Çalışma Ekonomisi 1 Dersi 3. Ünite Sorularla Öğrenelim
Emek Talebi
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Emek piyasalarının en belirgin özelliği nedir?
Emek talebinin türetilmiş bir talep olduğu, yani işverenlerin mal ve hizmet üretebilmek için emek talep ettikleri gerçeği, emek piyasalarının en belirgin özelliğidir.
Herhangi bir tür emeğe olan talep neye bağlıdır?
İnsanlar mal ve hizmetleri bizatihi onlardan sağladıkları fayda sebebiyle talep ederlerken, emek işverenler tarafından “bir şey üretmek amacıyla” talep edilir. Bu açıdan herhangi bir tür emeğe olan talep iki şeye bağlıdır:
- Ürünün üretilmesinde emeğin ne derece verimli olduğu,
- O ürünün piyasa değeri.
Üretim fonksiyonu nedir?
Üretim fonksiyonu, veri faktör miktarlarında ve teknoloji düzeyinde üretilebilecek çıktı miktarını gösteren matematiksel bir eşitliktir.
Talep teorisinin varsayımları nelerdir?
Bunlar:
- Firmalar kâr maksimizasyoncusudur.
- Firmalar üretim için sadece emek ve sermaye kullanırlar.
- Firmaların bulundukları ürün ve emek piyasaları tam rekabetçidir (yani ürün fiyatı ve ücretler veridir).
- Emek maliyeti ücretten oluşur ve işgücü tamamen homojendir.
Kısa dönemde firma kaç işçi istihdam etmelidir?
Talep teorisi varsayımları göz önünde bulundurarak yukarıdaki soruyu cevaplamamız gerekirse, kârını maksimize etmek isteyen bir firmanın, işçileri -firmanın kârına katkıları bir lira dahi olsa- istihdam edeceğini söyleyebiliriz.
Marjinal karar alma kuralı hangi esasa dayanmaktadır?
Gündelik hayatta -belki de farkında olmadan- uyguladığımız marjinal karar
alma kuralını uygularlar. Bu kural herhangi bir eylemi yapmakla elde edilecek getiri ve maliyetin karşılaştırılması esasına dayanır. Buna göre kâr, maliyeti aştığı sürece o eylemi yapmak tercih edilecektir.
Emeğin marjinal ürünü nedir?
Emeğin marjinal ürünü (MPL), sermaye sabitken emek girdisinin bir birim arttırılması sonucunda toplam üründe meydana gelen değişikliktir.
Azalan verimler kanunu nedir?
Azalan verimler kanunu, üretim faktörlerinden birisi sabit tutulurken diğer faktörün miktarı arttırıldığında toplam üründeki artışın bir noktadan sonra azalacağını ifade eden iktisat kanunudur.
İstihdamın artmasıyla birlikte ilave işçilerin verimliliklerinin azalmasının nedeni Azalan Verimler Kanunu’dur.
Emeğin marjinal ürün geliri (MRPL) nedir?
Emeğin marjinal ürün geliri (MRPL), son işe alınan işçinin toplam üründe sağladığı artışın parasal karşılığıdır.
Kısa dönemde denge istihdam düzeyi nedir?
Karını maksimize etmek isteyen işveren, işe alacağı son işçinin firmaya sağladığı parasal getiri (MRPL) maliyetinden (W) büyük olduğu müddetçe istihdamı arttıracak, MRPL=W olduğunda ise istihdamda durma noktasına ulaşılacaktır. İstihdamın daha da artırılması durumunda, azalan verimler kanunu nedeniyle MRPL<W olacak, son işçinin firmaya sağladığı getiriden çok maliyet yükleyeceğinden istihdam gerçekleşmeyecektir. O hâlde firmaya kârını maksimize etme imkanı sağlayan denge istihdam kuralı şudur:
W = MRPL veya W = MPL X MR
Rekabetçi bir firma için MR = P (Fiyat) olduğundan, bunu aşağıdaki gibi de yazmamız mümkündür:
W = P X MPL veya W/P = MPL
Bu eşitliklerde W nominal ücreti, 2. eşitlikte W/P reel ücreti gösterdiğinden, denge istihdam seviyesinin nominal ücretin marjinal ürün gelirine eşit olduğu veya reel ücretin emeğin marjinal ürününe eşit olduğu noktada belirleneceğinin altını çizelim. Burada nominal ücretin mi yoksa reel ücretin mi kullanılacağı tümüyle analitik uygunluğa bağlıdır ve her iki eşitlik de aynı sonucu verecektir.
Kısa dönem emek talep eğrisi nedir?
