Çalışma Ekonomisi 2 Dersi 3. Ünite Sorularla Öğrenelim
Sendikaların Ekonomik Etkileri
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Sendika yoğunluğu nedir?
Sendikalı çalışanların toplam ücretli çalışanlara oranıdır.
Sendikaların ekonomik etkileriyle ilgili yaklaşımlar nelerdir?
Sendikaların ekonomik etkileri ile ilgili iki temel yaklaşımdan söz edilebilir: Birincisi, sendikaları tekel gücüne sahip, iktisadi etkinlik açısından “zararlı” iktisadi aktörler olarak ele alan Neo-klasik- liberal- yaklaşım (Pencavel, Rees, Hicks); diğeri ise Freeman ve Medoff tarafından geliştirilen ve sendikaların tekel gücünden çok, farklı çıkarlara sahip işçilerin kolektif örgütü olduğunu söyleyen -sosyal demokrat Kolektif Ses, Kurumsal Tepki (FM) yaklaşımı.
Sendikalarda tekel yaklaşımı nedir?
Tekel yaklaşımı, sendikaların ücretleri rekabetçi düzeyin üstüne çıkardığı varsayımına dayanır. Zira sendikaların, üreticinin kâr ya da tüketicinin fayda maksimizasyonuna dayanan modellerde olduğu gibi, çok iyi tanımlanmış amaç fonksiyonuna sahip örgütler olduğu varsayılır. Sendikalar genellikle, sadece ücret ve çalışma koşulları açısından değil, aynı zamanda üyelerinin istihdam koşulları açısından da iyileştirme hedefler. Sonuç olarak,işgücü talep eğrisinin konumu ve ücret esnekliği, sendikaların amaçlarına ulaşmaları açısından en önemli kısıtlar olarak görülür.
Toplumsal üretimin azalma nedenleri nelerdir?
Toplumsal üretimin üç nedenden ötürü azaldığına inanılır:
Birincisi, sendikanın yol açtığı ücret artışları, firmaların istihdamı azaltıp, işgücü başına daha çok sermaye kullanmasına yol açar ve toplumsal olarak etkin olmayan (çünkü tam rekabetçi dengeden uzaklaşılmıştır) bir kaynak dağılımına yol açar.
İkinci olarak, toplu sözleşme maddeleri, belirli sermaye/işgücü oranının kullanılmasına yol açarak, şirket kaynaklarının yanlış dağılımına yol açar.
Üçüncü olarak da toplu sözleşmelerdeki şartlar, üretimi veri sermaye/işgücü miktarından elde edilebilecek üretim düzeyinin altına düşürür. Çünkü işgücü maliyetlerindeki artışın, şirket kârlarını ve yatırım heveslerini azalttığı varsayılır. Ayrıca, grevler nedeniyle yönetimin sendikanın taleplerine kabule zorlanması, gayrisafi hasılada da önemli kayıplara yol açtığı vurgulanır.
Neo-klasik teoriye çalışanların faydaları hangi unsurlara bağlıdır?
Neo-klasik teoriye göre, çalışanların/işgücü arz edenlerin faydalarını azamileştirmesi (maksimize etmesi) iki unsura bağlı olarak gerçekleşir.
- Boş zamanlarının kendileri için getirdiği faydayı arttırmak,
- Mal ve hizmetleri alabilmek için elde edilen geliri arttırmak.
Sendikaların tekel konumunda güç sahibi olabilmeleri Ortodoks teoriye göre hangi koşullarda gerçekleşebilir?
- Firmanın kârlılık oranı ve piyasasını kaybetmeden ürün fiyatlarını yükseltme becerisine(genellikle aksak rekabetçi piyasalarda, büyük ölçekli, içsel işgücü piyasası olan firmalarda sendikalar daha başarılı olurlar),
- Sendikanın grevin maliyetini firmaya yükleme becerisi ki büyük ölçüde firmanın müşteri kaybetmeyecek ölçüde mal stokuna sahip olup olmamasına ve firmanın grev esnasında taşeron işçi istihdam ederek üretimi sürdürüp sürdürememesine,
- Firmanın grev süresince karşı karşıya kaldığı mali kayıpları telafi edecek mali kaynaklara sahip olup olmamasına,
- Sendika üyelerinin grev esnasındaki dayanışma ve kararlılığı kadar, gelir kaybını telafi edecek mekanizmalara sahip olup olmamasına.
İşgücünde bir artış gerçekleştiğinde sendikaların tercihleri hangi yönde olacaktır?
Bu durumda sendikanın tercihi aynı istihdam seviyesini koruyarak, ücreti arttırmak biçiminde olacaktır.
İşgücü talebinde bir gerileme olduğunda işveren sendikalarının tercihi ne yönde olacaktır?
