikalara mensup üyeleri elde etmek için rekabet etmeleridir.
Birbirinden üye çalmaya yönelik politikaların uygulandığı pasif sendikalar arası
rekabette, ülkedeki toplam sendikasız işçi sayısında bir değişiklik olmamakta, yalnızca
mevcut sendika üyelerinin sendikalar arasındaki dağılımı değişmektedir.
Bu nedenle rekabet gücünü elinde bulunduran sendikaların üye sayısı artarken
diğer sendikaların üye sayısı azalmaktadır.
Genişlemeci (aktif) sendikalar arası rekabet ise sendikaların örgütsüz işçileri kendilerine üye yapabilmek için rekabet etmeleridir. Böylece sendikalar örgütlü işyerlerinde üye tabanını derinleştirerek ve/veya örgütsüz işyerlerinde üye tabanını yaygınlaştırarak toplam üye sayılarını
arttırmaya çalışmaktadır.
Sendikalar arası rekabet politikalarında geleneksel politikaları açıklayınız.
Geleneksel politikalar, üretici gücü oluşturan işçilerin kollektif güdülerine ve beklentilerine yönelik politikalardan oluşmaktadır. Nitekim işçilerin sendikaya üye olma nedenlerinin arasında çalıştıkları işyerinde bir sorunla karşılaşmaları durumunda destek ve yardım almak, ücret ve çalışma koşullarını geliştirmek, sendikal dayanışma bilincine sahip olup bu hareket içinde yer almak ve işyerindeki işçilerin büyük bir kısmının sendikalı olmasından kaynaklanan grup baskısından kurtulmak gibi kollektif niteliğe sahip nedenler ilk sıralarda yer almaktadır. Geleneksel rekabet politikalarında işçiler, birbirine benzeyen, homojen bir grup olarak ele alınmakta ve tüm işçilerin yukarıda belirtilen ve benzeri ortak beklentileri olduğu varsayılmaktadır.
Sendikaların geliştirdikleri yenilikçi politikalar arasında yer alan bireysel çıkarlara yönelik politikaları açıklayınız.
Bireysel çıkarlara yönelik politikalar. Günümüzde bireyselleşme eğiliminin artması ve insan kaynakları yönetiminin önem kazanmasıyla birlikte sendikalar kollektif temsilden ziyade bireysel temsil rolüne ağırlık vermeye başlamıştır. Dolayısıyla sendika-üye ilişkisi kollektif çıkar ortaklığından bireysel çıkarlar, özellikle tüketici çıkarları ortaklığına doğru dönüşmeye başlamıştır.
Bunun sonucunda özellikle Avrupa ülkelerinde bazı sendikalar üyelerine, kendi özel ihtiyaçlarının profesyonel bir şekilde karşılanmasını bekleyen ‘müşteri’ gözü ile bakmaya başlamıştır. Bu sendikalar, üyeleri için ayrıntılı ve geniş bir yelpazeye sahip olan özellikle finansal niteliği sahip hizmetler ve indirimler sağlamak suretiyle, üyelerinin harcamalarının maliyetini düşürmeye ve gelirlerini dolaylı bir şekilde arttırmaya çalışmaktadır.
Bireysel çıkarlara yönelik politikaları ön plana çıkaran sendikalar hangi açılardan eleştirilmektedir?
Üyelerin bireysel çıkarlarına yönelik sunan sendikalar, aktif üyelere sahip bir
örgütten uzaklaştırarak tüketicilerden oluşan bir örgüte dönüştürmeye başladığı
için sıkça eleştirilmektedir. Ayrıca yalnızca bireysel çıkarları nedeniyle
sendikaya üye olan işçilerin, sendikaların dayanışmacı birlik bilincini, dolayısıyla
ideolojik temelini sarsabileceğini de göz ardı etmemek gerekmektedir.