Kısa dönem emek talep eğrisi, sermaye ve diğer bütün faktörler sabitken ücret oranı ile firmanın emek talep miktarı arasındaki ilişkiyi gösteren eğridir.
Piyasa emek talep eğrisi nedir?
Piyasanın tamamının emek talebi, piyasadaki bütün firmaların taleplerinin yatay toplamı ile elde edilir. Piyasa talep eğrisi ise (S:40, Şekil 3.2)'de gösterildiği gibi firmaların emek talep eğrilerinin yatay toplamları alınarak elde edilir.
Uzun dönemde firmanın üretimini gerçekleştirmek için kullanacağı sermaye ve emek miktarını etkileyen faktörler nelerdir?
Uzun dönem sabit faktörün bulunmadığı, bütün üretim faktörlerinin miktarının değiştirebildiği üretim dönemidir. Bir başka deyişle, firma uzun dönemde hem sermaye hem de emek miktarlarını değiştirme imkanına sahiptir. Burada yanıtı aranılacak soru firmanın üretimini gerçekleştirmek için ne kadar sermaye ve ne kadar emek kullanacağıdır. Firmanın bu kararını iki faktör etkiler. Bunlar:
- Sermaye/emek kombinasyonlarına teknolojinin getirdiği sınırlar,
- Üretim faktörlerinin nispi fiyatlarıdır.
Eş-maliyet doğrusu nedir?
Eş-maliyet doğrusu, sermayenin maliyeti ve ücret oranı veri iken bir firmanın belirli bir miktardaki parasıyla (üretim bütçesi) satın alabileceği bütün farklı sermaye ve emek kombinasyonlarını gösterir.
Eş-ürün eğrisi nedir?
Eş-ürün eğrisi, bir firmanın belirli bir miktarda üretimi sağlayabilmesi için kullanabileceği çeşitli emek ve sermaye kombinasyonlarını gösteren eğridir.
(S:43, Şekil 3.3)'de 1000 birim ayakkabıyı A noktasının gösterdiği gibi oldukça fazla miktarda sermaye (K1) ve az sayıda işgücü (L0) kullanarak üretmek mümkün olabildiği gibi (sermaye-yoğun üretim), B noktasının gösterdiği gibi çok sayıda işgücü (L3) ve az miktarda sermaye (K0) kullanarak da üretmek mümkündür (emek-yoğun üretim). (S:43, Şekil 3.3) aynı miktar malın üretilebileceği farklı faktör kombinasyonlarını gösterdiği için eş-ürün eğrisi olarak adlandırılmıştır.
Eş-ürün eğrilerinin özellikleri nelerdir?
Eş-ürün eğrilerinin özellikleri şunlardır:
- Negatif eğimlidir.
- Orijinden bakıldığında dış bükeydir.
- Orijinden uzaklaştıkça daha yüksek üretim düzeyini gösterir.
- Kesişmeme özelliğine sahiptir.
Marjinal teknik ikame oranı nedir?
Marjinal teknik ikame oranı, üretim miktarı sabitken sermayenin emek yerine kullanılabileceği (ikâme edeceği) orandır.
Eş-maliyet doğrularının özellikleri nelerdir?
Eş-maliyet doğrularının özellikleri şunlardır:
- Negatif eğimlidir.
- Eğimi sabit ve faktör fiyatlarının birbirine oranına (w/r) eşittir.
- Üretim bütçesindeki değişiklikler, eş-maliyet doğruları ile gösterilebilir.
- Faktör fiyatlarındaki değişiklikler, eş-maliyet doğruları ile gösterilebilir.
Eş-ürün eğrisinin kavisliği ve faktörler arası ikâme arasında nasıl bir ilişki söz konusudur?
Eş-ürün eğrilerinde düzgün kavisli eğri, faktörlerin üretimde birbirlerini oldukça iyi ikâme ettiklerinin göstergesidir. Tam tersi durumda, eş-ürün eğrisi L şeklinde olacaktır. Bu durumda faktörler arası ikâme yoktur ve üretim sadece bir kombinasyonda mümkün olabilmektedir (S:45, Şekil 3.5).
Eş-ürün eğrilerinin kavislik derecesine bakılarak emek ve sermayenin üretimde birbiri yerine ne kolaylıkla kullanılabileceğinin bilinmesidir. Eğrinin kavislik derecesi arttıkça faktörler arası ikâme kolay, kavislik derecesi azalıp eğri “L” formunda olduğu gibi köşeli hâle yaklaştıkça faktörler arası ikâme zordur.
Firma açısından bakıldığında, hangi sermaye/emek bileşimi söz konusu üretimin en düşük maliyetle yapılmasını sağlar?