İşgücü talebinde bir gerileme olduğunda, işveren sendikasının tercihi, ücreti aynı düzeyde tutup istihdamı geriye çekme şeklinde olursa, marjinal verimlilik ortalama verimliliğin üstünde gerçekleştiği için, zararı artırmış olacaktır. O hâlde işgücü talebinde bir gerileme olursa, işveren ücreti düşürüp istihdamı aynı düzeyde tutmayı tercih edebilecektir.
Modern yaklaşıma göre sendikalar tam rekabetçi piyasalarda faaliyet gösteriyorlarsa ne gibi sonuçlarla karşılaşırlar?
Modern yaklaşıma göre, eğer sendikalar tam rekabetçi piyasalarda faaliyet gösteriyorlarsa ve bütün yaptıkları, ücretleri rekabetçi düzeyinin üstüne çıkartmaksa, sendikaların ayakta kalmaları oldukça zor olacaktır çünkü sendikaların örgütlendiği firmaların üretim maliyetleri diğerlerine göre daha yüksek düzeyde gerçekleşecektir. Bu tip piyasalarda sendikaların varlıklarını sürdürebilmeleri için, tüm endüstri ya da sektörü örgütlemeleri gerekecektir. Üretim maliyetleri sektörde tüm işyerleri için daha yüksekse üretim ve istihdam, sendikaların olmadığı duruma göre daha düşük düzeyde gerçekleşecektir ancak sektör ayakta kalabilecektir.
Pareto Optimumu nedir?
Neo-klasik iktisadın temel kuramında, belirli koşullarda, bireylerin giriş ve çıkışı, hiç kimsenin durumunun, bir başkasının durumu daha kötü olmadan, iyileşemeyeceği bir ortamı yaratmasıdır.
Hirschman'ın ses mekanizması nedir?
“Ses”, gerçek ve arzulanan koşulları birbirine daha fazla yakınlaştırmak için dolaysız iletişim kullanma anlamına gelir. Sorunlar hakkında konuşmak; politik arenada oy kullanma, tartışma, pazarlık etme gibi demokratik süreçleri çağrıştırır.
FM modeli, sendikaların ücret etkisi üzerine yorumları nelerdir?
- Sendikaların ücret üzerinde etkili olduğuna ilişkin genel yargı doğrudur. Ücret farklılıklarının boyutu işçiler, piyasalar ve zaman açısından değişiklik arz eder.
- İşçiler açısından sendikalı-sendikasız ücret farkı en iyi şekilde “ses”den kaynaklanan standart sendika ücret politikasıyla anlaşılabilir.
- Piyasalar açısından sendikalı-sendikasız ücret farkı sendikanın tekel gücü ile işverenin ürün piyasasındaki gücüne bağlıdır.
- 1970’lerdeki sendikalı işçinin ücreti önemli oranda yüksekti ancak 1980’lerde bu fark normale döndü.
- Sendikalara bağlı olarak ortaya çıkan toplumsal kayıp küçüktür.
Ücret esnekliği teoremi nedir?
Sendikanın ücret üzerine etkisine ilişkin Ortodoks yorum, sendikalı işgücü talebinin ücret esnekliği teoremine dayanır. Sendikalı işgücü talebi ne kadar az esnek olursa, ücret artışının istihdam üzerindeki etkisi o kadar küçük ve böylece sendikanın göreli ücret etkisi de o kadar büyük olacaktır.
Bekleme işsizliği etkisi nedir?
Sendikasız işçilerin gelecekte sendikalı olarak bir iş bulmak amacıyla işlerini bırakmaları ya da önceden sendikalı olup, işsiz kalanlar, sendikasız sektörde çalışmaktansa bir süre işsiz kalıp, sendikalı sektörde iş bulmak için bekleyebilir.
Sendikaların göreli ücret etkisi nedir?
Sendikaların göreli ücret etkisi, sistematik olarak sendika yoğunluğu ile birlikte değişmektedir; yani belirli bir endüstride ya da işgücü piyasasında sendikalı üye sayısı arttıkça, sendikanın ücret etkisi de artmaktadır; bu etki öncelikle sendikanın işgücü talep eğrisinin esnekliği üzerindeki etkisine dayanmaktadır. Sendikalı işçi sayısının artması, ürün talep esnekliğini düşürecektir çünkü sendikasız firma sayısının azaldığı bir ortamda ikame olanağı daha zor olacaktır. Benzer şekilde, işgücü talep esnekliği de daha düşük olacak ve sendikanın ücret kazanımları daha yüksek olacaktır. Sendika yoğunluğu ile sendika ücret etkisi arasındaki ilişkinin bir başka açıklaması, sendikaların hem örgütlenme hem de ücret artışı elde etme çabalarını, düşük talep esnekliğine sahip sektörlerde yoğunlaştırmalarıdır.
Toplu sözleşmelerdeki ücret farkı hangi koşullara göre oluşmaktadır?