Bu nedenle sendikalar, bu hizmetlerin asli fonksiyon ve hizmetlerinin
önüne geçmemesi konusunda dikkatli hareket etmek durumundadır.
Sendikaların kadın ve genç iş gücüne yönelik politikalarını açıklayınız.
Kadın ve genç iş gücüne yönelik politikalar. Günümüzde kadın ve genç işgücü toplam iş gücü içinde önemli bir paya sahip olmaya başlamıştır. Dolayısıyla sendikaların gelecekte işçi hareketini temsil etme gücüne sahip olabilmeleri, büyük ölçüde kadın ve genç iş gücünü örgütleyebilme başarılarına
bağlı duruma gelmiştir. Bu nedenle sendikalar kendilerine kadın ve genç işçileri çekmek amacıyla çeşitli politikalar uygulamaya başlamıştır. Özellikle Avrupa’da birçok sendikada kadın sorunlarına ağırlık veren bir sendikal gündem oluşturmak amacıyla kadın ve eşitlik komiteleri ve büroları oluşturulmakta, kadınlara yönelik örgütlenme kampanyaları düzenlenmekte, toplu iş sözleşmelerine eşitliğe ve pozitif ayrımcılığa ilişkin çeşitli hükümler konulmakta, düzenli kadın konferansları düzenlenmekte, kadın üyeler göz önünde tutularak faaliyetler yeniden gözden geçirilmekte, modern aile sorunlarına ve kadınların işyerinde karşılaştıkları sorunlara ilişkin çeşitli
hizmetler sunulmaktadır.
Sendikalar kamuoyu ve üyelerle geliştirici politikaları nasıl gerçekleştirmektedirler?
Kamuoyu ve üyelerle ilişkileri geliştirici politikalar. Sendikalar üyeleriyle
ilişkilerini canlı tutabilmek ve kamuoyunda kimi zaman oluşan olumsuz
imajlarını düzeltebilmek için çeşitli politikalar uygulamaktadır. Sendikalar
üyeleriyle ilişkilerini geliştirebilmek amacıyla yeni üye olan işçilere yönelik
oryantasyon programları uygulayarak yeni üyelere sendikayı yakından tanıtmakta
ve sendikal işleyişler konusunda bilgi vermekte, sendika üyelerine
yönelik piknik, yemek, futbol turnuvası gibi çeşitli sosyal organizasyonlar
düzenlemekte, sendika gazetesi ve/veya dergisi yayınlamakta, ucuz ve kapsamlı
bilgi kaynağı olan İnternet yoluyla üyeler arasında e-posta grupları
oluşturarak iletişimi sağlamakta, kimi zaman toplu görüşmeler sırasında
üyelerin taleplerini öğrenmek amacıyla İnternet ortamında forumlar oluşturmakta
ve sendika hakkında her türlü bilgiyi üyelerine sunabilmektedir.
Sendikaların eğitim ve araştırmaya yönelik politikalarını açıklayınız.
Eğitim ve araştırmaya yönelik politikalar.Sendikalar değişen sosyoekonomik ve siyasal koşulları, buna bağlı olarak işçilerin sendikalardan talep ve beklentilerini yakından takip edebilmek amacıyla piyasa araştırmaları ve anketler düzenlemekte; bunların sonucuna göre ise yeni politika ve stratejiler geliştirmektedir. Bir başka deyişle sendikalar çeşitli bilgi, veri, araştırma ve uzman görüşlerine başvurarak olası gelişmeler karşısında savunma araçlarını ve alternatif politikalarını belirlemektedir. Bunun yanı sıra sendikalar, üyelerine çeşitli eğitimler vererek hem üyelerle olan ilişkilerini geliştirmekte hem de üyelerine yeni yetenekler kazandırmaktadır. Sendikalar bu
tür hizmetleri dışarıdan alabildiği gibi kendi bünyelerinde oluşturdukları araştırma ve eğitim birimleri vasıtasıyla da sağlayabilmektedir.