(S:46, Şekil 3.6)’da K ve L noktaları, orijine en uzak eş-maliyet doğrusu (A4B4) üzerinde olduğundan, Q0 kadar üretimin en pahalı yapıldığı faktör bileşimlerine işaret etmektedir. Oysa biz aynı üretimin olabilen en düşük maliyetle yapıldığı noktayı araştırdığımız için hem Q0 eş-ürün eğrisi hem de orijine en yakın eş-maliyet doğrusu üzerinde bulunan faktör kombinasyonunu araştırmaktayız. Bu ise Y ve Z noktalarının değil, X noktasının gösterdiği kombinasyondur. Q0 eş-ürün eğrisinin A2B2 eş-maliyet doğrusuna teğet olduğu X noktasında firma K0 kadar sermaye ve L0 kadar emek kullanarak üretimi en düşük maliyetle gerçekleştirmektedir.
(S:46, Şekil 3.6)’daki A1B1 eş-maliyet doğrusu diğerlerine nazaran en düşük harcama seviyesini göstermekle birlikte, Q0 eş-ürün eğrisi ile herhangi bir noktada kesişmediğinden, bu miktarda bir üretimi gerçekleştirmeye yetmeyecektir.
Uzun dönemde ücret değişiminin emek ve sermaye miktarları üzerindeki etkisi nedir?
(S:46, Şekil 3.7)’de, başlangıç eş-maliyet doğrusunun AB olduğunu, Q1 kadar mal üreten firmanın bu üretimi en düşük maliyetle X noktasında sağladığını, buna göre L2 kadar emek ve K0 kadar sermaye kullandığını varsayalım. Ücret oranları yükseldiğinde, bütçe kısıtı BC’ye kayarak daha dikleşecektir. Buna göre sermayenin fiyatı ve üretim bütçesi değişmediği için firmanın bütün parası ile satın alabileceği sermaye miktarı değişmeyecek (B noktası), ancak ücretler yükseldiği için üretim bütçesinin tamamı ile satın alınabilecek emek miktarı azalacaktır (A’dan C’ye). Diğer şeyler eşitken, ücretlerin yükselmesi kısa ve uzun dönemde olmak üzere istihdamı iki şekilde etkiler. Ücretin yükselmesi maliyetleri arttıracaktır. Fiyatlar veri iken maliyetin artması firmanın üretim ölçeğini küçültmesine (Q1’den Q2’ye) neden olacak, Q2 eş-ürün eğrisi üzerinde daha az mal ve hizmet üreten firma kullandığı işgücünü de L2’den L1’e azaltacaktır. Üretim ölçeğinin küçülmesi nedeniyle istihdamda meydana gelen bu daralmaya ölçek etkisi denilmektedir.
İşgücünün daha pahalı olması nedeniyle üretim ölçeğini küçülten firma, şekilde Y noktasında Q2 kadar malı en düşük maliyetle üretememektedir. Q2 kadar malın minimum maliyetle üretildiği nokta Q2 eş-ürün eğrisi ile BC eş-maliyet doğrusunun teğet olduğu Z noktasıdır. Ancak kısa dönemde sermaye miktarı K1’de sabit kalacağından, firma, pahalılaşan emek faktöründen kullandığı miktarı azaltmakla birlikte, Q2 kadar malı hâlâ biraz pahalı bir şekilde üretmek durumundadır.
Öte yandan uzun dönemde firma sermaye miktarını da artırabilme imkanına sahip olduğundan faktör kombinasyonunu bu defa Q2 kadar üretimini en düşük maliyetle yapacak şekilde yeniden gözden geçirecek, fiyatı değişmediği için emek faktörüne nazaran daha ucuz hâle gelen sermayeden kullandığı miktarı K2’ye arttırarak kullandığı emek miktarını bir kez daha (L1’den L0’a) azaltacaktır. Buna ikâme etkisi denilmektedir. Firma böyle yapmakla eş-ürün eğrisi ile eş-maliyet doğrusunun teğet olduğu Z noktasında bulunacak, bu faktör bileşimi ile Q2 kadar malı şimdi en düşük maliyetle üretebilecektir.
Ölçek etkisi nedir?
Ücret artışı veya azalışı sonucunda firmanın optimal üretim düzeyinin değişmesine bağlı olarak emek talebinde meydana gelen değişmedir.
İkame etkisi nedir?
İkâme etkisi, ücret oranındaki bir değişmeye bağlı olarak sermayenin emek yerine kullanılması nedeniyle emek talebinde meydana gelen değişmedir.
Uzun dönem emek talep eğrisi nedir?