İşçiler bir sendikaya üye iseler ya da tüm ödeme koşulları toplu sözleşmelerle belirleniyorsa işçiler ücret farkı elde etmektedir. Bu ücret farkı toplu pazarlığın nasıl örgütlendiğine bağlıdır, bu koşullar şöyle sıralanabilir:
- Endüstrideki sendikalaşma yoğunluğu ve/veya endüstride bir sendikayı tanıyan firmaların yüzdesi,
- Pazarlığın gerçekleştiği düzey: Firma, endüstri ya da ulusal ekonomi,
- Çoklu sendikalaşma: Aynı işyerinde birden fazla sendikanın varlığı,
- Kapalı işyerleri: İşçinin sadece sendikaya üye olduğu zaman işe girebilmesi.
Sendikaların istihdam üzerindeki en önemli etkileri nelerdir?
Sendikaların en önemli etkisi çalışma saatleri üzerindedir. Sendikalaşma ile çalışma saatleri azalmakta, ücretsiz fazla mesai saatleri düşmekte, ücretli tatil hakkı kazanılmakta ve gönüllü işten ayrılan işçi sayısı azalmaktadır.
Sendikaların verimlilik üzerindeki etkileri nelerdir?
Sendikaların verimlilik üstüne etkileri iki farklı şekilde ele alınmaktadır. Bunlardan ilki sendikaların işverenlerin işyerleri üstündeki iktidarını zayıflatıp, verimlilik üstüne olumsuz etki yarattığını ileri sürülür. Sendikalı işçinin daha az verimli olduğu ve firma karlarını düşürdüğü biçiminde vurgular da bulunmaktadır. Diğer yaklaşım(FM modeli), tam tersine sendikaların çalışanların arasındaki bilgi akışını ve motivasyonu arttırarak verimliliği arttırdığını söyler.
Sendikaların terfi ve işten çıkarmalarda kıdem esasını temel alması ve kıdemli işçilerle genç işçilerin işyerindeki etkileşimi sonucu verimliliğin arttığı saptanmıştır. Bu yolla, işgücü devrinin azaltılması kıdemli işçinin firmaya olan bağlılığının sağlamlaştırılması söz konusu olabilmektedir. Ayrıca sendikalar işçilerin eğitimini yönetimden talep edebilmektedir, üyelerinin beşerî sermaye yatırımını artırabilmektedir. Ayrıca ücretli gebelik, hastalık izni, emeklilik ödeneği,
ucuz borçlanma, ücretsiz ulaşım, işyerinde kreş, fazla mesailerin denetlenmesi gibi çalışma koşullarını iyileştiren faktörleri garanti altına alarak işçilerin motivasyonunu yükseltmektedir.
Hyman'ın sendikal kimlik hakkında söyledikleri nelerdir?
- Birinci kimlik, emek piyasası içinde sahipvoldukları vasıfların kıtlığından dolayı imtiyazlı konumda bulunan ve özellikle ilerivteknolojiye dayanan imalat ve hizmet işletmelerinde çalışanların- beyaz yakalılar ve altın yakalılar- çıkarlarını savunan sendikacılıktır.
- İkinci kimlik, sendikalar birey olarak işçilere hizmetler sunmalıdırlar.
- Üçüncü kimlik, emek ile sermaye arasında değişen güç dengeleri göz önüne alınarak, firmanın artan rekabet şartlarında ayakta kalmasını sağlamak için
sendika yönetimle işbirliği içine girer ve “verimlilik koalisyonunun” bir tarafını oluşturur. - Dördüncü kimlik, sendikalar ulusal düzeyde hükûmetlerle sosyal ortaklık çerçevesinde siyasi bir mübadele girmektir.
- Beşinci kimlik, sendikalar popülist kampanya örgütleri olarak işlev görebilirler.
Yapısalcı, Feminist ve Marksist görüşlere göre sendikaların güç kaybına ilişkin tartışmalar nelerdir?
Sınıf içi katmanlaşmanın ya da çalışanlar arasındaki sigortalı/sigortasız, sendikalı/sendikasız, mavi yakalı/beyaz yakalı/pembe yakalı, güvenceli/güvencesiz konumlarındaki parçalanmanın artması ve bu parçalanmanın sadece özel sektöre özgü kalmaması. Özelleştirme ve kamunun ekonomiye müdahalesini-sosyal haklar anlamında da- en aza indiren neo-liberal politikalar sonucu, sendikalar geleneksel mavi yakalı, kitlesel ve mekansal birliğe sahip tabanlarını kaybetmişlerdir. İstihdamın en çok hizmet sektöründe artması ve kadın işgücünün hizmet sektöründeki belirleyici çoğunluğu ve kısmi süreli güvencesiz çalışmanın yaygınlaşması, sendikaların “yeni” çalışanları örgütleme becerisini düşürmüştür. Söz konusu katmanlaşma ücret ve çalışma saatleri açısından olduğu kadar, mekansal bir parçalanmaya da karşı gelmektedir.