Uzun dönem emek talep eğrisi hem emek, hem de sermaye faktörleri değişken olduğunda ücret oranı ile firmanın istihdam düzeyi arasındaki ilişkiyi gösteren eğridir.
Kısa dönem emek talep eğrisi ve uzun dönem emek talep eğrisi arasındaki temel fark nedir?
İki talep eğrisi arasındaki temel fark, kısa dönem emek talep eğrisinin ücret değişimine daha az duyarlı (daha az esnek-inelastik), uzun dönem emek talep eğrisinin ise daha duyarlı (daha esnek-elastik) olmasıdır. Bir başka deyişle ücret yükselmelerine işverenlerin uzun dönemde gösterdiği tepki daha şiddetlidir. Kısa dönemde emek talebi sadece ölçek etkisi sebebiyle azalırken, uzun dönemde ikâme etkisi de emek talebinin daha fazla artmasına sebep olmaktadır.
Emek talebini etkileyen ücret dışı unsurlar nelerdir?
Emek talebini etkileyen ücret dışı unsurlar şunlardır:
- Ürün talebindeki değişmeler
- Verimlilik değişmesi
- İşveren sayısı
- Diğer üretim faktörlerinin fiyatları
Ürün talebindeki değişmelerin, emek talebi üzerindeki etkisi nedir?
Emek talebi türetilmiş bir talep olduğundan ürün piyasasında meydana gelen değişmeler aynı yönde emek piyasasına yansıyacaktır. Örneğin, ürün piyasasında ürün arzı sabitken ürün talebinin artması ürün fiyatlarının yükselmesine sebep olacaktır. Ürün fiyatının yükselmesi ise marjinal geliri arttıracağından sonuçta emeğin marjinal ürün geliri artacak, işveren veri ücret düzeyinde daha fazla işgücü talep ettiği için emek talebi artacaktır. “Emek talep artışı” olarak isimlendirilen bu değişme, talep eğrisinin bütün olarak sağa kayması ile gösterilir (S:49, Şekil 3.9).
Verimlilik değişmesinin, emek talebi üzerindeki etkisi nedir?
Emek talebi, emeğin marjinal ürün gelirine (MPL X MR) eşittir. Buna göre emek verimliliğindeki bir artış -ürün fiyatlarındaki düşme ile tümüyle giderilmediği taktirde- marjinal ürün gelirini de arttıracaktır. Bu durumda emek talebi de artarak talep eğrisi (S:49, Şekil 3.9)’da DL0’dan DL1’e kayacaktır. Emek verimliliğinin azalması durumunda ise mekanizma tersine isteyerek emek talep eğrisi DL0’dan DL2’ye kayacaktır.
İşveren sayısının, emek talebi üzerindeki etkisi nedir?
Piyasa emek talep eğrisi işverenlerin bireysel taleplerinin yatay toplamı alınarak bulunduğuna göre, piyasaya yeni işverenler girerse emek talebi de buna bağlı olarak artacak, emek talep eğrisi sağa kayacaktır. Öte yandan ekonomik krizlere bağlı olarak yaşanan iflaslar veya sektörün cazibesini kaybetmesi durumunda işverenlerin sayısının azalması emek talebini de azaltacak, emek talep eğrisi sola
doğru kayacaktır.
Ücret, ürün talebi, verimlilik ve işveren sayısı dışındaki üretim faktörlerinin emek talebi üzerindeki etkileri nelerdir?
Sermaye, toprak ve hammadde fiyatlarındaki değişmeler emek talep eğrisini sağa veya sola kaydırabilir. Emek ve sermaye üretimde birbirinin yerine kullanılabiliyorsa, iki faktör arasında İkâme ilişkisi söz konusudur. Bu durumda emeğin fiyatı sabitken sermayenin fiyatındaki bir artış sermaye kullanımını azaltıp emek kullanımını arttıracaktır. Örneğin tarım işçilerinin ücreti sabitken tarımsal aletlerin fiyatı yükselirse tarım işletmeleri makine yerine işgücü kullanmayı tercih edebilecekler, emek talep eğrisi sağa doğru kayacaktır.
Öte yandan emek ile sermaye arasında tamamlayıcılık ilişkisi de olabilmekte, üretimde bu iki faktör birlikte kullanılabilmektedir. Bu durumda emeğin ücreti sabitken-sermaye fiyatında meydana gelen bir düşüş emek talebini arttırırken, sermayenin fiyatının yükselmesi emek talebini azaltacaktır. Örneğin bilgisayar fiyatları ucuzlarsa bilgisayar talebi artacağından, bilgisayar operatörlerine olan talep de artacak, talep eğrisi sağa doğru kayacaktır.